23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 ARALIK 1998ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kampanya başlatıldı Temel işçi 'hakları çiğneniyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hür Dünya İşçi Sendikalan Konfe- derasyonu (ICFTU), Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ile ticari görüşmeler yaparak işçi haklan konusunda bir yıllık kampanya yürütecek. ICFTU, dünya tıcaretinin genişlemesinin uluslararası çalışma standartlannın önemini arttırdığını belirtti. Baskıcı rejimle dünya genelinde haksız rekabetten yararlanarak temel işçi haklannın çiğnenmesinden ge- tiri sağladığını bildiren ICFTU, te- mel standartların, ticaretin düzen- lendiği yerlerde mali kâr elde eden diğer tüirı çokuluslu kuruluşlar ve "WTO ile yapüan dünyaticaretanlaş- masına uyum saglanması gerektiği- nı vurguladı. ICFTU gelecek yıl, ti- cari anlaşmalannda temel işçi hak- lanna saygı duyacağını iki yıl önce belirten WTO üyesi devletlere, gü- vencelerini yerine getirmesi için bas- kı yapacağmı açıkladı. ICFTU, EvTensel tnsan Haklan Bildirgesi'nin 50. yıldönümünde, IMF ya da Dünya Bankası gibi ulus- lararası mali kuruluşlara, işçi hakla- nnın tüm dünyada duyurulması için her fırsatı kullanacağını da anımsat- tı. Küreselleşmenin kötü yüzünü göstermesinin nedenıni, hükümetle- rin ve işverenlenn rekabet getirisi sağlayabilmeleri için temel işçi hak- lannı oldukça yoğun şekilde ortadan kaldırma çalışmalanna bağlayan ICFTU, "Sendikalann örgütienme özgüriüğü hakkının elde edilmesi, mücadelemizin kalbidir ve a> nca ey- lemimizin de kalbi olmabdır" görüşünü bildırdi. KORDSA 'Kriz ödün koparma silahı' AHMETKURT KOCAELl - Kocaeli Sendikalar Birliği. KORDSA'da 24 işçinin kriz bahanesıyle ıştea atıldığına dikkat çekerek "Hiç dunnaksızın dillendi- riten ekonomik kriz sözleri bulanık suda balık avlamak isteyen işveren- lerin. toplusözleşme görüşmelerin- den önce işçilere. hükümete gözdağı vermek. ödünler koparmak için kul- lanılan bir silaha dönüşmüştür" gö- rüşüneyerverdi. Kocaeli Sendikalar Birliğı'ni oluşturan Selüloz-tş Sendikası Ge- nel Başkanı Davut Bozkan, Petrol- Iş Sendikası Şube Başkanı Mehmet Güray. Özçelik-Iş Sendikası Şube Başkanı Bülent Tok, Lastik-lş Sen- dikası Şube Başkanı tsmailGürel ve Eğitim-Sen Şube Başkanı NihatDe- ğer, ortak bir açıklama yaptılar. Sen- dikcılar açıklamalannda şu görüşle- re yer verdiler "KORDSA'da bir satış sorunu yoktur. Çünkü bir yıllık siparişlerini almış, daha üretmeden ürününü sat- mıştır. KORDSA'da kalitesizlik- ten söz edilemez. Çünkü Kordsa Avrupa kalite ödülüne aday ol- muş; işçilere, kaliteli üretimden dolayı ödül maketleri verilmiştir. KORDSA'da finansman sıkıntı- sından söz edilemez. Çünkü KORDSA'nın sahibi olan holding. dünyanın her yerinden yeni fabri- kalar almava devam etmektedir." Tekstilde ekonomik kriz gerekçe gösterilerek başlatılan işçi kıyımı diğer sektörlere de sıçradı Sendikah ksizier 52 biııi aşü İLHANTAŞÇI ANKARA-lşverenlerin ekono- mide yaşanan bunalımı gerekçe göstererek işçi çıkarmaları, yal- nızca tekstil sektöründe değil di- ğer sanayi kollannda da tırmanı- yor. Işçilerin büyük çoğunluğunun işine, sözleşmenin feshini düzen- leyen l475SayılılşYasası'nın 13. maddesine göre son venlirken, ba- zı işyerlerinde de ücretsız zorunlu izin uygulanıyor. llk saptamalara göre, yalnızca Türk-lş'e bağlı sen- dikalardaki işsizlerin sayısı 52 bı- ni aştı. Türk-lş'in çıkanlan işçi sa- yısını belirlemek amacıyla sendi- kalara gönderdıgi genelgenm ya- nıtlan gelmeye başladı. Sendika- yadünekadargelen venlervebağ- lı olduklan sendikalar şöyle: Türkrve Gazetecüer Sendikası (TGS): Ulusal Basın Ajansı'nın (UBA) kapatılmasıyla 41' i kadro- lu 51 kışinin işine son verildi. Liman-Iş: Özelleştırme nede- niyle Antalya Limanı'nda200, Gi- resun 150, Hopa 135, Tekirdağ50 İşsizliksigortası inızpya açüdı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Nami Çağan, Türkiye'nin ekonomik bunalım içinde olduğuna inanmadığını belirterek işten çıkarmalara kar- şı sıkı denetim uygutayacaklan- m bildirdi.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, işten çıkarma- lan denetleyebilmek için bakan- hkça yapılacak çalışma konu- sunda basın toplantısı düzeıüe- di. Çağan. dünyadaki bunalırrun Türk ekonomisi üzerinde olum- suz etkisi olmadığuıı belirterek "Ancak hükümef sorununun da ortaya çıkmasından sonra küre- setkrizin ekonomi üzerindeld et- kileri konusunda iş çevreierinde daha duyarfa bir ortam oluştuğu görülmektedir" diye konuştu. işsizlik Sigortası Yasa Tasan- st'nın TBMM'ye sunulmak üze- re bakanlann imzasına açıldığı- nı söyleyen Çağan, •'tşsizük si- gortasının öneminin, yaşadığı- ımz şu günlerde daha iyi anlaşı- lacağına inanıyorum" dedi. Çelebi: İşçiçıkarana krediyok ANKARA (AA) - Devîet Ba- kanı Işın Çelebi, krizi bahane ederek işçi çıkartan fabrikalann, Eximbank kredilerinden yarar- landınlmayacağını bildirdi. NTV'deki "Gûne Başlarken" programına katılan Işın Çelebi, 10 milyar dolarlık ıhracata kay- nak olması beklenen Eximbank kredilerinden, krizi bahane ede- rek işçi çıkartan fabrikalann ya- rarlanamayacağjru söyledi. Dev- let Bakanı Çelebi, '"Eumbank kredflerinden, işçi çıkartan feb- rikaian yararlandırmayaca^z. Bunu da bir üke karan oiarak benimsedik ve uygulamaya ko- yacağrz" dedi. "Çahşmabanşıveişgûvenli- ğPnin önemli olduğunu söyle- yen Çelebi, bu konudaki yaniış tutumlann, kendilerini Exim- bank kredilerinde daha dikkatii davranmaya yol açacağına işaret ettı. Çelebi, "Mevcutdarboğaz- dan vararlanıp işçi haklarmı gö- zardı etmek, işçfleri devre dtp tutnuk yaniış bir tutum" dedi. ve Rıze 30 işçi işten çıkanldı. Yol-lş: Özelleştirme yok. 4 bin 335 kişi emeklıye aynldı. tş biti- mi nedeniyle 89, mevsimlik 29 bin 828, kapasite daralması nedeniy- le 40 işçinin işine son verildi. Kristal-tş: Şişe Cam'a bağlı Cam Ev Eşya Grubu'nda 100 işçi ücretsiz izne çıkanlırken, 114 mevsımlik işçi işten çıkanldı. Petrol-tş: Sendıkasızlaştırma nedeniyle 161, özelleştirme nede- niyle 53, sözleşmenin feshini dü- zenleyen 1475 Sayılı İş Yasası'nın 13. maddesine göre 1596 işçinin iş sözleşmesi iptal edilirken, 1998 yılı içinde bin 810 işçi ücretsiz iz- ne çıkanldı. Deri-İş: Deri sektöründe toplam 1531 işçinin işine 1475 Iş Yasa- sı'nın 13. maddesine göre son ve- rildi. GeiKİ Maden-İş: Sözleşmenin feshini düzenleyen aynı maddeye göre 185 işçiye iş bıraktınlırken, 1092 işçi de resen emekli edildi. Çeşitli nedenlerle de 79 işçinin işi- İstanbuJLisesi'ninUse3.suııfindan23öğrenci,dün^zetenıkia- > a r e t e t t i Gazetenıiz servislerini dolaşarak gazetecilik ve bir gazetenin çıkanbş aşamalan hakkında bilgi aJan öğrenciler, gazetemiz editörlerinden Mehmet Sucu ve Metin Yener'e haber- lerin sayfada nasıl ve hangi sıravla \ er aJdığını sordu. 6u yıl üniversite sınavına girecck öğrenciler, muhabirierimizden de üniver- sitekrin gazetecilik bölümleri hakkında bilgi edindikr. (Fotoğraf: ÎPEK YEZDANt) ne son venldi. Bölgelere göre çıkanlan işçi du- rumu: IZMlR: Çimento ve seramik sektörü: Çımentaş (64), Ege Sera- mik (90). Metal sektörü: Metaş (82), Botaş (150), Aysan (22), BMC (20), Ege Endüstri (400) bu- rada işçi-işveren aralannda anlaşa- rak 1999'akadarheray 15gün calışılacak. Tekstil: Taç Sanayi AŞ (500), Izmir Pamuk Mensucat (30), tzmır Basma (30). Deri sektörü: Gökova Deri (120), Varul Deri (110). Erçe- tin Den (130). Antılop Deri (600) konkordato ilan etti. Taz- minatlann ne zaman ödenece- ği belli degil. Petroi kiıma sektörü: Yasaş Boya AŞ (60*), Bayraklı Boya AŞ (35), Dyosad Boya AŞ (40) çıkanlan işçiler geçici işçi sta- tüsünde. Matbua Mürekkep (15) AYDIN: Aydın Tekstil'de 509 işçi izne çıkanldı. DENİZLİ: Gipsan Iplik Fabrikası (200), Uspar Tekstil (80) 3 ay ücretsiz izin verildi. Sümerbank'ta özelleştirme ne- deniyle çıkanlan 254 işçi geri alınmadı. UŞAK: Tabakhane ve deri konfeksiyon işyerlerinde sen- dikasız 5 bin dolayında işçiden kimisi işten çıkanldı, kimisi de mecburiizneçıkanldı. Ağaoğ- lu, Dülgenoğlu ve Bozlar gibi tekstil ve konfeksiyon işletme- lerinde yaklaşık 3 bin 500 do- layında sendikasız işçi çalışır- ken, bunlardan büyûk çoğun- luğu mecburi ücretsiz izine çı- kanldı. Tekstil-îş Genel Sekreteri Çelebi, işverenin tüm isteklerinin hemen yerine getirilmesini eleştirdi 6 Ozel sektör devletin üstüne oturuyor'.\NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü- kümetin, üretım sektörünü rahatlatmaya dönük önlemleri çalışanlan tatmin etme- di. Tekstil-lş Sendikası Genel Sekreteri Sü- leynuuı Çelebi. devletin fabrikalannın özelleştirilmesı için sıraya giren özel sek- törün- kendi iç dinamiğini bile kuramadı- ğını, sıkıştığında "devtetten imdatbekledi- ğüu" vurguladı. Işverenlerin isteklerinin yüzde 90'ınm yerine getirildiğıne dikkat çeken Çelebi. çalışanlann ödedikleri ver- gi üzennde tasarruf edilirken sendikalann görüşlerinin alınmamasını protesto ettik- lenni bildirdi. Tekstil Işverenleri Sendikası Genel Baş- kanı HalitNarüTin Asya bunalımının baş- langıcında bu bölgeden gelecek ucuz ham- maddenin maliyetleri düşüreceği yaklaşı- mı gösjerdiğini, ancak şimdi en çok bağı- ranın onlar olduğunu belirtirken "Sınıfla kalan özel sektördür. Ama fatura bize ke- siliyor" dedi. Tekstil-lş Sendikası Genel Sekreteri Çe- lebi, Türkiye'nin en büyük sektörü teksti- lin uluslararası bunalımdan etkılendiğini, ancak bunalımın çok abanıldığını söyledi. Böylece işverenlerin istediklerinı elde et- tiklerine dikkat çeken Çelebi, "Halit Na- rin, bundan 6 ay önceki dcrgisinde, 'Kriz rraşı yapmayın' demişti. Şimdi kriz rraşını onlar>api)«rlar. Bir hafta içinde 500 bin iş- çi anldı divor.Sonra 1 milyon işçiveçıkü. 1JS mihuna ulaşti. Yani Türİd>e'de 1^ mihon işsiz kalsa yer yerinden o> n2r" dedi. Çelebi, tekstil sektöründe 2 milyon ki- şilık istıhdam olduğunu, 12 bini kayıt dışı olmak üzere en fazla 100 bin kişinin işten çıkarıldığını bildirdi. Çelebi, dampingli mallarla ilgili sıkıntının gerçekten var ol- duğunu belirtti. Daha ucuz ürün girişi ol- duğunu, ancak bunlann kaliteli olduğunun söylenemeyeceğini belirten Çelebi şu de- ğerlendirmeyi yaptı: "Bu sürece gelinmesinin sorumlusu biz değiliz. Bugünekadaru\gulanan\anlışpo- UtiJcalar,>anlışteş\iklerdir.V'anuşteş>ikİer- leyaptlan işyerleridir. İkinci neden.gerçek- ten dampingli mallar geliyor. Hele hele gümrüksüz giren mallar var. Örneğjn ser- best bölgeve 100 metre oiarak giren mal, 1 mctre oiarak çıkıyor. I ton giren mal 10 ton di>e çıknor. bir başka gümrükten, bölge- den. Bunlara karşı önlem alınmalı. Tekstil sektörü dampingli mallan kullandı. Narin 3 ay önceki yaklaşımında' Uzakdoğu krizi bize yarayacaktır' dedi Uzakdoğu krizi, ucuzlatacak, dampingli mallardan Türki- ye yararlanacak imajı. Ama bunun zaran- nı hep beraber görüyonız.' 7 De\ letin bunalıma karşı önlemler alır- ken sendikalan gözardı ettığıne dikkat çe- ken Çelebi, "Yine taşın alnna bizim elimiz konulmak isteniyor. Ve taşın atüna konulan elimirin üzerine işverenler vine oturmak isriyor. Bizim ödediğimiz vergiler üzerin- den tasarruf yapılıyor. Bunlann üzerinden devlet, bir tarafi koruyor, bir tarafi kolla- mıyor. Biz bunu protesto ediyonız" diye konuştu. Alınan önlemlerin planlı bir ha- legetınlmesı gerektiğıni vurgulayan Çele- bi, "Kayıtdışı ekonominindeyararlanaca- ğı bir düzenJeme bu" dedi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Yodaştıramadıklapımızdan mısınc? Hemen herkesin birşeyleryazdığı, soylediğı birko- nuda yazı yazmak genellikle içimden gelmez. Üste- lik araya uzunca bir yurtdışı toplantı da girmişti. Ama bu kez tersi oldu. Gecikmeli de olsa, yazmamak içimden gelmedi.. Dayanamadım! Devletin "sanatçı ordusu"r\un böylesine kabarma- sı karşısındaki mutlulukta (!) benim de tuzum bulun- sun istedim... • • • Bir ödül niçin konulur? Ya özendirsin diye.. Ya da -özendirilmeye gerek- sinmesi olmayanlara- toplum veya insanlık adına "te- şakkür" somutlaştınlsın diye.. Peki "devlet sanatçılığrnm amacı nedir? Hak ettiğini alamadığı bir toplumda. sanatçısını onuriandırmak.. Ulusal düzeyi aşmış plan sanatçıla- nn evrenselliğine dikkatleri çekmek.. Özellıkle de, ül- kemizde yeterince popüler olmayan sanat dallann- daki basarılann uğradığı hakazlığı, bir ölçüde olsun telafi etmek.. ölçütü nedir bunun? özgün olmak.. Ve ulusal düzeyi aşıp evrensel bir çizgiye ulaşmış olmak! "Devlet sanatçılığı" sanına ilk sahip olanlar bunu genellikle hak etmişlerdi. Ama Çankaya yokuşunda sıraya giren sanatçılann son enflasyonist tırmanışın- da; acaba kaç tanesi için aynı şeyi "inanarak" söy- leyebiltriz? Haksızlık, şimdi o ordunun içinde saf tutamamış olan Kayahanlar'a, Ibrahim Tailısesler'e falan mı?.. Yoksa o "san"a, hak ederek sahip olmuş tüm sanat- çılaramı? • • • Bir ödülün değeri adından gelmez.. Bir ödülün de- ğerini, onun kimi tarafından verildiğı de belirlemez.. Bir ödülün değennin belirtenmesinde "seçici ku- rul"da yer alanlann kimlikleri ve kişilikleri de yer tu- tar. Ama bir ödülü asıl yücelten, o ödülü alanlardtr! Her ödül, o ödülü almış olanlann değen ile yücelir ya da alçalır! "Devlet sanatçılığı" onursal bir ödüldür. Ve Sayın Demirel o ödülü yozlaştırmıştır. Tıpkı, geçmişte de demokrasimizin birçok kurumu- nu birer birer yozlaştırdığı gibi! Cumhuriyettarihimizin yüzakı olan, "7967 Anaya- sası"nı işlemez hale getirmek için elinden geleni ya- pan O'dur. Çağdaşlaşma çizgimizin temelini oluşturan laikli- ği tehîikeye düşüren yolda, en büyük katkılardan bi- risi O'na aittır. ' Ülkücülere "komando kamplan" kurdurarak de-' mokrasiye silahı sokan ve devletin çeteleşmesi yo-, lunu açmak onuru da O'nundur : • • • Nobel ödüllerine verilen önem nereden geliyor? . Seçici kurulun saygın kişilerden oluşmasından..' Yılda bir kez ve -ilke oiarak- sadece bir kişiye veril-' mesinden.. Ve ödülü alanlann iyi seçilmiş olmalann- 1 dan... • Yirmi yıl önce "Kültür Yüksek ödülü" konmuştu. < Ve Aziz Nesinter'in, HakJun Tanerier'ın, Şeraiet- tinTuranlar'ın, MahmutMakallar'ın, HikmetŞim-! şekler'in bulunduğu Kültür Yüksek Kurulu, konuyuj tam iki gün tartışmıştı. Sonunda ilk ödül Yaşar Na- bi'ye verildiğinde de, hemen hiç kimse, böyle bir se-' çimin yaniış olduğunu öne sürememişti. önce, önemli birtemsil niteliği ve ağırlığı olan, "ba- ğımsız" Küttür Yüksek Kurulu tarihe karıştı. Ardından da, siyasal iktidar bürokrasisinin beliriemeye başla- dığı ödül, giderek anlamını ve önemini yitirdi. Derken sahneye "Uluslararası Atatürk Banş Ödü- lü" çıktı. Seçici kurul... Bakanlar, asker ve sivil bürokratlar.. ödül verilenler.. Faşist geçmişi kanıtlanan bir NA- TO Genel Sekreteri.. Japon veliahtı.. Ve General Ev- ren.. Sonunda Mandela ödülü reddettı. Ve Atatürk'ün adının harcandığı bir büyük fiyasko oldu her şey. Şimdi "devlet sanatçılığı" olayı, bir yozlaşma sü- recinin son perdesidir. • • • Tam bugünkü Demirel'i geçmişin Demirel'inden ayırmaya çalışıyorum ki.. Tam, bugünkünde olumlu bazı yanlar görmeye başlıyorum ki.. Hevesim kursağımda kalıyor. ', Batı'nın gelişmiş ülkelerinde "devlet sanatçılığı" falan yok. Çünkü o ülkelerdeki sanat yaşamının böy- le bir kuruma gereksinmesi yok. j Bizim ise var. ı Ama bizde de devlet yozlaşmış. ' Ve o devlefn yaptığı seçim de, ister istemez ken-! dine benziyor. Cumhuriyet k i t a p 1 a r ı Hocı Bektaş: Efsaneden Gerceâe Irene Melikoff Türkiye'nin Şeytan Üçgeni Hikmet Çetinkaya Sosyd Demokraside Temel Eğilimler Deniz Kavuk^uoğlu Bıçak Sırtındaki Dünya ve Türkiye Erol Manisalı Paylaşılan Tutku Sinema Gönül Dönmez Colin Cömhuriyetm Bireyi Olmak Türkân Saylan Söz Udan Yazı Burçlan Feridun d Osmanh Imparatonuiju'nun Yükseliş ve Çöküs Tarihi Dimitri Kantemir ucıı güllü \ Aydınlanmanın Kodınlan Yay. Haz. Ne<fa Arat Bir Günlük Dost Üstün Akmen p'CumhuriYe{ Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulübü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 Ucu Güllü Kundvra Muzafffer Buyrukfu Enel Hakk'.n Hokkı İlhan $el<uk
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear