23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MART 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tanksavar füze üretimi için 141 trilyon lira aynldı Orta ve lasa menzflli fiizeler yenfleniyor LALE SARTİBRAHİMOĞLU ANKARA - Türk Silahlı Ku\-vetleri (TSK). envanterindeki modası geçmiş orta ve kısa menzilli tanksavar füzeleri- ni yaklaşık 141 trilyon liraya yeniliyor. Müttefık ülkelerden gelen ambargobas- kılan sonucu savunma sanayiinde dışa bağımlıliğı azaltma arayışına giren TSK. hantallaşnğını savunduğu Malcina Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumu'na bağlı, orduya hizmet veren 13 genel mü- dürlüğün Sanayi Bakanlığı'ndan alınıp Milli Savunma Bakanlığı'na (MSB) bağlanması için de çalışma başlattı. Türkiye şu sıralar, kısa adı Trigat olan üçüncü nesil tanksavar fûze üretimine ilişkin Fransa'nın da ortak olduğu kon- sorsiyuma dahil olmak için yoğun bir kulis faaliyeti yüriitüyor. Buna paralel olarak MSB, Fransız Aerospatiale fır- ması ile 600 metrelik, kısa menzilli ve güdümlü ERYX tanksavar fuzelerinin 10 yıllık birprogram çerçevesinde ortak üretimi için pazarlık yapıyor. Türkiye ERYX projesi ile tanksavar füze alanın- TÜBİTAKın Savunma Sanayii vetedarik raporu Kişi başına savunma harcaması 200 dolar BANIJ SALMAN ANKARA - Türkiye Biümsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nun (TÜ- BİTAK) raporunda; düşük gelirli ül- kelerde kişı başına düşen gayri safı ulusal gelır (GSMH) 350 dolarken dünya genelinde askeri harcamalann ortalama 200 dolar civannda olduğu bildinldi. Ortadoğu askeri harcama- lann en yoğun olduğu bölgeyi oluş- rururken Türkiye'nın komşusu olan Yunanistan. lran. Irak ve Suriye'nin de. dünyada en çok savunma sanayii üriinü lüıal eden 10 ülke içinde yer al- dıkları vurgulandı. TÜBfTAK'm "Bilim ve Teknoloji Strateji ve Politika Çabşmalan" kap- samında Ocak 1998 tarihinde çıkar- dıgı "Savunma Sanayii ve Tedarik" başlıklı raporunda. sa\iinma sanayi- inde hedefin "ulusallaşma" olması gerektiği vurgulandı. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de "savunma sanayünde- ki her alt sektör için ulusal bir sirke- tin ana yüklenici şirket" olması üze- nnde durulan raporda, ülkenin savun- ma gücünün teknolojıye bağımlı ol- duğu belırtılirken asker, sanayicı, hu- kukçu ve ıdarecilerin oluşturacaklan ortak görüşü "küMr'' olarak özüm- semelen gerektiği kaydedildi. Çoku- luslu savunma anlaşmalan ve ülkele- rarası ikili anlaşmalann sonucunda geliştirilmeye çahşılan "Avrupa Sa- vunma Pazan"yla Avrupa ülkeleri- nin ABD'ye karşı rakip olduğu belir- tilen raporda, dünyadaki savunma harcamalannm 1970'lerden itibaren giderek artarken 1990Tarda soğuk sa- vaşm sona ermesiyle düşüş gösterdi- ği kaydedildi. Dünyadaki yıllık sa- vunmaharcamalan 1990- 1995yılla- n arasında 1.2 trilyon dolardan 865 milyar dolara indi. Rapordakı 1995 verilerine göre ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Japonya en çok savunma harcaması yapan 5 ülkeyi oluşturur- ken Türkiye 21. sırada yer aldı. Askeri ürünler ihracında ABD, tn- giltere, Rusya, Fransa ve Almanya ilk 5 sırayı alırken; buülkelerin 1995 yı- lında aynı yılın fıyatlanyla toplam 27 milyar 500 milyon dolarhk savunma sanayii ihracatı gerçekleştirdikleri saptandı. Raporda, ABD'nin ihracat payının ikinci sıradaki Ingıltere'nin payımn 2.6, üçüncü sıradaki Rus- ya'nın payının da 2.9 kaü olduğu vur- gulandı. Raporda, 1995 yılı itibany- la toplam dünya savunma ürünü itha- latının yüzde 43'ünü Ortadoğu'nun, yüzde 20'sini Doğu Asya'nm, yüzde 13'ünü de Batı Avrupa'nın gercek- leştirdiğı saptandı. da kazanacağı altyapının Tngat projesi- ne garmesinde etİcen olacağını düşünü- yor. ERYX füzeleri her türlü zırha karşı etkili bir füze. Türkiye orta ve kısa men- zilli bu fuzelerin üretimi ile envanterin- deki Lav, Milan ve PKK'den TSK'nin envanterine giren RPG 7 gibı modası geçmiş tanksavar fuzelerini yenilemeyi hedefliyor. Ancak bu fuzelerin üretimi konusunda SSM ve MSB görüş aynlı- ğına düştü. MSB'nin. milyarlık saldın helikopteri üretimi için fırma seçimin- den önce bu projelere dahil olarak. baş- ta Fransa Trigat konsorsiyumu içinde yer alan ülkelerin helikopterlerini seç- mek için baskı altında kalabileceği be- lirtiliyor. Türkiye'nin ortak üretimini düşündüğü fiizeler saldın helikopterle- rinde de kullanılıyor. Fransa, Tiger mo- deliyle Türkiye'nin saldın helikopteri ortak üretimi projesine katılıyor. Türkiye ve Fransız Aerospatiale fir- ması kısa menzilli ERYX fuzelerinin üretimi konusundaki pazarlığın son aşa- masına geldiler. 10 yılda ortak üretimi- nin gerçekleştirilmesi hedeflenen kısa menzilli fuzelerin, silah ve mühimmat dahil bedeli 2.5 milyar Fransız Frankı (95 trilyon 625 milyar lira, 412 milyon dolar) olarak hesaplanıyor. Müzakerele- rin olumlu sonuçlanması halinde MKE'nin ağırlıklı rol oynayacağı proje 1999 yılında başlatılacak. Türkiye'nin Avrupa konsorsiyumu bünyesinde üretmek istediği bir diğer proje de orta menzilli füze üretimi. Son yıllarda Türkiye'deki savunma sanayii pastasından büyük paylar alan Fran- sa'nın, müzakerelerin olumlu sonuçlan- ması halinde Trigat konsorsiyumu için- deki kendi payından Türkiye'ye 200 milyon dolarhk iş payı vermesi beklenı- yor. TSK'nin modası geçmiş tanksavar fuzelerinin yenileneceğı programın bu- günkü toplam bedeli yaklaşık 141 tril- yon lirayı buluyor. Bakanlar Kurulu'nda onay bekleyen ve 1976 yılında yazılan belgenin bugünkü koşullara uyarlanma- sı olarak nitelendinlen Türkiye'nin ye- ni savunma sanayii strateji belgesi, as- keri tesislerin daha işlevsel hale getiril- mesi unsurlanm içeriyor. Ost düzey bir askeri yetkilinin deyimiyle hantallaşan MKE'nin, TSK'ye hizmet veren 13 ge- nel müdürlüğünün Sanayi Bakanlı- ğı'ndan alınıp MSB'ye bağlanması he- defleniyor. KESK DESTEK İSTEDÎ Menmrişbmûayor İSTANBUL/ANKARA(Cumhuri- yet)-Kamu çalısanlan, hükümerin ha- zırladığı "kamu görevlüeri sendikala- n kanunu tasansı"mn geri çekilmesi için bugün yurt genelinde işbırakıyor. Yurdun çeşitli yerlerinden dün hareket eden on binlerce kamu çalışanının An- kara Kızılay Meydanı'ndabuluşacağı- nı belirten Kamu Emekçileri Sendika- lan Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Siyami Erdem. Türk-Iş, DİSK, Hak-Iş ve çeşitli demokratik kitle örgütüne de çağnda bulunarak destek istedi. DlSK ve StP de yaptık- lan yazılı açıklamada KESK'in eyle- mine destek verdiklerini belirterek hü- kümetin yasa tasansını geri çekmesi- ni istediler. Erdem dün konfederasyon genel rnerkezinde düzcnlediği basın toplan- tısında, hükümetin hazırladıği kamu görevlüeri sendikalan kanunu tasan- suıın grev ve toplu iş sözleşmesi içer- mediğini belirterek tasanyla ilgili "acfl eylem kararlan"nı açıkiadı. Meclis Genel Kurulu'nda bugün görüşûlecek tasanda, yıJlardır verilen mücadeienın yok edildiğini vurgulayan Siyami Er- dem, tasanyla birlikte sendikalann de- nctim altına alınarak sendikal hak ve özgürlüklerin yok edilmeye çahşıldı- ğını söyledi. Türkiye'nin dört bir tarafından on binlerce kamu çalışanının hizmet üre- timini durdurarak Ankara'da buluşaca- ğınt belirten Erdem, yasa tasansmm geri çekilmemesi halinde Ankara Kı- zılay Meydanı'ndaki eylemlerinin sü- receğini kaydetti. Kamu çalışanlannın hizmet üreti- mini ilk kez hafta içi durduracağı ey- lemde trenler çahşmayacak, acil ser- visler dışında sağhk hizmeti verilme- yecek, vergi toplanmayacak ve PTT hizmetleri verilmeyecek. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay ise tasannm öncelikle çı- kanlmasını, daha sonra da grev ve top- lusözleşme hakkı için anayasa deği- şikliğine gidilmesini istedi. Basın Kanunu 'na muhalefetten açılan davalarda suçun yasal unsurlannın oluşmadığına karar verildi Gazeteıııize açılaıı davalardaıı ilrîsme beraattstanbul Haber Servisi - Gazetemizde yayımlanan haberlerle ılgılı olarak sorumlu yazıişleri müdürü- müz hakkında Basın Kanunu'na muhalefet suçundan açılan davalardan ikısınde beraat karan verildi. 'To- pal Soruşturmasına Ciner de Kartşü' başlıkh haber nedeniyle sorumlu yazıişleri müdürümüz Fikret ll- kiz. 'Çocuklanmızın Bayramı" başlıklı yazısı ile ya- zanmız Toktamış Ateş ile yazıişleri müdürümüz Ib- rahim Yddız hakkında açılan davada mahkeme be- raat karan verdi. Gazetemizde 13 Ekim 1997 tarihinde yayımlanan ve turizmci Ersin Ortaç'm, işadamı Turgay Ciner'e yönelik suçlamalannın bulunduğu 'Topal Cinaveti- ne Ciner de Kanştı' başlıklı haber nedeniyle tstan- bul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde süren dava so- nuçlandı. Davanın dün yapılan duruşmasına sorum- lu yazıişleri müdürümüz Fikret tlkiz ile avukatı Bû- lent Utku katıldı. llkiz savunmasında, haberde, ku- marhaneci Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesi olayıy- la ilgili olarak Sanyer Curnhuriyet Savcılığı'na ifa- de veren Ortaç'ın, Ciner, Halil Güvener ve ÖzerÇil- ler'in Topal ile ilişkilerinin araştınlması gerektiğinin ifade edildiğini belirtti. Ortaç'ın savcılığa da ifade verdiğini anımsatan llkiz, "Bu iddialarla ilgili olarak Sanyer Cumhuriyet Savcüığı takipsi/lik karan \er- mistir. Dolavısıyla bizim suç işlememiz tnümkün de- ğildir. Beraatımı istiyorum'" dedı. Esas hakkındakı göriişünü açıklayan savcı da, sav - cılığm takipsizlik karan karşısında sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlannın oluşmadığını ifade ede- rek Ilkiz'in beraatini istedi. Mahkeme başkanı, delil yetersizliğinden Ilkiz'in beraatına karar verdi. Gaze- temizyazan ToktamışAteş'in 11 Şubat 1997 tarihin- de 'Arayış' başlıklı köşesinde 'Çocuklanmızın Bay- ramı' başlığıyla yazdıği yazı nedeniyle Ateş ve es- ki sorumlu yazıişleri müdürümüz lbrahim Yıidız hakkında Basın Kanunu'nun 16 \e 30. maddelenne muhalefet suçundan açılan dava da beraatla sonuç- landı. Istanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki du- ruşmada esas hakkındaki görüşünü okuyan savcı. sanığın yazısında hukuk düzenindekı çarpıklıklan dile getırdiğıni, suçun maneM unsurlannın oluşma- dığını belirtti. Savcı. Ateş ve Yıldız'ın beraatini is- tedi. Mahkeme de sanıklann beraatına karar verdi. DÎSK Genel Başkanı Budak, 46 işçiyi işten çıkaran Çırağan işverenini uyardı 'Bizim yasalanmıza uyacaksınız' HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Susmalı mı? llhan Selçuk ustanın "DörtDuvarfı Dünya... "ya- zısı düşündürücüydü. Şöyle diyordu bir yerinde: "Sağ, Türkiye'de büyük birgüç!.. Solcuların tü- mü biraraya gelseler, bu gücün üstesinden gelmek yine zor. Ama solcunun derdi sağ değil; solcu sol- cunun kurdu olmaktan başka biryaşam biçimi bil- miyor." Bir yanda CHP-DSP çekişmesi. Bir yanda İP (Işçi Partisi)-ÖDP (Özgürlük ve Da- yanışma Partisi) çekişmesi. Bir yanda da.. Bizim gibi, solun güçlenmesini ve ülkedeki olumsuzluklan önleyebilecek bir güce u- laşmasını "tek çıkış yolu" görenler. Ne yapmalı? Taraf mı tutmalı?.. Yansız davranıp; her olumlulu- ğu övüp, her olumsuzluğa karşı tavır mı almalı?.. Yoksa hepsindeki olumsuzluklara da gözlerimizi ka- payıp; "Kol kınlıryen içinde kalır" mı demeli?.. Susmalı mı? • • • Takınılacak tavır, başannın neye bağlı olduğu ko- nusundaki temel "fan;"ya bağlı. Bir hareketin başarısını sayısal çokluğun belirle- diğine inanıyorsanız; takınacağınız tavır başkadır... Yok eğer, bilinçli ve kenetlenmiş bir azlığın, ılkesiz bir çokluktan daha etkili olacağına inanıyorsanız; ta- kınacağınız tavır başkadır. Birsiyasal hareketin başansındaki temel etken, o- nun "inandıncılığı"d\r. Inandırıcılıkise, "tutariıitk"ar- tı "güç"demektir. Ve güç, sadece "sayı" demek değildir. Ondan da önce, "bilinç" ve "örgüt" demektir. Bilincin teme- linde ise "ideoloji" yatar. Onun içindir ki, Meviana tekkesınin felsefesi baş- kadır, siyasal partilerin var oluş nedeni başkadır. "Ne olursan ol, gene de gel!" diyen bir siyasal par- ti, önünde sonunda başarısızlığa mahkûmdur. Gi- derek bir çıkar ortaklığı olmaktan öteye gidememe- ye mahkûmdur. Çünkü ne tutarlılık kazanabilir, ne de inandıncılık... Herkesin üst üste konup toplandığı bir sol, "cıfıt çarşısı" olur.. Küçülür! Beliıii ilke ve doğrular etrafında kenetlenmiş, tu- tarsızlıklardan ve çelişkilerden annmış, düşmanlık tohumlarını içinde taşımayan bir sol "umut kayna- ğı" olur.. Kararsızlan da kendine çeker. Buyür! SHP'yi ideolojik ve yapısal çelişkiler yedi bitirdi. CHP, o azalan çelişkilerden tam olarak kurtulma yürekliliğini gösteremediği için bocalayıp duruyor. • • • Her Allah'ın günü.. Bu ülkeyi çıkmaza sürükleye- nin, bugünkü karanlık bulutların nedeninin "orta sağ" iktidarlarolduğunu.. Menderes-Demirel-Ev- ren-Özal çizgisi olduğunu mu vurgulamalı? DSP'yi büyütmeyen nedenin; "demokratik" bir yapıyı içine sindirememek olduğunu söylememeli mi? CHP'yi büyütmeyen nedenin; "tarihsel kimliği"n\ yitirmiş olmak olduğunu vurgulamamalı mı? ÖDP nin, şeriatçı partı kurulabilmesini savunma- sını, Atatürk'e değil Abdülhamit'e sahip çıkması- nı eleştirmemeli mi? Ilkesiz birliği mi savunmalı? Solun, ancak tutarlılık ve inandıncılık kazanarak büyüyebileceğini unutmalı mı? Susmalı mı? Arkasına ekonomik gücü almış, eğm'm ağını kur- muş, devletin önemli kurumlarını içten ele geçırmiş bir "sağ "ın çok güçlendiği doğru!.. Tüm solu birara- ya getirseniz, savaşımın gene de kolay olmadığı doğru!.. Ama solu eleştirmemenin bu görünümü değiştir- meyeceği de bir gerçek! Susarsak çözüm yok.. Ama doğrulan her geçen gün biraz daha kalabalık, biraz daha güçlü söyler- sek, umut var. Bu bir birikimdir... Sabır ister. TEKZİP - "Yeniden Dergisi" yazıişleri müdürü bir "tekzip" yollamış. Dergisının ÖDP'nin yayın organı olmadığını söylüyor. Duyuruyorum. Caziosmanpaşa Ülkü ocağında işkence iddiası tstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa Kâzım Karabekir Mahallesi'nde 15 ve 19 yaşındaki ıki gence. ülkü ocaklannda copla işkence yapıldığı öne sürüldü. işkence sonrasında Adli Tabiplik'ten 10 ve 5 günlük 'İş göremez' raporu alan gençler, Işçı Partisi İstanbul ll Örgütü'nde yapılan toplantıda işkence izlerini başına gösterdiler. Gaziosmanpaşa'da bir terlikçi atölyesinde çalışan amca çocuklan Halil Demir (19) ve Vehbi Denıir (15), 1 Mart Pazargünü mahallelerindeki ülkü ocağında, gözleri ülkücü bayrağıyla bağlanarak coplandığını ve falakaya yatınldığını iddia etti. Halil Demır olayı şöyle anlattı: "28 Şubat günü mahailede bir kavga çıkü. Ertesigün "Sizi ocaktan reis çağınyor' dediler. Biz gitmek istemedik. ancak daha sonra'Sizi banştıracaklar' denilince çalıştığımız terlikçi atöhesinin sahibi gitmemi/ için aracı oldu ve birlikte ocağa gittik. Atöhenin sahibini gönderip bizi ufak bir odaya aldüar. Gözlerimizi ülkücü bayrağnla bağlayarak copla din me>e başladılar. Beş kişi bir buçuk saat bovunca sıravla dövdü ve falakaya yaürdı. Beni beşinci kattan aşağı armakla tehdit ertiler." Demır, a>Tiı gün raporlanyla birlikte Küçükköy Merkez Karakolu'na şikâyet başvurusunda bulunduklannı, ancak aradan üç gün geçmesine karşın ülkü ocaklanna yönelik herhangi bir takıbat yapılmadığını savundu. Toplantıda konuşan İP Genel Başkan Yardımcısı Hıdır Hokka da ülkü ocaklanmn yıllardıı Türkiye'de polisin gözü önünde suç merkezleri olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü ve bu ocaklann polisle birebir ilişki içinde olduğunu öne sürdü. Hokka, uyuşturucu, çek-senet tahsilatı, adam kaçırma ve işkence gibi kirli işlerin, bu ocaklardan planlanıp yürütüldüğünü ve ocaldarın esnafi haraca bagladığını iddia ederek -Bunu herkes ve tüm yetkililer bilmektc, ancak emniyetin himayesi alünda olduklan için kimse dokunamamaktadır" dedi. Ülkü ocaklanmn yasadışı olduğunu belirten Hokka, bu ocaklann derhal kapatılması ve sorumlulan hakkında yasal işlem yapılması gerektiğini söyledi. ÖSYM'den acıklama İstanbul Haber Servisi - DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, sendika- ya girdikleri için 46 işçi- yi işten çıkaran Çırağan Oteli'nin işletmecisi ya- bancı sermayeli Kem- pinski firmasını uyara- rak "Bizim yasalanmıza uyacaksınız. Uvmazsanız uydururuz" dedi. Rıdvan Budak, dün iş- ten atılan 46 işçiyle bir- likte Çırağan Oteli önün- de bir basın açıklaması yaptı. DİSK'e bağlı OLEYlS'te örgütlenen Çırağan Oteli çalışanlan- nın grevli toplusözleşme yapma yetkisi aldığını, ancak oteli işleten ya- bancı sermayeli Kem- pinski firmasmın, bu ka- rara itiraz ettiğini belir- ten Rıdvan Budak, u t$- vereni uyanyonım. Bi- zim yasalanmıza uyacaksınız, uy- mazsanız uydururuz** dedi. Çahşanlann büyük çogunluğu- nun karannın DlSK OLEYtS ol- duğu halde. alınan yetkiye itiraz edilmesinin ve bu itirazın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin verdiği hu- kuku aşan karan nedeniyle Çıra- ğan Kempinski Palace çalışanlan- nın, aylardır toplusözleşme hakkı- nı kullanamadığını anlatan Bu- dak, emekçilerin 1996 yılı ücret- leriyle çalışmaya mecburedildik- lerini söyledi. Adaletin hassas dengesini yıkan. hukukçulann ka- rarlanndan cesaret alan işverenin 46 sendikalı çalışanı işten çıkart- tığını belirten Budak daha sonra şunlan savundu: "Burada yargı adeta işten abl- Lismısüstii eğitiın sınavı 24 Mayıs'ta İşten aülan 46 işçiyle birlikte Çırağan Oteli' Budak, "Bu işyerinde sendika olacak" dedi. malan destekleyen bir karar ver- miştir. Demokrasiyi ve hukuku egemen kılmak için bazen hukuk çevTeleriyle de çatışmamız gereke- cektir. Mahalli İş Mahkemesi'nin verdiği yetki karannın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin bozma gerek- çesi hiç de kabul edilebilir değildir. lşyerindeki stajyer öğrenciler de devamlı çauşanlâr kadrosunda sa- yılmıştır. İşyerinde staj >apnıak için bulunan öğrencilerin, devam- lı çalışanlar kadrosunda sayılması mütnkün değildir. \argıta> 9. Hu- kuk Dairesfnüı cevaplamasını is- tiyonız: DoTeye giren nedir, kim- dir? Burada yabancı sermaje var- dır. Yabancı sermaya oteli çalıştır- sın, ama bizim yasalanmıza da uy- sun. DİSK OLEYİS olarak bura- nin önünde bir basın açıklaması yapan DİSK Genel Başkanı Rıdvan (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) da bin kez örgütleneceğiz ve bu iş- yerinde sendika olacak. Burada patron yasalan değil, devlet yasa- lan hâkim olacak." Öte yandan DlSK'e bağlı Teks- til İşçileri Sendikası Genel Baş- kan Yardımcısı Deniş Kaplan, Classis Giyim Sanayii ve Ticaret Limite Şirketi'nde sendikal örgüt- lenme nedeniyle işten çıkarmalar olduğunu belirterek "İşçi haklan- na saygı göstermeyen işverenler, >asalar önünde hesap verecekler- dir"dedı. Kaplan yaptığı yazılı açıklama- da, Tekstil Sendikası'nın Classis Giyim Sanayii ve Ticaret Limited Şirketf nde örgütlenme faaliyeti- ni tamamlayarak yetki için müra- caatta bulundugunu söyledi. Clas- sis'teki işçilerin anayasadan kay- naklanan sendikal haklannı kul- landıklannı ve yetki için gelecek karan beklemeye başladıklannı kaydeden Kaplan, bu arada işye- rinin üretim faaliyetini de sürdür- düğünü vurguladı. Ancak işvere- nin. yetkinin sendikanın lehine ge- leceğıni anlaması üzerine, işyerin- dekı bütün işçılen işten çıkarttığı- nı \e işyerini kapattığını vurgula- yan Kaplan, "Yasalar önünde suç işlediğini i\i bilen işveren, sanki ya- salann kendisine karşı işletileme- \-ecegini düşünerek bu derece per- vasız davTanabilmekte, haksız ka- zançlann elinden gideceğini iyi bil- diğindcn 109 işçiyi sadece >asal haklannı kullandıklan için işten çıkarabilmektedir" dedi. ANKARA (ANKA)- Lisansüstü Eğitime Gi- riş Sınavı (LES) başvu- rulan 16-27 Mart arasın- da yapılacak. Sınav 24 Mayıs günü gerçekleşti- rilecek. ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre. Lısan- süstü Eğitime Ginş Sı- navı başvurulan 16 Mart günü başlayacak. LES'e en az lisans diplomasına sahip olanlar ile sınavın yapıldığı tarihten itiba- ren bir yıl içinde lisans programından mezun olabilecek durumda bu- lunan adaylar başvurabi- lecek. Adaylar, baş\ııru formlannı üniversiteler- den alabilecek. Adaylar. başvuru form ücreti ola- rak 750 bin, sınav ücreti olarak da 5 milyon lira ödeyecek. Başvuru formlannı, mezunlar is- tedıklen üniversiteye. mezun olacak durumda- ki adaylar ise bulunduk- lan üniversiteye verecek. LES 24 Mayıs günü Adana, Afyon. Ankara, Antalya. Aydın, Balıke- sir, Bolu. Bursa, Çanak- kale. Denizli. Diyarba- kır. Edirne, Elazıg, Er- zurum. Eskişehır, Gazi- antep, Hatay, Isparta. Içel, tstanbul. Izmir, Kahramanmaraş. Kars, Kaysen. Kınkkale, Ko- caeli. Konya, Kütahya, Malatya. Manısa, Muğ- la, Niğde, Sakaıy a, Sam- sun, Sıvas. Şanlıurfa. To- kat, Trabzon. Van ve Zonguldak ile Lefko- şa'daki üniversite rektör- lüklerinde yapılacak. Ünıversiteler. LES so- nuçlannı, kendilerinin belirleyeceği bir yön- temle kullanacak. GENEL KURLL tLANI Geropsikiyatri Derneğj Yönetim Kurulu Raşkanlığı'ndaıı. Deıaeğimızın olağan genel kurul toplantısı 23 3.1998 günü saat 10.30'da tstanbul Ünıversıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakultesı Ge- ropsikiyatri Bılım Dalı'ndayapılacaktır. Çoğunluk saölanama- dıgı takdirde ikinci toplantı 30 3 1998 günü aynı yerde a\nı sa- atte yapılacaktır. Toplantı gündemı aşağıdadır. Yönetim Kurulu adına Başkan Prof. Dr. Engin EK.ER Gûndem: 1. Açılış, 2. Divan seçimi. 3. Yönetim Kurulu faalıvet rapo- runun okunması, 4. Denetçi raporunun okunması. 5 Yönetim Kuıulu"nun ibrası. 6. Yenı >önetım kurulunun seçımı. 7. Geçı- cı bütçenın görüşülmesı veoylanması. 8. Isım değışıklığı \e başa Türk adının eklenmesının görüşülmesı. 9 Dilek \ e temenniler. 10. Kapanış
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear