Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyeCİmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetnıeni Orhan Erinç
• Genel Ya>ın lCoordınatörü. HikmetÇe-
tinka>a • Yazıişlen Müdüru tbrahim
^ ıldız 9 Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz
0 Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dıı> Haberler ŞinasiDamşoğluGİsiıhharat Cengiz
v. ıldırım # Ekonomı Mehmet Saraç • Kultur
Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman
# Makaleler Sami Karaören 0 Düzehmc Abdullah
Yaaci»Fotograf ErdoğanKöseoglu •Bilgi-Belge
F.dibt Buğra # Yurt Haherlen Mehmet Faraç
Yayın Rurulu. tlhan Selçuk
(Başkant. Orhan Erinç. Okta>
Kurthöke. Hikmet Çetinka>a.
Şükran Soner. Krgun Balcı.
tbrahim ^ ıldp/. Orhan Bursalı.
Mustala Balba\, Hakan Kara.
AnkaraTemMİuM Mustafa Balba> AtaturkBulvanNo.
125.kat4. BakanlıkUr-AnkjraTel 4l45()2()Chat). Faks.
414502" • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık. H Zıya
Bl\ 1352 S 2 3Tol 441122(1. Fak> 44191 r # A d a n a
TeınsilcİM Çeiin Yiğenoğlu. lnönüCd 119 S.Noi Kat:1.
Tel 363 12 II. Faks 363 12 15
Mue^^ese Mudunı t stün \kmen 9
Koordmator Ahmet Korukan •
\Uüt<*e BıilentVener#ldan: Hûsoin
Gûrer • Işletme Önder Çelik • Bıigı-
Ulem. Nail tnal 9 Bılgısayar Sıstenv
Mürihet Çiler«Satış FazUet Kuza
MEDYA C: 9 Yonetım Kurulu
Ba,kanı - Genel Mudur Gfilbin
Erduran # Koordinatör Reha
Işıtman # Genei Mudur Yardımcisı.
SrvdaÇoban Tel 514 07 53 -
51395 80-513 8460-61. Faks 5138463
V a>ımla>sn u Basan: Yenj Gun Haber Ajansı. Basın ve Yaymcnık A 5
Tufkocaiı Cad 3-J4I Cağaloilu 34334 Ist. PK.246 lstanbul fel <0 212) 512 05 05 (20 hatl Faks. l0'212l 513 85 95
9 MART 1998 Imsak:4.54 Güneş. 6.20 Öğle: 12.22 tkindi: 15.34 Aksanr. 18.10 Yatsı. 19.31
Modanın güzel
yüzü
• Haber Merkezi - Moda
dünvasına yenı yüzler
kazandıran Zeki Triko'nun
mankenleri arasına Heidi
K.lum da katıldı. 6 yıl önce
Düsseldorf'ta düzenknen
mayo fuannda Zeki Triko
Yönetım Kurulu Başkanı
Zeki Başeskıoğlu ıle
tanışan Heidi Klum, ilk
kez bu fuarda Zeki Triko
standında mankenlik yaptı.
Klum. son olarak
Amerikan mayo dergisi
Sport Illustrated
Svvimsuit'e kapak oldu.
Çevre Bakanı
ISDEMİR'de
• İSKENDERLN
(Cumhurhet) - Bakanlığı
ile Özçelik-lş
Sendikası'nın
tskenderunda düzenlediği.
"Çe\re. insan ve lşçi
Sağlığı" konulu panele
katılan Çe\re Bakanı
Imrcn Aykut günler
öncesinden açıklanmasına
karşın tSDEMtR'de
inceleme yapmadı. Çevreyi
en çok kirleten
kuruluşlann kamu
kurumları oldugunu
\ urgulayan Bakan Aykut,
panele gelirken
ISDEMlR'in bacalanndan
çıkan gaz ve dumanlann
çoklugundan şikâyet
ederek yetkilileri göre\
yapmaya çağırdı.
Uğup Mumcu
Hatıra Ormanı
• MARMARİS(AA)-
Çağdaş Yaşamı
Destekleme Dernegi
(ÇYDD) Marmaris Subesi
öncülüğünde "Uğur
Mumcu Hatıra Ormanı"
kuruluyor. ÇYDD
Marmaris Şube Başkanı
Neptün Kireççi. yaptığı
açıklamada. 2 bin ağaçlık
alana fidan dıkimi için
Marmaris Orman Işletme
Müdürlüğü ile yürütülen
çahşmalann son aşamaya
geldiğini belirterek.
gelecek hafta ilk fidanlann
dikiminin
gerçekleştirilecegini
bildirdi.
Parkların
güvenliği
• ANKARA(AA)-
Ankara Büyükşehir
Belediyesi Çe\re Koruma
Daire Başkanı Adnan
Yılmaz. çocuk oyun grupları
\e banklann korunması
amacıyia. büyük parklar için
güvenlik ıhalesı açacaklannı
bildirdi. Yılmaz. parklara
24 saat boyunca emniyeti
sağlayacak güv enlik sistemi
kuracaklannı ve güvenlik
görevlilerinin özel
kıyafetleri olacagını
söyledi.
SİT alanlanına
yeni uygulama
• ANKARA (AA) - Kültür
ve Tabiat Varlıklannı
Koruma Yüksek
Kurulu'nun 1988yılında
aldıgı, "Kurul tarafından
alınan kararlar, bunlara
karşı idare
mahkemelennde açılan
davalar sonuçlanıncaya
kadar uygulanmaz"
yönündeki karannda
değişiklikyapıldı. Yüksek
kurul tarafından 4 Mart'ta
alınan yeni ilke karanna
göre. koruma kurullannca
korunması gerekli
taşınmaz kültür ve tabiat
varlıklan ile SİT alanlanna
yönelik kararlara idare
mahkemelennde dava
açılması durumunda. dava
sonuçlantncaya kadar
koruma kararlannın
uygulanmasına devam
edilecek.
Trafik kazalarmda
Avrapa'da lideriz
KEREMILGAZ
Türkiye, trafık kazalannda şam-
piyonluğu yine kimseye bırakmı-
yor. Istatistiklere göre 10 bin ara-
ca düşen kaza sayısının Hollan-
da'da 20. Türkiye'de 551,10 bin ka-
zaya düşen ölü sayısı ise Finlandi-
ya'da 41, ülkemizde ise 157 oldu-
gu belirlendi.
Türkiye"de trafık kazalannın en-
dişe verici boyutlara ulaştğı görülü-
yor. Trafik kazalan her yıl yükselen
bir grafik çiziyor. 1995 yıhnda 279
bin 663 kaza meydana gelirken, bu
sayının 1996 yıhnda 344 bin 641'e
yükseldiği, çıkanlan Trafik Yasa-
sı'nın trafık suclannı bir ölçüde ön-
leyici nitelik taşıdığını ifade eden
avukat Cengiz Hortoğju. "Ceza Infaz
Yasası'ndaöngörülen cezalar belBbir
katsayrya bağlanmadıkça, enflasvvmun
günlük hale geldiği ülkemizde sorun
çözülemezr>
dedi.
Yanlış ulaşım politikalan nedeniy-
le Türkiye trafık kazalannda ön sı-
ralardaki yerini koruyor. Yıllardır de-
miryollan ya da karayolu dışında di-
ğer ulaşım yollanna yatınm yapıl-
maması ve motorlu kara taşıtlannın
satışlannın özendirilmesi. kazalann
meydana gelmesindeki başlıca et-
menleri oluşturuyor. Ülkemizde ula-
şım yollan ile ilgili istatistiklere ba-
kıldıgında karayollannın sag ikridar-
lar tarafından nasıl özendirildigine
tanık oluyoruz.
Deniz ulaşınu: 1993 yüı so
nundatescillimanlanmızakayıtlı ge-
milerin yüzde 65.8"i yük. yüzde 29.
5'i yolcu. yüzde 4.8"i tankerdir. Bu
bize. deniz yollanndan özellikle yol-
cu taşımacılığında yararlanamadıgı-
mızı göstermektedir. Denizyollan ka-
zalannın çok az olmasının yanında.
can kaybı da çok fazla olmamakta-
dır.
Demiryolları: Atatürk dö-
neminde toplu taşımacıligın önemi
çok i>i bilinmekte oldugundan ilk
Cumhuriyet yıllanndan itibaren zor
ekonomik koşullara karşın demiryol-
lanna çok önem verilmiş, gelişmesi
sağlanmıştır. 1923-38 yıllan arasın-
Türkiye ve öteki ülkelerde durum
Şerit ihlalinin cezası 6 milyon lira
Trafik ışıklanna uymamak:
Türkiye"de 6 milyon 400 bin lira.
Norveç'te 21 bin 600 bin lira veya
11 gün hapıs cezası. Dammarka'da
9 milyon 300 bin lira. Isveç'te 12
milyon 600 lira. lspanya'da 8
milyon 50 bin lira.
Hız sınınnı \üzde 50"\e kadar
aşmak:
Türkiye de 6 milyon 400 bin,
Norveç'te 21 milyon 600 lira,
Dammarka'da 16 milyon 650 bin
lira, Isveç'te 8 milyon 50 bin lira
(Hız limiti yüzde 30 oranından
fazla ihlal edildiğinde dava açılır.)
Trafik polisine riayet etmemek:
Türkiye'de 6 milyon 400 bin lira,
Norveç'te 17 milyon 250 bin lira
veya 9 gün hapis cezası.
Danimarka'da 12 milyon 200 bin
lira. tsveç'te 10 milyon 700 lira,
Japonya'da 3 aya kadar hapis ve 50
bin Yen'e kadar para cezası
Şerit ihlali:
Türkiye"de 6 milyon 400 bin lira,
Norveç'te 10 milyon 800 bin lira
para veya 5 gün hapis cezası.
Isveç'te 6 milyon 500 bin lira.
da daha önceki demiryollanndan da-
ha fazla demir yolu yapılmıştır. Ge-
çen 57 > ıl boyunca yapılan demiryo-
lu. daha önce yapılanlann yaklaşık
>üzde 15'idir. Avrupa ülkelerinde ta-
şımacılıgın yüzde 95'i demiryolu ile
>apılırken, bizde yüzde 95'i karayo-
lu ile yapılıyor.
K a r a y o l l a r ı : 1993 yılı itiba-
nyla 590 bin 770 kilometre karayo-
luna sahip bulunuyoruz. Karayolla-
rı, obur bir yaratık gibi yapıldıkça
yenisinı ister. Günde ortalama 2 bin
500 araç trafıge kayrt yaptınyor. 1996
yılı aralık ayı sonunda Türkiye'de 3
milyon 791 bin 819 otomobil, 581 bin
519 kamyon, 128 bin 721 otobüs ol-
mak üzere toplam 7 milyon 109 bin
926 araç trafıge kayıth bulunuyor.
Baa ülkelerde bin kişiyedüşen oto-
mobil sayısı: ltalya 532, ABD 514,
Almanya 489, Fransa 430, Belçika
417, Hollanda 382, Nor-eç 380. In-
giltere 372, Portekiz 357, Ispanya
343, Danimarka 310, Türkiye 50.
Otomobil sayisında Avrupa'nın ge-
nsinde olan Türkiye'de kamyon sa-
yısı Avrupa Topluİugu'ndaki 12 ül-
keninkinden fazla.
Türkiye kazada şampiyon
• Danimarka'da 2 milyon araca
karşı 8 bin kaza olmuş. Bu kazalar-
da ölü sayısı 522. yarah sayısı 9 bin
516 iken Türkiye'de 350 bin trafikka-
zasında ölü sayısı 5 bin 428, yarah sa-
yısı ise 104 bin 599'dur. tstatistikle-
re bakıldığında 10bin araca düşen ka-
za sayısı Hollanda'da 20 iken Türki-
ye'de 551'dir.
• 10 bin kazaya düşen ölü sayısı Fin-
Iandiya'da41 iken Türkiye'de 157'dir.
• 10 bin araca düşen ölü sayısı Is-
veç'te 1.31 iken Türkiye "de 7 katı faz-
la olup 8.68'dir.
• ltalya'da araç sayısı Türkiye'de-
kinin 7 katı olmasına karşın, kazalar-
da meydana gelen ölümler Türkiye
ile aşagı yukarı aynı sayıdadır.
Kaçak turistik tesislerden sonra şimdi de havaalanı
Patara'da gerflim bitmiyor
• Kültür Bakanhğı
ile Akdeniz
Cniversitesi işbirliği
içinde süren Patara
kazılanmn yöneticisi
Prof. Dr. Fahri Işık.
antik kenti işgal ve
tahrip eden kaçak
otelleri yıkamayan
de\ letin, aynı suçu bu
kez de havaalanı
projesiyle işlemesine
öncelikle "dünya
kültürünün" engel
olacagını söyledi...
OKTAV EKİNCİ
Dünyanın "korunma-
sı en gerekli 100 StTV
arasındabulunan Patara,
kaçak yapılaşma ve imar
baskısından sonra şimdi
de "havaalanı kâbusunu"
yaşıyor.
Yakın geçmişte "kesin
olarak v^zgeçildiği" Çev-
re BakanhğYnca da açık-
ça ilan edilen "turistik
havaalanı" girişiminin son
Prof. Fahri Işık, dürryanın 100önemli SİTinden biri olan
Patara'ya havaalanı önerisini •tehlikeli bir çılgınlık'
günlerde -henuz "söylen- o ) a r a k
^teliyor. (Fotoğraf: OKTAY EKİNCİ)
ti" şeklinde bile olsa-ye-
niden gündeme getirilmesi. başta ar- rek yeniden gündeme getırildi. Ne v ar
keologlar olmak üzere duyarlı her- ki bu kez de Ozel Çe\Te Koruma
kesin uykulannı kaçınyor. Kurumu kararlı bir tutum takınarak
Yıllardır Patara'y. hem gün ış.gı- köylülcrle düzenlenen toplantılarda
na ç.karmak için ugraşan hem de "HavaajanıfikrininkesJnlikteunutırf-
yağmacılara karşı koruma kavgası masını ıstedı...
veren Prof. Dr. Fahri Işık. havaalanı Şımdı, özellikle Yalçın Doğan'ın
beklentilerinin "gerçekleşmesi ola- 1 Mart 1998 günü Milliyetgazetesin-
naksız bir düş" oldugunu
söylemesine rağmen, yi-
ne de yüreğini sarmalayan
kaygısını şöyle dile geti-
riyor: "Patara'ya hava-
alanıyapmayı döşünmek
bBe aslmda bir cinayet pto-
nı gibi. Ben buna inanmı-
yorum; ama inananlar
var ki gündeme gelebili-
yor..."
Fethiye ile Kaş arasın-
da yer alan ve tarihsel
öneminin yanı sıra doğa
zenginligiyle de eşsiz bir
SİT olan Patara'ya turizm
amaçlı bir havaalanı dü-
şüncesi ilk kez Turgut
Özal'ın başbakanlığı yıl-
lannda ortaya atılmıştı.
Hatta "arazi etütlerT bi-
le yapılmış. ancak bölge
bataklık olduğu için uy-
gun görülmemişti...
Ilerleyen yıllarda özel-
likle yasadışı turistik te-
sis inşaatlanna göz yu-
mulmasıyla birlikte. bu
kez "yöredeki seralarda
yetişen sebzelerin ihraca-
h" gerekçesi de eklene- e-posta : t a n (« prizma.net. tr
de "sürmanşet" olarak veri-
len haber içeriklı yazısından
sonra 5-6 yıldır "unutubui" bu
proje yeniden dillerde dolaşı-
vor.
Aynı zamanda Akdeniz
Üniversltesi adına 1989'dan
bu yana Patara kazılannı yö-
neten Prof. Dr. Fahri Işık. an-
tik çağdaki l.ikya-Pamniya
bölgesinin "en zengin baş-
kenti" olarak 100 dünya SlT'ı
arasmda bulunan bu hassas
bölgenin böylesi "tehlikeir
söylentilerden kurrulabilme-
si için bir an önce "koruma
planına" kav uşması gerekti-
gini söylüyor. "Akdeniz'in en
derin körfezine" ve eşi bu-
lunmayan genış ve korunak-
lı kumsallanna "turizm sakit-
nsmuı" yıllardır fırsat kolla-
dıgınadikketçeken Prof. Işık.
antik kentin kültür zenginli-
ğini ise şöyle özetliyor. "Bu-
leterion (Halk Meclisi Binası).
Roma hamamlan. granari-
um, tiyatro. Korinttapınağı ve
daha birçok yapıt artık gün
ışığında. Ne var ki kent kalın-
tılannın bü> ük böliimü halen
kaolnıamış durumda. SİT ala-
nı için yasai mecburi\et olan koruma
planı yapılabilirse. kimsc artık kolav
kolav havaalanı öneremez. Şimdi ade-
ta boş arazi sanıp, tatlı havaller ku-
ruyortar..."
Patara'ya havaalanı fıkri hüküme-
tin ilgili kurumlannda "ckkii bir pro-
je" haline gelmiş mi; yoksa eskiden
beri süren beklentileryapay bir
söylentiyle yeniden ortaya mı
çıkıyor?
Bu sorulann yanıtını vere-
bilmek için aynı tartışmalar-
da adı geçen başta Cumhur-
başkaru Süiev man Demiret ol-
mak üzere başbakanlığın ve
tüm ilgili bakanlann "kesin
bir açıklama" yapmalan ge-
rekiyor.
EgeTbu açıklama gerçekleş-
mezse, böylesi bir söylenti bi-
le Patara'yı sürekli kemiren
" a> ncabklı kaçak yapılaşm a-
lann" daha da artmasına ne-
den olacak. Çünkii denilebi-
lir kı: "eğer turistik yatak ge-
reksinmesi yoksa. havaalanı
neden gündemde? O halde
bunlar vıkılmasın. hatta affe-
Evet. Patara. Prof. Işık ve ar-
kadaşlan, yıllardır birbirleri-
ne sevdayla sanlmışlartunzm
> ağmasına karşı u> garlığı sa-
vunuyorlar. Şimdi de yine "uy-
garlık'"(!) adına önerilen bir
"yokedicr projenin gerilimi
içinde. bu ülkeye hizmet ver-
meyı sürdürecekler. Kimsenin.
buna hakkı olmasa aerek...
'Oyuncular
yarışçıdır'
Jennifer Aniston, Glenn
Gordon Caron'un vönettiği
Picture Perfect isinili fılmde
Kevin Bacon ve Jay Mohr
ile birükte rol ahyor.
Aniston, bu fılmde
oynamaktan tnemmuı
oldugunu belirtivor ve
birdenbire Shakespeare ya
da başka bir oyunda rol
almak istemediğini söylüyor.
Aniston, reklamlarda ve
fılnderderolalmanın
birbirine benzediğini
vurgulu>>
or: "Filmlerde üeri
doğru giderek roller ahyor
ve aktör olarak kendinizi
sadyorsunu/, reklamda da
ürünler satıyorsunuz.
Birbirine benzeyen iki oyun.
Oj uncular yanşçıdır ve
sonunda herkes çahşarak
üzerine düşeni >apar."
Alaska'daki
nükleer
denemeye
büyük tepki
ÜMtTOTAN
İZMİR - Alaska'da nük-
leer bomba denemeye hazır-
lanan ABD'nin. yanmış
uranyumdan kendi askerle-
ri de büyük zarar gördü. Irak
savaşından bu yana yıllar
geçtikçe hastalıkları ortaya
çıkan ABD'li gaziler örgüt-
lenerek davalar açıyorlar. Ga-
ziler, Irak'taki Körfez sava-
şı sırasında ABD tanklan ve
uçaklanndan atılan yanmış
uranyumlu mermilerin tah-
rip edici etkileri altmda kal-
dıklannı belirterek. bunu
ABD Silahh Kuv vetleri'nin
kabul etmesini istiyorlar.
UNESCO. UN1CEF ve
FAO'nun arka arkaya yayım-
ladıgı raporlar da 1991'deki
Irak savaşının insanlar üze-
rindeki etkisinin bilinenden
çok daha büyük boyutlarda
oldugunu ortaya koyuyor.
ABD'nin en son geliştir-
diği tahrip gücü yüksek, sı-
gınak patlatmayı amaçladı-
ğı iki nükleer bomba dene-
mesini 11 Mart'ta Alaska'da
yapmaya hazırlanması tüm
dünyada büyük tepki yaratır-
ken. > anmış uranyum içeren
bombaların testinin engel-
lenmesı ve kullanılmaması
istendi. ABD'de 'Körfez Sa-
\aşıGazOeri"örgütlerup ayak-
landı. Gazılerin. savaş sıra-
sında yanmış uranyumlu
bombalardan etkilendikleri-
ni ve hastalandıklarını belir-
ten açıklamalannm 3 Mart ta-
rihli Los Angeles Times ga-
zetesinde yer alması, Alas-
kalılann yörelerinde yapıla-
cak nükleer bomba testine
karşı çıkmalanna kanıt oluş-
rurdu.
SÖYLESİ ATTİLÂİLHAN
'Acı Bir Mukâyese'...
Hesap kitap, üç yıl olmuş; o 'söy/eş/'min başlığı
şu: "Gümrük Biriiği, 'Rüya' değil, 'Kâbus'!" Ba-
şımıza açtığımız 'öe/â 'nın ve türiü 'seyyiâtı 'nın tek cüm-
leyle özetlenmiş şeklıdir! 'Yüz yıllık bir rûyanın ger-
çekleştiğini' yazan, şaşkınlar çıkıyordu da!... (5 da
bir şey mi. hiç utanıp sıkılmadan, 'Ekonomik Misâk-ı
Milli'ye son' demişler; Gümrük Biriiği sâyesinde, ni-
hayet 'yeriimalı' ile 'yabancı malı'n\ 'mukâyese' im-
kânını bulacağımızı belirtip, sevinç çığlıklan atmışlar-
dı.
Doğrusu, 'mukâyese' fikri, hiç de fena bir fikir gi-
bi görünmüyordu; bana sorarsanız, 'karar mekaniz-
malanna dâhil olmadan, Gümrük Biriiği'ne giımek;
Devlet-i Âliyye'nın 1838 Ticaret Anlaşması'nı im-
zalamasından çok dafarklı bir şey sayılamazdı: çün-
kü her iki anlaşmanın 'esaslan' arasmda yapılacak
ciddi bir mukâyese, daha işin başında, ne büyük bir
'enâyılik' yaptıgımızı gösterecekti. Acaba merak eder
miydiniz?
Sâhi bu rüyayr gördük mü?
• •
Once 'yüzyıllıkrüyayıgerçeğedönüştüren', o. on
önemli noktayı; ardına. kendi görüşlerimizi de ek-
leyerek, bir görelim:
a/ Tanm ürünleri hâriç, Türkiye'de, Avrupa Birii-
ği ya da üçüncü ülkelerde üretilen mallar, 'serbest-
çe' dolaşabilecek! (yâni, bildiğimiz 'Açık kapı' po-
litikası.)
b/ Gümrük vergileri srfırlanacak, Avrupa Biriiği
tekstil sınırlamasını kaldıracak. ama Türkiye de, an-
laşmadan doğan yükümlülüklerini yerine getirecek!
(...Yâni, tç pazanrn Avrupa Toplukığu'na teslim ede-
cek!)
c) Beş yıl içinde Türkiye, standardizasyon. ölçüm
ve kalibrajda Avrupa Biriiği mevzuâtına uygun dav-
ranacak! (Yâni, Türkiye'de Avrupa Biriiği stan-
dartları işleyecek!)
d/ Türkiye'nin öteki ülkelere uygulayacağı rthâlât
ve ihrâcât politikası, Avrupa Biriiği mevzuâtına ay-
kırı olmayacak! (Yâni Türkiye, ulusal açıdan iste-
diği ülkeyle istediği ekonomik ilişkiye giremeye-
cek. Avrupa Topluluğu'nun çıkarlarına uygun
davranacak!)
e/ Işlenmış tarım ürünlerinde, karşılıklı ve üç aşa-
malı gümrük sıfıriamasına gidilecek! (Yâni et, süt ve
sebze, meyve, hatta tahıl konusunda, Avrupa
Topluluğu'nun Türk pazarını istilâsına yeşil ışık
yakılacak)
M Türkiye devlettekellerininkaldınlması konusun-
da Avrupa Biriiği ile uyum içine girecek (Yâni Türk
ekonomisinin yetmiş yılda ecnebiye karşı yarat-
tığı 'ekonomik kaleler' teslim edilecektif)
g/ Taraflar tthal mallara dolaylı ya da dolaysız ola-
rak. millî mallara uyguladıklarından fazla vergi koya-
mayacak! (Yâni gümrükler dışında, yerii mallar,ya-
bancı istilâsına karşı, başka vergilerle de himâ-
ye edilemeyecek.)
h/ Siyasi diyalog geliştirilecek ve iki taraf dış gü-
venlik konularını tartışmak için bir araya gelecek!
(Yâni Türkiye'nin dış politikası da, dış güvenlik ko-
nulan da, Avrupa Birliği'nin denetimi altında yü-
rütülecek!) (Meydan, 18 Mart 1995)
1838 tarihli Osmanlı/lngiltere Ticaret Anlaş-
ması'nda 'yediği' benzerbir '/cazv/f'dolayısıyla, Tür-
kiye'nin böyle bir rüya görebilecegi, aklı başında hiç-
birTürk'ün aklına gelemezdi: aklı kesesinde olanla-
n saymıyorum.
Sizce çok mu farklı'?..
$imdi aynı yolu izleyerek. 1838 Ticaret Anlaşma-
sı'nın maddelerine bir göz atabilir miyiz?
a/1838 Anlaşması, Devlet-i Âliyye'nin her yanın-
da uygulanacaktır. (Yâni Mısır'ın kapitalist geliş-
mesinde, stratejik rol oynayan dış ticaret tekeli
yıkılacaktır.)
b/ Bu anlaşma 'ilelebet mer'i ve mûteber' olacak
ve Anlaşma hükümlerinden öteki bütün ülkeler de ya-
rarianacaktır. (Yâni, imzalanan aynı tip anlaşma-
larla 'sistem'in tamamı -bugünkü Avrupa Toplu-
luğu- Osmanlı'ya hükmedecektir.)
c/ Kapıtülâsyonlar devam edecek, yeni anlaşmay-
la tanınan yeni imkânlar, eskilerine eklenecektir. (Yâ-
ni bugün ne yapılıyorsa, o gün de aynen yapıl-
mıştr.)
d/ Gerek iç gerek dış ticaret amacıyia Ingiliz (Siz
Avrupa'lı anlayın) tüccarlar, onların Osmanlı ortak-
lan ve adamlan (gayr-i müslim anlayın) memleke-
tin her tarafında her çeşit emtiayı, bilâ istisna alıp sa-
tabilecektir. (Yâni, 'ecnebi' mallan, serbestçe do-
laşacaktır.)
e/ 'Yedd-i Vâhit' usulü 'bilkülliye terk ve iptâl ola-
caktır' (Yâni, Hayriye tüccan himâyesiz kalacak-
tr).
f/ Ingiliz (Avrupalı anlayın) tüccarlar, ortaklan ve
adamlan, iç ticarette en imtiyazlı yerii tüccardan faz-
la vergi ödemeyecektir. (Yâni yeni Gümrük Biriiği
Anlaşması'ndaki 9. şık, aşağı yukan aynen söy-
lenmiş.)
g/ Ithâlâtta yalnızca yüzde üç vergi resmi ödene-
cektir. (Yâni ecnebi bir tüccar Osmanlı ülkesinde
satbğı mallar için yüzde 5 resim öderken, Osman-
lı tüccan eyâletten eyâlete nakledeceği emtia
için yüzde 12 resim ödeyecektir.)
IV Yabancı mallar Boğazlar'dan serbestçe peçe-
cek, transit ve aktarma işlemleri hiçbir resme tabi ol-
mayacaktır, aynca ingiliz tüccan (Avrupalı) yalnız
kendi mallannı değil, dış ülkelerden gelmiş her matı
Osmanlı ülkesinin her tarafında serbestçe alıp sa-
tabilecektir. (Yâni, Ingiliz'e öncelik tanınmakla bir-
likte, Devlet-i Âliyye geniş ve bâkir bir pazar ola-
rak Avrupa kapitalizmine açılmaktadır.) (Dünya,
21 Mart 1995)
O tarihte, aklı başında bir Türk aydını için sorula-
cak soru neydi? Türkiye Cumhuriyeti'nin, Avrupa
Biriiği ile imzaladığı Gümrük Biriiği Anlaşması'nın,
sonuçlan itibanyla da Devlet-i Âliyye'nin imzaladı-
ğı 1838 Ticaret Anlaşması'na benzeyip benzeme-
yeceği değil mi?
Ama önce1838 Anlaşması'nın 'seyyiâtını' görme-
miz lâzım.
Osmanlı kapıyı açınca...'
Hüseyin Avni Bey, 'açık kapı po/rü'kası'nın Osman-
lı'yı nasıl 'batırdığını' incelerken, ibrete şâyân bir
ömek vermiştir; sadece onu aktarmakla iktifa ede-
ceğim.
"...1800 ve 1820yıllannda, Istanbul'da kumaş-
çı esnafının 2.750 ve kemahçı esnafının (havsız
kadife) da 350 tezgâhı vardı. Bütün bu tezgâh-
larda 5.000'den fazla insan çalışıyordu. 1868 yı-
hnda yerii sanayiin ıslâhı için hazırlanan bir ince-
leme raporunda, bu kumaş tezgâhlanndan an-
cak 25 (evet, sadece yirmibeş) tane kaldığı esef-
le kaydedilmektedir. Bu raporun yazıldığı devre-
de Avrupa sanayiinin dokuma eşyası bol bol ve
ucuza gümrük kapılarından girlyor ve yerii imâ-
lâthaneleri tazyik ediyordu. Zamanla bu imâlât-
haneler kapanıyor, yerine Avrupa malı satan ma-
ğazalar açılıyordu..." (Bkz. Hüseyin Avni Şanda,
'Van Müstemleke Oluş Tarihi', Gözlem yayınlan.)
Gümrük Birliği'negirmesiTürkiye'yi 'oraya'ge-
tirdi mi? Bu ayn birtartışma konusu, ona da bakanz.
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm