23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 ARALIK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Belediye ve Hazine arazilerinde faaliyet gösteren otopark çetelerinin yıllık iş hacmi 200 trilyona ulaştı lstanbul Haber Servisi - Her yıl aldığı yogun göç nedeniyle. inanılmaz bir hızla t»ûyüyen tstanbul'un sorunlan, günden gü- r>e içınden çıkılmaz hale geliyor. Trafiğe k-anlan araç sayısmın artışıyla her geçen g i h büyüyen otopark sorunu, "otoparkçe- tefcrfni ve "rant kavgalarTnı da berabe- rimde getıriyor. Bu kavgalardan "yenik" aynlanlar ise yurttaşlar oluyor. Otopark çeteleri, genelliİde belediye ve Uazine arazileri üzerindeki boş alanlarda faLaliyet gösteriyor. Böylece, örneğin 25 araylık bir otopark yerine, döviz bazmda düzenlenen ve 600 milyon liraya varan yüksek kiralar ödemekten kurtulan çeteler, parıyı "masrafsız" yoldan kazaruyor. Otoparkçılığı, "çolugunun çocuğunun nafakas için'1 yapan otopark sahipleri ve ııl\uı taşı toprağı mafyaçalışanlan ise mesleklerinin mafyayla öz- deşleştirilmesinden rahatsız. Gündemdeki çeteleşme için, "Bunlar toplumun pisHk- leri. Polis sadece mevcut yasalan uygulasa hiçbiri a>akta kalamaz" diyen otopark ış- letmecileri, polisin göstermelik operas- yonlarla yetindiğinı öne sürüyorlar. Olum- lu uygulamalann kışilerle baglantılı olma- smdan yakınan ışletmecıler. -kurumsal- laşma sağlanmadan, idşisel çabalarla bir yere varamayız" diye konuşuyorlar. Ortaköy'de bulunan bir otoparkta gö- rüşfüğümüz ve güvenlik gerekçesiyle ad- lannın saklı tutulmasını ısteyen ışletmeci- ler, şu anda Trafik Vakfi'nın denetiminde bulunan Ortaköy'deki bir otopark ıçin çı- kan çatışmafarda 12 kişinin öidüğünü öne sürerek şunlan söylediler: "Çanşmalar. birükte çahşan "Marlon" lakapiı Erdal Kara ve Yakup Süt'ün adam- lanile "Kestane" lakapiı Kenan Yılmaz'ın adamlan arasında çıkn. İki taraftan da in- sanlar öldü. Şimdi çoğu içerde." Emnıyet kayıtlanna yansıyan rakam- larda ise son ikı yılda otopark mafyası ara- sında çıkan çatışmalarda 5 kişinin öldüğü, 10 kışinın de yaralandığı görülüyor. Istanbul Büyükşehır Belediyesi. oto- parklara ruhsat verme, denetleme ve cezaı yaptınm uygulama yetkisinın ılçe beledı- yelerinın elınde olduğunu belirtiyor. Yet- kılıler. açık alanlarda faaliyet gösteren oto- parklara ruhsat venlmedığinı belırterek. "Ancak maliveye kav ıtiı olarak çahşmala- nnın da önüne geçilemiyor" diyorlar. Oto- park işletmecilen bu durumu. "Buralann otopark olarak kullamlmasına. park alan- Lannın yetersizliği nedeni>le göz yumulu- yor" sözlenyle yorumluyorlar. işletmeci- ler. otopark ücretlerinı Trafik Vakfi'nın ücretlerini baz alarak belirlediklerini kay- dediyorlar. "Polisler avantacr Bölgelerindeki polislerden de şikâyetçi olduklannı belırten ışletmecıler. "flDİisler avantao. Geiip yenıek yiyorlar. Her hafta sonu karakola para \ermek zorundayız. Getirip büet sanyoriar. İtiraz ettiğiınizde dolayb olarak tehdit edilhoruz" iddiasın- da bulunuyorlar. İstanbul'da "doğru ve düriist" çahşan otopark sa> ısının lOO'ügeçmeveceğinı sa- vunan işletmecıler. "otopark mafyasr de- i yılda Patent \<ısası tartışmasıSAADETUSLU tlaçta Patent Yasası, ] O- cak 1999 tarihinden itiba- ren yürürlüğe giriyor. Baş- ta eczacı birlikleri olmak üzere pek çok kişi uygula- manın bu kadar erken yü- rürlüğe girmesinin yerli i- laç sanayini çökerteceğini vurgulamasına karşın geri adım atılmadı. Yaklaşık 10 gün sonra yürürlüğe gire- cek olan yasanın, dışa ba- ğımlılık ve tekelleşmeyi de beraberinde getireceği vur- gulanıyor. Eczacı birliklerinin eleş- tirilerinekanşın 1 Ocak'tan itıbaren yyürürlüğe girecek olan yasayla ilgili çok çalış- tıklannı anımsatan Türk Eczacılar Birliği Başkanı Mehmet Domaç, "Ancak bizün dışımızda kimse ça- balamadı" dedi. Yasanın yürürlüğe girmesiyle en çok halkın zarar göreceği- ne dikkat çeken Domaç, şunlan söyledi: " tnsanlar zarar görecek. Ama bir şey yapmıvortar. Niye sadeceeczacılar uğra- şıyor. Niye parlamentodaki milletvekilleri uğraşmıyor. Onlar halkın oylanyla se- çilmediler mi? Bizün uğra- şımız yurttaş için. Yürttaş tepki göstermediğine göre demekki razuar." Istanbul Eczacı Odası Başkanı Erkan Önsel de yasanın 1999 yılında kabul edılmesinin yerli ilaç sana- yinin sonu olacağını vurgu- ludı. Istanbul Tabip Odası, ilaçta dışa bağımlılığın ve tekelleşmenin fiyatlan art- tıracagını vurguladı. Ulu- sal ilaç politikası için mü- cadele edilmesini isteyen oda, kullanılan ilaçlann bü- yük kismının yerli ilaç sa- nayince üretildiğıne dikkat çekti. Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Avrupa Hukuku Araştırma ve Uy- gulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ünal TekinaJp ise yasanın 2005 yılında değil de 1999'da yürürlüğe gir- mesinin Turkiye'nin geçiş süresi haklanndan bilınçli olarak vazgeçmesi oiduğu- nu vurguladı. İlhanSelçuk okınianyiubuluştu Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün (CKK) bu haftaki konuğu gazetemiz Yayın Kurulu Baş- kanı İlhan Selçuk oldu. CKK'nin Taksim'de- ld sergi salonunda önceki gün okurlanvla bir araya gelen Selçuk, kitaplannı imzaiadı. Ya- zannuz Selçuk, katılımcılarla söyleşerek, okuriannın çeşitli sorulannı yanıtladı. Dünya ve Turkiye'nin aydınlanma tarihi üzerine gö- rüşterini anlatan Selçuk'u kalabaiık bir din- le>Tcigrubuizledi(Fotoğraf: UĞUR DEMlR) Eroğlu'nun ölümünün üzerinden bir yıl geçti Soruşturma sürüyor... AYŞE YILDIRIM .Ali Serkan Eroğhı. 24 Aralık 1997'de Ege Üniversitesi lletişim Fakültesi tuvaletinde ası- lıbulundu... 19 yaşındaki Serkan Eroğlu'nun önce inrihar ettiği öne sürüldü, ailenin ısrar- lan sonucu lstanbul Adlı Tıp Kurumu'nca yapılan otopside kloroformla bayıltılarak asıl- dığı ortaya çıktı... Ölümünden kısa bir süre önce polis tara- fından 8 saat gözaltında tutularak ajanlık tek- lif edilen Eroğlu'nun ölümünün üzerinden bir yıl geçtı. Sonuç; soruşturma sürüyor. "Yazar. eteştirmen, tiyatrocu, müzisyçrı. de- mokrasi ha> ranudenizkadar enginfikirada- mıjdı_" Serkan Eroğlu, kuşkulu ölümünün anlatıl- dığı kitapta böyle tarif ediliyor. Serkan Eroğlu, 23 Aralık Çarşamba günü saat 11.00'de kmir'in yanı sıra lstanbul 'da da Taksün'deki Eczacılar Odası'nda siyasi par- tılenn, siv il toplum örgütlerinin ve sendika- lann da katılacağı bir toplanhda anılacak. Bel- ki de etrafinı aydırüatacak bir gazeteci olacak. Serkan'ın ölümündeki kuşkulan anlatan ab- lası Nihal Eroğlu, "Her yere Serkan'ın resmi- ni asmak istiyorum" diyor. Serkan. üniversitenin tuvaletinde asılı bu- lunduğu gün kapı içeriden siirgülü oiduğu için emniyet yetkilileri "intihar" teşhisi koy- dular. Ama arkadaşlan ve ailesi daha o gün "Serkan'ınintiharedecekbir yaprya sahip ol- madığuıı ve böyle bir nedeni de bulunmadıgj- nı" söylüyordu. Rektörlüğe yürüyen arkadaşlan Serkan'ın ölümünden kısa bir süre önce yani 27 Kasım 1998'de yolda gözaltına alındığını, 8 saat bo- yunca kaba dayak yediğini ve tehditle kendi- sine ajanltk teklifedildiğini anımsatarak olay- da emniyet yetkililerinin parmağı oldugunu söylüyordu. tzmir'de Serkan'ın cesedine yapılan otop- si sonucunda "temiz" raporu verildi. Ancak doktor olan ablası Nıhal Eroğlu'nun ısrarlan sonucu bu kez otopsı lstanbul Adli Tıp Ku- nımu'nda tekrarlandı. Bu kez Serkan'ın öl- dürülmeden önce kloroformla ba> ıltıldığı or- tayaçıktı. "Ben doktorolmasavdımne olacak- ü? Sonucu benim savemde öğrendik ama keş- ke benim sa>emde olnıasavdL Keşke bu olayı polislera>djnlatsa>dj"dıyen Nihal Eroğlu, o- lay yenndekı tüm delillerin de yok edildiğini anlatıyor: "Serkan. intihar süsü ><erilerek öl- dürüldu.Tmaletin kapısı arkadan sürgülü di- vorlar. Oysa kapının üstü de, alt tarafi da açık. Zaten. Serkan'ın cesedini bulduklannda da kapının üstünden atlavarak içerive girip ka- pıvı açmışlar. Demek ki içeride bulunan biri- si de buradan çok rahat dışanva çıkabiiir. Tutanakta Mozet kapağı kınk di\e yazıl- mış. ama ertesi gün bu okula gittiğimizde ka- pağın hemen venitendiğini gördük.Tuvakt de kullanıma açılmıştı. O>sa burada parmak iz- leriahnabflirdi. Okula giriş çıkışlann güvenlik görevüfcrin- ce kontrol edildigi sövlcnivor. Oysa tuvaletin yanında bir oda var. Ve bu odanın otoparka açılan bir de kapısı bulunuyor. Serkan'ın ka- tiHeri çokrahatbu odadan kaçmış olabüirier." "Toplum olarak hafizamız çokzavıP diyen Nihal Eroğlu, kardeşinın katıllennin bir an önce bulunabılmesi ve gençlerin üniversite- lerde rahatça okuyabilmeleri için kamuoyu- nun olaya ilgi göstermesini istiyor. Serkan'ın babası Ahmet Eroğlu da Mayıs 1998'de yeterince araştırma yapılmayan ve aydınJatılamayan cınayet için Başbakan lWe- sut Yümaz'a başvurdu. Oğlunun katillerinin bulunması için çaba gösterilmesini isteyen Ahmet Eroğlu'na Haziran 1998'de Başbakan- lık'tan gönderilen yazıda "dilekçenin değer- lendirilebihnesi için lçişJeri BakanJığı'na fle- tfldiği'' bildirildi. Serkanı'ın öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçti. Sonuç; soruşturma sürüyor. RADYO-TELEVİZYON AYLIK HABER YAYIN DERGİSİ \ Ciddiyeti kalitesiyle Eroğlu'nun katillerinin bulunması için arkadaşlannın tüm uğraşlan sonuçsnz kaJdL ABONE OLMAK İÇİN YAZIŞMA ADRESI TRT Basın-Halkla İlişkiler ve Protokol Müdürlüğü, TRT Sitesi. A Blok, 4.Kat OR-AN / ANKARA Tel: (0.312) 490 11 19 • Fax: (0.312) 490 93 03 nilen kışilerin yüzde 90'mın ülkücülerden oluşruğunu iddia ediyorlar. Işletmeciler, "VlafŞ-anın otoparkiardaçahfbrdıgı insan- lann çoğu uyusturucu kuüanıyor. Işsiz in- sanlan kandınp kuUanıyorlar" diye konu- şuyorlar. Yurttaşlar ise Trafik Vakfi'nı eleştire- rek. polisin vakıf yoluyla da olsa, otopark ışletmeciliği yapmasının anlamsız oldu- gunu savunuyor. tstanbul'da trafiğe kayıtlı yaklaşık 2 mil- yon araç bulunurken, park alanlannın ye- tersiz olması mafyanın "iştahım" açıyor. Iyi gelirgetiren birotoparktan bir yılda or- talama lOO milyar lira kazanılıyor. Oto- parklann yıllık rantmın ise 200 trilyon li- ra) ı aştrğı belirriliyor. . Otopark mafyasıyla ilgili olarak polis kayıtlanna geçen ünlüler şunlar: Ülkücü babalar "Drej" (uzun) lakapiı AB Yasak ve Sedat Peker, Necdet L lucan, Bolu-Düzce-Hendek "öJüm üçgeninde" Abduilah ÇaÜJ ve ekıbi tarafindan öldürül- düğü belirtılen ışadamı Beh- çet Canrürkün akrabalan, Ortaköy 'de "Kestane" lakap- iı Kenan Yılmaz, Etiler'de "Marlon" lakapiı Erdal Ka- ra, Ali Genç ve Kumkapı'da Ismail Ünlü. Otopark mafyasmın çalış- ma yöntemleri ihale, arazi ve çek-senet mafyalanna göre farklılıklar gösteriyor. Diğer mafya gruplannda elde edi- len rant doğrudan çete lide- rinin cebine gırerken, oto- park mafyasında adı sık du- yulan isimier, parayı dolaylı yollardan ele geçıriyor. Ken- dileri büyük otoparklardışın- da kalan park alanlannı adamlanna pay ederek çete üyelennın gelir elde etmesi- ni sağlıyor. Bırbaşka yöntem ise şöyle: Otoparkın işletme- cısi tehdit ediliyor ve otopar- ka ortak olunuyor. Anlaşma- ya göre, mesela hafta sonla- n elde edilen hasılatı mafya alıyor. Kimi bölgelerde ise maf- yalararası"Daylaşım" sorun- lan çıkıyor. Mafyanın bu du- rumdaki çözümü oldukça "adfl". Bu yönteme göre; günlük cirosu çok yüksek olan otopark alanlan, çeşitli gruplar tarafindan 15'erya da 30'ar günlük devTeler ha- lınde dönüşümlü olarak kul- lanılıyor. Otopark mafyası öldüriiyor Yeşılköy Spor Kulübü'ne ait otoparkın ışletmeciliğini yapan Hakan Koçkan. ken- dısıne ortak olmak isteyen tbrahim Karaaslan'ı tabanca ile vurarak öldürdüğü iddi- asıyla, Bakırköy 1. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde yargıla- nıyor. • Süleymaniye'dekı tarihi ahşap konakların otopark mafyası tarafindan yakıldığı iddialan var. • lstanbul Vali Yardımcısı Fahirlşıksız, 1995-98 yıllan- nı kapsayan yangın raporla- nnın incelendiğini ve bu ta- nhJer arasında20 ahşap bina- nın yandığının tespit edildi- ğini söyledi. • Eminönü'nde gözaltına alınan 19 korsan otoparkçı, "Otoparklan EminönüBele- divesi'nden bağış karşıuğın- da Idraladık" dıyerek mak- buzlannı ibraz ederken Emi- nönü Belediye Başkan Yar- dımcısı Meöh Zoba, isteyen herkesin belediyeye bağışta bulunabiliceğinı söyledi. • Otopark değnekçileri, Ankara Yüksel Caddesi'nde, tnfaz Savcısı Salih Zeld ts- kender ile Ankara 4. Idare Mahkemesi Başkanı Çetin Zöngür'ü park parası yüzün- den dövdüler. İki hukukçu, yurttaşlann yardımıyla kur- tuldu. Daha sonra yakalanan Durmuş ve Turan Şaşmaz adlı saldırgan kardeşlerin du- ruşmada kendileri olmaksı- zın verilen tutuklanma kara- n, dövdüklen savcı Iskender tarafindan alınan gerçekleş- tirme karanyla cezaevkıe gönderildiler. Polis ekipleri- nın Çankaya, Kızılay ve Al- tındağ bölgelerinde yoğunla- şan operasyonlannda da 60'a yakın değnekçi gözaltına alındı. • Ankara'da korsan oto- parkçılara yönelik daha önce yapılan operasyonlarda ise 300 kadar değnekçi gözaltı- na almıp haklannda yasal iş- lem yapılmıştı. • lstanbul polısi, Kadıköy, Beyoğlu, Beşıktaş ve Eminö- nü ilçelennde yaptıklan bas- kınlarda çok sayıda değnek- çiyi gözaltına aldı. Ancak po- lis yetkilileri, cezaı yaptınm olmadığı ıçin gözaltına alı- nan değnekçilerin mahkeme- de serbest bırakıldığını öne sürdü. AYDINLANMA EMRE KONGAR Devlet Tutmasma Karşı Bir Reçete PKK bunalımı Yılmaz Hükümeti'ni kurtaramadı- ğı gibi Irak savaşı da Clinton'ın yargılanma sürecıni durduramadı. Demek ki Türkiye'de de Amerıka'da da politika- cılann "devlet bunalımlannın arkasına sığınma- sı" onlan herzaman kurtaramıyor. Devlet doğada yoktur. Devleti insan yaratmışttr. Niye? Kendisine hizmet etsin diye! İnsan bireysel aklını ve gücünü birıktirmek, toplu- mun aklı ve gücüyle bütünleştirmek için ortak yaşam kura/lan koymuştur. Yüzyıllar boyunca "devleti denetleyenler" yani ka- ba kuvvetle toplumu yönetenler, bu güçlennı Tan- n'dan ve toprak mülkiyetinden aldıklarını öne sür- müşler ve tanm toplumundaki insanlan köle gibı kul- lanmışlardır. Teknolojinin gelişmesi, aydınlanmayı ve sanayı devrimini ortaya çıkarmış, bu iki devrim ise fabrıka- yı yaratmıştır. Fabrika, insanı toprağa bağımlılıktan, yani köylü- lükten ve kölelikten kurtarmış, özgür emeğin, yanı sermaye ve işçi sınıflannın ortaya çıkmasıyla bırlik- te "özgür insanı" üretmiştir. Özgür insan gerçeğinin altında "temel insan hak ve özgüriükleri" yatar. Temel insan hak ve özgürtüklerine dayanan devlet ise "demokratik devlettir." Insanoglu "demokratik devlet" aşamasına çok zor, pek çok kan ve gozyaşı dökerek ulaşmıştır. Türkiye, "demokratik devlet" aşamasını ger- çekleştirme şansına sahip tek ve biricik Islam ül- kesi olma özelliği ile tüm dünyanın dikkatle izle- diği özgün bir deneyim yaşamaktadır. • • • Bilirsiniz, bazı insanlan vapur. otomobil, uçak gi- bi araçlar tırtar ve bu insanlann mıdelen bulanır. Sanıyoaım son zamanlarda ulkenın gündemine egemen olan mafya-siyaset-devlet-ticaret-tarikat beşgeni ile artık sanat-edebiyat alanını, güvenlik güçlerini ve medyayı da etkileyen yozlaşma, "çağ- daş bilince sahip vatandaşlarda" cıddı bır "devlet tutmasma" ve bunun sonucu olarak da mide bulan- tısına yol açmaktadır. Işte ben bu yazımda, "devlet tutması" ile midesı bulanan vatandaşlar içm birbirinden bağımsız ikı ilaçtan olusan bir reçete sunmak ıstiyorum. Birinci ilaç, mide bulantısını geçirmek için ruh ve beden sağlığını yeniden oluşturmaya yönelik bir "sa- natyapıtı". Heykettıraş Mehmet Aksoy uç yıl boyunca 250 ton mermeryontup, 20 metre bronz döşeyerek, Sel- çuk ilçemizde Kurtuluş Yolu adım verdığı muhteşem bir anıt- heykel oluşturmuş. Anrtın bronz üzerindeki ayak ızlen ile döşeli dört metre yüksekliğinde ve dokuz metre boyunda olan zaman tünelinde, tarihi, negatif olarak oyulmuş figur- lerte, güncel görünümleri ise pozıtif röliyefler biçimın- de izliyorsunuz. Anıtın bir duvannın golgesı, mayıs-kasım aylan süresince saat 12.00 ile 14.00 arasında güney-batı yönünde Mustafa Kemal Atatürk'un profilını veri- yor. Öteki duvann dış yüzünde ise Nâzım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı Destanı, tarihsel bir tablet olarak kazmarak yazılmış. Bu gerçek sanat yapıtının zıyaret edilmesi, sanat ve edebiyat konusunda "devlet tutmasma" uğraya- rak midesı bulananlara bir ilaç olarak şıddetle tavsi- ye edilir. Ikinci ilaç, sorun çözmek için seçildiklerı halde. kendileri sorun olan politikacılar yüzünden "devlet tutmasma" uğrayanlara: Adana Güç Birliği Vakfı, kentin toplumsal, eko- nomik ve kültürel sorunlannı çözmek ve özellikle Gü- neydoğu göçünün kentle sağlıklı bütünleşmesi- ni sağlamak üzere kuruimuş bir sivil toplum kuru- luşu. Esnaf ve Sanatkâriar Odası, Ticaret Borsası, Sa- nayi Odası, Ticaret Odası, Çukurova Üniversitesi Vakfı, Atatürkçü Düşünce Demeği, Makine Mühen- disleri Odası, Çukurova GazetecilerCemiyeti. Elekt- rik Mühendisleri Odası, Çiftçiler Birliği, Genç Müte- şebbisler Derneği, Müteahhitler Birliği gıbi örgütler tarafindan destekleniyor. Vakıf, birey ve örgüt katılımına dayalı bir biçimde, bir yandan kuramsal çalışmalar ve planlama etkın- likleri yaparken, öte yandan somut projeler bazında önemli adımlar atmış, ömeğın dört trilyonluk bir eğrrjm sitesini gerçekleştirmek üzere tüm altya- pryı tamamlamış. Bu vakıf gibi vakıflar kurmak, ya da onu zıyaret et- mek, bilgi almak ve kendi kentinde harekete geç- mek, mafya-siyaset-devlet-tıcaret-tarıkat beşgenın- den mideleri bulanan bilinçli vatandaşlarımıza çok yararlı bir ilaç olacaktır. Gerçek sanat ve taban örgütlenmesi, kimi za- man birbirine zıt, ama birlikte kullanılabildikle- rinde her derde deva olan iki ilaçtır. Unutmayın, önümüzdeki seçimlerde "Yamyam- lara oy yok". web sayfası: http^/remzi.com.tr/yazar.html KESK Adana'da eylem yaptı ADANA (Cumhuriyet Günev İlleri Bürosu) - Ka- mu Emekçilen Sendika- lan Konfederasyonu (KESK) Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcü- sü Ali Dinigüzel. sık sık yapılan zamlar karşısında kamu emekçilerinin artık özveride bulunacak du- rumda olmadığını behrt- ti. Dinigüzel. "Fedakâru- ğı biz vapük. onlar daha da zenguileşti,bizdaha da TOksullaştık" dedi. Inönü Parkı'nda geniş güvenlik önlemleri altın- da eylem yapan KESK üyeleri "Kahrolsun IMF, bağımsız Türfciye'', "Çe- teteredegil,emekçiye büt- çe", "Baskılar bizi jıldı- rajnaz" ve "Yaşasın onuriu mücadelemiz" sloganlan attılar. Üyeler adına açıklama yapan Ali Dinigüzel, işçilerin aley- hine yaşanan gelişmeler karşısında mücadele ve- ren sendikalann baskı al- tında rurulduğunu beline- rek. "Daha geçen hafta konfederasvonumuza bağlı Şanlıurfa şubeleri kapatılmış. hiçbir yargı süreci yaşamadan üvtle- rimizin verieri değiştiril- miş, meşru taleplerini di- le getiren Hatav "daki ka- mu emekçilerine fiili sai- dınlar yapümışrır'" dedi. Dinigüzel şöyle devam etti: "Ekonomik kriz baha- ne edilerek trilyonlan ser- ma>e>e aktaran shasal ik- tidarlar, sıra ücretli çalı- şanlara gelince IMF cmir- lerine bo>un eğmektedir. Zam vağmum altında in- leyen emekçilerin aruk fe- dakâıiık vapacak durum- da olmadığı açıktır, Feda- kârlığı bu \aptık. onlar daha da zenginleşti, biz daha da >oksullaştık. Mü- cadelemiz tüm olumsuz- luklara karşın sü recektir.'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear