25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 NİSAN 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Dinin anayasadan çıkarılışı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- 5 Nısan 1928'te kabul edilen "Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'"nun. 14 nisanda yürürlüge gıren 2. maddesindeki "'Türk devletinin dini. dın-i Islamdır" kaydı, 69 yıl önce bugün anayasadan çıkanldı. Aynı dönemde İsmet İnönü ve 120 arkadaşının önerisi üzerine, milletvekillennin. Meclis'e gırerken ettikleri yeminden "vallahi" sözcüğü çıkanlarak "Namusum üzerine söz venrim" ifadesi kondu Ecevit: Hasta defiilim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, sağltgının bozuk olduğu haberlennı yalanlayarak "Çok şükür sağlık durumum yerindedir" dedi. DSP lıden Ecevit. hasta olduğu ve Kurban Bayramı'nda gizlice Londra'ya gideceğı yolunda bır gazetede yer alan haberle ilgılı yaptığı yazılı açıklamada şunlan kaydettı: "Bu tür haberler bazı siyasal çevxelerin temenni ve beddualanndan kaynaklanmaktadır." İşçi emeklilepi toplantısı • AN kAR \ (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye İşçi Emeklılen Cemiyetı'nin Başkanlar Kurulu, bugün Ankara'da toplanacak. İşçi Emeklileri Deraeği'nden yapılan yazılı açıklamada, Genel Başkan Ethem Ezgü'nün açılış konuşmasıyla başlayacak olan Başkanlar Kurulu toplantısında, işçi emeklılen ve gündemdeki konular degerlendırilecek. Güneydoğu'da çatışma • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Olağariüstü Hal Bölge Vajilıgi'nden yapılan açiKİamaya göre güvenlik kuvvetleriyle PKK'liler arasında çıkan çatışmalarda Batman'ın Gercüş ilçesi Kantar köyü kırsalında 13. Bıngöl'ün Genç ilçesi Selvi bucağı yakınlannda da 1 olmak üzere toplam 14 PKK'li öldürüldü. Çatışmada bir güvenlik görevlisi şehit oldu. Berberoğlu'na ziyaret • ANKARA (AA) - Federal Alman Parlamentosu lnsan Haklan \e Insancıl Yardim Alt Komisyonu ile Azerbaycan MilH Meclisi tnsan Haklan Komisyonu üyeleri, TBMM tnsan Haklan Komisyonu Başkanı Demır Berberoğlu'nu ziyaret etti. Heyetin başkanlığını yapan Irmgard Schwatzer, anayasada yapılan değişikliklerin reform nıteliğmde ve cesaret verici olduğunu söyledi. 'Menderes yasasi' • ANKARA (AA)- Gümrük Yasası'nda, kendıleri herhangi bir araç kullanamayacak kadar sakat olanlar ıçın yapılan araçlann gümrük vergisınden muaf tutulmasına ilişkin değişiklık yürürlüge girdi. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüge giren yenı düzenlemeye göre. el ve ayak fonksıyonlannı tamamen yitirenler ıçin yapılan ve sakat kışilerin binip inmesiyle taşınmasını kolaylaştıncı teknık donatııma sahip olan araçlar. gümrük vergisine tabı olmadan yurtdışından getirilebılecek. Teletanıklık geçersiz • ANKAR\(ANKA)- Yargıtay, boşanma davalannda tele-tanıklığa izin vermedi. Ikinci Hukuk Dairesı, mektup yoluyla Almanya'daki tanıklan dinleyerek boşanma davasını sonuçlandıran mahkeme karannı bozdu. Kararda. tele-tanıklığa kesin zorlayıcı nedenler olmadıkça başvurulamayacağı belirtildi. HABERLER S u s u r l u k A r a ş t ı r m a K o m i s y o n u ANAP özel komisyon istediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Susurluk Araştırma Komısyonu'nun ANAP'lı üyeleri. Susurluk olayını derinle- mesine incelemek için özel bir komisyon kurulmasını önerdiler. Tansu ve Özer Uçu- ran ÇUIer çiftının, RP'li Başkan Mehmet Elkatnuş'ın çark etmesı nedeniyle komis- yona çağnlmamasını protesto etmek ama- cıyla son dönemdeki toplantılara katılma- yan ANAP'lı üyeler Yaşar Topçu ve Metin Oney, "altematif rapor" adı altında hazır- ladıklan muhalefet şerhini tamamladılar. ANAP'lılann yanı sıra DSP'li üye Sema Pişldnsüt ile CHP'li üye Fikri Sağlar'ın da komisyon raporuna koyduklan muhalefet şerhlerini bugün tamamlayarak TBMM Başkanlığı'na sunmalan bekleniyor. ANAP'lı komisyon üyeleri Yaşar Topçu • ANAP'lı komisyon üyeleri Yaşar Topçu ve Metin Öney, "altematif rapor" adı altında hazırladıklan muhalefet şerhinde, Susurluk için tutuklama yetkisi dışında geniş yetkilerle donatılmış bir özel komisyon kurulması önerisini getirdiler. ANAP'ın yanı sıra DSP'li Sema Pişkınsüt ile CHP'li Fikri Sağlar'ın da muhalefet şerhlerini bugün tamamlayarak TBMM Başkanlığı'na sunmalan bekleniyor. ve Metin öney, muhalefet şerhlerini bugün düzenleyecekleri basın toplantısında açık- layacaklar. Alınan bilgiye göre ANAPTılar muhalefet şerhlerinde, Susurluk olayının derinlemesine ıncelenmesi ıçin geniş yet- kilerle donatılmış özel bir komisyon oluş- turulması önerisini getirdiler. Muhalefet şerhinde. sadece tutuklama yetkisinin ol- mayacağı bu komisyonun, kamu görevlile- ri ile milletvekillerinden kurulması ve 1993-1996 yıllanndaki devlet içindeki çe- te örgütlenmesinin yeniden ıncelenmesi gerektiği görüşü yer aldı. Topçu ve Öney, Çiller'in siyasi sorumlu olarak son 4 yıla damgasını vurduğuna dik- kat çekerek DYP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Tansu Çiller ile lstanbul DGM'nin dokunulmazlığının kaldınlması istemiyle hakkında fezleke hazırladığı es- ki Içişleri Bakanı ve DYP Elazığ Milletve- kili Mehmet Ağar hakkında Meclis soruş- turması isteminde bulundular. ANAP'lıla- nn muhalefet şerhinde, Susurluk kazasının ardından, "Eşimin kanı yerde kalmadı" di- yen kumarhaneler kralı olarak bilinen Ömer Liitfü Topal'ın eski eşi Safîye Ben- B'nin sözlerine dıkkat çekerek, Topal'ın öl- dürülmesinde, Çiller'in eşi Özer Çiller'in de parmağı olabileceği kuşkusuna yer ver- dikleri bildirildi. Tansu ve Özer Çiller'in komisyona bilgi vermemesinden duyduk- lan rahatsızlığı 50 sayfalık muhalefet şerh- lerine de yansıtan ANAP'lılar, Ağar ile DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bu- cak'ın, Başbakan Necmettin Erbakan tara- fından yaklaşık 2 aydır beklettıği dokunul- mazlık fezlekelerinin bir an önce Meclis'e sevk edilmesi istemine de ver verdiler. Başbakanlık talimat verdi Istiklal Marşı'nda kadın sesine yasak HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Başbakan Necmettin Erbakan'ın. kendisinın katıldığı devlet törenlerinde kadın sesınin yer almadığı Istiklal Mar- şı'nın çalınması talimatı verdiğı bildirildi. Karayol- ları Genel Müdürlüğü'nde önceki gün düzenlenen tö- rende ilk kez uygulanan ta- limatın, Kültür Bakanlığı Gençlik Korosu'nun yöne- ticılerine faksla iletıldiğı öğrenildı. Koro yöneticile- rinin ağlayarak salonu terk ettikleri kaydedilırken Is- tiklal Marşı kasetınin RP'lı- ler tarafından özel olarak hazırlandığı, seslendirme- nin ise teknık hatalarla do- lu olduğu belirtildi. Kültür Bakanlığı'nda, Başbakan Necmetin Erba- kan'ın ulusal marş için ka- dın sesine uyguladığı san- sür tepkilere neden oldu. Kültür Bakanlığı ve TRT Çok Sesli Korolan'nın ku- rucusu ve uzun süre yöne- ticiliğinı yapan Prof. Hik- metŞimşelc Cumhuriyet'e. "Tönende kadın seslerini İs- tiklal MarşTmızdan dışla- mak üzere erkekler taraftn- dan seslendirilen kasetin dinlendiğini duyunca, önce inanamadım. Adeta idra- kim durmuş gibiydi. Son za- manlarda yaşadığımız top- lumsal depremlerin yanın- da şeklen küçük gibi görii- nebilecek ola>, gerçekte an- lam olarak belîd de en bü- yüklerinden biridir" değer- lendirmesıni yaptı. Ulusal marşın, bayrakla bırlikte bağımsızlığın sim- gesi oldugunu vurgulayan Şimşek. "Bayrağa bakışta, onu taşıyışta, sergilemekte, nasıl ki erkek-kadın, büyük- küçük aynmı olmazsa, ulu- sal marşın söylenmcsi ve dinlenmesinde de olamaz" diye konuştu. Şimşek, TRT'nın 4 kana- lında her hafta yayımlanan " Birlikte Söyteyelinı'' prog- ramının başında, daima Is- tiklal Marşı'nı yineleyerek, bununla ilgili mesajlan yurt geneline yaydığını. şiirin kalan bölümlerinın de yeri geldikçe verileceğine dik- kat çekti. "Eğer bu olay, bir yannş- lık eseri değilse, analanmı- ZL bacdanmra, ladanmıa, kanlannuzı, yavuklumuzu İstiklal Marşı'ndan yoksun bırakmak isteyenlere. şiirin 4. kıt'asına sığınarak şöyie sesieniyorum" dıyen Şim- şek şunlan söyledi: "Ben eskidcn beri, birlik- teyaşadım, birlikte yaşanm. Hangi çılgın bunazincir vu- racakmış şaşarım. Kükre- miş ses sellcri gibi bcntleri çiğner aşanm. Kadın-erkek hep birlikte İstiklal Marşı- nuzla çağlanm." k Halk dans etmez' Karayollan Genel Mü- dürlüğü'nde Kültür Bakan- lığı Gençlik Korosu'nun susturulmasıyla gerçekleş- tirilen talimatın, bakanlığın düzenlediği törenlerde de uygulandığı bildirildi. Kahraman'ın katıldığı törenlerde bakanlığa bağlı korolara görev verilmediğı- ne dikkat çekilirken, Kahra- man'ın Devlet Opera Bale- si Genel Müdürlüğü'nLn (DOB) şu ana kadar sahne- lediği 200'e yakın temsil ve gösterısını de izlemediğı öğrenildi. Kültür Bakanı Ismail Kahraman'ın "Halk dans etmez" gerekçesıyle Devlet Halk Danslan Toplulu- ğu'nun ismini de "Devlet Halk Oyunlan Topluluğu** diye değiştırdiği kaydedil- di. CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL, dün akşam İstanburda Pertevniyal Plarformu tarafından düzenlenen u Srvü Toplum Örgütlerinin Demokrâsiye Katkılan" konulu toplanüya kaöldı. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) DSP ve RP'den CHP'ye katılım lstanbul Haber Ser\ısi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. DSP ve RP'li beledıye rpeçjjs üyel,erinin. partılenne katılma töreninde, "Rejim bkanıkuğının aşıünası için yurttaşlar da üzerine düşeni yapmab" dedi. Baykal, "Tıkanıkhgı aşmanın yolunu kimse rejim dışında aramasın" uyansında bulundu. CHP'nın dünkü grup toplantısı, Alparslan Türkeş'in cenaze töreni ve kar yağışı nedeniyle gerçekleştirilemedi. Baykal'ın odasmda yapılan törende, lstanbul Gazıosmanpaşa'dan DSP'li belediye meclis üyesi Nurettin Kaçar ile Bayrampaşa belediye meclis üyesi DSP'li Murat Albayrak ve Çankaya belediye meclis üyesi RP'li Mustafa Şirin CHP'ye katıldı. Baykal. burada yaptığı konuşmada, "Rejimde tıkanıklık \aşanıyor. Bu durumda herkes sorumluluğunun gereğini vapmab. Demokratik rejimin işktilebilmesi için yurttaşlar da üzerine düşeni yapmah. Tıkanıklığı aşmanın yolunu kimse rejim dışında aramamaltdır. Demokratik rejim kendi içinde çaresini bulmaktadır. bulacaktır. CHP de bunun odağıdır" dedi. DGM'den Yaşar Öz'e tutuldama Öz, Metris Cezae\i'nde lstanbul Haber Senisi - Susurluk kazasından sonra ortaya atılan ıddi- alarla ilgili yürütülen soruşturma kap- samında hakkında çok sayıda suçlama ve iki gjyabi tutuklama karan bulunan YaşarÖzçıkanldığı lstanbul DGM ta- rafından tutuklanarak Metris Ceza- evı'ne konuldu. Önceki gün tstanbul Emniyet Mü- dürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'nü arayan katliam sanığı Abdullah Çat- h'nın eşi Meral Çatiı'nın dayısı Yaşar Öz teslim olmuştu. Öz daha sonra ls- tanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğu'ne götürülmüştü. Geceyi Asayiş Şubesi'nde geçiren Öz dün sabah 10.30'da lstanbul DGM'ye getirildi. Susurluk soruştur- masını yürüten savcılar AhmetGürses ile Aykut Cengiz Engjn'e saat 13.00'e kadar ifade veren Öz tutuklanması is- temı ile mahkemeye sevk edildi. ls- tanbul 6 No'lu DGM'ye çıkanlan Öz hakkındakı gıyabi tutuklarna karan \i- cahiye çevrildi. Öz, eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahi- n'le özel tımciler Ayhan Çarkın.Ercan Ersoy. Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu. Ti- ya Bandırmalıoğlu, Mustafa Altınok ve Ayhan Akça'nın da bulunduğu Metris Cezaevi'ne konuldu. Susurluk soruşrurması nedeniyle Ali Fevzi Bir ile Sami Hoştan hakkın- da gıyabi tutuklama karan bulunuyor. 1994 yılında Adana polisi tarafın- dan yakalanan Metin Bozdoğan sahte pasaportu Yaşar Öz'den aldığını söy- lemişti. lstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğu'ne bağlı polis- ler, bu nedenle 31 Ocak 1994 tarihın- de Yaşar Öz'ün Ataköy'deki evine operasyon düzenlemişti. Baskında 7 tabanca ile Yaşar Öz ve Tank Ümit adına düzenlenmış sahte pasaport bu- lunmuştu. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın dönemin Emniyet Müdür Yar- dımcısı Mestan Şener'i araması üze- rine Öz serbestbırakılmıştı.Öz'üya- kalayan ekıbin amiri LeventSevinç, 31 ocaktaelegeçirdiklen silahlan Anka- ra Emniyet Müdürlüğü'ne bizzat el- den teslim etmişti. Susurluk sonışturmasını yürüten ls- tanbul DGM Savcılığı da soruşturma kapsamında 26 Aralık 1996tanhinde bu silahlann durumunu emniyete sor- du. Ancak emniyetin DGM'ye gön- derdiği yanıtla, silahlann kaybolduğu ortaya çıktı. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (« planet.com.tr Evin balkonundan görünen pencerelere bakılırsa koskoca koruda iki kişiyiz komşu!.. Akşam saat 21 olunca bizim evler gene ateşböceğine dön- dü. Oysa şubat ayı boyunca böyle değildi. Senin altındaki kat, bitişiğindeki daire, yanıba- şınızdaki dört katlı evin üç katın- daki altı daire, benim apartma- nın üst katlan karanlığa göz kır- pıyordu. Görünüşe bakılırsa ilk iki gün- de bızim koruda "isyan eden" ve "ısrar eden" bir sen varsın, birdeben... Peki ötekilere ne oldu dersin? İsyan etmekten, ısrar etmek- ten vaz mı geçtiler acaba? Bo- yun mu eğdiler sence? "Bunlar çok güçlü. Baksana bütün bir şubat ayı boyunca karanlığa ses verdik umursamadılar bile; bildiklerini okumaya devam ediyoriar. lyisi mi kesip sesimi, yakıp ışığımı oturayım evimde" mi dediler? Onlan anladık komşu da sa- na ne oluyor peki? Niye asık su- ratın? Saklama, canın da sıkkın senin. - Çok değil, daha biray önce milyonlarca ve milyonlarca ev ateşböceklerine dönüşmüşken yiğitliğe krem sürmeseler bile, çetelehn elebaşılan, destekçile- Korudaki Komşumla Sohbet ri, siyasetteki uzantılan, ortakla- n, hempalan, suç ortaklannın uykulan kaçtıydt. Oysa şimdi.. der gibisin. Deme! Önce sevin. Tek başına değil- sin. iki kişiyiz. Ama bu umuda filan da sanl- ma sakın. Tut kı iki kişiyiz ve iki kişi kaldık. Evlerimizin göz kırpan ışıkla- n, gece karanlığmda uzaklardan seçiliyor komşu. Yolunu yitirmiş, yönünü şaşırmış, gücü tüken- miş birileri uzaklardan gorürler ışığımızı. Fırtınalı denizde çare- siz kalmış denizcilere yol göste- ren deniz fenerleri gibiyız biz. A- man ara verme. Uzaklarda bir yerde gözteriyle geceyi tarayan- lar görecektir ışıklanmızı. Biz işimize bakalım komşu. Ayrıca madem canın o kadar sıkkın, gel sana matrak bir yazı okutayım. Herr karanlığa ses verelim, hem gülelim. Aşağıda bilgisayanmın belle- ğine çok taze gelmiş bir 'e-ma- H' mesajını, hiç değiştirmeden ve yazım yanlışlannı fılan da dü- zeltmeden aktaracağım. Önce çöpe atıp geçeyim dedim, ama sonra şu can sıkıcı günlerde bir- likte güleriz diye düşündüm. Mesajdaki yürekJer acısı Türk- çeyle, düşük cümlelerle, yazım kurallanndan habersiz "kültür düzeyi" ile oyalanma. Adamcağızın yazdıklannın arasına ben bazı notlardüştüm. Onlan parantez içine koydum. Böylece benim notlarla adam- cağızın yavelerini kolay ayırt edersin. E-mail mesajı "Sayın Engin" diye başlıyor. Sonra da şöyle sürüyor. "Yazdığınız yazılan hemen her gün okumaya çalışıyorum. Bizleri Türkiye'nin aydınlığm güçleri konusunda aydınlattığı- nız için sonsuz teşekkürler. Zi- ra eskiden Diplomaside bazı konularda ne yapılacağına ka- rar vermek için Rusya'dan ya- yın yapan Bizim Radyo'nun o konudaki görüşleri dinlenir ve onun aksiyapılırmış. (Biridiplo- masi konusunda bu fukara ile dalga geçmiş, o da ciddi san- mış... Ama sıkı dur. Asıl matrak şimdi geliyor) Şimdi bizde sizin ve sizin gibi diğer saygıdeğer üstatlenn yazılannı okuyarak kimlerin Türkiye'de üst değer- de kimlerinda de altta oldugu- nu öğreniyoruz. (Adamcağızın kendi doğrulan yok. Kendi yar- gısını üretebilmek için, başkala- rının, ömeğin benim yazdıkla- nmdan kerteriz alıyor, onlan ter- sine çevirip kendi yargılannı üre- tiyor. iyi mi?) Lütfenyazılannıza ara verme- yin. Bu arada artık Türkeş 'te öl- düğüne göre sürekli aydınlık için bir dakika karanlık eylemle- rine ara verilebilir. Zira karanlı- ğın en büyük prensi öldü. Artık siz ve sizin gibi Türkiye'nin ye- tişmis aydınlan üayram edebi- lir. Hatta gelin 4 Nisan'ı bayram ilan edin. Böylece karanlığın güçlerine büyük bir darbe vur- muş olursunuz. Sayın Engin, tabii bütün bun- ların hepsı kara mizah. (Kara ol- duğuna kuşku yok da bunun neresinin mizah oldugunu doğ- rusu anlayamadım. Bir bak ba- kalım komşu, bak bakalım, sen mizahı bulabilecek misin?) Ge- lin artık aklınızı başınıza alın ve gerçekleri görün. Eğer siz 70 milyonun 50 milyonunu karan- lıkta yaşıyor zannedersiniz, bu köstebeklerin yerin altında ya- şarken dışannın aydınlığıyla gözlerinin kamaşmas ve körleş- mesine benzer. Gelin yerin al- tından çıkın ve gözlerinizi gü- neşin altında görmeye alıştınn. Yoksa bu gidişle yakında yerin altında bile bannamayacaksı- nız. Birdostane tavsiye..." Hepsi bu kadar. Şimdi bu he- sapca köstebek olan, ben ve bencileyin düşünenler oluyor; mesajı yollayansa karanlıkta değil, gün ışığında dolanan bir yiğit konumunda, değil mi? Hah hah hah, sen öyle san komşu Adamcağız bu mesajı "so- meone" diye imzalamış. E-ma- il adresi de öyle: SomeoneİSo- mewhere.org. Yani "Herhangi biryerden herhangi biri". Üste- lik herif takma adını bile ingiliz- ce döktürmüş ki derin kültürü- nü daha bir iyi anlayalım. Gördün mü bizi köstebek ya- pıp yerin dibine yollayan yiğidi. Ne adını açıklayabılecek, ne ye- rini belirtebilecek yüreği var. Ka- ranlığa sinmiş habire üfürüyor... Diyeceğim komşucuğum, böylesi maskaralıklara gülüp geçelim ve işimize bakalım. işi- miz var; işimiz ciddi ve biz adı- mızı, köyümüzü, yerimizi apaçık ortaya koyup ışıklarını yakıp söndürenleriz. Yann akşam gene göz kırpış- mak üzere şimdilik hoşça kal! POLİTİKA GUINLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ev İmamı... Nurettin Öztürk. 1993-94 yılı Kayseri Imam-Hatip Lisesi Mustafa Germirli Şubesı mezunu... Nurettin'in Fethullahçılarla tanışması lise son sınıfta oluyor. Gittıği bir evde, 'ev imamı' Hamdi Keskin'le tanışıyor... Sonra neler oluyor... Nurettin, devlet paralı yurdundan çıkıp, Serhat Ders- hanesı'nde bir yıl paralı öğrenci olarak kalıyor. Nurettin Öztürk öyküsünü şöyle anlatıyor "Yurt müdüryardımcısı, 'Rusya'daokurmusun?'d/- ye istekte bulundu. Ben de kabul ettim. Başkırtis- tan'dakı Serhat firmasının Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Emin Ataklı'y/a tanıştırdı. Işlemlerimi ta- mamlayıp Ataklı'yla biriikte Başkırtistan'a gittim. Ser- hat firmasının kiralamış olduğu evlerden birine yerieş- tirildim. Kaldığımız evlerin kirası 80-90 dolar olması- na rağmen biz beş arkadaş kalıyorduk ve kişı başına 40 dolar aylık veriyorduk. Bir yıl sonra Serhat fîrma- sı yetkililennin uygun gördüğü basın-yayın bölümüne kaydoldum. Okuldan eve geldiğım zaman hep sorgu- ya çekıliyordum. Ev imamı, 'Nerde senin talebelerin? Kaç kışıyi kafaladın? Sadece okumaya gelmedık, asıl amacımızı unutuyor musun' diye soruyordu. Üniver- sıtede de rahat bırakılmıyordum. Kot pantolon giy- meyeceksın. Yüzde 90'ı bayan olan ünıversıtede kız- larla konuşmayacaksm, müzikdınlemeyeceksin, sa- çınıAmerikan tıraşı yaptırmayacaksın gibiyasaklar ge- tirdiler. Günde 7 kez namaz kılınacak. Haftada bir, Fethul- lah Gülen'e ait 90'lık ses-vaaz kaseti dınlenecek ve seyredilecek. Pazartesi ve perşembe günleri oruç tu- tulacak. Günde 5 sayfa Kuranıkenm okunacak. Cev- şen dedikleri dua bırgünde bitirilecek. Namazlardan sonra toplu tesbihat yapılacak. Günde bir saat risale okunacak. Aynca dığer kitaplardan okunacak. Tabii is- tediğimiz kitabı okuyamayacağız. Bunlar her gün zo- runlu yapılacak ve kâğıt üzerinde ev imamına teslim edilecek. Radyo ve televizyon yasak. Haberier bile spiker bayan olduğu için seyredılmeyecek. Artık hıçbir şeye tahammül edemiyordum. 2. sınıfın sonunda bırbaşka şehre veya Türkiye 'ye dönmek ka- ranndaydım. Fakatgeçkalmıştım. Pasaportum onlar- daydı. Benim adıma vize aldıklannı, 10 gün içinde Türitiye 'ye geri göndenleceğımı öğrendım. Firma yet- kilısı Usame Ekiz'/e görüştüm. 'Benı neden gönderi- yorsunuz?' dedim. 'Sen kot pantolon giyiyorsun, kız- larla konuşuyorsun, Amerikan tıraşı oluyorsun' dedi. Daha doğrusu ben onlann ışıne yaramıyordum. Ora- da kimseyi kafalayıp Nurcu (Fethullahçı) yapmıyor- dum." • • • Eyüp Kayar'ın kendi deyişiyle "birgençliğin kınkse- kiz yılı"na gelince... Şimdi de Eyüp'ü dınliyoruz: "Sana, Orta Âsya'ya, Tacikistan'a gönderme teklifi yapıldı. FEM Çemberiitaş Şubesı, Tacikistan'a sevkı- yat yapmakla göreviendırilmişti. Pasaport, vizeişlem- lerimizi Çağ Eğitim Hizmetleri adına Kadir Tufan adın- da birisibaşlattı. Başkırtistan'ın başkentı Ufa'ya gittik. Fethullah Gülen cemaatınin örgütlenmesi aşağı yukan Türkiye 'dekı gibıydi. Talebe evleri, yurtlar, ko- fe/ter var. Serhat firmasıyla oraya götürülen üniversite öğrencilerinın hepsi cemaatten. Bunlar yurtta, evler- de veya kolejde belletmen olarak çalışıyoriar. Aynca esnaf kollan da var. Orada bu işi Mirasfirmasıyapı- yor. Bu firma, ticaretfirmasıve aynca Saray'ın orada- ki dıstribütörü. Aynca Kaysen esnafından gelen (Kay- seri Başkırdistan'a bakmakla yükümlü hımmet ıli) ak paralan bir kez daha aklıyor. Kara paralan da aklaya- rak birkısmını Ufa rehberi Harun Doğan ile Serhat fir- masının Müdürü Usame Ekiz'e veriyor. Şimdilerde HH- ton ve Çırağan Sarayı'nda yapılanlar da bunlann bir benzeri. Gittiğimız sene 450 dolar, bu sene ise 650 dolar üniversite parası venyorduk firmaya. Daha sonra öğ- rendik ki bu firma Serhat. Kalınan yurtlar devlet tara- fından bedava olmasına rağmen, evlerin kirası da 60- 100 dolar olmasına rağmen herkesten 40 dolar para toplanıyordu. Biz orada okuyor gibi görünüyorduk ve aıleler böy- le biliyordu. Ama bunun haricinde herşeyyaptınlıyor- du. Yorgunsun; uyuman kısıtlı. Eve erken gelme tale- be gelecek, eve geç kalma kesinlıkle kot pantolon giyme, yürümene dikkat et, kızlarla konuşma. Onlann isteğıyle matematik fakultesine kaydımıyap- tırmıştım. Bölüm değiştırme ısteğımi, 'Ya böyle okur- sun ya da Türkiye'ye dönersın' diye reddediyoriardı. Pasaportum onlardaydı. Bır gün öğrendım ki Türid- ye'ye dönmem için vize ışlemlerimi başlatmışlar. Pa- saportumu istedim ama vermediler. Üniversite çıkışın- da önümüzü kesip zorla taksiye bindirmeye çalışt- lar, yumrukladılar. Fiili gücüm olmadığı ıçin pasapor- tumu alamadım. Kanunsuz olarak mart ayında Tür- kiye'ye döndüm." • • • İki gencm öyküsünü, kendi anlatımlanndan bölüm- ler alarak aktardık sizlere... Bu öyküden tüm ana ve babalar ders almalıdır... Yoksul ailelerin çocuklan işte böyle kandınlıyor. Fet- hullahçılann amaçlannın ne olduğu apaçık ortaya çı- kıyor... Görüldüğü gibi okullarda, hastanelerde ve toplu- mun her kesiminde çok sıkı bir biçimde örgütlenmiş- ler... Gözden ırak kamplarda, Orta Asya Türk cumhuri- yetlerinde olup bitenler, 'bölge imamlan'y\a bir siyasi partı gibi örgütlenmeler, 'ılımlı lslam'\ savunanlan aca- ba uyandırabılecek mi? Hiç sanmıyoruz... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet Cetinkaya (a Planet.com. TR ÇAĞDAŞ YAYINLARI HİKMET ÇETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear