14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4APAUK1996CL 14 KULTUR 'Genç kuşak Türk bestecileri' îstanbul Müzik Şenliği'nde dinleyicilerle buluşuyor Cıımhıııiyetiıı müzik seriivenî Etklnllk programı Bugün 19.00-20.00 arasındaCüıatAş- kın ve Metin Clkü, Ozkan Manav (Ke- man ve Piyano için Sonat), MehmetNe- mutlu (Güdük Gazel), Muhiddin Dürrii- oğiu-Demiriz (Grand Singulier) ve Me- te Sakpınar'ın (Contre-value) yapıtlan- nı yorumlayacak. Yarın 18.30-19.30 arasında Judith Lluğ, Hasan Uçarsu (Piyano fçin tki Bö- lüm, Bir Yaz Yolculuğundan Arta kalan- lar) ve Muhiddin Dürrüoğlu-Demiriz'in (6 Prelüd. Le Tourneur) bestelerini suna- cak dınieyıcılere. Yann 20.00-21.00 arasında Milli Re- asürans Oda Orkestrası, Şef Cem Man- sur yönetiminde Muhiddin Dürrüoglu- Demiriz (Nebula), SemihKorucu(Bir Ba- ti Masalı ya da Bir Masal olarak Batı), MehmetNemutlu(MROp. 132,Pizzsc- herzandostınato) \e PerihanÖnderRid- der'in yapıtlannı seslendırecek. 6 Aralık Pazar günü 18.15-19.15 ara- sında İTÜ Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, Ci- hat Aşkın, Hakan Şensm, Evrim Baştaş ve Rahşan Abay'dan Hasan Uçarsu (Yay- lı Dörtlüsü), MeteSakpınar(Miniaruri- sation) ve Mehmet Nemutlu nun (Mas- so. Recitation I, Recitativo II, Kronık- Akut) yapıtlan dinlenebilir. 6 Aralık Pazar günü 19.30- 20.30 ara- sında da Metin Ülkü, Semıh Korucu (Di- sintegration-Integration. MEKANizmaJ, Özkan Manav (Bölüm 1, Bölüm 2), Meh- met Nemutlu (Çatışkılar Oyunu), Mete Sakpınar(Dilara), Cem ldiz'in(Temave 12 Varyasyon) yapıtrannı yorumlaya- cak. Semih Korucu bugün 15.00-16.00 arasında Modernızm, Dizisel Müzik ve A.Webern üzerine bir söyleşi sunarken Hasan Uçarsu yarın 15.15-16.15 arasın- da Güney Hindistan Müziğindeki Rit- mik Düzen ve Post- Tonal Müzikteki Cümle Yapısı konulu bır atölye çalışma- sı gerçekleştirecek. 6 Aralık Pazar günü 15.30-17. 00 arasında Aykut Köksal'ın yöneteceğı Genç Kuşak Türk Bestecile- ri ve Üretimleri konulu panele Semih Korucu, Mehmet Nemutlu, Mete Sakpı- nar ve Hasan Uçarsu katılacak. (292 12 07-09) GÜLERÇETfiV Pek çok müzik türünü çatısı altında bir araya getiren Îstanbul Müzik Şenligi 'nin Klasık Müzik Programı çerçevesinde 4- 5-6 Aralık tarihlerinde, Türkjye'de ilk kez genç kuşaktan sekiz bestecinin yapıt- lan beş konserden oluşan bir dizide ses- lendirilecek. Sanat yönetmenliğini Ay- kut Köksal'ın üstlendiğı projede Muhid- din Dürrüoğlu-Deıniriz, Cem fdiz, Se- mih Korucu. Ozkan Marun, Mehmet Ne- mutlu. Perihan Önder-Rkkier, MeteSak- pınar ve Hasan l çansu nuıı piyano, ke- man-pıyano ıkılısı, yaylılar dörtiüsü ve yaylılar orkestrası için yazdıklan yapıt- lar yorumlanacak. İlk kez seslendirile- cek yapıtlann da yer aldığı programda bestecılenn son dönem yapıtlan ön pla- na çıkıyor. Genç kuşak Türk bestecileri- nin toplu dinletısı niteliğindeki program bir atölye çalışması, bir söyleşi ve beste- cılenn üretimlerinin tartışılacagı bir pa- nelle de zenginleşecek. Konserlersonra- sında yapıtlann CD kayıtlannın dayapıl- ması planlanıyor. Yetmiş beşinci yılda Cumhunyet müzığiyle hesaplaşma özel- liğinı tasıyan programın sanat yönetme- ni Aykut Köksal ile söyleştik: - Genç kuşak Türk bestecüerini bir programda buluşrurmadaki amacınız neydi? Müzik şenlığı çerçevesindeki klasik müzik programını hazırlarken bir kon- sept çerçe\esinde bütünsel bir program oluşturmaya çalışam. Bu programı haar- lamamın birkaç nedeni var. Cumhuriyet dönemindeki müzik üretimi hiçbir za- man böyle toplu konser programlannda ele alınmamıştı daha önce. Genç kuşak- tan bestecilenn dınleyıcılerle buluşabil- mesı ıçın başka olanaklar da yok üstelık Türlaye'de. Bir de bu program, Cumhu- riyetin 75 yıllık müzik serüvenınüı bugün ulaştığı noktada bir hesaplaşma olanagı da sunacak diye düşünüyorum. - Bu genç nestecüerin buluşmasını bir kuşak hareketiolarak \orumta\abilir mi- yiz? Müzik tarihi içinde bu bestecilenn bir kuşak olarak ortaya çıkıp çıkmayacakla- nm bugünden söylemek güç. Sonuçta bu bestecıler kendi inisiyatifleriyle bir ara- ya gelmediler. tkincisi, bu" kuşak hareke- • Türkiye'de ilk kez, genç kuşaktan sekiz bestecinin yapıtlan beş konserden oluşan bir dizide seslendirilecek. Bestecilenn son dönem yapıtlannın ön plana çıktığı toplu dinleti niteliğindeki program, bir atölye çalışması, bir söyleşi ve bestecilerin üretimlerinin tartışılacagı bir panelle de zenginleşecek. tini tanımlayacak ortak bir retorikten de söz edemeyiz. Yani farklı retoriklere sa- hip kompozitörler bunlar. Ancak bütün bunJann yanında bu kompozitörleri birara- ya getiren ortak noktalar da var. - Nedir bu ortak noktalar? Öncelikle Cumhuriyet müzik tarihine baktıgımızda çok hâkım bir kanal olarak kendısını gösteren vedevletin resmı prog- ramıyla belirlenmiş ulusalcı kanal için- de yer almıyorlar. Burada çok kısaca Cumhuriyetin müzik tarihine bakmak ge- rek. Curnhuriyetin ulusal kültürpolitika- sının içinde yer alan bu resmi programın ilk temsiicileri Türk Beşleri'dir. Onlann ardından. 1950'lerde L'smanbaş ve Mi- maroğlu'nun da aralannda bulunduğu modernıst kuşak gelir. Üçüncü kuşak di- yebıleceğimiz 60'lar kuşagında bir yan- dan bazı kompozitörler modemist gele- neği sürdürürken ulusalcı kanal da yeni- den kendisini göstermeye başlar. Bugün de hâlâ sürüp giden bir durumdur bu. Ulusalcı kanalm müzife bakışı için yas- lanılan kaynak son derece önemlidır. Bu- rada yaslanılan kaynak Türk halk miizi- ği olmuştur. Ve o kaynakla olan ilişki de soyutlamayı çok ileriye götünneyen bir ilişkidir. Işte projedeki bestecilerbu ulu- salcı kaynagın içinde değiller. - Peki müzikleriyle hangi duruşu gös- teriyorlar? Biryandanelliler modernizmıneeklem- lenırken biryandan da o gelenekle hesap- laşma içine giriyorlar. Bir başka ortak özellikleri de. postmodem müzik üreti- mınden ya da postmodernizmin ruzakla- nndan uzak durmalan. Günümüzün mo- dernizmin sonrası çogulculuktan uzak durduklan anlamına gelmiyor bu. Yakın ilişkileri var o çoğulculukla. -75. yıida Türk klasik müziğinin gekü- ği nokta>ı nasıl değerlendirivorsunuz? Türkiye Cumhuriyetın çağdaş müzik üretimi izleyiciyle buluşabılmiş bir mü- zik üretimi değil. Burada şöyle bir ikile- mi ortaya koymak gerek. Türkiye'deki modernleşme hareketi Cumhuriyet ön- cesınde başladı. 19. yüzyılın sonunda gördüğümüz bu modernleşme hareketi yalnızca müzikte değil, pek çok disiplin- de önemli bir eksen değişımine uğradı. Bir bakıma modernleşme sürecinde bir kesilme ortaya çıktı. Curnhuriyetin ken- di ulusal kültürpoiitikası o modernleşme hareketinin yerini aldı da diyebiliriz. Bu, sanıldıgı gibi, bir Batı'ya yakınlaşma de- ğil, tersıne, Batı'dan uzakJaşma şeklinde biçimbuldu. 1950'lerekadarAvrupa'da- ki modernizmden kopuk, Avrupa'daki modernizmin problemleriyle ugraşma- yan bir Cumhuriyet müziği var örneğın. Batı modernızmi kendisini 1950'lerde gösteriyor. Orada da o müzigin içselleş- tirilmediğıni görüyoruz. Yani o modern- leşme süreci Cumhuriyette içselleşmiş bir sürcç olarak yaşanmıyor. Bugün ge- linen noktada genç kompozitörlerin kar- şısındaki temel problem, temel hesaplaş- ma konusu bu. - Eklemek istedikleriniz? Bu projenin hayata geçmesinde icra- cılann çok büyük önemı var. Gerçekten icra düzeyi açısından da, yorum düzeyi açısmdan da çok yoğun bir program. Film gösterimleri, belgeseller, panel ve seminerlerin yer alacağıfestival 10 Aralık'a dek sürecek Sinema-tarih bıduşması 'ükTürkfîhni'ykbaşhyörKûltür Servisi -TÜRSAK ıle Türkiye Ekonomik ve Toplum- sal Tanh Vakfı'nın, Curnhuri- yetin 75. yıl kutlama etkinlikle- ri çerçevesinde düzenledıkleri '1. Lluslararası Sinema-Tarih Buluşması' bugün başlıyor. 10 Aralık"a dek sürecek festivalin ödül törenı 9 Aralık'ta LütFı Kır- dar Kongre Merkezi'nde yapı- lacak. Filmler Alkazar, Beyoğ- lu. Akademi Îstanbul ve Bilgi Üniversitesı salonlannda izle- nebilecek. Uluslararası Sinema-Tarih Bu- luşması'nın açıhş fihnı ise tüm ızleyicilerve Türkiye'deki sine- maseverler için sürpriz niteli- ğinde. 1911 yılmda Makedon asıllı Manaki kardeşlerin çek- rigi vetarihteki ilk Türk fılmi ola- rak kabui edilen 'Sultan 5. Meh- mer Reşaf'ın Vlakedorrva Ziya- reti' adlı. belgesel niteliğindeki kısa film. ilk kez, sınema araş- tırmacısı Burçak Evren tarafın- dan Türk sinema çevrelerine 'flk Türk filmi' olarak tanıtılmıştı. 1980'lerin başında Türkiye'de gösterilen, ancak ilgi görmeyen film, birkaç yıl önce düzenlenen Makedon Filmleri Haftası'nda Makedon filmi olarak kısa bir bölumüyleyeralmışfı. Gazi Üni- versitesi Sinema Anabilim Da- Iı Öğretım Üyesi Yrd. Doç. Ha- leKünüçen'in, araştırmalan so- nucunda bır kopyasını Make- donya'dan getirdıği film, 'Bios- cop 300' isimli kamerayla 1911'deçekilmış. İlk Türk fil- mi olmasıyla ılgilı tartışmala- nn hâlâ sürdügü film, 5. Meh- met Reşaf ın 1911'de Manas- tır'a yaptığı ziyareti konu alı- yor. ' 1. Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması'nda film gösterim- lerinin, uluslararası v e ulusal ya- nşmalann yani sıra çeşitli panel. seminerve söyleşıler de yerala- cak. Toplumda tarih bilincinin yükseitilmesi amacıyla hazırla- nan festival programı on bölürn- den oluşuyor. Cumhuriyetin 75. yıldönümü onuruna düzenlenen 'Kurtuluştan Cumhuri>«te' ad- lı bölümde, Osmanlı Imparator- lugu'ndan Cumhuriyetin kuru- luş yıllanna uzanan, ulusal tari- "Engelchen" - Helke MisseİHİtz, himizin çeşitli dönemlerinden Türk filmleri izleyiciye sunula- cak. 'Aydınlanma'mn Sineması' adlı bölümde farklı ülkelerde yaşanan 'Aydınlanma' süreçle- rini beyazperdeye yansıtan Ro- bert Enrico, Andrei Koncha- lovsk>', Guiliano Montaldo ve ArianeMnouchkinegıbı yönet- menlerinfilmleriyer alıyor. Dün- 19%. ya sinemalanndan tarihsel te- malan işleyen. son üç yıl için- de üretilmiş uzun metrajh konu- lu filmlerin katılacağı Ulusla- rarası Uzun Metrajh Konulu Film Yanşması'nda yer alan filmler uluslararası birjüri tara- fından değerlendirilecek.'Uhıs- lararası Beigesel Film Yanşına- a'nda ise son üç yıl içinde üre- tilmiş tarih konulu belgesel ya- pımlan yanşacak, belgeseller ayn bir uluslararasıjüri tarafin- dan değerlendirilecek. Yanşma- da Türkiye'yi M. Ali Birand'ın '12 Eylül' belgeseli temsil ede- cek. Italyan yönetmen Gianfrao- co Mingozzi. Alman yönetmen Mkhael Verhoven ve Mısırh yö- netmen Yusuf Şahin'in filmleri 'Lstalara Saygı' başlığı altında ulaşacak izleyicılere. 4 OtuzYılSonra-Sinemada68' başlığı altında 1968 olaylanna sinemanın yaklaşımım örnek- leyen yapıtlar yer alıyor. Festi- valin bir başka başlığı ise Çağı- mızın Tanıgı Sinema. Dünya si- nemalannın çağımızın önemli tarihsel olaylanna bakışıru yan- sıtan, konulu ve belgesel yapım- lardan oluşuyor. Insan Haklan Beyanname- si'nin kabul edilişinin 50. yılı olması nedeniyle hazırlanan 'ln- san Haklan Beyannamesi'nin 50. Y ıhnda İnsan Haklan ve Si- nema' başlıklı bölümde çeşitli ül- kelenn insan haklanna ilişkin sorunlannı yansıtan filmler yer alıyor. 1998 yılınm Sergei Ei- senstein'm doğumunun 100. yı- lı olması nedeniyle ünlü yönet- menin anısuıa hazırlanan 'Doğu- munun 100. yılında Ebenstein'a Saygı' bölümünde Rus yönet- menin yapıtlannın yani sıraOfeg Kovalov'un Eisenstein'ın yaşa- möyküsünü ve sanat anlayışını yansıtan 'Sergei Eisenstein: Oto- b/yografî' adlı belgeseli de gös- terilecek. Festival kapsamında sinema- nm tarihle ilişkisini irdeleyen, bu ilişkideki 'gerçeklik', 'sadakat'. 'özgünyorum'boyutlannı tartış- maya açan panel ve seminerler yer alacak. Aynca festivalin ko- nuğu olarak îstanbul'a gelecek yabancı yönetmenler veoyuncu- larla söyleşiler. 'BelgesekrUer Ta- rihi Sorgulanıyor', '68 ve Sine- ma\ 'Aydınlanma, tnsan Hak- lan ve Sinema' başlıklı paneller ve 'Bir Roman - Üç Yorum: Viı- nın Kahpeye', 'Sinema Gözüy- le YugoslavyaDramı'. 'Cumhu- riyet Tarihi'neBir Bakış: İnönü Belgeseli' başlıklı seminerlerger- çekleşecek. ODAK NOKTAS SELİM İLERİ Heybeliada'da Günler Nejat Gülen'den Son Uskumru: "Bayram geldi mi Ada 'nın tüm eşekleri süs, nirdi, hepsi büyük tura, küçük tura gltmeye h zır, tarife de kesin; küçük tur lOkuruş, büyük i yirmi kuruş, yani bir manda gözü. Ama zan yok, bayramlarda öyle zengin olurduk ki, öp > al parayı-öp eli a! parayı, ceplerimiz para dole dı. Kâğrtliralanmız bile olurdu. Sanyüz liraJar, bt kuruşlar, on kuruşlar gırta. "Eşeklerin üstünde hepimiz birer kovboydı sanki. Ken Maynart, Bucuk Cones ve de şarkı kovboy Cin Otri." Bayramlar Heybeliada'daymış. Bir semtin, bir yörenin yazarı olunabilir mi? B yazarlık yaşamı boyunca yalnız orayı anlatmal Nejat Gülen böylesi birçetin çabayı gerçek kıla bildi. İlk eseri Heybeliada harikulade bir monogra fiydi. Adaların en hüzünlüsünü yazar, tarihteı coğrafyaya çok geniş bir yelpazede anlatıyordu Kafes'i yazarken okumuştum bu kitabı. Inanılma bilgilerdevşirmiştim. Kafes'in Heybeliada sayfa lan Nejat Gülen'e borçlu kalmıştır... Nejat Gülen romanda, öyküde de adasını yaz- dı. Heybeli'de Yaz Sonu'nu Leylâk Kokusu izle- di. Tıpkı Yahya Kemal'in dizeleri: "Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa... "Yazlaryavaşça bitmese, günlerkısalmasa..." Sait Faik Burgaz'dan sık sık söz açmış, Bur- gaz'da geçen eşsiz öyküler... Ama Nejat Gülen'in çabası bambaşka: O, Heybeli'yi biredebiyatkah- ramanı yapıyor. Kişiler, anılar, kurmacalar, kimlik- ler birer ikişer beliriyor belirmesine, fakat sonra hepsini Heybeliada kucaklıyor. Son Uskumru'ya gelince, yazarının "öyküler ve anılar" alt başlığını eklediği metinler birer iki- şer kederler yumağı olup çıkmış. Heybeli'de geçen duyarlı çocukluk günleri, ilk aşk... hiç unutulmayan ilk aşk, Ada'ya gelenler, Ada'daki aanlık, bunlar hepsi, başlangıçta sevinç- ler armağan ediyor. Gerçekten de Nejat Gülen'in kalemi bize o günleri, o ışıltıyı bir peyzaj çağnşımıyla getiriyor. Heybeli'de günleri, ışıltıyı siz de yaşamış gibi olu- yorsunuz. Sizin anılannızdan birer parçaymışça- sına alımlıyorsunuz. Ama sonra 'son uskumru'! Uskumrunun sonuncusu olabilir mi? Doğa kir- lendikçe, doğayı kirletenler azdıkça, deniz ve rüzgâr başka türlü konuşmaya başlar başlamaz, Nejat Gülen'in sevgicil anlatımı kınlıyor, küsüyor. Bir bakıma Sait Faik'in kaç yıl önce haber ver- diği: "Son Kuşlar"\ O son kuşlar gibi son uskumru... Istanbul'da ada/ar benim çocukluğumda bir rüya gezintisi sayılırdı. Ya ilkyaz, ya ysz,ya so- nu, nihayet sonbahar adalardan btnn© ine giâi- lirdi. Bazı kış pazarlan da gidilirdi. Biraz üşünür, biraz aç kalınır, ama o gidişlerden vazgeçiimez- di. Bilmem neden Heybeli'ye hep yazın gidilirdi. Yaz sonunda ve sonbaharda bu adanın yürek ya- kıcı bir hüzne büründüğü söylenirdi. Nejat Gülen bizler gibi 'günübirlik' adalı değil. Adada geçmiş çocuk/uğu, ilkgençliği, yıllanyla bir ada insanı o. Bu yüzden anıları, öyküleyişi, söy- lemi adadan çiçek kokulan taşıyor: "Kış başlar, fırtınalı, karlı, yağmuhu uzun ve kara birkış. Mevsimlereş uzunlukta değildir. Kış, uzun ve kasvetlidir." (Oysa adalarda kışın ılıman geçtiği sanılır.) "Huriye Hanım hava ayaza çekince saksılannı içeri alır, sardunyalan, ıtırian, karanfilleri. Kuş- konmazlar, mum çiçekleri hep içeridedir." Huriye Hanım'ın kırmızı, "acıkokulu" karanfil- leri varmış. Nejat Gülen "ada karanfilleri" diyor. Ada'da açan saksı karanfilleri, sahi, başka mıy- dı?! Heybeli'de tiyatrosu, sineması, canbazıyla iç- li bir Fellini filmini tattıran Son Uskumru, günü- müze yaklaştıkça, dediğim gibi, ilenç yazısına evriliyor. Kendi içine kapanıp noktalanıyor. Tıpkı kimilerimizin bugünkü yaşaması gibi! Takvimde lz Bırakan: "Yaz geceleri annemin ayak seslehni dinleye- rek uyumak büyükahşap odalarda." Nejat Gülen, Son Uskumru, Engül Yayıncılık, 1998. ÇAĞOAŞ (& YttMUH Oktay Ekinci ŞERİATIN KRAVATLIBAŞKANI ÛKTAYEKtiCI ŞERİÖTN KRAVATU BAŞKANI 5 224 sayfa, 3. hamur 1994 niından beri doğrudan "belcdiye başkaniığı'' gorcvme bağlı olarak soruşturma açılması, hatta yargılanması gcreken bir başkanı, Rccep Ta^ıp Erdoğan'ı sorgulayan bir >apıt. İstanbul'u rant yağmasına kurban eden hcm şeriatçı hem "kravatiı" başkanın pek bılinmeyen portresi. Şeriatçı yağmanın tahnbatuıı yaşayan, giderek şenat uğruna kentscl değerkri yok edilmeye çalışılan îstanbul kentinın u Recepr 'li, "Tayyip"li, "Erdoğan"lı öykusü... BUTÜN KİTAPÇILARDA Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulûfaü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Td: (212)514 01 96 Cumhuriyef k i t a p I a r ı Yayma Hazırlayan: Necla Arat AYDINLANMANIN KADINLARI 370 sayfa 1. hamur Bu kitap, gcçmişi \e bugunü gelecek kuşaldara âktarmak ışlevim amaçhyor. Bu kıtaba Cumhuriyet'm Kadın Haklan Devrimi'nden yararlanan, iiesTİmın gücuyie devrimin coşkusunu \aşamayı surduren tam yırmibej kadirumız katkıda bulundu. Bu kitap, Cumhuriyctimizin 75. yılında düşünen ve üreten tüm kadınlanmızın küçük bir ömeği olmanın - haklı gururunu üsüeniyor. BÜTÜN KİTAPÇILARDA CunVuıriyrt Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No.39/41 ^ kitap kulubû (34334)Cağatoğlu-lstanbul le\: (212)514 01 96 Cumhuriyel k ı t a p I a r ı Gönül Dönmez Colin PAYLAŞILAN TUTKU SİNEMA 200 sayfa, 1. hamur Sinema adına gerçekten "lezzetlı" ve de alınması gerekli bir kitap. Sadece alınması rru? Elbette hayır. Bu kitabı alın, fister evde, ister seyahatte) bir rahat koltuğa oturun. Göreceksiniz ki, bir süre sonra içinızdekı koskocaman sinemanın baslama ziii çalacak, hem de uzuuun uzuuun. Başlayuı sayfalan çevirmeye. Haydi size iyi seyırler... BÜTÜN KİTAPÇILARDA P T y J ^ Pazarlama A.Ş. Tûrfcocağı Cad. No:39/41 ^ krtap kulubû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Cumhuriyet k ı t a p I a r ı Deniz Kavukçuoğlu SOSYAL DEMOKRASIDE TEMEL EĞİLİMLER 441 sayfa, 1. hamur İşte titiz, oylumlu bir arasürma. İşte Türkiye'deki şiyasal partileri karşılaştırma, değerlendırme olanagı. İşte kendinı "sosyıl demokrat" olarak tanımlayanlar yani sıra "demokratik sol"da olduğunu sa\Tjnanlar için bulunmaz bir kaynak. BÜTÜN KİTAPÇILARDA Cumhuriyrt Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No-39/41 . kitap kulûbii (34334)Caöaloâlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 FATİHİKtVCt HÂKlMlJĞİ'^a)EN EsasNo: 1997/398 KararNo: 1998/720 Davacı Manuk Gü- neş tarafından gaip Nihat Satılmış aleyhi- ne açılan gaıplik dava- sı sonunda; Yukanda mucip se- beplere binaen dava- nxn kabulü ile îstanbul Fatih Davutpaşa cilt 014/13, sayfa 63, kü- tük 1046'da nüfiısa ka- yıtlı ve Sankaya ilçesı Terzıii köyü H: 80, cilt II ves: 1073'tengel- diği bildirilen Şevket ile Sevim'den olma (Maryam)'den olma 22.5.1945 doğ. Nihat Satılmış'ın MK'nin 530. maddesı gereğin- ce gaipliğine, 345.000 TL bakiye harcın davacıdan tah- silıne, Davanın nevi itiban ile masraflann davacı üzennde bırakılması- na dair kanun yollan açık olmak üzere da- vacmın yüzünde dava- lının yokluğunda da- valıya hükiim hûlasası yerine geçmek üzere ilan olunur. 20.11. 1998 Basın: 62076
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear