22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÂÜTFA CUMHURİYET 31 ARALIK 1998 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER Dünyada neler oldu Bir yılı geride bırakırken... ABD ve İngiltere'nin yılın son aymda Irak'a düzenlediği saldın uzun süre tartışılacak 19981 'ÇölTilkisVnoktaladıOZGUR ULIISOY ABD. 1998 yılmın son ayında "Irak'm BirleşmişMil- letler Güvenlik Konseyi kararlanna uymasııu" sağla- mak ıçin BM Güvenlik Konseyi 'ni hıçe sayarak lngil- tere'yle beraber Irak'a saldın düzenledi. 16 Aralık gecesı başlayan, 4 gün boyunca çok sayı- da sıvılın ölümüne neden olan "Çöl Tîlkjsi" operas- yonunuyla neyın hedeflendiği sorusuna ise net bir ya- nıt verilemıyor. ABD yönetımi, harekâtın Temsilciler Meclisi'nde Başkan Bill Clinton'm azliyle ilgili görüşmelere rast- lamasının "tesadüf" oldugunda ısrarlı. ABD \e İngiltere'nin harekât ıçın ortaya koyduğu gerekçeler: Irak"ın BM kararlanna uymaması. UNS- COM'la ışbirliğini reddetmesi ve kitle imha sılahlan üretmeye devam etmesi. Dünyada BM kararlanna uymayan tek ülke Irak ol- madığı gıbi, kıtle ımha silahlan üreten tek ülke de Irak değil. Irak'takı kıtle imha silahlannın tasfiyesinden so rumlu BM Özel Komisyonu UNSCOM'a gelince... UNSCOM'un eskı elemanı Scott Ritter bile "şaibeU" birkişilik olarak tanımlanan UNSCOM Başkanı Ric- hard Butler'ın son raporunun dilinin "ABD sakünsı- na* zemin hazırlayacak şekilde sertfeştirildiğmi söy- lüyordu. ABD yönetimı Irak'ta yeni bir rejim ıstedi- ğini gizlemiyor. Çoklanna göre ABD'nin bu saldın- lardaki asıl hedefi Irak halkmı Saddam Hüseyin'e kar- şı kışkırtmak. 8 yıldır yürürlükte olan BM yaptınm- lan da aynı amaca hizmet ediyorsa o zaman ABD, Saddam Hüseyin'den kurtulmak için tüyler ürpertici bir strateji izliyor demektır. Irak'ta her ay 5 bın çocuk yaptınmlann etkileri yü- zünden ölüyor. ABD yönetiminin Ingiltere tarafından hararetle sa- vunulan gerekçeleri, dünyanın büyük bir kesimi tara- fından inandıncı bulunmazken Almanya'nın yeni "soP hükümetinın ve Japonya'nun saldınya tam destek ver- mesi dikkat çekıcıydi. Rusya Başbakanı'nın harekât daha sürerken Hindis- tan, Çin ve Rusya'dan oluşan bir "stratejik üçgen" oluşturulmasını önennesi de ilgi çektı. İngiltere'nin saldında üstlendiği role gelince... Bu ülkede yayımlanan Independent gazetesinde çı- kan bir yorumda, Başbakan Tony Blair için Fransa televizyonlanndaki bir plastip şo\da kullanılan şu ifadelere yer verilmışti: ABD Başkanı'nın yeni Be- yaz Saray stajyeri. MERİKA BÎRLEŞtK DEVLETLERÎ 'Bill ve Monica' canımızdan bezdirdi İREM SAĞLAMER ABD Başkanı Bill Clinton'ın genç Be- yaz Saray stajyeri Monica Leninsky'yle yaptıği kaçamak, sonunda bütün ülkeyi sarsan ve Başkan'ın görevınden alınma- sını gündeme getiren dev bir skandala dö- nüştü. Skandal. geçen vılın ocak ayında Clin- ton'ın Levvinsky'yle ilişki kurduğunun ortaya çıkmasıy- la patlak verdı. Clınton. oral seksin teknık anlamda cınse! ilişki sayılmayacağından yo- la çıkarak *O kadınla ilişki kurmadım" dedı. Dört yıldır Clinton hakkında soruştur- ma yapan Bagımsız Sa\cı Kenneth Starr'ın soruştur- maya başlamasıyia skandal ABD toplumunda tartışmalar yarattı. Starr. Başkan Clın- ton'ı yeminli ifadesinde ya- lan söylemek, tanıklan yalan söylemeye zorlamak \ e olav ı örtbas etmek için ada- letin akışını engellemeye çalışmak ve gö- revini kötüye kullanmakla suçladığı 455 sayfalık raporunu Temsilciler Mechsı'ne sundu. Temsilciler Meclısi Adalet Ko- misyonu. Clinton'ın görevınden aJınması yönündekı dört ta\ si\e karannı çoğunlıık- taki Cumhuriyetçilerin oylanyla kabul et- tı ve Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na iletti. Genel Kurul, 20 Aralık'ta bu karar- lardan ikisini kabul ettı. Clinton'ın Senato'dakı yargılanması, 6 Ocak 1999'dabaşlayacak. Demokratlar. skandalı muhafazakârla- nn sıyasi komplosu. Cumhuriyetçilerin intıkamı olarak nıtelendırdiler. Halkın yaklaşık yüzde 7O'ı. Clinton'ın ülkeyi iyi vönettığıni düşünüyorvegörevinden alın- mamasını ıstıyor. ABD ve Ingiltere'nin Irak'a düzenlediği Çöl Tilkisi operasyo- nunun Genel Kurul"daki azil oylamasıyla aynı zamana denk gelmesi Clinton'ın ken- disini kurtarmak için Irak'ı vurduğu biçıminde yorum- landı. Dünyaca ünlü tiyatro ya- pıtı Cadı Kazanı'nın yazan ABD'li Arthur Miller özel- likle dindar sağın saldınlany- la karşı karşıya kalan Clin- ton'ın yaşadıklannı 300 yıl önce ABD'nın Salem kasa- basında yaşanan cadı avına benzetti. Miller. tngiltere'de yayımlanan The Guardian gazetesinde yer alan yoru- munda, Clinton'ın dindar sağ tarafın- dan"Şeytan~ ile özdeşleştirildiğini ve yok edilmeye çalışıldıgını yazdı. Miller vazısında "Salem'de cadı avcısı papazlar kadınlann bedenlerinde Şey- tan'ın izlerini anvorlardı. Kongre, Baş- kan'ın Lewinsky'yle ilişkisinin en gizii ay- nntılannı iceren raporu kanşbnrken biı- gün pek bir şeyin degişmediğini düşün- düm" vorumunu yaptı. OĞAL AFETLER Mitch tayfunu kasıp kavurdu Başta Mitch olmak üzere tayfunlar ve sefler bu > ıl Urta Amerikalılara kâbus yaşattı. GÛLATMACA 1998 yılı. iklim değışikliklerine bağlı olarak yaşanan doğal felaketlerle anıla- cak Bu yıl, özellikle Güney Amerika ve Güney Asya'da etkili olan tropık rüzgâr- lann kasırgaya dönüşme- len sonucu ölenlerin top- lam sayısı 11 bini aştı. Ya- ğışlann neden olduğu sel- ler ve toprak kaymalan yüzlerce köyü haritadan sildı. binlerce kişi diri dı- ri toprağın altına gömüldü. Ölenlerin çoğu. Güney Amenka'daetkısinı göste- ren Mitch tayfununun kur- banı oldular. Cin'de. ağus- tos ayında meydana gelen ve 1954 yılından bu yana yaşanan en büyük sel felaketinde 2 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Seller sadeceÇin'de değil Bangladeş'te de lOmilyoninsanınyaşamınıolumsuzet- kıledı ve binlerce insanın ölümüne yol aç- tı. Uzmanlar. bu felaketten El Nino'nun ter- si etkıler gösteren La Nına iklım olayını sorumlu tuttular. Okyanus sulannın soğu- masına ve kıyılarda nemli havanın oluşma- sına yol açan La Nina'nm estirdiği rüzgâ- • 1998yılında doğal afetler dünyayı sarstı. Başta Orta Amerika'yı etkisi altına alan Mitch tayfunu ve Afganistan'daki şiddetli depremler on binlerce kişinin canını aldı. nn yağmur bulutlannı sürükleyecek güç- te olmaması, Asya'nın güneyinde yağış- lann günlerce sürmesıne neden oldu. Afganistan'da şubat ayında Richter öl- çeğine göre 6.1 şiddetınde meydana gelen depremde 4 bin 500 kişi öldü. Kış mevsi- minin zorkoşullan yardım operasyonlannı güçleştir- di Afganistan'ın kuzey- doğusunda mayıs ayında meydana gelen 7.1 şidde- tindeki depremde de 5 bın kişi yaşamını yitirdi. on köy haritadan silindi. Bu arada. Hindistan ve Pakistan'ın mayıs vehazi- ran aylannda nükleerdene- meler yapmasının ardın- dan Afganistan. Cin ve Ja- ponya'da deprem meydana gelmesi, yine nükleer denemelerle dep- remler arasında bir ilişki olup olmadığı sorusunun gündeme gelmesine neden ol- du. Avustralya'nın kuzeyındeki ada ülkesi Papua Yeni Gine'de temmuz ayında Büyük Okyanus'takı Richter ölçeğinde 7 şıdde- tinde meydana gelen depremler yüzünden oluşan dev dalgalar yedi köyü yuttu, yak- laşık on bin kişinin ölümüne yol açtı. LMANYA' -•••«-"••>•"•• - T - ™ — : Seçmen Kohl devrini kapattı Dış Haberler Servisi - Alman- lar 27 Eylül'de yapılan genel se- çimlerde ]6yı!dırbaşbakanolan Helmut KohJ'e veda etti. Sandıktan kırmızı-yeşil koalis- yonu olarak da adlandınlan Sos- yal Demokrat Parti (SPD) ile Ye- şiller Partisı iktidar ortaklıgı çık- tı. SPD yüzde 42'lik oy oranıyla bırincı. Hıristiyan demokrat CDU CSU yüzde 35 ile 2. sıra- da yer aldı. Alman federal parla- mentosuna Türk asıllı13 milletve- kili de seçildi. Cem Ozdemir ve Ekin Deligöz Yeşiller Partisi'ndcn, Le>la Onur da SPD listesinden parlamentoya girdiler. Eski Cum- hurbaşkanı Richard von Weizsa- ecker'ın v orumuna göre, Alman- lar seçımlerde SPD'yi istedikle- rinden ziyade Kohl'ü artık iste- medıklerini gösterdiler. "İki Al- mama'nın birleşmesinin mima- n" olarak adlandınlan Kohl dese- çimlerin hemen ardından parti başkanlığından istifa ederek siya- sı yaşamına sade bir mılletveki- li olarak devam edeceğıni ilan et- ti. Yeni hükümette görünürde iki parti yer alıyor: SPD ve Yeşiller. Ancak. hükümet. kuruluşunun ardından üç başlılıkla eleştirildi. Yeni başbakan Gerhard Schröder Almanya'nın en güçlü sıyasetçi- sı görünümündeydı. Schröder. fngiliz Işçı Partisi lı- den Ton> r Blair" in "3. yoP'una yakın bir çızgıdekı "yeni mer- kez" polıtikaları savunuyordu. Schröder'in Alman sermaye çev- relenyle ıyi ilişkiler içinde bu- lunmayı öngören yeni merkezi- nin aksıne, SPD Genel Başkanı Lafontaine güçlü sosyal refah devietını savunan geleneksel sos- yal demokrat çizgiden tav iz ver- mıyordu. Iktıdann küçük ortağı Yeşiller Partısı"nın yalnızca 3 bakanlığı \ardı. Almanya'nın Dışişleri Ba- kanhğı'na Yeşiller'ın lideri Josch- kaFischergetırildı. Yeni Başbakan Schröder INOCHET Diktatörler artık rahat uyuyamayacak Dış Haberler Servisi - Şili'nin eski diktatörü Augusto Pinochet'nin, 16Ekim 1998'de ingiltere'nin başkenti Londra'da tedav i edildigi hastanede tutuk- lanması ''diktatörierin işledik- leri insanlık suelannın geç de ol- sa bedelini ödemeterini'' isteyen milyonlarca insan tarafından se- vinçle karşılandı. lspanyol yargıç BaltasarCar- zon, iktidan döneminde lspan- yol yurttaşlannın da öldürüldü- ğü gerekçesiyle Pinochet'nin tutuklanıp yargılanmak üzere Ispanya'ya göndenlmesini is- tedi. 1973 yılında genelkurmay başkanıyken ABD destekli kan- h birdarbeyle Şili'nin sosyalist Devlet Başkanı Sarvador Allen- de'yi devirip öldürten Pinochet. yaklaşık 4 bin solcunun katle- dilmesinden sorumlu tutuluyor. Avukatları, Pinochet'nin ömürboyu senatör olduğu ge- rekçesiyle yargı dokunulmaz- lığı bulunduğunu öne sürerken tngıltere'nin en yüksek hukuk- sal kurumu Lordlar Kamarası Hukuk Kurulu'nun dört yargı- cı 25 Kasım'da eski diktatörün dokunulmazlığı bulunmadığı yönünde karar aldılar. Pinoc- het'nin avukatlan temyıze baş- vurarak Lordlar Kamarası yar- gıçlanndan birinin Uluslarara- sı Af Örgürü'yle bağlantılı ol- duğu gerekçesiyle 17 Aralık'ta karann ıptalini sağladılar. Lord- lar Kamarası Pinochet'nin do- kunulmazlığı konusunu veni- den görüşüyor. Bosna banşa kavuştu derken Sırplar bu sefer de namlulannı Kosova'daki Arnavutlara çevirdi Balkanlar'da kanama bitmediEMEL AKÇALI Balkanlar'ın kaynayan kazanı Kosova, 1998'de bölgenin Sırbis- tan'dan aynlması ıçın mücadele veren Kosova Kurtuluş Ordusu (UCK) ve Sırp güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalara sah- ne oldu. BM Güvenlik Konseyi, nisan ayında Rusya'nın aleyhte oy kul- landığı. Cm'in ıse çekımser kal- dığı *Kosova'ranstatüsününö«rk- liği kapsayacak şekilde genişletil- mesi gerektiğjni" ifade eden bir kararmetni hazırladı. Yugoslavya ise Kosova'nın kendi ıç meselesi olduğunu söyleyerek karann ulus- lararası hukuka aykın olduğunu öne sürdü. Haziran ayında Bosna banşının miman. ABD'nin bölge arabulucusu Richard Holbrooke. Yugoslavya Devlet Başkanı Slobo- dan Mfloseviç ve Kosovalı Arna- vutlann siyasi lideri Ibrahim Ru- gm'a'yla görüşerek bölgedeki du- rumun olağanüstü tehlikeli oldu- ğunu bıldırdi. Temmuz ayında Sırp güvenlik güçleri ve UCK militanlan ara- sındakiçatışmalarPriştine'nin 12 km batısına kadar ilerlerken Sırp güvenlik güçleri karşısında büyük kayıp veren UCK, klasik gerilla sa- vaşına başlayacağını söyledi. BM raporlanna göre Kosova "da biray içinde 80 bın Arnavut ev lerini terk ettı, 13 köy yandı. 17 köy boşal- dı. BM Güvenlik Konseyi, Koso- va'da ateşkes ilan edilmesi ve Belg- rad hükümetinin Kosovalı Ama- vutlarla anlaşma masasına dön- mesini talep eden karar tasansını kabu! etti. Eylül sonunda 30 ka- dar sivil Arnavutun öldürülmesi- nin ardından NATO, Belgrad'a Kosova'daki askeri operasyonunu durdurması ıçın 96 saat süre tanı- dı. Yugoslavya Devlet Başkanı Mıloseviç, NATO'nun uyansı üze- rine Kosova'nın BM kararlan uya- nnca havadan ve karadan denet- lenmesını ve Sırp güvenlik güçle- nnin bölgeden çekilmesini kabul etti. 8 Ekim 1998'de UCK ve Sırp güvenlik güçleri arasında ateşkes sağlandı. Anlaşma uyannca Koso- va'yı denetlenmesi öngörülen 2 bin AGİT gözlemcisi ekim ayın- da bölgedeki görevine başladı. Sırp güvenlik güçleriyle bölgede- ki Arnavutlararasındakı çatışma- lann başladığı tarihten beri 250 bin Kosovalının mülteci konumu- na düştügü kaydedildi. Aralık ayında Kosova'da ger- ginlikyenidentırmandı. tpekken- tindeki bir kafede 4 Kosovalı Sırp'ın bilinmeyen kişiler tarafın- dan taranması ve Amavutluk'tan Kosova'ya girmeye çalışan 31 si- lahlı Arnavut militanm Sırp güven- lik güçleri tarafından öldürülme- sinin ardından taraflar arasında ateşkes bozuldu. Sırplann saidınlanndan kaçan Kosovalılar evlerini terk edip yoüara düşrii. UZEYİRLANDA 30 yıl sonragelen barış dünyanınyüzünügüldürdü AYÇAATAV Savaş ve katliam haberlennden bunalan dünya kamuoyunun yüreğine Kuzey lrlan- da'da imzalanan banş anlaşmasıyla su serpil- di. 10 Nisan günü Belfast kenti yakınlannda Ingiltere ve lrlanda'nın arabuluculuğu ve ABD'nin ekonomikyatınmsözleriyle bir ara- ya gelen Katolik ve Protestan toplumunun si- yasi temsilcileri "lyi Cuma" adıyia anılan K. Irlanda banş anlaşmasını imzaladılar. Kuzey Irlanda'ya yan özerk statüsünü iade eden anlaşma- ya göre 108 üyeli bir K.lrlan- da Meclisi oluşrurulacak, K. Irlanda ile trlanda Cumhuriye- ti'nde somut sorunlarda işbir- liğini arttıracak birkonsey oluş- turulacaktı. Bunun karşılığın- da her iki tarafın silahlı milis örgütleri 2 yıl içinde silahlan- nı teslim edecekler. cezaevle- rinde bulunan örgüt militanla- rı da bu süre içinde serbest bı- rakılacaktı. Irlanda Cumhuriyeti de Birleşik lr- landa'yı öngören maddeleri anayasasından kaldıracaktı. 22 Mayıs'ta Irlanda Cumhuriye- ti ve K. Irlanda"da halkoyuna sunulan ve ka- • Savaşlara ve doğal felaketlere sahne olan 1998 yılı, Kuzey lrlanda'ya 30 yıldır özlemini çektiği banşı getirdi. Yıllar süren kanlı kavganın ardından Protestanlarla Katolikler şimdi banş içinde birlikte yaşamayı öğreniyorlar. bul edilen anlaşma. her iki toplumun sertlik yanlılan tarafından "tesfimiyet" olarak algılan- dı. 25 Haziran"da yapılan seçımlerde anlaşma- ya destek veren Protestan Ulster Birlikçi Par- tisi (UUP) iktidara geldı. UUP lideri David Trimble ile Katolik ana muhalefet partisi Sosyal Demokrat Işçi Parti- si "nin lideri John Hume 1998 Nobel Banş Ödülü'nelayıkgörüldülersede K. Irlanda'da, iki toplum ara- sında gerçek bir banş ortamı- nın oluşturulduğunu söylemek zor. Bugün K.İrlanda yolun ba- şında bulunuyor. Yıllardırbir- birlerinden tel örgülerle aynlan Katolik ve Protestanlann ya- şadıklan en temel sorun karşı- lıklı güvensizlik. tngiltere 30 yıl bovoınca K.trlanda'yı biriç güvenlik sorunu olarak algıla- yarak olağanüstü hal yöntem- leriyle çözmeye çalışmıştı. Te- rörle mücadele için özel mah- kemeler. özel timler. özel sor- gulama merkezleri oluşturul- du. Sonuç: Şiddet şiddeti besledi. 30 yılda 3 bin 250 kişinin yaşamına mal olan K. Irlanda deneyimi dünyaya önemli bir ders verdi. O da "Şiddet ekenin banş bjçemeyeceğjydi." t>RTADOĞU Masada kalan banşı Clinton da kurtaramadı Dış Haberler Servisi - Yıllardır çıkmazda olan Ortadoğu banş sürecinin ''yeniden can- landınlmasr çabalan geçen yıl da sonuçsuz kaldı. Filistin yönetimi ile tsrail arasında ABD sponsorluğunda. 22 Ekim'de VVashington ya- kınlanndakı Wye Plantation'da imzalan an- laşma, 19 aydır çıkmazda olan Ortadoğu ba- nş sürecinin yeniden canlandıracağı beklen- tilerini kısa sürede boşa çıkan- yordu. Anlaşmayı imzaladık- tan kısa süre sonra, kabinesin- deki sağcılann baskısıyla ken- dine düşen hükümlerini yerine getirmek için yeni koşullaröne süren lsraıl Başbakanı Bema- min Netanyahu, Batı Şeria'dan çekilme işleminin durduğunu açıklamakta da gecikmedi. Birleşmiş Milletler kararia- nna rağmen ışgal ettiği toprak- lardan çıkmayan Israil'le Oslo anlaşmalan çerçevesinde banş masasına oturmayı kabul eden Yaser Arafatlıderliğindeki Fi- listin yönetimi ise Wye Planta- tıon'da imza attığı anlaşma çerçevesinde. *te- rörle mücadeleyi" sürdürüyordu. Filistin, bu konuda CIA ile işbirlığını bıle kabul etmişti. lsraıl'in. anlaşmada taahhüt etmesine karşm • ABD arabuluculuğunda imzalanan Wye Anlaşması'nın Ortadoğu'ya banş getireceği beklentileri kısa sürede boşa çıktı. Clinton'ın Ortadoğu turuda düş kınklıklanru önleyemedi. Filistinli siyasi tutukJulan serbest bırakma- ması, Filistin'de yeni bir intifada havasının ya- ratılmasına yol açtı. ABD Başkanı Bill Clinton'ın aralık ortasın- da çıktığı Ortadoğu turu da. anlaşmayı kur- tarmaya yetmedi. ABD'nin koşulsuz desteği- ne alışan tsrail, Clinton'ın Gazze Havaala- nı'na inmesinden rahatsızlık duyarken yıllar- ca Israil bayrağı ile birlikte ABD Bayrağı yakan Filistin- liler, bu kez havaalanını ABD bayraklanyla donatmıştı. Fi- listin Ulusal Konseyi, bu ziya- ret sırasında, lsrail'in ısrarı üzerine, anayasasmdaki Isra- il devletinin yıkılmasını ön- gören maddeyi ikinci kez kal- dırdı. Clinton'ın Ortadoğu dö- nüşünde, savunma kurmayla- n ile birlikte Irak'a saldınya ka- rar vermesıyle. Ortadoğu es- ki halinedöndü. Filistin'de ge- ne Israil bayraklan ile bera- ber, ABD bayraklan yakılma- ya başlandı. Anlaşmayı res- men askıya alan tsrail Parlamentosu'nun. er- ken seçimlere karar vermesi ile birlikte, Fi- listin-Israil görüşmeleri seçimlere kadar pra- tik olarak rafa kaldınlıyordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear