22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 1997 ÇARŞAMBA HABERLER Hücre tiphıe ppotesto yaygınlaşıyor • İstanbul Haber Servisi - Tutuklu, Hükümlü Aileleri ve Insan Haklan Için Yardırrüaşma Demeği (TİYAD) üyesı aileler. gazete gazete dolaşarak, 55. hûkümetın Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun getirmek istediği hücre sisteminı protesto ediyor. Ülkede Gündem gazetesini ziyaret ederek çocuklannın yaşamının tehlike altında bulunduğunu bildiren aileler, "Eskişehir tabutluğunun açılmaması için 12 arkadaşlannı kaybeden evlatlanmız, hücre tipi cezaevleri nedeniyle onlarca, hatta yüzlerce can vermeye hazır olduklannı söylüyorlar. Önümüzdeki günlerde süresiz açlık grevi. barikat direnişi eylemi hayata geçirilecek" dedıler. Kuran kurslanna kayıtlar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Dıyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz. müftülüklere genelge göndererek. 1996- 1997 öğretim yıli ve daha önce ilkokul 5. sınıftan mezun olan ögrencilerden Kuran kurslanna kayıt ohnak isteyenlerin kayıtlannın yapılacağını anımsatti. Tamlar geri aluısın' • İstanbul Haber Servisi - Gazi ve Okmeydanı Halk Meclisi ile Nurtepe, Güzeltepe, Alibeyköy, Armutlu ve Gülsuyu Halk Meclisi Girişimleri, hükümet tarafından yapılan son zamlann geri alınması amacıyla imza kampanyası başlattı. Gazı ve Okmeydanı Halk Meclisi ile Nurtepe, Güzeltepe, Alibeyköy, Armutlu ve Gülsuyu Halk Meclisi Ginşimleri. dün tstanbul Tabıp Odasf nda düzenledıkleri toplantıda, hükümet tarafından yapılan son zamlan protesto etti. RP'li, RP'liyi suçladı • İSKENDERUN (Cumhuriyet) - Isdemir'de ortaya çıkan ıhale dışı satışlardaki yolsuzluğu soruşturmak üzere Enerji Bakanlığı'nın gönderdiği müfettişler çalışmalannı sürdürürken RP'liler demir vurgunuyla suçlanmaktan kurtulmak için harekete geçtiler. RP Iskenderun eski ilçe başkanlanndan Muammer Çuhadaroğlu, RP Meclis Üyesi Recep Sivri'yi suçlayarak "17 milyon maaş için neden haddane ortaklığından istifa edip Isdemir Yönetim Kurulu üyeliğini tercih ettığının araştınlması gerekir" dedi. Sezgin Londra'da • LONDRA(AA)- "Ingıliz 3. Kraliyet Donanması ve Kara Kuvvetleri Teçhizat Fuan"na katılmak üzere Londra'da bulunan Başbakan Yardımcısı ve Milli Savurtma Bakanı Ismet Sezgin, Türkiye'nin 800 tank alacağı yolundaki haberlerle ilgili olarak da "Biz tankımızı kendimiz yapıyoruz. Hem aynca ne gereksinimimiz var" dedi. Ulusoy'un istegi • tZ\IİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - TOBB ' Başkan Vekilı Ali Osman Ulusoy, Refahyol Hükümeti döneminde ANAP tarafindan hükümete verilen gensorunun BBP'nin 7 milletvekili sayesinde engellendiğini anımsatarak "7 milletvekili olan bir parti TBMM'de ağırlık sağlıyorsa, CHP'nin de sözü dinlenmelidir" dedi. Ulusoy, atamalarda partizanca davranılmamasını da istedi Akife kmama • İstanbul Haber Servisi - Basın Konseyi Yüksek Kurulu. 8 yıllık kesintisiz eğitimi protesto gösterisi sırasında Kanal D muhabiri Metin Uca'nın, polisi göstericilere karşı tahrik ettiği yönünde Akit gazetesinde yer alan yazının gerçeği yansıtmadığını belirterek gazetenin kmanmasını kararlaştırdı. Yabancı parlamenterlerin de aralannda bulunduğu heyetin basın toplantısına izin yok Barış heyetine 14 gözalüHATİCE TUNCER ENVERSEVtŞ ANKARA/DİYARBAKIR - 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde Di- yarbakır'a gitmelerine izin veril- meyerek Şanlıurfa'nın Siverek il- çesinden döndürülen "Musa An- ter Banş Heyetfnin Ankara'ya gi- nşı engellendi. Seyahat özgürlük- leri kısıtlandığı için Ankara Ke- peklı mevkiinde 2 saat oturma ey- lemi yaparak yolu trafiğe kapatan heyetin yolculuğu lstanbul'da gö- zaltılarla sonuçlandı. Banş heye- tini taşıyan otobüsler Gebze'ye u- laştığında aralannda K.ESK Ge- nel SekreteriFaysal Ozçift, Dicle Anter, Tomris Özden ile HADEP, Demokrası ve Banş Partisi. SlP ve EMEP il yöneticilerinin de bu- lunduğu 14 kişi gözaltına alındı. "Musa Anter Banş Heyeti"ni taşıyan 7 otobüs, önceki gün ak- şam saatlerinde Şanlıurfa Sive- rek'ten dönüş yolculuğuna başla- dı. Pazar günü Istanbul'dan yola çıkan. ancak Diyarbakır'a girme- lerine izin verilmeyen ve güven- lik güçleri tarafindan adeta kova- lanan banş gönüllüleri. dün saat 10.00 sıralannda. toplam 46 saat süren bir yolculuktan sonra Anka- ra Gölbaşı'ndaki Kepekli mevki- ıne ulaştı. Güvenlik güçleri. An- kara'da basın toplantısı ile banş yolculuğunu değerlendirmek is- teyen heyetin kente girişine izin verilmeyeceğini bildirdi. 150'yi aşkın yabancı ve yerli banş gö- nüllüsü seyahat özgürlüklerinin engellenemeyeceğini. Ankara'ya gıtmekte ısrarlı olduklannı belir- terek oturma eylemi başlattılar. "Yaşasın ulustararası dayamşma", "Yaşasın banş" sloganlanyla ey- lem sürerken Güney Afrikalı par- lamenter Ahmet Gora İbrahim. polis şeflenne kendıni tanıtarak Ankara'da ülkesinin temsilciliğiy- Ankara'ya girişierine izin verilmeyen heyet, oturma eylemi yaparak trafiği iki saat süreyle engelledi. le iletişim kuımak istediğini söy- ledi. Emniyet yetkilileri ise "Bu- raya gelirken benden mi yardım istemiş. Onun milletvekilliği Tür- kiye'de geçmez" dedi. Emniyet yetkililerinin, yolu açmamalan durumunda zorkullanılacaği uya- nsında bulunmasına karşın, banş gönüllüleri eylemlerini sloganlar ve marşlarla sürdürdüler. Banş Treni Koordinasyon Söz- cüsü Ahmet Cihan'ın eylemin amacına ulaştığı ve bir provokas- yona neden olunmaması için yo- la devam edilmesi önerisini kabul etmeyen yabancı heyet, çekim ya- pan polis kameramanlanna tepki gösterdi. Olay yerine ilk gelen ya- bancı temsilci Italya Büyükelçüi- ği Müsteşan ve Italya'nın Anka- ra Konsolosu Alberto CeccareUL emniyet yetkililerinden Italyanla- nn yanı sıra tüm yabancılann An- kara'ya girişlerine izin verilmesi- ni istedi. Almanya, Finlandiya, Dani- marka'nın Türkiye temsilcilen de kısa sürede Gölbaşı'na gelerek güvenlik güçleriyle göriiştüler. Yaklaşık iki saat süren oturma ey- lemi sonunda topluluğa "banş vokuluğu''nun değerlendirmesini yapan IHD Genel Başkanı Akın Birdal, "46 saat süren ve büyük engeDene karşılaşan banş yokulu- ğumuzla banşöztemini taşunakta- Id karariıhğunızı gösterdüV dedi. 10 ülkeden çok sayıda aydın. aka- demisyen, parlamenter ve sanatçı- nın Diyarbakır'a, Güneydogu'da süren bir savaşın sona erdirilme- si, sonuçlanna halklann dikkatini çekmek için geldiğini belirten Birdal, Başbakan Mesut Yıl- maz'ın heyeti "Ne idüğü befirsiz'' olarak nitelemesıni eleştırdi. Ya- bancı heyet adına yapılan konuş- malardan sonra oturma eylemi so- na erdirilerek güvenlik güçlennin isteğı doğrultusunda ıstanbul'a doğru yola çıkıldı. Banş heyeti akşam saatlerinde Gebze gişelerinden lstanbul'a gi- riş yaparken güvenlik güçlerinin genış bir ablukası ile karşılaştı. Tek tek kimlik kontrolü yapan po- lis, heyettekılerden Banş Treni Koordinasyon Sözcüsü Ahmet G- han^KESK Genel Sekreteri Fay- sal Ozçift, HADEP Bodrum tlçe Başkanı ve Musa Anter'in oğlu- Dkİe Anter Demokrasi ve Banş Partisi İstanbul tl Başkanı Kemal YükseL HADEP istanbul II Baş- kanı Hikmet Fidan, EMEP İstan- bul tl Başkanı MehmetKıbçasJan, CHP İstanbul il Örgutü, 1 Eylül Dünya Banş Cünü'nü "Barış Senliği" ile kutladı 'Savaş bazılannın geçim kaynağı' İstanbulHaber Servisi-CHP ts- tanbul İl Başkanı Mehmet ABÖz- polat savaşın bazüan için geçim kaynağı okkığunu, bu savaş tüc- carlannın kanla beslenip kan tica- reti yaptıklannı vurgulayarak "Gerçekler Susurluk'ta ortaya çıkü. Savaşaovnayanlar banş. kar- deşlik, ülke, bayrak. Kuran, ezan sözcüklerini diUerinden düşünnü- yorlar"dedi. l Eylül Dünya Banş Günü, CHP istanbul II Örgütü'nce Fe- nerbahçe Stadı'nda "Banş Senli- ği*' ile kutlandı. Sık sık banş, la- iklik ve demokrasi sloganlannın atıldığı şenlikte konuşan CHP'li yöneticiler. "dünyanın. her za- mankinden daha çok banşa ihti- yaçduydugu birdönemdeolduğu- nu " belirterek "Ttrldye'dede ba- nşın, insan hakiannın, demokra- sinin, laikliğm, özgürlüğün. eşitli- fin ve adaktin gerçek savunucusu, Mustafa Kemal Atatürk'ün kur- duğu CHP'du-" dediler. CHP îs- tanbui mılletvekilleri Mehmet Se- vigen. Algan Hacaloğlu. Ahmet Güryüz Ketenci, Erzincan Millet- vekili Mustafa Kul, tzmir Millet- vekili Sabri ErgûL CHP istanbul II Başkanı Mehmet Ali Ozpolat. Parti Meclisi üyeleri Bedri Bay- kam, GünseliÖzksy-a, Nuriye Ber- ben^u, CHP Kadın Kollan Baş- kanı Güklal Okuducu. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Oztürk. Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay. Şile Belediye Başkanı Şeca- attin Güney, Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'm da ka- tıldıgı törende konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Oztürk, banşve kardcştik ıstedıklenm, her türaynfnakarşı olduklannı savun- du. CHP istanbul Milletvekili Al- gan Hacaloğlu da banşın Türki- ye'de hava kadar, su kadar gerek- li olduğunu belirterek "Banş bi- zim için Uğur Mumcu'dur, Metin Göktepe'dir, Muammer Ak- soy"dur, Deniz Gezmiştir,demok- rasidir. eşhüktir, laik Atatûrk cum- huriyctkİir. 8 yıllık tcmel eğitim- dir" dedi.İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ise Türkiye'nin CHP'den ve Atatürk'ten başka kimsesi olmadığını vurgulayarak, "CHP güçhl olursa Sıvasta insan- lar yakümaz, köyler bombalan- maz, Türkiye daha güçlü, daha muthı olur."Bulutsuzluk Özlemi, Çelik, Mahsun Kırmızıgül, Son- gül Karü. Mnrat Göğebakan, Ku- bat, Reflex ve Ercan Aydm'ın ka- tıldıklan gecede Bulutsuzluk Öz- lemi'nin solisti Nejat Vavaşoğulla- n, 'tçim Sızlar' adlı şarkıyı seslen- dirirken Turan Dursun, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Metin Göktepeve Deniz Gezmiş'in adlannı anmasıyla bü- yük alkış aldı. Aynı grubun 'Aci Demokrasi'' adlı parçası sırasında ise dev ekrana Tansu Çiller, Meh- met Ağar,SedatBucak,Şevkct Ka- zan ve Mesut Yılmaz portrelerinin getirilmesi üzerine izleyicılerden 'yuh' sesleri yükseldi. StP MYK üyesi Önder ErgönüL Banş Treni Koordinasyon Kuru- lu'ndan Mehmet Erkjlıç.Alican L nlü^Vvdın Çiçek,Yasemin Tur- halh, HADEP Cmranhe ilceyöne- ticisi tbrahûn Özdemir, Tomris Ozden,sanatçı Suna Aras'ı gözal- tına aldı. Güvenlik güçleri otobüs- lerin üzerinde asılı bulunan "Mu- sa Anter Banş Heyeti" yazılı pan- kartlan topladıktan sonra otobüs- lerin İstanbul 'a girişine izin verdi. Heyetteki yabancılara karşı sert bir tutum takınan güvenlik güçle- ri olayı görüntülemek isteyen ga- zetecilerden bazılannı tartakladı. Polis gece boyunca yabancı heye- tin kaldığı Dılamur'daki Mim Öte- li'ni kuşatarak gazetecilerin he- yetle görüşmesini engelledi. Bir emniyet amıri gazetecıleri tehdit ederek "Ağzınızu burnunuzu b- ranz" dedi. tçişleri Bakanı Murat Başesgi- oglu. Bakanlar Kurulu'na girer- ken gazetecilerin sorulan üzerine. Türkiye'de terörle mücadelenin demokratik hukuk devleti kuralla- n ıçınde yapıldığını belirterek "Is- tanbul'dan Dharbakır'a kadar Idmsenin seyahat özgürlüğünün engeDenmediğini savundu. Başes- gioğhı, "Emniyet güçleri büyük birsogukkanlılıkla hadiseyigötür- müşlerdir"" dedi. OHAL Vali Vekili ve Van Vali- si AbdüIkadirSan, valilik toplan- tı salonunda İl Valisi Emir Dur- maz'la birlikte bir basın toplantı- sı düzenleyerek Dünya Banş Gü- nü'nde Diyarbakır'da yaşananlan değerlendirdi. San. Diyarbakır'a gelmek isteyenlerin kendılerine ve bölge halkma değil, dağdakile- re banş mesajı vermeleri gerekti- ğini söyledi. San, önceki gün kentte gözaltına alınanlardan 14 kişinin DGM'ye sevk edileceğıni açıkladı. Diyarbakır Valisi Emir Durmaz da böyle bir organizas- yon içerisinde yer alan dev- let memurlan hakkında ge- rekli idari ve yasal işlemle- re başlandığını bildirdi. Musa Anter Banş Heye- ti'ne yönelik engellemeler protesto edildı. Sosyalist Ik- tidar Partisi (SlP) Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada ise "fiüi sılayö- netim koşuDan yarankhğı" ileri sürüldü. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç da yazılı açıklamasında hûkümetın güvenlik güçleri ile banşse- verleri karşı karşıya getir- mesinin, banş konusunda siyasi bir iradeye ve cesare- te sahip olmadığının en bü- yük işareti olduğunu belırt- ti. Türkiye Motorlu Taşıt lş- çileri Sendikası (TÜMTİS) Genel Başkanı Sabri Top- çu'nun açıklamasında da "Banş savunuculanna>apı- lan saldın ve engeUemekr" kınandı. Kesintisiz temel eğitime karşı gösteri düzenleyen Ceyşullah örgütü üyesi 12 kişi basına tanıtıldı Şeriatçı başkana cem soruşturmasına onay ANKARA /İSTANBUL (Cumhuriyet)- Içışleri Bakanı Murat Başesgktğlu, 8 yıllık ke- sintisiz temel eğitime karşı şeri- atçı gösterilere destek veren RP'li Sultanbeyli Belediye Baş- kanı Nabi Koçak hakkında ceza soruşturması, Kaymakam Ah- met Arabacı hakkında da disip- lin soruşturması açılması için onay verdi.. Başesgioğlu. Koçak hakkın- da. 'yasadışı gösterilere destek vermek ya da araç göndermek suretiyle takvhe etmek' gerek- çesiyle açılan soruşturmanm sürdüğünü söyledi. Koçak. ulu- • Içişleri Bakaru Başesgioğlu, Bakanlar Kurulu toplantısına girerken Sultanbeyli Belediye Başkanı Nabi Koçak hakkında, "yasadışı gösterilere destek vermek ya da araç göndermek suretiyle takviye etmek' gerekçesiyle açılan soruşturmanın sürdüğünü söyledi. sal bayramlara, Ankara'da bu- Idare Müdürlüğü Kontrol Me- Ahmet YetünoğJu hakkında di- lunduğunu ya da raporlu olduğu- nu gerekçe göstererek katılmadı. Bunun üzerine Meral Akşener, Içişleri Bakanlığı döneminde Koçak hakkında soruşturma aç- tırdı. Müfettişler, yaptıklan in- celemelerde gerekçeleri doğru olmayan Koçak'ın ulusal bay- ramlara ve 10 Kasım Atatürk'ü anma toplantılanna katıhnama- sını kanuna karşı hile, kamufle etmek olarak değerlendirdiler. Aynca İstanbul Valiliği Özel muru Ayhan Otlatıcı hakkında da, konuyla ilgili incelemeyi ya- salara uygun olarak yapmadığı gerekçesiyle ceza kovuşturması açılmasına karar verildi. Başesgioğlu. 2. Zırhlı Tugay Komutanı ve İstanbul Doğu Gar- nizon Komutanı Tuğgeneral Do- ğu Silahçıoğlu'nun resmi tören- ler için Atatürk anıtı yapımı için yer isteğini yanıtsız bırakan Sul- tanbeyli Kaymakamı Ahmet Arabacı ile Yazıişleri Müdürii siplin soruşturması açılmasına onay verdi. Polisin 28 ağustosta başlattı- ğı operasyon sonucunda 8 ağus- tosta Beyazıt Meydanı'nda, 15 ağustosta Cezeri Kasımpaşa Ca- mii'nde, 17 ağustosta da Uskü- dar Meydanı'nda 8 yillık kesin- tisiz eğitimi protesto gösterile- rinde yurttaşlan kışkırttıklan id- dia edilen 12 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alı- nan kişilerden Osman Kara- kuş'un Cezeri Kasımpaşa Ca- mii'ndeki gösteride polis panze- rinin üzerine çıkarak su pompa- sını güvenlik kuvvetlerine çevi- ren kişi olduğu kaydedildi.Gö- zaltına alınanlann isimleri şöyle: Emin Ervıünaz, Aydın Erkan ) Uğur Toğrul, Emrah Aksakalh, Şenel Şahin), Tuncay Çetin), Çe- tin Tanhan , Osman Karakuş, Murat Sartakan, Mustafa Öz- türk. Erkan Enuşteki Murat İri- şen istanbul DGM'ye çıkanlan sanıklardan 1 l'i savcılık. Emin Eryılmaz ise nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı. SIFIRNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR Eşber Yağmurdereli. Ma- mak Belediyesi'nce barış ödü- lüne uygun görüldü. Eşber, bu ödülünü CHP Ankara İl Başka- nı Haydar Oymak'ın elinden alırken Ingilizlerin mahzun Prensesi Diana'nın çenaze hazırlıklan yapılıyordu. Ödül tö- reninin ardından Mamak Bele- diye Başkanı Dr. Ismail Değer- li, CHP Ankara Milletvekili Yıl- maz Ateş, Alman Parlamento- su'nun.etkili milletvekillerinden Cem Özdemir ve Tüm Bel- Sen Başkanı Vicdan Bayka- ra'nın da bulunduğu yemek masasına bir genç yaklaştı ve Eşber Yağmurdereli'ye çiçek uzattı. Eşber, çiçeği alırken genç şunlan söyledi: "Size çok saygı duyuyorum. Görüşleri- miz farklı olabilir, ben MHP'Iİ- yim. Size saygı göstermeyeni insan saymam." ••• Güzelliğine, genç kızlann rü- yalarını süsleyen bir yaşama sahip olmasına rağmen, kadın- Eşber ve Diana lığın dramını yaşayarak bu dün- yadan göçüp giden Diana'nın ölümü, bütün dünyayı neden yasa boğdu diye düşünüyo- rum. Diana, sarayın içine hap- sedilip her türlü ihanete boyun eğmesi istenirken, bunlara is- yan edip çemberi kırabilen yü- rekli bir kadındı. Ona "sus, otur ve kocanın başka kadmlaria beraberolma- sına göz yum" demişler, bunu kabul ettirebilmek amacıyla çe- şitli komplolar düzenlemişler- di. Diana'nın bütün dünyanın gönlünü kazanan kavgası bu noktada başlamıştı. Kişilikli bir kadın olarak aşklar yaşamış, erkeklerin bu ilişkiyi yeniden sömürdüğünü görerek hayal kı- nklıklanna uğramıştı. Her sefe- rinde yeniden başlamış, yeni- den yaşama dönmüştü. Diana'nın dramı, insanlığın dramıydı, kadınlığın dramıydı. Diana, dışlanan insanlara ve kesimlere gösterdiği yakınlık ve dostlukla yeni bir kimlik yarat- mıştı. O mahzun pfensesolma- nın ötesinde, yürekli bir kadın olarak önemli mesajlar bıraka- rak yaşama veda etti. Sevme- sini, sevilmesini bildi. Kendisi- ne dayatılan yaşamı reddetti. Özgür yaşadı, özgür öldü. ••• Eşber Yağmurdereli, birkonuş- ması yüzünden 23 yıl daha ha- pis yatacak. Onatoplumun bü- yük bir kesimi, sağcısıyla, sol- cusuyla sevgi ve saygı göste- riyor. O giderek toplumun vic- danı haline dönüşüyor. Eşber, avukat. Eşber, insan haklan sa- vunucusu. Eşber, bir banş sa- vaşçısı. Bazı korkak aydınlargi- bi başka dünyalardaki banşı değil kendi ülkesindeki barışı savunuyor. Eşber, giderek top- lumun gözünde de dokunul- mazlık kazanıyor. Onu hapse atmaya kalkan eller, ne kadar yanlış bir iş yaptıklannı belki tam anlamıyla fark etmediler. Daha dün Meclis'te DSP'lilerin önemli bir çoğunluğu, ne yazık ki. Eşber'i ve düşünceleri nede- niyle suçlananları özgürlüğe kavuşturacak yasa önerisine olumlu oy vermedikleri için iş- ler bu kadar dramatik hale gel- di. Eşber'in yaşadıklan, Eşber'in değil Türkiye'nin dramı. Onu hapse göndereceğiz. Sonra ne yapacağız? Bütün ülkenin vic- danını ayağa kaldıracağız. Kendi dramımıza çözüm ara- yacağız. Onu Mamak'ta ayak- ta alkışlayan 30 bin insan, Tür- kiye'nin duygulannı dile getiri- yordu. MHP'li genç, ülkenin çok değişik bir kesiminin sesi- ni duyuruyordu. Eşber'e gösterilen duyarlılık, ne yazık ki Meclis'in içine ula- şamadı. Genel başkanlarından ve etkili güçlerden çekinen mil- letvekilleri ellerini kaldırmaya korktular. CHP'lilerin önergesi, bu nedenle boşlukta kaldı. Ar- tık Eşber'i düşünmüyorum. O- nun şahsında simgelenen ba- nş davasını düşünüyonjm. Çünkü Eşber banşı savunduğu için başına bu belalargeldi. Bu belalan kökten temizlemenin yolu, samimi bir banş çabasın- dan geçiyor. Korkuyu yenmenin sınınnda dolaşıyoruz. Hep korkular için- de yaşayıp, daha çok kan, da- ha çok ölüm diyenlerin hesap- lanna ne kadar süre destek ola- cağız? Diana'nın dramı, kadınlığın dramıydı. Eşber'in yaşadıklan ise, Türkiye'nin dramı. Dileğim, Türkiye'nin kaderinin Diana'nın kaderine benzememesi. G L O B A L POLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU "Çağdaş Bir İkona" Ingiliz pasaportu almak için yaptığı başvurular ıs- rarla geri çevrilen Adnan Kaşıkçı'nın yakın akraba- sı, servetinın kaynağı şüpheli, üstelik de Müslüman bir playboyun üvey oğlunun bir gün Ingiltere tahtına oturacağını düşünebilir misiniz? Zaten artık düşün- menize de gerek kalmadı. Bu veliaht-prensin anne- si, Leydi Diana, müstakbel kocası "Dodi" Elfa- yed'le birlikte, Paris'te "garip" bir araba kazasında öldü. Diana'nın, son kraliyet unvanı, RH'de iki hafta ön- ce elinden alınmıştı. Muhafazakâr ve derin bir şekil- deırkçı, "boyalı basın", Diana'nın yabancı bir adam- la ilişki kurmasını içine sindiremiyordu. Diana'nın bir yatın güvertesinde sevgilisiyle biriikteyken çekilmiş yan çıplak resimleri, günlerdır gazetelerdeydi. Ölü- münden birkaç gün önce News of the World isim- li, daha çok bluğ çağındaki erkek çocuklar için por- nografik malzemeye benzeyen bir gazete, "kraliyet ailesıne hiç yakışmayan bir ilişki" yorumu yapıyor ve Diana'nın çocuklannın "bu yabancı adamdan nef- ret ettiğini" ileri sürüyordu. Kraliçe'nin, Diana'dan nefret ettiği bilinen bir gerçekti. Belli ki Diana da bu duygulan karşılıksız bırakmıyordu. Geçenlerde Le Monde'a verdiği bir demeçte, "Benim yerimde baş- kası olsa bu ülkeye (Ingiltere) bir daha ayağını atmaz. Ancak çocuklanmı düşünmek zorundayım" diye- cekti. Kazadan sonra pazar günü medyada bambaşka bir hava oluştu. Ulkeye yeni gelmiş olsaydınız bir devlet büyüğü ölmüş zannederdiniz; tüm unvanlan' (rütbeleri sökülmüş) ve adeta aforoz edilmiş bir es- ki gelin değil. Tüm Ingiltere televizyonlan sabahtan akşama kadar bu kazayı, daha doğrusu, Tony Bla- ir*in ifadeleriyle "Halkın prensesini" ne kadar sevdi- ğimizi konuştular. Bize ne kadar üzüldüğümüzü, şok geçirdiğimizi gösterdiler. Ertesi gün gazetelerin baş sayfalan, ıç sayfalan, son sayfalan.. hepsi bu konu- ya aynlmıştı. "Kraliçe'nin ne kadar üzgün olduğu yüzünden belli olmuyormuydu?"... "Zavallı çocuk- lar..." "Perişan Charies" vb... Bu tutum değışikliğinin arkasında "derin-düze- ran'in çözmeye ve kendi yaranna kullanmaya çalış- tığı şöyle bir çelışki yatıyor. Birçok yorumcunun vur- guladığı gibi Diana kraliyet ailesine büyük bir zarar vermiştı (Financial Times); geçmişte, mutlaka bir- çok kere Charies "Su sabah kalksam ve bu kadın dünyanın yüzünden yok olmuş olsa" (The DaHy Ma- il) demiştı. Kraliçe, Charies ile Diana'nın boşanma- sına; daha Chartes'dan resmen aynlmadan, subay sevgilisiyle yaptığı telefon konuşmalannın yayımlan- masına; aynldıktan TV'ye çıkıp kraliyet ailesinin ne kadar sevgıden yoksun ve boğucu olduğunu söyle- mesıne dayanamıyordu. Bir de bu Mısırlı milyarder, üstüne tüy dikmişti. Üstelik Kraliçe'nin tüm ısranna rağmen Diana kamu yaşamından çekilmedi, şimdi kendisıni öldürdüğü ilen sürülen medyayı büyük bir başanyla tahrik ederek kullandı, profilini yükseltti. • Ölümünden birkaç gün önce medyaya "gelecek haf- ta büyük bir sürpriz var" diyordu. Bu madalyonun öbür yüzü ise biraz farklı. Diana, kraliyet ailesinin istediği davranış kurallanna uyma- yı, boşanmış, kınk ve bir kenara atılmış kadın olma- yı reddetti. (Tabii, 16 milyon sterlin tazminatın getir- . dıği özgüveni unutmayalım). Tum boyalı basın Di-, ana'ya nefret kusarken bastığı çıplak resimler, bir başka tür resımlerle, boynu bükük, buğulu gözlü ya- kın-çekimlerle birleşince ortaya modem bir "ikona" çıktı: Zengin, insancıl, ama mutlu olmayan bir pren- ses. Diana popüler bir kişilik olarak ışte böyle şekil- lendi ve varoldu. Diğer taraftan, bu kraliçeye rağmen, bir var oluş-, tu ve kraliyetin aslında ne kadar içi boş ve anaktro- • nistik olduğunu ortaya koyuyordu. Diana'nın yaşam' pratiği kraliyet üzenndekı yaldızlan kazıyarak, kindar, küçük hesaplar peşınde koşan, kıskanç ve ahlaken sokaktaki insandan daha yüksek olmayan öbür yü- zünü de ortaya koydu. Pratik yaşamla ilgisi çoktan kopmuş ve ulusa son derece pahalıya patlayan var- lıklannı (ve muazzam servetlerinO ancak rrtüellerle ka- bul ettirebilen bir insan topluluğu için bu çok tatsız bir durumdu doğrusu. Üstelik bir gün gelecek, bü- yük oğlu tahta çıkacak ve bu yolla da Diana, krali- yet ailesinin bu nefret nesnesi, saraya geri gelecek belki de kraliçenın yatağında bile yatabilecekti. Şimdi "derin düzen" Diana'nın hiç olmazsa ölü- süyle ilişkilerini normalleştirerek, toplumda monar- şiye karşı oluşan tepkıyı biraz olsun savuşturmaya, bu arada da ingilız kımliğini güçlendirmeye ve biri- lerinin bu ölümden dolayı ne kadar rahatlamış oldu- ğunu saklamaya çabalıyor. Bu arada orta zekâda, or- ta güzellikte, aristokrat ve son derece de zengin, a- ma bunu ironik bir şekilde monarşiye iki çocuk ver- mesine borçlu olan bir kadın, ibret verici bir şekilde diğer kadmlaria ortak bir kaderi paylaşmaktan, eko- nomik, cinsel ve siyasal olarak da istismar konusu olmaktan kurtulamıyor. Afyon Valiliği karar aldı Göktepe davasına gösteri yasağı Haber Merkezi - Afv on Valiliği, gazeteci Metin Göktepe'nin gözaltında öldürülmesıyle ılgılı dava- nın bundan sonraki otu- nımlannda da adlıye bina- sı çevresınde toplanma- mn, binkmenın ve toplu halde bulunmanın v asak- landığını bildirdi. 21 ağus- tostaki oturuma sadece Göktepe ailesi, avnkatlar ve basın mensuplan katı- labilmışti. 20'ye yakın otobüsle şehre gelen yüz- lerce kişi ise adliye bina- sının bulunduğu Ordu Caddesi'ne alınmazken topluluk adliyeye 500 metre uzaklıktaki bir alan- da güvenlik güçlerince alı- konulmuştu. Afyon Valisi Ahmet Ozyurt, konuya ilişkin olarak önceki gün Afyon Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Alay Komutan- lığı'na birer yazı gönder- di. Yazıda şöyle denildı: "tümizde görülmekte olan gazeteci Metin Gökte- pe davasının dunışması- nın yapılacagı 15 Eylül 1997 ve daha sonraki du- ruşma günlerinde, Oimiz- de huzurvegüvenliğuı sağ- lanması ve müessif bir ha- diseye me> dan vermemek için adlive binası önü ve ar- kası ile Ordu Bul\an"nda dunışmayı bahane ederek \eva berhangi bir nedenle ; toplanmak, birikmek, top- lu hakk bulunmak, 2911 - sayüı Toplanu ve Gösteri > Yfirinüşleri Kanunu fle • 5442 savTİı İDer fdaresi Ka-v nunu'nun 11. maddesi ge- ' regincc vnsaklannnşür." < Tepki çeken karar Afyon Valiliği. karannı 21 ağustosta yapılan ve ikisi tutuksuz 7 polisin ilk kez yargı önüne çıktığı , oturumdan iki gün önce açıklamıştı. Demokratik ' kitle örgütlerinin tepkisini çeken karar çerçevesinde oturum günü ceşitli kent- lerden gelen yüzlerce kişi adliye çevresine yaklaştı- nlmamıştı. Metin Gökte- pe'nin ailesi, avukatlar ve basın mensuplan tek tek aranarak adliye binasına alınırken topluluk ise ad- liyeye 500 metre uzaklık- taki bir alanda güvenlik güçlerince ali 1 nulmuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear