Catalog

19 MART 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 CanikSamsun Canik'te MHP'li belediye başkanı, Mert Irmağı kenannda park yapmış; parka parke taşlan döşetmiş... Lakin, gri renkteki parke taşlarının arasına beyaz parke taşlarıyla "üç hilal" kondurmuş. Özellikle CHP'liler böylesi bir propagandaya karşı çıkıyormuş. Oysa, tam tersini düşünmek gerek... Saddam'ın gelip geçen üzerine bassın diye kapt önüne yaptırdığı Bush resmini anımsamakta yarar var! Artvin Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutku'nu hazııiarken yazıp üstünü çizdiği "Beni hatırlayınız" tümcesini Artvin'deki bürokratlar hatııiayıp kentteki resmi törenlerin düzenlendiği Atatürk anıtının kaidesine yazdırmış ve altına da "K.Atatürk" imzasını attırmışlar. Artvinliler, "Madem yazdınız altına Atatürk'ün imzasını koymayın, imzasını koyuyorsanız Atatürk'ün daha anlamlı bir sözünü hatırtayınız" diyor ama dinleyen yok. Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektromk posta: Deniz.Som@raksnet.com - Yüce Divan yolu kapanan Çiller, ANAP'a ittifak önermiş... "Divandan kurtulunca 'cıkahm kerevetine' demistir!" G enelkurmay Başkanlığfnın geçen yılki irti- ca brifingınde ve önceki gün Cumhurbaş- kanı Sûleyman Demirel'e verilen brifing- ı 1 te adı geçen "Fethullah Gülen Cema- ati"nin 27 Mart'taki Milli Güvenlik Kurulu toplantı- sında masayayatırılması bekleniyor. Fethullah Ho- ca'nın ödüllendirdiği Demirel'in başkanlığında ya- pılacak toplantı öncesi Başbakan Mesut Yılmaz "Asker işine baksın, irtica bizim sorunumuz" diye- rek "sert" çıkıyor, yardımcısı Bülent Ecevit, "yumu- şak" manevralarla "iyi tarikatlar"ı savunmanın yol- larını arıyor. Türkiye, ilginç bir dönemden geçiyor. Yüzlerce okulda binlerce "talebe" yetiştiren ce- maatin başındaki emekli gezici vaiz Fethullah Gü- len'in Saidi Nursi'nin "talebesi" olduğu vetakıyye- nin son perdesinin kapak kızlığına soyunanlarla oy- nandığı nedense gözardı edilmek isteniyor. Buzdağının altına bakmak istenmiyor... Saidi Kürdi Meşhur, Molla Saidi Kürdi, Melaye Nunculap Said Kürdi, Hazreti Saidi, Bediüzzaman Said Nur- si, Nurslu Saidi Kürdi gibi adlarla anılan Nurculu- ğun kurucusu Saidi Nursi'nin Osmanlı'nın son dem- lerinde Derviş Vahdeti'nin 31 Mart ayaklanmasına giden yoldaki Volkan gazetesine yazılar yazdığı ve ayaklanmanın odağı Ittihad-ı Muhammedi Cemi- yeti yöneticisi olduğu; işgal altındaki Istanbul'da ise Kürt Teali Cemiyeti nin ve Kürt Neşri-i Maarif Cemiyeti'nin kurucusu olduğu unutuluyor... Adamın bir yanda ümmet esasına dayalı şeriatçı kimliği öte yanda ırk esasına dayalı Kürtçü kimliği birbirine karışıyor! Ama Saidi Nursi'nin Kürtçü kim- liği yeri ve zamanı geldiğinde hep ön plana çıkıyor; genç cumhuriyete başkaldıran Şeyh Sait'e silahla destek veremediği için duyduğu üzüntüyü gözyaş- ları arasında mektuplarına yansıtıyor: "Biraderi azamım Şeyh Sait efendi, büyük bir şe- ref ve derece ile vazifesini tamamladı... Ben de bu hadisede onunla beraber cihadda, Diyarbekir'de şehadete nail olmayı arzuluyordum... Ben niçin Di- yarbekir'de şehid edilen (idam edilen) 46 kişinin içinde yoktum diye çok kederler ve teessürümden ağladım... Ben, biraderi azamım Şeyh Sait efendi- nin hayatını (öcünü) alacağım." Hoşgörü kazınınca altında öç görülüyor! Gözya- şı burada da karşımıza çıkıyor! Ve bugün Fethullah Gülen, istenmiyorsa bir mağaraya çekilebileceğini söylerken Said-i Nursi'nin 1923-1925 arasında Van'ın Erek Dağı'ndaki "Horhor Mağarası'na çekilip ör- gütlenmesi akla geliyor. Saidi Nursi Şerif Mardin gibi, Kasım Gülek gibi isimleri etkilerken talebesinin de Nevval Sevindi gi- bi, Hikmet Çetin gibi isimleri etkilediği görülüyor. Görünen köy kılavuz istemiyor! SESSÎZ SEDAStZ (!) J4 11 l J V'A ^^Kr/fftKUBKfm mr 1 1 l.ll r/il MmmBmSiJJ 1 / an mmimjRTCE&E %^^ Y&Z/u ' 49K/ I i \l r : ; Trafikte rezalet nasıl yaratılır? Kadıköy Göztepe'de ve giderek Kadıköy'ün öteki semtlerinde, mahalle araiarındaki ara sokaklara dek her tarafa trafik levhaları dikiliyor. Hem öyle bir dikiliyor ki, arka sokaklarda bile sağa dönmek, sola dönmek yasaklanıyor, çıkmaz sokaklara mecburi istikametler veriliyor. Trafik levhaları sayesinde bazı apartmanlara otomobille ulaşmak imkânsız hale getiriliyor; evinden otomobiliyle çıkan ana caddeye çıkamıyor! Yüzlerce trafik levhası gelişigüzel sokak aralarına serpiştiriliyor. Büyük şehir belediyesi mi, küçük şehir belediyesi mi, il trafik komisyonu mu, kimin aklına geldiyse, masa başında yapılan "ince hesaplar"la, ana caddeden otomobiliyle düne kadar birkaç yüz metrede evine ulaşan insanlar sokak aralarında birkaç kilometre dolaştırılmak isteniyor. Sonuçta, ana caddelerle doğrudan bağlantısı bulunmayan, iş merkezi ya da ticaret merkezi olmayan sadece ve sadece konutların bulunduğu ve bugüne dek trafik sıkışıklığının yaşanmadığı sokaklarda hiç kimse hayatın gerçeği ile bağdaşmayan trafik levhalarına uymuyor. Trafik kuralları ciddiyetini yitiriyor. Eğer amaç levhacılara para kazandırmak değilse o zaman trafikte rezalet yaratmak için arka sokaklarda birileri kendi kendini tatmin ediyor! PALASPANDIRAS Postmodern Türk deyimleh serisi: "Derdini söylemeyen rumuz bulamaz. \MüfitBozaci AYDINLANMA ATEŞt tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Susmayiy seyirci kalmayı ne güne dek sürdüreceğiz?' Ali Karlık. Kayabaşlılar ve onla- nn "çileli" çocuklanyla 5 \ıldır sür- dürdüğü mücadeleye Cumhunyet okur- lannındesteklennın sürmesını ıstıyor. Ali Karlık öğretmen "Topraeından fazla taşı olan taria-' larında-yetıştırdiklennnününden ve köydekı tek teknolojı ürünü elektriğin- den başka hiçbır şeyı olmayan Kaya- başlılar \e onların çıleli çocuklanyla yaktığımız 'Aydınlanma Ateşi'nın 5 yıldıryanmasını saglayan saygıdeger Cumhunyet okurlannın \erdıği des- tek. mücadelemıze anlam kazandır- dı. Öksüz olmayan çocuklann. öğret- meninden başka kımsesi olmadığını görerek. yıllarca kalem. defter. kıtap. giysi olup aktınız Kayabaşı'na. Sesı- mize kulak vermesı gerekenler: yeri demir. göğü bakır. havayı kurşun gi- bi agır Konyalarda çare aradılar TC Devleti'nin hukuk devletı oldugunu unutarak. Adaletin yerini bulmasıyla Kayaba- şındaki Aydınlanma ateşi yanmaya devam ediyor Sevgili Cumhurıyet okurlan; Kayabaşı kendi okulunu ken- disi yapıp köylerdeki bir ilke daha im- zasını atmak istıyor. Kayabaşı Cum- huriyet Ilköğretim Okulu'nun gele- cek öğretim yılında açılması de\ letı- de\am edecek. Kültür \e Egıtım Ko- operatıfimıze du\arlı herkesı üye ol- maya çağınyoruz. Bugün saat 18.30'da Petrol-U Salonu'ndakı toplantımızda üye formları ısıeyenlere dagıtılacak- tır. MEB'ye ve IC Rektörüne telgraf •çekerek destek vefdık. Kararlı tutum- : lart(Hİarı»(iün » e»t»emd!erırifi's'(e'drle" Üruversıtedekıögrencılere karşı po- lısın vejandarnıanın \anlı tutumunu kınıyoruz. Aramızda bulunan \e biz- lere güç \eren gençlenmızın bu konu- da hazırladığı raporu ılgılı kurumlara götürerek kendilerıne demokrasi \e eşıttık anla\ ışlarını soracağız. Az ol- madığımızı bili\oruz. ama yetmıyor. Güçlerımizı bırİeştırelım. Baskı gnı- bu olarak göre\ lenmizi > apalım. çün- kü bızler bu ülkenın gerçek sahıplen- Türk Gençliğine Hizmet Vakfı "Vakfımızın düzenledigi sen kon- feranslardan 41 .si 20 Mart saat 18.00'de Prof. Dr. Reşal Kaynar tarafından \erılecektır. Konu. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin Sijasal \e kültü- rel ^apılandırmalarında 3 Mart 1924 Vasalarının Önemi." Ruhi Su Kültür Merkezi Bugün • Istanbul Cıımok: saat 19.00'da Bostancı'da TURÇYAD lokalin- de toplanıyor. • SOS AkdenizAğaçkakan Der- gisi; saat 15.00'te Prof. Dr. Tol- ga Yarman'm katıldtğt 'Türki- ye'de Nükleer Enerji Çözürn mü?" konulu bir söyleşi düzen- liyor. • Ankara Ctmıok; haftalık ola- 6an loplantısını saat 18.30'da Ataç 2 Sok. 66/1 'de yapılıyor. mizı 90 öğrenei için her yıl mılyarlar- ca lira taşıma ücreti \ ermekten kurta- racaktır. 30 Mayıs'ta kaba ınşaatı bı- tecek 3 katlı 13 derslıkli okulumuzun sıvasının bıtırilmesi sizlerin yardım- lanna bağlıdır Malzeme yardımı için; 0.216.355 45 83 - Cahit Murathanoğlu. Hesap No: Ziraat Bankası Denizli- Kale Şubesi 304400-4600-2 Antalya Cumok "ORÜS Orman Ambalaj Fabnka- sı arazısmın yerleşıme açılmasına kar- şı çıkan Kepez Belediye Başkanı tsa Akdemir'i kutlamak ıçın gittığımız- de kendısinden Sıirt'e göndenlmek üzere adaptörlü bir radyo ıstedik. Is- teğımızı karşıladıgı için de teşekkür- ler ediyoruz. Dünya Kadınlar Günü"nde düzen- lenen yürüyüşte bir çok demekle bir- likte oluşturduğumuz Cumhunyet Güç- leri pankartı altında yürüdük. Antal- ya Demokrasi Platformu'nun >enı dö- nem yürütmesinde biz de yer aldık. Biz nasıl bir toplum olduk ki Ma- nisalı çocuklanmıza ışkence edenler aklanırken, ışkenceyi belgeleyen Dr. Eda Güven görevi kötüye kullanmak- tan yargılanırken sessiz kalabılıyoruz. sessiz kalarak suça ortak oluyoruz. Susmay ı. seyirci kalmayı sürdürecek miyiz'1 Ne güne dek?" Bursa Cumok "Katılımlı \e i\ i geçen "Solda Güç Birliği" panelımizde sol tabanın bu- nu daha bir inatla. ınançla ıstemesını beklerdik. Bazı şeyler zor ama imkân- sız değil. Onun için çalışmalarımız " Kültür merkezimizde 21 Mart sa- at 16 00da'Ruhi Su MüziğininÇok Vönlü \brumu' konulu bir panel dü- zenli>oruz" Siyasal İslamın Üniversiteye Yansıması' "MK Dergısi ve Istanbul Merkez ADD Gençlik Komkvonunun ortak- laşa düzenledıöı 'Siyasal İslamın î'ni- >ersiteje Nansınıası" konulu foruma tüm Kemalıstlerı beklıyoruz. Yarın 16.00-18.00 saatlen arasında yapıla- cak forum tstanbul EczaeılarÖdasın- da yapılacaktır. lletışım: ADD Mer- kez Şube 0.212.292 19 95" Tekirdağ Cumok "Se\gı. dostluk. dayanışma ve ay- dınlanma ıçerisındeki 2. \ aş günümüz Mehmet Merdin'ın duygulu konuş- masıyla başladı. Erol Geyran'ın kısa fakat anlam- lı konuşmasından sonra 8 Mart Dün- ya Kadınlar Günü'nde 'İnsana Vatı- rım' konulu sö\ leşımızı gerçekleştir- dik Prof. Dr. A> sel Çelikel. Prof. Dr. Coşkun Özdemir. Prof. Dr Ahmet Saltık. Prof Dr. Ha> ri Tok. Prof. Dr. Salih Çelik. Tekırdag ÇYDD Başka- nı Gömeç Göçmen. Tekirdağ ADD Başkanı Reşat Köseoğlu. Çorlu Cu- mok ve ÇYDD'li dostîar aramızday- dı. Atatürk ilke vedevrimlerinebaglı. demokrat. ınsan haklarına \e hukuka saygilı. eşitlikten yana. dınine sa>gı- lı ama laık. ulusal değerlere bağlı ama ınsancıl. kökeninden kopmamış ama e\ rensel. geçmışıyie onurduyan ama tüm ınsanlığm \e uluslann eşıtligini sa\unan Tekirdağ Cumok. bırlikteli- ğının 3. yılında da; ilk günün sıcaklı- ğı. heyecanı ve mancıyla. gazetımız Cumhunyet'ın a> dınlık volunda. çag- daş Cumhunyet'ın gerçekleşmesi için sonuna kadar yürüyeeektır." Bornova / İzmir Cumok "Aydınhk Izmır'e renk \e ışık ge- tiren tÜYAP Kitap Fuan'nda \ ann sa- at 12.00-14.00 arasında Y'ekta Gün- gör Özden ve Turgut Özakman'm panelınde; saat 18.30-20.00 arasında Ilhan Selçuk'un panelinde Bomova ve dığer İzmir Cumoklarla buluşmak dilegıyie." KİM KİME DLM DUMA BEHIÇAK behicak(â turk.net ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY '/ O O MIRMIRLAR LĞIRDVRAK TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 19 Mart BÜYÜKHEKİMLERİMİZDENBİRI.. 194O 'TA SUGÛN, ÜNLÜ HEKJM BESİM ÖM£R AKALIN, 79 YAŞINPA ANKARA'OA ÖLOÜ. KAOIN HASTAl/KLAÜ/, DOĞUM l/£ ÇOCUK SA6LI6I ÇAUŞMALAZl VE BU KONULABDA YAZOIĞI K/TTSPLARtYLA ÖNP££ÜK eTMİŞT/R. TÛRKJYE'OB İLK EB£ OkUJLU VE İLK PO&UM KÜNİĞİNİ DE AÇAW>KtÇAĞ&4Ş H£*!İMLİ£tN 6EfZEKrt/?DİĞt UYGULAMA ALAMLARINf YA- RATMtŞTI. B/K ASKEK/ MEKİM OLAM B£SÎM ÖMER(PAÇA') HALJC ABAS/NDA ÇJOK T74NIN- M/ŞT7 ELLİ r/U AŞAAJ MESLEte YAŞAMtN- OAN SONRA, TBMM'N/M Ş. OEV£ESİN- DE İSTAM8UL MİUBTVe/CİU SSÇJLMİŞ, 8ü NEDENLE SON YILLAS/NDA AV/M- SA'YA YEIİLEÇMİÇTr. GÖRÜŞ ÜMÎT ZİLELÎ Ilımlı İslam'ın GülüL Fethullahçılara hayranım!.. Maşallah, bu cemaat için iktidara giden her yol mübah!.. Bu nasıl btruyum sağlamayeteneğidir, bu nasıl "göründüğün gibiolma, olmadığın gibigörün" taktiğidir, ancak o kadar olur!.. Televizyonları var. Gazeteleri var. Dergileri var. Ajansları da var. Dört dörtlük bir medya grubu her türden "iş" için hazır ve nazır. Bitmedi!.. Diğer televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde, ajanslarda cemaati hançeresini yırtma pahasına destekleyen solcu eskisi, yeni mandacı müritleri de var. Fethullah Hocaefendi Hazretlerini parlat- mak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar!.. Gerçi Fethul- lah Hoca'yı programına çıkarma şerefine nail olan- lar, bu zatın önünde kıvrım kıvrım kıvranırken biraz komik duruma düşüyorlar, ama olsun. her şeyin bir bedeli vardır!.. Daha da önemlisi, yurtiçinde ve dışında 300'ü aş- kın okul, düşledikleri düzen için habire nefer yetiş- tirmeyi sürdürüyor. Hayatta bir kilimi bile olmayan emekli vaiz Fet- hullah Hoca'nın arkasında trilyonluk bir imparator- luk!.. , Buna ancak şapka çıkanlır!.. • • • Biraz hafızasını zorlayanlar Prof. Samuel Hun- tington'u hatırlayacaktır. Hani şu, ABD'nin önde gelen siyasetçisi ve sos- yal bilimcisi... Bu zat geçen sene Türkiye'ye gelmiş, konferanslar vermişti. Sıraladığı zırvalann arasında bazıları bana pek aşina gelmişti: "Eğer Türkiye, Ba- tılı bir ülke olmak ısranndan biraz vazgeçer; modern- leşme ve demokrasinin bir Islam ülkesinde de müm- kün oldugunu göstermeye daha çok ağırlık verirse, Islam 'a büyük bir model olur. Demokrasinin mutla- ka laik bir temele dayanması gerekmez. Islam ile de- mokrasi bağdaşabilmelidir." Açtım baktım, bu öneriler ülkemizde pek bir meş- hur olan CIA Istasyon Şefi Paul Henze'nin görüş- lerine inanılmaz benziyordu!.. Ayrıca ülkemizdeki yeni mandacı-işbirlikçi takı- mının Refah Partisi'ne karşı temcit pilavı gibi önü- müze sürdüğü "hoşgörü ve uzlaşma" teranelerine de cuk oturuyordu!.. Yine son zamanlarda ABD yönetiminden, Ame- rika'nın etkin gazetelerine dek dayatılan "ılımlı Is- lam" modeliyle de milimi milimine örtüşüyordu!.. Bu kadar tesadüf, pes doğrusu!.. • • • Peki, böylesine bir dönüşüm için aday kimdi?.. Sorumun ne denli "ahmakça" oldugunu kabul ediyorum. Adaytekti! '/ş'in nasıl kotarılacağı konu- sunda rivayet muhtelifti. Şimdi o da yavaş yavaş aydınlanıyor. Dilerseniz kronolojik bir sıralama ya- palım: Önce büyük bir süratle 'okul' meselesi halledil- di. Birkaç yıl içinde Türkiye'de, Türki devletlerde ve dünyanın birbirinden ilgisiz görünen ülkelerinde 300'den fazla okul açıldı. Benim gibi "nereden ge- liyor bu değirmeninsuyu" diye soran saflara, 'ime- ce' usulüyle yapılıyor denildi!.. Sonra kamuoyuna emekli vaiz Fethullah Efendi'nin kerametleri anlatılmaya başlandı. Hem de ardı ar- kası kesilmeyen birbombardıman halinde!.. Hoca- nın ağlaya ağlaya verdiği vaazlar, televizyon ekran- larından dizi halinde yayımlandı!.. Ülke "28 Mart süreci"ne girdiğinde Fethullah Ho- ca ansızın hastalanıp ABD'ye gitti! Aylarca iyileşe- medi. Ama arada bir seçilmiş yayın organlarında, seçilmiş kişilerle yaptığı röportajlar, boy boy ya- yımlanmaya devam etti. Ortalık durulunca döndü. Ve Cumhurbaşkanı'ndan hükümet üyelerine, köşe yazarlanndan bilim adam- larına, işine yarayacak herkese "hoşgörü" ödülleri dağıttı!.. Daha sonra gitti Papa'yla görüştü! Şak şakçıları ortahğı ayağa kaldırdı. "Dinleri banştıran adam", "hoşgörü veuzlaşmanın üstadı"olarak su- nuldu. "Yahu bu adam kimdir, her önüne gelen gi- dip Papa 'yla görüşebilir mi, Türkiye Cumhuriyeti bu kişiye diplomat payesi verdi de kamuoyunun habe- ri miyok.." soruları da arada kaynadı gitti!.. En son numaraları da kısa bir süre önce ortaya çıktı. Kuva-yı Medya Dergisi, Fethullahçı medya grubunu "Atatürkçü, laik ve çağdaş" bir imaja ka- vuşturmak için hazırlanan, gizlice hazırlanan "med- ya grubu geliştirme projesini" ele geçirdi. Sakın, "yahu bunların Zaman gazetesi değil miy- di; 1991'in 10 Kasımı'ndaki nüshasında Atatürk'ün portresini birinci sayfaya bastıklan resimden kazı- yan" diye sormayın!.. Çünkü köprülerin altından çok sular aktı. Onlar artık ılımlı Islamcı!.. Bunların, dergi kapaklarında soyunan, televiz- yon ekranlannda gerdan kıvtran yeni mandacı, iş- birlikçi müritleri ise başka bir yazı konusu!.. Emaihertac >' superonline.com Faks: (0.212) 287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/Gerçek olma- yıp özgününe benzetılerek u> - durulan. 2/"De- lı gönül gezer gezer gelirsin — gibi her çi- çekten alırsın" (Karacaoglan)... Italya'da yaşa- 6 mış antik halk. j 3/ Tıp dilinde cüzama verilen 8 ad... Birsayı. 4/ g "Aynı biçimde" anlamında kullanılan baglaç. 5/ Çalı çırpıdan yapılmış kulübe... Tav- ladabirsayı.6/Birbağ- 2 laç... Kanlı basur hasta- lığı. II Bir şeyin bulun- duğu. bir eylemın ger- çekleştırdıgi yer; me- kân... Deniz giysisi. 8/ 6 Islandığı zaman kolay- 7 ca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı top- rak... "Ercüment Beh- ' zat—": Ünlü şairimız. 9/ Konuşmalı bölümler. şarkılar ve danslardan oluşan Ispanyol müzıklı oyunu. YUKARIDAN AŞAĞIVA: 1/Tanzımat"tan önce işle.i soy lularla zengınleri eğlendırmek olan esnaf sınıfı. 2/ Vü- cutta birıken azotlu madde... Lezzetli. 3/ Karadeniz kı- yısı halkının giydiği dar paçalı potur... Karışık renkli. 4/ Taşa tutarak öldürme cezası. 5/ Bir ilimiz... "Erdal —"; Yazarımız. 6/ Kalsiyumun simgesi... Sonuçsuz, başarısız. 7/ L'zun omuz atkısı... Inleme. ınilti. 8/ Bir adın ya da sözcüğün baş harfi. 9/ "Memduh —": Sinema yönet- menimiz... Kaş ilçesi açıklarındakı arkeolojik ada.