25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1997 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istsibul A 22 Sinop PB 21 Ecne A 29 Samsun A 21 Ça-akkale A 25 Trabzon A 23 Kaaelı A 23 Giresun A 22 Iznr A 28 Ankara Y 27 Mrısa A'.:ın A 3 0 Konya B 27 De-.zli _A 33 Eskışehir Y 27 B 26_ A 32 SıvasZcguldak PB 19 Antalya A 27 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van A A Y PB Y Y Y Y 31 27 29 32 28 28 20 18 Y 22 Batı Karadenız'ın ıç kesimlerı, Iç Anado- lu'nun kuzeybatısi, Doğu ve Guneydoğu Londra Y 25 Anadolu'nun doğusu Paris Y 28 ıle Afyon-Kutahya Roma A 29 çevrelen sağanak ve 5—7- P B 2 7 gökgürultulusağanak D D <LI yağışlı. otekı yerier az Amsterdam Y 21 bulutlu ve açık geçe- Madrıd Y 24 cek. Hava sıcaklığın- Sofya AB 25 daonemlı bırdeğışık- grüksel Y 22" lik olmayacak. Budapeşte PB 27 Münih Atına Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn A Y PB PB A A PB Y 28 28 18 14 18 27 27 27 27 ÂSY Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A A Y Y A Y A A 16 27 19 23 23 23 22 34 Şam 31 ÇJ-çık Par;aı oulutlu Sıslı Bolutlu > Çok bulutlu p Yağmuriu Sulu kat > Gok guoıltülü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK U iaştarafı 1. Sayfada sne dış sorunlarındaki aymazlığından başlayarak ge-el anlamda birtakım öğelere dayanıyor. Garip! Oysa. REFAHYOL'un düşürülmesı için sı- raanan genel anlamh onca nedenin başında tek, öremli bir öğe geliyor. O da "bu hükümetin şeriat çzhmlerini koruyup kollaması". -okuz ay gibi kısa sürede ülkeyi cehenneme çe- virneyi başaran bu hükümetin, laik demokratik sosyal hukuk devleti tanımını şeriata dönüştürme- yi fedef alması, belli başlı bir rejim suçu sayılmaz mf Geçen akşam özel bir TV programında konuşan Yargrtay Başsavcısı Vural Savaş; parti adı verme- der içine düştüğümüz acınası durumu gözler önü- ne serdi. Örnekler vererek şeriata karşı hukuksal noksanlarımızı açıklayan Savaş, "Şu anda birpar- tiyle ilgili olarak iddialar var. Delilleri topluyonız. Dinsel esaslaria devlet kurvlmasını hedefleyen par- tilerin, muhalefette dahi olsa siyasi hayatını devam ettrmeleri zordur" diyor. PP'nin yasalardaki boşluklardan yararianarak uy- guladığı çeşitli takıyyelerle "bilinen biramaca" doğ- ru yol aldığı artık devletin her organından, yüksek yargı organından da yankılanıyor. Medyaya yansıyan şeriat rezaletlerini halkımız yakndan izliyor. Ozetlediğimiz "gidişat"\an sonra bir olay ve bir soru akla takılıyor. ~f Partilerimiz gensoruyu acaba niçin, ekonomi, dış sorunlar, sosyal olaylar gibi genel kavramlara bağ- lıyortar? Ayıpsama Ülkeyi neredeyse içinden çıkılmazsorunlara iten; laik cumhuriyet yerine Islam cumhuriyeti getirme- ye heveslenen bir parti ve onun hükümetinin mas- kesıni indirmek, Türkiye'de son dokuz ayda olup bi- tenleri TBMM tutanaklarına ayrıntılarıyla geçirmek, partilerin, hatta RP dışında kalan milletvekillerinin başta gelen görevi değil midir? Temenni ederiz ki gensoru görüşmelerinde bu önemli vurgulamaları parti sözcüleri Meclis kürsü- sünden tarihsel bir görev olarak yerine getiririer. önergeyi yazanların mazereti varmış! O da, gen- soruya olumlu oy vererek şeriatçı takkelilerin başı- mızdan defolup gitmesini sağlayacak "kimi millet- vekilleri" önergede dinden, şeriattan, antilaik ey- lemlerden söz açılmasını istemiyormuş! Laik cumhuriyeti korumaya ant içmiş bir millet- vekilinin bu türden dayatmaları anlaşılır, kabul edi- lir bir olgu olabilir mi? Hükümet düşerse, bu öner- geye göre genel anlamda beceriksizlikleri nedeniy- le düşecek. 9 aylık gerçekler tutanaklara bu öner- ge metniyle üstü kapalı biçimde geçecek. Devletin yaşamsal sorununu dar particilik anla- yıştyta fcavrayanlar, Yalım Erez'in muhalefetparti- leriyle birlikte başlattığı girişimleri basite indirgiyor- lar. DYP içindeki sahibinin sesi kişilikler, günlerdir gensorunun akıbetini olumsuz yöne çevirmenin planlarını yapıyorlar. Ne ki, ne şiş yansın ne de kebap hesabı, örnegin Ekinci Hasan Bey, söze önce "Biz de RP'nin or- taklığından memnun değiliz" diye başlıyor. Amma, hemen ardından "Bu iş gensoru ile ol- maz" diyor. Nasıl olacağını değil, nasıl olamayaca- ğını tarif eden formülü açıklayıveriyor: "Hükümetten aynlırsak, bunun kararını genel başkan ve yetkili kurullar verir." Olmayacak duaya amin dedirtmeye çalışmanın yeni yöntemı. Ekinci Hasan Bey ve DYP kurmayları, sanırız âle- mi kör ve sağır sanıyorlar. REFAHYOL'dan kurtulmanın, laik cumhuriyeti bil- diğimiz yolda sürdürebilmenin formülü, Yalım Erez'in cebinde. Adını ısterformül, isterçözüm koyunuz, REFAH- YOL'dan kurtulmanın yolu: "Hükümetegüvensizlikoyu vereceğinin kesinkes saptandığı söylenen kımi DYP milletvekillen" liste- sinde. Zira, bütün hesaplarda, seçenek arayışlarda anahtar durumda olan, ne DSP, ne CHP ve ne de Anavatan. REFAHYCL'u yolcu etmeye kararlı oldukları söy- lenen -ne var ki sayısı açıklanmayan, adlan bilin- meyen- "birkısım DYP milletvekillen". Bu millet\ekilleri; laik demokratik cumhuriyetin önünü açabiecekler mi? Yoksa karar ve yön değiş- tirrnelerini sağlayacak "Enişte"li önemli etkenlere boyun eğip 'kurtuluş"u yarı yolda bırakacaklar mı? Oyunun adı: Ya herru, /a merru! Operasyon havadan devam ediyor A>KARA / DİYAR- BAKER (Cunhuriyet Bü- rosu)- TürkMİahlı Kuv- vetleri'nin ("SK). Kuzey Irak "taki PKC kamplan- na ycnelik carak başlat- tığı smır ötes operasyon, yoğın biçinde sürüyor. Opensyon srasında PKK kamrlarınıntek tek ele geçirldiği. hva harekâtı- nın devametığibildirildi. Rusya Dışişeri Bakanlı- ğı, T i r k askılerinin Ku- zey Itak'agünesıniendi- şe il-ekarşılatığını bildir- di. B aşbakan Necmettin Ert»d<.an. hıekâtın "sı- nırta" olduğua dıkkat çe- kerl<;en, Genckurmay Ge- nel -Sekreterğı. TSK"nin Kır^ey Irak'tkalıcı olma- yaca»ını açıladı. ICJJR dün aptığı yazı- lı a^;Jclama}a. PKK'nin yanjlş politialannın böl- ge kalkına>üyûk zarar ver«dğini \eıer ne paha- sırısalursa csun bu örgü- tün Kuzey Irak'tan atıl- masından yana olduğu- nu bildirdi. Açıklamada, PKK'nin 1991 'denbu ya- na Kuzey Irak'taki gerek- çesiz varlığının yerel yö- netimde birçok zorluğa neden olduğu kaydedile- rek. "PKK, geniş arazi parçalanna sahip çık- maktadır. Ve buralarda kamplar kurarak bölge halkına zaraıiı olacak şe- IdJde Türidye'ye yönelik saJdınlarda bulunmakta- dır" dendi. KDPnın "Kürthalkı- nın çıkarlanm kendi dar görüşlü çıkarlarının üs- tünde tutacağı umudu ileT " PKK'ye hoşgörülü davrandığı. hatta öncele- ri sınırlı imkânlan ıle yar- dı'm ve destek sağladı- ğı bildirilen açıklamada, PKK'nıntam aksineküs- tah bir politika izleyerek, bölge halkının güvenlik ve çıkarlanm tehlikeye attığı kaydedildi. Vural Savaş: Dinci parti kapatdır • Baştarafı 1. Sayfada D'de Yalçm Doğan'ın sorulannı ya- nıtlarken, şeriat propagandası ile SPY arasındaki bağlantılar konu- sunda açıklamalar yaptı. Savaş, TCY'nin dini propagan- dayı yasaklayan 163. maddesinin kaldınlmasının ardından Türki- ye'de şeriatçı propaganda yapanla- ra yönelik hukuki yaptınm boşlu- gu doğduğunu söyledi. 'MGK kararian muhtıra' Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 şu- battaki toplantısında alınan kararla- n "muhtira" olarak nıteleyen Sa\-aş. " Eğer TBVIM'de bekle>en dokunul- mazlıklann kaldırılmasına ilişkin dosyalar görüşiilüp haklannda da\ a açılması gereken millervekileri >argı önünde hesap \erse\di parlamcnto görevini yapsaydı 28 şubat muhbra- sı verilmezdi" dedi. Savaş, özetle şunlan söyledi' Yargıya karşın riirban dayatma- dır: Türban konusunda bir tartışma var ve bu doğaldır. Türbanın kamu kurum ve kuruluşlan dışında takıl- masına kimse kanşmamaktadır. AJI- cak kamudaki kullanımı konusun- daki tartışmanın ardından konunun çözümü doğal olarak yargıya kal- mıştır. Ve Türkiye'de iki yüksek yar- gı kurumu, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi. türbanın kamu kurum ve kuruluşlannda takılamayacağı yolunda karar almışlardır. Siyasi partiler, "Bir ülkede tatbikat şöyle" diye kendi başına yorum yapıp zor- lamalara gidemez. Yargının bu ka- rarlanna karşın kamuda türban takıl- masını zorlamak ve tartışmak bir da- y atmadır ve laikliğin açık bir ihlali- dir. Türkiye'de her şey çok masum göstenliyor. "İnsan haklan" açısın- dan bakılıyorsa. o zaman da Türkı- ye'nin kabul ettiği mekanizmalar var. Gidilir. Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi"nden bir karar alınır. Ancak bugüne değin o mahkeme- den böyle bir karar da getinlmış de- gıl. İmam-hatipler süremez: Osman- lı'dakı ıkili hukuk sistemi. cumhuri- yet rejımi ile terk edılmiş, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ıle öğretim birleş- tirilmiştır. Ancak din görevlisi ihti- yacı ıçın okullar açılabileceğı öngö- riilmüştür. Te\hıd-i Tedrisat Kanu- nu anayasanm 174. maddesinde de koruma altına alınmıştır. Yani bu ya- saya aykın hareket etmek, anayasa- nın da ötesıne geçmek anlamına ge- lir. Çocuklannın önemli bir kısmını dıni okullarda okutan bir ülke laik olamaz. Tevhid-i Tedrisat Yasası ve anayasa değiştirilmeden. sürekli olarak imam-hatip okulu açılamaz. Komutanlarımızın söylediği de bu- dur. Kaymakamlar arasındaki ı- mam-hatipliler artacak gibi yakla- şımlar hakikaten Türkiye'de rahat- sızlık yaratmaktadır. Dokunulmazhk zırhında şeriatçı- hk: Bazı milletvekılleri Türkiye'de dinin kısıtlandığını, ülkede Cezayir benzeri bir ortamın yaşanabileceği- ni, Istiklal mahkemelerinin intika- mının alınacağını söylüyorlar. Do- kunulmazlıklann kaldınlmasını is- teyen fezlekelerTBMM'de bekliyor. Milletvekillerinin buhran dönemle- nnde bıle dokunulmazlıklann kaldı- nlması konusunda hassasiyet gös- termemesi dıkkat çekicidır. Doku- nulmazhk bir milletvekıli içın ana- yasal bir haktır. ama onu kaldırmak da anayasa icabıdır. Şimdi bakın. adını vermeyeceğim. ancak dosyası Meclis'te bulunan bir milletvekili 29.11.1996 da "En bü>ük terör Al- lah'a ve İslama yapılıyor. Kilit taşı omuzumu/da. Belediyeler elimizde, köprü kuruyor" diyor. Kınkkale'de bir başka milletvekili de "Bu vatan bizim, ama rejim bizimdefüdir kar- deşlerim. Türtdye viküacak. Geber- tilecekler, bütün hesaplan biz sora- cağız" diyor. Kasetleri elimizde. Kanrt topluyonız: SPY. partilere çok sayıda sınırlama getiriyor. Bun- lann bir kısmı bence de demokratik Petinçek: Çiller'i CIA eğitti tstanbul HaberServtsi-lşçi Partisi (ÎP) Genel Baş- kanı Doğu Perinçek, Başbakan Yardımcısı ve Dışiş- leri Bakanı Tansu ÇiBer'in 1967 yılından beri CIA görevlisi olarak çalıştığıru öne sürdü. Perinçek. 1967 yıhnda ABD Büyükelçiliği'nin özel vizesiyle Amerika'ya giden Çiller'in, 1970-71 yıllan afasında Virginia'daki CIA kampında eğitildi- gıni,aynı yıl ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Yakındo- ğu ve Kuzey Afrika Masası'nda görevlendirildiğini söyledi. Çiller'in 1974'te talımatla Türkiye'ye gön- derildigini ifade eden Perinçek, Çiller'in bu görevi karşılığında yıllık 100 bin dolar ücret aldığını belirt- ti. Perinçek, yaptığı basın toplantısında Çite'i ÇIA görevlisi yapacak sürecin İlobert Kolej'i bitirdiği 1%7 yılında başladığını söyledi. Bu tür gönüllü baş- vurulara CIA sözlügünde, u walkin'* (ayağıyla gelen) adı verildiğini belirten Perinçek. sürecin bundan son- raki bölümünü özetle şöyle anlattı: "Tansu Çflter, Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'nin özel vizesiyle ABD'ye gitri. Ozel vize istisnai durum- larda yafauzca büyükeici tarafından özel kişilereveri- Ihor. ÇillerABD'nin sağladığı ojanakla bir devlet üni- vershesi olan New Hampshire Cnhersitesi'n-de ikti- sat yüksek Hsansına I967'de başladı. Çiller'c bu dö- nemde "green kart' (sürekli ikamet izni) verildL Gre- en kart numarası: A149 33 25 N 95. ABD'de çabşma izni bulunanlara verilen Sosyal Güvenlik Numarası ise: 043-5(Mr720'dir'' Tansu Çiller'in. CIA adına Kuzey Afrika ülkele- rinde yürüttüğü görevden sonra 1974'te talimatla Tür- kiyeye yollandığını öne süren Perinçek, Türkiye'de- ki süreci de özetle şöyle açıkJadı: "Boğaziçi İ niversitesi Ekonomi BöNiraü'ne öğre- tim üyesi olarak alınan Çiller. doçent ofanasına karşın 1976'da bölüm başkanı vapıldı. V öneticilik görevi sı- rasmda konuk olarak haien Türk Amerikan Konse- >i Başkanı emekli Amiral 'Fred Haynes' ve Prof. Dr. 'Hovvard Reed* gibi isimleri getirdi. Her Udsi de CIA'nm üst düzev görevlileri. Prof. Dr. Reed, 1991 >i- hndan beriCıDer'edevlet yöneominde akıl bocahğı >«- pryor. ' ÇiDer'den istenen,Türkiye hûküroeti ve Turk Siah- b KuvTetleri'nde ABD karşıt politikalan ve faalhet- leri dü/enli olarak Ankara'daki CIA istasyon şefine rapor etmesndi Çiller bu hizmet karşıhğında vıHık 100 bin doiar ücrete baglaiMÜ.- Perinçek, Çiller'in. ABD Adana Konsolosu Eliza- beth Selton'la eskiye dayanan yakm ilişkileri bulun- duğunu ve ABD Dışişleri Bakanı MÎKTen Christop- her'ın Çiller'in DYP lideri olması için kulis yaptığı- nı iddia ettr. Sorumuz üzerine Perinçek, iddialannı mahkeme- de kanıtlayabileceğini söyledi. Birbaşka soru üzerinede bazı kesimlerin, Çiller'le, kaçması için pazariık yapttklarmı savundu. değil. Parti kapatma davası açılma- sında yasa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığf na 3 konuda yetki ve- nyor. Partinin genel başkan, yardım- cısı ve genel sekreterinin konuşma- lan nedeniyle kapatma istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava aça- biliyoruz. Yani bir partinin 100 mil- letvekili, 1 milyon üyesi varsa, bu 3 kişi "Eniyi Atatürkçübiziz,encum- huriyetçu laik biriz. Rejimden vana- yız" desin, geri kalan 97 milletveki- li ve üyeleri sabahtan akşama kadar rejim aleyhine. suç unsunı içeren konuşmalar yapsın. Ben. ancak bu konuşmalar nedeniyle ceza verildi- ği zaman partiden ihraç edılmesini isteyebilinm. Zaten en aşınlannı milletvekili yapıp dokunulmazhk zırhı altına alıyorlar. Diğeryetkimiz, partilerin tüzük ve programlannı in- celeyip anayasaya aykınlık bulun- ması durumunda kapatma davası aç- mak. Sonuncusu ise, partinin yasa- dışı eylemlerin odağı olmasmın sap- tanması durumunda kapatma dava- sı açabiliyoruz. Bununla ilgili ola- rak, şu anda bir partiyle ilgili iddi- alar var. Kanıtlan topluyonız. Bazı siyasi partilerle ilgili çalışmalanmız var. Engellenirse Anayasa Mahke- mesi'nin delilleri toplamasından başka çare kalmıyor. Dini parti taban bulabiliyor: Si- yasi partiler demokratik hayatın vaz- geçilmez unsurlandır. Gelişmiş ül- kelerde de siyasi partiler yüzünden zor durumda kalan ülkeler, seçimle gelse dahi ülkeyi cehenneme çevi- ren partiler biliyoruz. Hitler. Al- manya'da seçimle işbaşına gelmişti. Bugün, hem dini esaslara dayalı devlet hayatını getirmek, hem de bö- lücülük esasına dayalı çalışmalar yapmak amacıyla oluşturulan parti- lerin taban bulabildikleri anlaşıl- maktadır. Partilersuç duyunısunda buluna- bilir: Halkımız, yüzyıllardır devleti ayakta tutmaktadır. Anayasal ku- rumlar var. MGK var, üzerine düşen görevi yapmaya çalışıyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılıgı var. Ben . Bâşsavcı olarak görçvimi yapmıyor olabilirim. Yasa bunun mekanizma- sını düşünmüş. Parti kapatma dava- sı açmazsam. TBMM'de grubu bu- lunan ve son seçimlere katılan bir si- yasi parti bu davanın açılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na başvurabilir. Ben bu talebi red- dedersem ıtiraz ederler. Yargıtay'da 11 ceza dairesi başkanından oluşan kurul, bu itirazı görüşür, yerinde bulursa dava açmak zorundayım. Bu hakka sahip olmalanna karşın hiç- bir siyasi parti, birbirlerine çattık- lan halde böyle birmekanizmayı iş- letmedi. Alaaddin Yüksel: Hukuk kazandı • Baştarafı 1. Sayfada de edilen Kemal Çelik ise izne aynldı. lçışleri Bakanı Akşe- ner'in, Başbakan Necmet- tin Erbakan'la >aptıgı gö- rüşmenin ardından ıdan yargı karan doğrultusunda önceki gece görevıne iade etmek zorunda kaldığı Yüksel. dün saat 11.00'de Emniyet Genel Müdürlü- ğü'ne gitti. Genel uygula- malann tersine gelişinde genel müdür yardımcılan ıle daıre başkanlan tarafın- dan emniyetin bahçesinde karşılanan Yüksel, daha sonra Emniyet Genel Mü- dürlügü brifing salonunda gazetecilere bir açıklama yaptı. Yüksel. dünyanın bütün ülkelennde güvenlik hizmetlerini vürütenler ile siyasetçıler arasında hassas bırdenge kurulduğunu vur- gulayarak şöyle devam et- ti: "Bu dengelerin korun- masında ve hizmetlerin vü- rütülmesinde ortaya çıka- büecekprobiemlerin gerek- çesi ne olursa olsun, hiçbir gerekçe hukuksal uygun- luktan daha önemli olamaz. Bu anlamda; anayasayı. ka- nunlan ve devlet gelenekle- rini kavTavamadığunız, da- ha vahimi de hukukun üs- tünlüğüne katlanamadığı- mız takdirde demokrasinin dışma düşülmesi de kaçıml- maz olur." Yüksel, 25 yıllık kamu görevi sırasında hukukun üstünlüğünü ön planda tu- tan bir bürokrat olarak, hu- kukun tam ve eksiksiz ola- rak kendisine de uygulan- masını bir hak olarak de- ğerlendirdiğini vurguladı. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna dıkkat çe- ken Yüksel. hukukun üs- tünlüğünü herkesin koru- ması gerektiğini vtırguladı. Yüksel. "hukukun gücü ve demokrasinin gözcüsü" olarak nitelediği polise du- yulan saygı ve güvenin sar- sılmasına neden olacak davTanışlardan kaçınılması gerektiğini kaydederek "Polis herkese lazımdır" dedi. Yüksel, polisin anayasa ve yasalardan aldığı gücü Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda sürdürece- ğıni söyledi. Alaaddin Yüksel, "Neler hissediyor- sunuz" sorusuna, "Kaza- nan hukuk olmuştur. Hu- kukun kazandığı bir ülke- de, tüm 60 milyon insamn da sevinmesi gerekir^ dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ğırdı. Erez'in yeni hükümet girişimine lojistik des- tek sağlayan muhalefet, buna gensoruyla karşılık verdi. - Gensoru ciddi bir kilometre taşı mı?.. Orta vadeli bakınca değil... DRYP hükümeti kalsa da gitse de, "RP mantığı" Türkiye'yi germeye devam edecek... Gerici RP mantığı beraberinde ne getirir? Bu soruyu bugün için çengelli bırakıp; kısa vade- ye, önümüzdeki haftaya gelelim. Çiller, dün gensoru sorulannı, fıkra dinliyormuş gi- bi karşıladı. Sonra da bir güzel dalga geçti: - Siz gensorudan bir şey mi bekliyorsunuz? Vah vah vah... Tersinden okununca da anlamı olan sözcükler benim ayncailgimi çeker. "Vah vah"\ar Çiller'in ağ- zından çıkarken, ister istemez tersini de anımsadım. Huyum kurusun... Çiller'in kendisinden olağanüstü emin görünme- si, bütün bağlantılann yapıldığını gösteriyor. Öyle anlaşılıyor ki, olası muhalif milletvekillerinin kimler olduğu saptandı. Gereksinimleri karşılandı. Yanlış anlaşılmasın,,başka bir şey ima etmek iste- miyoruz. Moral gereksinimi yani. İnsan moral ola- rak ne kadar "dolar"sa, o kadar sağlıklı düşünür... DYP içindeki yeni hükümet arama turlarının "yal- nızkovboyu" Yalım Erez ise, bu tanımlamamıza ka- tılmıyor. Erez'le dün bir süre cep telefonundan konuştuk. Türkiye'de cep telefonuyla her yerde konuşulduğu için, bizimle konuşurken Istanbul'daydı ama, nere- sindeydi bilmiyoruz. Belki de cep telefonuna "hep" telefonu demeli... Ya da, "hacet telefonu"... İnsan nasıl ki, "hacet" işi- nin nerede, ne zaman geleceğini bilmez... Her an telefonu da gelebilir... Geldiği an, etmeli. Telefonu yani... Her neyse... Sözümüz tabü ki Yalım Bey'den dı- şarı... Muğlalı Erez'in tuğlalı sözleri... Erez de en az Çiller kadar kendisinden emin... Erez'e anımsattım: "Sizinle geçen günkü telefon görüşmemizde, Çiller için, 'Benim genel başkanım kişisel menfa- atlerini ülke menfaatlerinin hep gerisınde tutmuş- tur' demiştiniz. Aynı kanıda mısınız?" Yanıtı beklediğim gibiydi: "Beklediğiniz yanıtı benden alamazsınız..." Beklediğim yanıtı almışoldum. "Ben" diyor Erez, "siyasete dün atılmadım. Bu işi biliyorum. Bildiğim var ki, adım atıyorum. Ben, boşa kürek çekmem. Politikaytiyi biliriıffffâfa plan'slz^fifTfa'mTr.""' Muğla Milletvekili Erez'in sözleri tuğla gibi köşe- liydi. Ve, ateşe karşı dayanıklı görünüyordu. Sordum: "Çevrenizde kaç kişi var?" - Söylemem... Çevremdekileri açığa vurmadığım için ayaktayım. Köşe yazılarıyla olmaz bu iş. Almak istediğiniz yanıtları vermeyeceğim size... Sözlerini de şöyle bağladı: "Önümüzdeki hafta Hlmin sonunu hep birlikte iz- leyeceğiz..." Siyaset kendi kuralları içinde işlese yakm gele- ceğe ilişkin öngörülerde bulunulabilir. Ama öyle de- ğil- Bir lamba camını düşünün. Yüksek ısıya dayanır ama, küçük bir fiskeyle kırılır. Lamba dayanıklı mı, değil mi? Gerçek işlevinde çok dayanıklı ama, işlevi dışın- da müdahale olunca... DRYP demokrasi lambasını eline aldı bağırıyor: - Kıranm haaa... Kuralsız bir durum. Bunlar demokrasiyi araç ola- rak kullanmaktan öteye gittiler. Aracın başına, 7?'yi koyup sistemin altını oyuyorlar... ODP'den Sultanahmefte miting Özgüıiük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Ufük Uras, Meclis'in tıkandığını, hükümetin işlevini yitirdiğini ve ordunun iktidar boşluğunu doldurduğunu beü'rterek "Ne REFAHVOL, ne hazırol. Hükümet gitmeli, özgürlükler ve demokratikleşme sağlanarak bir an önce erken seçime gidilmelidir'" dedi. Uras, partisinin 8. Olağan Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesinde beraberinde ÖDP PM Üyesi Esra Koç, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Atilla Aytemur ve ÖDP tstanbul İl Başkanı Mehmet Atav ile birlikte dün Martı Sanatevi'nde bir basın toplatısı yaptı. L'fuk Uras, ordunun Milli Güvenlik Kurulu (MGK) aracüığıvla gelişmelerin tam göbeğinde olduğunu ve bu durumun toplumda meşru görülmeve. olağan karşılanmava başİandığını vurguladı. Şeriatçı tehditierin de bu süreci hızlandırdığım savunan ÖDP Genel Başkam Uras. hükümetin yönetme yeteneğini ve özelliğini yitirdiğini öne sürdü. Uras, hükümetin Erbakan ve Çiller'in yolsuzluklannı temizlemek için kurulduğunu, Susurluk kazası ile ortaya çıkan çeteleri örtmeye çalısrığını ve Çiller ailesi hakkında cumhuriyet tarihi bovunca görülmemiş iddialar ortaya atılmasına karşın siyasi pazarlıklaria verini koruduğunu söyledi. Uras. çetelere. kirli si>asete. şeriata karşı olan tüm vurttaş, parti ve kitle örgütlerini 25 mayıs pazar günü saat 13.00'te Sultanahmet Meydanrnda düzenleyecekleri mitinge davet etti ABD Başkanı malvarlığını açıkladı Clinton, Çiller'den fakir çıkb Dövizzedelerin evleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bankalardan aldıklan dövize endeksli konut kredilerini dövizdeki yüksek oranlı artışlar nedeniyle ödeyemeyen "dövizzedelerin'" evlerinin satışlannın 1 ay süre ile durdurulduğu öğrenildi. 'Hekimlik dayatmayla olmaz' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye İnsan Haklan Vakfı (THİV) Adana Temsilcisi Dr. Tufan Köse'nin işkence tedavisi gören hastalann adlannı polise vermediği için cezalandınlmasım kınadı. Bir basın toplantısı düzenleyen Sayek, "Devletin dayatmasıyla hekimlik yapılmaz" dedi. FUAT KOZLUKLU \VASHINGTON-ABD Başkanı Bfll Clinton, yıllık malvarlığını 750 bin dolar olarak açıkladı. Ödenmemiş dava masraflan nedeniyle borçlannın, sahip olduğu malvarlığından kat kat fazla olduğunu açıklayan ABD Başkanının, 1996'nın rakamlanyla yaklaşık 500 milyon dolarlık serveti bulunduğu ifade edilen Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller"den fakir olduğu ortaya çıktı. Clinton. önceki gün malvarlığını açıkladı. Borçlannın malvarlığından fazla olduğunu ıleri süren ABD Başkanı. yıllık mal varlığının 750 bin dolar olduğunu bildirdi. Malvarlığına, banka hesaplanndaki paralar ile mali yatınmlannın dahil olduğunu da belirten Clinton. VVashington ve Arkansas eyaletinin başkenti Little Rock'taki hukuk fırmalanna \VTiitewater davası için 1 milyon ile 5 milyon dolara varanborcu bulundugunu da belirtti. Clinton'ın bu açıklamasıyla borçlannın malvarlığından fazla olduğu da belırlenmiş oldu. Çiller'in malvarlığı ise, Kapital dergisinin, Türkiye'nin en zengin lOOkişisiüzerinde yapmış olduğu araştırmada yaklaşık olarak ortaya konulmuştu. 1996 yılı rakamlanyla 40 trilyon lira olarak belirtilen bu servetin yaklaşık olarak 500 milyon dolara denk düştüğü hesaplanmıştı. ÖYS cevap anahtarı 1- 2- 3 - 4 - 5- 6- 7- 8- 9- ıc-11- 12- u- u-15- 14- 17- 18- 19- 20- 2 1 - 22- ZJ- 2a- 25- 26- 27- 26- 29- 50- 31- J2- 33- 3a- İ 5 - 36- 37- ) 8 - 39- 40- A 0 E B C E E D C 0 A A 8 E A L C 6 E C E E E aA C e 0 A B D E B 8 C D C E A B 4 1 - 42- 4 3 - 4A- 45- »6- 4 7 - 4B- 49- 50- 51- 52- 53- 54- 55- 56- 57- 58- 59- 60- 6 1 - 62- - 53- D C D £ E A C C C A 0 A D D A E B B C A E B C 1- A 2- D 3- A 4- 0 5- 8 6- E 7- C 8- E 9- A 10- E 11- A 12- D 13- 0 14- A 15- B 16- B 17- D 18- B 19- A 20- C 21-, E 22- B 25- D 24- A 25- C 26- E 27- D 28- E 29- 0 30- 0 31- C J2- E 33- E 34- E 35- D 36- D J7- E 38- C Î9- 0 ao- 0 Kimliğimi 41- C 42- a 43- C «A- E 45- A 46- E 47- C 48- A 49- 0 50- A 51- B 52- 3 53- « 1- D 2- 8 3- B 4 . A 5- E 6- C 7- C 8- 0 S- C 10- A 11- D 12- C 13- C 14- B 15- C 16- A 17- E 18- 0 19- C 20- B 21- C 22- D 23- D 24- C 25- A 26- 0 27- C 28- B 29- E 30- C Jl- € 32- B 33- C 34- 0 35- A » - A 57- C 38- E 39- D 40- B 41- A «2- C 43- E 44- E 45- B 44- B 47- C 48- D 49- B 50- E 51- A 52- A 53- D 54- E 55- B 56- B 57- C 58- O 55- E 6D- 0 61- D 62- E 63- 0 64- E ve TGC kartımı Hükümsüzdür. HESUTÇATI 1- 2 2- E 3- D 4- C 5- B 6- A 7- E B- B 9- A 10- A ıı- a12- C ^3- 0 14- C 15- E 16- C 17- 0 18- A 19- B 20- 0 21- C 22- E 23- B 24- A 25- B 26- S 27- A 28- B 29- D 30- E 31- B 32- C 33- E 34- D 35- E >6- C 37- B 38- * 39- E «0- C yitirdim. 41- 42- 43- *4- 45- 46- 47- 48- 49- 50- 51- 52- 53- 54- 55- 56- 57- 58- I 59- 60- i 61- 62- 63- 64- 65- t 66- 67- I 68- 69- / 70- t 71- C 72- E I 3 i ) > 3 * î ) ) ) )
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear