29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 1997 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI istanbu Edime Çanakkale Kocaeli Izmir IVanisa Aydn Denızlı Zonguldak 0A?K B B 3 B B 3 3 B 3 9 4 11 10 15 12 17 14 8 Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskışehır Sıvas B B B B B B B B 1U 12 10 11 9 8 CO 5 Antalya B 18 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van B B B B B B K K 1/ 17 10 13 8 00 -5 0 K 1 Yurdun kuzey ve batı kesımlen parçalı ve çok buluttu, öîekı yerler az buiutfu geçecek. Mar- ma r a ue yurdun ıç ve doğu kesımle r ınde yer yer sıs gonjlecek Hava sıcak'ığıncJa oneml 1 " bır aeğışık ık olma>acak Ruzgâr yurdun batı ke- sımlerınde guney ve ba- tı doğu kesımlerınde kuze> \jebatıyonlerden hafıf ara sıra orta ku 1 »- vette esecek Londra Paris Roma Berlın Amsterdam Madrıd Sotya Brüksel ÇB ÇB Y K ÇB Y PB ÇB b 7 9 2 4 7 4 6 Budapeşte K 0 Munih Atina Milano Oslo Heisınkı Stockholm Belgrad Viyana Bonn PB Y ÇB ÇB ÇB PB K ÇB 16 8 -3 -5 co 8 3 7 ÇB 1 ^^JZks^^- «Berlır (hglm ^ < — ^ Kahıre» •Mosko'va Ankara / w ö " V Taşk • Tairar enl Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflıs Kahire K A A A A A A A 3 8 0 3 9 1 7 20 Şam 19 Parçalı bulutlü : sısiı \, Çok bulutlu < Yağmurlj G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Takkeli'yezaman, süre sorulmaz. Yantt "Allah ıs- tediği zamar" da olabilir, bakarsınız kahve falı da açabilir. "Üç yıl mı, yüzyıl mı bilemiyorum" diyebi- lir. "Ama üç vakitte" tamam! Müjdeleri birbirı ardına sıralayan Takkeh söylem- leri neşe saçyor çevreye. Sadece -sayısız- paket- lerden ilkindeki üç kalemden "11 milyar dolara ya- kınpara Hazıne'ye''girmiş. Ekonominın kötüye yol aldığını irdeleyen art ni- yetliler, ey gafiller; uyanın hab-ı gafletten! Bitti mi? Takkelı ile yola çıkarsanız palavranın so- nu gelir mi hıç. biter mi düşler? Olmazz! Alınız altın damlası gıbi bir örnek daha: "Hazı- ne'ye her üç ayda bir 5-6 milyar dolar girecek. Bunlargirdığızaman, memurlara, işçilere yeni des- tekler vereceğiz." Bu kadar mı? Amma da sabırsızsınız: "Avrupa 'daki vatandaşlanmızın emekliliğinin yü- rürlüğe girmesiyle beklenen 5 milyar dolann üçte biri, 75 marta kadar yurda gelecek." Takkeli Hocam, almış sazı eline, ince uzun bir yolda. Açıkladığı milyar dolarlar o kadar çoğalıyor ki, gün gelecek toplama zorluğu çekeceğiz. Zaten Takkeli Hocam. bir ara ne demişti? Demiş- ti ki. "O kadar dolar geliyor kı, nereye koyacağımı- zı şaşırdık." CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbara- cıbaşı, o herzamanki alaycı üslubuyla yol göster- miş, "Düşundüğün şeye bak Erbakan; memurlara dağıt gitsin" diye akıl da vermışti. Bozacının tanıği şıraci: Şaibe de aynı günler, sa- atlerde -tabii Takkelı'nin çabalarıyla malvarlığı ko- misyonunu aştıktan sonra- "Görülmüştürki, bu hü- kümet icraat yapıyor" içerikli destek atışlarına baş- lıyor. Takkeli ekonomik söylevleriyle Türkıye'de yeri göğü sarsarken 30 yıldır kendinı liderine adayan Adak Fehim, bırsüredirVVashington'daHazine'ye. IMF İle Dünya Bankası'na "takıyye yollu palavraiar yutturmaya" çalışıyor. Gerçeği bulmak için Takkeli'den ılham aldığı -örneğin denk bütçe, özelleştirme. gelır paketleriyle ekonomıye nefes al- dırma gibi- yutturmacaları başta Amerıkan yöneti- ml, uluslararası kuruluşlara da sindirmenin peşin- de. Oysa "Karaman 'ın koyunu, sonra çıkar oyunu" hesabı, Adak'ın gezisi sona ererken anlaşıldı ki; Amerikalıların derdi Türkıye'nin ekonomik sıkıntıla- rı değıl, Refah'la oynaşmanın yollarını aramak. Adak'ın derdi ise Refah'ı ABD'ye "kabul ettirmek ve 'destek' sağlamak." Tarafların ne ölçüde "rahatladıklan", önümüzder ki günlerde ABD etki alanındaki IMF'nin tutumuyJa ortaya çıkacak. Kuşku yok; VVashington, Refah'ın "ulusal çıkar- larına hizmet vereceğini anladığı zaman" ne laik Türkiye'ye bakar ne de Atatürk Türkiyesi'ni koru- ma çabalarına aldırış eder. Hele Ankara'dan yete- rince ilk güvenceleri almışsa, ilişküeri yavaş yavaş ısıtmaya başlar. Bakarsınız; VVashıngton'daki caminin önüne ser- diğimiz beyaz büyük mendile. Amerika'nın etkisiy- le IMF, bir tomar "düşük faizli uzun vadell kredi" atı- verir. "Allah razı olsun!" Bu kargaşa ortamında doğruyu bulmak istiyor musunuz? Yöntem çok basit! Takkeli ne söylüyor- sa tersini düşünmek! Örneğin; Takkeli Hoca bütçe denkliğini "her ka- lemde tasarruf yaparak sağladıklannı" söylüyor. "Tasarrufa" küçük bir örnek: Takkeli, havaalanına gitmek içın Balgat'taki ko- nutundan taa Çankaya'dakı pıste geliyor. Oradan helikopterle Esenboğa'ya gidiyor. Balgat'tan alana arabayla? Hayır! Aslında Refah'ın takıyyeciliğini. yalancılığının ör- neklerini Adak Fehim. Amerikalılara verdi. geliyor. RP'nin yıllarca "emperyalist" diye yerden yere vur- duğu ABD'yı, Amerikan desteği için yalvar yakar olurken Adak Fehim "sömürgeciliğe karşı savaşan ülke" ilan ediyor. Şaibe'nın kredibilitesi yokmuş dışarıda. Ya, Adak'ın dönme sözleri... RP'ye kredibilite sağlayacak mı? Cumhuriyet'e 3 ödül B Baştarafi 1. Sayfada lan ve haberleri nedeniyle basın emekçilerinin "ödiile deger7 " Hörüldüğü vurgulan- dı. ÇGD ödülleri haber dılın- da."Hakkâri"de insanlık dra- rar başlıklı haberleriyle Hür- riyel gazetesinden Süleyman Sanlar ve Shovv TY'den Vedat Yenerer ile "MGK raporu" başhklı haberiyle Milliyet ga- zetesinden Murat Kul'a venl- di. ÇGDOnurÖdülünün "Ba- nş İçin Bir Mihon İmza" gin- şimcileri adına Eşber Yagmur- dereli'ye. Uğur Mumcu Gaze- tecil ik Ödülü'nün de "Bir Giz- li Senisin Tarihi" adlı araştır- ma kitabıyla Tuncay Özkan'a verilmesi kararlaştınldı. tzzet Kezer Fotoğraf Ödü- lü'nü Anadolu Ajansrndan Abdurrahman Antak>alı aldı. ÇGD'ninl996yılındaödü- le değer bulduğu dığer gazete- cilerşöyle: ÇGD Dayanışma Ödülü: MuteberYddınm (Demokıası. hapisteki aazetecılerel ÇGD Ozel Ödülü: Melih L'zunyol (TRT. göre\ başında yaşamını yitıren gazeteeılere) Araştırma-inceleme. röpor- taj, dizi: Fanık Bildirki (Hür- nyet) "Hükümet nasıl kurul- du?". Berat Günçıkan (Cum- hurişet) "Cumartesi Annele- ri", Celal Başlangıç (Demok- rasi) "Güçlükonak". Karikatür: Musa Kart lCumhuriyetl Fotoğraf: Selahattin İnanç IUBA) "Öğrenciye polis koru- ması". Ali Ekeyılmaz (Yeni \üz\ıb "Kara çarşaf \!ec- lis- tev Radyoprogramı: SibelVeşil- taş(TRT) "Okudukça". "Tür- kü türkü Türkijem" (TRT). T\* haberprogramı: Son du- rak (at\). Haber özel ödülü: Arzu Ça- lar (U BA) "Ölüm nedeni be>in harabKeti". Dizi özel ödülü: Türey Kö- se (Cumhurıyet) "Solçıluşan- yor" Araştırma-inceleme özel ödülü: Hasan Üstün ıTurkish Daıly \ews) "Kaş-Meis dost- iuğu, bunu bozmaya>önelikgi- rişimlene karşı koydu". _ \erel basın: Hülya Gü\en- Özcan Yazıcı (Bursa Olayi. "İlçelerde değişim rüzgân": Cumhur Kılıççıoğlu "Nöroloji yerine üroloji uzmanı": Ersel '»•eker (Bursa 2000» "Onno Tunç'un zinede ölümü". 1996 basıııın kara yıb B Baştarafi 1. Sayfada kaydedıldi. 1996 yılında. basın emekçilerinin gerek içeriden gerek se dışarıdan gelen baskı ve saldırıdan kaynaklanan sorunlannın çözümünün bireysel müca- dele ile sağlanamayacağını ka\radıkları belirtilen açık- lamada, "Basın emekçileri- nin sahip olduklan «ücü. ör- gütlü bir girişimle politik alana da taşımalan zorunlu- luğu vardır" denıldı. 6 Ankara, çeteleri saldama 9 ISTANBUl/TARSL S(Cumhuri>et) -Sosyalist Iktidar Partisi'nın (SlP"ı Is- tanbul'da düzenlediğı "Bu memleket bLam. çetelere bırakmayacağız~ mıtin- gıne katılan yaklaşık 10 bın kişi. "Su- suriuk çetesi'nden hesap sorulmasını ıstedi. Miting. bankatta üstünü aratma- \an bır grup ile polisin küçük çapta ça- tışmasının dışında olaysız geçtı. Tar- sus'tagerçekleştinlen "Çetesiz.mafVa- sız. demokrasi ve banş için Türkiye"ve sahip çık" mıtinginde ıse "Ankara. An- kara. çeteleri saklama" slocanı atıldı. DİSK Tekstıl-tş SendikasıTarsus Şu- besi'nce düzenlenen ve genış gmenlık önlemlen altında gerçekleştirilen mı- tinge. Özgürlük \e Dayanışma Partısı IÖDP). Halkın Demokrasi Partisı (HA- DEP). Kamu Sendikalan. DİSK Genel- Iş Sendikası Mersin Şubesi. Tüm Emekiiler Sendikası. Tüm Bel-Sen. Pır Sultan Abdal Dernegı yönetıcıleri de katıldı. Kleopatra Kapısı önünde başla- yan ve Atatürk Anıtı önüne dek süren yürüyüş sırasında "Devlet-mafya-aşinet bu nerezalet","Ankara, Ankara, çete- leri saklama" \e "Çeteler Meclis'e, a>- dınlarhapse" sloganlan atıldı. Yurü> ü- şünardından vapılan mıtıngde konuşan DİSK Tekstil-iş Sendikası Bölge Ba^- kanı NihatGöküş. halkın özgürlüğe su- sadığını \ e özlem duy duğunu belirterek şunlansöyledı: "De\let-mafya-aşiretre- zaleti ile de\ leti temelinden sarsan tüm pislik ve kokuşmuşluklar. ay nntılan> la ortma çıkanlarak > argılanmalıdır. Tüm yolsuzluklar, kirli o\unlarçetenin ardın- daki gerçekler ortaya mullaka çıkanl- mabdır." Istanbul'daki miting Istanbul'da ıse ÖDP. HADF.P ve de- mokratık kitle örgütlennin destek ver- dıği Şışli Abıde-ı Hürriyet Meyda- nı'nda gerçekleştinlecek miting ıçın sabah erken saatlerden itibaren \ üzler- ce çe\ ık kuv v et polisi, panzerler v e kö- pekler eşjığinde kilit noktalarda bari- katlar kurdu. Mıtınge katılacak insan- lar ıse saat 10.30 sıralannda Çağlavan futbol sahasında toplanmaya başladılar ve "Bu memleketbizim.çetelerebırak- mayacağız" pankartının arkasında kor- tej oluşturdular. SİP. HADEP. ÖDP. Haklar ve Öz- aürlüklerPlatformu(HÖP). Demokra- nk Mücadele Platformu (DMP). Sos- valıst Gazeteler Platformu. ışçı ve me- mur sendikalan ile üniversıte öğrencı- leri saat 12.00'de meydana doğru yürü- v ü^e geçti L ?erlerini aratmak ıstemeyen Alın- teri gazetesı taraftarlan. "Pankartlan toplama. üzerini aratma" ^loganlannı atarak polis bankatına yuklendi Polis. grup üvelerını coplavınca. "^aşasın devrimcidayanışma" sloganlanm atan gösterıcıler tekme ve yumrukla polise karşılık verdıler. Gergınlık sürerken araya giren SİP görevlilerı. Alınterı okurlannı üstlenni aramaya ikna etti. Topluluğa hitap eden yazar Haluk Gerger. "Bizsavaşdeğilbanşistiyoruz. Ancak mafyayla ve korucubaşlanyla olan »avaşımız sürecek" dıve konuştu. SİP Genel Başkanı Aydemir Güler ıse konu^masında. "Bu çeteler Ma- raş'ta, Gad'de. 1 Vlayis Mahallesi'nde halkımıza kan kuslurdular. Çeteler. toplumun susması \e tepkisiz kalması için çalışıvor. Başanlı olamayacaklar. çünkü halk kazanacak, bi/ kazanaca- ğız" dedi. Daha sonra sırayla kürsüye gelen Li- man-lş Genel Başkanı Hasan Biber. Lımter-lş Genel Başkanı Aydın Kılıç- dere. HADEP istanbul İl Sekreten Ce- mal Coşkun ve kayıp Hasan <Jülü- nay'ın eşı Birsen Gülünay çetelerden hesap sorulmasını ıstedi. Miting. Grup Kızılırmak'ın verdıgi mıni konserle sona erdi. Ereğlilinin yüreği yanıyor HATİCETLNCER/ HA\ Rİ \ 1LMAZ ÜNLÜTl RK EREĞLİ- Ereğli llçe Temsilciler Kurulu'nun dün dûzenlediğı "Özelleştirmeve hayır. Erdemir'e sahip çık" mıtinginde hukümetın. özelleştirme adı altında KlT'len yandaşlanna peşkeş çektığı vurgulandı. Türk-Iş Genel Başkanı BayramMeral. "Hükümetin özeUeştinne diye yaptığı y^ğmadır, talandır, vurgun- dur" dedi. Ereğli DemırÇelik Fabnkalan'nın(Erdemır)özel- leştirme kapsamı dışında bırakılması için çeşıtli sı- yasi parti ve demokraük knle örgütleriyle ilçe tem- silcileri tarafından oluşturulan "Ereğli İlçe Temsilci- ler Kunılu™ dün "Özelleştirmeye hayır. Erdemir'e sahip çık" mitinei düzenledı. Mitinue. ANAP. DSP. CHP velPde destek verdi. Atatürk Meydanf ndaki Ereğli Belediye Başkan- lıf ı binası önünde dün saat 11 .OO'den itibaren topla- nan Erdemir işçileri ile Zonguldak'tan gelen maden ışçikn, "Ankara Ankara duy sesimLri. Bu gelen işçi- nin ayak sesleri" sloganlan attılar. MitingdeilkkonuşmavıyapanEreğli'ninANAP'lı Belediye Başkanı Halil Pösbıyık. "Zarar eden 60-70 KİT varken lMF"nin kâr edenleri özelleştirin emri doğnıltusunda hareket ediyortar. ÖzeOeştinne adı al- tında Erdemir'i sivasal yandaşlanna peşkeş çekiyor- lar"dedı. ANAP Bartın Milletvekılı Zeki Çakanda konuş- masında. amacın özelleştırme değıl. bütçe açıklan- nınkapatılması ıçın kaynak yaratmak olduâunusöy- ledi. 12 Eylül sonrasında emeğe savgının terk edildığı- nı v urgulayan CHP Genel Sekreten Adnan Keskin ıse şunlan söyledr "Türkiye'yi açmaza surüklüyorlar. Sıkıştıkça Ke- malizmin hatirası KİT'leri satmava kalkıyorlar. Tür- kiye'de vapılan özelleştirme değİldir. İşçileri sokağa atarak oluşturduklan mekanizmalaria iktidann van- daşlanna insanlanmızın biriktirdikleri değerieri peş- kes çekmektir." işçı Partısi Genel Başkanı Doğu Perinçek ıse özel- leştırmeve karşı müeadelenin yeni bir Kurtuluş Sa- vaşı olduğunu söyledı. Türk Metal Iş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Ozbekkonuşmasında. Erdemir'ın özelleştırilerek ba- tınlacağına ınandığını belirterek "Özelleştirme, Er- demir'e giremeyecektir" dedi. Türk-iş Genel Başka- nı Bayram Meral de miting alanmı dolduran 2 binı aşkın topluluğun yoğun sloganları arasında yaptığı konuşmada. "Türkiye'de özelleştinne diye \ aptıklan yağnıadır. talandır, \urgundur. RP muhalefettey ken bizden fazla özelleştirmeye karşıydı. Şimdi talanın. v urgunun sancaktariığını yapıyorlar" dedi. Başbakan Erbakan ın tankat lıderlerivle Başbakan \ardimci- si Çiller'ın ışadamlarıyla ıftar yaptığını anımsatan Meral. "Diyarbakır'daki görüntüler utanç vericidir, yüz karasıdır. GitsinleriftarlannıDiyarbakır'dayap- sınlar. Onları terörün kucağına itmesinler. Polise. as- kere zam yaptımz, helal olsun. ama bu memur, bu iş- çisenindeğilmi?Sennebiçimhükünıetsin!"diyeko- nuştu Bu arada mitıngın başında, protokole uyulmadığı gerekçesıvle kürsüden avnlan DSP Zonguldak Mil- letvekih SlümtazSoysal. anlaşma sağlanması iizen- ne kürsüyedönerek son konuşmayı yaptı. Soysal.ko- nuşmasında Erdemir'in bır Hınt şirketine satılmak is- tendiğini belirterek şunlan sövledi: "Hükümet. eline baba parası ^çmiş mirasyediler gibi Erdemir'i satıp, har vurup harman savuracak- tır. Nerede kâriı şirket, kuruluş varsa onlan satıyor- lar. Çünkü asıl yerden vergi almayıp. ülkeyi borta ba- tırdıklan için kâriı şirketleri satıvoriar." Konuşmalann ardından Bayram Meral. Halil Pos- bıyık. Mustafa Özbek ve Mümtaz Soysal sahilde vı- ğıİan odunlan "Ereğli halkının Erdemir'in peşkeşçe- kilmesi karşısında y üreğinin > andığun" ıfade ederek vaktılar. 'Emire Kalkancı tehdit edildi' • Baştarafi 1. Sayfada Siirt Belediye Başkanf na ait ve eşinde bu- lunan bir silahı gönderdi. Oğuztan da bazı özel televizvon kanallan- na yaptığı açıklamadaRabiaisnıınde Ali Kal- kancı'nın tarikatının müridi bir kızın. Siirt Belediye Başkanf nın silahıyla Kalkancı'yı ölümle tehdit ettiğinı belirtti. Bağımsız Siirt Belediye Başkanı MehmetFahriÇeliker. Ali Kalkancı'yı tanıdığını belirtırken silahını başka insanlara verdiğıni kabul etti. Levent'te bulunan ve gıda yayıncılık. fac- toring alanlannda faaliyetlen bulunan Turgut Gıda Sanayii'ntn 3 katlı binasına dün 23.30 sıralannda kimliği belirsiz kişiler tarafından ateş açıldı. Binaya 4 kurşun isabet ederken ean kaybı olmadı. Olay sırasında bınada bu- lunan güvenlik görevlisi. kısa bir süre önce patronu Büyükdağ'ın Lüleburgaz'daki un fabrikasını Ali Kalkancı'ya sattığını. ancak son olay lardan sonra bu anlaşmanın bozuldu- ğunu söyledı. Güvenlik görevlisinın ıfadesı- ne göre Emire Kalkancfnın Arena programı- na konuşmasında Turgut Büv ükdağ aracı ol- du. Güvenlik görevlisi. Turgut Gıda Sana- yii'nm yayın grubunun yönetmeni İ mit Oğuztan'ın bir süredir tehdit telefonları aldı- ğını sövledi. Yayın kurulunda göre\lı Serda Kmlcım yayın kurulunda 4 aydır tarikatlarla ilgıli bır çalışma yaptıklannı ve çok sayıda tehdit al- dıklannı bıldirdi. Bu arada Metrıs Ceza- ev i'ndebulunan Kadıri tarikatı lıden Ali Kal- kancı. ikı kere şışlenerek öldürülmek ıstenı- lince Bayrampaşa Cezaevi'ne nakledildi. Bayrampaşa Cezaev i'nde özel koğuşa konu- lan Kalkancı. burada da şişlenmek istenilın- ce yetkıliler. Kalkancfyı Bayrampaşa Ceza- evi'nin revirine «ötürdüler. Tayyip Erdoğan iddiaları reddetti Jandarma tetikci kampında' ceset bulamadı MHP'den İP'ye 50 milyarlık dava İstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'ın önceki gün Ömerli Barajıvolundabulunduğunuönesür- düğü "ülkücü tetikçi kamprnı dün Kurtköy jandarması denetim altına aldı. Jandarmanın grayder ve dozerlerle yaptığı araştırmalarda ise kampta gömüldüğü iddia edilen cesetle- re rastlanmadı. Kampla doğrudan ılişkisi bulunduğu sav- lanan MHP İstanbul İl Başkanı OsmanCey- lan da tüm iddıaların "senano" olduğunu vurgulayarak İP hakkında 50 milyar liralık dava açacaklannı kaydetti. Perinçek. önceki gün yaptığı açıklamada. Kurtköy Jandarma Karakolu'na 1 kilometre uzaklıkta bulunan "BayboraBesiÇifHiği"nın 1983 yılından ben tetikçi ülkücülenn yetiş- tirildiği bir kamp olduğunu iddia etmışti. Söz konusu kampta eğitim alan "" kişinin ifadele- rine göre açıklama yaptığmı belirten Penn- çek. bu kişilerin binlerce ülkücünün burada silahlı eğitim aldıklannı savunduklannı ifa- de etmişti. Pennçek'in duyurduğu kampla ilgili bır başka iddia ise kampın BBPve MHP tarafın- dan maddi destek aldığı yolundaydı. Penn- çek'in yaptığı buaçıklamalarüzerine ısedün Kurtköy Jandarma Karakolu. kampın bulun- duğu iddia edilen arazide grayder ve dozer- lerle araştırmalarda bulundu. Jandarma. araş- tıtmalanna devam etmek amacıyla bölgeyi bir süre ıçın kontrol altına aldığını bildırdi. İSTANBlL/İZMİR(Cum- huriyet)-Utanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan ve Izmir Büyük- şehir Belediye Başkanı Bur- han Özfatura. tankatçı .\li Kalkancı ile "hafızalannday- er etmeyen bir defaya mahsus birgöriişme" yaptıklannı söy- ledı. Erdoğan. Kalkancı'ya ıhale verdığı iddialannı ıse reddetti. Tutuklu bulunan tarikat şey- hı Ali Kalkancı'nın eşı Emire Ersov Kalkancı'nın cuma gü- nü Kanal D'de yaptığı açıkla- maların yankıları sürüvor. Emire Ersoy Kalkancı. eşi Ali Kalkancı'mn İstanbul. İzmir ve Ankara büvükşehır beledi- ye başkanlarıyla sık sık bir araya geldığinı. hatta Başba- kan Necmettin Erbakan ıle de bir kez görüştüğünü söylemiş- tı. Emire Ersoy Kalkancı. İs- tanbul Beledive Başkanı Re- eep Tayyip Erdoğan' ın. eşinin ortağı oİduğu ruhsatsız benzin istasvonuna göz yumduğunu. belediye çalışanlarının göm- lek ve Halk Ekmek'ın un iha- lelerinı de eşinin şirketine v er- diğıni öne sürmüştü. Iddialan reddeden Erdoğan, ihale kayıtlanyla ilgili lıstele- n basın kuruluşlanna gönder- di. Lıstelerde Kalkancı'nın or- tağı olduğu bılınen şirket ısım- lerine rastlanmazken. Beledi- ye Basın Danışmanı Hüsevin Besli. "Kalkancı'nın cinleriyle yönettiği bir şirketi yoksa bi- zim de ona >erdiğimiz bir iha- le işiyok" dedi. Hakkmdaki iddialan "haya- li" olarak nıtelendıren Erdo- ğan. tüm ıhalelenn halka açık yapıldığını. adı geçen Küçük- çekmece'dekı benzin istasvo- nunun da dığer ruhsatsız ıstas- yonlarla aynı ışlemı gördüğü- nü savundu Emire Kalkan- cı'vı "kulağınafısıldananasü- sız iddiaları tclevi/vonda ka- mumunaaçıklamakla" suçla- yan Erdoğan şunlan sövledi: "Ali Kalkancı ile bir kez mu- hatap olduğumu dahaönce so- rulduğunda da sö> lemiştün. Ben vıllardan beri Istanbul'da politika yapan birisivim. Bu süreiçerisindetanıdığınıveta- nımadığım. hatırladığım ve hatırlatnadığım nıilyonlarca insanla göriiştüm. Bu görüş- mekrim ve tamşıklığım sıra- sında bu insanlar arasından ileride suçlular çıkacağını bil- mem elbette mümkiin değU" Kalkancı ıle görüşmesini reddettığı ıçın Emire Ersoy Kalkancı tarafından "Mihon- ların gözünün içine baka baka valan söylüyor" diye suçlanan Izmir Belediye Başkanı Bur- han Özfatura ıse Türkiye'de konuların saptırılmak istendi- fiıni sövledi. Caııh yayında 6 Yeşil' tartışınası Haber Merkezi - l'ğur Mumcu suıkastının süpriz tanığı olduğunu iddia eden vekod adı "Hakan"olan JİTEM mensubu kışı. Susurluk ka- zasından sonra vapılan soruşturma- larda devamlı adı geçen "Veşü" ol- duğunu ileri sürdü. JİTEM mensu- bu. Yaprak TV'nın sahibi Mehmet Ali Yaprak'ı kaçırdıklannı belirtır- ken Yaprak ise yayına katılan kişi- nin u Yeşir olmadığını sövledi. Shovv TV'dedünyayımlanan Ka- dir Çelik'in sunduğu "Objektif" programına telefonla kdtılan "Ha- kan" kod adlı kişi. kendisinin "Ye- şil" diye tanındığını iddia ederken Ahmet Demir ve Mahmut Yıldı- nm'ın gerçek ismi olmadığını söv- ledi. Milletvekilleri Sinan Yerükava, KamerGençve Eyüp Aşık'ın katıl- dığı programda. cinayet zanlısı Ab- dullah Çatlı'y la beraber Ömer Lüt- fü Topal'ı tanıdığını belirten Jİ- TEM "İi Hakan. "Topal bizden konı- ma istedi. Ama PKK'ye yardım et- tiği için Çatlı ona' Şerefsiz' dedi. Biz de korumayı kabul ermedik" dedi. Topal'ın devlet içınden bazı kişiler tarafından öldürülmek istenıldiğini söyleyen kişi. Sami Hoştanın da (Arnavut Sami) da Abdullah Çat- lı'yla tanıştığını bildirdı. Yann DGM'ye Uğur Mumcu su- ikastıyla ilaili bilı»i vereceöinı söy- leyen JİTEM 'İi Hakan. 1994 Şuba- tı'nda Adalet Bakanı Şevket Ka- zan'la konuşarak Mumcu ve uçak kazasında ölen Orgeneral Eşref Bit- lis hakkındaki bilgilerini aktardığı- nı belirtti. JİTEM'li Hakan jandar- mada bulunan sicil numarasımn 957-1030 olduğunu ve isteyenlenn bunu araştırabileceğini sövledi. Daha sonra Yaprak TV'nin sahı- bi Mehmet Ali Yaprak'm telefonla yayına katılmasıyla bir tartışma ya- şandı. JİTEM'li Hakan. Yaprak'm Ha- luk Kırcı'yı görmesinın mümkün olmadığını belirterek "Yaprak TY nasıl yayın yapıyor? PKK yanlısı ya- yın yapıyor. JİTEM aldı onu. Bu tür yayınlarından dolayı kaçırdık. Bu iil- keye küfredenleri çalıştirdığı için ka- çırdık. MED TV gibi yayın yapıvor. Paray la bizim işimi/.ynk. Biz onu ka- çırdık. Böyle böyle olacak dedik" şeklinde konuştu. JİTEM'li Hakan. Abdullah Catlı'nın her zaman her yerde olamayacağını ve bu operas- yona katılmadığını iddia etti. Mehmet Ali Yaprak ise bu kişinin "YeşiP olmadığını sövledi. "Bun- lar şan olsun diye ortaya çıkıyor. Bu ancak kınkçıları olur" diyen Yap- rak. Gazıantep'ten kaçınldıktan 20 kilometre sonra araba değış tokuşu olduğunu söyledi. Arabadakilerın sakallı olmadığını belirten \aprak "Sakalir lakabı da bulunan "Veşil"e ne kadar zamandır sakal bıraktığı- nı sordu. "YeşiPin 1980'li yıllardan beri sakallı olduğunu söy lemesi üzenne Yaprak. "Bu yalan söylüyor. Bu çe- tedekiler belli" dedi •DYPTunceli Milletvekıli Kamer Genç de 1988-89 yıllannda Tunce- li'de PKK'nın olmadığını belirterek "Olay ı saptırnıaya çalışıyor. Orada- ki Yeşil" 14-15özeltim görevlisiyle köy leri gidip soy uyordu, dayak atı- yordu, işkence ediyordu. Sonradan ^eşil'ingörevdenalındığısöjlendi. Bu o 'Yeşil' değiT dedi. ANAP milletvekıli Eyüp Aşık da ikı "YeşiPadlı polis görevlisininbu- lunduğunu söyledi. Bunlardan biri- niıı Orgeneral Eşref Bitlıs. birinin de Elazığ doğumlu olduğunu kayde- den Aşık. Elazığ doğumlu olanın Topal'ın öldürülmesinden önce İş Bankası Ankara Kızılav Şube- si "nden 10 milyon doları "Ahmet Demir" kimliğiyle aldığ_mı söy ledi. Aşık. Kocaeli'de Hadi Ozcan adın- daki kişiye Abdullah Çatlı. "Veşil" ve Kürşat adındaki bir kişinin öldü- rülmesi için para ödendiğini. ancak Özcan'ın bunu kabul etmediğini bil- dirdı. Eyüp Aşık. "Veşir olduğunu id- dia eden kişiye. Sami Hoştan'ın. Abdullah Çatlı'nın cenazesıni alma- ya neden gittiğini sordu. Eyüp Aşık, 1994ün sonunda Tunceli'de DHKP'li Osman Gürbüz'ün yaka- landıktan sonra serbest bırakıldığı- nı belırterek JİTEM mensubundan bunun nedeni hakkında bılgi ver- mesıni istedi. Aşık. Gürbüz'ün iti- rafçı oltıp olmadığını sordu. 23k gurultukj G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada düz baskını düzenlemesinin nedeni Müslüm Bey'in aranıyor olmasıydı. Fadime Hanım'la yaptığı "/- mam nikâhı perdesinın" arkasındakı ilişküeri açığa çıkarmak değildi. Bu olayın ilk günlerinde, "Müslüm Gündüz tari- katçılann Susurluk kazasıdır" demiştik. Olayın gelişimi, bu tezımizi doğruladı. Önce Fa- dime başından geçenleri anlattı. Müslüm Efen- di'den önce, Ali Kalkancı ıle yaşadıklarını aktardı. Ali Kalkancı yakalandı. Olayın boyutları gelişti. Öteki "tankat kızlan" yaşadıklarını canlı yayınlarda anlattı. Ardından, Ali Kalkancı'nın karısı Emire Ersoy Kalkancı yeni bir perde açtı. Tarikat ilişkilerınin ti- caret bağlantılarını tespih gıbı dizdı: "Kocamm Ankara, istanbul, İzmir belediye baş-, kanlanyla ilişkisi vardı. Başkanlar, kocamı ihaleler-', dekolluyordu..." Tarikat. Arapça bir sözcük. "Yol" anlamına geli- yor. Dinı çevrelerde kullanımı, "Allah'a giden yol" sloganıyla biçimleniyor. Ne var ki yaşananlar, tari- katların Allah'a değil paraya, iktidara. ihaleye, kısa . yoldan kadın-erkek ilişkilerine giden yol olduğunu gösteriyor. Emire'nin bu aşamadan sonra yeni bilgiler ver-. mesi biraz daha zor. Yaptığı açıklamaya göre can - güvenliği yok. Demek ki o kesim kendi mantığı için-' de Emire'ye gerekli uyarıyı yaptı: "Ayağını denk al Emire, bağlanz seni bir demi-' re, döveriz ha bire..." Ama Fadime'nin kadın-erkek ilişküeri, Emire'nin ' de tarikat-siyaset-ticaret ilişküeri konusunda aç- - tıklanyol. bugüne kadar tartışılmasında güçlük çe- . kilen bır dizi olayın gündeme getirılmesmi kolaylaş- tırdı. Artık bunlar "iddia" değil, bu kesimin içindeki in- sanların verdikleri "bilgiler." Fadime ıle Emire'nin ortak özelliklerinden bıri şu: - İyı eğitim almışlar. Burada iyi sözcüğünü tırnak ıçine almak gerekır. Eğitimin iyisi nedir, yararlı olanı nedir, bunlar ayrı ko- nular Ancak, insanlanmızın çoğunluğu "lyieğitim- den" ne anlıyorsa, iki genç kız bunlardan almış. Yükseköğretimse yükseköğretım, dilse dil... O zaman bu kızlar niçin tarikatın, tarıkatçıların ar- kasından gittiler? Bu soruya verilebilecek onlarca yanıt var. Önem- li olanlarından biri şu: - Demokratik kurumlar horlandığı, yaşamasına ızin verilmediğı için... Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ardından art arda ya- şama geçirilen devnmlerle tekke ve zaviyeler ka- patılmıştı. Çağdaş bir toplumda insanların bir araya gelme duygusu, ortaklaşa bir şeyler üretme duygusu en- ' gellenebüir mi? : Hayır. Devrimlerle bu konuda adım atıldı mı? Evet... Halkevleri. halk odaları, kooperatifler, 20. yüzyı- lın kurumlarıydı... Kullanılmadan... 'Kul'lanmadan... Sözü uzatmadan bugüne getırelim. Önce Atatürk'ün, devnmlerin mirası olan bu ku- rumlar hırpalandı, içi boşaltıldı... Ardından, sendi- kalı olmakla suç işlemek, dernek üyesi olmakla ya- sadışı örgüte girmek neredeyse "özdeş" hale ge- tirildi... Kimileri, "Tarikatlar da sıvil toplum kuruluşu ola- •• rak kabul edilsin" diyor. Tarikatlar, sivil toplum ku- ruluşu muamelesi görse, başlarını dertten kurtara- mazlar. ] Dinseliikle cınselliğin birbirine karıştığı tarikatla- • ra yol açıp, üniversıte öğrencilerinın en küçük is- temlerine copla, 18'er yü hapislerle yanıt verılirse > bugün yaşananlara da kimsenin bir şey deme hak- • kı olmaz... Konumuzun başlangıç noktası Fadıme'ye gelir- sek... Bazen başını öne eğıp ağlıyor, bazen yukan kaldırıp haykınyor. Yaşamı artık topluma mal olan Fadime nasıl kur- ! tulur? : Aslında Fadime kurtuldu sayılır. Yakında yaşamı- • nın film olacağı da söyleniyor. Biz işin tiyatrosunda, fılminde değiliz. Soruyu ge- , nişletelim... Fadimeler nasıl kurtulur? Yanıtlardan birini biz verelim. Ötekileri okuyucu- * ya bırakalım: ' Aklını kullanarak. Ama, kullanılmadan ve "/<L//"lanmadan... Kalkancı'nın yakmlanna Suudi pasaportu CLMHIRKJLIÇÇIOĞLL SİİRT - Tecavüzden tu- tuklanan "korsan şeyh" Ali Kalkancı'nın Siirt'teki bazı yakınlannın Suudi Arabis- tan pasaportuna da sahip ol- duklan ve istediklerı za- man. ıstedikleri ülkeye gı- dip gelebildiklen savlandı. Bu arada. sahte şeyhlerin el- lerindeki halifelik belgelen- nin, sürücü belgesi gibi sa- tıldığı ilerı sürüldü. Ali Kalkancı'nın. Si- irt'teki yakınlanna Suudi Arabıstan'dan çiüe vatan- daşlık uygulamasıyla pasa- port aldığı. bu kişilerin ıste- dikleri zaman sınırlardan giriş-çıkış yaptıklan öne sü- rüldü. Kalkancı'nın söz konusu yakınlanna Suudi Arabıs- tan plakalı Toyota ve Mer- cedes marka araçlann tahsis edildiği. bu kişilerin her yıl henı umreve hem de hacca gittıklerı. hatta bunlardan' çoğunun kamu göre\lisı olarak dev letten maaş aldık-; lan sav landı. Konuyla ilgili görüşüne^ başv urduğumuz Siirt Emnı-' yet Müdürü Osman Nuri' Özdemir. kendilerinde bu; konuda bır kayıt bulunma-; dığını. yabancı plakalı araç-- lann altı ayda bir yurtdışına çıkış yapmak zorunda ol- duklannı söyledi. Öte yandan. "cinci hoca" ' Ali Kalkancı olayıyla pat- lak veren sahte şeyhlerin el-! lerindeki halifelik belgeleri- nin. sürücü kursu belgesi gi- bi satıldığı ortaya çıktı. Ali Kalkancı'ya verilen halifeliklerin kavnaklan bu sav lan yalanlarken halifelik" belgelerinin satıldığını öne, süren bazı çevreler, Arapça" yazılı bır kâğıdın altına ıs-; tenilen tarikat şeyhinin adı- • nın yazılmasıyla halifeliğin - alınabildıcıni belirttiler. (
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear