Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK 1998 PAZARTE
HABERLER
Istanbul Barosu Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıplar Projesi Koordinatörü Avukat Mehmet Uçum
4
Devlet ciııayetlerden sonımlıı'METtVHAKYERİ
Türkiye. demokrasiye aykın uygulamalar, insan
haklannın çiğnenmesi ve AbduHab Ocalan günde-
mindeki önemiyle yürürlükteki ölüm cezasıyla hem
yurtiçinde hem de uluslararası alanda ağır eleştınle-
re uğruyor. Türkıye'nin özellıkle yurtdışmda saygın-
lığını sarsan en yakıcı sorun ıse "faili meçhul cinavet-
ler" ve "kayıplar". "Türidye'de hukuk devletinii) te-
meuendirilmesi sürecine" katkıda bulunmak amacıy-
la Istanbul Barosu. bünyesmde oluşturduğu özel bir
çalışma kuruluyla "faili meçhul cinayetierle, kayıpla-
n" incelıyor. Istanbul Barosu Faıli Meçhul Cinayet-
ler ve Kayıplar Projesi Koordinatörü Avukat Mehmet
Uçum,bu çalışmaya ilişkin sorulanmızı yanıtladı.
-Kuşkusuz bir hukuk kurumunun bu türden bir te-
melsorunaeğilhor olrnasıçokönetnlL Bugirişimin siz-
ce önem taşıvan amacını açıklar mısınız?
- Bu çalışma; her türlü siyasi, etnik, dinsel seçim
ve değerin üstünde; hukuk düzleminde yapılıyor. Dev-
letin anayasaJ veyasal sorumluluğunun temellerini or-
taya koymayı amaçlıyor.
Bu sonımluluğun kapsamında iki boyut var. Birin-
cisi, devletin nesnel sorumluluğu. Meçhul failler
üçüncü kişiler olsa bıle devlet faili meçhul cinayetler
ve kayıplardan sorumlu. lkincisi, devletin sübjektif so-
rumiuluğu. Devlet içinde kümelenmiş, çok önemli
kamusal alanlan işgal etmiş, adeta bir "içdevfet" oluş-
turmuş hukuk dışı güçlenn, uzun süre bannmış olma-
sı ve halen de temizlenmemiş olması bu sorumlulu-
gun nedeni. De\ let, öncelikle kusursuz sonımluluk
esasına göre, ıkinci olarak da kastı veya ihmali hiz-
• Uçum: Bu çalışma; her türlü siyasi, etnik, dinsel seçim ve değerin
üstünde, hukuk düzleminde yapılıyor. Devletin anayasal ve yasal
sorumluluğunun temellerini ortaya koymayı amaçlıyor.
met kusuru esasına göre sorumluluğunun gereğini ye-
rine getirmeli. Kendisi ıçın devlet olma, yurttaş içın
devlet olmaya geçiş açısından bu çok önemlı bir gö-
re\.
- Baro olarak devletin hukuk dışı güçterden temiz-
lenmesine katkı \apacaguuz umuduou taşıyor musu-
nuz?
- tstanbul Barosu olarak, devletin görevinı yenne
getırmesinde yapacağımız bu çalışmayla üzerimize
düşenı olanaklar ölçüsünde yenne getirmek ıstıyo-
ruz. Bu nedenle bu çalışma süresince başta TBMM
olmak üzere. bu konuda ödevli ve yetkili tüm devlet
organlanyla diyalog ıçuıde olmak istıyoruz.
- Si\il toplum örgütteriyle işbirliği içinde olacak mı-
sınız?
- Sivil toplum kuruluşlan ve girişimleriyle de hiç-
bır aynm yapmadan diyalog içinde bu çalışmayı yü-
rütmek istiyoruz. Çünkü bu sorun hepımızin sorunu.
Çözümü, karşıtlıklar ve çatışmalar oluşturarak degil,
işbirlığı vediyaloggeliştırerek bulabiüriz. Devlet için-
dekı ve dışındaki sorumlulann saptanması, gerekli
hukuksal ve cezai yaptınmlann uygulanması bu yol-
la saglanabilir.
- Bu çalışma belli bir süreci kapsayacak mi?
- Çalışmamızın süresi yaklaşık ikı yıl. Bu süre için-
de "Türkiye'de Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıplar"
gerçeğini tartıştıracak bir dizi etkınlık gerçekleştin-
lecek. Devlet organlanyla. si\ il kuruluş ve inisiyatif-
lerle, mağdurlarla görüşmeler yapılacak. Dava ve so-
ruşturma dosyafan toparlanacak ve sıstematik araş-
tırma konusu yapılacak. Sözlü tarih çalışması yapıla-
rak edınilecek venler araştırma kapsamına alınacak.
Mevcut, fakat oldukça dağınık belge ve bilgiler bir
araya getirilecek. Aynca çalışma süresmce bir sem-
pozyum ve bir dizi panel yapılacak. Çalışma süresm-
ce ilgilı illerin barolanyla işbirlığı yapmayı öngör-
mekteyiz. Bu işbirliğinin birçok sorunu aşmamıza
yardımcı olacağına ınanıvoruz.
-Çalışmayı hangiyöntemlerle belgelendireceksiniz?
- Çaiışmanın hedeflen arasında; "Türkiye'de FaiB
Meçhul Cinayetler ve Kayıplar'' gerçeğını bütün bo-
yutlanyla açığa çıkarabilecek bir rapor hazırlamak
var. Raporun nesnel ve gerçekçı olması bizim ıçın te-
mel ölçüt. Bu çalışma aynı zamanda bilimsel yön-
temlenn kullanılacağı bir çalışma. Bu nedenle çalış-
ma boyunca sürekli bir akademik etkınlık de olacak.
Birdiğer hedef. Istanbul Barosu bünyesınde Dokü-
mantasyon Merkezı kurmak. Bu merkezde ''Türki-
ye'de Faili Meçhul Cinayetler ve Kayıplar" konusun-
da gerek var olan, gerekse çalışma süresince sağlana-
cak olan tüm kaynaklann, dosyalann, sözlü tarih ça-
lışması sonuçlannın \e Istanbul Barosu'na aktanla-
cak tüm bilgi ve belgelenn toparlarunası. düzenlen-
mesi ve kullanılabilir hale getirilmesi hedeflenmek-
te. Önemli birhedefımiz de baromuz bünyesınde "Fa-
ili Meçhul Cinayederi ve Kayıplan İzJeme ve Hukuki
Yardım Birimi" kurmak. Bu birım gerek şimdiye ka-
darkı gerekse şündıden sonraki olaylan izlemek ve hu-
kuki yardım sağiamak amaçlı oluşturulacaktır. Çaiış-
manın son hedefi ise; bu sorunu kökten çözecek ana-
yasal ve yasal düzenlemelerin yapılması konusunda
toplumsal bir uzlaşmanın oluşmasına katkıda bulun-
mak. Eğer bu olursa, 20001i yıllarda kendıni aklamış
bir devletin yurttaşlan ve vicdanını rahatlatmış bir
toplumun üyeleri olabıliriz. Bunun içın başta medya
birimleri olmak üzere bu konuya duyarlı tüm çevre-
leri, resmı ve sivil kuruluşlan. bu çalışmada Istanbul
Barosu ile diyalog kurmaya ve çalışmaya destek ol-
maya çağınyoruz. Başka bir çağınmız da; herhangi
bir faili meçhul cinayet ve kayıp konusunda bılgı ve
belge sahıbi olan kışılere yönelik. Bu kişiler Istanbul
Barosu ile bağlantı kursun. Ellerindekı belge ve bil-
gileri bize aktarsın. Ya da doğrudan baroya gelerek bıl-
diklerini anlatsın.
- İnsanlann içindeki korku ve kaygıyı giderecek ön-
lemkr almayı düşündünüz mü?
- Istemeyenın kımliklen açıklanmayacak. Ancak,
doğruluğu yöntemine uygun doğrulatılamayan hıçbır
belge ve bilgı de kullanümayacak. Istanbul Barosu.
Türkiye'nin en önemli hukuksal ve siyasal sorunla-
nndan birı olan "Faili Meçhul Cinayetler veKayıpiar"
sorununun çözülmesini ıstiyor. Bu ısteği birçok çev-
renin ve milyonlarca insanın paylaştığını bılıyoruz.
Ülke ve toplum olarak, eksiksiz bir hukuk devletıne
ve gelişmiş bir demokrasiye layık olduğumuzu kanıt-
lamak istiyoruz.
Devlet Bakanı Türk, zihniyet ve anlayışın değişmeye başladığını söyledi
tnsan haklarmda iyfleştirme
• Bakan Türk, "Herkesin haklanna sahip çıktığı kadar
sorumluluklannın gereğini de yerine getirme bilincine
ulaştığı gün, insan haklan alanında çok daha büyük bir
mesafe alınmış olacaktır" dedi.
EVtN GÖKTAŞ
ANKARA - İnsan Haklanndan
Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr.
Hikmet Sami Türk, Türkiye'de insan
haklan alanında "*zihniyet ve anlayış
değişUdiği başlattıklannr söyledi.
Türk.
u
Her kamu kuruluşunun bu
yolda kendisine düsen görevi
özveriyle eksiksizyaptığı ve kendi
yetkilerinde ba/ı sınıriamalan kabul
ettigi. herkesin haklanna sahip çıktığı
kadar sorumluluklannın gereğini de
yerine getirme bilincine ulaştığı gün,
insan haklan alanında çok daha
büyük bir mesafe alınmış olacaktır"
dedi.
İnsan Haklan Koordinatör Üst
Kurulu'nun kurulduğu günden bu
yana yürüttügü çalışmalarla ilgili
rapor hazırlatan Türk; insan
haklannın sürekli bir çabayı
gerektiren ve her dönemde elde
cdilen birikimleri birbinne ekleyerek
ilerleyen bir süreç olduğunu kaydetti.
Türk; kendisinin başkanlığında
Başbakanlık, Adalet, Içişleri.
Dışişleri, Milli Eğitim ve Sağlık
bakanlıklan müsteşarlanndan oluşan
Üst Kurul'un, 17 Temmuz 1997-23
Kasım 1998 tarihleri arasında 62
toplantı yaptığını ve 150 karar
aldığını anımsatarak bu bağlamda
çalışmalannı sadece Türkiye'ye
yönelik eleştin konulanyla
sınırlamayıp, insan haklan
eğitiminden hasta haklanna kadar
uzanan çeşitli alanlarda incelemeler
yaparak kararlar aldığını söyledi.
Türk: raporunda, Üst Kurul'un
şimdiye dek yaptıgı çahşmalan ile
bu çalışmalann sonucu olan
düzenlemeleri tek tek sıraladı.
Raporda; yapılan düzenlemeler
özetle şöyle sıralandı:
• tçişleri Bakanlığı bünyesınde insan
haklan sorunlannı sürekli gündemde
tutacak ve insan haklan ihlalleri ile
ilgili iddialan da yamtlayacak bir
'Bakanlık Sözcülüğü' birimi
oluşturuldu.
• Özellikle kamulaştırma
bedellerinin geç ödenmesi
durumunda vatandaşiann mağdur
olmasına yol açan yasal gecikme
faizinin Bakanlar Kurulu'nca yüzde
30'dan yüzde 50'ye yükseltilmesi
sağlandı.
• Ombudsman kurumunun, evrensel
ölçülere ve ülkemizin koşullanna
uygun olarak kurulması amacıyla
hazırlanan yasa taslağı yeniden
düzenlendi.
• Memurin Muhakematı Hakkında
Kanun-u Muvakkat yerine geçmek
ûzere hazırlanan 'Memurlar ve Diğer
Kamu GörevUlerinin Yargüanması
Hakkında Kanun Tasansı', Bakanlar
Kurulu'nca TBMM'ye sunuldu.
Tasan halen Genel Kurul
gündeminde bekliyor.
• Gözaltı, Sorgulama ve Ifade Alma
Talimatnamesi, Yönergesi' nin
uygulanması ve gözaltı bınmlerinin
çalışmalan sırasmda karşılaşılan
sorunlann giderilmesi amacıyla bir
dizi yeni tedbir alındı.
• Yakalama, gözaltına alma ve ifade
alma konulannda Emniyet Genel
Müdürlüğü ve Jandarma Genel
Komutanhğı'nca uygulanmakta oian
talimat ve yönergelerin günün
koşullanna göre gözden geçirilerek
tek tek metin haline getirilmesi
amacıyla yeni biryönetmelik
hazırlandı. Yönetmelik, 1 Ekim 1998
tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.
• Kayıp kişilerle ilgili iddialann
daha etkm, metodik ve süratli bir
biçimde izlenebilmesi ve
yargılamalann hızlandınlması
amacıyla gerekli yasal değişikliklerle
diğer önlemlenn belirlenmesi. kayıp
kişiler konusunda uluslararası
anlayışa uygun bir kavram biriiğine
vanlması için çalışmalaryapıldı.
• Genel kolluk kuvvetlerinin
modernizasyonu çerçevesinde
kriminal laboratuvarlann
geliştirilmesi ve yaygınlaştınlması
için çalışmalaryapıldı. ,
• İnsan haklan konusunda örgün
eğitim kurumlannda okutulmakta
olan derslerin, diğer kamu kurum ve
kuruluşlannda da öfretilmesine
başlandı.
• Kamu görevlilerinin bireylere
işkence ve kötü muamele
yapmalannı yasaklayan TCY'nin
243. ve 245. maddeleriyle ilgili
açılan davalar titizlikle izlenmeye
başlandı.
• Ceza ve tutukevlerindeki yaşam
koşullannın iyileştirilmesi için bir
dizi yeni kararlar alındı.
• Devletin sorumluluğunu
gerektiren, özellikle terörle
mücadele sırasında veya sonucunda
vatandaşiann uğradığı zararlann
tanzimi konusunda yasa taslağı
hazırlandı.
• insan haklannın korunması ve
geliştirilmesiyle ilgili Başbakanlık'ta
'Bilgi bankasT kuruldu.
• Saglık Bakanlığf nın adli raporla
ilgili genelgelerinin uygulanmasında
karşılaşılan sonınlara çözümler
getirildı.
• Adli muayenelerin bağımsız
yapılması ve muayene edilenlerin
durumunu tam anlamıyla yansıtması
için bir dizi yeni kararlar alındı.
• TRT'de insan haklan ile ilgili
programlann yayımlanması amacıyla
protokol imzalanarak yürürlüğe
sokuldu.
• Milli Eğitim Bakanhğı'nca insan
haklan eğitimi alanında yapılan
çalışmalar çerçevesinde ilk ve
ortaöğretim okullannda bir dizi yeni
ders okutulmaya başlandı ve
bakanlığa bağh tüm okullardaki
öğretmenlere insan haklan kursu
verildi.
• Çocuklann velayeti ve çocuk
kaçırmalarla ilgili uluslararası
sözleşmelerin onaylanması için
çalışmalar sürüyor.
• Düşünce ve anlatım özgürlüğünü
sınırlayan anayasanın 26, 27 ve 28.
maddelerinin değiştirilmesi için
çalışmalar devam ediyor.
• İşkence ve kötü muameienin
önlenmesi için çok sayıda yeni
yönetmelik çıkanldı ve genelgeler
yayımlattınldı.
• Hazırlık soruşturmasınm eksiksiz
ve daha sağlıklı yürütülmesini
sağlayacak hukuki çözümler
getirildı.
• 1174 sayılı Kimlik Bildirme
Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin
yeni kararlar alındı.
• Jandarma Teşkilat, Görev ve
Yetkileri Kanunu'nda değişıklik
yapıldı.
• Başörtüsü konusunda eski RP'li
bazı milletvekillerince Üst Kurul'a
verilen dilekçe üzerine, hazırlanan
rapor kabul edildi.
Kahramanmaraş'ta 1978 yüındaki dinci kalkısmada 111 vatandaşımız öldürülm üştü.
K Maraş kıyımında ölenleranüdı
ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri
Bürosu)-Kahramanmaraş'ta 19-24
Aralık 1978'de meydana gelen
olaylarda yaşamını yıtirenler anıldı.
Işçi Partisi tarafından düzenlenen
anma toplantısında ilk konuşmayı
yapan Hacı Bektaş-ı Veli Derneği
Adana Merkez Şube Başkanı
Hüseyin Valçın. Alevilerin Yavuz
Sultan Selim'den. Kuyucu Murat
Paşa'dan bu yana katledildiklerini, .
provokasyonlarla katliamlara kurban
gittiklerini söyledi. Yalçın. "Dilerim
ki bu katliamlar son olsun, bütün
insanlar kardeş olsun" dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Demeği
Adana Şube Başkanı Sadık BoraL
Cumhunyet tarihinin en büyük
katliamı olan Kahramanmaraş
olaylannda resmi rakamlara göre
111 kişinin öldüriildüğünü. devlet
güçlerinin bir avuç katili
önleyemediğini kaydetti. Aleviler,
sosyalistler ve Kemalistlerin ilk
seçimlerde güçbirliği yaparak hem
yerel, hem genel anlamda iktidar
olmalanyla bir dahaki katliamlann
önünegeçilebileceğini belirten
Boral, "28 Şubat süreci devam
etmektedir. Bundan sonra olabilecek
Kahramanmaraş gibi kadiamiarda.
karbamcdar tank palederi aründa
ezüecektir" diye konuştu.
Kahramanmaraş'ta 1978yılmda
Alevi topluluğuna karşı soykınm
girişiminde bulunulmuş, bazı
kaynaklara göre 111, bazı
kaynaklara göre 105 kışi ölmüş, 176
kişi de yaralanmış. 210 ev ve 70
işyerinin yalcılıp yıkıldığı olaylar
üzerine Kahramanmaraş'ta
sıkıyönetim ilan edilmişti.
Olaylar, kentteki güvenlik güçlerinin
yeterince etkin olamaması nedeniyle
Kayseri ve Gaziantep'ten getirilen
askeri birlikler ile günler sonra
bastınlabilmişti. Olaylann
sorumlusu olarak yargı önüne
çıkanlan kişilerden 22 sine idam
cezası verilmiş, 9 kişinin cezası
temyizde bozulmuş. idamı
onaylanan 13 kişi ise 1991'deçıkan
Terörle Mücadele Yasası uyannca
serbest bırakılmıştı.
Prof Tezcan
'Türkiye
AlHM'de
her zaman
kaybediyor'
AMC4RA (CumhuriyetBürosu)-Hak-
kında bireysel başvTiru sayısı 2 bin 500'e
yaklaşan Türkiye'nin; Avrupa tnsan Hak-
lan Mahkemesi'nde (AÎHM) girdiği dava-
lann büyük bölümünü kayberfiğinedikkat
çekildi. Adalet Bakanı Hasan Denizkur-
dıu bu davalann yüzde 70'ini kaybermesi
durumunda Türkiye'nin 5-7 milyardoiar
arasındabirtazminatödemekzorunda ka-
lacağmı, bunun da bütceyi önemli ölçüde
sarsacağını sık sık vurguJadı. Dokuz Ey-
lül Üniversitesi öğr«rrn Üyesi Prof. Dr.
Durmuş Tezcan da "Târkiye'niıı 21. >Ü2-
yıhnşafağında insan haklannauvumuaza-
miye çtkarmaktan başka çaresi yoktur"
dedi.
Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk
veDış Uişkiler Genel Müdürö Dr. ŞerefÜ-
naL *Milletlerarası HukukAçısından Gû-
oeydoğu Sorunu veTerörleMücadele'' ad-
li kitabında. AİHM"ye yapılan kişise! baş-
vurulann büyük çoğunlugunu HEPf DEP
ve OHAL rejimi ile Güneydoğu uygula-
malanndan kaynaklanan konulann oldu-
funu vurguladı. Ünal, Türkiye'nin terör-
le mûcadçleyi yasal çerçevede ve ulusla-
rarası yükümlülüklerine uygun ofarak yü-
rütmesi gerekriğini kaydetti.
Prof. Dr. Tezcan, "AİHM'ye Türkiye
Hakkında Yapılan Başvurulann tçeriği ve
Jrdelenmesr konusunda hazırîadığı ra-
porda, yapılan kişisel başvTjrulann yoğun-
İuğu nedeniyle, Avrupa kurumlannın Tür-
kiye'ye karşı soğuduğunu bildirdi. Rapo-
runda, Türkiye'ye karşı yapılan kişisel
başvurulann öncelikle "yapana, olayın
meydana gekiigi üJkeyç ve iç hukuk >oila-
nnın tflketibnesine gerek olup otmadıgı-
na" göre çeşitli aynmlara tabi tutulduğu-
nu anlatan Tezcan, 1954 yılmdan bu yana
AlHM'ye 18 devlet başvurusunun yapıl-
dığını ve bunlardan lO'unun Türkiye'ye
ilişkin oiduğunu bildirdi. Tezcan, şu gö-
rüşlere yer verdi:
•^înııeydofu kökenli ban olayiarta ilgi-
E olarak iç hukuk \ollanmn ctkin sonuç
wnneyecegi gerekçesine da> ah olarak ka-
bul edflen davalar, Türki\e"de yargının bu
yoredetarafsızlığına \e bağunsızhğuıa iüş-
İdn şüpheter uyandıran karariar olması
nedeniyleciddi btr şekiide tahlil edilmes ve
gerekli önlemlenn alınması gerekmekte-
dır. AvTupa tnsan Haklan Sözieşmesi ile
güvence attına alınan haklardan biri de
adil ya da dürüst yargıiama >apılma iste-
me hakkıdır. Bu nedenle devletin, terörle
mücadele ederken ve kamu düzenini sağ-
larken bile terör olayına kanşnğı sapta-
nanlar da dahiL herkesin temel haklanna
saygAolmaagerekir. Kamu görevlilerinin
görevlerinin ifası sırasında kurallara riayet
etmedikleri işkence\apüklan. kişüerin ta-
şjnır, taşınmazmallanna kastenzarar vçr-
dikleri gibi somut bir iddia varsa. bunlan
bağımsız ve tarafsız yargı yerkri önünde
kişilerin iddia edebilmelerinin ve yeterfi
emare varsa gerekli yargılamanın sağlan-
maagerekhf Raporunda Tûrkı> e'nin, Ba-
tı ile bütünieşme sürecînde insan haklan
konusunda önemli birsınav verdiğine dik-
kat ç_eken Tezcan, şunlan söyledi:
"Oncetikle kendi insanımız için gerekli
olan insan haklanna sa>gj konusunda or-
taya çıkan sorunlan. insan haklanna say-
güıofana biUnç ve u> gulaması içindeAvru-
pa İnsan Haklan Komisyonu ve Mahke-
mesinin tçtihadan tüm üye ülkeler gibi bi-
ze de bu konuda tşık tutnıaktadır. İnsan
hakianna saygmın öncelikle kendi insam-
mız içingerekii olduğunu düşünerek mev-
zuat ve uygulamaianmızla bu içtihatiara
oygun davranmanuzgerekmektedir. Tür-
kiye'nin, insan haklan ihlalleri açısından
mahkûmrvet karartanyla uğradığı prestij
kaybı dışında, hakkında veriien maddi ve
manevitazminat kararlannuı kimileri için
zenginieşme aracı olması, sözleşmejle ku-
rubnak istenen amaa aşmaktaduf
BİZ BİZE...
ERDAL ATABEK
Aziz Mesin 20001i
Yıllarda...
Bugün Aziz Nesin'in 83. doğum günü.
21. yüzyıla Türkiye'den kalacak olanlann içind
Aziz Nesin yerini şimdiden alıyor. Bundan sonral
doğum günleri giderek daha önemli olacak.
Duran bir saat günde iki kere doğruyu gösteriı
miş. Aziz Nesin de dönüp dolaşan bir dünya git
yerinde duranlara bile bir kez olsun dokunuyo
Güldürerek, düşündürerek, kızdırarak mutlaka do
kunuyor.
Bütün 'çok boyutlular" gibi, tek boyutuyla değer
lendirilme riski yüksek. Kimisi için Aziz Nesin, bi
gülmece yazan. Kimisi için sözünü sakınmayan bi
aydın. Kimisi için halkına 'aptal' diyen bir uzun dil
li.
Kendisi için ise sadece 'Aziz Nesin'. Yanlış bul-
duğum bir davranışını kendisine söylediğim vc
eleştirdiğim zaman, bana "Ben bildiğim gibi dav-
randığım için Aziz Nesin'im" demişti. Öyleydi, bil-
diği gibi davranırdı. Elbette her insan gibi doğrula-
n da yanlışları da vardı. Ama kendi kendisiyle tu-
tarlı olmak kolay degildir.
Aziz Nesin hayatı boyunca kendisiyle tutarlı ol-
du. Bizim gibi toplumlarda kendisiyle tutarlı olmak
çevresiyle çatışmayı göze almak demektir. Aziz Ne-
sin de çevresiyle sürekli çatışmayı göze alarak ya-
şadı.
Doğru bildiğini söylemek her insanın yapmak is-
tediği bir davranıştır. Ama doğaı bildiğini söylemek
için 'yerini ve zamanını kollamak' iletişim tekniğin-
de doğru bir davranıştır, ama bu davranış Aziz Ne-
sin'in doğrulan arasında hiç yer almadı. O doğru bil-
diğini, yerini ve zamanını hesaba katmadan kendi
istediği gibi söyledi. Sevimsiz olmayı göze alan her-
kes bunu yapabilir sanılır, ama öyle degildir. Doğ-
aı bildiğini söyleyebılmek için doğru bildiğine inan-
mak gerekir. O zaman doğruyu söyleme cesareti-
ne sahip olma olanağı vardır.
Hayatının sonuna kadar 'üreticıve yaratıcı''oldu.
Yazdı, konuştu, kitap imzaladı, ilgilendiği her konu-
da 'kendi' görüşlerini açıkladı.
Bizimki gibi 'çevre onayına dayalı'bir toplumda
hiçbir zaman çevre onayı aramadan, buna gerek
duymadan. 'kendi olmak', 'kendisiyle buluşmak',
kendisiyle banşmak yaşamın en zor yanıdır Aziz
Nesin'in büyüklüğü bunu başarmasıyla başlamış-
tır, bu temel üzennde yükselmiştir.
Sevgiyi bilen çok az sayıdaki insanlardan birisi
olmanın gizi de buradadır. Ancak kendisiyle ban-
şık olanlar, 'ben' kadar 'sen' değerini de bilenler
sevgiyi anlayabilir, yaşatabilir, üretebifir. Güçlü in-
sanlann sevmeye, sevilmeye gereksinımi olmadı-
ğını sananlar çok yanılırlar. Sevmeye ve sevilmeye
en çok gereksinim duyanlar, güçlü insanlardır.
Aziz Nesin, çok güzel sevdi, çok güzei sevildi. El-
bette gene kendi bildiği gibi sevdi, sevilmeyi de
kendi bildiği gibi aldı. Bunu onunla ilişkımizden de
biliyorum. Anlaşamadığımız zamanlarda bile ikimi-
zin arasında gelip giden sevgi enerjisi hiç azalmaz-
dı.
Kendisiyle barışık olmayan, özgüvensiz insanlar
arasındaki duygu iletışirru sevgiden çok bağımlılı-
ğa yatkındır. Çoğu kez sevgi dendiğinde bağımlılık
biçiminin anlaşılmasının nedeni kişilikierin sorunlu
olmasıdır.
Doğnj bildiğini söylediği gibi doğru bildiğini de
yaptı. Kimsenin onayını beklemeden, çevreye ku-
lak kabartma gereğini duymadan, neyi doğru bili-
yorsa onu yaptı. Bana göre, çok da iyi yaptı. İnsan,
eğer insansa, doğru bildiğini yapmalıdır. Kendi ki-
şiliğini çevrenin onayına endekslememelidir. Çev-
re onaylı zayıf kişilikli insan, ne yazık ki kültürümü-
zün ödüllendirdıği insandır. Kültürümüzün de, eği-
timimizin de zayîf noktası budur.
'Birey'e alışık olmayan bir toplumda 'yetkin bi-
rey' olmanın sıkıntılannı yaşadı Aziz Nesin. Yazdık-
lan kadar yaptıklan da, yaptıklan kadar yaşadıkla-
n da öğreticidir, eğiticidir, kalıcıdır.
Yaşarken yaptığı büyük bir iş de 'Nesin Vakfı'o\-
du. Yazdığı kitap gelirleriyle kunduğu 'Nesin Vakfı'
salt gereksinmesi olan çocuklara yardım edilen bir
ocak değildi. Birdostlarsofrası, düşüncelerin, duy-
gulann yoğrufduğu bir buluşma yeri, bir demirci
ocağıydı. Bugün, bu vakıf bir başka Aziz Nesin'in,
Prof. Dr. Ali Nesin'in başkanlığında etkin gücünü
arttırarak sürdürüyor. Sevgi duyduğum, saygı duy-
duğum bir insan Ali Nesin. Çok az görebiliyorum,
ama onu bir geleneğin mirasçısı olarak değil, ge-
leceğin üreticisi, yaratıcısı olarak görüyorum. Şim-
di bu vakıf bir ilköğretim okulu kurma çabasında.
llköğretim okullanna bir yenlsini eklemekle kalma-
yacak, bir eğitim modeli olacak bir okul. Bunu da
hep birlikte başarmamız gerekiyor.
Aziz Nesin 21. yüzyıla Türkiye'den kalacak
önemli bir güç kaynağı. Doğru gücü yanlış güçten
ayıran en önemli ayraç zamandır.
Nice parlatılmış camlar, cilalanmış suntalar, şişi-
rilmiş balonlar vardır ki bir süre 'önemli güç' sayıl-
mış, ama zaman ayracında silinip gitmişlerdir.
Ama 'gerçek güç', bir demirci ocağı gibi, bir su
barajı gibi, zaman içinde daha da büyüyerek ışıl-
dar, güç vemneyi sürdürür. Işte gerçek güç odur.
Doğum günün kutlu olsun Aziz ağabey...
TBMM, bu hafta
bütçeyi ele alacak
ANK\RA (Cumhuri-
yetBürosu)-TBMM. 1999
Mali Yılı Bütçe Yasası Ta-
sansını bu hafta görüşe-
cek. Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda yapılacak bütçe
görüşmelerinin bugün ta-
mamlanması durumunda,
tasan TBMM Genel Ku-
rulu'nda 23 Aralık Çar-
şamba günü görüşülmeye
başlanacak.
Hükümetin gensoruyla
düşürülmesinin ardından
komisyondaki bütçe gö-
rüşmelerinin askıya alın-
ması nedeniyle zamanı da-
ralan TBMM Genel Kuru-
lu, bu haftayı bütçe tasan-
sı görüşmelenyle geçire-
cek. TBMM Plan \e Büt-
çe Komisyonu "nda geçen
cuma günü tamamlanması
öngöriilen, ancak partiler
arasında uzlaşma sağlan-
ması için bu haftaya erte-
lenen bütçe tasansı görüş-
meierinin bugün tamam-
lanması durumunda, çar-
şamba günü de hükümerır
sunuşuyla TBMM Gene
Kurulu'ndaki görüşmelei
başlayacak.
TBMM Genel Kuru
lu'nda 14 turda tamamla
nacak bütçe göriismelcri
nin programı şöyle:
TBMM Baskanlığı
Cumhurbaskanlıği, Sayış
tay Baskanlığı, Anayas:
Mahkemesi Baskanlığı
ikinci turda; Başbakanlık
Denizcilik Müsteşarlığı
Devlet Meteoroloji işleT
Genel Müdürlüğü, üçunc
turda; Dış Ticaret Müste
şarlığı. Devlet Planlam
Teşkilatı Müsteşarlığı, Ta
pu ve Kadastro Genel Mü
dürlüğü, Gümrük Müste
şarlığı, Hazine Müsteşar
lığı, Gençlik ve Spor Ge
nel Müdürlüğü, Sosyj
Hizmetler ve Çocuk Esiı
geme Kurumu Genel Mi
dürlüğü ile Danıştay Ba.<
kanlığı bütçeleri görüşüle
cek.