Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 MAYIS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ulkelerinden
ittıalat geriledi
• ANKARA (AISKA) -
Gümriik birliğinin ilk
yılı olması nedeniyle
AB ulkelerinden yapılan
ithalatta geçen yıl
yaşanan artış, bu yıl
hızını kesti. Böylece,
AB ülkelerinin toplam
ithalattaki payı
gerilemeye başladı. DİE
verilerine göre AB
ulkelerinden
gerçekçekleştirilen
ithalat, ocak-mart
döneminde, geçen yılın
aynı dönemine göre
yüzde 2.9 artarak 6
milyar 551 milyon dolar
düzeyinde gerçekleşti.
Söz konusu artış oranı
ithalattaki
yüzde 5.5'lik genel
artışın altında kaldı.
Ödemeler
dengesine DTH
dopingi
•ANKARA (ANKA)-
Dış ticaret açığında
yaşanan patlamaya
rağmen. cari işlemler
açığının. tahmin
edilebılenden daha
ılımlı bir düzeyde
seyretmesinde,
döviz tevdiat
hesaplanndan Tûrk
Lirası karşılığı satın
alınan dövizlerin. döviz
geliri olarak
kaydedilmesinin büyük
etkisi olduğu ifade
ediliyor.
Türkiye'nın geçen
yılın ilk dokuz
ayında 13 milyar 445
milyon dolara ulaşan dış
ticaret açığına rağmen.
cari işlemler açığınm 2
milyar 604 milyon
dolarda kalmasında
"görünmeyen hizmet
gelirleri" kalemindeki
yüksek oranlı artışın
etkisinın büyük olduğu
vurgulanıyor.
Pakistan
otoyoluna
başianacak
• Ekonomi Servisi -
Pakistan Ulusal
Ulaştırma Başkanı
Muhammed Azam
Khan Hoti, Baymdır
Holding tarafından
yapılacak Pakıstan
otoyolunun Peşaver-
Jslamad arasındaki
bölümünün yapımma
çok yakında
başlanacağını söyledi.
Hoti, "Peşaver-
Islamabad Otoyolu
Yapımı" konulu
toplantıda, Pakistan
hükümetinin bu
projenin yapımında,
dost ülke Türkiye'nin
inşaat firmalanyla
işbirliklerinin sürmesini
istediğini belirtti.
Altın
ticaretinde
büyük hedef
• İSTANBUL(AA)-
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın altın
konusundakı
başmüşavin ve Istanbul
Altın Borsası Genel
Sekreteri Dr. Kaan
Rasim Aytoğu.
Türkiye'nin 2000'li
yıllarda dünya global
altın ticaret hacminden
yüzde 25 pay almayı
hedeflediğıni söyledi.
Ppim
borçları affı
• AıNKARA (AA) -
Hak-lş Genel Başkanı
Salim Uslu. SSK ve
Bağ-Kur'un prim
borçlan affının, sosyal
güvenlik sistemine
yönelik bir sabotaj
olduğunu belirterek "Af
uygulaması, eşitlik
ilkesine aykındır" dedi.
Yaptığı açıklamada, asıl
yapılması gerekenin,
düzenli prim akışını
sağlayacak bir sistem
kurmak, sıgortasız
çalışmayı ve
çalıştırmayı önlemek,
kurumlan
özerkleştirmek
olduğunu belirten Uslu,
"Bu anlayış ve
uygulama, prim
ödememeyi alışkanlık
haltne getirip teşvik
edecektir" dedı.
Çalışanlarm, sendikacı-genel müdür işbirliğini kamuoyuna açıklaması bekleniyor
Deniz Nakliyat'ta çîfte vurgun
MUTLU GÜNEŞ SÖNMEZ
Sendikanın kurduğu Birlik AŞ tarafin-
dan yüzde 51 'i satın alındıktan sonra işle-
rin yolunda gittiği sanılan Deniz Nakli-
yat'ta tüm çalışanlar devre dışı bırakıldı.
Görünürdeki 129 milyon dolarlık satışa
karşın çıkanlan A grubu hisselerin toplam
değeri olan 300 milyon lirayla şirketin ta-
mamını ele geçiren Türkiye Denizciler
Sendikası îstanbul Deniz Nakliyat Şubesi
yöncticilcn Rahmi Şişman, Hidayet An,
Celal Bitiş ve Necdet Öksüz ıle Genel Mü-
dür Tahir îlker GülfkJan \ e > ardımcısı th-
san Teoman Kuluhan şırketin süresiz im-
tıyaz hakkını da aldılar. B tıpi hisselerin
toplam değeri olan 4 milyar 700 milyon li-
rayla birlikte 5 milyar lira sermayeyle ku-
rulan şirket, hem Özelleştırme îdaresi'ni
hem de çalışanlannı yanıltmış oldu. Uzun
süre gizlenen ana sözleşmenin gün ışığına
çıkmasıyla belirlenen bu duruma büyük
tepki gösteren çalışanlann oluşturduğu or-
tak girişımin bugün bir açıklama yaparak
şirketteki sendikacı patronlann genel mü-
dürle yaptığı işbirliğini ortaya koyması
bekleniyor.
Konuyla yakından ilgilenen hukukçular
da 70 parça gemiden oluşan şirkette, 6 yıl-
lık genel müdürlüğü döneminde yaptığı sa-
tışlarla gemi sayısını 29 parçaya indiren II-
ker Gülfidan'ın şimdi de Deniz Nakliyat'ı
tümden ele geçirmek istediğini ve buna
sendikacılan da alet ettiğini söylüyorlar.
Gülfidan'la birlikte patronlaşan sendi-
kacılar, uzun süre gizledikleri ana sözleş-
meyle ISTEK Vakfı'na ait Park AŞ'nin
yüzde 49'luk hissesinin karşısında kendı
ellerinde tuttuklan yüzde 51 'lik payı da
• Özelleştirilen Deniz
Nakliyat'ın yüzde 51 'ini
çalışanlar adına satın
alan sendikacılar, uzun
süre gizledikleri şirket
ana sözleşmesindeki A
tipi hisselerle süresiz
imtiyaz hakkına sahip
olarak çalışanlan devre
dışı bıraktılar.
Sendikacılar ve genel
müdür, 129 milyon
dolara satışı yapılan
Deniz Nakliyat'ı
çıkardıklan özel
hisselerle 300 milyon
liraya satın almış
oldular.
ikiye bölerek imtiyazlı ortak konumuna u-
laştılar. Yüzde 51 içinde yer alan 107 bin
hisseden A tipi olan 60 bin hisse. genel
müdür ve yardımcısı ile dört sendikacınm
elinde toplanırken B tipi olan 47 bin adet
hisse de çalışanlar için aynldı. Buna göre
5 milyar sermayeli şirketin ana sözleşme-
sinde yer alan ve her biri 10 bin adetten olu-
şan altı parça A grubu hisse senediyle şir-
ketin tüm haklannı ellerine geçiren grup,
genel müdürle işbirliği yaparak çalışanla-
n devre dışı bıraktı. Kontrolü yine altı ki-
şilik ayncalıkJı grupta olan B tipi hissele-
rin de hiçbir değerinin bulunmadığını be-
lirten çalışanlar ise aldatıldıklannı söyle-
yerek yeni bir yapılanma istediler. Çalışan-
lann tepkisiyle karşılaşan sendikacı pat-
ronlar, bu kez yine sendıka adına yenı bir
yapılanmayı içeren bildiri yayımladılar. Bu
bildiride, Birlik AŞ'nin iptal edildiği ve
kurulacak olan şirkette ayncalıkh hisseda-
nn bulunmayacağı garantisi verildi. Oysa
yasal hiçbir önemi olmayan bu bildiriye
karşın şirket ana sözleşmesindeki madde-
ler, ayncalıkJı hisse sahıplerinin varlığını
ve bunlann kimler olduğunu açıkça orta-
ya koyuyor.
Geçen günlerde Genel Müdür Gülfi-
dan'ın, "Kimsenin iş garantisinin bulun-
madığı ve Idmsenin de tazminatmı alıp gi-
demeyeceği'' şeklindeki tehditkâr açıkla-
malannın ürkütücü olduğunu belirten De-
niz Nakliyat çalışanlan. Park AŞ ile yapı-
lan protokolü de görmek istediklerini be-
lırterek şunlan söyledi ler:
"Yayımladıklan bildiriyle şimdi başka
oyunlan deniyorlar. Bizi şimdi Park AŞ'nin
kucağuıa atmaya çahşıyoriar. Çünkii ileride
Park AŞ ile kurulacak bir ortak şirket, ya-
pacağı genel kurulla sermaye arttınmına
gittiğiode küçük pay sahibi olan bizleri sıfir-
layacaktır. Şirketin imtiyaz haklanmn,
devredilemez ve satılamaz" koşuluyla ku-
rulacak bir vakfa aktanlmasını istiyoruz."
Öte yandan genel müdürlük, devre dışı
bırakılan yaklaşık 1700 kişiyi çeşitli şekil-
lerde sindirmeye çalışırken kendilerine
yakın olanlan da ödüliendiriyor. Çalışan-
lardan alınan bilgiye göre son birkaç haf-
ta içinde yaklaşık 40 personel daha iyi
pozisyonlara terfi ettirildi.
Amerikan BoozAllen Hamilton 'unyasa taslağı hazırlamasına tepkiler büyüyor
DeıııiryollaniHİa Amerikan dayatması
CELAL YILMAZ
İZMİR-TCDD nin "yenidenyapdanma
raporu
T>
nu hazırlayan Amerikan "Booz Al-
len Hamilton" firmasının, uygulamadaki
yasal düzenlemelere ilişkin *yasa taslagTnı
da hazırladığı anımsatılarak bu dayatmanın
kabul edilemeyeceği belirtildi.
TCDD yöneticilerinin, "yeniden yapılan-
ma projesi" netleşmeden uygulamayı başlat-
tıklannı belirten Birleşik Taşımacılık Çalı-
şanlan Sendikası (BTS) Genel Başkanı Or-
han Altuğ, personel sayısının hızla azaltıl-
dı ğını kaydederek "Arhk yasalanmızı da ya-
bancı damşmanlık firmalan hazıriıvor. Llu-
sal egemenliğiınize karşı yapılan böyle bir
küstahlığı. bayrak. ezan. Kuran' sözlerini
ağızlanndan düşürmeyen yöneticiler nasıl
içlerine sindirebfliyorlar?'' dedı.
Azgelişmiş ülkelerdekı bu tür uygulama-
lann kötü sonuçlar doğurduğuna dikkat çe-
ken Altuğ, "KaHtesiz ve pahalı hizmet, iş-
ten çıkarmaiar. birçok harün iptali, istasyon
\e birimlerİD kapaülması sonucunda demir-
yoflan yabancılann eline geçmektedir. Tür-
kiye'de yeniden yapılanmanın uygulanabil-
mesi için yasa çıkanlması gerekiyor. Işte, bu
yasa taslagım da BoozAUen Hamilton firma-
sı haarladı. TCDD yöneticileri ise daha pro-
je netleşmeden, gerekli yasal düzenlemeler
gerçekleştirilmeden rapordaki önerileri uy-
BANUSALMAN
Limanlann
özel sektöre
devrinde
yasa ihlali
ANKARA - 7 limanın 30 yıllı-
ğına özel sektöre devredılmesiy-
le ilgilı Özelleştirme Yüksek Ku-
rulu (ÖYK) karannın, anayasaya
aykın olması nedeniyle yerel
mahkemelerce iptal edilebilece-
ği bildirildi.Anayasa Mahkeme-
si Başkanı ve yetkililerin açıkla-
malanna göre, yerel mahkeme-
ler, iptal edilen hükümler uyann-
ca özelleştirilen yerlerle ilgili
olarak Anayasa Mahkemesi'nin
iptalkarannı dikkate alarakdava-
lan sonuçlandırabilecekler.
Lıman-Iş Sendikası Genel
Başkanı Hasan Biber, Anayasa
Mahkemesi'nin iptal karanna
karşın limanlann satışının onay-
landığına dikkat çekerek "Her
biçimde yasadışılık sergilediler,
saygısızca. Özellikle RP. stratejik
alan olarak satılmasını vatana
ihanetolarak gördüğü şeyi ketıdi-
siyapıyor"dedi.
Özelleştirmeyi "sömürgedli-
ğin açıkbir tavn" olarak nitelen-
diren Biber. limanlann satışını
Türk-lş Başkanlar Kurulu'nda
gündeme getireceklerini, diğer
sendikalarla da görüşerek, satışa
karşı direneceklerini söyledi.
Satış karannın, TDİ 'de çalışan
lıman işçıleriyle ilgili toplusöz-
leşme görüşmeleri sürdürülürken
çıkanlması da dikkat çekti.
Bıber. limanlan alan kişilerin
geçmişte birikimleri olmadığını
belirterek Giresun, Ordu ve Si-
nop limanlannın işletme hakkını
devralan Çakıroğlu AŞ'nin, Sa-
lıpazan Limanı'nı bir hafta işlet-
tikten sonra kaçtığına dikkat çek-
ti.
gulamaya başladılar" dedi.
BTS Genel Başkanı Orhan Altuğ, "De-
miryoilan Yasa Taslağı"nın genel hükümler
bölümündeki "Jenerik olarak, deminoflan
bir kamu hizmeti olarak tanımlanmayacak-
nr" hükmünün yer aldığını belirterek de-
miryolu taşımacılığı yapanlann, işletmecı-
liğin ticari açıdan gereksiz olması halinde,
bakım ve faaliyetlerle birlikte seferleri bı-
rakma yönünde genel bir hakka sahip ola-
caklannı söyledi. Altuğ, taslağa ilişkin şu
bilgileri verdı:
"Yasa taslağuun taşımacılık ücretkri ve
koşulları başhğı altında ücretlerin serbest
olarak belirlenmesi hükme baglanıyor. Bu-
na göre, taşunacılar, sunduklan hizmetleri
piyasay a dayahflkeleregöre ücretlendirmek-
te ya da tarifeye bağlamakta serbest olacak;
hükümet, özelyolcu ücrettarifelerinin uygu-
lanmasinı isteyebilecek. ancak fark riimüy-
le yine hükümet tarafından sübvanse edile-
cek; genel fiyat oranlan ve tarifelcr bilgilen-
dirmc amacıyla bakanhğa sunulacak: ba-
kanhk, fiyatlardaki arüşlara itiraz etmek için
bir zaman dilimi betirleyecek, bu süre içinde
itiraz gebnezse artışlar uygulanacak: yine
bakanlık, geri çc\irdiği artışlardan doğan
farkı tazmin edecek ve bu tazminat taşıvio
nın yeterli ticari getiri sağlamasına yeterli
otacak."
Yasa taslağında çalışanJann memur starü-
sünde olmadığının altının çizildiğine dik-
kat çeken Altuğ, tüm çalışanlann ya söz-
leşmeli ya da işçi olacağmı belirtti. Altuğ,
bu hükümle varolan memurlann sözleşme-
li statüsüne transferi için mekanizmalar
oluşturulacağını kaydederek hükümetin ge-
lecekte memurlan demiryollanna transfer
edemeyeceğini belirtti.
Tekstil sektörünün soltıgu kesiliyor mu?
Kimliğimi Kaybettim.
Hükümsüzdür.
ALİBATTAL
Ekonomi Servisi - Türkiye ihra-
catmın yanya yakın bölümünü
tekstil ve konfeksiyon sektörünün
gerçekleştirmesinin ekonomi için
"handikap" oluşturduğu belirtıle-
rek yeni pazarlar ve yeni sektörler
bularak yumurtalann ayn sepetle-
re dağıtılması gerektiğine dikkat
çekiliyor.
tstanbul Tekstil ve Konfeksiyon
Ihracatçı Birlikleri'nin (İTKİB) ay-
lık yayın organı Hedef dergisinde
yer alan "Tekstille nere>r
e kadar"
konulu araştırmada, konunun uz-
manlannın görüşlerine de yer veri-
lerek ekonomi ve ihracatın "ha-
mallığının" acilen tekstil ve kon-
feksiyon sektörünün sırtından alın-
ması istendi. Araştırmada şu açık-
lamalaryeraldı: "Pamuktan ipliğe,
bmadan düğmeyc. fermuardan do-
kuma makinelerine kadar her şeyin
ithalatçısıyız. Ana ve ara hammad-
de stratejileri hedefve planlanndan
malulüz. Hemen ve acilen takkeyi
önümüzc koymak zorundayiz. Ye-
ni pazarlar ve yeni sektörler konu-
sunda potansivel alanı değerlendir-
meliyiz. İnşaat sektöründen ma-
dencilige. beyaz>e kah verengi eşya-
dan otomotive, tanmsal üretimden
turizme değin potansivel olanı geliş-
tirmeliyi/. Bankacılık, taşımacılık
ve organize olmuş hizmet sektörü
de bu >ükü taşımalıdır."
Uluslararası Tekstil Sanayicileri
Başkanı Hervıe Giraud, tekstil dı-
şında ekonominin yükünü taşıyabi-
lecek pek çok sektör olduğunu be-
lirterek, üç sektörün tekstilin düze-
yine ulaşması halinde 20 milyar do-
larlık ticaret açığının kapanacağını
kaydetti.
tstanbul Sanayi Odası Başkanı
Hüsamettin Kavi, dünyanın geliş-
me sürecinde tanm toplumundan
sanayi toplumuna yönelmiş tüm ül-
kelerin sanayileşme sürecinde
tekstille önemli yol aldıklannı be-
lirterek "Bu süreç giderek yerine
design, marka gibi daha yüksek
katma değerli faaliyetlere bırakır-
ken tekstil de giderek bir sonraki
fa/da gelen ülkelere ka\maktadır.
Dümadaki gelişmelere cevap vere-
bilecek yeni sektöıierin meydana
getirilmesi sağlanamazsa, dünya
pazaıianndaki rekabet gücümuzü
korumanın zorluklanyla baş başa
kalmanuz kaçınılmazdjr" dedi.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Devletçi...
Ülkesiyasetinde, "sevgiilekin"arasında salla-
nan "akıldışt gidiş" her gün yeni düzlemler kaza-
nıyor. Siyaset, seviyor-sevmiyora indirgeniyor.
Sevgi ve kin yoğunluğu, konu "devlet" olunca
en ilginç bireşimine ulaşıyor. O kadar ki serbest pi-
yasacı kimlikleriyle devletçiliği "yok etmeye ye-
min ederek işbaşına gelenier," devleti aşırı ölçü-
de "seviyor ve soyuyoriar".
• • •
Türkiye'nin ekonomik gelişmesinde devletçiliğin
ayn bir yeri vardır. Devletçi sanayileşme girişimiy-
le ülke 1930'larda, dokumadan kâğıda, şekerden
demir çelige uzanan temel sanayilerini kurma ba-
şansını göstermiştir. Üstelik de devletçi sanayi-
leşme, dış ve iç borçlanmaya başvurulmadan; enf-
lasyona sürüklenilmeden ve sanayii, ülke düzeyi-
ne yayan bir yaklaşımla ve 5-6 yıl gibi çok kısa bir
sürede gerçekleştirilmiştir. Daha sonraki yıllarda
özel sanayi, gerek kullandığı ucuz girdiler, gerek-
se nitelikli işgücü ve doğrudan ve dolaylı kredi ola-
naklanyla, devletçi sanayiin omuzlannda gelişebil-
miştir.
•••
Türkiye'nin 1980 sonrasında izlemeye başladı-
ğı aşırı serbest piyasacı politikalann doğal bir
uzantısı olarak gündeme gelen özelleştirme süre-
ci, özünde, devletten değil, "devletçilikten kaçış-
tır". Devletçiliğe kin duyuluyor, ancak çelişkili bir
tutumla, "devlet çok seviliyor".
Devlet, sevilerek yağmalanıyor.
Türkiye'yi yönetenlerin, devlet olanaklarını ken-
dileri, yakınlan ve siyasal destekçileri için kullan-
malarının giderek yaygınlaştığı, siyasetin neredey-
se tümüyle bu oluşuma dayandığı, yıllardır acı bir
buruklukla yaşanmaktaydı. Toplum bunun düzel-
mesini yine yıllardır bekliyor ve umuyordu. Oysa
tersi oldu; devletten yapılan hırsızlık, son günler-
de yeni bir düzleme yükseliyor; "niteliksel bir dö-
nüşûm " gösteriyor. Ulkeyi yönetenler, yani devle-
ti ellerinde tutanlar, "çalma işinde" artık ellerinde
bulundurduklan "iktidar" gücünün bile çok büyük
çaplı olan hırsızlıklannı örtmeye "yeterli olmadığı-
nı" görmeye başladılar. Hırsızlık oranı yükselince
eski yöntemlerin yenileriyle tamamlanması gere-
kiyor. Bu açığı silahla kapatıyorlar.
Gelinen nokta tek sözcükle korkunctur.
Devlet yapısını oluşturan üç temel güce; yasa-
ma, yürütme ve yargıya, dördüncü bir güç, "hır-
sızlıkgücü"eklenmiş bulunuyor. Eskiden dördün-
cü güç sayılan basın-yayının yerini, giderek hırsız-
lık güçlerinin alması, yine devlet eliyle sağlanmak
isteniyor.
Dönüşüm, hırsızlığa dayalı sermaye birikimin-
den, silah zonjyla sermaye birikimine geçiştir. Si-
lah zoruyla, kuşkusuz "birilerinin" malvarlığı bü-
yür; ancak ekonomik ve toplumsal yapı her yönüy-
le çöker.
•••
Türkiye, devletçi sanayileşmeden "devletçi çe-
teciliğe geçiş" sürecini yaşıyor.
Devlette kadrolaşmanın altyapı işlevi gördüğü
bu süreçte, devletçi çeteleşme, her biri ayn bir in-
celeme konusu olacak kadar kapsamlı, yeni "dev-
letçilik tûrlerinin" oluşturulmasına yol açıyor.
Onceki yıllarda devletçi "bankalaşma"; devlet-
çi "kredileşme"; devletçi "ihaleleşme"; devletçi
"arsalaşma"; devletçi "ormanlaşma"; devletçi
"basınlaşma" vardı. 1980'lerde bunlara devletçi
"ihracatçılaşma" ve devletçi "turizmcileşme" ek-
lendi. 199O'lı yıllarda adı geçen "devletçilikler",
katlanarak arttırıldı, çok ileri düzlemlere taşındı;
bunlarla da kalınmadı, devletçi "özelleştirme;"
devletçi "hacılaşma" ve devletçi "uyuşturuculaş-
ma" eklenmiş bulunuyor.
Aslında bunlar, "devleti severek soyuyor; halkı
da soyarak seviyoriar".
Bu soyguna, doğrudan ve dolaylı bir biçimde or-
tak olmayan milletvekilleri başta olmak üzere, tüm
toplumsal güçler, öncelikle bu gidişe karşı çıkmak
zorundadır.
Çünkü hukukun yerini silah alınca, yani iş sila-
ha kalınca, her zaman, daha güçlü silahı olanlar
"naW/"çıkarlar.
Dörtte biri pesin ödenecek
Gecekondu
sabşına başlanıyor
ANKARA(AA)-Gece-
kondulann, belediyeler
aracılığıyla içinde oturan-
lara satışına kısa bır süre
sonra başlanıyor. Arsa
OfisiveMilliEmlakOfı-
si Genel Müdürlüğü ara-
sında imzalanan protokol
çerçevesinde, Hazine'ye
ait gecekondu arazilennin
önce Arsa Ofîsi'ne devri-
ni, daha sonra da beledi-
yeler tarafından vatandaşa
satışını öngören proje. ha-
ziranda uygulamaya giri-
yor.
Gecekondu satışı için
şu ana kadar Başbakanlı-
ğa 100 başvuru yapıldı.
fik incelemelerde durum-
lan uygun bulunan 35 be-
lediyenin, sınırlan içinde-
ki gecekondulan satması
için gerekli hazırlıklara
girişildi.
Gecekondu satışının
başlayacağı belediyeler
şunlar: "tstanbul Pendik.
Bakırköy. Eyüp. Tuzla,
SultanbeylL Şile, Bağcılar,
Beşiktaş. Bahçelkvler. Be-
yoğlu. Kadıköy, Ümrani-
ye, Küçükçekmece, Sa-
mandıra. Ankara Çubuk,
Keçiören, Kazan, Pursak-
lar. IzmirBüyükşehir, Ga-
ziemir, Buca, Bergama-
Ayaşkent Selçuk. Antal-
ya: Muratpaşa, Kony aam,
Beykonak. Kepez. Çalka-
ya, Döşemealtı. Vlerkez-
Yeşilbayır, BekübL Adana:
Yüreğir. İçel: Anamur. Af-
yon: lscehisar. Samsun:
Bafra-Doganca beldesi''
Gecekondu bedelleri,
piyasa rayiçlerinin biraz
altında tutulacak ve bede-
lin dörtte biri peşin, geri
lcalanı 2 yılda ödenecek.
NAKLİ\TİLANI
T.C. SEKA AKDENİZ MÜESSESESİ
TAŞUCU/SİLİFKE
SEKA Dalaman müessesesmden müessesemize 1000
ton, selüloz, mihver boru kâğıdı, mamul kâğıt vs. gibi
mamul, yan mamul maddenin, karayolundan taşınması
ve teslimi işi, işin şartnamesi esaslan dahılınde, kapalı
zarf usulü teklif abnak suretiyle ıhaleye çıkanlmıştır.
1- Bu işe ait şartname 5.000.000.- TL karşılığında, a)
SEKA Genel Müdürlüğü tkmal Dairesi Başkanlığı lzmit
b) SEKA Dalaman Müessesesi Müdürlüğü Dalaman -
Muğla c) Müessesemızden ve anılan adreslerden temin
edılebilır.
2) Bu işin geçici teminatı %5 olup, teklif mektubuyla
beraber verilecektir.
3) Teklif mektupları 10.06.1997 günü saat 11.00'e ka-
dar müessesemiz haberleşme şefliğine verilmiş olacak-
tır.
4) Postada geciken teklifler değerlendınneye alınmaz.
5) Müessesemiz 2886 sayılı Ihale Kanunu'na tabi ol-
mayıp, ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamak-
ta veya dilediğine yapmakta serbesttir.
llan olunur.
Basın: 19487