Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 1997 CUMARTESİ
HABERLER
Gümrük müfettişleri, kara paranm önlenmesi yasasına tepkilerini Demirel'e şikâyet mektubuyla gösterdiler
'Müfettisler devre dısı bırakddı'
ALPER BALLI
ANKARA- Gümrük müfettişleri.
Uyuşturucu \e Psikotrop Maddelerin
Kaçakçıhğı ile Kara Paranın
Önlenmesine İlişkın Yasa'da, bu tür
usulsüz işlemlerin en önemli ayağı
olan gümrüklerin göz ardı edilmesıni
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere
şikâyet ettıler.
Gümrük Müfettişleri Derneğı
yöneticilen, 15 Kasım 1996"da. kara
paranın aklanmasinın önlenmesıyle
ilgili yasa onaylanmadan Demırele
iletilmek üzere Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliği'ne bır mektup
gönderdiklenni söylediler. Yasanın.
kara para aklama ışlemleriyle ilgili
olarak soruşturma yapabilecek
birimlerı. "Maliye Bakanbğı
müfettişleri, hesap uzmanları ve
gelirler kontrolörieri, Hazine
Müsteşarlığı Bankalar Yeminli
Murakıplaru Hazine kontrolörieri ile
Sermaye Piyasası Kunılu uzmanlan"
olarak belırlediği vurgulanan
mektupta. şövle de\am edildi:
Kara paranın kaynağı
"Günümüzde ulusal ya da
uluslararası kara para kaynağının
hemcn tümünc yakın kısmını
uyuşturacu nıadde. silah. ticari eşya ve
tarihi eser kaçakçılığının oluşturduğu
ve bu yoldan elde edilen kara paranın
aklanması amacıyla gümrük ve ticaret
işlemlerinin başlıca araç olarak
kullanüdığı ve ülkemizde de 1990
öncesinde yoğun olarak gerçekleşmiş
olan ha>ali ihracat olaylan iledış
ticarette y üksek kıy met beyanının
kara para aklanmasında en önemli
yöntemler olarak kullanıldığı bilinen
bir gerçektir."
Kara para trafiğmın uluslararası
boyutu nedenıyle gümrük ve dış
ticaret işlemlerinin "gümriik
müfettişleri" tarafından yapılacak
denetimlerinın gıderek önem
kazandıgı v urgulanan mektupta.
"Yasanın Tanımlar' başlıklı 2.
maddesinde de kara parayı
tanımlayan 1918sayılı Kaçakçılığın
Men ve Takibine Dair Kanun, 6136
sayüı Ateşli Silahlar ve Bıeaklar
Hakkında Kanun, 2238 sayılı Organ
ve Doku Ahnması, Saklanması ve
Nakli Hakkında Kanun ile 2863 sayılı
Kültür ve Tabiat Varlıklarının
Korunması Hakkmdaki Kanun,
gerçekte, daha önce say ılan müfeftiş,
uzman ve kontrolörierin değil gümrük
müfettişlerinin yetki ve görev alanına
giren konulan kapsamaktadır"
görüşü savunuldu.
Geçen yıl mayıs ayında uluslararası
katılımla vapılan Dünya
Gümrük Orgütü toplantısında; üye
ülkelenn gümrük teşkilatlarının
kara paranın aklanmasının
önlenmesi konusunda diğer örgütlerlc
birlikte her türlü inceleme ve
soruşturma yapmakla
yetkilendırilmesinin öngörüldüğü
kaydedilen mektupta. yasanın
uluslararası yaklaşımlarla da
çelışeceğıne dikkat çekildi.
Büyük çaplı vurgunlar
"Özal dönemi"nde patlayan hayalı
ıhracatı soruşturan kuruluşlardan.
sahip oldukları dosyalan Devlet
Planlama Teşkılatı'na iade
etmelerınin istendiüi anımsatılan
mektupta. "Gümrük müfettişleri
anılan içerikli dosyaları iade
etmeyerek, 1918 sayılı yasa uyarınca
soruşturmaları sürdürmüş.
kamuoyunca da çok iyi
bilinen çok büy ük çaplı v urgunlann
aynntilı olarak ortaya
çıkarılmasını sağlamış, sorunılulan
saptayıp ilgiü adli mercilere intikal
ettirmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız
Süleyman Demirel tarafmdan 'adsız
kahramanlar" deyimiyle
onurlandırılmışlardır" denildi.
Mektupta. DemırePden. yasa
onaylanmak üzere makamına geldiği
zaman gümrük müfettişlennın de
yasa kapsamına ahnması için gerekli
girişimlerin yapılmaM istendi. Ancak
Demirel. gümrük müfettişknni de\re
dışı bırakan yasayı 20 Kasım 1996"da
onavladı.
Susurluk Komisyonu
Çelişkiler için
'kısmi çapraz
sorgu' yöntemi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet-mafya-si-
yasetçi bağlantısıyla ilgili id-
diaları araştıran TBMV1 Su-
surluk Araştırma Komisyo-
nu, bilgi veren kışılerin ıfa-
delenndeki çelışkıleri "kıs-
mi çapraz sorgu" > öntemiy-
le ortaya çıkarmaya çalışı-
yor. Komısvon Başkanı
Mehmet Elkatmış. aynı konu
ile ilgili çağnlan İtışılere bel-
li bir iddianın sorulduğunu
ve yanıtlardan çelişkileri ya-
kalamaya çalıştıklarını söy-
ledi.TBMM Susurluk Araş-
tııma Komısyonu Başkanı
Elkatmış. eski MtT'çi Kor-
kut EkeıTin. MİT Kontr-Te-
rör Daıre Başkanı Mehmet
Eymür'eyanıtvencinıtelık-
te komisyona ıfade verdığı
yönündeki eleştirıleri yanıt-
larken. "Çağnyapftğımız ki-
şilere her zaman ulaşamıyo-
ruz. Korkut Eken olayında
da böyie oklu. Ancak biz so-
rulanmızı Şu şöyle dedı, bu
böyle dedi' diyerek yönelt-
miyonız. Ortayaçıkan somut
iddialan sonıyonız" diye ko-
nuştu.
Belli birkonudaki iddiala-
rı, birden çok kişive sorup.
bır çeşit çapraz soru taktiği
uyguladıklannı anlatan El-
katmış. "Bu sonıların sonun-
da ortak noktalan ya da çe-
lişkileri yakalamaya çalışıyo-
ruz" dedı Elkatmış. Başba-
kanlıgı dönemınde, Genel-
kurmay Başkanı olan eski
Cumhurbaşkanı Kenan Ev-
ren'e kontrgerılla ile ilgili
duyumlannı aktardığını
açıklayan DSP Genel Başka-
nı Büİenl Ecevit'in de bilgi
vermeve çağrılabıleceğını
vurguladı.
Ecevıt de. kendisıne ko-
misyondan çağrı gelmediğı-
nı belırterek. "Bana hangi
konuda soru sorarlarsa, ya-
nıtlamayi bir görev bili-
rim"diye konuştu.
Komısyon. pazartesı günü
Ömer Lütfü Topal cinayeti-
ne adı karışan özel tım gö-
rev Iileri AyhanÇarkın,Oğuz
Yorulmaz ve Ercan Aksoy'u
dinleyeeek. Salı gunü de
Içişleri Bakanı Meral Akşe-
ner"ın görevden aldığı eski
Özel Harekât Daire Başkan
Vekili tbrahim Şahin ile es-
ki Istanbul Emnıyet Müdiir
^'ardımcısı Bilgi İ'narın bıl-
gisine baş\ uracak.
BBP karşı oy kullanacak
Başbakan Erbakan
Çiller için ricacı
ANKAR\ (Cumhuriyet
Bürosu) - BBP Genel Bas.-
kanı Muhsin Yazıcıoğ-
lu'nun. TEDAŞ \e TOFAŞ
soruşturmalan için TBMM
Genel Kurulu'nda yapıla-
cak oylamada aleyhte oy
kullanabileceklerini açıkla-
ması. DYP Genel Başkanı.
Dışişleri Bakanı ve Başba-
kan Yardımcısı Tansu Çil-
ler'e Yüce Divan yolunun
açılmasını yeniden günde-
me getirdi. Çiller'e Yüce
Divan yargılamasının ko-
alisyonu dağıtabileceğini
dikkate alan Başbakan Nec-
mettin Erbakan. BBP'den,
kendi partisi RP"nin hazır-
ladığı TOFAŞ ve TEDAŞ
önergelerinde yer alan DYP
lideri hakkındaki iddialara
karşı oy kullanrnasını ıstedi.
BBP Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoâlu. TE-
DAŞ \e TOFAŞ "soruştur-
maianna ilişkin komisyon-
larda iktidar partilerınin
"parmak üstünlügü"yle
aklanan Çiller için Genel
Kurul oylamasında aleyhte
oy kullanabileceklerini
açıkladı. Yazıcıoğlu. parla-
mentoda 7 milletvekili bu-
lunan BBP'nın eğilimini
geçen hafta yaklaşık 3 saat
görüştüğü Başbakan Nec-
nıettin Erbakan a iletti.
Hürriyet Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Ertuğrul
Ozkök'ün dünkü yazısına
göre. Yazıcıoğlu. görüşme
sırasında Erbakan'a. "Bu
konulardaçok ciddi iddialar
bulunuyor. Ama komisyon.
hem de 8/7 gibi kritik bir
dengeyle ve iktidar oylany-
la akladı. Biz. Meclis'teki oy-
lamada ret vereceğiz'" dedi.
Erbakan'ın ~O konuda size
bir şey diyecek değilim. A-
ma komisyona sunulan bil-
giler ışığında bu konuyu ye-
niden bir inceleseniz. Ve son
bilgileri değeriendirdikten
sonra vicdani kanaatinize
göre oy verseniz" sözleri
üzerirıe. Yazıcıoğlu. "Bizbu
zamana kadar kamuoyun-
da sürdürdüğümüz dürüst-
lük inıajımızla ters düşeme-
viz" dedi.
İstanbul Tabip Odası'nda dün bir basın toplantısı yapan Halkın Hukuk Bürosu avukatlanndan Metin Narin. tersine işletilen yargıy-
la sonımlıılann aklandığını ve mağduriann suçlu gibi gösterildiğjni öne siirdü. (Fotoğraf: K.EREM ILGAZ)
Ümraniye Cezaevi olaylan Avrupa însan Haklan Komisyonu'nda
İstanbul Haber Servisi-Halkın Hukuk
Bürosu. Ümraniye Cezaevi'nde geçen yıl 4
tutuklu ve hükümlünün vaşamını yitirdiği
olaylarla ilgili olarak Avrupa İnsan Haklan
Komisyonu'na başvurdu. Avukat Metin
Narin. iç hukuk yollannın rükenmesi
nedenıyle olayı Avrupa İnsan Haklan
Komisyonu'na götürdüklerini söyledi.
İç hukuk yollannın tükenmesi nedeniyle
olayı Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na
götürdüklerini söyleyen Halkın Hukuk
Bürosu avukatlanndan Metin Narin.
"Yapılan sonışturmalar olayı kapatmaya
yöneliktir. Susurluk olayı ve arkasındaki
güçler: buna bağlı olarak halka karşı
yapılan katliamlar ile onlann aydınlanması
ancak köklü değişikliklerie olanaklıdır"
diye konuştu.
Çagdaş Hukukçular Derneği istanbul
Şubesi Başkanı Mustafa Lçdere ıse yaptığı
açıklamada. Türkiye'de yargının
tıkanmasının nedenlerini dile cetirdi.
Ümraniye Cezae\ ı'ndeki olav larda
vaşamını yitirenleri ailelerinin de katıldığı
basın toplantusinda konuşan Rıza Boybaş'ın
ailesinden Hasan Oztürk. Türkiye'de siyasi
buçlulann. adlı suçlulann yararlandığı
haklardan vararlanamamasının
düşündürücü olduğunu belırtti. "Ümraniye
katliamının failleri Susurluk çetesidir"
vazılı pankartlar açarak olav larda vaşamını
yitıren tutuklulann fotoğraflarını taşıvan
topluluk daha sonra sessizce dağıldı
Kazan'dan polislere jet sonışturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Şevket Kazan'm talimatı uyarmca Müslüm
Gündüz'ü gözaltına alan polislerin sicil dosyalannı Genel Müdürlük'ten istedi
EVİN GÖKTAŞ
ANKARA - Susurluk skandalıyla
ilgili soruşturma sürecini zamana
yayan Adalet Bakanlığı. mahkeme
kararıyla aranan. şeriatçı
Aczmendi lideri Müslüm
Gündüz'ü yakalayan polislerle
ilgili incelemede hızlı davrandı.
RP'li Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın talimatı üzerine
soruşturma başlatan istanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı.
29 arahk pazar günkü operasyona
katılan polislerin sicillerini dün
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden
istedi. Soruşrurmaya dayanak
oluşturan Türk Ceza Yasası'nın
245. maddesinde. polisler için 3
yıla kadar hapıs ve "memuriyetten
men" cezası öngörülüyor.
K.adıkö\ 'de 29 arahk aünü bır
HapİS İStemİ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı,
Aczmendi lideri Müslüm Gündüz'ü gözaltına alan
polisler hakkında, Türk Ceza Yasası'nın 3 yıla kadar
hapis ve memuriyetten men cezası öngören 245.
maddesine göre soruşturma başlattı.
müridinin evinde. ımam nikâhlı
olduğunu belirttiği Fadime Şahin
adlı kadınla basılan Aczmendi
tarikatının lideri Müslüm
Gündüz'ü yakalayan polisler
hakkında jet soruşturma başlatıldı.
istanbul Cumhunyet
Başsavcılığı'nın istemı
üzerine Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün. Gündüz'ü
\akalayan istanbul Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mücadele
Şubesi'nde görevli polislere ait
sıcil dosyalannı bugün tstanbul'a
göndereceği öğrenildi.
Soruşturmayı yürüten savcının.
polisler hakkında Türk Ceza
Yasasf nın 245. maddesine
göre soruştunna başlattığı
bildirildi. Başsavcılık
vetkılileri. söz konusu polisler
hakkında suç tespit edilmesi
halinde. dava açılabilmesi için
Ceza Muhakemelen Lsulü
Yasası'nın 154 3. fıkrası
gereğince İl Idare Kurulu'ndan
~liizum-u muhakeme" kararının
alınmasına gerek duyulmavacağını
belirttiler. TCY'nin 245. maddesi
şöyle:
"Kuvvei cebriye istimaline memur
olanlar ve bilumum zabıta ve ihzar
memurlan. memuriyetlerini icrada
ve mafevkinde bulunan amirinin
emrini infazda kanun ve nizamın
tayin ettiği ahvalden başka surette
bir kimse hakkında suimuamele
veya cismen eza verecek hale cüret
eder. yahut o kimseyi darp ve cerh
eylerse, 3 aydan 3 seneye kadar
hapis ve muvakkaten
memuriyetten mahrumiyet
cezalan ile cezalandınlırlar."
Öte vandan dün saat 16.58'de
gazetemizı arayan bir kişi,
Gaziosmanpaşa'daki Birleşik
Basın Dağttım'ın bayiinin
bombalanması evlemini "İBDA-C
Kurtuluş Ordusu" adtna
üstlendiklerinı belirterek
"Müslüm Gündü/'e uzanan eller
kınlacak"dedi.
ŞIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Aczmendi Şeyhi Müslüm Gün-
düz'ün kapısının kırılarak çıplak şekil-
de fotoğraflarının çekildiği baskını, in-
san haklarına aykırı bularak eleştir-
dim. Kimeyapılırsayapılsın, haksızlı-
ğa uğrayanlann haklanna sahip çıkma
temel bir ölçümüz olmaya devam
îmam Nikâhı ve Kadm Hakkı
Bugün asıl üzerinde durmak istedi-
ğim, Müslüm Gündüz'ün. 21 yaşında-
ki bir kızla beraberliğini savunurken "/-
mam nikâhı" gerekçesine sanlmış ol-
ması. Islamcılar, çağdaş tekeşlilik ku-
rumuna karşı çikarken, en önemli ge-
rekçelerinden birisi olarak Hıristiyan-
ların kilisede nikâh kıymasını gösteri-
yorlar. Modern Avrupa kilisede nikâh
kıyarken biz neden camide nikâh kı-
yamıyoruz, diyorlar.
Türkiye'de isteyen imam nikâhı da
kıyabiliyor. Avrupa'daki ve Türki-
ye'deki nikâhın temel mantığı; mira-
sın nasıl bölüşüleceğinin kural altına
ahnması ve bu beraberliğin devlet na-
zannda bir akde bağlanması. Kilise-
de kıyılan nikâhın sonuçlarıyla, Türki-
ye'de nikâh dairelerinde kıyılan nikâ-
hın yasal süreci hemen hemen aynı.
Asıl sorun Islamcıların nikâha yakla-
şımları ve imam nikâhını resmileştir-
dikten sonra bu işin sonucunun nere-
ye varacağı.
İmam nikâhı kıymayı resmileştiımek
isteyenler evliliğe nasıl yaklaşıyortar?
Müslüm Gündüz açıkladı, "Bu üçün-
cü imam nikâhlı karım, Allah 'ın izniy-
le çıkınca ful yapacağım, dördüncü-
yü de alacağım" dedi. İmam nikâhını
resmileştiımek isteyen Islamcı erkek-
lerin hepsi; dört kadınla evlenmeyi Al-
lah'ın kendilerine verdiği bir hak ola-
rak görüyorlar. Gidin Tayyip Erdo-
ğan'la konuşun. Şevket Kazan'a so-
run dört kadınla evliliğe karşı çıkıyor
mu, çıkmıyor mu? Böyle bir hakkı bir
erkek olarak kendinde görüyor mu,
görmüyor mu? Hiç şüpheniz olmasın
görüyorlar. Zaten bir kısım RP'li er-
kek, aynı anlayışın doğal sonucu ola-
rak da birden çok kadınla birlikte ya-
şıyorlar.
Kilisede nikâh yapanın dört kadın-
la evlenme hakkı yok. Ayrıca Katolik
kiliselerinde kıyılan nikâhtan sonra bir
daha aynlmak hakkı bile yok. islam-
cılarda olduğu gibi. erkek kadına "Boş
ol" deyince boşayacak ve boşanma
hakkını yalnızca erkek elinde tutacak.
bu mümkün değil.
İmam nikâhını savunanlar ve bunu
resmi nikâhın yerine geçirmek iste-
yenler, miras konusuna nasıl yaklaş-
tıklarını açıklasınlar. Çünkü yine Islam-
cı anlayışa göre mirasta erkeğin payı
2, kadının payı 1. Bunu savunmak için
yüzlerce cilt dolusu kitaplar yazılıyor.
Türkiye'de de Islamcı bilim (!) adam-
larının kaleminden çıkmış o kadar çok
örnek var ki. inkâr ediyorlarsa hemen
belgeleriyle ve alıntılarıyla bu köşede
yayımlanm.
Polis baskınmda haklan ihlal edilen
Müslüm Gündüz, "... ful, dört kadın
alacağım" sözleriyle çok temel bir
hakkı; kadınların hakkını çiğniyor. Ba-
zı Islamcı kadınların yoğun propagan-
dayla bunu kabul etmesi bu gerçeği
değiştirmez. Erkeğin ne gibi bir üstün-
lüğü var ki. kendisi isterse dört kadın-
la birlikte yaşayacak. Üstelik bu dört
kadını istediği zaman değıştırebilme
hakkını da elinde tutacak. Oh ne âlâ...
Nikâhın temel anlayışı; kadınla er-
kek arasında bir akit yapmak ve bu
akdi çıkacak sorunlarda devlete ve
yasalara başvurarak çözebilmek. As-
lında böyle bir anlaşma için akitlere
gereksinim duymak, gelişmiş iki in-
san için çok da anlamlı olmayabilir.
Ancak yaşadığımız çağda, gördüğü-
müz örneklerde en uygar erkekler bi-
le ellerinde bulundurduklan ekonomik
gücü, kadınlara karşı bir tehdit ve bas-
kı aracı olarak kullanıyorlar. Yenı bir
aşkm peşine düşen erkek, maddi ola-
nakları kadına karşı bir koz olarak kul-
lanıyor ve yeni aşklanna meşruiyet ka-
zandırmak ıstiyor.
Bir erkeğin eşinden ayrılmak iste-
mesi onun en doğal insani hakkı ola-
bilir. Ancak, bu ayrılıkta kadınlar sü-
rekli kaybeden haline geliyor. Erkek-
ler maddi olanaklan kendi özgür iliş-
kileri için bir şantaj haline getiriyorlar.
Erkekler. kadının da istediği zaman
başka bir aşka haklan olabileceğini
düşünmek bile istemiyorlar. Kendisi.
gördüğü güzel kadınla ilgilenirken. ay-
nı insani duygulan kansının da hisse-
debileceği aklının köşesinden bile
geçmiyor.
Resmi nikâhın bugün en azından
kadınlar açısından bır güvence oluş-
turduğu kabul edilebilir. Ama yannın
gelişmiş insani buna da ihtıyaç duy-
mayacak. Ideal olanı, iki insanın hiç-
bir ekonomik bağımlılık ıçinde olma-
dan birbirini sevebilmesi ve bu sevgi-
yi yalnızca sevgi yaşadığı sürece sür-
dürmesi.
"... Ful. dörtalacağım"d\yen an\a-
yışlar tarihe karıştığı zaman, gerçek
bir özgürlüğe adımımızı atabileceğiz.
CIMARTESİ
Y4ZILAR1
ATAOL BEHR.4MOĞLU
Eşkıya
'Eşkıya', 'şakî' sözcüğünün çoğulu. 'ŞakF. hay-
dut, yolkesen anlamlannda, dilimizde artık kullanıl-
mayan bir sözcük. Buna karşılık 'eşkıya', Küle-
bi'nin güzel şiirindeki dizelerde olduğu gibi, dilimi-
zetekil anlamlayerleşmiş: "Benim doğduğum köy-
leri/Akşamlan eşkıyalar basardı..." Yavuz Tur-
gul'un güzel filmı •Eşkıya' tse. tek bir adamın, genç-
lığini cezaevlerinde tüketen ve çıktığında evini, yur-
dunu, aşkını, her şeyıni yitirmiş olduğunu gören ya-
payalnız bir adamın öyküsü. Senaryonun, yöneti-
min ve eşkıyayı oynayan Şener Şen'in başarısı, bu
yalnızlığın. kişisel. toplumsal, komik. dramatik, tra-
jik. bütünboyutlarıylavurgulanabilmişolmasında...
• • •
Bir sanat yapıtı birçok yönden irdelenebilir. Ya-
prtın öyküsü, farklı, (kımi kez karşıt) anlamlarda al-
gılanabilir. Bu algılayış farklılıkları. izleyicinin (söz
konusu olan bir edebiyat yaprtıysa okuyucunun) bi-
rikimleriyle olduğu kadar, yapıtın kendisiyle de ilgi-
lidir. Sanat yapıtının gücü. farklı yorumlara, farklı ve
çeşitli algılayışlara olanak sağlamasıyla da ölçüle-
bilir. 'Eşkıya 'da bunu, olay örgüsünün yoğunluğu,
filmdeki yaşama atmosferinın canlılığı sağlıyor.lz-
leyen herkesin fılmde sevecek bir şeyler bulması,
sanıyorum ki ortak bir noktada buluşmaktan çok,
kahramanların herhangi birinden, olay örgüsünün
herhangı bir yönünden etkilenmekle ilgili. 'Eşkı-
ya'üa böyle bir içerik zengınliği, olay örgüsünün
böyle bir yoğunluğu var.
• • •
'Eşkıya' gerçekçi bır yapıt. Fakat, (Yaşar Ke-
mal'in romanlarındaki gibi) masalsı öğelere de sa-
hip. Bu masal öğeleri. (yıne Yaşar Kemal'in roman-
larında olduğu gibi) gerçeği bulandırmıyor. Tersine,
ondaki (gerçektekı) masalsı boyutun altını çiziyor.
Otuz beş yıl sonra cezaevinden çıkan adamın kö-
yünü sular altında bulması, bir masal öğesidir. Yaş-
lı kadınla bir masal atmosferinde buluşmalannda,
bir masal atmosferinde konuşmalarında şaşılacak
biryan yok. Çünkü bu masal, bizim hayatımızın ger-
çeğidir... Yönetmen. filmin bu girış sahnesinde. bi-
le isteye bir tragedya ortamı yaratmış. Bu neden-
le. sular altındaki köyün yıkıntılarını terk etmeyen
yaşlı kadının gerçek bir yaşh kadın olup olmaması
önemli değildir... O birtragedya kahramanıdır... Yö-
netmen böylece, gerçekçi yöntemin doğalcı yoru-
mundan bilınçli olarak uzak durarak. gerçek ya-
şamdakı tragedyanın altını çiziyor... (Bunun gibi,
filmin başından finalıne kadar birçok başka sahne-
sinde de olayların gerçeklikle bire bir örtüşürlüğü-
nü aramak. filmde anlatılmak isteneni anlamamış
olmak demektir.)
• • •
Sinema salonlarını dolduran çoğunluğu genç iz-
leyicı. 'Eşkıya 'yı acaba hangi yönüyle algılıyor? On-
lann. eşkıya Baran'ın tragedyasından çok (Uğur
Yücel'in başarıyla canlandırdığı) kenar mahalle de-
likanlısının öyküsünden etkilenmeleri doğal... Eş-
kıya Baran. gerçek bir tragedya kahramanıdır. Sa-
vunduğu. sahip olduğu değerler, tıpkı sular altın-
daki köyü gıbı, yıkılmıştır... İstanbul şehrinın sokak-
larında o. insanın içinde aynı anda gülmek ve ağ-
lamak duygulan uyandıran çağdaş bir Don Ki-
şot'tur... Kenar mahalle delikanlısı Cumali ise, çar-
pık toplumsal ılişkiler ortamında büyümüş ve ken-
disi henüz kendi değerlerini oluşturamamıştır... Ba-
ran'la karşılaşmaları. belki de bu değerleri oluştu-
rabilmesi için bırşanstır... Fakat çarpık değerler or-
tamı. onu da eşkıya Baran'ı da aynı anda acıma-
sızca yutacaktır...
• • •
Yavuz Turgul ve Şener Şen. eşkıya Baran tipiy-
le. unutulması olanaksız bir sinema (roman) kahra-
manı yaratmışlar... O bizim saflığımız. çocukluğu-
muz. iyiliğe. doğruluğa, sadakate olan gülünesi ve
ağlanası ınancımız ve aynı zamanda da sıradan
halk insanının hayat ve ölüm karşısındaki sapa-
sağlam duruşunun simgesidir... 'Şakî', mutsuz ki-
şianlamınadageliyor... 'Eştoya'nın kahramanı mut-
suz bir kişı mi? Bence o. filmin sonunda havai fı-
şeklere ve yıldızlara karışırken de en sağlam insan-
ca değerlere sonuna kadar bağlı kalmayı başara-
bilmiş mutlu bir ınsandır...
Sınırda operasyon
Öldürülen terörist
sayısı 101'e çıktı
\urt Haberleri Senisi -
Kuzev Irak'ın Sinath bölge-
sınde. terörıstlerin sınırdaki
saldınlarına karşı başlatılan
hava destekli operasyonlara
dün de devam edildi. Dört
gündür sürdürülen operas-
yonlarda öldürülen PKK'li
sayiM 101'e ulaştı. Bir terö-
nst de yaralı olarak yakalan-
dı. Adıvaman'da son günler-
de işlenen faili meçhullere
dün bir yenısı daha eklenır-
ken vetkıliler. öldürülenlenn
kımliklenni belirlemeye baş-
ladılar.
Güvenlik güçlerince vılın
son günü başlatılan \e P-
KK'nın olası baldırılarını
püskürtmeyı de amaçlavan
Kuzey Irak'ın Sinath bölgesi-
ne yönelik ha\ a destekli ope-
rasyonlar dün de sürdü. Di-
varbakır'dan havalanan F-4
uçaklannın bombardımanıy-
la. Uludere ılçesinin 10 kilo-
metre uzağındakı Sinath böl-
gesinde PİCK'veaıtçoksayı-
da kamp verle bır edildi. Ör-
gütün strateıık öneme sahip
çok sayıda kampı bulunduğu
bıldıriîen Türkiye-lrak sının-
na yakın bölgedekı Sinath
Vadısı'ne yönelik ha\ahare-
kâtı sırasında. kaçmaya çalı-
şan terönstler de Ivobra helı-
kopterlenyle etkisız hale ge-
tıriliyor. Yetkılıler. kaçmaya
çalışan teröristlere yönelik
hava operasyonunun Sindı
Boğazı me\ kıinde yoğunlaş-
tınldığını söyledıler. Bu ara-
da kara birliklerının bır bölü-
mü de Haftanin. Sinath Tepe-
sı. Ayı Tepesı ve Nızori böl-
gelenne kavdınldı
Hava harekâtıyla yerle bir
edilen kamplann yanı sıra, te-
röristlerden temizlenen nok-
talara giren kara birliklerinin.
arazı arama-tarama çalışma-
lannı da sürdürdüğü bildinl-
di. Yetkililer, 4 gündür devam
eden operasyonlarda 101 te-
rönstin öldürüldüğünü, biri-
nin de yaralı vakalandığını,
örgütün verdiği kayıplarla il-
gili kesın rakamın. kara bit-
liklennin sürdürdüğü arama-
tarama çahşmalannın ta-
mamlanmasıyla belirlenece-
ğıni sövlediler.
10 aralıkta. Adiyaman-
Gölbaşı karayolunun 16. ki-
lometresinde cesedi bulunah
kişinin Türk bayrağını idq-
olojik amaçla yakmak ve Hâ-
tay yöresınde bölücü terör öî-
gütünün etkinliklenne katıl-
maktan aranan Ercan Aslan
olduğu belirlendi. Yetkililer,
Adıvaman-Şanlıurfa karayo-
lunun 35. kilometresinde 12
aralıkta cesedi bulunan 2 ki-
şıden bırisinın de Diyarba-
kır'dagıdatoptancılığı yapan
Atillakorkmazolduğunu be-
lirlediler. Korkmaz veyanın-
dakı kişinin. Diyarbakır'dan
4 kişi tarafından kaçınldığı,
öldürüldükten sonra karayo-
luna bırakıldığı saptandı. ı
Adıyaman'daki faili meç-
hul cinayetlere dün bir yeni-
si daha eklendi. İl Jandarma
Alay Komutanlığı'ndan ya-
pılan açıklamaya göre Akpı-
nar beldesıne bağlı Elmacık
Köyü Kırgılı mezrasındaçift-
çilik vapan Hasan Llaç (48),
geceyansı evinin önünde si-
lahla \ urularak öldürüldü.