14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü: HikmetÇe- tinkaya # Yazıişleri Müdürû. Ibrahim Yüdız • Sorumlu Miktür. Fikret lUdz # Haber Merkezı Müdüru: Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Escr Dış Haberler Şinasi Danrçoğlu • Istıhbarat Cengiz Yıİdınm • Ekonomı Mehmrt Saraç 9 Kültür: Handan Şenköken • Spor AbdüDtadir Yûcdman # Makakler Sami Karaören 9 Düzettme AbduUah Yazıa 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9Bılgı-Belge Edib« Buğra 9 Yun Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu: llhan Selçuk (Başkan). Orh«n Erinç. Oktıy Kurtböke, Hikmet Çetinkaya, Şfikran Soner. Ergun Baİcı, tbmhîm Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsilcisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • lzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv 1352 S.2/3 Tel:4411220, Faks:4419117«Adana Temsilcisi:ÇetinYiğenoğhı, tnönöCd H9S.No:l Kat:I, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Mûdûıü. Üstün Akmeo • Koordınatör- Ahmet Korntsan 9 Muhasete Büfent Yener9kfanrHÜK>1n Gflrer • Işletme Önder ÇeBk 9 Bılp- lşlem Nail İnal 9 Bılgısayar Sıstem: Mürüvet ÇBer»Sanş FazüetKım MEDYA C: 9 Yöneüm Kunc Başkanı - Genel Mûdür: Gilta Erduran 9 Koordinatör: Rck I;ıtman 9 Genel Müdûr Yardıroc» SevdaÇoban Tel. 514 07 53- 51395 80-51384««l,Faks:5138« YayımUyao ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basuı ve Yayıncıhk A.Ş. Tüıkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 ISL PK:246 lstanbul Tel: (0712) 512 05 05 (20 hal) Faks, (0/212) 513 85 95 27MART1998 lmsak: 4.22 Güneş: 5.50 Öğle: 12.17 lkindi: 15.44 Akşam: 18.30 Yatsı: 19.52 VeccM'nin koleksiyomı • lstanbul Haber Servisi - Ödüllü mücevher tasanmcısı Cesare De Vecchi, Topkapı Sarayı'nda izlediği eserlerin etkisinde kalarak oluşturduğu Sultan Koleksiyonu adını verdiği ürünlerini önceki gece Antik Palas'ta tanıttı. Istanbul'un seçkin simalanndan oluşan kalabalık bir katılımla gerçekleşen gecede konuklar Berna Laçin'in konu mankenliğini üstlendiği mücevherleri büyük ilgiyle izledi. Arnavutköy pazarı • İstanbul Haber Servisi - Beşiktaş Belediyesi'nin yaptırdığı Arnavutköy Semt Pazan törenle hizmete girdi. Arnavutköy Rutn Kilisesi Vakfi'nın, semt pazan olarak kullanılmak üzere belediyeye tahsis ettiği arazi üzerine kurulan semt pazan bir buçuk ayda tamamlandı. Göz Nurunu Kopuma Vakfı • lstanbul Haber Servisi - Göz Nurunu Koruma Vakfi'nın yapılan 14. olağan genel kurul toplantısı sonucunda başkanhğa üçüncü kez Yıldınm Nuri Giray seçildi. Bayrampaşa Göz Hastanesi'nde yapılan genel kurul sonucu konuşan Giray, vakfı Türkiye'nin en ileri kuruluşu yapmak için çalışacaklannı söyledi. Evcil köpeklerin zehirlenmesi • İstanbul Haber Servisi - Bahçeşehir sakinleri, son iki aydır evcil köpeklerin zehirlenmesinden şikâyet ediyor. Hülya Bozoğlu adlı vatandaş, bu süre içinde 10'un üzerinde köpeğin kimliği belirsiz kişilerce zehirlendiğini belirterek "GüvenlÜc belediye yaptı diyor, belediye kabul etmiyor. Evlerin bahçesine bile zehir atılmış" dedi. Bozoğlu, yetkililerin duruma el koymasını istedi. Marmara'da fırtına • İstanbul Haber Servisi - Marmara Denizi'nde şiddetli fırtına, deniz trafiğini olumsuz yönde etkiliyor. Şiddetli fırtına yiizünden dün sabah yapılması gereken Bandırma-lstanbul arasındaki deniz otobüsü seferleri iptal edilirken Istanbul'dan Bandırma'ya gelmesi beklenen Truva Feribotu'na da hareket izni verilmedi. Gönüllü sağlık dayanışması • lstanbul Haber Servisi - Kentlerin yoksul kesimlerine temel sağlık hizmeti götürmeyi amaçlayan Insan Sağlığı ve Eğitim Vakfı, "Herkes için sağlık ve eğitim" projesi çerçevesinde yann Ümraniye'de sağlık merkezi açıyor. AQUA-TECH '98 Fuarı açıldı • tstanbul Haber Servisi - Uluslararası Su Teknolojileri ve Ekipmanlan Fuan (AQUA-TECH '98), ISKt Genel Müdürü Veysel Eroğlu tarafından açıldı. tTÜ Maslak'ta açılan fuar, 29 Mart'a kadar açık kalacak. New York'taki 'Uluslararası Asya Sanat Fuan'nda milyarlık Anadolu eserleri Anadohı tarihi ABD pazarmdaÖZGENACAR ANKARA - New York'ta cuma gü- nü başlayacak olan beş gûnlûk "3. Ulustararası Asya Sanat Fuan"nda Anadolu kökenli, en azından dört de- ğerli eser satışa çıkacak. Çeşitli uluslararası sanat fuarlan düzenleyen Ingiliz Brian ve Anna Ha- ughton adlı ünlü çift, bu fuarda özel- likle Uzakdoğu ağırlıklı sanat eserle- ri pazarlayan ve dünyanın çeşitli ülke- lerinden 60 kadar galeriyi New York'ta bir araya getiriyor. Asya kökenli sanat eserleri kolek- siyonu yapan yüksek sosyetenin açı- hş galasımn gelirinin, merkezi New York'ta olan Asya Vakfı 'na bağışla- nacağı açıklandı. Fuara katılan ya da oluşumuna destek veren galerilerin dördünde, Anadolu kökenli ikisi antik ve ikisi Islam sanatmdan dört önemli eser de satışa sunulacak. Merkezi Nevv York'ta olan "Robert Haber ve Ortaldan" adlı galeri, 10 1500-1200 yıllanna tarihlenen 22.5 Bronzdan3500 yıIhkAnado- TahttaoturanlScmboyun- 28rnüyarliradeğerindegü- 13. vüzyıl Anadolusu'ndan luTannsı. da Tann Zeus. müş kakmab bronz kandü. bir ahşap panonun göbeğL cm yüksekliğinde bronzdan yapılmış bir tann heykelini 135 bin dolara (yak- laşık 31 milyar liraya) satışa çıkanyor. Fuann duyuru broşüründe, bu eserin Suriye'ye yakın Anadolu kökenli ol- duğu yazılmışken daha sonra basılan katalogda "Ortadoğu Tannsı" olarak değiştirildiği dikkati çekti. Fuara kat- kıda bulunan bir Londra antika gale- risi olan "Mansur GaDeriy"ise 15 cm. yüksekliğinde "Tahtta Oturan Ze- us"un Anadolu kökenli olduğunu açık- ladı. Gözleri gümüşten olan ve t(MS 1. yüzyila tarihlenen. bronzdan bu Ro- ma dönemi heykele istenen değer ise açıklanmadı. Fuarda. Osmanlı öncesi- nin Anadolu Islam sanatı ile ilgili ola- rak satılacağını belirlediğimiz iki de- ğerli eser dikkati çekiyor. Her iki eser de 13. yûzyıla tarihleniyor. Bunlardan biri gümüş kakmah, bronzdan bir ca- mi ya da türbe kandili. 19 cm. yüksek- liğinde, 19.5 cm çapındaki bu eseri ise Paris'teki "Galeriev Kevorklan" satı- şa çıkanyor. istenen fiyatın 60-70 bin sterlin (yaklaşık_24-28 milyar lira) ol- duğu öğrenildi. Onemli dördüncü par- çanın satıcısı ise Türk koleksiyoncu- lannca çok iyi tanınan bir kişi: Ayşe- gül Nadir'in sevgilisi olduğu ve Lady Diana nın "aşk Oan ettiğj" söylenen ve boşanmadan önce Prens Charles'ın Türkiye gezisinde rehberliğini yapan Olrver Hoare. Türkiye'de Osmanlı ve Islam sanatı ile ilgili geniş bağlantıla- n bulunan Hoare, ceviz ağacından ya- pılmış bir ahşap panonun göbeğini oluşturduğu anlaşılan bir parçayı satı- şa çıkanyor. Yaklaşık 39.5 cm. çapında olan ese- rin ortasında çok renkli boya kalıntı- lan bulunuyor. Eserin, iki parçaya ay- nldıgı ve onanm gördüğü anlaşılıyor. Değen ve hangi binaya ait olduğu hak- kında herhangı bir bilgi verilmedi. Her dört eserin, daha önce kimlerin kolek- siyonlannda bulunduğu da açıklanma- dı. Haughton çifti, basına yaptıklan açıklamada, "fuann bu yd üçüncüsü- nün >ine Nevv York'ta vapılmasmın As- ya kökenli sanat eserleri pazannın ar- tık Londra'dan Nevv York'a kayışının bir kamü olduğunu" bildırdı. Bakanlıkta birim oluşturuluyor Çevreciler yurttaşı bilinçlendirecek • Çevre Bakanlığı, çevrenin korunması konusunda gönüllü kuruluşlann rollerinin güçlendirilmesi ve etkilerinin arttınlması için bakanlık bünyesinde "Gönüllü Kuruluşlar Koordinasyon Birimi"ni oluşturuyor. tstanbul Haber Servisi tekliflerinin incelenmesi -Çevre Bakanlığı, çevre- nin korunmasında yurt- taslann bilinçlendirilme- si ve aktif kanlımının sağ- lanması için bakanlık bün- yesinde "GönüDû Kuru- luşlar Koordinasyon Biri- mi"ni oluşturuyor. Çevre Bakanlığı'ndan yapılan yazıli açıklama- da, Çevre Bakanı tmren Aykut'un bakanlık ile ko- ornidasyonu sağlamak amacıyla tüm gönüllü ku- ruluşlara birer yazı gön- derdiği belirtildi. Açıkla- mada, Bakanlığın Çevre Eğitimi ve Yayın Dairesi Başkanlığı bünyesinde oluşturulan Gönüllü Ku- ruluşlar Koordinasyon Bi- rimi'nin, gelen taleplerin değerlendirilmesı, proje ve ortak eğitim faaliyet- lerinin organize edilme- sinde görev yapacaklan kaydedildi. Gönüllü kuru- luşlardan gelecek tûm şi- kâyetlerin incelenerek ge- reİdi müdahalelerin ya- pılacağı vurgulanan açık- lamada, Çevre Bakanı Im- ren Aykut'un şu görüşle- rine yer verildi: "Çevre yalmzca ülkelerin ve dev- leilerin değfl ancak top- tunüanntümkesinilerinin katkdarryla çözümlene- bflecek bir konu olarak büyük önem taşryor. Gö- nüİKi kuruluşlann rolleri- nin güçlendirümesi ve et- kilerinin arttınlması ayn bir önem taşımaktadır. SağUkh yaşamın en önem- li koşuiu i>i bir çevredir." ^ m 'l>' o n dolar ödüllü Lipton Tenis Şampiyonası'nda heyecan biiyürken sporculann hareketleri ilgi toplu- j O r £ r k e k ı e r çeyrek final maçmda ŞUUi raket Marcelo Riös'un rakibi Thomas Enqvist'ti. tsveçli raket karşı- sında ilk seti 6-3 alan Rios, ildnci sette de 2-0 öne geçti. Ancak Enq\ist'in sakatlanarak mundan çıkması Rios'u bir iist rura çıkardı. Rios oyun sırasında oldukça heyecanlıydı ve sık sık rakethle değisik figürter çizdi. Bayanlann 16 yaşındaki yıkiız ismi Rus Anna Kournikova ise zorlu bir maç sonrası Amerikalı Lindsav Davenport'u 6-4,2-6 ve 6-2'Kk setlerie geçti. Kournikova, bir üst rurda Jana Davenport-Arantxa Sanchez gaübiyk karsılaşacak. (Fotoğraflar: REUTERS) 9 ' ' Imar raııtuıa denetim yokOKTAYEKİNCt Hükümetin, bugün yapılacak MGK toplantısına sunmayı planladığı "irti- cayia mücadele paketindeki" özellık- le "cami yapımr ile "parasal kaynak" konulanndaki önlemler yeterli yasal güvenceleri yine taşımıyorlar. Camilerin "şeriatçı amaçbn" hiz- met etmeden, iyi niyetli yapılabilme- si için geçerli tek ve bilimsel yöntem olan "kentptanlaması disipfim" bu kez de göz ardı edilirken, son yıllarda din- ci örgütlenmenin temel finans kayna- ğını oluşturan "bağıs karşıhğında imar rano dağrtümasma" karşı da caydıncı yasal kurallar paketin içinde yine yer almıyor... Türkiye'de şeriatın güçlen- mesıne paralel olarak "patiama" gös- teren cami inşaatlannın büyük bir ço- ğunluğu "kaçak" ya da "ünar planla- nna «ykm" izinlerle gerçekleşiyor. Ne var ki hem belediyeler, hem de valilüder kendi imar yetki alanlan için- deki bu tür kaçak ve yasadışı uygula- malara engel olmadıklan için, şeriatçı kesim hem "siyasal örgütlenme" ara- cı olarak, hem de ciddi bir "geör kay- nağı" elde etmek üzere cami insaatla- nnı hızla yaygınlaştınyor. lşte böyle- si bir ortamda alınması gereken "ya- sal önlemin" başında ise bir kez daha belediyeye yetki vermek değil, zaten var olan imar denetimı yetkilerini kullan- mayan belediye ve valilik sorumlula- n hakkında artık "ca>dıncı yaptırun- lar" uygulamak geliyor. Buna koşut olarak gerçekten toplumun gereksinme- si olan cami yerlerinin saptanmasında ise yine en geçerli yol, şehırcilik ve mimarlık ilkelen gözetilerek öncelik- le "irnar planlannda uygun verlerin beürlenmesini" temel koşullar arasın- dasa>mak "RrvtrieşmedebeUibirnü- fus birikiminin üzerine çıkılmadıkça yeni bir faminin vapılamavacağı'* yö- nündeki genel şehırcilik kurallarına bağlı planlama ilkelen imar yasasında açıkça tanımlanmadan, bu yasal ku- rallara aykın aykın davrananlarhakkın- da da ciddi yaptınmlar getinlmeden, hü- kümetin "belediye ve Diyanet tşleri'nin ortak karanna" bağladığı önlem pa- keti yine bir sonuç \ermeyecek... Irticayla mücadele paketinde sözü edilen "parasal kaynaklann denetlen- mesi" konusunda da yine sadece Ma- liye Bakanlığı'nı devreye sokmanın yetersiz kalacağı çok açık. Çünkü, özel- likle 1980'lerden sonra şeriatçı güç- lerin büyük kentlerde yaygınlaşmasın- daki temel neden. bu kentlerin çevre- lerindeki "arsa vearaziv-ağmasmın" dın- ci örgütlenmelerce gerçekleştirilmesi. Örneğin tstanbul'da şeriaün en fâzla rant elde ettiği Sultanbeyti aynı zamanda bu akımın siyasal kalesı halıne gelir- ken, hükümetler eliyle de "belediye'' ve hatta "ilçe" bile yapılarak açıkça ödüllendınldı. Benzer şekilde tamamı "kaçakyaDdaşmadan" oluşan ve imar- sız araziler üzenndekı spekülatif tica- retın yarattığı büyük rantlan da yine şe- riatçı güçlerin kontrol ettikleri Çavuş- başı (Beykoz) gibi bir yasadışı yerleş- me de 1990"daki ANAYOL dönemin- de hükümet karanyla "bekdij'e'' ilan edildi... tşteböylesi bir büyük "finans kaynağT alanında, temelde yağmayı en- gel leyecek ve suçlulan cezalandıra- cak. yasal denetimi güçlü bir "imar düzeıtT getinlmeden, irticanın parasal kaynaklan için sadece malıyeyı devreye sokmak da çözüm olmayacak... 27 Nisan'da uygulanacak Vakıflara ait biııa kiralan artturıldı e-posta: tan @ vol. com. tr lstanbul Haber Servisi - lstanbul'da vakıflara ait ta- şınmazlara yıllardır "ko- mik" miktarda kiralar öde- yen kiracılar çıkanlıyorlar. llin önemli merkezlerinde başka kiralarla karşılaştı- nlamayacak derecede dü- şüklükte kira ödeyenler ya yeni belirlenecek fiyatlan kabul edecek ya da taşm- mazlannı boşalrmak zo- runda kalacaklar. lstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü, gazete ilanıy- la yaptığı duyuruda, kira- daki taşınmazlann yeni ay- lık kira muhammen bedel- lerini açıkladı. Yeni bedel- ler 27 Nisan 1998 tarihin- de sözleşmesi sona erecek söz konusu taşınmazlara uygulanacak. Taban fiyat olarak sap- tanan muhammen bedelle- rini mevcut kiracılara du- yuran lstanbul Vakıflar Böl- ge Müdürlüğü yetkilileri, kapalı zarf yoluyla yeni- den saptanacak yeni kira- lann öncelikle kiracılara duyurulacağını, yeni fiya- tın kabul görmesi halinde eski kiracılarla yeniden söz- leşme yapılacağını belirt- tiler. Taşınmazlarını kirala- mak isteyenlerin, muham- men bedel veya üzerinde- ki tekliflerini gerekli belge- lerle birfikte kapalı zarf içinde 13 Nisan Pazartesi günü saat 16.30"a kadar ls- tanbul Vakıflar Bölge Mü- dürlüğü'ne teslim etmele- ri gerekiyor. Yargıtay Erkeğin zinasına yasal destek ANKARA (Cumhuri>« Bürosu) - Yargıtay, TBMM'nin yasal boşlu^ı doldurmaması nedeniyle er- keğin zinasımn suç sayıla- mayacağma onay verdi. Yüksek mahkeme, Anaya- sa Mahkemesi'nin erkeğin zinasını düzenleyen 441. maddesinin iptalinin, sanık lehine yorumlanması gerek- tiğini kararlaştırarak, ipol edilen maddenin yerinin dol- durulması için tanınan 1 ytl- lık süre içinde görülen da- valarda da iptal karannm dikkate alınmasını hükmet- ti. Anayasa Mahkemesi'nin erkeğin zinasını düzenleyen 441. maddesinin iptalinin ardından, erkek lehirıe süre- giden yasal boşluk 3. ayını doldurdu. Torbalı'dabirhâ- kimin kadınm zinasını dü- zenleyen 440. maddenin ip- tali için Anayasa Mahke- mesi'ne yaptığı başvunı ise, Anayasa Mahkemesi'nin gündeminde olmasına kar- şın hâlâ görüşülemedi. Drvriği Asliye Ceza Mah- kemesi. Anayasa Mahke- mesi'nin iptal karannın ar- dından. Türk Ceza Yasa- sı'nın(TCY)441.madde- sine göre sanıklann zina su- çundan mahkûm edihnesi- ne karar vermişti. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 5. Ceza Mahkemesi, erke- ğin zinasımn iptalini anım- satarak, karann yürürlüğe girdiği tarihten itibaren er- keğin zinasmın yaptınmsız kaldığını vurguladı. Tem- yiz karannda, Anayasa Mah- kemesi 'nin iptal kararlannm geriye yürüyemeyeceğini düzenleyen 153. maddenin 5. fıkrasına aykın olduğu ileri sürülebilse de, eldeki davalann anayasaya aykın- lığı nedeniyle iptal edilen birhükme göre düzenlenme- sinin, anayasanın üstünlü- ğü ve hukuk devleti ilkesi- ne aykın olacağı gerekçe gösterildi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Savunma'nın 'Asıl' Sorunu... Gâzi 'Nutuk'dao\aya, 'Büyükbirkomplo'demiş- tir. Hâlide Edip hanım, 'Büyük Taarruz' gün- lerinde, ona 'lşte başardınız' dediği zaman ne ce- vap verdiğini hatırlar mısınız? "Asıl bundan sonra, birbirimizi yiyeceğiz!" 'Kurtuluş' sürecinin 'yol ar- kadaşlan' (Rauf bey, Ali Fuat, Karabekir Kâzım ve Refet Paşa'lar) hem meb'us (siyasetçi) hem ku- mandan (asker) olmanın, imkânlannı; ordunun 'ağır- lığını' Meclis'te hıssettırmek; aynca, orduya siya- seti 'öu/aşf/rma/c'niyetiyle '^u//anmay/'denemişler- di: 'Kurtuluş'(Inkılâp)onlan tedirgin ediyordu, amaç hiç değilse onu frenleyebilmekti. Gâzi, kumandanlan bir gecede uyarmış, meb'us- luk (siyaset) ya da kumandanlık'dan (askerlik) biri- ni tercih etmelerini istemiştir. İki işin bir arada yürü- meyeceğine, hep inanmıştı; bu defa, 'bittecrübe'an- lamış oluyordu. Nitekim, eski 'yol arkadaşları' çok geçmeden 'itikad-ı diniyeye hürmetkâr' bir fırka olarak, karşısına dikildiler. Hem de ne zaman? In- giltere, Musul'la yetınmeyip Hakkâri için nota ve- riyor; Nasturiler isyan etmiştir, Şeyh Sait'in eli ku- lağında! Gâzi'ye bakılırsa, askerin 'çıplak' siyase- te 'soyunması', savunmayı ihmalidir. İyi de, ya si- yasetçi, savunmayı ihmal ediyorsa? 'Manzara-i umumiye' nasıl görünüyor? (~|~ürk Savunma Sanayii'ne Bakış' raporuna I göre, halen savunmamızda, yalnız yönetim karmaşası yok, 'altyapı' da türdeş değil, o da bir kar- maşa yaşıyor. Manzara-i umumiye şudur: "1/22 askeri fabrika, 3 tersane, 3 hava ikmal/ba- kım merkezi var: 3 7.000 işçi istihdam ediyor, ne var ki bu kuruluşlar ...sanayi işletmeciliğinin gerek- tirdiği, hızlı ve elastiki hareket kaabiliyetine sa- hip değildir karar alma süreleri uzun, azımsa- namayacak bir sanayi potansiyeline sahip olma- lanna rağmen, ekonomik faalryetlere katılama- makta, kısacası, ekonominin kurallanna göre tş- letilememektedir..." "21 MKEK (Makine/Kimya) 19 şirketin sahibi, 11.000 işçi çalıştınyor; 'tarihi' bir kuruluş, ama ...sa- vunmanın ihtiyaçlarını istenen düzeyde karşıla- yabilmesi, yurtdışı ftrmalaria rekabet edebilme- si için yatınm personel istihdamı AR-GE ve yurt- dışı ilişkilerde hareket serbestliğine sahip ola- cak şekilde yeniden yapılandırılması lazım." "31 Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, ASELSAN'ı.ASPİLSAN'/velŞBlRV/ayrrnuş, 3.000 kişi çalıştınyor; bunlar kamuya ait değil, ama savun- ma sanayii altyapısında yer alıyor, aynca Türkiye, Almanya, Yunanistan ve Hollanda Konsorsiyumu kapsamında, Vakıf ve Makine/Kimya'nın katılımıy- la kurulmuş ROKETSAN da, aynı altyapıda Stin- ger füzelerini üretiyor." "41 Nihayet daha önce lafını ettiğimiz 'çoğu ya- bancı semnayeli' on sanayi kuruluşu, ki 4.500 kişi çalıştırmakta, F-167an, elektronik harb sistemi, tel- siz, radar vs imalatı yapmaktadır." vurgulanan nokta tek: 'Ulusallaşmak' Rapor'un bu altyapı hakkındaki değerlendirme- si, aynen şudur: "...dünya ülkelerinde, savun- ma sektöründe çalışan şirketler (özellikle Avru- pa'da Almanya ve Fransa'ya ait büyük şirketler) birleşerek, ülkelerarası, giderek krt'alararası re- kabete hazırianırken (Büyük ABD şirketlerinin birleşmesi de gözden kaçırılmamalıdır) ülke- mizde, yurtiçinde rekabet amacıyla aynı konu- da çalışacak farklı statülerde (kamu, özel, ya- bancı ortaklı özel, yabancı) şirketler kurulmak- ta, zaten sınırlı olan gücümüz bölünerek, Türk Savunma Sanayii açısından uluslararası platf orm- da iyice zayrf konuma düşürülmektedir..." Bu ne anlama geliyor? Türkiye'nin Ulusal Savun- ma Sanayii -dolayısıyla, sektörün kendisi- gözle gö- rülebilen bir savrukluk, bir dağınıklık, bir 'karmaşa' içindedir, Genelkurmay, 'yönetim ve altyapı kar- maşasına bir son verilmesi için' cumhurbaşka- nının, hükümet üyelerinin, yüksek bürokratlann ve bazı şirket yetkililerinin katıldığı bir toplantı tertiple- miş, kapsamlı bir brifing vermiştir (27 Temmuz 1995). Israrla vurgulanan nokta, tekti: Türk Savunma Sa- nayiinin 'ulusallaşması'! Sonuç ne oldu dersiniz? Asıl dosyalara kim bakacak? ( \ S emalist' Cumhuriyet, bittecrübe yaşadığı sı- l\kıntılar sonrasında, sağlıklı bir karara varmş, siyaset ile askerliği birbirinden ayırmıştı; aynen dn ile siyaseti birbirinden ayırdığı gibi! Ne var ki *virüs\ son elli yıldır, şekil değiştirip aralıksız yenilene- rek, ülkemizin damarlannda dolaşryor: siyaset, hem askerliğe bulaşmıştır, hem de dine diyan*- te! Kimbilir, belki de bu sebebten, bir ülke sa- vunmasının 'asıl' sorunu olan savunma sanayi, bu sanayiinin altyapısı, doğru yönetimi ve ge- liştirilmesi birtürlü rayına oturtulamamakta; za- man zaman, doğru karaıiar alınsa da, bu karar- lar 'tutarlı' uygulanamamaktadır. Buna mukâbil, 'Yürütme', 'Yasama' ve 'Savur- ma' arasında sıralı sırasız, zincirieme yetki bunaJırr- ları yaşıyoruz: işimiz gücümüz, kimin ne zaman, ne- den dolayı emekliye aynlacağını; 'ara rejim'm har- gi tarihte, nasıl geleceğini; neden dolayı gerektiğ- ni, ya da gerekmediğini tartışmak! 'Hayatı dedikc- du' media'mızın da çabasıyla, iş çığnndan çıkıya, günlerce havanda su dövüyoruz. Peki, 'asıl' dosyalara kim bakacak? Savjnma konusunun, şakaya tahammülü yoktur. Aklıncı başınıza alın, efendileri http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bikjiyay/yazar/ailhan.htim
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear