Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
rf
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 1998 PERŞEMBE
HABERLER
DÜNY4DA BUGÜN
İLİ SİRV1EN
fedirmezlerSon zamanlarda, başkanlık sisteminin bu sütun-
a, fazlaca gündeme getırilmesi, kimi okurlarımı-
yadırgatmış olabilir. Oysa bütûn göstergeler, tar-
şmanın kızışacağını bellı ediyordu.
Nitekim öyle de oldu.
Oldu da biraz garip oldu. Çankaya'dan faksla-
an metin, yanlışlıkla mı DYP'ye yani Tansu Çil-
kr'in yuvasına gitti, yoksa ince bir hesap sonucu
(iu? Belli değıl.
Belli olan, zaten önceden de herkesin bildiği
okta, sistem ıle ilgili anayasa değişikliği taslağı,
'<endim için bırşey istiyorsam namerdim!" diyen
Sileyman Demirel'in kendi bedenine kendi key-
fıe uygun biçtırdiği bir giysi. Nitekim geçici mad-
eler de bunu gösteriyor.
Önce iki noktayı vurgulayalım:
Süreklı belirtmeye çalıştığımız gibı demokrasiyi
ağlayan salt anayasalar ve onlara bağlı sistem-
Irdeğil. Sistemlerıntutarlı olması, kendi içindebir
u/um sağlamasına ve anayasa ile birlikte, bütünü
ouşturan yasalarla ahengın oluşturulmasına bağ-
lı Ama bu da yetmez, demokrasi aynı zamanda
br düşünce biçımi, birtoplumsal kültür ve yapı so-
rınu.
Şimdı, gündemin baş tartışma maddelerinden
bri haline gelmesi kaçınılmaz olan başkanlık sis-
temi ile ilgili Çankaya'nın hazıriadığı metne kısa-
ca bir göz attığımızda görüyoruz ki burada amaç-
lanan başkanlık sistemi degil, başkancı dediği-
mz, kötü kullanıma ve kişi sultasına çok açık olan
Ü;üncü Dünya Ülkeleri'ne özgü bir düzenleme.
Çünkü eklektık (oradan buradan apartma) me-
tin, demokrasilerde, meclis hükümetleri dışında ka-
lan, bütün uygulamalardaki ana ilkeyi yani kuvvet-
le-
ayrılığını hiçe saymakta.
Gerçi, metinde görüldüğü gibi çoğu maddeler
1958tarihli, Fransız5. Cumhuriyet Anayasası'ndan
al nma ama, araya katılan Yunan Anayasası'ndan
apartılmış, "Yasamayetkisı TürkMilletiadına, Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi ve cumhurbaşkanına
aittir" hükmünü getiren 7. madde, kuvvetler ayn-
lığını bir yana atarak başkancılığa eğilim gösteri-
yor.
Her neyse, tartışma artık başlamıştır ve tartış-
mayı başlatan kişı de bir noktayı iyi bilmelidir:
Böyle bir sistemi her isteyene kolay kolay ye-
dirmezler. Evet sistemdeki tıkanıklık, özellikle 18
Nısan seçımleri ertesinde, kimi değişiklikleri getı-
rebilir. Ama, o değişikliklerden kime ne çıkacağı-
nı bugünden kestirmek olanaksızdır.
Bugün Çankaya'nın, parlamenter sistemdeki
konumunu aşan, ağırlığı ve önemi nereden geli-
yor? Orada oturan kişinin siyasal geçmişinden ve
btnkiminden mi?
Bu soruya evet diyemeyiz.
Gerçek şu ki Süleyman Demirel'in 28 Şubat sü-
reciyle başlayan ağırhğı, kendi kışilığınden çok
kendıne özgü sistem içinde, "başka hassasiyet-
lerigerekliyerlere aktarma" işlevinden kaynakla-
nıyor.
Şimdi, başkanlık sistemine geçildiğinde, bu ak-
tarma görevi ya ortadan kalkacak ve oraya, baş-
ka hassasiyetlerin temsilcileri oturacaktır ya da o
hassasiyetler, istediklerini Çankaya'yayaptıracak-
lardır.
Doğrusu birinci olasılık, ikincisine oranla daha
güçlü görünüyor.
Sıyasi partilerin en alt düzeye doğru hızla inen
itibarları, bu değişikliğin demokratik bir görünüm
ve halkın iradesiyle gerçekleşmesinı bile sağlaya-
bilecek bir etkendir.
Acaba Süleyman Bey, bir kez daha mı yanılıyor?
Anılardadır. Demirel, 1982 Anayasası benzeri
bir metni kendisi için hazırlatmıştı da sonra onu Ke-
nan Evren kullandığında, eleştirmişti. Evren'in
ona cevabı da herkesi tebessüm ettirmişti: "Onun
için iyi olan benim için niye kötü oluyor?"
Bilmem başka söze hacet var mı?
'Çiçeğin Cözü Yıldızlardaydı'
Eroğhı'mın
kitabı aklandı
İZMIR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Ege
Üniversitesı lletışim
Fakültesf nın tuvaletınde
ölü bulunan Serkan
Eroğhı'nun yaşamını
"Çiçeğin Gözü
Y ıldızlardaydT adıyla
kıtaplaştıran yayınevi
sahibi. yargılandığı
davadan aklandı. Ege
Üniversitesı tletişim
Fakültesrnde 24 Aralık
1998 tarihinde meydana
gelen olayla ilgili
soruşturma sürerken
Serkan'ın ölümünden
önce tuttuğu güncesinı
\e kuşkulu ölümüyle
ilgili özel notlannı
derleyerek kitap haline
getiren M. Nadir Kaya
ve kitabı basan yayınevi
sahibi Adem Kargı
hakkında. Boraova
Cumhuriyet
Savcılığı'nca soruşturma
başlatılarak dava
açılmıştı. Savcılık,
"Çiçeğin Gözü
Yüdızlardaydı" adlı
kitapta Serkan'ın ölü
bulunduğu yerin
krokilerine yer
verildığini, Basın
Yasası'nın 30; 1
rnaddesine muhalefet
eûildiğı ıddıasıyla Izmır
2. Asliye Ceza
Mahkemesı'nde karnu
davası açılmasını
ıstemişti. 6 ayı aşkın
süredir sürdürülen
davanın son
duruşmasında kjtabı
derleyen M. NİÖfr Kaya.
Serkan'ın günlüğünü
ailesinden aldığıoı.
notlan da ölümü
sonrasında medyada yer
alan haberlerden
oluşturduğunu belirtti.
Kaya, Bomova
Cumhunyet
Savcılığı'nca
yürütülmekte olan
soruşturma dosyasındaki
belgelerin de kitapta yer
almadığını belirterek
beraatını ıstedi. Yayınevi
sahibi Adem Kargı ise
"Çiçeğin Gözü
Yıldjzlardaydı" adlı
kitabın basılmasında
yasal sakınca görmediği
için yayımladığını
belirterek "Kitabı
basöktan sonra yasa
gereği bir örneğini Basın
SavcıhğVna verdim. Yasal
olduğuna inanmasaydım
kitabı basın savcısına
vermezdim. Suçsuzum"
dedi. Yazar ve yayınevi
sahibinin sav-unmanlığını
üstlenen avukat Nedim
Değırmenci, yayımlanan
kitabın suç unsuru
oluşturmadığını
belirterek
"Müvekkillerim fafllerin
bulunmasuıa katkı
kovacağını düşiinerek bu
kitabı hazırlanuşlar.
Yayımlanması da
soruşturmayı olumsuz
biçimde etkilememiştir"
dedi. lzmir 2. Asliye
Ceza Mahkemesi yargıcı
RmıkÖztürk
ytyımlanan kitabın Basın
Yasası'naaykın içerik
taşımadığım ve bu yönde
kanıt olmadığını
belirterek sanıklann
beraatına karar verdı.
Ödemiş Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, incelemenin basın önünde yapılmasmı istiyor
Yeşil'in DNA testinde kuşkutZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Ödemiş'te bulunan cesedın Yeşil kod
adlı IVIahmut Yıldınm olduğunda dire-
nen Ödemiş Cumhuriyet Savcısı Sacit
Kayasu. Istanbul Adli Tıp Kurumu'nda
yapılacak DNA testinden kuşku du>-
duğunu, incelemenin basın önünde, ta-
rafsız bilim adamlannın da katılımıvla
yapılmasmı istedi. Savcı Kayasu. ken-
disine ulaşan bilgilere göre cesedin yiiz-
de yüz Yeşil'in olduğunu söyledi.
11 Eylül günü Ödemiş'te viizü gözü
parçalanmış. tanınmayacak bir biçimde
bulunan cesedin Yeşil kodadiı Mahmut
Yıldınm'ın olduğu yönündeki tartışma-
lar sürüyor. llk soruşturmavı yüriiten
Cumhunvet Savcısı Sacit Kayasu. cese-
din İstanbul Adlı Tıp Kurumu'na gön-
derildiğını. ancak alınacak sonuçtan kuş-
kulu olduğunu belirterek şunlan söyle-
di "BenYeşil'itanı/nanu ancak DNA tes-
tinin sağlıklı olacağına da inanmıyorum.
DNA testinin basıııuı tayin edeceği taraf-
sız bilim adamlan \e kişilerin katılımıv-
la vapılmasından vanayım. Bu haliyle
DNA testinin sonucunagüvenmiyorum.
Bu işin fazla uzatümasına gerek yok,
çünkü Yeşil'in kardeşi. ailesi belli, kar-
deşi ve ailesinden birisi hemen çağnlır
ve alınacak hücrelerle gerekli test yapı-
lır. Ama her nedense Yeşirin kardeşinin
ve ailesinin adlan açıklanmıyor. Oia> ge-
çiştirilmeye çalışılıyor. Ben Yeşil'in der-
dinde değilim. Benim isteğim, Türki-
ye'de faili meçhul cinayet olmasın, kim-
İiği belirsiz ceset kalmasın."
Türkıve'de. adaletin kesinlikle hızla
sağlanması ve yurttaşlann yargıya inan-
ması. yardımcı olması gerektiğini belir-
ten savcı Kayasu, Ödemiş'te bulunan
cesedin Yeşil'in olduğunu açıkJaması-
nın ardından basında çıkan haberlerüze-
rine bilgi akışının hızlandığını belirte-
rek şö> le konuştu:
"Bu ojay basında çıktıktan sonra, va-
tandaş Ödemiş'te Yeşü'i ölmeden önce
gördüğünü bir savcıya rahatlıkla söyle-
yebilme olanağı buldu. Halbuki daha
önce sokak ortasında cinayet işlendiğin-
de vatandaş tanıklık vapmıvordu. Bu da
vatandaşın artık devlete güvenmek iste-
diğini gösteriyor. Dev letin de v atandaşın
bu güvenine layıkolması lazun. Bu da na-
sü olacak, savcısına, vargıcına sahip çı-
kılarak. Devletdürüst memuruna sahip
çıkacak. Böylelikle. memur amiri hak-
kında korknıadan. onun yolsuzluğunu
söyleyebikcek. Memurun önünü genel-
gelerle, yasalarla tıkamamak gerekir.
Benim mücadelem temiz toplum müca-
delesi. Yeşil bunun bir teferruatL"
Gazetelerın olayın üzenne gitmesı
karşısında, dosyanın kendisinden alı-
nıncaya dek gelen bilgileri aktardığını
ve kamuoyunu aydınlatmaya çalıştığı-
nı vurgulayan savcı Kayasu, şunlan söy-
ledi:
"Şu anda da Yeşil'le ilgili olarak ko-
nuşacak bir şe> iın kalmadı. Benim şah-
si kanaatimegöre,cesedini bulduğumuz
kişi yüzde yüz Veşil'dir. Çünkü bir yar-
gıç arkadaş YeşilMn ölmeden önce Öde-
mişAdlhıesi'nde görüldüğunü sövledi Bir
enuınet göre\ lisi keza a> nı şekilde Yeşil'in
Ödemiş'te görüldüğunü duvduğunu be-
van etti. Yalnız bunlann her ikisi de bu
konuda açıklamalarda bulunmayabilir-
ler. Önceki gün bana gelen bir bilgive gö-
re, YeşiTin öldürüldüğü gün, bir kamu
göre>lisine telefon açan ve kendisinin Jİ-
TE M'den telefon ettiğini sö\ leyen kişi, öl-
dürülen kişinin Veşil olduğunu beyan et-
miş. Yukanda belirittiği dosv a içindeki ge-
lişmeler, bende, öldürülen kişinin yüzde
yüz Yeşil olduğu kanısını güçlendirdi."
Perinçek, FP'yi sistemin merkezinde tutma çabasının bozguna uğrayacağını söyledi
İP: Damat Ferit hükümeti kurııluyor
Yağlıdere
ANKARA (Cumhurhet Bü-
rosu)-Işçi Partisi Genel Başka-
nı Doğu Perinçek, kurulması
olası Yalım Erez hükümetının
ABD'nin kukla Kürdıstan gın-
şimının Ankara ayağı olacağı-
nı ve Türkıye ekonomisinin dı-
rencini zayıflatmaya hızmet ede-
ceginı ileri sürdü. FP'yı sistemin
merkezinde tutma çabasının
bozguna uğrayacağını belirten
Perinçek, "L'janyoruz, Damat
Ferit hükümeti kuruluyor"" de-
di.
Perinçek, dün yaptığı yazılı
açıklamada. Bağdat'ı vuran fü-
zelenn Kürdıstan'ı kurmak için
ateşlendiğini savladı. "ABDve
İngiliz bombardımanı ve füze-
leri bir vandan Irak'ın askeri
gücünü tahripederken bir yan-
dan da kukla kürt dev letine iti-
raz eden komşulara gözdağı ver-
mekttdir* dıyen Pennçek, bu gi-
nşimin Türkıye tarafından han-
gi program ve hükümetle kar-
şılanacagını sordu.
Perinçek, ekonomik bunalım-
dan şiddetli biçimde etkilenecek
olan Türkıye"nin kendisi ve
Irak'ın bölünmesine dırendiğı
zaman ABD'nin ekonomik çö-
kertme operasyonlarıyla yüz
yüze gelebileceğine vurgu yap-
tı. Yalım Erez'in "yeni Çiller'"
olarak piyasaya süriildüğünü
Perinçek'e zincir İP Genel Başkanvekili Hasan Yalçın, Haymana Ceza-
evi'nde bulunan İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 29
Aralık Salı günü tanı için Ankara Yüksek ihtisas Has-
tanesi'ne elleri kelepçeli olarak getirilmesini sert bir dille eleştirerek "Perinçek'e zincir vurulması Türkiye
için utanç vericidir" dedi. Yalçın açıklamasında, uygulamanın değiştirilmesi için yaptıkları başvurulardan bu-
güne dek bir sonuç alınamadığını vurguladı. "Perinçek'e karşı yapılan uygulamayı protesto ettiklerini, uy-
gulamanın haksız ve hukuksuz, Türkiye'nin demokratik geleneklerine taban tabana zrt olduğunu" savunan
Yalçın, "Düşüncelerinden dolayı hapse konulanlara Abdülhamit devrinde bile kelepçe vurulmamıştır. Nite-
kim Malta'ya sürgüne gönderilen yurtseverlere kelepçe vurulmamıştır" dedi.
savunan Perinçek. "ABD'nin
hükümet ayağını ordu içine ni-
fak girişimleriy le birlikteyüriit-
tüğü de gözlerden kaçmıyor. Er-
ken seçimin kendisi, orduvu ve
28Şubatsürecini hedef alan bir
komplodur. Hükümet kurma
görevinin Yalım Erez'e\erilme-
si. Amerikancı şer cephesinin
28 Şubat'ın önünü kesmeye v ö-
nelik son girişimi oluyor" görü-
^ünüdılegetirdı.
Yalım Erez'in Türkiye'deki
dolar diktatörlüğünün ve IMF
yönetımının işgüderliğini yü-
rühneye memur olduğunu sav -
layan İP lideri. ekonomınin Erez
yönetimi altında ABD'nin çö-
kertme operasyonlarına karşı
lyice dirençsiz hale getirilece-
gi uyansında bulundu. Penn-
çek, şunlan söyledi:
"Türkive, bir gaflet ve hı>a-
net ortamına itilmektedir. Eğer
şer cephesi başanlı olursa or-
dunun kukla Kürt dev letine di-
renci, içeriden doğrudan Anka-
ra'daki hükümet tarafından bal-
talanacaknr. Bu ke/ Damat Fe-
rit hükümeti İstanbul'da değil.
Ankara'da te/gâhlanıvor. Bav-
kal ve Ecev ıt, ne vazık ki ihanet
tuzaklan kurulurken gidişten
habersi^.jjeS aptıguu bilıiH'\ en
bir rutum îçindeler. Valînı Ere/
hükümetinin kurulmasına var-
dım etmek. alet ofmak. bo>un eğ-
mek,gafktle başlayıp, ihanete va-
racak bir sürecin ilk adımıdır."
FP'nin sistemin merkezıne
oturtulmasına izin verilemeye-
ceğini vurgulayan Perinçek.
TBMM'nin ABD'nın kukla
devlet girişimıne direnecek,
Cumhuriyet Devrimi rotasında
bir hükümet kurmaya zorunlu
olduğunu belirtti. Perinçek, Baş-
bakan Yardımcısı ve DSP lide-
ri Bülent Ecevit başkanlığında
DSP v e CHP eksenli, ANAP ve
DTP'nin de katılacağı bir
hükümetın seçime kadar Tür-
kiye'yı yönetmesini önerdi.
'Atatürk'e bile bu kadar yetki verilmedi'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel Sek're-
teri Adnan Keskin. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'in
hazırlattığı ileri sürülen "baş-
kanlık taslağı""nın "ben istemem. yan ce-
bimekoy" mantığının birörneği olduğu-
nu söyledi. Keskin. "Bazı çe\Telerin, tı-
kanıkiık edebi\ atıyla Atatürk 'e bile veril-
meyen >etkileri alma peşinde olduğu ger-
çeğini yakahyoruz" dedi.
CHP Genel Sekreteri Keskin, dün dü-
zenlediği basın toplantısında. 1998 yılı-
nın ekonomik ve siyasi değerlendirme-
sini yaptı. 1998'in Türkiye insanı için
yolsuzluklar, skandallar ve yağmanın
gündemden düşmediği bir yıl olduğunu
savunan Keskin, dünya ekonomisinde da-
ralma süreci yaşanırken Türkiye'de de
yüksek düzeyde entlasyon ve 3 rakamlı
faiz gerçeğınin yaşandığını söyledi. Kes-
kin. azalttlacağı söylenen bütçe açığının,
kamu bankalanna aktanlan paralarla 8
katrilyona ulaştığını belirtti.
Keskin, 1998 yılının son aylannın hü-
kümet kurma çalışmalan için harcandı-
ğına dikkat çekerek TBMM'de yolsuzluk
nedeniyle düşürülen hükümetin uygula-
malannı da eleştirdi. Keskin. 56. hükü-
metin kurulma çalışmalannda CHP'nin
açık ve net birtavır ortaya koyduğunu, Tür-
kiye'nin hükümet bunalımını aşması için
üzerine düşen sorumluluğu yerine getir-
diğini belirtti.
Keskin, "Umanz, sabah FP'li bir hü-
kümef kurulabileceğinL ancakakşam böy-
lebirşeyin olmavacağını söylev.enlerveken-
di düzcnlerini koruma peşinde olanlarar-
tık sonımlu davranma noktasuıa gelmiş-
lerdir. Top arük ANAP ve DSP'dedir" dı-
ye konuştu. Gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlayan Keskin, "başkanlık taslağı"na
ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine,
taslağın "ben istemem ama yan cebime
koy" mantığının bir örneği olduğunu vur-
gulayarak, Türkiye'de bazı çevrelenn sıs-
temle ilgili süreİdi senaryolar ürettiğini
söyledi.
8 bin kişinin
ABD'yegöçü
araştirılıyor
GİRESÜN (A\) - Giresun'un
Yağlıdere ilçesinden değişik tarih-
lerde ABD'ye 8 bin kişinin göç et-
mesi doktora tezi konusu oldu.
"Türkiye'nin Göç Kültürü v«Gi-
resun'dan ABD'ye Göç" adı altın-
da doktora tezi hazırlayan ABD
Brown Oniversitesi Antropoloji
Bölümü lisansüstü öğrencisi lisa
Dicario öncelikle iç göç yüzünden
nüflısu her yıl yüzde 14 artan, her
ilden insanlann bulunduğu ve 70
bin Giresunlunun yaşadığı Geb-
ze'de araştırmalar yaptı.
Tez için 4 aydır Türkiye'de bu-
lunan Dicarlo(33). Giresun'un Yağ-
lıdere ilçesinden 8 bin kişinin de-
ğişik tarihlerde ve önemli bir bö-
lümünün kaçak olarak ABD'ye git-
melerini konu alan doktora teziy-
le iigili olarak, bu ilçeyi de gezdi
ve çok sayıda Giresunluyla konuş-
tu.
Doktora tezini Temmuz 1999'da
vereceğini belirten Lisa Dicario.
Türkiye "ye 9 yıl önce öğretmen
aranan bir gazete ilam dolayısıyla
geldiğini anlattı. Dicario "Anado-
lu İ niversitesi'nde bir yıl İnguttce -
öğreJmenHgi yaptım ve bu mman
içerisinde Türkçe de öğrendim.
ABD'de çok sayıda Türk'ün >aşa-
dığmı. özellikle Giresunlulann ço-
ğunlukta olduğunu öğrenincedok-
tora tezinü bu dalda seçtim" dedi.
New York'ta Istanbullubirkadm-
la tanışarak dost olduğunu ve bu ka-
dının kendisine, Yağlıdere'den bin-
lerce gencin çahşmak için vizesiz
ABD'ye geldiğini, bunlann ben-
zin istasyonu. lokanta gibi ağir iş-
lerde çalıştıklannı söylediğini tril-
diren Dicario şunları anlattı:
"IstanburdakiGiresun Vakfi'nın
davedisi olarak Giresun'a gektinı ve
bir süre hem kentte henı de Yağh-
dere'de araştırma yaptun, insan-
laıia konuştiım. Şimdi İstanbuPda
Giresun vcYağhdere dernekleri fle
kütüphaneierde araştırmamı sür-
düreceğim. 20 Şubat'a kadar araş-
hrmalanmı sürdürüp ABD'ye gi-
deceğim. Daha sonra haziran ayın-
da tekrar gelip son çalışmayı yap-
bktansonratezimi tesfim edecegBn,"
Espiye'ye bağlı iken 1987yılm-
da ilçe olan ve 35 köyü bulunan
Yağlıdere. 26 bin 931 nüfiısa sahip.
Yılhk nüfus artışı yüzde 3.57 olan
ve Giresun"dan 47 kilometre uzak-
lıkta bulunan ilçe. dağlık bir alana
kurulu. Ilçenin tek geçim kaynağı
fındık ve mısır, yüksek kesimler-
de de küçük çapta hayvancıhk
yapılıyor.
Dört koldon vergideneümi
Maliye Bakanlığı, Ömer Lütfü Topal 'ın kumarhanelerinden
sonra, diğer kumarhaneleri de vergi incelemesine alıyor
ANKARA(AA)-Maliye Bakanlığı. ver-
gi yıtik ve kaçağına karşı başlatılan ver-
gi denetimlerini dört koldan sürdürü-
yor. 1996'da öldürülen kumarhanec
Ömer Lütfü Topal'a ait kumarhaneler
ıle öbür işletmelere ilişkin vergi ince-
Iemeierini tamam- —
_ ^ ^ _ ^ _ _ m m
layan Maliye Ba-
kanlığı, diğer ku-
marhaneleri de ver-
gi incelemesine
alırken.defterlerdi-
dik didik ediliyor.
Bu çerçevede başta
Sudi Özkan olmak
üzere birçok kumar-
hane sahibinin işletme-
lerinin hesaplan, banka iş-
lemleri, yurtdışı para hareket-
leri denetleniyor. Sibel Can ve
Hande Ataizi'nden sonra birçok ™"~™™~™"^~
1
~"
^arkıcmın da vergi kıskacında olduğu belirtiliyor.
Özellikle tstanbul'da oluşturulan özel araştırma bin-
minin birçok ünlünün vergi kaçırdı-
ğını belirlediği ve buna ilişkin ra-
ç
iJibel Can ve Hande
Ataizi'nden sonra diğer bazı
şarkıcılar da vergi kıskacında.
îstanbul Defterdarhğı, Harika
Avcı için Ankara'dan merkezi
denetim görevlisi istedi.
Futbolculann transfer
paralanna ilişkin incelemeler
de sürüyor.
porlan yazdığı açıklanıyor. Bu çerçevede Harika Av-
cı için de araştırma yapan İstanbul Defterdarhğı. geçen
günlerde, Avcı'nın hesaplannın merkezden incelenme-
sini istedi. Bu çerçevede Ankara'dan lstanbul'a Harika
Avcı'nın hesaplannın incelenmesi için merkezi dene-
tim görevlisi gönderileceği öğrenildi. Merkezi denetim
mım
^mm
_„„ görevlileri,Ankaradışınagenellikle
büyük boyutlu vergi incelemeleri ya
da malvarlığı karşılaştırması için gi-
diyor.
Öte yandan başta istanbul olmak
üzere Ankara. tzmir, Antalya, Bursa
gibi büyük kentlerde yılbaşı gecesi
programlara çıkan şarkıcılar da yakın
incelemeye alınıyor. Bu amaçla yıl-
başı birlikleri oluşturulurken denetim
görevlileri şarkıcılann yılbaşı prog-
ramlannda aldıklan ücretlere ilişkin
saptama yapacaklar, aynı biçimde eğ-
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ lenceyerlerindetoplamgelirbelırle-
"*~™~~™~^ mesinde bulunacaklar.
Maliye Bakanlığı, kumarhaneler ve şarkıcılann ya-
ni sıra transfer ücretlerine ilişkin incelemelerini de sür-
dürüyor. Bu çerçevede Maliye'ye yapılan çeşitli du-
yumlar da tek tek değerlendiriliyor.
DSP lideri Bülent Ecevit
' Demirel'in görev
süresi 1 yıl uzatılsm'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in görev süresı-
nin 1 yıl uzatılmasını iste-
di.
Bülent Ecevit, KOBİ
Yatırımlanna Ortaklık
AŞ'nin kuruluşunun ımza
töreninde gazetecilerin so-
rularını yanıtladı. Cum-
hurbaşkanf nın görev sü-
resinin uzatılması ile ilgi-
li sorular üzerine Ecevit,
Demirel'in görev süresinin
uzatılmasını olumlu buldu-
ğunu daha önce de açıkla-
dığını anımsattı. Şu anda
hükümet kurma zorunlu-
luğu bulunduğunu. bunun
gelecek yıl da devam ede-
ceğini kaydeden Ecevit,
"Bu nedenle bir yıl uzatıl-
ması uygun olabilir" diye
konuştu.
Ecevit. "başkanlık tas-
lağı" ile ilgili sorulara şu
yanıtı verdi:
"Anayasa değişikliği tas-
lağı olduğu iddia edilen
metne, Savın Cumhurbaş-
kanı veCumhurbaşkanb-
ğı sahip çıkmadı. Nereden
kav naklajulığı beürsiz, ana-
yasa değişikliğinin ötesin-
derejim değişikliğiniöngö-
ren sahipsiz bir metin. Sa-
hibi belli olmadığı için faz-
la bir şey söylemek istemi-
yorum."
Ecevit, hükümet kurma
çalışmalarıyla ilgili soru-
lan yanıtlarken de "Yalım
Erez umutiu oldukça, ben
de umutiu olabilirinı. Erez
ilk tur görüşmelerini ta-
manılamadan ve onlarla
ilgili izlenimlerini aktar-
madan fazla bir şej söyle-
mevi uvgun bulmuvorum.
Hükümetkuruluşuna yar-
dımcı olmak isteyenlerin,
fazla koşullar ileri sürme-
tneleri gerektiğini düşünü-
yorum" dıye konuştu.