23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 ŞUBAT 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11 VehbiKoç • Ekonomi Servisi - Koç Topluluğu'nun kurucusu Vehbi Koç, ölümünün ikinci yıldönûmûnde yakınlan tarafindan mezan başında anıldı. Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki anma törenine, Vehbi Koç'un kızlan ve Topluluk Yürütme Kurulu Başkanı Inan Kıraç ile diğer yakınlan katıldılar. Sanayiciter emfişeli • Ekonomi Servisi - Istanbul Sanayi Odası Dergisi'nce, ISO Meslek Komiteleri ile Meclis üyeleri arasında yapilan anket, Irak krizindeki tırmanışın sanayiciler arasında endişe yarattığını ortaya koyuyor. Ankete cevap veren sanayicılerin yüzde 83'ü Irak krizinin sıcak savaşa dönüşmesinin sektörlerine olumsuz etki yapacağını vurgularken yüzde 39'u da krizden şirketlerinin doğrudan etkilendiğini ortaya koyuyor. Işadamlan kurultayı • Ekonomi Servisi - Dünya Türk Işadamlan Kurultayf nın ikincisi 30 Nisan - 5 Mayıs tarihleri arasında, Izmir'de gerçekleştirilecek. Kurultayı n tanıtım toplantısında konuşan işadamı Sakıp Sabancı, Avrupa'da sayılan 55 bini aşan Türk girişimcilerin yurtdışındaki cirolannm 2010 yılında Türkiye'nin bugünkü GSMH'sinin yansma ulaşacağını söyledi. SBCA arazisinin talanma tepki • Ekonomi Servisi - SEKA'ya ait arazinin, Ford otomobil fabrikasına tahsis edileceğine dair çıkan haberler tepkilere neden oldu. Selüloz-lş Sendikası, SEKA'nın gözden çıkanlamayacağını ve arazinin Ford'a tahsis edilmesinin büyük bir hata oldugunu belirttiler. Ford'un ödül töreni • Ekonomi Servisi - Dünya otomotiv sektörünün dev kuruluşu Ford'un düzenlediği "15. Henry Ford Avrupa Koruma Ödülleri'" için başvurular, 6 Mart'ta sona erecek. Çevre koruma konusunda bireysel ya da örgütsel ginşimleri desteklemeyi amaçlayan yanşmanın Avrupa büyük fınali 5 Mayıs'ta, îstanbul'da yapılacak. Moda fuarı açıhh • Ekonomi Servisi - CNR Uluslararası Fuarcılık ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği işbırliğiyle düzenlenen IMF'98 8. Uluslararası lstanbul Moda Fuan, bugün, Devlet Bakanı Işın Çelebi tarafindan açılıyor. Bu yıl 642 firmanın katıldığı fuann onur konuğu Italya Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Dr. Vittorio Giulini. Susurluk raporundaki kamu bankalan bölümünün kaynağı denetleme raporlan Kredi karşdıkLarı ıiskliFİLİZGÜMÜŞ Başbakanhk Teftiş Kurulu Başkanveki- li Kutlo Savaş'ın kamuoyunda çok tartışı- lan Susurluk Raporu'nda yer verdiği, "Ka- mu Bankalannda Kaygı Verici Gefişme- ler" bölümü, Başbakanhk Yüksek Denet- leme Kurulu'nun (YDK) raporlannda kay- nağını buluyor. Susurluk raporunda belirli fîrma ve hol- dinglere kamu bankalanndan ve "yurtdı- şıortakhklar"dan ödeyemeyecekleri oran- da krediler açıldığı savı, denetleme rapor- lannda da yer alıyor. 1992'de koalisyon ortaklanndan DYP kanadının yönetiminde olan Halk Banka- sı, Halit Cmgıllıoğlu ile birlikte kurduğu "Demir-Halkbank" için YDK ve Hazi- ne'nin, pek çok kez uyanda bulunduğu vurgulanıyor. ÇiDer ailesine yakın çevreler lstanbul Bankasf yla olan ilişkileri ne- deniyle Çiller ailesine yakınlığıyla bili- nen, Bflge Has'ın sahibı olduğu HBB AŞ'ye de verilen kredilerin takibe uğraması ve "si- yasi amaçlı reklamlar** verildiği iddialan bulunurken, Has'ın damadı Cıngıllıoğ- lu'na aynı doğrultuda Halk Bankası'ndan 58 milyon 250 bin dolar ve 2 milyon mark kredi tahsisi yapıldığı ıddıalan daha önce basma da yansunıştı. Türkiye Halk Bankası'nın 1993 ve 1994 yılı denetleme raporlannın ele alındığı, TBMM KİT Komisyonu'nun 5.12.1996 tarihindeki toplanrı tutanaklannda da ay- nı yönde değerlendirmelere rastlanıyor. Toplantıda CHP Ardahan Milletvekili Is- met Atalav ve DSP Adana Milletvekili • Susurluk raporunda belirli firma ve holdinglere kamu bankalanndan ve "yurtdışı ortaklıklar"dan ödeyemeyecekleri oranda krediler açıldığı savı, denetleme raporlannda yer alıyor. "Demir- Halkbank" için YDK ve Hazine'nın, pek çok kez uyanda bulunduğu vurgulanıyor Arif Sezer'in, bankanm 1993 yılı denetim yesinde 7 milyon 300 bin mark ve 39 mil- raporunun 23'üncü temenni maddesine dayanarak "tstihbaraü olumsuz firmalann kredilendirilmesi veya yasal baa yüküm- lülüklerden kurtuhnak amacı De Demir- por çabşmalarnıın devam eöiği Mayıs/1996 ayına kadar, vadeleri 1995 yılında sona eren 12 milyon dolar tutanndaki iki ve 1996 yı- lı vadeö 3 milyon 200 bin dolar tutannda- ki alb cash coüeteral hesap tasfiye edilmiş- tir." Halkbank'tan yararianılarak Halk Ban- kası garantisi ile kredilendirme işlemleri yapddığnun tespit edOdiğini'' belirtiler. Demir-Halkbank için garanti YDK'nin "Türkiye Halk Bankası 1995 Yıh Raporu"nda, diğer tüm iştirakleri için Halkbank'ın sorumluluğu sermaye payı ile sınırlı iken Demir-Halkbank için 23.2.1995 'te bir garanti mektubu verilerek ek bir yükümlülüğe girildiğı belirtiliyor. Ra- porda şöyle devam ediliyor: "Söz konusu mekrup. 1994 yılı başında Tûıidye'ye bankacılık sektörûnde görülen kriz sonucunda Demir-Halkbank'ın. ka- patılan TYT Bank, Marmarabank ve Im- pexbank nezdindeki risklerin Hollanda Merkez Bankasf nca Türkiye riski olarak kabul edilmesi nedeniyle, Demir-Halk- bank'ın mah' bünyesinin güçlendirilmesi- ne yönehk taleplerini karşdamak üzere adı geçen üç banka ile olan ilişkileri nedenh le Demir-Halkbank'ın bflançosunda çıkabi- lecek negatif etkflerin, sermave pa> ı oranın- da yapılacak ödemelerie tazmin edileceği kayıtsız şartsız ve geri ahnamaz bir biçim- de garanti edilmektedir.*' YDK raporunda, Demir-Halkbank bün- yon 310 bin dolarhk kısmın, çeşitli Halk Bankası müşterilerine, kullandınlan kre- dilerin teminatı olarak yatınldığı ve bu he- sabın aynı zamanda kredilerin kaynağını oluşturan dövizler olduğu belirtiliyor. Bu uygulamaya son verilmesi için de- netleme raporlannda 3 yıl boyunca aynca Hazine'ce de iki kez uyan yapılmasına karşın. kredi dağıümına devam edilmesi dik- kat çekıyor. "Cash coDeteraT (nakit kar- şılıklı teminat) olarak adlandınlan bu uy- gulamanın, kredi kaynağını Halk Banka- sı'nca muhabir bankaya depo edilen dövi- zin oluşturduğu ve riskin de Halkbank'ça taşındığı vurgulanıyor. Banka uyanyı çUkkate almadı Hazine Müsteşarlığı 'nm, bu uygulama- ya son verilmesi için 27.7.1994 tarihinde talimat göndermesine rağmen bankanm yeni krediler açmaya devam ettiği belirti- len raporda, bu tarz krediler şöyle sırala- nıyor: "1995 yılında bu anlamda 16 milyon 622 bin mark rutannda iki ve 9 milyon 500 bin dolar rutannda üç yeni kredi açılmış, vadeleri 1995 yılında sona eren 27 milyon 750 bin dolar tutanndaki yedi, 4 milyon 500 bin mark tutanndaki iki kredinin vadele- ri 1997 j ılının muhtelif aylanna kadar tem- dh edilmiş. vadesi 19%yıhnda dotan bir kre- dinin vadesi de 1 yıl uzatılmışür. Aynca ra- Hazine hisse artışıru reddetti Buarada Halk Bankası'nın Demir-Halk- bank'taki yüzde 30 oranındaki hissesinin, yüzde 45'e çıkanlması için yaptığı başvu- runun da Hazine'ce reddedildiği görülü- yor. Hazine. reddin nedenini. "Bankalann fon yönetim ve likidite rasyolannda bir ön- ceki yıla göre önemli düşüşler me> dana gel- diğl bunun en önemli nedenlerinden biri- nin 31.12.1995 tarihi itibarh le Demir-Halk- bank ve Bangue de Bosphore'da tutulan de- polardan, (_.) Türkrv e'deki yerteşik firma- lara kullandınlan kredilerin teminatım ohışturmak üzere anılan bankalara rehne- diküği, dolayısıvla bu tutar üzerinde ban- kanm kısa vadede tasamıf imkanı bulun- madığL_"şeklinde açıklıyor. Raporda aynca son olarak Bankalar Ye- minli Murakıplan'nın raporlan üzerine, Hazine Müsteşarhğı'nm 27.9 1996 tari- hinde "cash coDeteral kredi kullandınlma- sma son verümesi" hakkında bankaya ye- niden talimat verildiği kaydedilerek uy- gulamaya son verilmesi hakkındaki "temen- ni" tekrar ediliyor. KİT Komisyonu toplantısında Halk Bankası Genel MüdürüYenalAnsen'in ise Demir-Halkbank ile ilgili dile getirilen id- dialara karşı bankanın. 1995 yılında Hol- landa'da, dünyadaki Türk işletmelen arasın- da en güvenlı, en fazla işlem hacmi olan banka seçildiğinı anımsattığı bildiriliyor. t n h TâW Bahkfiyatbnretorderecedevıikseldi.ts- iUh ZPl tanbul'daJd balıkçılarda 2 a> önce kilog- ramı 250-300 bin liraja saülan. •o.rtadirek bahğY olarak tanımlanan hamsi ve istavrit, bugünlerde 1 milyon liradan rüketiciye sunuluyor. Hamsinin kilogramı 800 ile 1 milyon 200 bin lira, istavrit 900 bin lira, alabalık ve uskumnı 1 milyon. mezgh 1.2-1.5 milyon, tekir 2 mihon, çinekop 2.5 miryon, sankanat 3 mih/on, pisi 3Ü mflyon, kalkan da 5 milyon lirahk etiket tasıyor. Lüferin tane nyatı ise 1.5 milyon liradan başlıyor. Balıkçılar, hyatiardaki rekor yükselişi de- nizden az balık çıkması ve hayat pahalıüğına bağlarken siftah yapmadan dükkân kapatnklan günler ol- duğumı söyledüer. Müşteri sayısının düşmesinden vakınan balıkçılar, şöyle konuştular: -Balık n>atlan son günlerde çok yükseldi, adeta hıks tüketim maddesi oldu." (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ) Ekonomi bakanları iddialan yanıtladı 'Seçim ekonomisi uygulamayız' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Hükümette erken seçim olasılığı- nın tartışılması, ekonomi bürokra- sisinde "seçinı ekononüsi" kaygı- sını dogurdu. Maliye Bakanı Zeke- riyaTemizri, enflasyonun düşürül- mesi için bir yıl kamu harcaması yap»lmamas«4 önerdi. Ekonomideiî sorumlu Devlet öa- kanı Güneş Taner de ekonomi po- litikalannın belirlenmesinde seçim karannm etkili olmayacağını ıd- dia etti. Taner, dün Malezya ekonomik heyetiyle yapılan anlaşma töreni sonrasında Türkiye'nin enflasyon sorununu aşması gerektiğini \oır- gulayarak, "popüKst" pohtikala- nn çözüm olmadığını söyledi. Hükümetin ekonomik programı hazırlayarak uygulamaya koydu- ğunu kaydeden Taner, "Şartiar de- ğlşir, seçim gercekleşirse. gelenler ka- hnan >erden dc\am edecektir" de- di. Taner. seçim karan ahnmadıgı- nı belirterek. borsada düşüş olma- ması gerektiğini vurguladı. CHP Genel Başkanı DenizBay- kal'ın. "hükümetinenflasyonlanıü- cadek>e cesaret edeme>'erek seçi- me gitmeye >oneldiğine" ılışkin sözlenni eleştıren Sanayi ve Tica- ret Bakanı Yaüm Erez. "Türki- ye'nin geldiği bu noktada herkesin suçu> p ar"dedi. Bir ekonomi bürokratı ise "Hü- kümetin istikrar programını uygu- lamavacağı anlaşılıyor. Bu durum- da, enflas\onla mücadele progra- mı seçimden çıkacak \eni hükü- mete kalı\or. Hiç olmazsa seçim sü- reci kısa sürsün ki. seçim ekonomi- sinin ekonomideki tahriban az ol- sun" değerlendirmesını yaptı. Uzanlar kendi şirketleri Asya Hurdacılık'tan METAŞ'a, piyasanın çok üstünde mal alıyorlar METAŞ, Iıııaı* Bankası^na borçlandırıhyor MERİHAK IZMİR-METAŞ'tasulardurulmuyor. Şir- ketin hurda ahmlannda Rumeli Holding'e ait Asya Hurdacılık'tan pıyasanın çok üzerinde yüksek fıyatla mal aldığı ve METAŞ'm da sürekli olarak tmar Bankası "na borçlandınl- dığı savlandı. METAŞ'ın halka açık bir şir- ket oldugunu belirten bir yönetici. Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) METAŞ'taki ge- lişmelere el koymasını istedi. lsminin açıklanmasını istemeyen bir yö- netici, Rumeli Holding'in sahibi olduğu As- ya Hurdacılık'ınMETAŞ'apiyasaıun üzerin- de hurda sattığını sa\ ladı. 31 Ekim 1997 tarihli üç ahm faturası da Asya Hurdacılık'ın METAŞ'a piyasanın üze- rinde hurda sattığını ortaya koyuyor. Fatura- lara göre METAŞ, Asya Hurdacılık'tan ekst- ra hurdayı kilosu 27 bin 561, birinci sınıf hurdayı kilosu 23 bin 240. talaş hurdayı da kilosu 20 bin 946 liradan satın alırken; aynı gün Tire Kutsan'dan ekstra hurda 21 bin 600, • METAŞ'ın hurda ahmlannda Rumeli Holding'e ait Asya Hurdacılık'tan piyasanın çok üzerinde yüksek fiyatla mal aldığı ve METAŞ'ın da sürekli olarak Imar Bankasf na borçlandınldığı savlandı. Bankası'na aktanlmakta vı> dolay ısı> la öden- mesi gereken pa> hisse sahiplerinden. öden- mesi gereken vergi devletten kaçınlmakta- dır.' 1 birinci sınıf hurda 20 bin 200, Beşler Hur- da'dan da talaş hurda 15 bin 300 liradan sa- tın alınıyor. METAŞ'ta yöneticilik yapan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Asya Hurdacılık'ın METAŞ'a iç piyasa ve ithalat fiyatlannın çok üzerinde hurda sattığını sav- ladı. "METAŞ satın alma bölümüne bu şir- ketten sağlanan hurdamn rümünün peşin ödeme>-apdarakalınmasızorunlu koşulmuş- tur. Bu nedenle mali>etler ciddi biçimde et- Idlenmiş >v üriin fryatianna sürekli zam ya- pılması gereği orta>« çıknuştır''diyen) etkı- lişubilgılen verdi: "Fıyaflar yapılan suıaima- Byetiyte karşdaştınldığında yüzde20'leri aşan bir kârulık üzerine kurulmuşrur. Ancak ser- mayenin biünçü olarak düşük tutulması (bu- gün 750 mflyar Bra) deyimi yerindeyse hor- hımlama yöntemiyle >aratdan yapay nakitsı- kınüsı ile METAŞ. tmar Bankası'ndan sürek- li kredi alarak aşın borçlandınlmıstır. Bu- nun sonucunda maliyete çok ciddi bir finans >ükü binmiş v« ticari maliyet gerekstz yük- selmiştir. L st yönetim sanşfiv-arJannınreka- bet edebilir düzeye düşürülmesi talebi Ke- mal Uzan tarafindan zarar ettiğiniz için R- yaüan düşüremezsiniz, yanınyla karşılan- maktadır." METAŞ'ın halka açık bir şirket oldugunu \e kamuoyunun şirkette olanlan bilmesınin gerektiğini belirten yetkili. "Ülkenin ME- TAŞ gibi olgunlaşmış >c bir daha kola> yara- ülmayacak bir değeri bir paranoyak düşün- cenin sonucu yitirmeye ne hakkı ne de lüksü vardır. METAŞ bugünkü halh leçok kârfa bir şirkertir.Ancak bu kâr, kredifeizioiarakImar İşten çıkarmalar Öte yandan METAŞ'ta Uzakdoğu'da ya- şanan knzın ardından 1 ay uretime ara veril- mesiyle birlikte başlayan gerginlik sürüyor. Geçen hafta aralannda üst düzey yönericile- nnin de bulunduğu 39 kişinin ışıne son ve- rilmesinın ardından yeniden işten çıkarma- lann gündeme geldıği bildinldi. Türk Metal lş Izmir Şube Başkanı Yılmaz Turan, 39 taşeronun işine son verilmesinin ardından geçen hafta da idari kadroda ope- rasyon yapıldığını bildirdi. 35 kişinin işten çıkanldığını doğrulayan Turan, Uzanlar'm 648 işçiyle aldığı METAŞ'ta şu an 397 kişinin kal- dığını söyledi. METAŞ'ta şu anda iç açıcı bir gelişmenın yaşanmadığını duyuran Turan, Uzanlar'm METAŞ'la ilgili neler düşündü- ğünü kimsenin bilmediğini belirtti. dı •I 3A n t e n l e r i n i z i B D P ' y e ç e v i r i n . . . Artık yurtıçı pıyasaları ızleyebılmek ıçın bir TV • İMKB Hisse Senedi Piyasası Her hisse senedinin 28 adet fiyat bilgisi.TL ve İ bazında grafikleri. Artık a n t e n ı ve bılgısayar y e t e r l ı . BDP sızler ıçın B D P L I N E ı h a z ı r l a d ı * E x c e l v e • 15 en yaygın gösterge ile teknik analiz.»Hareketli ortalamalardan Fibonnacci' lere trend çizgilerine kadar uzanan göstergeler. • İMKB şirketlerinin mali tablo ve bazı finansal oranlan Üç, altı, onikiser, aylık tablolar, sirket bilgileri • İMKB Tahvil-Repo Piyasası • Bankalararası D6viz ve Faiz Piyasası V3 I Ûstelk tui Dar BOPnı- H uygun onam ve malıyette elde etmernz mümkün - BDPUNE'ı yakından tanımak ıçn bıa arayın . e tekn* hızrnet güvencesıyle btr kez daha tançm • Serbest Piyasa Dövlz ve Aftın Piyasası • BDP Haber Ajansı kaynaklı haberler. •Gelişmis haber tarama özellikleri • Metastock'a veri aktanmı, • Otomatik sıralama, döngü, alarm, • Hisse senetlerine ait tüm fiyat bllgllerinin toplandığı ve son 10 islemin görüntü- lendiği ayrıntı pencereleri • Anlık Portföy Izleme (Accountvvatch) • Anlık Zaman-Satıs (Time & Sales) tablolan • Islemlerinlzi hızla gerçekles- tlrmenizi sağlayan sürükle- bırak (drag & drap) özelliği • Ve Windows ortamının ge- tirdlği diğer birçok kullamm kolaylığı Zengin bir doğaya sahip Van, destek bekliyor 'Hayvancüık teşvik edilmelV GÜLCEM AKTAŞ VAN - Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük ka- palı havzası olan Van, son yıllarda önemli oranda göç alması ile dikkat çekiyor. Hükümetin yanlış politika- lan sonucu, hayvancılığın son yıllarda darbe yediğini belirten Van Sanayi ve Ti- caret Odası Başkanı Feridun Irak, 1980'den sonra dö- \iz gelsin de nerden geürse getein manüğrv la disj hayva- nın ihraç edilmesi' hayvan- cılığın sonunu getirdiğine dikkat çekti. Borsaya girme hazırlık- lannı sürdüren Van-Et'in Genel Müdürii Kaya Tok- makçıoğfu. şirketi hayvan- cılığı teşvik etmek, besici- liği geliştirmek amacıyla kurduklannı belirterek, hay- van ithalatının serbest bı- rakılmasıyla hayvancılığa darbe vurulduğuna dikkat çekti. Hayvanlara yayiaya çıkmak vasak Güvenlik nedeniyle hay- vanlann yayiaya çıkanlma- sının yasaklanmasının da hayvancılığı yok ettiğini ve hayvan besicilerinin göç et- mesine neden oldugunu be- lirten Tokmakçıoğlu, hay- vancılığın yeniden teşvik edilmesi gerektigine dikkat çekti. Tokmakçıoğlu, Van- Et'in, sektörün en büyük 4 entegre tesisi arasında bu- lunduğunu, alacaklannın tahsil süresinin uzaması ne- deniyle gerekli işletme ser- mayesi için halka açılacak- lannı bildirdi. Van Valısi Abdülkadir San, bölgedeki güvenliğin sağlanamaması sebebiyle turizm seyahat acentelerinin Van'ı programlanndan çı- karmalannı, turizm acen- telerinin ise bölgeye gelen turistleri sigortalamamala- nnı eleştirdi. Van sanayicisinin en bü- yük sorunlanndan birinin de enerji sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Irak, voltaj dü- şüklüğünden dolayı günde en çok 1-2 saat çalışabil- diklenni söyledi. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yukarıda Sakal, Her koşulda bir umut, çözüm olabilecek seçimi bi- le karabasana dönüştürmeyi başardık. Oyianmızla çö- züm ürütebileceğimiz umudumuzu da yitirmiş bulu- nuyoruz. Bu noktaya birdenbire gelmedik elbet. 12 Eylül'ün yasaklı düzeni, partilerde, toplumumuzda zaten çok yetersizolan demokrasi kültürünü felç etti. üderdik- tatoryası, siyasetteki kirtenmenin katlanması, yasak- lı düzenin olumsuz sonuçlanyla birieşince, her yeni seçimden daha kötü bir partamento yapısını çıkar- makta olduğumuzun ayınmına vardık. Daha kötüsünün gelmemesi kaygısı ile seçim is- temez olduk. Daha doğrusu siyasi partilere soluk al- dıracak, bir ölçüde demokratikleşmeyi getirecek ya- salar değişmeden, biraz daha kimlikli siyasilerin si- yasi partiler içinde yer alabilmeleri, aday olabilmele- ri sağlanmadan seçime gıdilmemesini savunmaya ça- lıştık. lyi de demokratikleşmeyi, ellerindeki iktidargücü- nü yitirecekleri, bir anlamda kendilerinin tasviyesini getirebilecek değişimi isteyecek lider ve pariamen- to kadrolan nerede? Yıne de çözümsüzlükte zar zor kurulmuş, dışandan destekle üçlü koalisyon hiç de- ğilse kendi dengeleri içinde, Türkiye'yi biraz daha sag- lıklı bir seçim ortamına hazırlayabilirdi. Ucuz kaçtş yol- lan kapanabilseydi. Ufukta bir çıkış yolu göremediğmiz için çok büyük bir çoğunlukla, toplumsal çıkar gruplan olarak nere- de ise bir koro haiinde, "seçim istemezuk" noktası- na gelmiş bulunuyoruz. Bu kez de hükümet-iktidar uygulamalan çok fena canımızı yakıyor. Üstelik seçimlerin ertelenmesi ile ya- şanabılecek gelişmeler de bir umut ışığı vermiyor. Me- sut Yılmaz hükümeti geliş nedenleri ile nerede ise taban tabana zıt bir yola girdi. Giderek DSP ve DTP kimlikleri yok oluyor. Dahası ANAP'ın sözde Yılmaz'da simgelenmiş liberal sağ kımlıği de zayıflayıp, içinde biraz geriye itilmiş milliyetçi, şeriatçı, insanı, sosyal haklan hukuk yok sayan yükselen değerlerden ya- na, Turgut Özal'da simgeleşmiş bütün öbür kimlik- leri bir bir ön plana çıkıyor. REFAHYOL gönderilirken iktıdara gelirken Susur- luk'u, çeteleri kullanmak avantajlıydı. Şimdi iktidar- da iken çeteterie hesaplaşmadan kurtulmak için san- ki kaçacak delik aranıyor. Adaleti, hukuku çökenen uygulamalar ile polisin suç ortaklığı almış başını gi- diyor. Hükümet seyretmekîen öte, yeni uygulamala- n, bakanlık tasarruflan ile olumsuz katkılar yapıyor. Refah'ın oylanndan pay kapmak için zorunlu ke- sintisiz 8 yıllık eğitim karanndan dönülemez elbette ama, başka pek çok ödün verilebilir. Geçen hafta- dan önemli bir ömek bence Diyanet'in kendi dilinde ibadete ilişkin bütün tartışmalan kapatan ve yasak- lama getiren, boyunu aşan genelgesi idi. Aradan kaç gün geçti. Bu genelgenin hangi hakla ve hangi ge- rekçelerle yayınlandığına, Hükümetten izinli, yoksa habersiz mi olduğuna ilişkin bir açıklama duydunuz mu? Ya ekonomi alanına, sosyal yaşama yönelik ardı arkası gelmeyen büyük potlar dahası açık suçlar. Ya- sadışı özelleştırmelerde yargı karariannın yok sayıla- cağının ilanı ve yok sayılmaları, rant ve kara para cephesi bastınnca, çok sınırlı vergi yasasından bile çark etmenin yolunun aranması, cılkı çıkmış bir Mec- lis yolsuzluğunun bile üzerine gidilmemesi, yüzde yüzü aşan enflasyon ve çok attında kalan ücret ge- lirleri, kamu çalışanlannı sokağa döken hak vermek üzere değil, yasak getirmek üzere hazırlanan yasa... Oluşumu ile çözümsüzlüğe ortadan kaldırdığı, RE- FAHYOL'dan kurtardığı için hak etmediğı bir geniş toplumsal desteği kazanan hükümet, sankı toplumu umutsuzluğa, çözümsüzlüğe sürüklemek istercesi- ne var oluş gerekçelerinin tersine işler yapmayı per- vasızca sürdürüyor. Hükümete yönelik tepkiler bü- yüyor. Hükümet toplumun seçim çözümsüzlüğünden korkmasından, alternatifsız olmasından sonuna ka- dar yararlanıyor. Çaresizliği çok fazla zortuyor. Hükümet ya da kendi başına Yılmaz ile ANAP, 'Ya seçim ya ben' diye meydan okuyorlar. Seçim olursa kimi liderler ya da partiler olarak kazançh çıkılacağı, seçim olmazsa iktidar nimetlerinden istenildiği gibi yararlanılacağı, her şıkta halka rağmen kazançlı çıkılacağı varsayılıyor. Hükümet ateşle oynuyor. Kriz tekstilcileri harekete gecirdi Avrupa yeni kotalar koyuyor FATMA KOŞAR llk günlerde pek konu- şulmayan Uzakdoğu kri- zi. şimdi. ekonomi toplan- ülannın gündeminden düş- müyor. Uzakdoğu'da ya- şanan krizin Avrupa ülke- lerinin pazannı daraltma- sının ardından, kimileri "krizi az zararla atiatma- nın" çabasına girerken ki- mileri de "kriz durumun- dan maksimum kazanç sağlamanın" yolunu ara- maya başladı. Toplam ihracatı içinde yüzde 30'luk pay alan Uzakdoğu ülkelerine, ar- tık bir şey satamamanın ra- hatsızlığinı hissetmeje baş- layan Avrupah tekstil fir- malan, çok sayıda ülkenin ihracat-ıthalat dengelerinı değiştirecek kararlar aldı. Avrupa'nın Uzakdoğulu firmalara uyguladığı kota duvannı yükseltmek anla- mına gelen uygulama, "As- ya ülkelerinden ödün al- madan pazan açmamayi" önenyor. Türkiye Giyim Sanayi- cileri Derneği Yönetim Ku- rulu Başkanı tsmetözcan, karan, Türk firmalannın lehine olabilecek bir geliş- me olarak nitelendirdi. Özcan. "Bu madde, Av- rupa'da darabna olacağını gösteriyor. Bize satbğınız gibi Uzakdoğu\B da satma becerisini gösterin anlamı taşıyor" dedı. Buna kar- şın, Uzakdoğu'da para sı- kıntısının yaşandığma dik- kat çeken Özcan, "Zaten paralan kalmadı ki. sata- lım" dedı. Avrupa ülkelerinde, bu knzde ürün fazlasmın eri- meyeceği düşüncesi oldu- gunu da vurgulayan Öz- can, diğer ülkelerce dc onaylanan "isveren üzerin- deki \ükleri azalüp, istih- damı artnrmak" görüşü- nün Fransa'ya ait oldugu- nu belirtti. Yine Fransa'nın, krizi, "sağlam şirketlerin ayakta kaldığu çürüklerin de avik- lanabildiği'' bir olgu olarak değerlendırdiğıni ıfade eden Özcan. Avrupa ülke- lerinin, Uzakdoğu'daki bü- tün teşviklerin kalkmasını istediğini söyledi. Avru- pa'nın Asya'da genel tica- ret politıkalannı değiştir- mek için de konsensüs oluşturduğunu duyuran Özcan. Türk firmalannın. fiyatla v uracak Uzakdoğu ülkelerine karşı kaliteyi art- tırmaları gerektiğini, an- cak bu şekilde kazançlı çı- kılacağını belirtti. Avrupa ülkelerince Türk fırmalanna yapılan öneri- lerin dikkate alınıp alın- mayacağı konusunda bilgi \ eımekten kaçınan Özcan, "Ben TGSD'nin üyelerine kararlan sundum. Bu on- lann bileceği şe>" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear