29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2t ARALIK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Turgay Fişekçi son kitabı Sevgi Bağlan'nda aile temalı şiirlere ağırlık veriyor 'Dünya da afleye döniişmeli'GÛLERÇETİN "Dünyanın hali gibi halimiz' der Nâ- zuıı; Turga> Fişekçi'nin şiiri de öyle. Urnutla umutsuzluk. iyimserlikle kö- türnserlik. kentle doğa, bireyle toplum, hiizünle sevinç arasında sonsuz bir yol- cultık. Insanlara yaşam üzerine, dünya üzerine bır şeyler söyleyen. onlara dü- şünmedikleri şeyleri düşündürten bir şi- irler toplamı Fişekçi'nin yapıtlan. Şa- irin Adam Yayınlan'ndan çıkan ''Sev- gi Bağlan" adlı son kitabı da dilsel bir metin olmanın yanı sıra yaşamla ilgili bir kılavuz kitap. bir keşif kitabı. Şiirlennde güncel, toplumsal olayla- n bireysel yaşantısı aracılığıyla ele alan şair. Sevgi Bağlan'nda aile ilişkılerin- den. kurum ıçindekı sevgi ve payla- şımdan yola çıkarak gelecekle ilgili toplumsal. siyasal beklentileri üzerine mesajlar veriyor okura. Gündelik ola- nın, sıradan olanın sıcaklığı var yine şi- ırlerinde Fişekçi'nin. insan, doğa ve yaşam sevgisinin hâkim olduğu şiirle- rin berraklığında şaınn bilgelığinden kaynaklanan bir derinlık hâkim. Turgay Fişekçi'yle son kitabı üzerine söyleş- tik: Dayanışmayla gelen mutluluk - Söylemek istediklerinizi doğrudan söylüyorsunuz. Dibi görünüyor şiirleri- nizin ama ileri hiç de sığ değil. Bu ber- raklıkta derinliği yakalayabilmenizin sırn ne? Bunun sım şiirin ne oldugunu ıyi bilmek. Şiın okulu olmadığı için çah- şarak ve geçmiş şiiri tanıyarak öğrene- biliyorsunuz. Türkiye"de yaşayan gunü- müz şairlerinin en büyük şansı Türk şiirinin geçmişının, özellikle de yir- minci yüzyılın çok zengin olması. He- men her anlayışta şairler gelmiş ve hep- si de çok başanlı şiirler koymuş orta- ya. Herhangi biri, bir ülkede yüzyılda bir çıkabilecek pek çok şaırin hepsi bir- den Türkiye'de yirminci yüzyılda bir ara- da yaşayabilmişler. Tek başına bir Nâ- zım Hikmet, birCan Yücel, birEceAy- Ç 3 * iirlerinde güncel, toplumsal olaylan bireyselyaşantısı aracılığıyla ele alan Turgay Fişekçi, Sevgi Bağları 'nda aile ilişkilerinden, kurum içindeki sevgi vepaylaşımdan yola çıkarak gelecekle ilgili toplumsal, siyasal beklentileri üzerine mesajlar veriyor okura. (Fotoğraf; UĞUR DEMİR) han, bir Behçet Necatigil, bir Oktay Ri- fat, bir Melih Cevdet Anday, bir Tur- gut Uyar, bir Edip Cansever yüzyıun ünlü bir şairi olabilirdi. Bu ustalan iyi okumak ve anlamak bir kere şiir yaza- cak insana şiirin sırlannı ögretiyor. Ben de sanıyorum, yalın ve derin yazmanın sırnnı Nâzım Hikmet'ten ögrendim. İnsan zamanla yazdığınm sadece boş bir laf mı yoksa arkasında derinliği olan bir şey mi oldugunu görebiliyor. Ben de bu- nu gördügüm zaman bunu kitabıma alı- yorum. - Genç kuşak şairierin son dönemde sık sık vurguladıklan aile teması sLrin son kitabınızda da ağırlık kazanıvor. Bir aile albümü niteliği taşıyor kitabı- nız adeta. Bu şiirlerin çıkış noktası ney- di? Şiirdeki amaçlanmdan bıri dünya- ya, insanlara, doğaya ilişkın düşünce- lerimi anlatmak, bunlan insanlarla pay- laşmak. Sevgi de insanlar için gereklı bir duygu. Dünyanın bugün geldığı noktada sevginin insan hayatından gı- derek çekildiğini. sadece. -o da bir öl- çüde- aile sınırlan içinde hapsolundu- ğunugörüyoruz. Marx'ın \e Engels'ın toplum için önerdikleri 'insanlar çalı- şabilecekleri kadar çalışsınlar. ancak ihtiyaçları kadar bölüşsünler' kuralı vüzyıllardır aile içınde var olan bir şey. Aılede çalışmayan birisi olduğu zaman bütün aile ona bakıyor ya da birkaç ki- şi çalıştığı zaman gelirpaylaşılıyorör- neğın. Aile içindeki bu sevgi, dayanış- ma ruhu aslında bütün insanlığın pay- laşması gereken bir şey. Zengin ülke- ler dünyadaki aç insanlan doyurmalı, silaha harcanacak paralar bütün insan- lığın eğıtimine. sağlığına harcanmalı. Yanı dün\ ayı da bir aile halıne getirme- lıyiz. tnsanlığın mutluluğu ancak böy- lesağlanabilir. Bu nedenleelealdım ai- le temasını. Ancak bunu yaparken ai- Tarih Vakfi 'nın 80 bin sayfadan oluşan Boratav arşivine ilişUnproje çahşmalan sürüyor İlk kitaplar nkandayayımlanacak • 16 bin sayfası mikrofilm olarak ahnan toplam 79 bin 800 sayfalık Boratav arşivinin kaba tasnifi ocakta tamamlanacak. Arşiv belgelerine ek olarak nisandan başlayarak her 3 ayda 2 kitap yayımlanacak. ANKARA (Cuınhumet Bürosu) - Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfi. yaklaşık 80 bin sayfadan oluşan Pertev NaiH Boratav arşivine ilişkin ilk kitaplan nisan ayında yayımlamaya hazırlanıyor. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfi Genel Sekreteri Orhan Silier. Kültür Bakanlığı'nın çıkanlacak kitaplardan 1000'er adet alması konusunda Bakan İstemihao Talay'ın istemi doğrultusunda bir sözieşme hazırladıklanm, ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Tarih Vakfi Genel Sekreteri Silier, 16 bin sayfası mikrofilm olarak alınan toplam 79 bin 800 sayfalık Boratav arşivinin kaba tasnifinın ocak ayında tamamlanacagını biidirdi. Arşiv belgelerine ek olarak Türkçeye çevriimemiş, Türkiye'de basılmayan ya da basımı tükenen 20 kitaphk bir yayın yapmayı planladıklannı anlatan Silier. bu amaçla nisan ayından başlamak üzere her 3 ayda 2 kitap çıkaracaklannı belirtn'. Silier'in verdiği biigiye göre yayımlanacak kitaplar sırasıyla şöyle: "Tekerieme, Halk Edebiyan Derskri, Tetnel Folktor Yazüan (1970-1998). Ders Notian (Fransa'da 1969-1977 yıDan arasında verdiği dersler), Aasiklopedi Maddeleri ve Tebflğler, Türk Masal Tipteri Katatoğuf Kültûr Bakanı Talay'ın temmuz ayında yaptıklan toplantıda, kütüphanelere gönderilmek üzere çıkanlacak yayınlan almak isteğini, ancak tümü için bir taahhüt vermekte zorlandığını söylediğini anlatan Silier şöyle konuştu: "Sayra Bakan. tûmûnü kapsayan ve bedelin parça parça ödenmesini öngören bir taahhütte bulunabilecegini söyledi. Yûzde 40 indirimli fiyat üzerinden 20 kitaptan 1000'er adct alınmasına ffişldn bir sözleşme hazırladık. Bu, toplam 142 bin dolar ediyor. Ancak bir sonuç almak miimkün olmadı. Daha önce 8 ciltük Istanbul ve 3 ciltJik Türkiye Sendikacıhk ansiklopedilcri. Tarih Vakfi'nın bu tür bir tşbiıüğiyie başarryla tamamladığı pmjeler oMu. Niyet edüdiği durumda Boratav kitaplan için de aynı sâstem uygulanabüirdi." Kültür Bakanı Istemihan Talay, Pertev Naili Boratav arşivine yönelik ürünleri ancak mevzuat koşullan doğruitusunda satın alabileceklerini belirtü. Vakıf tarafmdan yayımlanacak ürünleri satın almaya hazır oldukiannı söyleyen Bakan Talay, "Bu ürünler ortaya çıkhgı takdirde, yapdan hizmcti finanse edecek şekOde ahnıp desteklenmesi mümkûn olabiliyor. Ama kendimizde olmayan ve bize ait ofanayan bir arşiv üzerinde ortaya çıkmamış bir ürünü satın alacak şekikfc para aktarmak mümkûn ohnuyor. Bu tamamen devietin muhasebe sistcminden kavnaklanan bir durum" dedi. Kültür Bakanlığı HAGEM binasmda. kültür merkezi anlayışı doğrultusunda bir sistem kurmak istediklerini anlatan Talay, bu amaçla 350 koltuk kapasiteli çok amaçh bir salon ve DOSİM'in pazarlarna yerinin açıldiğına işaret etti. Talay, eski Pertev Naili Boratav Kütüphanesi olarak kullanılan bölüm de içinde olmak üzere 500 metrekarelik bir alan üzerinde oluşturulan resim ve heykel sergi salonunun da kısa bir süre sonra hizmete gireceğini biidirdi. Talay, şu anda Milli Kütüphane içinde yer alan Pertev Naili Boratav Kütüphanesi'nin Sakarya"daki 3 katlı binaya taşınması yönünde çalışmalara başlanılacağını da kaydetti. Pertev Naili Boratav "ın 20 kitabı yayımlanacak. leyle ilgili yazdığım şiirlerin çoğu kur- macaydı. - Düm anın yaşanabilir bir yer olma- sı, savaşlann sona ermesi için gerekli olan tek şey sevgi mi? Dünya varlık olarak çok güzel bir yer. Insanlann mutlu olması için gere- ken ne varsa dünya üzerine atılmış. De- nizler, karalar, ormanlar, meyveler. Dünyayı bozan tek şey ise insanhk. in- san denen canlı, öyle bir gelişmiş ki hem dünyayı, hem de insanlar arasın- daki ilişkiyi bozuyor. Sınırlar koyuyor sözgelimi. insanlar ateşi vetekerleği keş- federken dünya üzerinde sınırlar mı vardı sanki. Bugün yine dünya, smır- lann kalkması için tek bir dünya olma- ya gidiyor ama arkasında inanılmaz kurallar, yasalar, anlaşmalar var. Üre- tilen her şey kardeşçe paylaşılabilse bütün insanlık bir aile olarak bu dün- ya üzerinde daha milyonlarca yıl yaşar. Fakat insanın tabiatında sömürü dü- zenlerinin getirdiği kötülükler var. Sö- mürmek. daha çok kazanmak. egemen olmak. Bunun ortadan kalkması gerek. Ekonomilerin sömürü üzerine değil de insanlann ihtiyaçlannın karşılanması şekline dönüştürülmesi gerek. NâzuıTla bûytik yakmhk - Sık sık şairlerle konuşuyorsunuz şi- irierinizde. Bir şiirinizde de şairierin kurduklan okullarla. >aşanı alanlany- la güzelleştirmek istiyorsunuz dünyayı. Şairler arasındaki bu dostluğun kay- nağıne? Şairlen birbirine bağlayan, onlan ak- raba kılan şey şiir sanınm. Tanışmala- nna da gerek yoktur şairierin. tlhan Berk'i uzun yıllar tanımadım ben me- sela, ama 'ne güzeldir bir şairin uzak- tan vürirvüsü' diye bir dizem vardır. Onu yolda yürürken görürdüm ve yürüyü- şünden etkilenirdim. Kitabım çıktık- tan sonra bana çok hoş bir mektup yaz- dı ve *keşke bu yazdıklanm kitabının arkasında yayımlansaydı' dedi. Onun benim kitabım için arka kapak yazısı yazabıleceği aklımdan bile geçmezdi. Dost olduğunuz şairierin yaşa- ması bile gerekmez. Nâzım'la aramda çok büyük bir yakın- lık vardır. Bazen Nâzım bu du- rumda şöyle davranırdı diye düşündüğüm bile oluyor. - Bireysel temalan işledigi- niz şiiıierinizde toplumla bagı- nızı koparmryor, toplumsal te- maları işlediğjniz şiirlerinize de bireysel özelliklerinizi katıyor- sunuz. Ne tek başına bireysel şi- ir ne de tek başına toplumsal gerçekçi şiir sizin yapıtlannız. Toplumla birey arasındaki bu dengeyi değerlendirir misiniz? Bireyle toplum arasında son derece önemli bağlar var. Bi- reyle toplumunun çıkarlannın ayn olmadığını düşünüyorum. İnsanlar bireysel çıkarlan için verecekleri uğfaşlan toplumsal çıkarlar için verseler sonunda yine kendilerine hizmet etmiş olurlar. Öte yandan insanın yaratıh- şından gelen birey olma özel- likleri diye bir şey var. Siz ba- na benzemezsiniz, ben size benzemem. tnsanlığın gelışimi biraz da bu bireysel özellikle- rin gelişme ortamı bulabilme- siyle bağlantılı. Bu nedenle öz- lediğim toplumsal düzende bü- tün insanlara gerekli asgari ko- şullar sağlanırken yetenekle- riyle parlayanlann önündeki engellerin kaldınlabilmesi ge- rekir. Dört yaşında piyano ça- lan bir çocuk, bireysel yete- neklerinin gelişebileceği son noktaya kadar desteklenmeli örneğin. Bunlar olmazsa sa- natçılar var olamaz, sadece top- Iumun günlük gereksinimleri- ne cevap veren bir çeşit memur haline gelirler. Bu da insanlı- ğı kısırlaştıncı, yozlaştıncı hat- ta geriletici bir şeye yol açar. THE BR1TISH COUNCn;DEN Y1LBAŞI KONSERLERİ Delmar önce Istanbul'da Kültür Servisi - Elaine Delmar, The British Coun- cil'ın davetlisi olarak, 28-29 Aralık tarihlerinde yılbaşı konserleri veımek üzere Tür- kiye'ye geliyor. Ingiltere'deki caz çevre- lerinde mükemmel tekniği ve güçlü sahne performansıy- la ün salan Delmar 20. yüz- yılın popüler klasik parça- lannı, dinamik bir stilde, ay- nntıya özen vererek yıllardır yorumluyor. Sanatçı Broadvvay müzi- kalleri ile caz ve blues'a öz- gü teknikleri birleştirip GershHin, Cole Porter ve Je- rome Kern gıbi popüler bes- tecilerin eserlerini seslendi- riyor.Bu alandaki başansı büyük kitlelerin ilgi odağı olmasını sağlıyor. Çok genç yaşlardan beri müzikle uğraşan sanatçı bü- yük övgü alan caz müzikali "Bubbling Brovm Sugar"da- ki olağanüstü yorumu ile ilk başansını kazanmış ve ka- palı gişe oynayan bu müzi- kalden sonra "Jerome Kern Goes to HoDvwood" müzi- kalinde başrollerden birini oynamış, ardından da Ken Russellın yönettiği "Mah- ler" filminde Bohemyalı prensesi canlandırmıştı. Tüm bunlar dışında en ile- ri gelen caz müzisyenleriyle verdiği konserler, katıldığı festivaller. Avrupa, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Queen Elizabeth 2 gemisini de içeren turneler Delmar'ın başansını desteklemiştir. Elaine Delmar ve grubu Türkiye'ye yaptığı bu ilk zi- yaretinin nedeni olan kon- serlerinin ilkini 28 Aralık, saat 20.00'de Istanbul Dev- let Tiyatrosu Taksim Sahne- si'nde. diğerini ise 29 Aralık, saat 20.30'da Ankara Hilton Oteli'nde verecek. LLOYD VEBBER'DEIN MAHKEME SALONUNDA SERENAT Besteyi çalmadığını savundu Kültür Servisi - Andrev/ Lloyd VVebber. geçen günlerde sanat ya- şamının en ilginç deneyimlerinden birini yaşadı. Bü^k müzikallerin büyük bestecisi. The Phantom Of TheOpera müzıkalmın temel mo- tiflerini bir başka bestecinin bir parçasından almak suçundan çıktı- ğı New Yorkjürisi öniinde, id- diayı çürütmek amacıy- la piyano çaldı. Jüriye yaptığı savunmada şar- kıyı ikinci eşi Sarah Brightman için bes- telediğini söyleyen Webber. mahkeme sa- lonundaki piyanoyu kullanarak, yapıtın besteleniş sürecini anlattı.V/ebber'in jüriönündesergi- lediğı perfor- mans, kon- feksiyoncu ve amatör gıtar sanat- çısı Ra> Repp'le arasında sekiz yıldır süren telif hakkı tar- üşmasınında geldiği son aşamaydı. Repp'in iddiasına göre VVebber, kendisinin 1978'de bestelediği 'TfflYou'adlışarkınınanamo- tiflerini çalarak The Phantom OfThe Ope- ra'da kullandı. Şarkısından bugüne kadar yalnızca 75 dolar kazanabilmiş olan Repp, şimdi, Webber'ın The Phantom OfThe Opera'yla elde ettiği yaklaşık 2.5 milyon dolarlık servetin kendi payına düşen kıs- mını istiyor. Cats, Evta, Jesus Christ Su- perstar gibi ünlü müzikallerin bestecisi Lord Lloyd VVebber. suçlamalara karşılık olarak 'asıl TUJ \bu şarkısının müzikal ör- güsünün kendl >apıö Joseph and The Ama- zing Technicolor Dreamcoat mü/ikaJinde yer alan Ever> Door adlı parçadan alındı- ğını' belirtti. Webberçıkanldığı tanık san- dalyesinde. The Phantom Of the Opera'yı yazdığı sırada ne Repp'i tanıdığını ne de şarkısından haberdaroldugunu ısrarla vur- gulayarak, yapıtının esin kaynağının eski eşi Sarah Brightman oldugunu söyledi. Eski eş ise Webber'i dogruladı. Ne za- man ve nasıl sonuçlanacağı kestirilemeyen bu ilginç davada VVebber; Sting. EltonJohn ve Mick Jagger'ın da desteğini sağladı. bOB'da bu hafta • Kültür Servisi - tstanbul Devlet Opera ve Balesi bu akşam saat 19.00'da Ludvvıg'ın BirTenor Aranıyor adlı yapıtını sahneliyor. Yann ise saat 11.00'de Çaykovski'nin Fındıkkıran, saat I5.30'da Bizet'nin Carmen adlı yapıtlan izlenebilir. tstanbul Devlet Opera ve Balesi, 29 Aralık Salı günü saat 20.00'de C. Off "un Carmina Burana, 30 Aralık Çarşamba günü ise saat 20.00'de Çaykovski'nin Uyuyan Güzel'ini sahneleyecek. Gösteriler AK.M Büyük Salon"da izlenebilir. (251 56 00) Edyta Gorniak Türkiye'de • Kültür Servisi - Polonya asıllı şarkıcı Edyta Gorniak, yılbaşı programı ve promosyon amaçlı gezisi için yann Türkiye'ye geliyor. Sanatçı. 30 Arahk'ta saat 14.00'te D'N'R Etiler \e saat 17.00'de Akmerkez Uzelli'de hayranlanyla buluşarak albümlerini ımzalayacak. Gorniak. 31 Aralık akşamı Ceylan Intercontinental Oteli Exhıbition Centre'da düzenlenecek yeni yıl partisinde orkestrasıyla vereceği konserin ardından 2 Ocak'ta Ankara'daki Complex Club'da hayranlanyla buluşacak. BASSO'dan yeni yıl konseri • Kültür Senisi - Bilkent Senfonı Orkestrası (BASSO), 29 Arahk Salı akşamı şef Rauf Abdullayev yönetiminde yeni yıl konseri verecek. Konsere solist olarak tenor Teymuraz Ququşvıli ve soprano Olga Guryakova katılacak. Tanrılar Dağı Nemrut • Kültür Servisi - Yapım ve yönetiminı Arkeoloji ve Sanat Yayınlan Editörü Nezih Başgelen'in, tasanmını Yeşim Demir'in üstlendiği Tannlar Dağı Nemrut adlı kitap Aygaz'ın sponsorluğunda yayımlandı. Fotoğraf çekimlerini Tamer Yılmaz ve Nezih Başgelen'in yaptığı kitabın bilimsel danışmanlığını ise Prof. Dr. Sencer Şahın üstleniyor. Kitap, dünyanın 8. harikası olarak nitelendirilen Nemrut Dağı anıtlannı; bilgi, belge ve fotoğraflarla tanıtıyor. Kitapta aynca. Kral Antiokhos'un kaleme aldığı vasiyetname niteliğindeki 237 satırlık büyük kült yazıtın Sencer Şahin tarafından yapılan Türkçe çevirisi de yer alıyor. Felsefı komedi • Kültür Servisi - Zekı Taş. Türk Anneler Derneği Bakırköy Şubesı yaranna pazartesı günü saat 19.00 ve 21.30'da Yunus Emre Kültür Merkezf nde Philos- Up (Komedinin Felsefecesi) adlı tek kişılik bir gösteri sunacak. Farklı bir gösteriyle izleyicilerin karşısına çıkan Zekı Taş. düşünürken güldüren. güldürürken düşündüren. insanlar arasında aynm yapmadan insana, doğaya, kainata zarar vermemek erdemliliğini paylaşmak ilkelerinden yola çıktığını belirtiyor. (561 04 78) Beyhan Gökçe'nîn resim sergisi • Kültür Servisi - Beyhan Gökçe. yağlıboya ve pastel boya çalışmalanndan oluşan dördüncü kişisel sergisini tstanbul'daki Akbank Bebek Sanat Galerisi'nde sanatseverlerin beğenisine sunuyor. 1971 yılında Ankara Iktisadi ve Tıcari Ilimler Akademisi'nden mezun olan Gökçe, 1987"de Lütfi Güney Atölyesi'nde resim çalışmalanna başladı. Sanatçı 1993 yılında Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Halit Akdeniz, Hayati Misman ve daha sonra Fikri Cantürk ile çalışmalanna devam etti. Bugüne kadar pek çok karma sergiye katılan sanatçının sergisi 5 Ocak'a kadar görülebıhr. Anatoly Rybakov öldü • Kültür Servisi - Ünlü Rus yazar Anatoly Rybako%; geçirdiği kalp rahatsızlığına yenik düşerek Nevv York'ta öldü. Yazann cesedi yakıldıktan sonra külleri Moskova'ya gönderilecek. 1980'Ierin sonlannda prestroika döneminde dikkatleri üzerine çeken Rybakov'un Stalin karşıtı yapıtı 'Children of the Arbat' tüm dünyada en çok satan kitaplar arasına girmişti. Ünlü yazar, 1911 'de Ukrayna'nın Chernigov kentinde dünyaya Geldı. 1934'te Moskova Dönüşüm Mühendisliği Enstitüsü'nden mezun olan Rybakov. ilk kitabı olan ve çocuklar için yazdığı Dirk'i bundan on dört vıl sonra yayımladı. Ancak asıl başansı, Stalin döneminin baskı rejimini sert bir dille eleştirdiği 'Children Of Arbat-Arbat Çocuklan' oldu. Kitabın, eski So\7etler Birliği'nde Gorbaçov döneminin glasnost ve prestroika dönemlerine rastlayan yayımlanışı ve kopardığı fırtına üzerine Rybakov, " Yakında Sovyetler Birliği kitabı okuyanlar ve okuyacak olanlar olmak üzere ikiye bölünecek" demişti. Yazann Sibirya toplama karnpında geçirdiği üç yıllık deneyimlere dayanılarak yazdığı kitap, yazıldıktan ancak yirmi yıl sonra yayımlanabilmişti. BUGUN • YAPI KREDt SANAT FESTıNALl kapsamında AKM Konser Salonu'nda saat 19.00'da Lidia Baich'in (keman) pıvanıst Natalk Baich eşlığinde keman resitali dinlenebilir. • BORUSAN KÜLTÜR \ E SANAT MERKEZİ'nde 10.00-12.00 arasında 'Okay Temiz'le Çalalım' başlıklı atölye, 17.00-19.00 arası Erhan AHınay ve Umut Akgül'ün katılacağı "Vlüzik Gezginleri' başlıklı sö>leşi yer alıyor. • BELGESEL SİNEMACILAR BtRLtĞİ'nde Neylan Işık'ın yönettiği 'Yaşayan Taş' adlı belgesel izlenebilir. • TARANTA BABU KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demirrioğju bir konser verecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear