25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 EKİM 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /cumek(â turk.net 11 ŞÎRKETLERDEN • POND'S gözenek temizleme bantian şimdi de tüm yüz için tüketiciİerin beğenisine sunuldu. Burun. alın, yanak ve çene için özel olarak tasarlanmış gözenek temizleme bantian 3 değişik şekilde piyasa>a sürüldü. • VESTEL. önceki gün lzmir Torbalı'daki Opel fabrikasında yapılan bir törenle bayilerine 172 adet Opel Combo otomobil teslim etti. Elektronik araçlarla donatılacak otomobi1lerde her türlü Vestel ürününün tamir edilmesi ve mobil hizmet aracının içinde Vestel tüketicilerine servis hizmeti verilmesi hedefleniyor. Törende bir konuşma yapan Vestel Elektronik Genel Müdür Vekili Teoman Buyan, Vestel bayileri ile Vestel tüketicileri arasındaki iletişimin, Vestel iirûnlerinin piyasadaki konumunu da güvence îltına alacağını belirtti. • HEWLETT R4CKARD ve PROBİL, ışbiıiiği anlaşması > apû. rürkiye'deki kiiçük ve orta aüyüklükteki bankalann itomasyonunu jercekJeştiren Probü, Hewlett Packard'la yapbğı ınlaşmayla miişteriİerine laha iyi hizmet vermeyi ımaçlryor. I ECZACIBAŞ1- khwarzkopf. Silhouette .aç şekillendirici grubu ve îonacure saç bakım .erisinden birer ürün alan eya iki adet Silhouette irünü alan tüketicilerine lûnyanın en küçük saç ;urutma makinesini ıediye ediyor. IINTERBANK. Tatilya •'ğlence Cumhuriyeti'nde vurduğu siantla üriinierini e çocuklara yönelik oımbara hesabını tanıto. nterbank düzenkdiği anşmalarta, tasarnıf lüincini aşılamak üzere aiçük miişteriİerine .umbaralar clağıtü. KTOUC IILSAN İLAÇ •ANAYİİ, yeni ürünü Lyolic'i piyasaya çıkardı. )inlendirilmiş sarmısak kstresi içeren Kyolic, ullanım sonrası rahatsız dici koku meydana etirmiyor; kalp ve damar astahklanna karşı oruyucu etkisi olduğu âyleniyor. I BAYEVDIRHOLDİNG e Ugili haberierin yer Idığı ve dört ayda bir ay ımlanan Bayındır Iagazin dergisinin ildnci lyısıçıkü. I MOTOROLA- ETKOM ortaklığı ile urulan Setkomnet, 7-11 kim tarihleri arasında srçekleştirilecek ransport Logistics uan'ndayeni telsiz locelleri ve sistemlerini nıtacak. |CASIO,flkses aydeden saati Japon kcolojisiyle piyasaya kardı. Yeni ürün. hafiza pi sayesinde 30 saniye jyınca bir >a da daha >k sayıda mesajı sesli ank kaydetme ve terdiği zaman nkyebüme olanağı •rror. I ALARKO-ALStM, mcrika'daki Enerji Fuar annda açtığı stantla, -lısnalannı diğer -nalara tanıtma imkânı ılaı. Fuar çerçevesinde Lzmlenen seminerde, irjye'deki enerji lımalanna dikkat lcirken, Asya kökenli -ralara işbirliği ı/eilerinde bulunuldu. lİCROSOFTüeSFS rou'nun rekleştirdiği işbirliği ncu yeni sigortacılık zmü YVinsure ılnıma sunuldu. Kure sigortacılık anü, Microsoft Genel iürü Süreyya Cilh' ve <ta şirketlerinin üst y yönetidlerinin dıgı bir seminerle ıJdı. Dünya ülkeleri küresel yolsuzluklara çözüm bulabilmek için bir araya geldi Kara para saııal ortamdaEkonomi Servisi - Dünyada birçok ülke- nin başını ağntan rüşvet. kara para ve usul- süzlükleri kapsayan yolsuziuk olaylanna çözüm arayışlan sürerken, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, "elektronik fon transfer- leri sayesinde kara paranın dünyayı dolaş- masının arük işten bile olmadığTna dikkat çekti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşki- latı (OECD). Üye Olmayan Ülkelerle İşbir- liği Merkezi. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve Istanbul Özel SektörGe- liştirme Merkezi işbirliğiyle gerçekleştiri- len "Geçişdönemifilkelerinde yolsuzluğun önlenmesi" konulu toplantı dün başladı. Maliye Bakanı Temizel'in açılış konuşma- • Globalleşen dünyada, ülkelerin kendi olanaklanyla sınırlı kalarak yolsuzlukla mücadelesinin olanaksız olduğunu belirten Temizel, "Çünkü elektronik fon transferleri sayesinde kara paranm dünyayı dolaşması artık işten bile değil" dedi. sını yaptığı toplantıda, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Karadeniz Ekonomik işbirliği (KEÎ) ülke temsilcüeri yolsuzluğun önlenmesine yönelik uluslararası çalışma- lan tartıştılar. Toplantıda, geçiş dönemi ül- kelerinde yolsuziuk olaylanna getirilecek pratik çözümler, resmi ve informal sistem- lerin oluşturulması, OECD ve uluslararası kuruluşlann işbirliği yapması konulan ele alındı. Maliye Bakaru Zekeriya Temizel, yol- suzluklann toplumun ahlak yapısını "deje- nere" ettigini ve demokrasiyi temelden sar- sarak kalkınmayı engellediğini söyledi. Yol- suzlukla mücadelede füm dünya ülkeleri- nin savaş vermesi gerektiğini belirten Te- mizel, bu konuda ulusal örgütlerin destek- lenmesini istedi. Temizel, yolsuzlukla mü- cadelenin temel koşula bağlı olduğunu kay- dederek bunlan "Kurallarda anlaşılabilir- KöYH.İZMETLERİ Ihalede yolsuduk HAZALATEŞÇAKIR Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 9 milyon dolarlık traktör yedek parça ihti- yacma yönelik ihalelerde. usulsüzlük ya- pılarak şartnamenin bazı firmalann lehi- ne değiştirildiği öne sürüldü. Başak Motor- lu Araçlar Sanayi ve Ticaret AŞ Başkanı Haluk Şaldroğlu, ihalelerin 15 yıldır Gü- riş Grubu firmalanna verildığini belirterek "Çeteyi kıramıyoruz. MHP'li kadro, diğer firmaİann girmesini engeüiyor" dedı. Şakıroğlu. Köy Hizmetleri Genel Müdür- lüğü'nden sorumlu Devlet Bakanı Musta- fa Yümaz'a gönderdiği yazıda, kurum iha- lelerinin yaklaşık 15 yıldır Güriş Grubu'na ait Parsan. Çukurova ve Hisar Çelik'e ve- nldiğini bildirerek rekabet kurallanna ay- kın olarak diğer firmalann ihaleye girişi- nin engellendiğini kaydetti. Şakiroğlu, adı geçen firmalann her yıl yüzde 0.5 ile yüz- de 5 arasında indirimleryaparak işleri ken- di aralannda paylaştıklanna dikkat çeke- rek kurum içinden görevlılerin şartname- leri bu firmalar lehine düzenlediklerini söyledi. Haluk Şakiroğlu, 1.10.1998 tari- hinde yapılan paletli traktör yürüyüş aksa- mı ihtiyacı için açılan ihaleye yerli imalat- çılan koruma koşulu getirildığine dikkat ce- lcerek "Bu yıl ilk defa herkese açık dfizen- lenen ihale, son anda değişiklik yapdarak ithalatçı fırmalara kapanldı. L reticileri ko- rumak bahanesiyle devletin soyulmasına raa olunuyor" görüşünü dile getirdi. Parsan, Çukurova ve Hisar Çelik firma- lannın Köy Hizmetleri, DSİ ve Karayolla- n ihalelerine verdikleri rakamm piyasa fi- yatının yüzde 50 fazlası olduğunu ifade eden Şakiroğlu. -Aradaki rantı, içerideki 3-4 kişi ile pa>laşıyoriar~ dedi. Şakiroğlu, *Kö> Hizmetleri ihalejiyaban- a üreticifcrede açınca yüksekiiKtirimİerala- rakçpk kârb bir iş gerçekleştirdi Ancak ma- kinelerin yedek parçasuu ahrken ihaleyi ya- bancı fırmalara kapatıp. devleti \illardir soyduğu tescil edilmi^ yerti üç firmanın in- sa'fina bırakular. 1.10.1998 günü ihale edi- leceği ilan edilcn alunlar iptal edilerek tüm firmalara açık olarak >eniden ihaleye çıkar- sa Kö> Hizmeüeri'ndeki oyun bu yılda bo- zulmuş olacak ve de\ letin kasasından 600- 700 mih^rBra daha az para çıkacaknr" dedi. Yolsuziuk azgelişmişlikle orantılı Türkiyeyolsuzlukla savaştayetersiz Ekonomi Senisi - Her yıl yapılan bir ulusla- rarası yolsuziuk sıralamasına göre Türkiye, dünya ülkeleri arasında 'temizlikte" 30. sırada yer aldı. Işadamlan, risk analistleri ve halk ara- sında yapılan bir ankete göre yapılan değerlen- dirmeye göre yolsuziuk olaylanna en az rast- lanan ülke Danimarka olarak belirlendi. Rüşvet, yolsuziuk gibi olaylann en az yaşan- dığı ülke seçilen Danimarka, 10 üzerinden 10 tam puan alırken 4 puanın altında kalan Tür- kiye sınıfı geçemedi. 1995 'ten beri yolsuzluk- lamücadele çalışmalan yürüten Uluslararası Şef- faflık Örgütü'nün yaptığı, işadamlan,riskana- listleri ve halk arasında yapılan ankete göre yapılan çalışmaya bu yıl 85 ülke dahil edıldi. Anket sonucunda, gelişmiş ülkelerde yolsuz- iuk ve rüşvet olaylannadahaaz rastlanması dik- kat çekti. lik. işlemlerde saydamlık. etküi denetim ve uluslararası işbirliği'' şeklinde sıraladı. Bu konuda, parlamento, yargı ve kamuoyunu oluşturan medyaya önemli görevler düştü- ğünü vurgulayan Temizel, "KuraDar herta- rafa çekilecek esnekükte yapümamah, etki- li denetim gebrilmeli. Yöneticiler kendisine göre kural düzenlememeli. Bunlann da ya- salarla desteklenmesigerekrvor" diye konuş- tu. Temizel, globalleşen dünyada, ülkelerin kendi olanaklanyla sınırlı kalarak yolsuz- lukla mücadelesinin olanaksız olduğunu belirterek "Çünkü elektronik fon transfer- leri sayesinde kara paranın dünyayı dolaş- ması artık işten bile değil. Kara para kendi ülke hukukundan kaçıyor. Bunun için de ülkelerin da- vanışma içinde olması gere- kiyor" görüşünü dile getir- di. Maliye Bakaru Temizel, konuşmasmın sonunda po- litik beklenti ve tercihlerin de kara parayla mücadelede engel oluşturmaması gerek- tiğini vurgulayarak, küresel kampanyalar başlatılması- nın önemini \urguladı. Toplantı gündeminde ay- nca, OECD Yolsuzluğun Önlenmesi Anlaşması'nın uygulanması, bölgedeki yar- gı sisteminin reformu, mu- hasebe sistemlerinin güç- lendirilmesi, kanunlann, si- vil toplum örgütlerinin ku- rulmasını düzenleyecek şe- kilde değiştirilmesi, profes- yonel örgütler tarafından iş yasalannın kabul edilmesi ve enformasyon özgürlüğünün teşvik edilmesi konulan yer aldı. Belirli ülkeleri hedef alan tavsiyelere de yer veri- len toplantı 2 gün sürecek. Taner, IMF heyetinin önümüzdeki hafta Türkiye'ye geleceğini söyledi 'JMF görüşmeleıi tatıniıı edici' FUAT KOZLUKLU WASHEVGTON - Küresel mali knze çözüm üretme amaçlı IMF ve Dünya Ban- kası'nın yıllık olağan toplantılanndan he- nüz bir somut karar çıkmadı. Toplantılar- da Türkiye'yi temsil eden Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner, kü- resel kriz nedeniyle 1999 enflasyon hede- fıni yüzde 30'a çıkarabileceklerini belirt- ti. Taner, IMF heyetinin önümüzdeki haf- ta Türkiye'ye geleceğini ve "yakın izleme anlaşması" çerçevesinde denetlemeler ya- pacağını açıkladı. Taner'e göre global kriz "lider ülkenin" henüz ortaya çıkmamış ol- masından kaynaklanıyor ve yayılacağına ilişkin endişelere yol açıyor. Ancak dev- let bakanı, krizi çözecek önerilerin önümüz- deki bir buçuk ay içinde somut sonuçlar- la ortaya konacağı umudunu taşıdığını da vurguladı. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner, önceki akşam. "Türk Ban- kalar BirBgi''nin kokteylinde birgrup Türk gazeteciye yaptığı açıklamada, "Türki- ye'nin devahlasyon baskısı yaşamadığını'' • 'Küresel krizden etkilenecek 16 ülke' arasında Türkiye'nin gösterilmediğine dikkat çeken Taner, ocak ayına kadar iç borçlanmada Hazine'nin hiçbir sıkıntı yaşamadığuıı ve 1999'un ilk üç ayında ise ödemelerden dolayı bir sıkıntı olabileceğini belirtti. belirterek "Devalüasyon. kıunanda eko- nomisi şartlanndan biridir. Türkiye'de ise kumanda ekonomisi yok, piyasa ekonomi- si \ar. Eğer dö>ize talep olursa, dövirin fi- yat yükselir. Eğer talep olmazsa bugünkü seviyesinde gider" dedi. IMF ile yapılan "Yalan izleme anlaş- ması''nın Türkiye'ye avantaj sağladığını söyleyen Bakan Taner, 1998 hedeflerinın tutacağını, ancak 1999 hedeflerini revize etmeleri gerektiğini bildirdi. Devlet Baka- nı. küresel kriz yüzünden 1999 enflasyon hedefıni yüzde 20'den yüzde 30'a çekebi- leceklerini, büyüme hızını da yüzde 3 'e in- direceklerini açıkladı. Türk ekonomisinin geleceğinde CHP'den destek isteyen Eko- nomiden Sorumlu Devlet Bakanı, şöyle konuştu: "Başbakan Mesut Yılmaz'uıhü- künıeti bırakma şartınuı bir parçası ola- rak sosyal güvenük sistemine CHP'nin des- teği gerekiyor." Ülkelerin kredi notlannı veren Standart And Poor's'un yayımladığı son raporda, Ekonomiden Sorumlu Bakan, özetle şun- lan söyledi: "Türkrye'ningecmişprognun içinde almışolduğu ekonomiktedbirlerin- den dolayı faiz dışı fazlası ilk dokuz ayhk rakamlara göre yüzde 4.1. Yüzde 19 vergi gelirierinde fazlay ız. Yüzde 13 diğer geür- lerde fazlayız. Harcamalarda yüzde 4 da- ha iyiyiz. Bütçe açığmda ise yüzde 34 da- ha iyiyiz. Bu dokuz ayda Türkiye'nin bu ekonomik dummunda hiçbir ülke yok. Şimdi dünya krizdeyken bizim bu kadar kuvvetli olmamız, ülke rezervierinin de 33 mUyar dolar olduğu bir yerde ve de özei- leştirmesinde fiili olarak yapılmış olan, an- cak henüz tahsil edilmenûş 10 nıiryar do- iarnk paranın olduğu bir yerde, bizim eü- mize çok kuvvetli bir silah geçjyor." Çocuğunuzun yarınlarını düşünürken keyfinizi kaçırmayın! Diploma Hesabı y Diploma Hesabı, çocuğunuzun eğitim harcamalarını güvenceye alıyor. Şimdiden. Diploma Hesabı, İktısat Bankası'nın özel sorunlara getirdiği özel çözümlerden sadece bın. Gelin konuşaltm. Sıze en uygun çûzümü sunalım. İKTİSAT Memnuniyetle ı Nakit Alışvenş • Nakıt Ev • Nakıt Ihtiyaç • Nakıt Otomobil • Nakii Tatıl • Nakıt Çek • Nakıt Hesap • Otomatık Ûdeme Net diizeyi 2 ayda 9 dolar yitirdi Asgari ücret eridiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yürürlük tarihi bu yıl ilk kez ocak ayına çekile- cek olan asgari ücretin, ağus- tos ayında verilen yüzde 35'likartışlaulaştığı 125 do- larlık net düzeyi 2 ay içeri- sinde 9 dolar yitirdi. Böyle- ce, eylül ayı sonunda 116 do- lara düşen asgari ücrete. ağus- tos ayında verilen artış da 1 yıllık kaybı karşılamamıştı. Asgari ücretin Ağustos 1997- Ağustos 1998 dönemi içeri- sindeki yüzde 42.3 "lük kay- bına karşın verilen aruşın dü- şük kalması nedeniyle yüz- de 23.5'lik gerileme kalıcUaş- tı. Pazarlıkta bu konunun da gündeme gelmesi bekleni- yor. Asgari Ücret Tespit Ko- misyonu, 29 Temmuz 1997'de aldığı karar doğrul- tusunda, yeni ücreti saptamak üzere bugün ilk toplantısını yapacak. Türk-tş'in. ağustos ayında verilen artışın yıllık gerilemeyi karşılamaması ne- deniyle var olan kaybın ya- nı sıra 6 ay sonundaki geri- lemenin de dikkate ahnmasıra isteyeceği belirtiliyor. Toplantılara işçileri tem- silen kaülacakTürk-lş Genel Eğitim Sekreteri SaBh Kıbç, asgan ücretin pazarbk ücre- ti değil, objektif verilere da- yanılarak belirlenen ücret ol- duğunuvurgulayarak komis- yonun bu noktaya dikkat et- mesi gerektiğini söyledi. GöRÜŞı İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yeni Siyaset Biçimleri Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı ile kızı Gül- lü Aybar'ın düzenledıkleri "Mehmet Ali Aybar anısına yeni siyaset biçimleri" konulu toplantı, Aybar'ın kimli- ğine yaraşan arayış ve tartışmalara konu oldu. Araya SEKA işçilerinin büyük direnişi girdiği için, 4 Ekim pa- zar günü yapılan bu anlamlı toplantıdan kimi alıntılan ancak bugün aktarabiliyorum. Öncelikle "Mehmet Ali Aybar ve yeni siyaset biçim- leri" üzerinde açıklama yapan Uğur Cankoçak'ın, Ay- bar'ın "yeni siyaset biçimleri"tiaöesmt,Yeni Dünya Dü- zeni'ne uygun yeni siyaset biçimlerini üretmek olarak algılamadığı vurgulamasından söze girmekte yarar var. "Çünkü Yeni Dünya Düzeni kavramını dünyaya dayat- maya kalkışanlar, bilindiği gibi, tezlerini sosyalizmin çöktüğü savına dayandınyoriar. Oysa sosyafern/n çök- tüğü falan yok. Çöken, Sovyetler Birliği'ndeki rejimdir. Yeni Dünya Düzeni de, kapitalist-emperyalizme bizzat kendileri tarafından takılan süslü bir addan başka bir şey değildir" diyen Cankoçak, Aybar'ı, anlayışını anla- tırken özetle şu vurgulamalan yapıyor: "Mehmet Ali Aybar, bilim ve eylem adamıydı. Mark- sisttir. Tüm gerçek marksistlergibi dünyayı değiştirmek için uğraşmıştır. Aybar'ın siyaset biçimine yeni sıfatın- dan çok doğru sıfatı yakışır. Marksizmi çok iyi bildiği, çok iyi özümsediği için Aybar'ın siyaset biçimi doğru siyaset biçimidir. Ama aynı zamanda da, marksist si- yaset biçimi diye dünyada uygulanagelen siyaset bi- çimlerinden farklı olduğu için yenidir de. Yeni siyaset biçimi, kapitalist örgüt biçimi olmayacaktır. Leninist ör- güt biçimi de olmayacaktır. Sosyalist örgüt biçimi ola- caktır. Sosyalist örgüt öncülerin değil, tüm işçi sınıfı- nın, emekçilenn parti ve giderek devletyönetiminde söz ve kararsahibi olduğu bir örgüt olacaktır. Aybarbu dü- şüncelerini teorik çalışmada bırakmamış, genel başkan- lığını yaptığı TİP, SP, SDP tüzük ve programlanna ya- zarak uygulanmasını sağlamıştır. Kıskançlıkla ülkenin ba- ğımsızlığını, ideolojik bağımsızlığı savunmuştur..." "Dünyamızı nasıl bir gelecek bekliyor?" sorusuna yanıt arayan Prof. Gencay Gürsoy, önünü göremedi- ği bu konuda global ölçekte projeksiyon yapan, senar- yo üreten ciddi girişimlerin olmadığını söylüyor. Bilim- de, teknolojide, genetikte gelinen aşamalardan kimi ör- neklerie, bunlann egemenliğinin tekellerde, kötü eller- de olması halinde olabilecekler hakkında kimi ürkütü- cü senaryolardan söz ediyor. Globalizmi savunanlann, seçeneksiz olduğunu ıleri sürdükleri sistemin krizlerin- den şöyle ya da böyle sıynlmılacağını savunsalar bile, 50 yıl sonra nasıl bir dünyada yaşayacağımız konusun- da hiçbir şey söyleyemediklerini, daha doğrusu o ka- dannı söylemeye dillerinin varmadığını belirtıyor. Uluslararası finans-kapitalin dünyayı nasıl birçıkma- za sürükleyeceği konusundaki marksist öngörülerin bi- rer birer dogrulanmasına karşın, dünya sosyalizmini er- geç kuracağına inananlann bile önümüze, dibe vurma- ya mahkûm olan bugünkü barbar uygarlığın arkasından insan soyunun aklının başına geleceği varsayımından daha umut verici, daha mandıncı bir prespektıf koya- madıklarını savunuyor. Çevrecilerin çizdiği karanlık tab- lolar, kitlesel açlıklar, Kuzey-Güney uçurumunun derin- leşmesi, globalizmin dünya ölçegindeki bu sorunlara çö- züm getiremeyecegi gerçeği, eşitlikçi, özgürlükçü, çev- reci bir kolektif iradenin müdahalesinin kaçınılmaz ol- duğunu, ancak sosyalistlerin de henüz bilimsel verile- ri dikkate alan, gelecek senaryolannı berraklaştırama- dıklarını, bu kolektif iradenin nasıl oluşacağı konusun- da inandıncı stratejiler geliştiremediklerini vurguluyor. Yeni siyaset biçimlerini ünıversite elemanlan açısınc dan değerlendiren Prof. Burhan Şenatalar, öncelikle 12 Eylül'ün kurum olarak üniversiteler ve elemanlan üzerindeki tahribatını anlatıyor. Yeni sağ rüzgârlann de- ğer yargılannda yarattığı aşınma ile birlikte, suskun, sa- dece politik olarak değil akademik olarak da verimsiz sığlaşma üzerinde duruyor. Yine de son yıllarda gide- rek ağırlık kazanan bir örgütlenme, siyasallaşma, kim- lik arayışlan olduğuna işaret ederek sivil toplum örgüt- lerinin bu anlamdaki olumlu katkılanndan ömekler ve- riyor. Siyasi partilerin medyaya, lideriere endekslendi- ği bir olumsuz yapılanmada, üniversitelerin de bir yan- dan devletin, diğer yandan sermayenin denetim ve gü- dümünde olması çabalannın, baskıların yoğunluğuna işaret ediyor. Sermaye, iktidarlar karşısında bağımsız, özerk üniversitelerin sadece bilimin gelişmesinde de- ğil, sağlıklı toplumsal yapı, siyaset biçimlerinin oluşma- sında da başiıca güvenceierden biri olacağının altınt çi- ziyor. Yerel yönetimler ve yeni siyaset biçimlerini anlatan Fer- zan Yıldınm, küreselleşmenin olumsuz sonuçları, ge- tirdiği dağılma, parçalanma içinde, ortaya çıkan kav- ram ve kargaşayı sorguladı. Katılımın demokrasi ile öz- deşleşememesi, çok bel bağlanan sivil toplum örgüt- lenmelerine siyasi partilerin işlevlerinin yüklenmeye ça- lışılması, sadece yerel yönetimlerin gücünün arttırılma- sı, gelişmesi ile demokratik toplumsal gelişmeye ulaşı- lamaması gibi temel sorunlar ve çelişkiler üzerinde dur- du. "Katılım, ama kiminle, nereye katılım; hangi nite- liklerie katılım?"m sorgulanması üzerinde durdu. Yeni siyaset biçimlerinin politikaya yansımasını an- latan UfukUras, Türkiyedeki siyasi yapılanmanın te- mel sorunlarının. demokrasi ile çatışan yapılanmanın, kirlenmenin boyutlannı anlatan girişinden sonra alter- natif politik kültürden, sil baştan yapılanmadan söz et- ti. Çok kimlikli, çok kültüriü, çoksesli, siyasi partiler dı- şındaki örgütlenmelerle birlikte çalışan yeniden bir si- yasi parti yapılanmasını savundu. ODP'de bunlan uy- gulamaya çalıştıklanni belirterek küreselleşmeye karşı direnişi küreselleştirerek özgürlükçü, demokratik Tür- kiye yaratmak isteyenlerin mücadele içinde yerlerini al- maları gerektiğini söyledi. Yeni siyaset biçimlerini, arayışlan bir köşe yazısına, birkaç cümleye sığdırmaya tabii ki olanak yok. Yaratı- lan bir karabasan düzende, dayatma kısır gündem ve tartışmalann boğuntusunda, farklı arayışların, soluk al- dıracak düşüncelerin olduğunu bile bilmek. bilincine var- mak insana umut veriyor. Dr. ALEV COŞKU1N Traktör Devi Ahmet Uzel'in Ardmdan Türkiye'nin en çok satan Massey Fer- guson marka traktörlerini üreten fabri- kalann sahibi AhmetUzel vefat etti. Uzel fabrikalan, komple yatınm olarak Tür- kiye'nin en büyük traktör fabrikasıdır. Uzel ailesi; baba İbrahim Uzel, 1930'lu yıllarda Bursa'da fayton ürerimiyle iş ya- şamına girmişti. Faytonun parçalannı ayn-ayn dükkânlarda üretip, birleştire- rek o günkü koşullarda ilk kez seri üre- tim bandını kurmuş oluyordu. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Uzel şir- keti, otomotiv yan sanayii için yaprak yay üretmeye başladı. 1961 yılında ün- lü dünya markası Massey Ferguson trak- törleriyle imzaladığı lisans anlaşması ile traktör üretimine geçti. Yıllar içinde Uzel topluluğu, çok cid- di ve dev bir sanayi kuruluşu olarak ge- lişti. Uzel topluluğunun Yönetim Kuru- lu Başkanı Ahmet Uzel, aynı zamanda ilk dizel motor, jant ve helisel yay fab- rikalan gibi ülkemizde birçok ilke imza atmıştır. Ahmet Uzel, saygın bir kişili- ğe sahipti. Türk ekonomik yaşamında yılda 25.000 traktör satışı yapan bir şir- ketin sahibi, bir sanayi devi olarak hiç- bir zaman ön plana çıkmak istememiş- tir. Ahmet Uzel'in ogullan Önderve Ser- dar Uzel,bugün Uzel topluluğunun önem- li yerlerinde yönetici olarak bulunduk- lan halde, onlann resimleri magazin ba- sınında görülmez. Uzel şirketler toplu- luğu, geçen yıl 52.5 trilyon TL'ye varan cirosuyla en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında 24. sırada bulunuyor. Özel sek- tör sıralamasında 16. sırada yer alan top- luluğunun 2000'i aşkın çahşanı vardır. Vergi ödemede geçen yıl ilk 5'in arasın- da yer almışur. Otomotiv sanayiinin dev ismi Uzel Grubu bir yandan 3-6 milyar TL tutann- daki traktörleri çiftçilerin daha kolay sa- tın alabilmesi için yeni finansman mo- delleri üzerinde uygulamalar yaparken şir- ket geçen yıl basanlı bir halka açılım yap- mıştır. Şu anda da borsada en iyi durum- da olan şirketler arasındadır. Uzel Grubu Massey Ferguson ile Trak- tör, Girling Ltd. ile fren, Burman and Sun firması ile direksiyon kutusu, Fer- gat SpA ve Gianetti SpA ile otomobil, kamyon. traktör jantlannm üretimı için işbirliği anlaşmalan yapmıştır. Bu ne- denle uluslararası teknik bilgi kapasite- sine sahip ülkemizin onur duyduğu bir şirkettir. Uzel Grubu'nun Yönetim Ku- rulu Başkanı Ahmet Uzel, bir yandan ti- caret yaşamının güç labirentlerinde ça- lışırken öte yandan da şiirler yazmış ve Türk sanat müziğine 6000'den fazla bes- te kazandırmıştır. Geçen mayıs ayında, Türk müziğine 50 yıldan fazla hizmet veren bestekârlar- dan birisi olarak Türk Musikisi Vakfı ta- rafından kendisine üstün onur plaketi venlmiştir. Ahmet Uzel, kendi toplulu- ğunda çalışanlann da sosyal haklardan yararlanmalan konusunda önem ve ön- celik veren sanayici olarak iş dünyasın- da isim yapmışnr. Traktör konusunda, ihracat yapabilen dev fabrikalar kuran Türk sanayii ve eko- nomisinde saygın bir ismi olan Ahmet Uzel. yaşamdan aynhrken arkasında ken- disini seven ve sayan büyük bir kitle bı- rakarak ebediyete intikal etmişbulunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear