22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
rf SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 1998 PERŞEMBE HABERLER DÜNY4DA BUGÜN İLİ SİRV1EN fedirmezlerSon zamanlarda, başkanlık sisteminin bu sütun- a, fazlaca gündeme getırilmesi, kimi okurlarımı- yadırgatmış olabilir. Oysa bütûn göstergeler, tar- şmanın kızışacağını bellı ediyordu. Nitekim öyle de oldu. Oldu da biraz garip oldu. Çankaya'dan faksla- an metin, yanlışlıkla mı DYP'ye yani Tansu Çil- kr'in yuvasına gitti, yoksa ince bir hesap sonucu (iu? Belli değıl. Belli olan, zaten önceden de herkesin bildiği okta, sistem ıle ilgili anayasa değişikliği taslağı, '<endim için bırşey istiyorsam namerdim!" diyen Sileyman Demirel'in kendi bedenine kendi key- fıe uygun biçtırdiği bir giysi. Nitekim geçici mad- eler de bunu gösteriyor. Önce iki noktayı vurgulayalım: Süreklı belirtmeye çalıştığımız gibı demokrasiyi ağlayan salt anayasalar ve onlara bağlı sistem- Irdeğil. Sistemlerıntutarlı olması, kendi içindebir u/um sağlamasına ve anayasa ile birlikte, bütünü ouşturan yasalarla ahengın oluşturulmasına bağ- lı Ama bu da yetmez, demokrasi aynı zamanda br düşünce biçımi, birtoplumsal kültür ve yapı so- rınu. Şimdı, gündemin baş tartışma maddelerinden bri haline gelmesi kaçınılmaz olan başkanlık sis- temi ile ilgili Çankaya'nın hazıriadığı metne kısa- ca bir göz attığımızda görüyoruz ki burada amaç- lanan başkanlık sistemi degil, başkancı dediği- mz, kötü kullanıma ve kişi sultasına çok açık olan Ü;üncü Dünya Ülkeleri'ne özgü bir düzenleme. Çünkü eklektık (oradan buradan apartma) me- tin, demokrasilerde, meclis hükümetleri dışında ka- lan, bütün uygulamalardaki ana ilkeyi yani kuvvet- le- ayrılığını hiçe saymakta. Gerçi, metinde görüldüğü gibi çoğu maddeler 1958tarihli, Fransız5. Cumhuriyet Anayasası'ndan al nma ama, araya katılan Yunan Anayasası'ndan apartılmış, "Yasamayetkisı TürkMilletiadına, Tür- kiye Büyük Millet Meclisi ve cumhurbaşkanına aittir" hükmünü getiren 7. madde, kuvvetler ayn- lığını bir yana atarak başkancılığa eğilim gösteri- yor. Her neyse, tartışma artık başlamıştır ve tartış- mayı başlatan kişı de bir noktayı iyi bilmelidir: Böyle bir sistemi her isteyene kolay kolay ye- dirmezler. Evet sistemdeki tıkanıklık, özellikle 18 Nısan seçımleri ertesinde, kimi değişiklikleri getı- rebilir. Ama, o değişikliklerden kime ne çıkacağı- nı bugünden kestirmek olanaksızdır. Bugün Çankaya'nın, parlamenter sistemdeki konumunu aşan, ağırlığı ve önemi nereden geli- yor? Orada oturan kişinin siyasal geçmişinden ve btnkiminden mi? Bu soruya evet diyemeyiz. Gerçek şu ki Süleyman Demirel'in 28 Şubat sü- reciyle başlayan ağırhğı, kendi kışilığınden çok kendıne özgü sistem içinde, "başka hassasiyet- lerigerekliyerlere aktarma" işlevinden kaynakla- nıyor. Şimdi, başkanlık sistemine geçildiğinde, bu ak- tarma görevi ya ortadan kalkacak ve oraya, baş- ka hassasiyetlerin temsilcileri oturacaktır ya da o hassasiyetler, istediklerini Çankaya'yayaptıracak- lardır. Doğrusu birinci olasılık, ikincisine oranla daha güçlü görünüyor. Sıyasi partilerin en alt düzeye doğru hızla inen itibarları, bu değişikliğin demokratik bir görünüm ve halkın iradesiyle gerçekleşmesinı bile sağlaya- bilecek bir etkendir. Acaba Süleyman Bey, bir kez daha mı yanılıyor? Anılardadır. Demirel, 1982 Anayasası benzeri bir metni kendisi için hazırlatmıştı da sonra onu Ke- nan Evren kullandığında, eleştirmişti. Evren'in ona cevabı da herkesi tebessüm ettirmişti: "Onun için iyi olan benim için niye kötü oluyor?" Bilmem başka söze hacet var mı? 'Çiçeğin Cözü Yıldızlardaydı' Eroğhı'mın kitabı aklandı İZMIR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ege Üniversitesı lletışim Fakültesf nın tuvaletınde ölü bulunan Serkan Eroğhı'nun yaşamını "Çiçeğin Gözü Y ıldızlardaydT adıyla kıtaplaştıran yayınevi sahibi. yargılandığı davadan aklandı. Ege Üniversitesı tletişim Fakültesrnde 24 Aralık 1998 tarihinde meydana gelen olayla ilgili soruşturma sürerken Serkan'ın ölümünden önce tuttuğu güncesinı \e kuşkulu ölümüyle ilgili özel notlannı derleyerek kitap haline getiren M. Nadir Kaya ve kitabı basan yayınevi sahibi Adem Kargı hakkında. Boraova Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma başlatılarak dava açılmıştı. Savcılık, "Çiçeğin Gözü Yüdızlardaydı" adlı kitapta Serkan'ın ölü bulunduğu yerin krokilerine yer verildığini, Basın Yasası'nın 30; 1 rnaddesine muhalefet eûildiğı ıddıasıyla Izmır 2. Asliye Ceza Mahkemesı'nde karnu davası açılmasını ıstemişti. 6 ayı aşkın süredir sürdürülen davanın son duruşmasında kjtabı derleyen M. NİÖfr Kaya. Serkan'ın günlüğünü ailesinden aldığıoı. notlan da ölümü sonrasında medyada yer alan haberlerden oluşturduğunu belirtti. Kaya, Bomova Cumhunyet Savcılığı'nca yürütülmekte olan soruşturma dosyasındaki belgelerin de kitapta yer almadığını belirterek beraatını ıstedi. Yayınevi sahibi Adem Kargı ise "Çiçeğin Gözü Yıldjzlardaydı" adlı kitabın basılmasında yasal sakınca görmediği için yayımladığını belirterek "Kitabı basöktan sonra yasa gereği bir örneğini Basın SavcıhğVna verdim. Yasal olduğuna inanmasaydım kitabı basın savcısına vermezdim. Suçsuzum" dedi. Yazar ve yayınevi sahibinin sav-unmanlığını üstlenen avukat Nedim Değırmenci, yayımlanan kitabın suç unsuru oluşturmadığını belirterek "Müvekkillerim fafllerin bulunmasuıa katkı kovacağını düşiinerek bu kitabı hazırlanuşlar. Yayımlanması da soruşturmayı olumsuz biçimde etkilememiştir" dedi. lzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi yargıcı RmıkÖztürk ytyımlanan kitabın Basın Yasası'naaykın içerik taşımadığım ve bu yönde kanıt olmadığını belirterek sanıklann beraatına karar verdı. Ödemiş Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, incelemenin basın önünde yapılmasmı istiyor Yeşil'in DNA testinde kuşkutZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ödemiş'te bulunan cesedın Yeşil kod adlı IVIahmut Yıldınm olduğunda dire- nen Ödemiş Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu. Istanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak DNA testinden kuşku du>- duğunu, incelemenin basın önünde, ta- rafsız bilim adamlannın da katılımıvla yapılmasmı istedi. Savcı Kayasu. ken- disine ulaşan bilgilere göre cesedin yiiz- de yüz Yeşil'in olduğunu söyledi. 11 Eylül günü Ödemiş'te viizü gözü parçalanmış. tanınmayacak bir biçimde bulunan cesedin Yeşil kodadiı Mahmut Yıldınm'ın olduğu yönündeki tartışma- lar sürüyor. llk soruşturmavı yüriiten Cumhunvet Savcısı Sacit Kayasu. cese- din İstanbul Adlı Tıp Kurumu'na gön- derildiğını. ancak alınacak sonuçtan kuş- kulu olduğunu belirterek şunlan söyle- di "BenYeşil'itanı/nanu ancak DNA tes- tinin sağlıklı olacağına da inanmıyorum. DNA testinin basıııuı tayin edeceği taraf- sız bilim adamlan \e kişilerin katılımıv- la vapılmasından vanayım. Bu haliyle DNA testinin sonucunagüvenmiyorum. Bu işin fazla uzatümasına gerek yok, çünkü Yeşil'in kardeşi. ailesi belli, kar- deşi ve ailesinden birisi hemen çağnlır ve alınacak hücrelerle gerekli test yapı- lır. Ama her nedense Yeşirin kardeşinin ve ailesinin adlan açıklanmıyor. Oia> ge- çiştirilmeye çalışılıyor. Ben Yeşil'in der- dinde değilim. Benim isteğim, Türki- ye'de faili meçhul cinayet olmasın, kim- İiği belirsiz ceset kalmasın." Türkıve'de. adaletin kesinlikle hızla sağlanması ve yurttaşlann yargıya inan- ması. yardımcı olması gerektiğini belir- ten savcı Kayasu, Ödemiş'te bulunan cesedin Yeşil'in olduğunu açıkJaması- nın ardından basında çıkan haberlerüze- rine bilgi akışının hızlandığını belirte- rek şö> le konuştu: "Bu ojay basında çıktıktan sonra, va- tandaş Ödemiş'te Yeşü'i ölmeden önce gördüğünü bir savcıya rahatlıkla söyle- yebilme olanağı buldu. Halbuki daha önce sokak ortasında cinayet işlendiğin- de vatandaş tanıklık vapmıvordu. Bu da vatandaşın artık devlete güvenmek iste- diğini gösteriyor. Dev letin de v atandaşın bu güvenine layıkolması lazun. Bu da na- sü olacak, savcısına, vargıcına sahip çı- kılarak. Devletdürüst memuruna sahip çıkacak. Böylelikle. memur amiri hak- kında korknıadan. onun yolsuzluğunu söyleyebikcek. Memurun önünü genel- gelerle, yasalarla tıkamamak gerekir. Benim mücadelem temiz toplum müca- delesi. Yeşil bunun bir teferruatL" Gazetelerın olayın üzenne gitmesı karşısında, dosyanın kendisinden alı- nıncaya dek gelen bilgileri aktardığını ve kamuoyunu aydınlatmaya çalıştığı- nı vurgulayan savcı Kayasu, şunlan söy- ledi: "Şu anda da Yeşil'le ilgili olarak ko- nuşacak bir şe> iın kalmadı. Benim şah- si kanaatimegöre,cesedini bulduğumuz kişi yüzde yüz Veşil'dir. Çünkü bir yar- gıç arkadaş YeşilMn ölmeden önce Öde- mişAdlhıesi'nde görüldüğunü sövledi Bir enuınet göre\ lisi keza a> nı şekilde Yeşil'in Ödemiş'te görüldüğunü duvduğunu be- van etti. Yalnız bunlann her ikisi de bu konuda açıklamalarda bulunmayabilir- ler. Önceki gün bana gelen bir bilgive gö- re, YeşiTin öldürüldüğü gün, bir kamu göre>lisine telefon açan ve kendisinin Jİ- TE M'den telefon ettiğini sö\ leyen kişi, öl- dürülen kişinin Veşil olduğunu beyan et- miş. Yukanda belirittiği dosv a içindeki ge- lişmeler, bende, öldürülen kişinin yüzde yüz Yeşil olduğu kanısını güçlendirdi." Perinçek, FP'yi sistemin merkezinde tutma çabasının bozguna uğrayacağını söyledi İP: Damat Ferit hükümeti kurııluyor Yağlıdere ANKARA (Cumhurhet Bü- rosu)-Işçi Partisi Genel Başka- nı Doğu Perinçek, kurulması olası Yalım Erez hükümetının ABD'nin kukla Kürdıstan gın- şimının Ankara ayağı olacağı- nı ve Türkıye ekonomisinin dı- rencini zayıflatmaya hızmet ede- ceginı ileri sürdü. FP'yı sistemin merkezinde tutma çabasının bozguna uğrayacağını belirten Perinçek, "L'janyoruz, Damat Ferit hükümeti kuruluyor"" de- di. Perinçek, dün yaptığı yazılı açıklamada. Bağdat'ı vuran fü- zelenn Kürdıstan'ı kurmak için ateşlendiğini savladı. "ABDve İngiliz bombardımanı ve füze- leri bir vandan Irak'ın askeri gücünü tahripederken bir yan- dan da kukla kürt dev letine iti- raz eden komşulara gözdağı ver- mekttdir* dıyen Pennçek, bu gi- nşimin Türkıye tarafından han- gi program ve hükümetle kar- şılanacagını sordu. Perinçek, ekonomik bunalım- dan şiddetli biçimde etkilenecek olan Türkıye"nin kendisi ve Irak'ın bölünmesine dırendiğı zaman ABD'nin ekonomik çö- kertme operasyonlarıyla yüz yüze gelebileceğine vurgu yap- tı. Yalım Erez'in "yeni Çiller'" olarak piyasaya süriildüğünü Perinçek'e zincir İP Genel Başkanvekili Hasan Yalçın, Haymana Ceza- evi'nde bulunan İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 29 Aralık Salı günü tanı için Ankara Yüksek ihtisas Has- tanesi'ne elleri kelepçeli olarak getirilmesini sert bir dille eleştirerek "Perinçek'e zincir vurulması Türkiye için utanç vericidir" dedi. Yalçın açıklamasında, uygulamanın değiştirilmesi için yaptıkları başvurulardan bu- güne dek bir sonuç alınamadığını vurguladı. "Perinçek'e karşı yapılan uygulamayı protesto ettiklerini, uy- gulamanın haksız ve hukuksuz, Türkiye'nin demokratik geleneklerine taban tabana zrt olduğunu" savunan Yalçın, "Düşüncelerinden dolayı hapse konulanlara Abdülhamit devrinde bile kelepçe vurulmamıştır. Nite- kim Malta'ya sürgüne gönderilen yurtseverlere kelepçe vurulmamıştır" dedi. savunan Perinçek. "ABD'nin hükümet ayağını ordu içine ni- fak girişimleriy le birlikteyüriit- tüğü de gözlerden kaçmıyor. Er- ken seçimin kendisi, orduvu ve 28Şubatsürecini hedef alan bir komplodur. Hükümet kurma görevinin Yalım Erez'e\erilme- si. Amerikancı şer cephesinin 28 Şubat'ın önünü kesmeye v ö- nelik son girişimi oluyor" görü- ^ünüdılegetirdı. Yalım Erez'in Türkiye'deki dolar diktatörlüğünün ve IMF yönetımının işgüderliğini yü- rühneye memur olduğunu sav - layan İP lideri. ekonomınin Erez yönetimi altında ABD'nin çö- kertme operasyonlarına karşı lyice dirençsiz hale getirilece- gi uyansında bulundu. Penn- çek, şunlan söyledi: "Türkive, bir gaflet ve hı>a- net ortamına itilmektedir. Eğer şer cephesi başanlı olursa or- dunun kukla Kürt dev letine di- renci, içeriden doğrudan Anka- ra'daki hükümet tarafından bal- talanacaknr. Bu ke/ Damat Fe- rit hükümeti İstanbul'da değil. Ankara'da te/gâhlanıvor. Bav- kal ve Ecev ıt, ne vazık ki ihanet tuzaklan kurulurken gidişten habersi^.jjeS aptıguu bilıiH'\ en bir rutum îçindeler. Valînı Ere/ hükümetinin kurulmasına var- dım etmek. alet ofmak. bo>un eğ- mek,gafktle başlayıp, ihanete va- racak bir sürecin ilk adımıdır." FP'nin sistemin merkezıne oturtulmasına izin verilemeye- ceğini vurgulayan Perinçek. TBMM'nin ABD'nın kukla devlet girişimıne direnecek, Cumhuriyet Devrimi rotasında bir hükümet kurmaya zorunlu olduğunu belirtti. Perinçek, Baş- bakan Yardımcısı ve DSP lide- ri Bülent Ecevit başkanlığında DSP v e CHP eksenli, ANAP ve DTP'nin de katılacağı bir hükümetın seçime kadar Tür- kiye'yı yönetmesini önerdi. 'Atatürk'e bile bu kadar yetki verilmedi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sek're- teri Adnan Keskin. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in hazırlattığı ileri sürülen "baş- kanlık taslağı""nın "ben istemem. yan ce- bimekoy" mantığının birörneği olduğu- nu söyledi. Keskin. "Bazı çe\Telerin, tı- kanıkiık edebi\ atıyla Atatürk 'e bile veril- meyen >etkileri alma peşinde olduğu ger- çeğini yakahyoruz" dedi. CHP Genel Sekreteri Keskin, dün dü- zenlediği basın toplantısında. 1998 yılı- nın ekonomik ve siyasi değerlendirme- sini yaptı. 1998'in Türkiye insanı için yolsuzluklar, skandallar ve yağmanın gündemden düşmediği bir yıl olduğunu savunan Keskin, dünya ekonomisinde da- ralma süreci yaşanırken Türkiye'de de yüksek düzeyde entlasyon ve 3 rakamlı faiz gerçeğınin yaşandığını söyledi. Kes- kin. azalttlacağı söylenen bütçe açığının, kamu bankalanna aktanlan paralarla 8 katrilyona ulaştığını belirtti. Keskin, 1998 yılının son aylannın hü- kümet kurma çalışmalan için harcandı- ğına dikkat çekerek TBMM'de yolsuzluk nedeniyle düşürülen hükümetin uygula- malannı da eleştirdi. Keskin. 56. hükü- metin kurulma çalışmalannda CHP'nin açık ve net birtavır ortaya koyduğunu, Tür- kiye'nin hükümet bunalımını aşması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getir- diğini belirtti. Keskin, "Umanz, sabah FP'li bir hü- kümef kurulabileceğinL ancakakşam böy- lebirşeyin olmavacağını söylev.enlerveken- di düzcnlerini koruma peşinde olanlarar- tık sonımlu davranma noktasuıa gelmiş- lerdir. Top arük ANAP ve DSP'dedir" dı- ye konuştu. Gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan Keskin, "başkanlık taslağı"na ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, taslağın "ben istemem ama yan cebime koy" mantığının bir örneği olduğunu vur- gulayarak, Türkiye'de bazı çevrelenn sıs- temle ilgili süreİdi senaryolar ürettiğini söyledi. 8 bin kişinin ABD'yegöçü araştirılıyor GİRESÜN (A\) - Giresun'un Yağlıdere ilçesinden değişik tarih- lerde ABD'ye 8 bin kişinin göç et- mesi doktora tezi konusu oldu. "Türkiye'nin Göç Kültürü v«Gi- resun'dan ABD'ye Göç" adı altın- da doktora tezi hazırlayan ABD Brown Oniversitesi Antropoloji Bölümü lisansüstü öğrencisi lisa Dicario öncelikle iç göç yüzünden nüflısu her yıl yüzde 14 artan, her ilden insanlann bulunduğu ve 70 bin Giresunlunun yaşadığı Geb- ze'de araştırmalar yaptı. Tez için 4 aydır Türkiye'de bu- lunan Dicarlo(33). Giresun'un Yağ- lıdere ilçesinden 8 bin kişinin de- ğişik tarihlerde ve önemli bir bö- lümünün kaçak olarak ABD'ye git- melerini konu alan doktora teziy- le iigili olarak, bu ilçeyi de gezdi ve çok sayıda Giresunluyla konuş- tu. Doktora tezini Temmuz 1999'da vereceğini belirten Lisa Dicario. Türkiye "ye 9 yıl önce öğretmen aranan bir gazete ilam dolayısıyla geldiğini anlattı. Dicario "Anado- lu İ niversitesi'nde bir yıl İnguttce - öğreJmenHgi yaptım ve bu mman içerisinde Türkçe de öğrendim. ABD'de çok sayıda Türk'ün >aşa- dığmı. özellikle Giresunlulann ço- ğunlukta olduğunu öğrenincedok- tora tezinü bu dalda seçtim" dedi. New York'ta Istanbullubirkadm- la tanışarak dost olduğunu ve bu ka- dının kendisine, Yağlıdere'den bin- lerce gencin çahşmak için vizesiz ABD'ye geldiğini, bunlann ben- zin istasyonu. lokanta gibi ağir iş- lerde çalıştıklannı söylediğini tril- diren Dicario şunları anlattı: "IstanburdakiGiresun Vakfi'nın davedisi olarak Giresun'a gektinı ve bir süre hem kentte henı de Yağh- dere'de araştırma yaptun, insan- laıia konuştiım. Şimdi İstanbuPda Giresun vcYağhdere dernekleri fle kütüphaneierde araştırmamı sür- düreceğim. 20 Şubat'a kadar araş- hrmalanmı sürdürüp ABD'ye gi- deceğim. Daha sonra haziran ayın- da tekrar gelip son çalışmayı yap- bktansonratezimi tesfim edecegBn," Espiye'ye bağlı iken 1987yılm- da ilçe olan ve 35 köyü bulunan Yağlıdere. 26 bin 931 nüfiısa sahip. Yılhk nüfus artışı yüzde 3.57 olan ve Giresun"dan 47 kilometre uzak- lıkta bulunan ilçe. dağlık bir alana kurulu. Ilçenin tek geçim kaynağı fındık ve mısır, yüksek kesimler- de de küçük çapta hayvancıhk yapılıyor. Dört koldon vergideneümi Maliye Bakanlığı, Ömer Lütfü Topal 'ın kumarhanelerinden sonra, diğer kumarhaneleri de vergi incelemesine alıyor ANKARA(AA)-Maliye Bakanlığı. ver- gi yıtik ve kaçağına karşı başlatılan ver- gi denetimlerini dört koldan sürdürü- yor. 1996'da öldürülen kumarhanec Ömer Lütfü Topal'a ait kumarhaneler ıle öbür işletmelere ilişkin vergi ince- Iemeierini tamam- — _ ^ ^ _ ^ _ _ m m layan Maliye Ba- kanlığı, diğer ku- marhaneleri de ver- gi incelemesine alırken.defterlerdi- dik didik ediliyor. Bu çerçevede başta Sudi Özkan olmak üzere birçok kumar- hane sahibinin işletme- lerinin hesaplan, banka iş- lemleri, yurtdışı para hareket- leri denetleniyor. Sibel Can ve Hande Ataizi'nden sonra birçok ™"~™™~™"^~ 1 ~" ^arkıcmın da vergi kıskacında olduğu belirtiliyor. Özellikle tstanbul'da oluşturulan özel araştırma bin- minin birçok ünlünün vergi kaçırdı- ğını belirlediği ve buna ilişkin ra- ç iJibel Can ve Hande Ataizi'nden sonra diğer bazı şarkıcılar da vergi kıskacında. îstanbul Defterdarhğı, Harika Avcı için Ankara'dan merkezi denetim görevlisi istedi. Futbolculann transfer paralanna ilişkin incelemeler de sürüyor. porlan yazdığı açıklanıyor. Bu çerçevede Harika Av- cı için de araştırma yapan İstanbul Defterdarhğı. geçen günlerde, Avcı'nın hesaplannın merkezden incelenme- sini istedi. Bu çerçevede Ankara'dan lstanbul'a Harika Avcı'nın hesaplannın incelenmesi için merkezi dene- tim görevlisi gönderileceği öğrenildi. Merkezi denetim mım ^mm _„„ görevlileri,Ankaradışınagenellikle büyük boyutlu vergi incelemeleri ya da malvarlığı karşılaştırması için gi- diyor. Öte yandan başta istanbul olmak üzere Ankara. tzmir, Antalya, Bursa gibi büyük kentlerde yılbaşı gecesi programlara çıkan şarkıcılar da yakın incelemeye alınıyor. Bu amaçla yıl- başı birlikleri oluşturulurken denetim görevlileri şarkıcılann yılbaşı prog- ramlannda aldıklan ücretlere ilişkin saptama yapacaklar, aynı biçimde eğ- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ lenceyerlerindetoplamgelirbelırle- "*~™~~™~^ mesinde bulunacaklar. Maliye Bakanlığı, kumarhaneler ve şarkıcılann ya- ni sıra transfer ücretlerine ilişkin incelemelerini de sür- dürüyor. Bu çerçevede Maliye'ye yapılan çeşitli du- yumlar da tek tek değerlendiriliyor. DSP lideri Bülent Ecevit ' Demirel'in görev süresi 1 yıl uzatılsm' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresı- nin 1 yıl uzatılmasını iste- di. Bülent Ecevit, KOBİ Yatırımlanna Ortaklık AŞ'nin kuruluşunun ımza töreninde gazetecilerin so- rularını yanıtladı. Cum- hurbaşkanf nın görev sü- resinin uzatılması ile ilgi- li sorular üzerine Ecevit, Demirel'in görev süresinin uzatılmasını olumlu buldu- ğunu daha önce de açıkla- dığını anımsattı. Şu anda hükümet kurma zorunlu- luğu bulunduğunu. bunun gelecek yıl da devam ede- ceğini kaydeden Ecevit, "Bu nedenle bir yıl uzatıl- ması uygun olabilir" diye konuştu. Ecevit. "başkanlık tas- lağı" ile ilgili sorulara şu yanıtı verdi: "Anayasa değişikliği tas- lağı olduğu iddia edilen metne, Savın Cumhurbaş- kanı veCumhurbaşkanb- ğı sahip çıkmadı. Nereden kav naklajulığı beürsiz, ana- yasa değişikliğinin ötesin- derejim değişikliğiniöngö- ren sahipsiz bir metin. Sa- hibi belli olmadığı için faz- la bir şey söylemek istemi- yorum." Ecevit, hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili soru- lan yanıtlarken de "Yalım Erez umutiu oldukça, ben de umutiu olabilirinı. Erez ilk tur görüşmelerini ta- manılamadan ve onlarla ilgili izlenimlerini aktar- madan fazla bir şej söyle- mevi uvgun bulmuvorum. Hükümetkuruluşuna yar- dımcı olmak isteyenlerin, fazla koşullar ileri sürme- tneleri gerektiğini düşünü- yorum" dıye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear