Catalog

Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordinaıörü Hikmet Çetinka>a • Yazıı>len Mudüru İbrahim Yddız # Sonunlu Mudur Fikret ilkU 0 HaberMerkezıMüdürii. Hakan Kara • Gör- sel Yönetmen: Fikret Eser Dıı- Haherler Şinasi Danışoğlu # Ktıhbarat C engiz \ ıkiınnı • Ekonomı. Mehmet Saraç 9 Kultur Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir \ ücriman 9 Mdkaleler Sami Karaören 9 Dıizetmıe AbduDah Yancı#Fotoğraf Erdoğanköseoğlu •Bılgı-Bdge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Vavın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Hikmet Çetinka>a, Şükran Soner. Ergun Balcı. İbrahim Yıldız. Orhan Burvall. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balba\ AtaturkBukanNo: 125. K.at.4. Bakanlıklar-Ankara fel. 4195020 (" hatl, Faky 419502? 9 lzmırTemsilcisi. Serdar Kızık. H Zı> a Bh 1352 S 2 3 Tel-4411220. Fakv 4419117 • Adaha Temsilcisi. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S. Noi Kat: 1. Tel:363 12 11. Faks: 36? 12 15 Muessese Mudurü Lstün \kmen Koordmator Ahmet Korulsan Gürer»l5 letme Önder Çelik • Bıigı- lşlem Nail Inal • Bıleısayar Sıstem Mûrüvet ÇBer • Satış >wifc1 Kuza MEDYA C: • Yonetını Kurulu Bj^kanı • Cpcnel Mudur Gülbin Erduran # KoordınJior Reha Işıtman • (renel Mudur Yardımcı^ı SndaÇnban Tel 514 (T 5* - 5139580-51384MV61.Faks 5138463 a)tmla\<ın Basan: Yenı Oun Haber Aıansı. Ba*ın \e Ya\ıncılık A Ş •« 41 Cağaloglu 34334 Uı PK 246 Utanbul fe! (0 212ı 512 05 05 (2(1 haıı haks <0 2121 513 85 15MART1998 tmsak: 4.43 Güneş: 6.10 Öğle: 12.20 Ikindi: 15.38 Akşam: 18.17 Yatsı: 19.38 Bitti, Hollyvvood filminde • Haber Merkezi- Nelson mavolan içın daha önce iki kez poz \eren Brezilyalı manken Melanıe Bittı. başrollerini Brad Pitt. Leonardo DiCaprio \e Karen Mudler'in paylaşacağı bir filmde oynayacak. Bitti. filmde bir top modeli canlandıracak. Antalya'da yaz, Kayseni'de kış • ANTALYA / KAYSERİ (AA) - Antalya'da. hava sıcaklığının artmasıyla adeta yaz günleri yaşanırken. Kayseri'de önceki gece başlayan kar yağışının ardından 25 köy yolu ulaşıma kapandı. Erciyes Dağı'nda dün sabah yapılan ölçümlerde kar kahnlığı 105 santım olarak belirlendi Kent merkezınde ise 8 santim olarak ölçüldü. LES başvuruları başlıyor • ANKARA (ANKA) - Lisansüstü Eğitime Giriş Sınavı (LES) başvurulan \anndan itibaren 27 Mart'a kadar yapılabilecek. Sınav, 24 Mayıs günü gerçekleştırilecek. 1979'da Türkiye'nin istemini reddeden Alman firması, bu kez ticaretini geliştirmek amacıyla lahtin parçalarmı hediye etti HerküTün iki parçası daha Türkiye'de / Alman Henkel firması, bu olaydan yararlanarak / Herkül lahtinin kayıp olarak tek parçası kaldı. firmalannın tanıtımını yapmak ve Türkiye ile Geniş yüzeyindeki son kayıp parçanın Amerika ticari ilişkilerini genişletmek amacıyla belgesel Birleşik Devletleri'nin New Jersey eyaletinde adı altında Tank Akarfa bir reklam filmi çevirtti. yaşayan Amerikalı bir özel koleksiyoncunun Filmin galası önümüzdeki günlerde yapılacak. elinde olduğu belirlendi. / Türk Henkel firması, özel koleksiyoncu Schwarzkopf 'un geçen yıl Antalya'da müzede gördüğü lahtin kayıp parçaferının kendi koleksiyonunda olduğunu anladığını ve bunlan Türkiye'ye hediye etmek istediğini bildirdi. OZGEN ACAR ANKARA- Çeyrek yüzyıllık has- ret sona erdi ve "Herkül LahtTnin kayıp parçalanndan ikisi daha Tür- kiye'ye geri verildi. 1979'da Türk hükümetinin resmi isteğini reddeden Alman Henkel firması. şimdi Türki- ye "de ticaretini geliştirme amacıyla Antalya Perge'den kacınlan lahtin iki parçasını Kültür Bakanlığf nates- lim etti. Firma, bu olayın tanıtımın- da kullanmak amacıyla ünlü sanatçı Tank Akan'a da bir reklam filmi çe- virtti. Lahtin şimdi sadecebirparça- sı kayıp. 4 Nisan 1973'te tstanbul'da Kum- kapı'da bir sokağa park etmiş bir kum kamyonu üzerinde oynayan çocukla- nn. mermerheykel parçaları bulma- lan üzerine olay ortaya çıkmıştı. Polis. kamyonda yaptığı inceleme- de. şoforün kimliğini ve Antalya'da yeni alınmış bir akaryakıt faturası bulmuştu. Soruşturma sonucunda. 4 ton ağırlığındaki mermer lahti Ekim 1972'de Antalya'nın Aksu ilçesin- deki antik Perge kenti yakınında. Sü- kyman Çoban adlı bir köylünün ağa- beyinin tarlasını sürerken bulduğu saptandı. Çoban, aralannda bir hava astsu- bayının da bulunduğu kaçakcılara lahti 1 lObtnlirayasarmıştı.fOtarih- te bu parayla 4 kilo altın ya da An- talya'da deniz kıyısında lüks bir da- ire satın alınabiliyordu.) Kaçakçılar. tümünü taşıyamayacaklannı anla- yınca lahti Çoban'a dilim dilim kes- tirmişlerdi. Kum kamyonundakilerden başka Kapalıçarşı'nın sabıkalı kaçakçıla- rından Selim- Aziz Dere kardeşlerin baba evınde lahtin üç parçası daha bu- lunmuş. olayla bağlantılı olarak Ame- rikalı tarih ögrermeni Boris Akxan- der Mussulenko da gözaltına alın- mıştı. Olayın sanıklanndan Stavro KJonopoulos \ e Nikolas Patrikyadis Yunanistana kaçmış. Yuvakim Du- varcüar. Dereler gibi ünlü ve Sürv'a- ni Faraç \ e Berç Czülmez kardeşler- den başka Akdenız Vapuru'nda gö- rev li ba^komıser MuamınerGörhan da yakalanmıştı. Selım Dere daha sonra New York'ta görkemli bir an- rıka galerisi açacak ve Türkiye"den ka- çınlan bazı eserler konusunda başı FBI ile derde gırecekti. Aziz Dere ise Kanada\a yerleşecekti. Satıştan pay alamayan Süleyman Çoban'ın ağabeyi Aziz Çoban da eserin çıktıgı yeri yetkililere göster- diğinde lahtin tabanı ile kapağı bu- lunmuştu. Ele geçirilenparçalan. la- hit uzmanı ve eskı Istanbul Arkeolo- ji Müzesi Müdürü Dr. Nusin Asgari, Antalya Müzesi'nde birleştırerek ser- giye hazırlamıştı. Daha sonra Perge Kazılan Başka- nı Prof. Jate İnan, Los Angeles'taki Paul Getty Müzesi'nde lahte ait bir parça görmüş. bunun kartondan kop- yasını çıkanp Dr. Asgari'ye gönder- mişti. Müzedekı parçanın Herkül Lahti'ne uyuşumu kanıtlarunca Getty bu parçayı Türkiye'ye vermek zo- runda kalmıştı. Aynca Dr. Asgari. kayıp üç parça- dan ikisini Almanya'da Kassel Mü- zesi'nde belirlemiş. durumu döne- min Eski Eserler \e Müzeler Genel Müdürü CüneytÖlçer'e iletmişti. Öl- çer, 1979'da bunu resmen Alman özel koleksiyoncudan istediyse de kimya- sal maddelerüreten Henkel firması- nın önemli hissesine sahip olan özel koleksiyoncu "bedeli ödenirse geri verebileceğini"" bildirmişti. Çeyrek yüzyıldır Türk basınının yanı sıra Alman ve Amerikan bası- nına da yansıyan bu olaydan Henkel fiımasının Türkiye de ticaretini art- tırma isteğine kadar herhangi bir ge- lişme olmadı. 1997 yıhnda Türk Henkel firma- sı, özel koleksiyoncu Sctroarzkoprun geçen yıl Antalya'ya yaptığı bır ge- zide müzede gördüğü lahtin. kayıp parçalannın kendi koleksi\onunda olduğunu anladığını \e bunlan Türk hükümetine hediye etmek istediğini Kültür Bakanlığf na bildirdi. Kısa bir süre önce Almanya'ya gönderilen bir Türk arkeoloğa teslim edilen iki parça lstanbul'a getirildi. Henkel, bu olaydan yararlanarak ken- di adlanna tanıtım yapmak \e Tür- kiye ile ticaret ilişkilerini genişletmek amacıyla belgesel adı altında ünlü sanatçı Tank Akan'a bir reklam fil- mi çe\ irttı. Filmin galasının önümüz- deki günlerde yapılacağı ve iki par- çanın Kültür Bakanı İstemihan Ta- lay'a törenle teslim edileceği öğrenil- di. Ancak.Talav'ınyakınları.firma- nın bu olayda uyguladığı çifte stan- darttan dolayı bakanın törene katıl- ması konusunda kararsız olduğunu öne sürüyorlar. Bu arada lahtin geniş yüzeyinde- ki son kayıp parçanın ise ABD'nin New Jersey eyaletinde yaşayan Ame- rikalı bir özel koleksiyoncuda oldu- ğu da belirlendi. HerkiiTü dİÜnA dilinı kestiler Herkül Lahti'ne ait olan ve Aymanya'dan ^ri getirikn parçalardan ikincisi (üstte). ğumuz 22 Eyliil 1990 tarihli gazetenin kupürii (sağda) Süperman Herkül ve 12 işi İS 150-160 yıllan arasma tarihlenen esere Herkül Lahti denmesınin nedeni. üzerinde Herkül'ün mitolojideki ünlü 12 işini anlatmasından kaynaklanıyor. Bilindiği üzere Herkül. bir anlamda antik dünyanın "süperman~idir. Herkül'ün Nemea aslanını kollan arasmda sıkarak öldürdükten sonra \iizdugu derisini omzunda pelerin gibi kullanması bir simge haline dönüşmüştü. Ikincı öyküsü. dokuz kafalı bir yılan olan Lerna ejderinin kafalannı tek tek koparmasıdır. Erymanthos yabandomuzunu canlı olarak yakalaması ise üçüncü öyküsüdür. Altın bo\nuzlu. tunç ayaklı. Kyrenela geyiğini bir yıl ko\aladıktan sonra yakalamıştı Birkral. ahırını temizlemesıni' isteyince bir nehrin \atagını deöiştirip bu işi gerçekleştirmiş. ancak sözünde durmayan kralı oğullan ile birlikte öldürınüşrü. Altın elmalar karşılığında. dün>a>ı sırtında taşıyan atlasın bu yükünü kendi omuzlanna almıştı. SAKUSTUNDE MÜJDATGEZEN Pazarın fıkrası Temel. salondaki halının üzerinde çıplak ayakla dolaşıp duruyormuş. Fadime merak edip sormuş: - Oyle ne dolanaysun Temel?.. Temel yanıtlamış: - Düşürdüğüm topluiğneyi arayrum. Mert Ali Bu isim size yabancı değildir. Mert Ali Başanr benim konservatuvardan öğrencimdi. Sonra GÜM'ün yazı kadrosuna geldi, orada birlikte çalıştık. Şimdilerde Kanal 6 televizyonunda bir programa başlıyor. Her mesleği deneyen Mert Ali'nin aslında kimya mühendisi olduğunu biliyor muydunuz? Yeni programında başarılar diliyorum. Bana gelenler Ali ve Aysun Kocatepe beş kasetten oluşan şarkılarını göndermişler. Çok güzel. Altınoluk'tan O. Remzi Erküren çok güzel bir faks çekmiş. Sağ olsun. Sevgili Kâmil Atabey mektubuna teşekkür ediyorum. Fotoğrafımı gönderiyorum. Cavit Vardar mektubunuza teşekkür ederim. Sevgili Ekin Yıldınm, MSM giriş sınavlarını kazanarak okula giren öğrencilerden, dört yıl süre ile. yani mezun oluncaya kadar hiçbir ücret alınmaz. Ancak arkasında şu yazılar bulunan bir senet alınır: "Hiçbir şekilde eğitimimi yarım bırakmayacağım." Senin anlayacağın orası keyfi bir okul değildir. Sevgili Gökçe Pehlivanoğlu, sana MSÜ Sinema Televizyon Bölümü'nü öneririm. Beni güldürenler MSM'nin avukatı Münir Göker eski bir sinema yazarıdır. O nedenle de dünyaya sanatçı gözüyle bakmasını bilir. Her şeyden bir mizah çıkarma yetisi vardır... Geçenlerde işhanındaki yazıhanesine girerken adamın biri: - Abi sen kapıcı mısın, demiş. Herhalde birini soracak. Münir de: - Evet, ama ek iş olarak da avukatlık yapıyorum, diye yanıtlamış. Manisalı gençlere işkence yapanların beraatı üzerine açık mektuplar Cumhurbaşkanı'na açık mektup: Sayın Cumhurbaşkanı. Bildiğiniz gibi Manisa davası sanıklan polister delil yetersizliğinden beraat ettiler. Böylece ülkemizde işkencenin hiçbir zaman olmadığı bir kez daha kanıtlandı. Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak çok utandım. Ya siz?.. Sık sık devletin ne denli güçlü. bazı dedikodulann ne kadar yersiz olduğundan söz ediyorsunuz. Ben bundan da utanıyorum. Yasiz?... Demokrat bir ülkenin bir vatandaşı olarak size bu mektubu yazarken de utanıyorum. Utanmayı ahşkanlık haline getirdim. Yasiz?.. Başbakan'a açık mektup: Sayın Başbakan. Bilmem dikkatinizi çekti mi?.. Ne Cumhurbaşkanı'na ne size "ım" ekini kullanmadan sesleniyorum. Bu Manisa meselesı benim çok canımı acıttı. O otobüslerde mahkemelere gidip gelmiş, bu ülkenin epeyce cefasını çekmiş biri olarak, bu mesele gerçekten böyle bitecekse, sizi onuıiu biri olarak tanıdığımdan istifa etmenizi rica edeceğin. Böyle adaletin başbakanı olmak insana yakışmaz. Savcı ve yargıçlara açık mektup: Bu davanın sayın savcı ve yargıçlan... Sanıyorum anladınız?... O polislere açık mektup: Bu davanın polisleri. Sizlerin gerçekten işkence yapıp yapmadığınızı ben bilmıyorum. Ama siz biliyorsunuz. Eğer yapmadıysanız mesele yok. Eğer yaptıysanız, bir gün sizin de çocuklannıza böyle bir şey yapılmasını hiç istemem. Ama size yapılmasını ve hemen yapılmasını düşünürüm. Çünkü bunu hak etmiş olmanız gerekiyor. Ayrıca 'kısasa kısas' inancına da uygun düşer sanıyorum! Ama gene de ııh... intikam kötü. Yalnız bu gençlere bunu yapmakla kalmayıp, benim ülkemi de rezil ettiniz. O gençlere açık mektup: Sevgili Gençler... Kendinizi en kısa sürede toparlayacağınıza inanıyorum. Sizler toplumun gözünde suçsuzsunuz. Bir gençlik hatası yapmış olsanız bile bunun bedelini fazlasıyla ödediniz. Hepinize bir çağnm var. Sanat, insanı yeniden oluşturur. Içinizdeki kini, nefreti yok eder. Eğer sanatçı olmak istiyorsanız ve lstanbul'a gelmeyi düşünüyorsanız, hepinizi okulumda misafir etmeye hazır olduğumu bilmenizi istiyorum. Orası bir sevgi yuvasıdır. Kısa sürede tüm öğrencilerte arkadaş olursunuz ve her şeyi unutup yepyeni bir yaşama başiarsınız. Dört yıl süreyle hiçbir ücret ödemeden benim okulumdaki her yetenekli genç gibi siz de okuyabilirsiniz. Çünkü yetenekli olduğunuza inanıyorum. Kapım hepinize açık. Bütün olanlan tertemiz duygularia yer değiştirerek ötelere fırlatıp atın. Sizler bu ülkenin geleceğisiniz. Hepinize geçmış olsun dileklerimle, sağlık diliyorum. Sevgılerimle. Ve o anne, babalara açık mektup: Sevgili Anne, Babalar... Hepinize geçmiş olsun dileklerimi yolluyorum. Çocuklannızı bana yollayın. Onlara bız burada anne-babalık eder, morallerini düzeltıriz. Kuşkusuz başka meslek seçmek isteyenleri de var. ama sanat onları onaracaktır. Sevgimle. Engelliler Onlarla yazışıp konuşuruz... Izmir'den yazan bir kızım vardı. Uzun süredir kendisinden mektup alamıyorum. Bedensel engelli arkadaşlanmla daha sık görüşüyorum. Onlara bu bahar yardımcı olma sözü verdik. Hep birlikte... Aziz Nesin İlköğretim Okulu Bu hafta işler açıldı. Bağışlarla ilgili pek çok faks geldi. Hepinize teşekkür ediycrum. Ahmet Yaşar Atalay: 10 milyon, Deniz Günceler: 15 milyon, Semra Göktürk: 5 milyon, Hatice Gökoğlu: 5 milyon, Politeknik Elk. Ltd. izmir. 5 milyon, İMİ Denizcilik Hiz. AŞ Istanbul ve İzmir çalışanları: 90 milyon, Nurhal Tamer: 5 milyon. Ayfer öğretmen ve öğrencileri Istanbul: 7 milyon, Yumurtacı ailesi: 40 milyon, H ve H Club "evimiz": Bağış miktannız okunmuyor. Renault'dan Merih Tüzün: 70 milyon, veteriner hekim Deniz- Firdevs Güren 10 milyon, Antalya Cumhuriyet okurtan adına Hicran Karabudak: 10 milyon, Almanya'dan Dr. Yüksel Atakan. Bağışları için teşekkürler. Portre Ali Sururi Halk Tıyatrosu son temsilcisini de yolladı. O benim hem ustam hem ağabeyım hem arkadaşımdı. Pek çok özel tiyatroda çalıştım. Ama istanbul Tıyatrosu'nun benim yaşamımda çok özel bir yeri vardır. Onlar bana hiçbir zaman patron gibi davranmadılar. Hep anne, baba. ağabey, abla oldular. Ali Ağabey benim gerçek ağabeyimden farksızdı. Her şeyimle ilgilenir. hastalansam doktora götürürdü.. bana gözü gibi bakardı. Onu o kadar çok severdim ki, Engin Cezzar Bodrum'dan telefon ettığınde: "Bunu sana zor da olsa söylemek zorundayım çünkü ne kadar sevdiğini bilirim" dedi. Bu yaz uzun bir aradan sonra ilk kez Bodrum'a gıttım. Ali Ağabeyime üç kez uğradım. Eski günleri andık. yâd ettik. Engin Cezzar bana kapı aralığmda: "Belki bir daha göremezsin. gene gel" dedi. Oyle de oldu. Artık Ali Ağabeyımı hiç göremeyeceğim. Onunla geçirdiğım güzel tiyatro anılanm yaşamım boyunca bende unutulmaz güzellikler arasında olacak. Sesi güzeldı. kendi güzeldi. dostluğu güzeldı, güzel adamdı Ali Sururi.. geriye dönüp baktığımda Ali Ağabey'le yaşanmış hiçbir kötü anım yok. Oysa özel tıyatrolarda çalışanlar çck iyi bilirler kı, oyuncularla patronlar sık sık sürtüşür. Ali Ağabey her zaman ılımlı olmuş, tüm sorunları gıdermeyi bilmiş bır patrondu. Patron değıl ağabeydi. Al Ağabey'di o... Son görüşmemızde ikimiz de çok gülüştük. Onu son yolculuğuna uğurlarken gene öyle dıyorum: "Güte gü/e canım Ali Ağabeyim." Yazılanmın sevilmesi, beğenılmesi hoşuma gidiyor. Bana, "Pazar günleri gazeteyı arka sayfadan okumaya başlıforuz" dediklerinde hem utanıyorum hem de haz duyuyorum. Size bir gerçeği açıklayayım. Ben övülmekten hoşlanmam. Bin beni fazla övmeye başladı mıydı, oradan kaçarım bir yolunu bulup... Benim basılı 25 kitabım var. Bunlann arasında 7-8 basım yapmış olanlar bulunuyor. 1970 yılından bu yana pek çok gazetede yazı yazdım. Sayfa yönettim. Gazete çıkardım. Ama bu sayfa farklı. Cumhuriyet okurundan övgü almak; eleştıri almak kadar kolay değildir. Ben özelliğimi de Yazılarım bıliyorum. Neysem oyum. Ve öyle yazıyorum. Taaa başlarda bir yazı ömeği koymuştum. Son derece bilimsel ve Engels'lerden. Marks'lardan örneklerie ve demiştim ki, "Sen böyle şeyleryazamam". Zaten kimsenın de benden böyle şeyler beklediği yok. Benim böyle bir misyonum da yok. Sadece açık, arada bir düşündüren ve size pazar gününüzü hoşça geçirtecek birkaç satır. Hepsi bu... Benim işim de bu. Bunda başanlı oldum diyebilirim. Sızlerden gelen mektuplardan anlıyorum ve sizi seviyorum. Bu sözü kolay söylemem. Ben televizyon sunucusu değilim... Onu neden portre yapmak istediğimi bilemiyorum, ama bildiğim bir şey var: O bir portre. Halamdan söz ediyorum. "Bize ne senin halandan" diyemezsiniz. O sizlere o kadar çok şey verdi ki... Yanm asra yakın süredir Türk halk müziğinin bir emekçisi o. Seha Okuş adı. halk müziği ile ilgilenenlerin hep saygıyla andıklan bir isim olmuştur. Babamın kız kardeşidir Seha Okuş. Yıllardır hem Istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan'nda hem MSM'de öğretmenlik yapmakta ve aynca MSM'de THMbölüm başkanlığını yürütmekte. THM'ye çok, pek çok emek verdi ve veriyor. Sesi inanılmaz güzeldir benim halamın. Amcamın da öyleydi. Osman Bey diye Columbia Plak tarafından yapılmış gazelleri vardı. Halam ona çekmiş olmalı... O çok iyi insandır. Salt öğrencileri sevmez halamı, herkes sever. Gezi meraktısıdır. Biner arabasına bütün Avrupa'yı dolaşır her yıl. Halamla huylarımız da benzer. İkimiz de çabuk kınlır. hemen unuturuz. İkimiz de duyguluyuzdur. Çünkü o da sanatçı ben de. Halamı seviyorum. Gerçek müziğimize sahip çıktığı için de çok saygı duyuyorum. Ailemizin güzel yüzlüsüne sevgi ve saygıyla... Çocuklar için Sevgili arkadaşlar... Sizlere yakında bir nnüjde verebilirim. Bir kuruluş benden bir "çocuk tıyatrosu" yapmamı istedi. Eğer proje gerçekleşırse sizlerle uzun süre güzel oyunlarda birlikte clacağız. Bunu sabırsızlıkla bekliyorum. Bu hafta sizlere tam yirmi yıl önce, yine sizler için yazdığım bir şıırimi gönderiyorum. Bunu seveceksıniz, biliyorun... Sofraya yardım Sabah, öğlen ve akşam / sofraya yardım ederim. Annem salatayı yapar / ablam tabakları kovar Babam ekmeği keser / ben yemekleri yenn Sofraya yardım ederim. Kitaplar Can Yücel - Seke Seke, Jean Grasso Fitzpatrick - Meraklı Çocuk, Cheri Huber - Karanlıkta Br Işık. Mirue Ergen - Amatör Tiyatroculara Sahneleme Cnerileri, Zlata FİIipovic- Zlatanın Günlüğü. VıckiLansky- Farklı Bir Anne Olmanın 101 Yolu - Çocuğunuza "Senv Seviyorum" Demenin Alternatif 101 Yolu - Çocuğunuzla llişki Kurmanın Alternatif 101 V DIU - Fark.ii Bir Baba Olmanın Alternatif 101 Yolu, ShereHite - Ariadne ve Jüpiter'in llahi Komedyası, Diana Cooper - Içsel Dönüşüm, Pablo Neruda - Aşk Sonekfi, Laurelt Holliday - Soykınm Çocuklan, James Levvıs - Küvettse Fen Bilgisi Öğreniyorum - Küçük Deneyci K-vette, Aydın Boysan - Sev ve Yaşa. Pazarlık ve duvarlık sözter Aptallığı harflere dökmekle saygınlık kaıarılmaz.