Catalog

ailSAN 1997 ÇARŞAIVK • CUMHURİYET SAYFA HABERLERÎN DEVAMI 17 Isnbul Ene Çsakkale •Kaeli Kaisa -A'in Ceızlı B B B B B B B B 21 23 18 24 25 25 26 26 Z ğ ü i d â k B 21 Arvtsa A 26 Kars 18 Yurdun batı kesimleri parçalı bulutlu; Iç Ege, GollerYöresi ile Anka- ra ve Eskişehır çevre- leri oğle saattennden sonra bır ara sağanak yağışlı, öteki yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcakJığın- da önemlı bır değışik- lık olmayacak. Rüzgâr guney ve batı yönler- den haftf, ara sıra orta kuvvette esecek. AVRUPA Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y B B B B B Y B 16 14 15 10 10 22 12 11 Budapeşte Y 11 Münih Atina Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn B B Y Y Y Y B B 18 18 8 7 8 4 12 12 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Y B Y Y B Y B B 6 27 19 20 27 19 28 36 Şam B 35 lı bulutlu i Sıslı . Bh Ut L p YağmjrkJ w w Kartı Sulukar Gök gürûltüiû w » CUNCEL CCTEY^ARCAYÜREK WBaştarafı 1. Sayfada tmda yinelediği uyanisn srysetçiler üzerinde _«tisini gösterdiği izlenirni vesrn kimi hareketler. " Menderes önce "ünlü ıli"y& tasihat veriyor. Ya- -ndığını bile bile "'dururn gönLo gereğini yapma- toını" istiyor. Nedir odurvV? "fSAIumdurum". Mü- dihale! - Hete, hükümetten vazçşm&nek için ölesiye çar- pşan Şaibe Hanım'dan */rha. rte" bekliyor. Niçın? Sürprizeylemler olmaza; A y c n Bey de bilıyorya dıbilmesigerekiyorki, ernde- onunda Şaibe Ha- "nm ile Takkeli'yi koltu*«Qn kaliırmak için "güçlü knllar" harekete g e ç m e K o r u n o kalabilir. Menderes, sağlam b i r rantıK lokusuyla konuşu- yor. Kımi olasıhkları sıralaıktan onra "yani 'bize bi- le gerek kalmayabilır" d o r . Oyle ki, adeta "bir terenni" fade ediyor. Sanki bektentilenn gerçekleşrnsıni v e ^ P içinde "biz" de- dği 7-8 kişılik Menderes ruburjn istıfasınagerek- snilmemesini istiyor. Za^f bir unırt! "Demokratik rejimi kormalc ve kurtarmakzorun- Xğu doğarsa" -Menders grutu dışında- RP ıçin- " ce partiden ıstifa etmey haz:ırkimi milletvekilleri- -mn varlığından söz ediliyr. Sa'ylan 3-5. Aktuna ile Erez'in ç a a l a n r u konuşmayan, an- cak aynı koşutta düş.üdükJeinden söz edilen DYP'li kimi milletvekill&rde katlabilir. Takkeli ne yapar? - RP ve DYP içindeki tcııırdannalar eyleme dönü- -şebilirse; hükümet sorciurnjn çözülmesi olasılığı gerçekten güçleniyor dtenektir Her konuda şen şakr«, n e \ar ki, sıra rejim aç- Imazlarına geldi mi dut ymış bJlbüle dönen Şaibe *Hanım, hamisi Takkeli'rn haccan dönmesini bek- liyor olmalı. Menderes'in dediği çpi, Şaise ile "umutsuz va- ka" Takkeli "demokrası'çin ytni mevzilere çekil- mek" erdemini göstere^leceKbr mı? Bugün söylediğini yarr deCjişirebilecek yetenek- teki Şaibe, RP'siz kesinsiz 8 yl uygulama yasası- nı geçiremeyeceğini anlıyın&a.nasıl dadönüverdi. Yeni masal şu: Refomu RP'iin önüne koyacak; "ya bu, ya hükümet" dvecekniş? Palavraya bak, yan gel yat! Askerler nezdinde ititar ka2anabılmek için yine kaç kez dönecek, kaç loz yalaiları dogru gibi gös- termeye çalışacaktır, kjn bılir. Takkeli, hac dönüşü CeneralOsman Özbekola- yına iki tür yaklaşım göaerebilr. (a)- Havaalanında susar, kente gelince bili'en doğası konuşur, takke- lilere "Canım, uiak tefettürder olaylan nıçin büyü- tüyorsunuz?" dıye çıkuîabilir. (3)- Ya da "Yasalann cefası bize, sefası aske v ere m?" içerikli, takkelile- ri yatıştıncı uyuşturucu 3İr çıkıs yapabilir. F'Amfha? bu söytemleM içînde asla hükümetten çekileceğini, bırakınız rfaje etrreyi, şöyle uzağından dokunduran tek sözcül arayırız, belkı bulursunuz. Cumhurbaşkanı Denırel, ginlerdir rejimi bir aç- mazdan, adıyla sanıylasöyleyelim ki, yeni "birba- dıreden" kurtarabilmeHçin çetin olaylan tarafsızlı- ğına gölge düşürmecfen yorjmlamaya çalışıyor. Eleştirilerini uyanlarla pskiştiriyor. "Herkesin cumhuriy*t etraîında top/anması /a- zım" diyor. Çağdaş düşjnenlerin yanı sıra, RP'yi de kapsayan bir çağn. Kinlen, kmleri? Laik cumhuri- yete, çağdaş yasalara^arşı şeriatı ve şeriat huku- kunu ülkede yerieştimreye çaışan takkelileri! "Devletirtkunımlann karşı karşıya getirmeye" ça- lışanlan eleştiriyor Denirel. O/sa, Cumhurbaşkanı da bilıyor ki devlet kuumlarnı birbirine düşüren. hele TSK'yi kışkırtarak olaylara yol açan parti, Re- fah. Takkeliler! "Üç darbe yemiş Ccmhurbaşkanı Demirel'in bi- le ortalıktaki darbesevırlere ses çıkarmadığını çok enteresan bir durum olarak gördüklerini" yazryor Milli Gazete ve bu yaynlarla ateşleniyor takkeliler. Bu kafalarla mı laik cumhuriyette bır araya ge- leceğiz! Türban çarpıtmasına TBMM'de engel SEBAHAT KARAKOYUN .\NKARA - TBMM,İn- san Haklan Komisyo- nu'nca oluşturulan alt ko- misyon, yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere göreka- muda türbanla çahşmanm yasak olduğunu dikkai çe- kerek, bu konuda soru^tur- ma açılmasının gerekls ol- duğunu vurguladı. Komis- yon, Cerrahpaşa Tıp Fakûl- tesi'nde görevli türbanlı Doktor Şükran Erdemin itirazlanm haklı bulmadı. Istanbul Oniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakûlte- si'nde görevli Şükrarı Er- Dikmener ödüfleri açıklandı • Boştarafı 1. Sayfada 1997 günleri arasmda ya- yımlanan haberleri değer- lendiren Bülent Dikmener Habc Ödülü Seçici Kurulu, bu yıl "Haber" ve iki "Jüri Özel Ödûlü" olmak üzere topla-n 3 ödül verilmesini karaıiaştırdı. Se;ici kurul. Hürriyet ga- zetesınde yayımlanan "İşte 500 Müj^nnı Belgea" (örtü- lü öcenekten çeküen para) haberiyle Muharrero San- kaytfyı "Haber" ödülüne İayıl gördü. "."ûri Özd" ödüllenni de Cunhuriyet gazetesinde ya- ytmanan "Gizli Belgelerie B o n Hatü Bozgunu" baş- hk.liıaberlenle LaleSanil>- rahmoğlu, Milliyet gazete- sinde yayımlanan "'Antalya Ranti" başhklı haberler ile Azer Bortaçina aldı. Seçici kurul, AjıkaTa'nın Sıncan ilçesindeki Kudüs Gecesi'ne ilişkin olaylan ve gelişmeleri görüntülüolarak kamuoyuna aktaran L'BA Ajansı'nı da övgüye değer buldu. Ödülkr,5Mayısl997Pa- zartesi günü saat 17.00'de Türkiye Gazeteciler Cemi- yeti Burhan Felek Konfe- rans Salonu*nda düzenlene- cek törenle sahiplerine veri- lecek. Törenin geleneksel konuşmasını Prof. Dr. Em- re Kongar, "2000lere Gider- ken Tûrldye'de Siyaset- Medya İlişkileri" konusun- da yapacak. 1 Atatürk'iin yolıuıu terk edemeyiz' Haber Merkeri - Cumhurbaşkanı, TBMM'nin kuruluşunun 77. yıldönûmü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, TRT'nin bu yıl 19'uncusunu düzenlediği 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği'nin yanı sıra yurtta. yurtdışı tem- silciliklerde ve KKTC'de düzenlenen törenlerle kutlanacak. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajında, ne demokrasiden ne de cumhuriyetin herhangi bir diğer nitehğinden geri adım atılma- yacağmı belırterek Türkiye'nin Atatürk ûn yolu- nu terk etmeyeceğini bildirdi. Demırel. çocuklar için yapılabilecek en ıyi işin, onlan geleceğe en iyi şekilde hazırlamak olduğu- nu, bunun yolunun da çağın tum gelişmelerinı on- lara aktaracak bir eğitimden geçtiğini belirtti. Te- mel eğitimin mutlaka 8 yıla çıkanlması gerektiğı- ni bildiren Demirel, şöyle devam etti: Tumhurnetin kWiavefeteefesinden vazgeçme- miz hiçbir şekilde mümkün değildir. Ve Türkiye. Atatürk'ün çizdiği >olu terk edenıez; çağdaş. de- mokratik ve laik olarak yuluna devam edecektir. Türkiye"nîngekceğinden kimseendişe dujmama- hdır." TBMM Başkanı Mustafa KalemlL dünya ban- şmın en büyük güvencesinın çocuklar olduğunu belirtirken. Genelkurmay Başkanı Orgeneıal İs- mail Hakla Karada>% TBMM Başkanı Kalem- li'ye gönderdiği kutlama mesajında, "Atatürk il- keİeri ışığında. kurulduğundan bugûne kadar da- imalaikve demokratikcumhuriyetimizindayana- ğı ve yüce Türk mületuûn irade \e egemenliginin temsÛcisi olan TBMM'oin bundan sonra da aynı işlevi sürdüreceğjn* inancım tamdır" dedı. ANAP lideri Mesut Yümaz, Meclis'in mılletin varhğı, bağımsızhğı, birlik ve beraberliğinin. va- tanın ve de\ letin sonsuza kadar korunması karar- hlığının güvencesi olduğunu belirtti. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindonık KKTC Cumhun- yet Meclisi Başkanı Hakkı Atun ve KKTC Baş- bakanı Derviş Eroğlu. Mustafa Kemal Derneği Başkanı Kamran Baran. Adana Valisi Oğuz Ka- ğan Köksal, CHP Adana tl Başkan Yardımcısı Ze- ki Özer, Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Fede- rasyonu, İP Genel Başkanı Doğu Perinçekve Eğit- Der Genel Başkanı Mustafa Gazakı yayvmladık- lan mesajlardaTBMM'ninkuruluşunukutladılar. Sesveışıkgösterisi Ankara'dak) törenler, TBMM Başkanı Musta- fa Kalemfi tarafindan saat 09.00'da TBMM'deki Atatûrk anıtına çelenk konulması ve saygı duru- şuyla başlayacak. Kalemli başkanlığındaki heyet, saat09.15 'te Anıtkabir' i ziyaret edecek. Türkhalk müziği sanatçılan ile Grup Ayna'nın akşamüzeri TBMM bahçesmde vereceği konserin ardmdan, ses ve ışık gösterisi yapılacak. Cumhurbaşkanı Demirel, TRT'nin düzenledi- ği şenliğe katılan 38 ülkenin temsikilerini Çanka- ya Köşkü'nde kabul edecek. Ankara Valiliği'nce düzenlenen 23 Nisan kutlamalan, 19 Mayıs Sta- dı'nda Istiklal Marşrnın okunması ve göndere bayrak çekihnesiyle başlayacak. tstanburdaki resmi kutlama prograrru çerçeve- sınde saat 10.00'da Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde bir tören gerçekleştinlecek. Ali Sami Yen Stadı'ndaki tören ise saat 10.30'da başlayacak. ts- tıklal Marşı eşliğinde göndere bayrak çekilmesi- nın ardından öğrenciler, 'ilkokul' ve 'izci' antlan- nı söyleyecekler. Tören, çeşitli gösterilerin ardın- dan okullann geçişiyle sona erecek. Atatürk Vakfı saat 14.00'te Sultanbeyli Akile Düğün Salonu'ndaçocuklar için bir şenlik düzen- leyecek. Silivri Belediyesi de 23 Nisan nedeniyle Bosna ve Bulgaristan'dan 54 çocuğun da katıla- cağı üç gün süreli Balkan Çocuk Şenliği'ni ger- çekleştirecek. Demirel: Laiklikteıı tarafim • Baştarafi 1. Sayfada Reddediyorum. Dini korumak bir avuç İDsanın işryse diğerlerinin işi ne" diye konuştu. Kurban Bayramı tatili için geldiğj Antalya'dan aynlmadan önce Clup Alda Tatil Köyü'nde gazetecilerle kahvaltılı basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin komşusu ülkeler arasın- da Yunanistan hariç hiçbirinde de- mokrasi olmadığım söyledi. Demok- rasinin "nimet* olduğunu söyleyen Demirel sözlerini şöyle sürdürdü: "Taröşmalargeteceğinuri kararta- cak şekilde olmamalıdır. Demokrat, laik, sosyal hukuk devleti olarak bir eksiğimi/ yok. İnanç, ve ifade hürriye- ti var.Düşüncehürriyeti.din vevicdan hürriyeti vur. Bizim aradığımız, ana- yasay'a sadakattir. Her şeyin çözümü kurallann işlemesindedir. Herkesdü- şüncesiniortaj^ koyar,ama dcvletiyv kacak şekflde dep." "Herkesicumhuriyet etrafindabir- leşmeyeçağınyorum" diyenDemirel, şunlan söyledr. "Herkesdüşûncesini söyierken devleti ve rejimi tahrip et- memefi. Devlet vatandaşm inançlan- nakarşı saşgdıdır. teminaûdır. Devlet- dinarasındakiilişkiTürkiyeCumhu- riyetf nin temelleri abhrken belirlen- miştir. Devlet laik olduğu için Müslü- manlık tehlikede değiktir. Laik, de- mokratik cumhuriyet, inanç haklan bakunından rahataz eder durumda değödir." Cumhurbaşkanı, Erzurum Jandar- ma Bölge Komutanı Tuğgeneral Os- man Özbek'in Başbakan Necmettin Erbakan'a ve hükümete yönelik suç- layıcı açıklamalan konusunda Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hik- met Köksal ile görüşüp göruşmediği konusundaki soruya şu yanıtı verdi: rüştük Tunceli'de terör olaylan >arr dı. onlan aktardı. Erzurum'daki pa- şanın böyie bir beyaru ohnuştur. Or- dunun disiplin mekanizmasuıda bir aykınhk varsa kendi bünyesi içinde gereken yapthr. Bizim geleneğimkde ünifonnalı kişiler sivasi beyanat ver- meder. Bir boşalmadır. Piyes ve hac- dadağınlanbroşürlere karşı duyulan bir infialdir. Münferit bir olaydır. TSK'ye yönelik eleştirikr, TSK'nin cevap vereceğj şekle dönüştürülme- rneJL" Bir gazetecinin, "Yargının bağun- sız otduğunu söylûyorsunuz. Ancak Içişleri Bakanı'nın Emniyet Genel Müdürü konusundaki uygulamala- nnda yargı karariannın uygulanma- dığmıgörüyoruz. İçişkri Bakanı'nıbu nedenk adetmekvcyaazlettirmekgi- bi biryetkiııiz yok nwf sorusuna De- mirel şu yanıtı verdı: "Yanhş başla- dıa. Sorua yanlışlaria doJu. EmDİyet Genel Müdürü hakkında yargıkarar venti. 30 gün sûre var. Yargı kararmı icra etmeyenkre icra etmüir." "Sürekü olarakcumhuriyetmetra- finda birteşümesi gerekiiğini söylüyor- sunuz. Bu konuda bir tehfike mi gö- rüyorsunuz" sorusu üzenne Demirel, "Bentarafim. Anayasada bdirtiknla- ik, demokratik cumhuriyetin korun- ması için yemin ettim. Onun tarafm- dayım. Cumhuriyetin etraûnda bir araya getelim derken halkı bir araya getirmek istiyttrum. O nedenle, getin, cumhuriyetinetrafinda birleşe&n di- yorum" dıye konuştu. Susurluk konu- sunda gereken noktayaulaşıhp ulaşıl- madığı şeklındeki bir soruya karşılık da Demirel, "Susurluk olayı derdest- tir. yani el konuhnuştur. De\letin yar- gı organlan tarafindan ej konulmuş- tur. Ortbas edflemez. Adaleti bulmak 6 ay içinde teceUi etmediyse bir şey >ok zaaf teşkil eönei"? dedı. , -,, ,, dem'in, türban takmakta ıs- rarlı olduğu için fakülte yö- netimince cezalandınlarak cerrahi müzeye kapatıldığı yolundaki iddvalannı ince- leyen alt komisyon. raporu- nu TBMM tnsan Haklan Komisyonu'na sundu. Alt komisyon raporunun sonuç bölümünde "Yasalandeğiş- tirmek kamu görevlüerinin değiL parlamentonun işidir. Yasalçerçe\enm insan hak- lan ihlaline yol açtığı düşü- nülüyorsa bunu değjştir- mek ve insan haklanna say- güı bir çerçeveye orurtmak görevi öncelikle hükümete, daha sonra parlamentoya düşmektedir" denildi. urtuluş" bir TRT yapımıdır. Yönetmen : Ziya OZTAN Senaryo : Turgut ÖZAKMAN ü z i k : Muammer SUN YİÜY 1 BUGÜN Saat:22.20 G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada hayatta kalan iki üç kişiye kıyıdakiler sormuşlar. -Nebuhal?.. "Sormayın" demiş gemideki, "bir hazine mese- lesi": "Iskeledekiler, 'Hazinenin üçte ikisi bizim' dedi- ler. Sancaktakiler, 'Olmaz, üçte ikisi bizim, kalanı si- zin'. Kıyasıya kavgaya tutuştuk. Kimimiz ayırmaya çalışti, olmadı. Sonunda bu hale geldik..." Karadaki birkaç uyanık hemen sormuş: "Peki şimdi hazine nerede?" Gemideki şaşırmış: "Ne hazınesi?" - Hazine yüzünden kavga ettik, dedin ya... Gemideki omuz silkmiş: "Olsaydı, dedik..." Yoksa biz de olmayan demokrasi için mi kavga ediyoruz?.. Gazeteci, Eczacıbaşı'nasoruyor "Bu raporu niye haztrladınız?" Eczaabaşı, nezaketini bozmadan yanıt vermeye çalışıyor: "Demokrasi hepimizin sorunu. Bize göre oima- sı gerekenleri sıraladık." Gazeteci, "Hah" diyor, "yakaladım": "O zaman siz bu rapordaki düşüncelehn tümü- nü savunuyorsunuz. Demek ki siz şimdi, anayasa- nın geçici 75. maddesinin değişmesinden yanası- nız, öyle mi?" Söyleşi, Anadolu'daki "olmadı baştan" oyununa dönüyor. Eczacıbaşı, "Tam o anlama gelmez" de- yip devam ediyor. "Bir perspektif sunuyoruz. Her üyenin bu rapo- ru benimsemesi gerekmez..." Görüşme uzayıp gidiyor. TÜSİAD, demokrasi ra- poru hazırlıyor. Demokrasi değil, rapor tartışılıyor. Salt bu bile demokrasimizin raporlu olduğunu gös- teriypr. TÜSİAD bu raporu Proî. Bülent Tanör'e hazır- lattı. Ne demişler? Kırk yıllık Tanör olmaz dublör... Prof. Tanör, raporu tabii ki "TÜSİAD üyeteri ne der?" diye değil, "Siyasetbilimi ne der?" diye hazırlaya- caktı... Kuvayi Milliye atlan... Bugün ülkemizdekı demokratikleşme zemini açı- sından çok önemli bir gündeyiz. 23 Nisan... Ulusal Meclis'in açıldığı gün. Kurtuluş Savaşı'nın en ateşli günlerinde ülkeye ilişkin hertürlü kararın alındığı bir Meclis... En kritik anlarda bile yetkisini sonuna kadar kul- lanan bir Meclis... Bugünkü yapıya bakınca ne yazık ki aynı şeyi ^söylemek olanaksız. Lİd'er egemenliğihe dayalı bir Meclis... Yetkilerini Anayasa Mahkemesi'nin, "Yapma, yanlıştır" uyanlanna karşın her fırsatta hükümete devretmeye hazır bir Meclis... Bu pencereden bakınca insan ister istemez o coşku dolu şiirin sözlerini tersine çeviriyor... Olayın en acı yanı, demokrasiye zerre kadar inan- mayan kişilerin, demokrasinintüm olanaklannı kul- lanarak iktidar koltuğuna oturmalan. Oradan da, "halk dalkavukluğu" yapıp "Halk ne derse o olur" naralan atmalan... Prof. Tanör, TÜSİAD için hazırladığı, "Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri" raporunda Avru- pa'nın bugünkü demokratik yapıya geliş sürecinin en az 300 yıla yayıldığını vurguluyor. O yüzden bugünkü "/7üzr)ün"arkasr, bitiş, umut- suzluk olmamalı. Yazıya fıkrayla girdik, şiirle çıka- lım. Nâzım Hikmet'in 1958'de yazdığı, "Avni'nin Atlan" güncelliğini korumuyor mu: "Bu atlar Avni'nin atlan/Kuvayi Milliye atlan/ka- ra yamçı altında ak sağn dolgun/titrek burun ka- natlan/bu atlar Avni'nin atlan. Kuvayi Milliye gelecekyine/şahin atla aşarak ye- li/çiğneyecekgâvuru da Anzavur'u daJKuvayi Mil- liye gelecekyine/hem bu seferayyıldızlı bayrağı da. Bu atlarAvni'nin atlan/Kuvayi Milliye atlan/titrek burun kanatlan. Bana Avni'nin atlanna/binmek nas/p o/masa ge- rekJAma Mehmet binecek/gelecek düşmanla to- puz topuzaUGülüm Kuvayi Milliye at/an/gozüm Ku- vayi Milliye atlanjmemleketi, satanlan bağlasınlar, kuyruğunuza..." ^Ayanmz bozulmuş' • Baştarafi 1. Sayfada nı Süleyman Demirerie sa- at 18.45'te yaptığı görüş- meyi gerekçe gösterdi. Çil- ler'in kurmaylan, Erba- kan'ın karşılanmamasında herhangi bir kasıt aranma- ması gerektiğini savundu- lar. Erbakan'ı karşüamak için alana gelen RPTilere megafonla svk sık "Başba- kan Erbakan" ve "Türkiye seninkgururduyuyor" slo- ganlannın dışında bir slo- gan atılmaması uyansında bulunuldu. Havaalanında Erbakan'ı bekleyen Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan, Erbakan'ın hac zi- yaretini savunurken, "Da- ha önce Suudi Arabistan Krah'nın davetlisi olarak Özal da. Evren de hacca gh- ti. Hiç sorun edilmedi. Bir insanın soyadırun Erbakan ohnası suç mu?" dedi. Alana girdikten sonra ga- zetecilere kısa bir açıklama yapan Erbakan, hacdan memnun olduğunu belirte- rek, bütün Islam âleminin Türkiye için dua ettiğini söyledi. Erbakan daha son- ra gazetecilerin sorularını yanıtladt. Bir soru üzerine hacca 25 kez gitmesinin ne- den eleştirildiğini anlaya- madığım belirten Erbakan, "Keşke herkes birden fada gidebüse. Yurda geldim baktun ki hepinizin ayan bozuk. Ayannızı düzehin'' dedi. Erken seçimle ilgili sorulan "Türkiye'nin seçi- mi ne zaman yapacagı bel- Bdir" diye yanıtlay;an Erba- kan, Tuğgeneral Özbek'in sözleriyle ilgili sonılar üze- rine "Tek keümedahi söyte- meyecegim. Suni gündern- lerle değil, Türkiye'nin ger- çek gündemleriyle meşgul olmanta tavsiye ediyorunı. Şu veyabu şekilde medyada çıkan şeylere inanmıyoruz. Sizedeinanmamanızı tavsi- ye ediyorum" dedi. Taleban ile görûştû Taleban örgütünün En- formasyon Bakanı Emir Han Mutaki, Erbakan'ın hac sırasmda Taleban örgü- tü lideri Molla Muhammed Rabbani ile görüştüğünü açıkladı. Mutaki, Rabbani'nin Su- udi Arabistan'da Kral Fahd, Erbakan, Çeçenistan Cum- hurbaşkanı Aslan Masha- dov ve Islam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) bir tem- silcısi ile görüştüğünü be- lirtti. Görüşme, Erbakan, Mashadov ve Kral Fahd ta- rafından henüz doğrulan- madı.