23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 OCAK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Edirne'de son bir haftada 261 Iraklı yasadışı yoldan sının geçmeye çalışırken yakalandı Sınırlar delik deşikANKARA (AA) - Yasadışı yoldan Tür- kiye'ye giren ve aynı yöntemle bazı Av- rupa ülkelerine geçmeyi amaçlayan ka- çaklara yönelik önlemler sürerken; bu tür kaçışlan ticarete dönüstüren kişiler hak- kında "organize suç şebekesi" oluştur- maktan, Devlet Güvenlik Mahkemele- ri'nde yasal işlem yapılması istendı. Edinilen bilgilere göre Van'da. geçen yıl. yasadışı yollardan Türkiye'ye geldik- len saptanan 725 kaçak göçmen sınır dı- şı edildi. Türkiye-Yunanistan sınınnın Ip- sala bölümünde ise aynı sürede, yasadışı yollardan yurtdışına çıkmaya çahsan ya- bancı uyruklulann sayısı ise 6 bin 250 ola- rak belirlendi. Son bir haftada, Edirne'de yasadışı yollarla sınırdan geçmeye çahşan 261 Iraklı, Ege sahillerinde ise 122 kaçak yakalandı. tran sınınndan girişler Van Valısi Abdiilkadir San, yaptığı açıklamada. ilin tran ve Irak'a 240 kilo- metre sının olduğunu, kaçak göçmenlerin bu bölgelerden sık sık giriş yaptığmı söy- ledi. San, geçen yıl 497 Irak, 88 Afganis- tan, 95 Pakistan, 32 Bangladeş, 12 Taci- kistan ve 1 Kuveytli olmak üzere toplam • Van'da geçen yıl 725 kaçak sınır dışı edildi. "Organize insan kaçakçıhğı" suçlamasıyla işlem yapılan 22 Türkten 6'sı tutuklandı. îpsala'da ise bir yılda yakalanan yabancı uyruklu sayısı 6 bin 250. Ege sahillerinde, bir haftada 122 kaçak ile bunlara yardımcı olan 6 Türk yakalandı. Izmir II Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Korkut, "însan ticareti organize suç olarak kabul edilip davalara DGM'de bakılırsa bu iş son bulur" dedi. 725 kişinin kaçak yollarla ülkeye giriş yaptığını belirterek şöyle konuştu: "Kaçak göçmenler, özellikJe tran üze- rinden Van'a gelenlerdir. Sınırlanmızda- ki sıkı güvenlik öntemleri sayesinde, bun- lar anında yakalanıp yasal işlemlerden sonra sınır dışı edildi. Kaçak girişlere yar- dımcı olduklan betirlenen 22 Türk vatan- daşı organize insan kaçakçıhğı suçundan yakalandı ve bunlardan 6'sı rutuklandı." San, son 10 günde, Van'daki sınır böl- gelerinde sadece 4 Kuzey Iraklının yaka- landığmı belirtti. Ipsala'da6bin250kişi Edirne'nın İpsala ilçesinde. jandarma ekiplerince geçen yıl yapılan operasyon- larda. sının kaçak olarak geçmek isteyen 6 bin 250 yabancı uyruklu yakalandı. Jan- darma yetkilileri, 40 ayn ülke vatandaşı olan bu kaçaklardan 5 bininin sınırda, bin 250'sinin ise karayolu denetimlerinde ya- kalandıklannı bildirdi. Kaçaklann büyük bir bölümünü Kuzey Irak'tan gelenlerin oluşturduğu; bu kişiler arasında Çin Halk Cumhuriyeti, Nepal, Burma, Zambiya, Liberya, Tanzanya ve Ruanda gibi Türki- ye'ye çok uzak ülkelerden gelenlerin bi- le bulunduğu kaydedildi. Edirne'de, son bir haftada yapılan ope- rasyonlarda, sınırdan kaçak olarak geç- meye çahşan 261 Iraklı yakalandı. Ipsa- la'nın Sancaali köyü ile Meriç'in Hasır- caanıavut ve Adasarhanh köyü yakının- da sınırdan geçmeye çahşan bu kişilerden 1 'nin çocuk, 3'ünün kadın olduğu belir- tildi. Kaçaklann, fstanbul'da tanıştıklan ba- zı kişilere, adam başına bin dolar ödeye- rek bölgeye geldikleri; Meriç Nehri'ni ge- çerek Yunanistan'a gitmeyi planladıklan kaydedildi. Kuşadası'nda son bir haftada yapılan denetimlerde, Kuzey Irak ve Pakistanh 29 kişi gözaltına alındı. Marmaris kıyılann- da ise 55 Pakistanh, Bodnım kıyılannda da 14 kaçak ile bunlara yardımcı olduk- lan belirlenen 3 Türk vatandaşı yakalan- dı. Muğla'nın Ortaca beldesinde ise 4 ka- çağı tekneye bindirirken yakalanan 3 Türk, adliyeye gönderildi. Yetkililer, Ege kıyılannda, son bir haf- tada yapılan denetimlerde yakalananlann sayısının 122 olduğunu belirterek bunla- ra yardımcı olduklan saptanan 6 Türk va- tandaşının da gözaltına ahndığını kaydet- ti. Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Ko- mutanı Deniz Kıdemli Albay Hüsnü Bü- yükağaoğhı, Çanakkale-Fethiye arasmda- ki sahil şendinde, 16 botla 24 saat devri- ye gezildiğini bildirdi. Albay Büyükağaoğlu,"insan ticare- ti"ni önlemek için, jandarma ve polis ile ortak çalışma yaptıklannı belirterek "De- nizaşın insan kaçırma oiayı, karada orga- nize olup başladığı için karada alınacak etkin önlerrüerieson bulur. Biz.Ege'deken- di sulanmızda (158- Sahil Güvenlik) tefe- fon hatnna yapılan ihbarlan değerlendirip devriye görevini sürdürüvoruz" dedi. Izmir il jandarma Alay Komutanı Kı- demli Albay Mecit Korkut ise sahillerde devriye sayısının arttınldığını ve istihba- rat çalışmasına ağırlık verdiklerini söyle- di. Albay Korkut, tzmir'de, "insan rkare- ti"ni sürekli yapan 8-10 kişinin izlemeye almdığıru ve "Bu işi bırakın. peşinizde- yiz" mesajını ilettiklerini kaydederek şöy- le konuştu: "Bu kişilerden 4'ünü insan kaçınrken yakaladık. 6'si bölgeyi terk etti. Gözalûna ahp adliyeye sevk ettiğimiz bu kişiler 255 bin lira para cezasıvla serbest kaldı. İnsan ticareti organize suç kapsamında eie ah- nıp; davalara Devlet Güvenlik Mah- kemeleri'nde bakılırsa bu tşin kökü kazınır ve son bulur." OKULLARDA RAMAZAN UYGULAMASI Oğrenciler zorla sahura kakbrılıyor Yurt Haberleri Servhi- Yurdun büyük bölümünde valilikler, rama- zan mesaisi uygulamasını başlattı. Birçok kentte öğrencilerin iftara ye- tişmesi için dersler bir saat öne alı- nırken Trabzon'daki bazı okullarda iftarda derslere ara veriliyor. Erzu- rum'da tüm eğitim kurumlannda kantinlere kilit vuruldu. Öğretmen- lermakyaj yapmamalan konusunda uyanlırken yatılı öğrencilerin de zorla sahura kaldınldığı öne sürüldü. Ramazan ayı ile birlikte özeliik- le ülkenin doğu bölgelerinde okul ve mesai saatlerinin iftar zamanına denk gelmesi bu konuda çeşitli uy- gulamalann ortaya çıkmasına yol SJCtl,. Burdur, Siirt, Bitlis, Muş, Agn. ^zgat, Tokat, Erzurum, Sıvas, Kon- ya başta olmak üzere Doğu ve Gü- neydoğu ile Orta Anadolu'daki kent- lerin büyük bölümünde kamu kuru- luşlanyla okullarda mesai saatleri bir saat öne alındı. İftar vakti mesai olmasma rağmen devlet daireleri ne- redeyse tamamen boşahrken Trab- zon başta olmak üzere yurdun büyük bölümünde okullarda ramazan me- saisi nedeniyle çocuklar bir saat ön- ceden okula gitmeye zorlanıyor. Trabzon Cudibeş tlköğretim Okulu'nda hem öğretmenlerin oruç- lannı zamanında açabilmeleri hem de öğrencilerin eve gidecek araç bu- labilmeleri için ders bitişi bir saat öne alındı. Birkısım veli bu uygula- madan dolayı rahatsızlıklannı ifade ettiler ve çocuklan saat O5.3O'da kal- dırmak zorunda kaldıklannı söyle- diler. Ramazan uygulaması Trabzon Erdoğdu Lisesi'nde ise çok daha il- ginç bir yöntemle uygulama buldu. İftar saatinde derslere bir saat ara ve- riliyor. Yemekler yendıkten sonra derse başlanıyor. Trabzon Kanuni Anadolu Lise- si'nde ise öğlen arası 20 dakikaya indirildi. Trabzon'da bazı okullarda da 10 dakika olan teneffus süresi 5 dakikaya indirildi. Trabzon Milli Eğitim Müdürü Osman Akkuş. daha önce lise mü- dürleri ile Vali İsmetCivelekbaşkan- lığında bir toplantı yapıldığını ve mesaide değişiklik yapılmayacağı karan ahndığını söyledi. Akkuş, okul müdürieıine derslerin aksatıl- maması koşuluyla saatlerde bazı kaydırmalar yapma inisiyatifi veril- diğini bildirdi. Ancak ders program- lannda kesinlikle herhangi bir deği- şimin olmadığını ifade etti. Kayseri, Erzurum, Yozgat ve Konya'daki okullarda da öğrencile- rin iftara yetişmesi için ders bitişi bir saat öne alındı. Erzurum'da Atatürk Üniversitesi ve Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlardaki bütün kantinler, öğret- menevi lokalleri kapatıldı. Tüm or- ta dereceli okullardaki kantinler de kapatıhrken dersler bir saat öne alın- dı. Erzurum'daki yatılı okullarda öğ- rencilerin zorla sahura kaldınldığı belirtilirken tarikatlann etkin oldu- ğu milli eğitimde öğretmenlere mak- yaj yapmamalan yolunda uyanda bulunulduğu öğrenildi. Minikler koltuk skandalını sordu sınıf öğrencileri gazetemizi ziyaret ettiler. Bir gazetenin yayına hazuiarus süre- cini öğrenmeye çahşan minik ziyaretçiler, sorularıyla Türkiye gündemini ne ka- dar yakından takip ettiklerini ispatladılar. Gazetemiz yöneticUtrine "TB- MM'deki koltuk skândah" konusunda ne düşündüklerini soran oğrenciler, he- men ardından yanırj yine kendileri verdiler: " O kadar paraya daha çok okul yapılabilirdi..." Okulda gazete çıkaran ve Oeride gazeteci olmak istediğini be- lirten bir öğrenci, büyük gazetecilerle küçük gazeteciler arasuıdaki farkı ise şöy- le anlatü "Polis bizi azarhyor, ama sizi dövüyor." (Fotoğraf: SAADET USLU) Hükümetin reform olarak nitelediği yasa tasarıları kitle örgiitlerince elestiriliyor KESK: Reform buysa kalsınALİER Hükümetin "reform"olarak nitelediği yasatasanlan, ilgili kesimlerce "Mevcut haklan da ortadan kaldınyor" gerekçe- siyle engellenmeye çalışılıyor "Yerel yö- netimlerde reform" iddiasıyla hazırla- nan Yerel Yönetimler Yasa Taslağı'na "Gerekirsebir mih'on kişiAnkara 'ya yü- rürüz"diye sert tepki gösteren belediye başkanlanndan sonra, KESK Genel Baş- kanı Siyami Erdemde grev ve topluiş sözleşmesi hakkı vermeyen Memur Sen- dikalan YasaTasansı'nı engellemek için Türk-tş, DİSK ve Hak-lş genel başkan- lanyla görüşerek ortak eylem karan al- maya çalışacaklannı ve Ankara'ya yürü- yeceklerini belirtti. Başbakan Mesut Yıhnaz'ın büyük id- dialarla kamuoyuna açıkladığı ve "re- fonn" dıye nitelediği yerel yönetimler ile memur sendikalanna ilişkin yasal deği- şikükler için konunun muhatabı kuru- luşlann tepkisi "Reform buysa kal- sm"oldu. TBMM Genel Kurulu'na sevk edilen Memur Sendikalan Yasa Tasan- sı'nı "Yasasızlık daha r>i"sözleriyle de- ğerlendiren Erdem, kamu çahşanlannın 8 yıldır süren sendikal hak mücadelesi- nin bugün geldiği aşamada atılması ge- reken tek adımın grevli topluiş sözleş- mesi hakkını elde etmek olduğunu vur- guladı. Erdem, "Tasanbu hakkı verme- diği gibi, kazanümış haklanmızı da orta- dan kakhrmayı amaçbyor" dedi. Erdem, hükümetin "grevli topluiş söz- leşme hakkuun anayasaya engei" gerek- çesinin doğru olmadığını ifade etti. Ya- sağın anayasada değil, siyasetçilerin ka- fasında olduğunu belirten Erdem. şöyle devam etti "Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın istemi üzerine, İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi hu- kuk fakültelerinin anayasa hukuku ana- bilim dalı başkanlıklannca hazııianan raporda, ana> asal açıdan bir engel bulun- madığı gibi ILO sözleşmelerine taraf bir ülke olarak Türkiye'nin bu haklan tanı- rna yükümlülûğü bulunduğu açıkça be- Brtiîmiştir.'' Erdem, memur sendikasıyla toplusöz- leşme imzalayan Zonguldak Devrek'e bağlı Eğerci Belediye Başkanı Sami Bo- dur'un bu nedenle yargılandığı davada, Yargıtay4. Ceza Dairesi ve Devrek As- liye Ceza Mahkemesi 'nin de ILO sözleş- melerinin iç hukukumuzu bağlayıcı ni- telikte olduğu ve bu nedenle memur sen- dikalannın toplusözleşme yapabileceği yönünde yargı karan bulunduğunu da anunsattı. Mevcut tasannm sendikalann vazgeçihnez koşulu olan grevli topluiş sözleşme hakkı tanımamasının yanı sıra kamu çahşanlannın 8 yıllık mücadeley- le kazandıklannı da ortadan kaldıracağı- nı savunan Erdem şu noktalara dikkat çekti:"tlk tasanda 12 olarak betirlenen hizmet kolları 10'a indirihniş. Adalet Ba- kanhğıveMilliSavunma çahşanlan kap- sam dışı btrakümış. Yasanın bu şeklrvle çıkması dunımunda konfederasyonu- muza bağh Yargı-Sen ve Asim-Sen sen- dikalan kapanacaktır. Yüzde 51 'lik hiz- met kolu barajı ile aidat kesintisi için ön- görülen yüzde 10'luk barajlar, sendikal örgütienme önünde çok ciddi engeller- dh". 50 kişiden az göreviilerin çalıştığı iş- yerlerindeki çalışanlann temsili önlen- mistir. Memursendikalannın uluskrara- sıdüzeyde sadeceözdeşiörgütlere üyeot- ması öngörülüyor. Oysa, diğer Avrupa ülkelerinde böyle bir aynm yok. Tasan- nm yasalaşması dunımunda ICFTTJ ve ETUC üyetiğimiz son bulacak." tstanbul Haber Servisi- lstanbul Cumhunyet Başsavcılığı, gazete- mizde 3 Aralık 1997 tarihinde 'Bay- rampaşa Cezaevi'nde Hepatit-B aşı- sına izin verilmedi" başhklı haberin gerçeği yansıtmadığmı belirtti. Bay- rampaşa Cezaevi eski doktoru Le- vent Aydemir.'Bayrampaşa Ceza- CNİ'nde Hepatit-B aşısı yapmalanna savcının izin vermediğmi'söylemiş- ti. lstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici imzasıyla gazetemize gönderilen 25.12.1997 tarihli Ceza- evi tabibı raporu ekh 'düzeltme' ya- zısında, Bayrampaşa Cezae\i 'nde C Blok"ta Hepatit B virüsünün tespit edilmesinden sonra durumun İl Sağ- hk Müdürlüğü'ne bildirildiği anla- tıldı. C blokunda bulunan bütün tu- tuklu ve hükümlülerin sağlık tara- masından geçirilerek olanaklar öl- çüsünde aşılannın yapıldığı belirtil- di. Bayrampaşa Cezaevi Müdürü Nevzat Güngör tarafindan gönderi- len ve cezaevi doktoru îbrahim Tür- koğlu tarafindan hazırlanan raporda da, C Blok'ta 494 kişide yapılan kontrollerde, bu hastalıgı daha ön- ce geçirenlerin sayısının 144, aktif şekilde Hepatit B virüsünü taşıyan- lann 30, aktif Hepatit C olanlann ise 2 olduğu vurgulandı. 10 kişinin serum sonuçlannın bilgisayar hata- sı yüzünden alınamadığı, 5 kişinin ise çalışma sonucu bitmeden tahli- ye olduklannın ifade edildiği belir- tildi. DCM'ye gitmedi Erdoğan yargıyı tanımıyor HÜLYATOPCU Siirt'te yaptığı bir konuşma nedeniy- le hakkında sonıştunna başlatılan ve lstanbul DGM tarafindan talimatla ifa- de vermek üzere çağnlan lstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan, dün süresi dolduğu halde ifade vermeye gitmedi. Pazartesi günü ifade vermeye gitmesi beklenen Erdo- ğan'ın avukatı Faik Işık, ne zaman is- terlerse o zaman ifade vermeye gide- ceklerini söyledi. Erdoğan'ın avukatla- n tarafindan hazırlanan savunmada, düşünce ve ifade özgürlüğûnün ofma- sı gerektiği savunularak başta Atatürk, Kant, Socrates'in düşünceleriyle Nâ- zım Hikmet'in şiirlerinden alıntılarya- pıldı. Erdoğan'ın Siirt'te yaptığı bir konuş- ma nedeniyle Diyarbakır DGM tara- findan hakkında soruşturma başlahl- mış, lstanbul DGM'ce talimatla ifade- si ahnması kararlaştınlmıştı. 1998/1 No'lu talimat yazısında, Erdoğan'm bir hafta içinde DGM savcılığına ifade vermesi istenmişti. Savcıhğtn verdiği süre dün dolmasına karşm Erdoğan ifa- de vermeye gitmedi. Erdoğan avukat- lanyla birlikte lstanbul DGM'ye vere- cegi yazılı savunmada, Ankara'da 1994 yılmdabasılan"TürkveTürklük" ad- İı kitaptan yararlandı. Kitabın 274- 286'ncı sayfalannda, Atatürk, Kant ve Socrates'in inançlanyla ilgili düşünce ve sözlerine yer verildi. Erdoğan'ın sa- vunmasında şair Nâzım Hikmet'in "Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak nasıl çıkar karanhklar ay- dınhğa" dizelerine de yer verilmesi dik- kat çekerken Nâzım Hikmet'in de şiir- ierinden dolayı eleştirildiği ifade edil- di. Savunmada, Erdoğan'ın Siirt'te okuduğu şiirin ZiyaGökalpe ait oldu- ğu belirtilerek şiirde Alparslan'ın Ro- men Diyojen'e yönelik anlatımlannm bulunduğu bildirildi. Savunmada, Av- rupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 10'uncu, anayasanın 24. maddelerine değinilerek düşünce ve inanç özgürlü- ğü anlatıldı. Erdoğan'ın avukatı Faik Işık, savcı- lığın kendilerine bilgi vermemesinden yakındı. Erdoğan'm neyle suçlandığı- nı bilmediğini söyleyen Işık, "Bize bil- gi vermeyen savahk, basına açıklama yapryor. Hiçbir gazeteci, bu şiirin Gö- kalp'in yazdığını söylemiyor. Ziya Gö- kalp, Kant, Socrates'in düşüncelerini anlatngunız için yargılanmak bizim için onur vericidir'' dedi. Işık şöyle konuş- tu: "Bizim çekincemiz, korkumuz yxık. İstediğimb zaman ifade vermeye 0de- riz. Halep oradaysa Arşın burada. Sav- ahk bu dosyanın bir örnegini bize ver- me cesaretini gösterirse biz de ona göre savunmanuzı yapabiliriz," Sahte MİT'çüerden sorgulama ŞEVTdAVa FOÇA - 'MtTten oldukla- nnı söyleyerek Foça'da bir yurttaşı otomobile ahp sorgu- lamaya götüren, daha sonra da jandarma tarafindan yakala- nan 3 kişi hakkında soruştur- ma başlatıldı. 3 Ocak'ta Foça Bağara- sı'ndaki işyerinden ahnan ka- sap Mehmet Peker, 'MTT'ten olduklannı belirten 3 kişinin 35 CDH 36 plakah Renault- Toros araçla işyerine geldiğini, sorgulamak üzere kendisini Foça'da karakola davet ettikle- • 3 Ocak'ta Foça Bağarası'ndaki işyerinden alınan kasap Mehmet Peker, MİT'ten olduklan belirtilen 3 kişinin bir otomobille gelip, sorgulamak üzere kendisini Foça'daki karakola davet ettiklerini söyledi. rini söyledi. Foça'yaulaştıkla- nnda karakola gitmekten ca- yan 3 kişinin "Şurada bir res- toranda otunıp konuşahm" dediklerini ve sürekli olarak defınecilik yapıp yapmadığını sorduklannı anlatan kasap Mehmet Peker, daha sonraki gelişmeleri şöyle aktardı: "Yemekten sonra vanlış bir ihbar aldıklannı ve başka işle- ri ohnast nedeniyle beni köye bırakacaklanm söylediler. Arabaya bindik Foça Postane- si önünde srvil polisler arabayı durdurdu. Çünkü Bağara- sı'ndaki arkadaşlar durumu jandarmaya büdirmiş. Kara- kola gHtik ve sorguya ahndık. Geçen pazar günü doktor kontrolüne gittik. Sonra da Torbalı yakınlannda bir yerde ifade aldılar. Konuşulanlardan anladığun kadanvla 35 CDH 36 plakah araç bir şirkete ait- miş. Üç kişiden biri aracın şo- förü, diğeri bir üniversitede memurmuş. Yani polis değü- lermiş. Bunu öğrenince davaa oldum." Olayla ilgili soruşturmayı yürüten Foça Ilçe Jandarma Komutanhğı dosyayı Cumhu- riyet Savcılığı'na gönderdi. Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Arat olayı dogrularken, soruş- turma aşamasında üç kişinin ismini ve bilgi veremeyeceği- ni vurgulayarak, "Tahkikat gizlidir. Ancak sonuçlanınca doğru bilgiyi verebUiriz" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Olüyü Diriltmek Geçenlerde yazdığım bir yazıda, hükümetin için- de bulunduğu aciz durumu anlattıktan sonra, Ba- kalım bunlarölüyü dirilteceklermi?" sorusunu sor- muştum. Dirilip dirilmeyeceğini merak ettiğim de Refah ve bir ölçüde DYP idi. Gerçekten, Mesut Yılmaz'ın başbakanlığındaki 55. hükümet, çok abartılmış umut ve beklentilerle kurulmuştu. Fakat geçen günkü basın toplantısın- da Sayın Bülent Ecevit'in de dile getirdiği gibi, ne- tice itibanyla bir "azınlık hükümeti" idi ve böylesi bir hükümetten fazla bir icraat beklemek anlamsızdı. (Son kısım benim eklemem.) Bu hükümeti böylesine iddialı kılan husus, Refah hükümetinin başansızlığı ve toplumda gerginliklere yol açmasıydı. Bünyesindeki radikallerin "dolduru- şuna gelen" Refah, kendini tek başına iktidara gel- miş sandı. Oysaki sokaktaki her beş kişiden dördü Refah'a karşıydı. Fakat ne olursa olsun, REFAHYOL'u iktidardan in- diren şey; inanılmaz düzeydeki toplumsal muhale- fet değil, Erbakan'ın Çiller'e "kanması" oldu. Yok- sa ne yapar eder, başbakanlığını bir süre daha gö- türürdü. O zaman ne olurdu? Artık o kadannı bile- mem... REFAHYOL toplumda müthiş bir huzursuzluk ve gerginlik yaratmıştı. Yeni hükümet bu gerginliği bir ölçüde ortadan kaldırdı. Fakat atması gereken adımlardan hiçbirini atamadı. Şimdi toplum yeni gerginlik ve huzursuzluklara gebe görünüyor. Ve korkanm bu huzursuzluklarya "ölüyü diriltecek", ya da bir başka "müdahaleye" yol açacak. Altı aylık bir hükümetten çok şey beklememek ge- rek. Doğrudur ve bu hükümetin çıkardığı 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitim yasası ve dış politikadaki hay- siyetli tutumunu, "olumlular" hanesine yazmak ge- rek. Fakat bunlar yeterii mi? Hayır. Bu hükümet toplumsal muhalefetin temelini oluş- turan iki sorunu ortadan kaldıramadı. Bunlardan bi- ri çeteler ve yolsuzluklar, öbürü de enflasyon ve özelleştirmenin şeffaflığı idi. Devlet içinde belirli noktalan ele geçirmiş bulunan sorumsuz birtakım insanlann variığını ve bunlann yasadışı uygulamalannı Sayın Mesut Yılmaz da bi- liyor. Fakat bunlan "deşifre etme" ve cezalandırma konusunda yetersiz kalıyor. Hiç kimse, "Mahkemeye intikal eden...", maze- retinin ardına saklanmasın. Hiç kimse, "Tahliye ka- rarlannı bağımsa yargı organlan veriyor" bahane- sini ileri sürmesin. yargıçlar ellerindeki kanıtlara gö- re karar vermek durumundadırlar. Ne gazetelerde yazanlara itibar edebilirler ne de ortada dolaşan de- dikodu ve iftiralara. Eğer aynı adam "itirafınr mah- kemede yalanlıyorsa, elinde somut kanıtlar olma- yan yargıç ne yapsın?.. TURBAN Komisyonu Üyesi Ahmet Ketenci dos- tum, raporlannı geçen yıl göstermişti. Yüzlerce (evet yüzlerce) "suç" vardı. Ve bu hükümet Ömer Bilgin'i altı aydır yargıç karşısına çıkartamadı. Yapılan her şey, yapanın yanına kâr kalıyor. Ortülü ödenek sorununun üzeri "örtüldü". İki yıl öncesinin 500 milyan uçtu gitti. Parsadan'ın dolan- dıncılığı, bu beşyüz milyann yüzde biri. Ama o gün- lerde esip gürteyen Mesut Yılmaz, şimdi susuyor. "Enflasyonu tek haneli rakamlara ç&keceğiz" dt- yenler, şimdi üç haneli rakamlara getwditerrlşın Çe- lebi ayn telden çalıyor, Güneş taner ayn telden çalryor. Zekeriya Temizel ise bambaşka tellerden çalmakta. Birisi "KİT ürünlerine altı ayzam yok" dedi, aynı hafta zam yağmuru başladı. Elbette millet de dü- şünmeye başladı... "Kamu görevlilerinin farklı ücret rejimleri ortadan kalkacak" denildi, tam tersi uygulanıyor. İki ay ön- ceden açıklanan yüzde 30'luk ücret zammı çoktan eridi gitti. Maliye Bakanlığı personeline ek zam ve- riliyor, sağlık personeline, eğitim hizmetlilerine ek zam verileceği söyleniyor. Hükümet içinde kimse- nin kimseden haberi yok. Tam anlamıyla keşmekeş yaşanıyor. Ve elbette milletin kuşkulan artıyor... "Acaba" diyorlar, "Bu hükümet gerçekten kartel medyasının hükümeti mi?" Zira tüm göstergeler öy- le. Gazetelerin promosyon kepazeliğine son vermek için, bir yasa çıkartılmıştı. Kevgire döndü. Aynı ku- ponda birkaç mal için seçenek olmayacaktı. Tam tersi yapılıyor. Gazete bayileri züccaciyeci dükkâ- nına döndü. Söz verilen armağanlar, herhangi bir sertifikaya bağlanmadan, anında verilecekti. Tersi uygulanıyor. Ve Yalım Erez bakanlık koltuğunda oturmayı sürdürüyor. Bu rezillik şimdi de TV'lerle gazetelerin işbiriiği bi- çiminde sürdürülüyor... Korkanm bunlar ölüyü dirittecekler. Hükümet-Türk-ls zirvesi yarın Çalışanlar eylemde ANKARA / ISTAN- BUL (Cumhuriyet Büro- su) - ANASOL-D hükü- meti, 3. zirveyi çahşan ke- sımin temsilcisiyle ger- çekleştirecek. Maliye çah- şanlan. sendikal ve eko- nomik taleplerini dile ge- tirmek amacıyla dün Ma- liye Bakanlığı önünde protesto eylemi düzenle- diler. DİSK de, sendikal nedenlerle işten atlmala- n protesto etmek amacıy- la 12 Ocak'ta Inegöl'de yürüyecek. Devlet bakanlan Bur- han Kara ve Mustafa Yıl- maz ile Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Na- mi Çağan yann Türk-lş yöneticileriyle görüşecek- ler. Zirvede, orta vadeli is- tikrarpaketinin yürürlüğe konulmasıyla rafa kaldın- lan 'eşel-mobil sistemi'nm yeniden gündeme getirile- ceği ve sosyal güvenlik, işsizhk sigortası, iş güven- cesi, mevsimlik işçilerin sorunlannın ele almacağı kaydedildi. Görüşmede, vergi reformu, özelleştir- meler ve zorunlu tasarruf kesintilerinin Telekom hisseleriyle devri konula- nnın da gündeme gelebi- leceği belirtildi. Bu arada çalışanlar sen- dikal haklan için eylemli- liklerini sürdürüyor. Tüm Maliye Sen üyesi kamu çahşanlan, göreve geldi- ğinden bu yana randevu istemlerini kabul etmedi- ğini belirttikleri Bakan Zekeriya Temizel'i görüş- meye zorlamak için ba- kanlık önünde toplandılar. Bakanlıkta olmayan Te- mizel'i bekleyen Maliye- cıler, sloganlar atarak top- lusözleşmeli grev hakkı istediler. Yaklaşık bin kişı- lik grup, "Sadaka değil toplusözleşme", "Baskıiar bizi yüdıramaz", "Arnk vergi toplamayacağız'' gi- bi sloganlar atarak yüzde 30'luk zammı protesto et- tiler. Bir süre sonra bakan- lığa gelen Temizel, eylem- cilerin yanına gelerek kı- sa bir görüşme yaptı. Tem- izel, sorunlann eylem ya- parak değil, diyalogla çö- zülebileceğini söyledi. Sendikalaşma faaliyet- leri nedeniyle işten atılan Frugo- Pak işçilerine sa- hip çıkmak isteyen DlSK, 12 Ocak'ta tnegöl'de yü- rüyüş yapacak. DlSK'ten yapılan açıklamada, An- kara yürüyüşünde dile ge- tirdikleri'neredehaksızhk, hukuksuzluk varsa DİSK orada olacaktır' sözünün Inegöl "de yaşama geçiri le- ceği belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear