Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 MART 1998 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
T U RKIY E
Istanbul PB 7 Sinop
Edirne
PB 8 Adana Y 16
PB 13 Samsun
Kocaeli PB 7 Trabzon
Çanakkale PB 6 Giresun
Izmir
Y 7 Mersin Y 15
_Y 11 Dıyarbakır Y 14
PB 12 Ankara
__Y 9 Şanlıurfa Y 14
PB 10 Mardın Y 10
Manisa PB 12 Eskişehır PB 7 Sıirt Y 11
Aydın PB 15 Konya
Denızlı PB 14 Sıvas
PB 8 Hakkâri
7 Van
Zonguldak PB 7 Antalya PB 15 Kars
Ortave Doğu Karadenız,
Iç Anadolu'nun doğusu,
Doğu Akdenız ıle Doğu
ve Guneydoğu Anadolu
bolgelen yağışlı, dığer
yerler parçalı az bulutlu
geçecek Yağışlar yağ-
mur ve sağanak. Doğu
Akdenız'de gok gurultü-
lu sağanak şeklınde ola-
cak. Hava sıcaklığı yağış
olan yefterde bıraz aza-
lacak. dığer yerierde de-
ğışmeyecek.
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
8
5
6
17
16
19
16
14
Münih PB 16 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
HB
B
Y
B
PB
PB
PB
Y
15
14
21
16
12
12
19
11
PB 17 Şam
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
5
18
3
12
13
12
16
22
Y 20
0Aç,K bulutlu SiSlı Bulutlu k
Çok bulutlu p Yağmurtu
\PJWJS
Kartı jkar Gok gurultülu
Ecevit'e göre Giilenle ilgili kaygılar 'aşırı'
türbe uyansıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Diyanet Işleri Baş.-
kanı Mehmet Nuri Yılmaz:
"büyük hükümdarlar. bil-
ginler. veli olarak bilinen
şahsiyetler, meşhur komu-
tanlar ve şehitlcrin sürekli
anılması amacıyla yapılan
türbelere bel bağlayarak, on-
lardan medet ummanın. çul-
çaput bağlayarak kurban
kesmenin İslamla bağdaş-
madığT uyansında bulun-
du.
Geçmiş dönemlerde Al-
lah inancından sapılmasın-
da benzer tutum ve davra-
nışların rol oynadığını anım-
satan Yılmaz. "Önceki pey-
gamberlerin mesajlan asır-
lar içinde, çeşitli etkenkr ya-
nında, vefat eden büyük zat-
lar hakkında gösterüen aşın
sa\gı ve tazûn nedeniy ie tev-
hldçi özünü yitirmiş ve ger-
çek özünden sapmışnr" de-
di. Dı\anet tşlen Başkanı
Mehmet Nuri Yılmaz. dün
yaptığı yazılı açıklamasında
yurttaşlan türbe ve mezar-
lık ziyaretleri konusunda
uyardı. Her yıl yaklaşık 19
milyon kişinin türbeleri zi-
yaret ettığini bildiren Yıl-
maz. açıklamasını şöyle sür-
dürdü:"Tevhid konusunda
son derece hassas olan vetev-
hidçi özünü kıyamete kadar
koruyacak olan İslam dini,
putperestliğe ve insanlann
heva ve nefsani ihtiraslannın
kutsallaştırılmasına karşı
çıkmış. bu konuda büyük
mücadeteler vermiştir."
Yılmaz. yaptıklan araştır-
ma ile Türkiye'deki türbe
envanterini çıkardıklannı
açıkladı. Yurt genelinde
1263 türbe saptadıklannı
bildiren Yılmaz, b'urilafın
çoğunluğunun illerde bu-
lunduğunu kaydetti. Yıl-
maz. fürbelerin yüzde
74.8'inin ilçelerde. yüzde
25.2'sinin illerde bulundu-
ğunubelirtti.
Artvin. Ardahan ve Igdır
illerinde hiçbir türbe bulun-
madığını açıklayan Yılmaz,
yurt genelindeki 1263 tür-
beden 173'ünün de hiçbir
şekilde ziyaret edilmediğini
saptadıklannı söyledi.
Yılmaz, yılda ortalama 18
milyon 967 bin 990 kişinin
"Allah rızasL dikk, bereket,
genç kızlann çabuk evlen-
mesi, evlenmek isteyenlerin
nasiplerinin açılması. bela-
dan ve büyüden kurtulun-
ması, askere giden gençlerin
uğurlanması. hastalıklara
karşı şifa bulunmasu mane-
vi ve maddi sıkıntılardan
kurtulunması, çocuk sahibi
olunmasu sütü olmayan an-
nelerin sütünün çoğalması,
hamile kadınlann rüyasın-
da doğuracağı çocuğun cin-
siyetini görmesi, hacca gi-
denlerin selametle dönmesi.
türbelerin kutsiyetine inanıl-
ması. yağmur yağmasu za-
raıiı haşarattan kurtulun-
ması, hasta hayvanlann iyi-
leştirilmesi ve turizm" gibi
nedenlerle türbeleri ziyaret
ettiklerini açıkladı.
Yılmaz, türbe araştırma-
sında ortaya çıkan bu sonuç-
lar nedeniyle halkın uyanl-
ması gereİdiliğini hıssettik-
lerini söyledi. Önemli şahsi-
yetlerin sürekli anılması
amacıyla yapılan anıtmezar
ve türbelerin beşerüstü var-
lıklar olarak görülmemesini
isteyen Yılmaz, Peygam-
ber'in "Vefatımdan sonra
kabrimi tapılır put haline
koyma" buyurduğunu'
anımsattı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Başbakan Yardımcısı Bülent Ece-
vit MGK'de "irticai faaliyetier"
kapsamında gündeme gelen Fethul-
lah Gülen'le ilgili kaygılan "aştn"
bulduğunu açıkladı. "Tabü kuşku
duyulmasım da doğal karşılıvorum.
Olağanüstü örgütlenme ve olağa-
nüstü kaynaklar1
" dıyen Ecevit. 3
kez görüştüğü Gülen'le Türk-tslam
tasavvufunu değerlendirdiklerini
açıkladı. Ecevit, Gülen grubunun
"laik cumhuriyete yatkın" olduğu
görüşünü de onayladı.
Ecevit, dün NTV'de katıldığı bir
programda, Fethullah Gülen'le ilgi-
li düşüncelerini açıkladı. Ecevit, la-
iklik konusundaki duyarlılığından
kimsenin kuşku duymaması gerek-
tiğini vurgularken, "Siyasal yaşa-
num boyunca laikliği savundum, a-
ma dindarlan incitmeden savun-
dum. Ne kadar gelişmeler olursa ol-
sun, bilimin yanıt veremeyeceği ba-
n yaşamsal sorunlarvardır. Bazı çev-
reler dine bağhlığın her türlüsünü
irtica gibi görüyoriar. Ben bunu iç>
me sindiremiyoruın'' dıye konuştu.
Ece\ it. hoşgörüye dayalı tasavvufu
benimsediğini söylediği Gülen'in.
tran'dakı köktendinciliğe. Bahaili-
ğe, Suudı Arabistan'ın anlayışına
soğuk baktığını söyledi. Ecevit, Ba-
tı Çahşma Grubu'nun (BÇG) rapo-
runda yer alan bazı bilgilere de de-
ğinerek şunlan söyledi: "Partileş-
me>i reddetmiş. RP"yi destekleme-
miş. Gi\im kuşamda tepkileri aşm
bulduğunu açıklamış. Eğitinıe çok
önem vernüş. Toplam 250 kadar eği-
tim kummu ki, bunun 150'si başka
ülkelerde. Bunlara kuşkuyla bakriı-
yor. Dışandaki okullan ziyaret eden
herkes burada dini eğitim verilmedi-
ğini. laikliğe aykın ögrenim sistemi
bulunmadığını, Atatürk resimleri
bulunduğu, İstiklal Marşımtan söy-
lendiğini kabul ediyor. İrtica bunun
neresinde anlamıyorum."
Ece\ it. Gülen grubunun eğitim
faaliyetlerinin. Ona Asya'daki Türk
cumhuriyetleri ve Azerbaycan'ın
Iran köktendinciliği ya da Suudi
Arabistan'ın etkisi altına girme teh-
likesini engellediğini savundu. Ece-
vit, "Kala kala Fethullah Gülen'in
kravat takmaması kalryor. Çe\Tesin-
deki insanlara baktığımızda hepsi
kravaüı. Bu konudaki kuşkulan aşı-
n buluyorum. Tabü kuşku duyubna-
sını da doğal karsılıvorum. Olağa-
nüstü örgütknmeve olağanüstü kay-
naklar. Kimse bu kaynaklar başka
yollardan alınmışür da divemiyor"
diye konuştu. Ecevit. Gülen cema-
atinin "laik cumhuriyete yatkm" ol-
duğu görüşünü de onaylarken, "Bel-
ki geçmişte öyle değildi. Ama o gün-
lerden beri çok şey değişti. İnsanla-
ra da değişme hakkı tanımamız la-
zun" dedı.
Ecevit, Gülen grubunun okulla-
nnda ve kuruluşlannda yasalara ay-
kın, irticayı destekleyen unsurlar
varsa, devletin görevinin bunlan or-
taya çıkarmak ve gereken önlemle-
ri almak olduğunu söyledi. Ecevit,
devletin eğitimde bıraktığı boşluğu
doldurmasıyla özel yurtlara gerek-
sinim kalmayacağını \urguladı.
Seçim tartışıııası
• Baştarafı 1. Sayfada
yasalan Meclis'ten çıkanlır, hazi-
ran ayından sonra da yaza doğru
seçim konusu konuşulur" diye ko-
nuştu. DTP Genel Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk da, Baykal'm
"Ydmaz, ülkeyi toparlayarak seci-
megitmeanlayışmda" sözlerini de-
ğerlendirirken. "Demokrat düzen
ortaya konmadıktan sonra 1 ürki-
ye'ji nasd toparlayacaksınız" dedi.
Partisinin yeni kurulması ve ye-
terince örgütlenememesi nedeniy-
lebaştan beri seçime "mesaiefi" ba-
kan Cindoruk. hemen gidilecek bir
erken seçimin yeni bunalımlar ya-
ratabileceğini belirtirken Baykal'a
çattı. "Ulkeyi toparlayarak seçime
ştme" fırsatının başbakan yardım-
cısı ve dışişleri bakanıyken Bay-
kal'ın eline geçtiğini vurgulayan
Cindoruk, "'TürldyeŞi topariayıp o
zaman niye seçime gitmedikkrini
halk sorar. Türkiye'yi topariayıp se-
çime gitmek için evvela, Türki-
ye'nin anayasal düzenini, demokrat
bir düzen haline getirmek gerekir"
dedi.
ANAP Genel Başkan Yardımcı-
sı Ali Kemal Başaran ise bayram
sonrastnda yapılacak Yılmaz-Bay-
kal görüşmesinin ardından nisan-
mayıs aylannda seçimle ilgili yasal
düzenlemelerin yapılabileceğini
söyledi.
Başaran, seçim yasası ve tarihi
üzerinde uzlaşma sağlandığı tak-
dirde de ekim ya da kasım aylann-
da erken seçime gidilebiieceğini
belirterek. •'Sayın Baykalm istedik-
lerinigözardı edipdeyürümek had-
dimiz değüdir" diye konuştu.
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Göttıan ise sonbahardan
önce seçim olasıhğının giderek
azaldığını söyledi.
CHP'nin kilit parti olduğunu
kaydeden Gölhan. "Bayka^tavrmı
ortaya koydu. Uzlaşma var. Yani,
liderler bu sene seçimin kaçınılnıaz
olduğunu tescil ettiler" dedi.
Irkçı
'Cıımhuriyet için tehlike^
Valilere insan haklan dersi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Içişleri Bakanlığı.
80 ilin vali ve emniyet mü-
dürüne bugün "insan hak-
lan" konulu konferans vere-
cek.
Polis Akademisi Başkan-
lığı'nın Anıttepe Tesisle-
ri'nde bugün saat 10.00'da
başlayacak konferansı iki
gün sürecek.
Konferansa katılacak ko-
nuşmacılar ve konulan şöy-
le:
Prof. Dr. AhmetMumcu:
Avrupa tnsan Haklan Söz-
leşmesi \e lşkencenin Ön-
lenmesine Dair Avrupa Söz-
leşmesi'nin Hukuki Niteli-
ği ve Bu Sözleşmelerle
Oluşturulan Denetim Me-
kanizmalan.
Dışişleri Bakanlığı - Ne-
cip Egüz: İnsan Haklan
Kavramı, Gelişimi, Ulusla-
rarası llişkilerde Oynadığı
Rol ve İnsan Haklan Ala-
nında Uluslararası Yüküm-
lülüklerimiz.
Dr. Bülent Çilekh: Avru-
pa İnsan Haklan Sözleşme-
si ve Işkence ve tnsanlık Dı-
şı ya da Onur Kıncı DavTa-
nış ya da Cezanm Önlenme-
sine DairAvrupa Sözleşme-
sinin Hukuki Niteliği.
Dr. Fatih Karaosmanoğ-
lu: Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesi ve lşkencenin
Önlenmesine Dair Avrupa
Komitesi ile Oluşturulan
Denetim Mekanizmalannın
Türkiye'ye llişkin Uygula-
malan Kapsamında Idari
Uygulamalar.
APK Krl. Bşk. V. tsmafl
Özdemir: İnsan Haklan
Alanında Tespit Olunan Ak-
saklıklar ve Bunlara llişkin
Çözüm Önerileri.
• Baştarafı 1. Sayfada
BÇG'nin "Fethuflah Gülen rapo-
nı"nda: "hoşgört Ve banş tabto-
su"yla baii devlet çevrelerini etkile-
yen Gülen cemaatinin, kamuoyunda
"faah'yetlerim de\letin desteklediği"
imajı yaratarak. "hedefini gerçekleş-
tirinceye kadar kendilerine bir zarar
gelmemesi için devlete karşı aldıklan
tedbir mahiyetinde takıyye yaptıkla-
rı" kaydedildi.
Gülen cemaatinin devlete alterna-
tif bir örgütlenme olduğu anlatılan ra-
porda, cemaatin yurtdışı okullannın
ve kaynağının araştınlması, aynca bu
kişinin arkasında devlet olduğu ima-
jının yok edilmesi gerektiği vurgu-
landı. Raporda gündeme getirilen ko-
nular özetle şöyle:
# Türk aydınının halktan kopuk-
luğunu çok i>i değeıiendiren bu kişi,
ıhmlı bir görünüm içerisinde vatanda-
şın din \e vicdan hürriyetini istismar
ederek cumhuriyete itirazuu üstü ör-
tülü olarak ortaya koymakta, milli
menfaatlen şahsi menfaatlanna dö-
nüştürerek demokrasiyi tahrip et-
mektedir.
# Kısavadede, Türkiye'de herke-
sin dini yaşantı içinde olmasını, uzun
vadede bir din devleti kurmayı hedef-
lemiştir. Mahatma Gandi'nin davra-
nışlanndan esinlendiği söylenebilir.
Kravat takmayarak çevre6İne belirli
bir mesaj vermektedir. 10 Kasım
1938 tarihinde doğmuş olmasına rağ-
men sadece 1938 yılını söylemekte-
dir.
# Tarikata girmiş olan askeri per-
sonele, "Çalışın. İngilizce öğrenın,
amirlerinizle iyi geçinin ve kendinizi
saklayın" gibi 4 öğüt vermesi, gele-
cekteki niyetlerini açıklamak bakı-
mından çok dikkat çekicidir.
0 Gülen grubu Nurcu tarikatı, Si-
lahlı Kuvvetler içerisinde yapılana-
bilmek ve ilende etkinliğe kavuşabil-
mek amacıyla yeni projeler üretmeye
başlamıştır. Askeri okullarda okuyan
öğrenciler öncelikli hedef olarak be-
lirlenmiş, kültür düzeyı yüksek ce-
maat mensubu ve rürban takmayan
bayanlann askeri öğrencilerle tanış-
malan ve evlenmelerinin sağlanabil-
mesi için gerekli vasatı oluşturacak
bir yapılanmaya gidilmiştir.
Anılan kesim tarafından bu yön-
tem ile 5-7 yıl arası bir sürede Silah-
lı Kuvvetler içerisinde cemaat olarak
söz sahibi bir konuma gelebilecekle-
ri şeklinde değerlendirmeler yapıl-
maktadır.
# Fethullahçılar, polis kolejlerine
öğrenci sokmak, öğretim üyelerini
fcel olarak seçtirmek~ve cemaate bağ-
h polislerin daha öğrencilik yıllann-
dan itibaren beyinlerini yıkamak su-
retiy İe EmniyetTeşkilan'nda oldukça
etkin hale gelmişlerdir. Bunun arka-
sında. polisi, asker karşısında bir güç
dengesi oluşturmak amacıyla kullan-
mayı öngören bir planın bulunduğu
açıkça ortaya çıkmaktadır.
# Birinci öncelikli tehdit olarak al-
gılanan sıyasal lslama karşı Gülen'i
bir umut ışığı olarak görenler, kısa bir
zaman sonra bu yanılgının faturasını
ağırödemek mecburiyetinde kalacak-
lardır. Bu kişı gerçekte demokratik ve
laik Türkiye'nin geleceği açısından
büyük bir tehlike olarak göz önünde
bulunmaktadır.
# Gülen, demokratik yollardan
devlet kademelerinde kadrolaşarak,
Atatürk ilke \e inkılaplarını da or-
tadan kaldırıp. şeriat esaslanna day-
alı bir de\ let kurmayı ve bunu takiben
Dünya Türk İslam Birliği'ni gerçek-
leştirmeyi hedeflemektedir.
# Fethullahçılar, görüşlerinin
kolayca ulaştırılacağının bilinci ile
görsel-sözel medya unsurlannı etkin
olarak kullanmaktadırlar.
I Baştarafı 1. Sayfada
için yöneticiatamalan ikbV
dar partileri arasında bir
siyasi satranca dönüştürül-
mektedir.
Aynca Hazine Müsteşarh-
ğı ile Ulaştırma Bakanlığı
arasındaki bir çekişme gö-
rüntüsündeki gelişmeler
de aslında kurumdaki ırk-
çı ve şeriatçı kadrolaşma
çabalanndan ortaya çık-
maktadır."
EMO Yönetim Kuru-
lu'nun açıklamasında, ka-
muoyuna yansıyan yolsuz-
luk iddialannın da kadro-
laşmaya "malzeme" yapıl-
dığı belirtilerek, "Siyasile-
rin emir-komuta ilişkileri
>e bilgileri çerçevesinde ya-
pıldığı bilinen yolsuzluğa
konu olan yolsuzluk işlem-
leri, kurum içinde konu ile
ilgisi olmayan insanlann et-
kisizleşririlmesi nrsatçıhğı
olarak kullamlmak isten-
mektedir. Kurumda ırkçı-
şeriatçı bir yönetimin etkin
kıhnmasına basamak >a-
pılmakistenmektedir" de-
nıldı.
Kadrolaşma kavgaları
nedeniyle kurumun hiz-
met üretemez duruma ge-
tirildiğine dikkat çekilen
açıklamada. özelleştirme
belirsizlikleri nedeniyle
yatınm yapılmaması ve
yeterli bakım-işletme hiz-
meti verilmemesi sonu-
cunda hizmet kalitesinin
sürekli gerilediği vurgu-
landı.
Açıklamada, "Ülke çı-
karlanna aykın, kurumun
ve sistemin çöküşünü hız-
landıracak bu türden so-
rumsuz davranışlann,
özelleştirme öncesi oyunlar
olduğu ve kurumun ulusla-
rarası tekellere satışına ve
sanş değerini düşürücü bir
başka mizansenin de bir
parçası olabileceği yönün-
deki kuşkulanmız artmak-
tadır" denildi.
SuLTANBEYLl MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ
Yûfkz'a 'tarikatçı'suçlaması
YUSUFZİYAAY
Sultanbeyli tlçe Milli Eğitim Müdürü Ha-
san Yüdız'ın ilçedeki tarikatçı kadrolaşma-
yı sağladığı ve tarikatçılığını Atatürkçü gö-
rünerek gizlemeye çalıştığı öne sürüldü. D-
SP Sultanbeyli İl'çe Başkanı MustafaÇolak.
ANAP Istanbul Milletvekili Halit Duman-
kaya'mn isteğiyle Sultanbeyli llçe Milli Eği-
tim Müdürlüğü'ne getirileceği belırtılen Ka-
yaEraslan'ı, ANAP llçe Başkanı Süleyman
Çelik'e kendisinin önerdiğini söyledi.
Mustafa Çolak, Sultanbeyli Mehmet Akif
Ersoy Ilköğretim Okulu öğretmeni Kaya
Eraslan'ın "ilerici, demokrat, laik" bireği-
timci olduğunu söyledi. Kaya Eraslan'ı, Çe-
lik'e kendisinin önerdiğini belirten Çolak,
tlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Yıldız'ın
cep telefonunu tlim Yayma Cemiyeti'nin ar-
mağan ettığini öne sürdü.
Yıldız'ın. ilçedeki Ahmet Yesevi. Battal-
gazi, Meviana gibi ilköğretim okullannda
tarikatçı kadrolaşmada etkili olduğunu iddia
eden Çolak. "Hasan Yıldız, tarikatçı kadro-
laşmasını saklamak için, takıyye yaparak
Atatürkçü görünmeye çauşıyor. Yüdız son
olarak öğretmenevi yönetim kuruluna 9 ta-
rikatçı, iki de MHP'li üyenin getirihnesini
sağlamıstır'' görüşünü sa\ undu.
Çolak. tlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan
Yıldız'ın göz yummasıyla müdürlük bina-
smın da bulunduğu Turgut Reis İlköğretim
Okulu'nun "Fethullahçr. Erdoğan Özel
Yurdu'nun da "Süleymancr tarikat üyele-
rinin merkezi durumuna geldiğini öne sür-
dü.
Çolak. Istanbul Valiliği'nden Milli Eğitim
Bakanlığf nın personel kayıtlannı ıstedıği
ve Sultanbeyli llçe Milli Eğitim Müdürlüğü
için alternatif isimler olarak düşünüldüğü
öne sürülen İzzet Baran adlı öğretmenin da-
ha önce llçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde
şube müdürlüğü yapmış "MHP örgütçüsü"
olarak bilindiğini iddia ettı. Çolak. MEB'in
sicil kaydını istediği öğretmenlerden Mu-
harrem Ertaş'ın adınınsa yolsuzluklara ka-
nşan eski bir Sultanbeyli llçe Milli Eğitim
Şube Müdürü olduğunu savundu.
Sultanbeyli 'deki okullarda görevli bir
grup öğretmen de Yıldız'ın yıllarca "tari-
kadarla iç içe çalıştiğını" iddia etti. Öğret-
menler, Hasan Yıldız'm yıllardır türbanlı
öğretmenlerin Sultanbeyli'deki okullarda
çalışmasına izin verdiğini savunarak Yıl-
dız'ın tarikatlarla ilişkisi olduğunu iddia et-
tiler.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Türkiye artık seçim havasına girdı. Bunu ortadan kal-
dırmak olanaksız. Kimi siyasiler, "Meclis kapanana dek
bundan hiç söz etmeyelim" diyor.
- Neden?
"Bundan..."
- Bu ne?
"Hani o canım..."
-One?
"Yaa... Seçim işte..."
Bundan böyle adını ansalar da anmasalar da siya-
silerin aklında hep seçim olacak. Bu ortamda "icraat
hükümeti" olmak da çok zor. Ama bunu söylüyorsak,
"istirahat hükümeti" olsun da demiyoruz.
Baykal-Yılmaz görüşmesinin içeriğini bu köşenın di-
line şöyle çevirebiliriz:
Yılmaz - Yoğun bir MGK oldu. Askerier çok hazıriık-
lı gelmişler. Bizim de bir şey yapmamız gerekiyor.
Baykal - Bu konuda bahane arama, ben sonuna ka-
dar yanındayım.
Yılmaz - Sen yanımdasın ama benimkiler yanımda
olacak mı? Onu kestirmek zor.
Baykal - Öncelikli yasalan konuşalım. Bayramdan
sonra yeniden bir araya gelip seçim tarihini saptaya-
lım. Saptarsak, hükümete tam destek veririz, yola de-
vam ederiz. Saptayamazsak, sen bilirsin. Eski duruma
dönülür...
Yılmaz - Buna şantaj derler... Hem ortaklanmla du-
rumu değerlendiımeliyim.
Baykal - Bu şantaj değil, siyaset...
Yılmaz - Bayramdan sonra dörtlü görüşelim. Ecevit
ve Cindoruk da katılsın.
Baykal - Şu aşamada olmaz. Onlarla önce siz konu-
şun. Sonra belki...
Dünkü hava, hükümet ortaklannın seçim konusun-
da tam görüş birliğı içinde olmadığı yönündeydi.
Tablo, önümüzdeki dönemi CHP'nin şekillendirece-
ğini göstenyor. Bu durumda Baykal için şu tanımlama-
yı yapmak abartma olmaz:
- Başbakandan sorumlu muhalefet lideri.
Türkiye tipi demokrasinin ilginç görüntülerinden bi-
ri. Mart ortasmda Baykal'dan hükümet hakkında gen-
soru vermesini isteyen Yılmaz, nisan ortasmda hükü-
metin geleceğinı Baykal' la konuşmayı planhyor. Yıl-
maz'ın hükümeti için muhalefetın gensoru vermesini is-
temesi de yine "Türkiye tipi" demokrasinin ayn inceli-
ğiydi. Bir başbakan düşünün ki muhalefetten gensoru
istiyor.
Gülen... Ne siz sorun...
Yazının başında vurguladığımız gibi siyasette iç teh-
dit olarak "seç/m"görünüyor. MGK bildırisinde açıkla-
nan iç tehdit ise "irtica". Yılmaz-Baykal görüşmesinin
ortasına da seçimin oturduğunu yukanda aktardık.
MGK bildirisinde attı çizilen konulardan biri, hüküme-
tin irtica ile mücadele konusunda yaptığı bazı yasal ha-
zırlıklann "memnuniyetle müşahede edildiği" idi.
MGK'de bu bağlamda Fethullah Gülen konusu da
gündeme geldi. Ecevit, dün konuya ilişkin sorumuza
şu karşılığı verdi:
- Bu konuda ne siz soru sorun ne ben bir şey söyle-
mışolayım...
İki gündürgazetelerin degişik sütunlanndaçıkan ha-
berler, irtica ile mücadeleden kesınlikleödün verileme-
yeceği yönünde. Ama korkarız ki önümüzdeki dönem
konuya yine yanlış pencereden bakılacak ve akla ilk
"yasak yasalan" gelecek.
Üstelik gelınen nokta, üç beş göstermelik yasakla
çözümlenecek gibi de değil. Hükümetin gündeme ge-
tirdiği yasalann da çok büyük çoğunluğu, REFAHYOL
döneminde hazırianmış olanlar. Burada şu soru akla
geliyor:
- O dönem hazırlanmışsa neden sekiz aydır bekli-
yor?
REFAHYOL dönemındeki bu hazıriıklann, "7B-
MM'den geçırmek üzere" değil, "MGK'ye göstermek
üzere" yapıldığı da altı çizilmesi gereken ayrı bir konu...
Kurtsan Bayramı'na da bahar havasıyla gıreceğiz a-
ma, nasıl çıkacağımız belli değil. Ortalık bir yumuşu-
yor, bir sertleşiyor.
Sertleşince biçimsizleşıyor...
Yumuşayınca şekilsizleşiyor...
Ortasını birbulsak...
Universite
I Baştarafı 1. Sayfada
kamyonun yoldan geçeme-
diği öğrenildi. Malatya'da
bekletilen kamyonun toprak
kayması meydana gelen ye-
re gönderildiği. sınav evra-
kının sınav yöneticilerinin
ve güvenlik güçlerinin de-
netiminde bu kamyona akta-
rılarak Ankara'ya getirile-
ceği bildirildi.
Sınavda. sözel, sayısal ve
eşit ağırlıklı puan türlerinin
en az birinden-120 puan ve
üstünü alacak adaylar
ÖYS'ye girmeye hak kaza-
nacak. 105-120 arasında pu-
an alan adaylar ise Açıköğ-
retim Fakültesi ve meslek
yüksekokullanna girebile-
cek. Çoğrafya testinin 66.
sorusu ile tarihle ilgili bö-
lümdeki 44.45 ve 46. soru-
lar uzmanlarca tartışmalı
bulundu. ÖSS Uygulama
Yönergesi'nde açıkça belir-
tilmesine karşın sınav kim-
lik belgelerinde türbanlı fo-
toğrafi bulunan adaylann da
sınava girmesine izin veril-
di. Yoğun yağmur altında
çocuklannın sınavdan çık-
masını bekleyen anne-baba-
lar, en az sınavdaki çocukla-
n kadar kaygı ve heyecan
yaşadılar.
07.00
Sûnoydın Turldy<
Mehmet Ali
10.00
Coffee-Tıme
Rana
12.00
Her yönüyle sanat haberleri, "bilgi kanalı"nda.
ENTrv