Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 22 EKİM 1998 PERŞEM
OLAYLAR VE GORUŞLER
Suriye Sorunu
TUNCER GUVENÇ Öğmim Üyesi
T
ürkiye Gerijla haıeketi diştan
1970'li yıl- sürekü besleniyordu. Ilk
larda içerde-
kı terör \e
kanşıkJıklar-
la uğraşırken
12 Eylül darbesı ıle karşı-
laştı. Kurulan dikta rejimi
kısa sürede çoğu CIA ye-
tiştirmesi Maocu. Ho Şı
Minhci vb. hareketleri ko-
layca bastınp, aşın sagı baş
tacı ertikten ve Türkiye'de
molozlar yönetimine yö-
neldıkten sonra demokra-
si rejimine geçme çabala-
nnda hiç düşünmediği. fa-
kat dostlanmızın darbeci-
leri iyi uyuttuğu bir konu-
dal984'te,ilerdeilanedil-
memiş savaş olarak adlan-
dınlacak PKK gerıllasını
yenı sisteme hediye etıi.
Önce bu sıradan bir eylem
gibi görüldü ve gereken
önem. özellilde dış kaynak-
lanna verilmedi. Olaylann
polis ve jandarma olanak-
Iannı aştığı görülünce, so-
run orduya devredildi. NA-
1O standart ve sorunlanna
göre hazırlanan ordu bir
vurkaç için hazırlıklı de-
ğildi. Önce bocaladı ve ye-
ni duruma hızla uyarak bas-
tınlan PKK'nin dış deste-
ginin çok artmasına karşın
birbirini izledi.
elde Irak, Suriye. lran, Er-
menistan vardı. Fakat bun-
lar çok daha geniş dış des-
teğin (ABD. Fransa, fngil-
tere. Almanya vb.) Türki-
ye çevresindeki üsleri idı.
Suriye'nin sorunları çok
fazla ve çelişkilerle doludur.
Toroslardan başlayan Bü-
yük Suriye düşü Birinci
Dünya Savaşı sonundaki
paylaşımda Fransız sömür-
geciliğinin düşüdür ve In-
gıliz sömürgeciliğine ters
düştüğü için Irak ve Ür-
dün'de; Türk Bağımsızlık
Savaşma ters düştüğıi için
de Toroslar'ın güneyinde
gerçekleşememiştir. Petrol
potansiyeli bakımından
Musul bir yana bırakılırsa
savaş sonundaki durum
Türk, Ingiliz ve Fransız güç
dengesi sonucu oluşmuş-
tur. Daha sonra Hatay'ın
anavatana katılması ise Su-
riye'de kurulan devletçik-
lerden Hatay'ın bağımsız
olması ve bu cumhunye-
tin halk oylaması ile Tür-
kiye'ye katılma karannın
uluslararası kuruluşça ka-
bulü ile gerçekleşmiştir.
Türkiye uğruna savaş ver-
diği Misakımilli sınırlannın -
tarn olarak gerçekleşme-
mesini hiçbirzaman sorun
yapmamasına karşılık Su-
riye zaman zaman Hatay
sorununu arkadan dile ge-
tirmektedir. Fransız sömür-
geciliğı dmler ve farklı kö-
ken mozayiği işgal aitın-
dakı Ortadoğuda. pek çok
küçük devletçikler (Lüb-
nan, Halep, Şam, Aleviler
Toprağı. Lazkıye. Dürzi
Devleti gibi) kurmuştur.
Bunlardan bazılan birleş-
tirilerek Suriye ve Lübnan
oluşturulmuştur. Bu olu-
şum Fransa'nın Ikinci Dün-
ya Savaşı'nda yenilgisi ile
başlamış, 1945'teşekillen-
miş ve Fransız işgalinin
1946'da ortadan kalkma-
sıyla Suriye Cumhuriyeti
kuruluşu ile sona ermiştir.
Bu devlet hiçbir zaman
dengesini bulamadı. Irak
ve Mısır'ın ve hatta Haşi-
mi Ürdün'ün etkileri bir
süre sürdü. Sonra diktatör-
ler(Zaim, Hınnavi, Çiçek-
li, Attasi ve Esad gibi) ve
sayısız darbe ve darbe gi-
rişimleri. Mısır'la birleş-
me (1958), bir darbe sonu-
.cu aynlma (1961), yine Mı-
sır ve Libya ile birleşme
(1971) hiçbir sonuç verme-
di. Şii kökenli general
Esad'ın 1971 "de Şiilerin
baskın olduğu ordu ve Ba-
as Partisı vasıtası ile cum-
hurbaşkanlığını üslenmesi
sonucu Suriye tarihinde en
uzun süren bir azınlık dik-
tatörlüğü kuruldu.
Bu dönemde 1967'den
beri lsrail işgali altındaki
Golan, 1973 lsrail savaş.ın-
da da geri alınamadı. Bu-
na karşılık 1976'da Lüb-
nan'daki kanşıkJıkta îsrail'e
gücü yetmeyen ve Lüb-
nan'a giren Suriye ordusu
zayıf. küçük ve karmaşa
içindeki Arap ülkesinin Ku-
zeyindeki Bekaa Vadisi'nin
önemİJ birkısmını işgal et-
mıştir ve bu işgal bölgesin-
de halen çeşitli terör grup-
larına PKK başta olmak
üzere üs vermektedir.
Bugün Suriye, Şii azın-
lığın ordu ve gizli polis ku-
ruluşu Muhaberat'a ege-
men olması sonucu(Şiiler,
yüzde 89'u Müslüman olan
nüfusun dörtte birini oluş-
turmaktadır) Müslüman
Arap (Sünni ve Şii), Hıris-
tiyan Araplar (küçük fark-
lı kiliselere bağlı Maruni,
Nasturi, Ortodoks), Erme-
ni. Dürzi (Şii), Kürtlerço-
ğunluk mozayiği içinde Şii
küçük bir azınlık tarafin-
dan dokrrinsiz totaliter bir
rejimle Arapçılık ve büyük
Suriye düşleri ile uyutula-
rak veya uyutulmaya çalı-
şılarak yönetilmektedir.
Dünyada ise oldukça yal-
nızdır ve pek çok ülke ta-
rafından terörü destekle-
yen ülke olarak ilan edilmiş
veya böyle kabui edilmek-
tedir.
Türkiye'nin tarihsel ve
jeopolitik konumu. her tür-
lü iç ve dış engellemelere
karşın ekonomik yönden
aşamalar yapması, GAP
projesi ile yapılan ve yürü-
tülmeye çalışılan büyük gi-
nşimler, Büyük Suriye dü-
şünün Toroslardan başla-
ması Suriye'de var olan si-
yasal yönlendirme ve ko-
şullandırmaya ters duşmek-
tedir. Pek çok ülke için ol-
duğu gibi, buna tüm Orta-
doğu Arap ülkelerini de ka-
tarak, Türkiye'nin geliş-
mesi, Türkiye üzerinden
toprak isteğini Arapçılık
olarak sunan ve Arap ülke-
lerinden de kapalı destek
gören ve bunu dolaylı yol-
dan dile getiren Suriye'yi
fazlası ile rahatsız etmek-
tedir. Bu gelişmeyi engel-
leyemezse de köstekJeme-
si için elinde yüz verildiği
ve açıkça karşı çıkılmadı-
ğı sürece sadece terörü des-
teklemek kozu bulunmak-
tadır ve bunu da ne yazık
ki 1984'ten beri yapmakta-
dır.
Türkiye'nin son günler-
de Suriye'ye karşı aldığı
Tatlı ahsveris!
;m vergiler bizden*
\ 6 ay için %0 faiz*
Geniş iç hacim, üstün performans, yüksek kalite, ekonomik yakıt
tüketimi, fiyat avantajı ve satış sonrası hizmet desteğiyle sahip olacağrnız
yerli üretim 99 Accent'ler; Hyundai Shovvroom'larında sizleri bekliyor.
(32^00 TL|
Bu kampanya, sınırlı sayıda araç ve kısa bir süre için geçerlıdir.
'Vergiler toplamı indirimi peşin alımlarda geçerli olup, KDV ve Ek Taştt Alım Vergisi hariçtir.
**1 milyara kadar olan kredili alımlarda geçerlidir.
Bu kampanya şartları Hyundai Accent Sedan, Hatchback, Sporty ve Atos modelleri için geçerlıdir.
Yukarıdaki avantajlardan sadece bırıni seçebılirsiniz.
Bu kampanya ^ EMLAK BANKASI ve HYUriQHIF15SFJn ışbirliği ile düzenlenmistir.
HYUnDFIIRSSOn
HTUNCMU ASSAN 0TCMOT1V S W VEIK ».Ş
<&>HYunnnı
davranışın Esad gibi pek
çok kişi tarafından anlaşı-
lamadığı söylenmiştir. Su-
riye 1984'ten beri PKK te-
rörune her türlü desteği ver-
mekte, yardım etmekte ve
korumaktadır. Bu tarihten
beri de hükümetler sorunu
kapalı bir biçimde diplo-
masi yoluyla çözmeye ça-
Iışmışlardır ya da öyle gö-
rünmüşlerdir.
Aslında on dörtyıldır bu
desteğin kurutulması için
neden ciddi, diktatörlerin
anlayacağı dilde bir giri-
şimde bulunulmadığı bu
hükümet başkanlanna so-
rulmalıdır. Bunun kökenin-
de 12 Eylül'ün Netekim
Paşa'sının başan ile uygu-
ladığı doğru dürüst siya-
setçi yetişmemesi progra-
mı yatar.
Darbe öncesi siyasetçiler
djşında arkadaşım Haigdi-
yen gibi. arkadaşım Busb
ve arkadaşım Clinton di-
yen "vİ2yon"u olan "Ma-
de ta USA" iki politikacı-
dan ba^ka kimse çıkmadı-
ğı gibi eski politikacılann
12 Eylül etkisinde dar bir
çerçeve içinde kalmalan,
partilerinin dışından gelen
görüşlere kapalı olmalan-
nı de eklemek gerekir. Bu
durumda Türkiye'nin ulu-
sal dış politikasını ve stra-
tejisini kim oluşturacaktır?
Bu konuda sabn kalma>an
halk gibi Ordunun da sab-
n kalmamıştır. Ordunun
saygın bir biçimde önce ge-
rekli kurullarda ve sonra
kamuoyu önünde zorunlu
gördüğü görüşlenni açık-
lamasına da kimse şaşma-
malıdır.
Neden şirndi sorusunun
yanıtınm "artık sabnmız
taşû" olduğu açıktır, fakat
kimin ve neden sabnnın
taştığı pek açıkça söylen-
memektedir. Durum 1980
veya 1990'lardaki durum-
dan çok daha vahim bir ko-
numa gelmiştir.
- Türkiye uluslararası ku-
ruluşlardan ve özellilde Ba-
tı tarafindan Kıbns, Ege ve
Kürt konulannda baskı al-
tındadır. Başka bir deyişle
Batı 'nın Yakın ve Orta Do-
ğu'daki çıkarları Türki-
ye'nin ulusal çıkarlan ile
çatışmaktadır. Türkiye böl-
gedeki ulusal çıkarlannı,
özellikle müttefikleri ile
doğrudan karşı karşıya gel-
meden çözmek ve buna
adım adım, zaman yitirme-
den gitmek zorundadır.
- Türkiye'yi binlerce ki-
şi ve milyarlarca dolar ve
gelişme kaybına uğratan
PKK terörü başta Batı'nm
belli başlı ülkeleri (ABD,
Ingiltere, Fransa. Almanya,
Iskandinav ülkeleri, Italya,
Benelüks ülkeleri vd.) ta-
rafindan farkJı nedenlerle
ve farklı şekillerde destek-
îenmektedir.
Dış desteklerin kaldnl-
masında ABD-Saddam sa-
vaşının doğurduğu koşul-
lar, birbirleri ile veya Sad-
dam ile banşan-bozuşan
aşiretlerin yönetimi, eğer
yönetim denilebilirse, dışın-
da bir yönetim bırakma-
mıştır. Bu yönetim boşlu-
ğu Türkiye'nin bir muha-
tap bulamaması sonucunu
vererek Kuzey Irak'taki
PKK üs ve varlığına karşı
doğrudan ve tek taraflı as-
keri girişimde bulunmaya
zorlamış ve gerektiğinde
yapmış ve yapacaktır.
Suriye'ye karşı alınan
açık tavır PKK'ye destek
veren diğer ülkeleri de bas-
ta lran, Güney Kıbns, Yu-
nanistan ve Ermenistan'ı
da ciddi olarak düşünme-
ye sevk edecektir. Bunun et-
kileri de şimdiden görül-
mektedir. Diğerülkelerin de
siyasetlerinde Türkiye'nin
kesin karar ve tutumunu
görerek değişmeler olacak-
tır.
- PKK terörünün hemen
hemen rümüyle sona erdi-
rilmesi ile dost görünen
PKK destekleyicisi ülke-
lerde başka girişimlere yö-
nelmeler görülmektedir.
PKK terör örgütüne veya
sözde meclisine yataklık
eden "dosdannuz" sorunu
uluslararası siyasal sorun
şekline dönüştürmeye yö-
nelmişlerdir.
Ilerde böyle bir durum
Türkiye'ye yeni ve daha
büyük sorunlar getirmeye
gebedir. Türkiye. "dastîa-
n" sayesinde böyle sorun-
lara neden olacak PKK te-
rörünün en önemli üssü-
nün varlığına ne pahasına
olursa olsun son vermek
zorundadır. Suriye'ye kar-
şı alınan tavnn artık zaman
geçirilemezliğinin en
önemli nedenlerinden biri
de budur.
- VVashington'daki son
görüşmelerde iki aşiret re-
isi ileABD Dısişleri Baka-
nı ve yetkilileri ile alınan
kararlar, Türkiye'nin so-
runla hiçbir ilışkisi yok-
muş gibi dostluğa ve müt-
tefikliğe yakışmayan bir
şekilde Türkiye'yi dışarda
tutarak alınmış ve şimdiye
kadar olan resmi tutumla-
nna ters davranarak ger-
çek niyetlerini dolaylı ola-
rak açıklamışlardır...
Hani Nerde
îkinci Görüşme?
M. İSKENDER ÖZTURANLI Hukukçu
U
ygar dünyada
yasamadoku-
nulmazlığı sı-
nırlıdır. Doku-
nulmazlık, ya-
sama göreviyle sınırlandı-
nlmıştır. Milletvekilleri an-
cak "Meclis çahşmalannda-
ki oy ve sözlcrinden. Mec-
lis'te ileri sürdükleri düşün-
celerden... bunları Meclis dı-
şında \ inelemekten ve açığa
vuraıaktan sorumlu tutula-
maziar." Anayasanuzm 83/1
maddesi de bu doğrultuda-
dır.
Ne var ki aynı madde,
Meclis üyelerine büyük bir
ayncahk tanımış, bu ana ku-
ralı sulandırarak yargı önü-
ne çıkarmayı zorlaştırmış-
tır. Herhangi birsuç işleyen
milletvekili, Meclis tarafin-
dan dokunulmazlığı kaldı-
nlmadıkça "tutulamamak-
ta, sorguya çekilememckte,
hıluklanamamakta v«yargh
lanamamaktadır" (83 2).
Bu anlamsızlığı düzelt-
mek, uygar ülkeler düzeyi-
ne gelebilmek için kamu-
oyunun da baskısıyla 75. hü-
kümet bir anayasa değişik-
liği tasansı hazırlamış ve ta-
san Meclis'tegörüşülmüstür.
Ilk görüşmede yapılan oyla-
ma sonucunda gerekli ço-
ğunluk sağlanamamıştır.
Anayasamn 175/1 madde-
sinegöre anayasa değişiklik-
leri için iki görüşme gerek-
mektedir. Arna aradan sekiz
ay geçrniş ve seçimlerin öne
alınması da karara bağlanmış
olmasına karşın konu bir tür-
lü gündeme getirilmemiş,
uyutulmuştur.
Açıkça görülmektedir ki
ikinci görüşmede de gerek-
li çoğunluk sağlanamaya-
caktır. Bu nedenle oylama-
dan korkuhnaktadır. Bu de-
mektir ki Meclis, kendisin-
den korkmaktadır. Milletve-
kili yargıya girmekten çe-
kinmektedir. Çünkü doku-
nulmazlıklann kaldınlma-
sıyla ilgili dosyalarda belir-
tilen suçlann hemen hemen
tümü yasama göreviyle il-
gili değildir. Sıradan ve adi
adı verilen suçlardandır. Bu,
çok üzücü ve ürkütücü bir
durumdur. Bu durum karşı-
smda Meclis Başkanı'ndan,
Başkanlık Divanı'ndan ve
tüm milletvekillerinden ha-
ni nerde ikinci görüşme di-
ye sormak herhalde hepimi-
zin hakkıdır.
DOĞANBEY'de SATILIK ARSA
Doğanbey'de Dilek yarımadasının altında, deniz ve
orman manzaralı (Söke-Karina) Anıtlar Kurulu'ndan
proje onayılı, belediyeden imar ve inşaat izni alınmış,
temel için çahşması yapılmış, 1 kamyon taşı da dahil
87 metrekare arsa (2 kata izinli) ihtiyaç nedeniyle acil
olarak 3.300.000.000.- TL'ye satılıktır.
Tel Gündüz: 512 05 05 / 533
Gece ve hafta sonu 669 22 17
PENCERE
Avrasya'da Varoluş•••
Bir devlet yetkilisi Suriye'nin yeni durumur
belirtmek için:
"- Artık" demiş, "abisiyok!.."
Abi kimdi?..
Rusya!..
•
Mustafa Kemal'in Ulusal Kurtuluş Savaşı'nd
en çarpıcı durum tartışması "Kafkas Seddi" üze
rinedir. 1920 yılının başında yazılan ve "fikirlen
ni almak üzere" kolordu ve tümen komutanla
nyla "Istanbul'daki arkadaşlarına" şifreli telgraf
la iletilen belge bir "deha"n\r\ ürünüdür.
Ingiltere, Kafkasya'da Ermenistan-Gürcistan
Azerbaycan kukla hükümetlerini o dönemde ku
ruyor. Bu, Sovyetler'le Anadolu Kurtuluş Hare
keti arasındaki dayanışmayı engelleyecek "Kaf-
kas Seddi"ri\ oluşturacaktır.
Ne yapmalı?..
Gerekirse saldınya geçerek bü Kafkas Seddi'n
silah zoruyla yıkmalı! Çünkü bu başarılmazsa
Anadolu dört yanından kuşatılacak; Kurtuluş ha-
reketi için dış destek sağlamak olanaksızlaşa-
caktır.
Kafkas Seddi yıkılmıştır.
Sovyetler'le dostluk, İkinci Dünya Savaşı'ndan
sonra noktalandı. "Komünist Rusya" Kars sını-
nndaydı ve "Amerika'nın sınırı da Kars'tan ge-
çiyor"du. "SoğukSavaş"cenderesindebağım-
sızlığını yitirmek korkusuyla körleşen Türkiye,
özgüvenini yitirmişti.
1991 dönüm noktası oldu.
Sovyetler'in yıkılması, dünya dengeleriyle bir-
likte Ortadoğu'da çok şey değiştirdi.
•
"Kafkas Seddi" değişik biçimde yeniden ku-
ruldu. Sovyetler dağılınca Kafkasya'da bağım-
sızlıklannı ilan eden cumhuriyetler Türkiye ile
Rusya arasına girdiler. Rus ordusu eski Sovyet
coğrafyasındaki varlığını sürdürse de Çeçenis-
tan ile yaptığı savaşta döküldü; Türkiye kuzey-
dogu sınınnda rahatladı.
Amerika ile ilişkilerinde de Türkiye'nin askeri
konumu değişti.
Doğu-Batı savaşında Silahlı Kuvvetlerinin yüz-
de 90'ını NATO emrine verecek Türkiye geçmiş-
te kaldı. Amerikan kamuoyu Ortadoğu'da Ame-
rikan gençlerini kırdıracak bir kara savaşma kar-
şıdır; Irak'ta Saddam Körfez Savaşı'ndan bu
kadar yıl sonra iktidardadır; Türk ordusu Gü-
neydoğu Anadolu ve Kuzey Irak'taki deneyim-
leriyle öne çıkmış; savunma koşullan ve mantı-
ğı 1991'den sonra kökünden değişikliğe uğra-
mıştır.
•
Ankara Suriye'ye ne dedi?..
Komşu ülkenin Türkiye'ye karşı yürüttüğü adı
konmamış savaşın durdurulması istendi. Dev-
letlerhukukuna göre Şam'ın PKK terörünün mer-
kez üssünü banndırması olanaksızdı. Ancak bu
haklı girişim, ülkedeki aynlıkçılann, mürtecilerin
ve mandacılann direnişiyle karşılaştı; bir vavey-
la koptu:
"- Durup dururken bu nereden çıktı?"
"- Seçimi ertelemek gerekçesi mi?.."
"- Savaş değil, barış istiyoruz."
Marjinal enteller, mandacılar, ayrılıkçılar ve
mürteciler her ulusai harekete karşı bütünleşiyor-
lar.
•
Dünyadaki değişimle yeni dengelerin kurulması,
Türkiye'ye Avrasya'da yeniden varoluşun kapılannı
açıyor; irtica, aynlıkçılık, devlette çete ve özel sek-
törde mafya bu yeni sürecin koşullanndatasfiye
edilecektir.
CumhuriyeC
k i t a p I a r ı
İlhan Selçuk
ENEL HAKK'IN HAKKI
391 sayfa,1 namur,
Alcvi • Bektaşi toplumunun kör kuyuiardan yliJcsclcn
çığhğma "PENCERE"sini ardına dek açan Ilhan
Selçuk'un son yapıtı. Bu kıtapta resmi ıdeolojiyle aynı
paralelde debelenen aydın duyarsızlığına yuz verilmıyor.
Halk dalkaMilduğu da yok. Bu kitap, konuya yakından
tutulan bir ışıldak.
BÜTÜN KİTAPÇILARDA
Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad. No:39/41
kitap Kulubû (34334)Cağaloğlu-!stanbul Tel- (212)514 01 96
T.Ü. Mimarlık Bölümü mezuniyet belgemi
kaybettim, hükümsüzdür.
ŞtRİNBAYRAM
BEYKOZ1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1997/353
Mehmet Halit Çmar'a vekaleten Necip Paçaro ta-
rafindan Hatice Çınar (Gökyılmaz) ve Ahmet Hadi
Çınar aleyhlerine açılan iştirak halindeki mülkiyetin
müşterek mülkiyete çevrilmesi davasında:
Davalılar adına çıkartılan tebligatlar yapılamadı-
ğından Hatice Çınar (Gökyılmaz)'ın Raşitpaşa Cad.
Girne Sokak No: 2/5 Avcılar, Ahmet Hadı Çınar'm
Gazi Caddesi 2. kısım No: 189 A Samsun adreslerin-
den duruşmanın bırakıldığı gün olan 26.11.1998 gü-
nü saat 12.00'de mahkememizde hazır bulunmaîan
veya bir vekille kendilerini temsil ettirmeleri, aksi
takdirde yokluklannda karar verileceği hususu ilanen
tebliğ oiunur. 20.10.1998 Basın: 50701