Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 ŞUBAT1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Bektrik laturası
Vakıfbank'a
ödaıebilecek
• ANKARA (AA)-
Türk-ve Elektnk Dağıtım
AŞ(-EDAŞ),elektrik
tüketm ücretlennin
tahsilnde >aptığı bır dizi
değiş klikle, 4.5 mil>ar
kilovıtsaatlik enerji
tasanufunun yanı sıra
tahsılıtlan hızlandırmayı
ve daıa iyı hızmet vermeyi
hedefliyor. TEDAŞ,
başlaîığı proje
çerçe-esınde ilk olarak
Vakıfaank şubelerinden
elektnk faturalannın
tahsiljıı öngören bir
anlaşına ımzaladı.
Anlaşmav a Tedaş Genel
Müdirü Mustafa Öztürk
ile Vakıfbank Genel
Müdiiriı Fehmı Gültekin
îmzaıttı.
Kamu tesisleri
Tes-İş'e saöldı
• DİDİM (AA) -
Özelleştirme kapsamında
yeralan Aydın'ın
Yenıhısar (Didim)
ilçesindeki DSt Eğitim ve
Sosyal Tesisleri, bugün 1
trilyon 42 milyar 500
milyon lira teklif veren
Tes-Iş Sendikasf na satıldı.
DSl'yeait 105 bin 731
metrekare büyüklüğünde,
üzerinde sosyal tesisler
bulunan deniz kıyısındaki
DSİ Eğitim ve Sosyal
Tesisleri, takdir
komisyonunun belirlediği
1 trilyon 41 milyar lira
bedelle, YenihisarMal
Müdürlüğü'nde bugün
basına açık olarak. kapalı
zarf usulüyle satışa
çıkanldı.
TOBB, ÎTO ve
MTO'dan seminer
• İSTANBUL (AA) -
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB),
lstanbul Ticaret Odası
(İTO) ve Milletlerarası
Ticaret Odası Türk Milli
Komitesi'nin birlikte
düzenlediği "Uluslararası
ticarette tahkim" konulu
seminer, bugün tstanbul'da
başlıyor. tTO'dan yapılan
açıklamaya göre. The
Marmara Oteli'nde
yapılacak seminer, 21
şubat cuma gününe kadar
sürecek.
Tekirdag Limanı
için süre bitti
• ANKARA (AA) -
Özelleştirme ldaresi
Başkanhğı (ÖİB),
Tekirdag Limanı'nın
işletme hakkı devri
ihalesinde teklif alma
sürecinin sona erdiğini
belirterek, ÖYK'de karar
asamasında bulunan bu
uygulamaya ilişkin olarak
başkanlığın herhangi bir
firma veya kuruluşa öneri
götürmesinin söz konusu
olmadığını bildirdi.
TDl'yeait Tekirdag
Limanı'nın, 30 yıl süreyle
işletme hakkının verilmesi
yöntemiyle
özelleştirilmesine ilişkin
ihalede nihai pazarlık
görüşmelerinin 19arahk
tarihinde yapılarak
firmalann tekliflennın
alındığı hatırlatıldı.
Kapaslte
kullanımı geriledi
• ANKARA (AA) -
Geçen ocak ayında imalat
sanayıinde üretim değeri
agırlıklı kapasite kullanım
oranı yüzde 79'a geriledi.
Geçen yıl ocak ayında
kapasite kullanım oranı
yüzde 79.7 olmuştu. Bu yıl
ocakta tam kapasite ile
çalışamama nedenlennin
başında ise yüzde 50.2 ile
iç pazardaki talep
yetersizliği geldi. Bunu,
yüzde 14 ile dış pazarda
talep yetersizliği, yüzde
4.2 ile işçilerle ilgili
meseleler, yüzde 2.9 ile
mali imkânsızlıklar. yüzde
2.4 ile yerli mallarda
hammade yetersizliği,
yûzde 1.5 ile de ithal
mallarda hammadde
yetersizliği ızledi.
İzmir Pret ve
deri fuarı açıldı
• İZMİR (AA) - İzmir
Fuarcılık Hızmetleri
Kültür ve Sanat Işleri
Tic.A.Ş (İZFAŞ)
tarafından bu yıl 11 'incisi
düzenlenecek Izmir Pret
Tekstil Hazır Giyim ve
Moda fuan ile 7'incisi
düzenlenecek Deri
Ayakkabı, Yansanayi,
Makina ve Aksesuarlan
Fuan, bugün açılacak.
tZFAŞ'tan yapılan
açıklamaya göre,
JCültürpark alanında 3 gün
açık kalacak fuara, 280
firma katılacak.
1 ayda 1.4 katrilyon teşvik dağıtan Başbakan Yardımcısı, Demirel ve Yılmaz'a mesaj yolladı
Men tesvik tehdidi• Çiller, sadece genel seçimlerin yapıl-dığı 1995 Aralık ayında 1
katrilyon 400 trilyon liralık yatınm teşviği dağıtarak kuşkulara
hedef olmasına karşm, "1983-93 yıllannı kapsayan 10 yılhk
dönemde verilen nakit teşviklerle, ihracata verilen nakit teşvikleri
ve fonlann nasıl dağıtıldığını kamuoyuna açıklayacağım" sözleriyle
tehdit imasında bulundu.
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) -
DYP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller,
milletvekillerine çengel atan ANAP
ile hükümetin köktendinci
girişimlerine tepki gösteren
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'e mesaj yolladı.
Çiller, sadece
genel
seçim-
lerin
yapıl-
dığı
1995
Arahk
ayında 1
katrilyon
400 trilyon liralık yatınm teşviği
dağıtarak kuşkulara hedef
olmasına karşm, "1983-
93 yıllannı kapsayan 10
yılhk dönemde verilen
nakit teşviklerle,
ihracata verilen nakit
teşvikleri ve
fonların nasıl
dağıtıldığını kamuoyuna
açıkJa\acağım" sözleriyle tehdit
imasında bulundu. Çiller, partisinin
Meclis grubunda iktidarlan döneminde
devlette nasıl bir yapısal değişim
gerçekleştirdiklerini önceki siyasal
iktidarlarla karşılaştırarak anlattı.
Grupta, milletvekilerine "Son Yıllarda
Ülkemizde Gerçekleştirilen Yapısal
Dönüşüm" adlı kitap dağıtıldı.
Hükümete geldiklerinde 80 tane fon
bulunduğunu, başbakanlann bütçe
denetimı dışında kalan bu fonlan
istedıkleri kişilere peşkeş çektiğini
kaydeden Çiller. "Bu fonlann 10
yıldaki değeri 37.8 milyar dolar. Her
yıl 600 trilyonluk pasta. Bu da
arpalık değil mi?" diye sordu. Nakit
teşviklerinde izlenen yöntemleri çok iyi
bildiklerini, devlete üçüncü sınıf bir
memur tayini yapılarak işlerin
yürütüldüğünü anlatan Çiller, "Burada
her şey legaldir. Iktidar, devlete
üçüncü sınıf memur atar. Bu memur
yazmaya başlar. Herkes bu memurun
atanmasında etkili olmak ister.
Çünkü nakit kredileri birilerinin
cebine girecek. Şu işte mi kullanılır,
bu işte mi kullanılır, belli değil" diye
konuştu. 1991 sonundan beri kurulan
koalisyon hükümetlerinde DYP
kanadının yönetiminde bulunan kamu
bankalannın kredi politikalan ve
Çiller'i destekleyen medya gruplanna
sağlanan olanaklar yıllardır tartışma
konusu olurken, DYP liderinin
başbakanken dağıttığı teşviklerle de
dikkat çektiğine işaret edildi. Siyasi
karşıtlannı "kendisinden önceki
dönemlerde dağıtılan teşvikleri
kamuoyuna açıklamakla" tehdit eden
Çiller, başbakanlığının son döneminde
teşvik kesesinin de ağzmı açtı. Resmı
Gazete'de yayımlanan listelere göre.
Çiller'ın başbakan olduğu 1995 yılında.
milletvekili genel seçimlerinin
yapıldığı aralık ayında rekor düzeyde
teşvik dağıtıldı. Çiller Hükümeti'nin
görevde olduğu 1995"in Ocak-Kasım
dönemini kapsayan 11 aylık bölümünde
700 trilyon liralık yatınm teşviği listesi
Resmi Gazete'de yayımlandı. Aralık
ayında rekor düzeyde dağıtılan 1
katrilyon 400 trilyon liralık yatınm
teşviki ile birlikte 1995 yılında Resmi
Gazete'de yayımlanan yatınm teşviki
tutan 2 katrilyon 100 trilyon liraya
ulaştı. 1995 yılında dağıtılan 2.1
katrilyon liralık yatınm teşviki
rakamının devletin o yıl 1.3 katrilyon
lira olan bütçesini de katladığına işaret
edildi.
vergiler kaldırılarak tek vergi haline getirilecek
Akaryakıt fiyat artışlan
enflasyona endekslenecek
ANKARA (ANKA) - Akaryakıt fı-
yatlan enflasyona endeksleniyor. Akar-
yakıttan alınan çeşitli vergiler kaldınla-
rak yerine tek bir maktu vergı konacak
ve TEFE artışlanna endekslenecek. Ay-
nca, şu anda dünya borsalannın altında
bulunan akaryakıt fiyatlannda kısa sü-
rede aradaki farkı kapatacak düzenleme-
lere gidilecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-
Başbakan'dan
akaryakıt
zammına engel.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai
Kutan, Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın akaryakıt zammı yapılmamasını
veya oranın indirilmesini istediğini söy-
ledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Kutan. icracı kunım olarak kendilerinin,
dolar paritesindeki değişim ve ham pet-
rol fiyatlanndaki sürekli artışı karşıla-
mak amacıyla yüzde 5 zam yapmak is-
tediklerinı belirterek, şunlan söyledi:
"Ancak Sayın Başbakan 'ın en hoşlan-
madığı şey zam yapmaktır. Sayın Baş-
bakan ya hiç yapmayın veya bunu iyi-
ce azaltın dedi. Zannedivorum önü-
müzdeki aylarda ham petrol fiyatlann-
da varil başma fiyat da değişecek, onu
da takjp etmek üzere yüzde 3 civarın-
da bir zammı düşünüyor Sayın Baş-
bakan..."
ğı'nın akaryakıtta fiyat oluşumunun ye-
niden düzenlenmesine ilişkin olarak ha-
zırladığı yasa tasansının son aşamada
olduğu bildirildi.
Petrol Ofısi Genel Müdürü Hayrul-
lah Nur Aksu'nun verdiği bilgiye göre.
yeni düzenlemede, akaryakıhn rafinen fi-
yatının üzerine binen yüzde 15'lik akar-
yakıt fıyat istikrar fonu (AFİF) ve bazı
ürünlerde yüzde 190'a varan akaryakıt tü-
ketim vergisinin (ATV) kaldınlması ve
bunun yerine tek bir maktu vergi getinl-
mesi öngörülüyor. Söz konusu maktu
vergınin tutan, ilk başta. şu anda alınmak-
ta olan oransal vergilerin tutan kadar ola-
cak. Bu vergi her ay TEFE'deki artış ka-
dar artınlacak. Söz konusu verginin do-
•tardakikur srtrşma endekslenmesi de dü-
şünülüyor. Aricak, TEFE'ye endekslen-
mesi olasılıgı daha yüksek.
Akaryakıtın bu yolla oluşacak fiyatı-
nm üzerine, eskiden olduğu gibi KDV, nak-
liye, dağıtım şirketi ve bayi kârlan ekle-
nerek perakende fiyatı belirlenecek.
Şu anda, akaryakıt fiyatının ürünlere
göre yüzde 62-67 arasında değışen bö-
lümünü vergiler oluşturuyor. Düzenle-
me ile akaryakıtı dünya fıyatlannın al-
tında satmak zorunda olması nedeniyle
zarar eden TÜPRAŞ'a, dünya fiyatla-
nnda satış yetkisi getiriliyor. Buna göre
Petrol Ofisi ve özel kuruluşlar, akarya-
kıtı dünya fiyatlanndan satın alacak.
Bu düzenlemeden, fiyatlannı istedi-
ği gibi belirleyemediği için zararettiği ge-
rekçesiyle üretimini durduran özel sek-
töre ait Ataş Rafinerisi de olumlu yön-
de etkilenecek.
Kumbaracıbaşı'dan ekonomide darboğaz uyansı
'Kamuoyuyanıltılıyory
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Kocaeli Milletvekili Onur Kumbaracıba-
şı, Başbakan Necmettin Erbakan'ıneko-
nomideki göstergeleri çarpıtarak olumlu bir
hava yaratmaya çahştığmı vurguladı. Kum-
baracıbaşı. "Dış kredi bulunmazsa, eko-
nomi bahar aylarında darboğaza girebi-
lir" dedi.
Kumbaracıbaşı dün yaptığı yazılı açık-
lamada, Erbakan'ın, Hazine'nin ocak ayın-
da Merkez Bankası'ndan para basımı kar-
şılığında borç olarak aldığı 129 trilyon li-
ralık kısa vadeli avansı bütçe harcamalan
içinde gelir olarak göstererek kamuoyunu
yanılttığını anımsattı.
Hükümetin, bankalardan dövizle aldığı
kredi ve bedelsiz ithalat yoluyla elde ettiği
gelirlerle 1-2 ayı idare ettiğini, Merkez Ban-
kasi'na da para bastırarak kaynak bulmaya
çahştığmı belirtti.
Para basımı sonucunda enflasyonu yük-
seltecek bir süreç yaratıldığını söyleyen
Kumbaracıbaşı, faizlerdeki dalgalanmalann
da bu piyasaya sürülen fazla paranın kısa
süreli gerçekleşmesi olduğuna dikkat çek-
ti.
Başbakan Erbakan'ın ekonomide bu ger-
çekleri gizleyerek olumlu bir hava yarat-
maya çaîıştığını vurgulayan Kumbaracıba-
şı. hükümetin mart ayında Türkiye'ye ge-
lecek olan Uluslarası Para Fonu (IMF) he-
yetini ise kandıramayacağını söyledi.
RP'li bakanlann sık sık ABD'ye gide-
rek kredi aradığına dikkat çeken Kumbara-
cıbaşı, hükümetin gelecek aylarda dış kre-
di bulamaması durumunda ekonominin ba-
har aylannda ciddi bir darboğaza gireceği
uyansını yaptı.
ÇIFTÇİ DOSTU /SADULLAH USUMÎ
Pancar Üreticileri Öfke içinde
B
aşbakan Erbakan ve Yardımcı-
sı Tansu Çiller her akıllanna gel-
diğı zaman, tarım kesimi için
yaptıklan fedakârlıklan anlatma-
ya çalışıyorlar. Meğer neler yapmışlar da
kımsenın haberi yokmuş. Tanm ürünleri-
nın fiyatlannı enflasyonun üstünde tutmuş-
lar. Ayrıca, ürün bedelleri ilk kez aynı yı-
lın içinde ödenmiş. Hele Erbakan'ın ön-
ceki gün "Tanmda devrim yaptık. Et ithal
eden bir ülke iken şimdi et ihraç eder bır
ülke haline geldik" demesi özellikle kır-
sal alanda şaşkınlık yarattı!..
Doğrusu ya, biz de Erbakan'ın bu id-
dialarına inanamadık. Keşke hangi ürün-
lere bol fiyat verildiğini ve gene hangi
ürünlerin bedellerinin zamanında öden-
diğini bir açıklasaydı da Türk halkı ger-
çekleri öğrenebilseydi.
Erbakan'a yanlış bilgiler verildiğini sa-
nıyoruz. Çünkü, Türk tarımı yıllardan be-
ri yavaş yavaş batıyor. Hele Erbakan baş-
bakan olduktan sonra tanmdaki çökün-
tü daha da hızlandı. Koşullar çok daha
kötüleşti. Pamuk, buğday, şekerpanca-
n ve tütün üreticiierinin içinde bulundu-
ğu sıkıntıyı bilseydi Erbakan biraz daha
dikkatli konuşmak gereğini duyardı.
Erbakan'ın iddialannın aksine şekerpan-
carı üreticileri tam bır "cehennem azabı"
yaşıyor. Milyonlarca üretici, şekerpanca-
nnı 1996 yılının Eylül ayından itibaren fab-
rikalara teslim etmeye başladı. Pancar-
ların tamamı işlendi... Şekeroldu... Piya-
saya sürüldü... Paraları kasalarakondu...
Şımdi şubat ayının sonuna yaklaşıyo-
ruz... Neredeyse aradan 5 ay geçti... Ama,
ne yazık ki şekerpancarının bedelleri hâ-
lâ üreticiye ödenmedi. Şeker şirketi 55 tril-
yon liralık pancar aldı. Bunun 20 trilyon
lirasını ödedi. Üreticilere daha tam 35 tril-
yon lira borç var... Ödemeyen de ödet-
meyen de hükümet!..
Ustelik, 1996yılı pancar fiyatlarına ya-
pılan zam da yüzde yüzün çok altınday-
dı. Hükümet maliyetı 6 bin liraya yakla-
şan pancara 4 bin 400 lira fiyat vermişti.
Bu nedenlerle pancar bölgelerinde mil-
yonlarca üretici öfke içinde. Herkes ade-
ta burnundan soluyor. Erbakan ve Çiller
o bölgelere biraz kulak verseler nasıl kı-
Pancar üretiminden vazgeçmek isteyenlerin sayısı artıyor.
yametier koptuğunu, hükümete karşı tep-
kilerin nasıl yoğunlaştığını göreceklerdir.
Birçok bölgede pancar ekiminden vaz-
geçmek isteyenlerin sayısı sürekli artı-
yor. Örneğin, Malatya'da... MalatyaZira-
at Odası Başkanı Enver Buğdanlı'yı bir
dinlesinler... Üreticıler toplu olarak pan-
car ekiminden vazgeçmek istiyor. Bunun
için yapılan toplantılarda karar almaya
çalışıyorlar.
Ziraat Odası Başkanı Enver Buğdan-
lı da, üreticilerin dertlerini anlatacak ma-
kam bulamadıklarını ileri sürerek şöyle
diyor: "Başbakan'ı anyonjz, ulaşamıyo-
ruz... Yardımcısı Çiller'ihiç biılamıyoruz...
Sanayi ve Ticaret Bakanı da bizi dinlemi-
yor... Oda olarak üreticilerin dertlerini ki-
me anlatacağız?.. Şaşırdık kaldık... Yıl-
lardan beri hep düşük taban fıyat verili-
yor. 1996 yılı ûrünü için verilen taban fı-
yat ise hepsinden düşük. Ah.. bir derdi-
mizi anlatacak makam bulabilsek neler
anlatacağız neler... Radyo, televizyon ve
gazeteler de bizim sorunlanmızla ilgilen-
miyor. Çiftinin cebinde metelik yok. Ma-
zot alacak para bulamıyor... Hükümetler
verdikleri sözleri yerine getirmiyor...
Başbakan veya yardımcısı televizyon-
larda açıklamalar yapmadan önce tanm
kesiminin dertlerini dinlesenler^ konuş-
maları daha gerçekçi olacak. Örneğin,
Başbakan veya Yardımcısı, Enver Buğ-
danlı'yı mutlaka aramalıdır. Hatta, diğer
Ziraat Odası başkanlarını da... Çok de-
ğerli ve bilgili oda başkanları var. Onlar-
la kısa kısa diyaloglar kurularak Türk ta-
rımının durumu öğrenilebilir. Üstelik, baş-
ka çare de yok. Çünkü, Türkiye Ziraat
Odaları Birliği Genel Merkezi hükümete
şirin gözükmek için gerçekleri anlatmıyor...
Adapazarı Ziraat Odası Başkanı Hik-
met Karabayır'ın pancar üreticiierinin
haklarını alabilmek için çalmadığı kapı,
başvurmadığı makam kalmadı... Her gün
yüzlerce üretici "Pancarparalannı ne za-
man alacağız" diye ziraat odasının ve
pancar kooperatifinin kapılarını aşındırı-
yor. 1997 yıh ürünü pancann ekimi için ça-
lışmalara başlandı. Ama, çiftçinin cebin-
de bir tek kuruş yok. Ekim nasıl yapıla-
cak, masraflar nasıl karşılanacak?.. Mil-
yonlarca üretici şaşkınlık içinde!..
1997 yılı ürünü için para bulmak bir ya-
na, daha geçen yıldan bankalara ve es-
nafa olan borcunu ödeyemeyenlerin sa-
yısı bir hayli fazla. Üstelik, çoğu borçla-
rını kapamadığı için katmerli faiz öde-
mek zorunda kalacak. Devlet, ödemedi-
ği ürün bedellerinin karşılığında faız ver-
miyor, ama bankalar geçen bır tek günün
faızıni bile kat kat fazlası ile alıyor...
Faizleri karşılayamadığı için icra ve
mahkeme kapılannda sürünen pancar
üreticiierinin sayısı giderek artıyor. Borç-
larını ödeyebilmek için hayvanını, traktö-
rünü, tarlasını satmak zorunda kalanla-
rın sayısı inanılmayacak kadar fazla.
Erbakan ve Çiller bu çiftçilerin dertle-
rini dinlemelidir. Bakınız Adapazarı Zira-
at Odası Başkanı Hikmet Karabayır ne-
ler söylüyor: "Pancar taban fiyatlan se-
nelerden beriçok düşük veriliyor. 1994yı-
lında kilosu 1.470 liraya mal olan panca-
ra bin lira taban fıyat verildi. 400 lira fark
isteğimizi kabul etmediler... Sonunda çift-
çi pancar ekimini azalttı ve şekerithal et-
mek zonjnda kaldık. Böylece Tün\ çiftçi-
sinden esirgenen paralann belki de 10
katı yabancı ülkelerin çiftçilenne arma-
ğan edildi. Trilyonlarca liramızı yabancı-
lara 'Bız yıyemiyoruz, siz yiyın' dedik... Bu
nedenlerle çiftçi ekonomik bunalıma sü-
rükiendi. Borçlannı ödeyemiyor."
1996 yılı ürünü için verilen 4 bin 400
lira taban fiyat da çok düşüktü. Çiftçinin
maliyetinı bile karşılayamadı. Üstelik ürün
bedelleri de verilmiyor. 6 ay sonra öde-
necek paranın da değeri yarı yarıya kay-
bolmuş olacak... Tarım ürünlerine bol
taban fıyat verdiklerini ve ödemelerini za-
manında yaptıklarını söyleyen Başbakan
Erbakan bu sözlere kulak vermelidir.
Necmettin Erbakan, ortak hükümet
kurduktan sonra yavaş yavaş Tansu Çil-
ler'e benzemeye başladı. Tanm kesimi-
ne aynen Tansu Çiller çjibi bakıyor. Tan-
su Çiller'de başlayan Ozal tutkusu şim-
di Erbakan'da da görülüyor.
Ancak, bu anlayışla tarıma bakmaya
devam edersek, pancar ekiminde gene
azalma olacak. Şimdiden Trakya, Sakar-
ya ve Şusurluk bölgelerinde ekimın dü-
şeceği belli oldu. Malatya'da da üretici-
ler ekmeyeceklerini açıklıyorlar... Devlet
üreticiye olan borcunu mart ayına kadar
ödemezse başka bölgelerde de ekim
yapmaktan vazgeçecek üreticilerin sayısı
artacak... •
IŞÇININ EVRENINDEN
§ÜKRAN SONER
Korku
Susurluk, tankatlar üzerine gitmede önemli rol
oynamış medya, Refah'ın ünlü "U, O" dönüşlerini
aratmayacak çark edışlerı, çelişkileri de içinde ba-
rındırıyor.
Devlet içine sızmış, çeteler - mafya - aşiretler -
tarikatlar - kirlı ıttifakları ortaya çıkarmadaki belge
- bilgi yarışı, birdenbire, sanki tek elden yönetilir-
mişçesine, hedef şaşırtma, kafa kanştırma yanşı-
na, ışlevıne dönüşebiliyor.
Bütün kanallarda, gazetelerde, haber program-
lannda aynı ya da benzer konumda, rolde yüzler çık-
tığında, "Bu kadar da rastlantı olabilir mi" diye sor-
gulamaktan kendinızi alıkoyamıyorsunuz.
Istedığıniz kadar zappıng yapın, biryerlerde ya-
kalanıyor, Bucak'ın, Kazan'ın, Erbakan'ın, Ağar'ın,
Çatlı'nın yakınlarının, şeriatçı kalemlerin, kendile-
rini "pirüpak" gösterecek uzun uzun savunmaları-
nın bombardımanından kurtulamıyorsunuz.
Kimse bu boyuttaki ayrıcalığı, kayınmayı "taraf-
sızhabercilik" olarak yutturmaya kalkışmasın. Ara-
ya "hurafelenn" karışmakta olduğu besbelli. San-
ki tek elden bütün kanallann habercilerinin, prog-
ramcılannın kulaklanna birileri karsuyu kaçınyor. Çı-
kara dayalı talimat mı dersiniz, tehdit mi, dostça ya-
pılmış uyarılar (!) mı bilinmez, ama bir şeylerin ol-
duğu kesin. Kaynağı bilinmesede "toricu"eksenin-
de açıklanacak çark edişler, medyanın "hukukdev-
leti, demokrasi, insan haklan" savaşımında güve-
nilir tek araç olarak görülmesinin sakıncalannı or-
taya koyuyor. Diyebilirsiniz ki Refahlıların, şeriatçı
cephenin, şeriat düzeni özlemlerine yönelik, toplu-
mu sarsan çıkışlannın ardından çark edişleri, savun-
ma yapmayı seçişleri de onların korkusunu yansı-
tıyor. "Sürekli aydınlık için bır dakika karanlık" gibi
çok masum bir eyleme, kadınlann mitingine böy-
lesine şiddetli, saldırgan tepki, elbette ki şiddetli bir
korkunun yansıması. Ancak bu savunmalar, geri
adım atışlar, bir korkunun belirtisi olduğu kadar yü-
rütülen bir taktik ve stratejinin de ürünü.
Önce saldınya geçiliyor, toplumun tepkisi, du-
yarlılığı ölçülüyor. Toplumun en kabul edemeyece-
gi noktalarda kimi geri dönüş, özür dileme görün-
tüleri ile tepkiler yumuşatılıyor. Bu arada birçok
adım daha ileriye atılmış, mevzi kazanılmış oluyor.
Şöyle birkaç aylık gelişime bir bakın hele. Şeri-
at cephesi, hele de Refah kadroları hükümet olu-
şumu ve sonrasının ilk aylannda, şeriata karşı ol-
duklannı belki söyiemediler ama, şeriat sözcüğü-
nü de hiç ağızlarına almadılar. Bol bol demokrasi,
insan haklan, hak-hukuk edebiyatı yaptılar. Şemdi
toplumu daha ileri bir aşamaya alıştırdıklanndan, gü-
venli, "Şeriata karşı olan Islama da karşıdır" diye-
biliyor, bu kalıplar içinde ANAP'ın bile kadınlar ey-
lemine katılmaması sağlanabıliyor.
Medya yıldızlan, karşılanna aldıklan şeriatınsöz-
cülerinden "Demokrasi ile şeriat uyum içinde ola-
bilir" türünden bir güvence alabilseler öpüp başla-
nna koyacaklar. Ödün vermeyen, şeriatın sözcüle-
ri. "Aslolan demokrasi, hukuk devleti düzenidir, şe-
riat hukuku özel yaşam alanıdır"\ asla söylemiyor-
lar. Lütfedıp istemeyenlerin şeriat hukuku dışında,
hukuk düzeni ilkelenni de savunabileceklerini ve ken-
di yaşamlarında geçerli olmasını isteyebilecekleri-
nı kabul ediyorlar.
Aynı türden, toplumun alıştırılarak sindirilmesi-
nin, çetelere, mafyaya, vurgunlara, her türlü kiriili-
ğe yönelik cephesinde, gelinen daha da çarpıcı
boyutlar var:
Örneğin Çiller'in Meclis'te aklanmasının DYP'yi
rahatlatması anlamında olumlu bir aşama olduğu
görüşü yaygınlaşıyor. Ya da aynı zamanda ASALA'ya
karşı kullanılmışlarsa, çetelerin içinde yer alan, sa-
yısız cinayetlerin, faili meçhullerin sahiplerine sem-
pati ile bakılabileceği aşılanıyor. Ağar'ın kızının ce^
naze töreni, devlet kahramanı büyüklerininki gibi
medyamızda yer alıyor. Ya da Oral Çelik için mem-
leketınde kahraman gibi karşılama töreni düzenle-
nerek, televizyonlarda, gazetelerde ana haberler
arasında sunuluyor. Toplumun sağlıklı düşünme,
sonuca ulaşma şansı, kafalar, değerler karmakarı-
şık edilerek engellenmeye çalışılıyor. Aslını ararsa-
nız devlet içinde çeteler fazlası ile denetimden çık-
mamış, baş belası olmamış, birbirleri ile çatışma-
mış olsalar, Susuriuk kazası sıradan bir kaza ola-
rak kalmayacak mıydı? Çatlı'nın kimliğinden baş-
layarak, birtakım önemli belge - bilgiler, kirli çama-
şırtarın ortaya çıkması, medyacılann özel başarısı,
araştırmacı gazetecilik agırlıklı ürünler mi, yoksa
hazır ulaştırılmış bilgiler mi?
Tabii ki ikincisinin ağır bastığı, bütün kanallara
benzer bilgi sızmalarının peş peşe gelmesi ile an-
laşılıyor. İster istemez devlet içindeki kimi güçlerin
de karanlık çıkar odaklarını bir ölçüde hizaya sok-
mak için harekete geçmek zorunda kaldıkları so-
nucuna varıyor, Türkiye'de iyi bir şeylenn olacağı
konusunda umutlanıyorsunuz.
Derken medyada Susurluk sonrasına ilişkin de-
ğişen rota, bu çıkışın sınırlı bır ıç hesaplaşması ola-
rak tutulma eğilimini sergiliyor. Türkıye'nın çağdaş
hukuk devletine ulaşmasının. şeriat tehdıdinın uzak-
laştırılmasının öyle göruldüğü kadar kolay, kendili-
ğinden olmayacağı anlaşılıyor.
Çeteler, şeriat tehdıdı karşısında toplumsal du-
yarlılık, tabandan gelmeye başlayan tepkiler umut
verici olsa da çıkar ve güç odaklarının dehşet ve-
rici gücü, ulusal ve uluslararası boyutları. çok da-
ha bilinçli, örgütlü bir savaşım cephesınin oluştu-
rulması gerekliliğini ortaya koyuyor. Ülkemiz, ken-
dımiz için bu gerçekten çok ürkütücü, korkutucu
gidiş karşısında, asıl bizim korkmamız ve kortcumuzu
olumlu, orgütlü tepkiye dönüştürmemızden başkaca
bır yol olmadığı da gorüluyor.
TTK'de doldur
boşalt projesi
ZONGULDAK (AA)
- Türkiye Taşkömürü Ku-
rumu (TTK) ile ilgili ha-
zırlanan "Yeniden Yapı-
lanma Projesi"nde. ge-
çen yılki zaran 33 trilyon
lirayı bulan kurumda 4545
işçinin ışten çıkanlması
önerildi.
TTK Genel Müdürlü-
ğü'nce hazırlanan ve De%-
let Bakanı Teoman Rıza
Güneri'ye sunulan rapor-
da. "Yeniden Yapılanma
Projesi" kapsamında, ba-
zı işyerlennin kapatılma-
sı ve işçi fazlalığının tas-
fiyesi gerektiği belirtildi.
Projenin benımsenme-
si durumunda TTK. kö-
mür üretımi faaliyetinin
dışında kalan alanlardan
çekilecek. Bu çerçevede.
yerüstü hızmetlerını yü-
rüten sosyal bakım, ınşa-
at. kara nakliyat ve elekt-
ro mekanik işyerleri ka-
patılarak bu işyerlerinde
çalışan 4545 işçi. 4 tril-
yon 750 milyar lira tazmi-
nat ödenerek işten çıkan-
lacak. Bu işçilerin yerine,
yeraltında çalıştırılmak
üzere. 4 bine yakın yeni
işçi alınacak.
Yine projenin kabul
edilmesi durumunda,
TTK'de kadrolu ve söz-
leşmeli personel sayısında
da gerekli yasal düzenle-
me yapıldığı takdirde in-
dirime gidilecek. 16 bin
400'ü >eraltı, 4900'ü ye-
rüstünde olmak üzere, top-
lam 21 bin 300 işçinin ça-
lıştığı kurumda, bu yıl so-
nuna kadar 383 "ü yerüstü,
1327'sı yeraltı olmak üze-
re toplam 1710 ışçı emek-
liye aynlacak.
"Yeniden Yapılanma
Projesi"nde, TTK'ye ait
Maden Makineleri İmalat
ve Onarım Fabrikası'nın
özelleştirilmesı gereği de
ortaya konuluyor.