23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S/YFA CUMHURİYET 16 OCAK 1997 PERŞEMBE Dalan'ın rüşvet davası • ktanbul Haber Sen isi - tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptıgı dönemde ihaleye fesat karıştirdığı öne sürülen Bedrettin Dalan ve dönemin belediye encümeni üyesi 5 sanığın 10 yıla kadar hapıs cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Istanbul l. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sorgulanan Bedrettin Dalan. davanın mahkemeye getirilmesinin siyasi nedenlere dayandığını iddia etti. Şevki Yılmaz'a tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Rıze Milervekıli Şevki Yılmaz'ın. bir televızyon kanalında dile getirdiği ''Türkiye'de ikı milyon fahişe var" görüşü. kadmların sert tepkısine neden oldu. CHP Merkez Kadın Kurulu Başkanı Güldal Okuducu. Yılmaz"ın savının. Tiirkiye'de son zamanlarda egemen olan çarpık anlayışın bir ürünü olduğunu belirterek "Kadını aşağılayanlar. 2. stnıf görenler veya yok sayanlar bu sözleri söyleyebiliyorlar" dedi. İHD'nin insan hakları raporu • ANKARA (AA) - İnsan Hakları Dernegı (İHD)Genel Başkanı Akın Birdal. geride bıraktığımız yılın son ayında da insan haklarının. "baskılardan. yasaklardan. zordan" kurtulamadığını savundu. Birdal. İHD Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında. demek tarafından hazırlanan '"Aralık Ayı İnsan Haklan Raporu" hakkında bilgi verdi. Hukuk sisteminde ve uygulamalarda değjşiklik olmadıgı ıçin insan haklan açısından yılın son ayındaki sonucun da degişmediğini iddia eden Birdal. geçen ay "faili meçhul" cinayetlerde 9. "yargısız infaz, ışkence ve gözaltında" 11 ve "çatışmalarda" 109 kişinin öldüğunü öne sürdü. Çelik'i ANAP'lılap kurtardı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) sınavıyla ılgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik hakkında verilen gensoru önergesının gündeme alınması 32 oy farkla reddedılirken oylamaya ANAP'tan 30 milletvekılinin katılmadığının ortaya çıkması şaşkınlık yarattı. Oylamaya katılmayan partili milletvekillerine sert tepki gösteren ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "Meclis denetim görevini yerine getirememektedir. Bunda da her şeyden önce vebal bizdedir" dedi. Doktorlardan selerbenlik ilanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipleri Birliği(TTB) Merkez Konseyi. REFAHYOL'un sağhkta öi-elleştırme gırişimi. memurlar arası aynm ve Çiller'in hastaneîere "'balyoz harekâtfna karşılık kitlesel eylemlere başlamak üzere hekimlere. kitle örgütlerine ve yurttaşlara "seferberlik" çağnsı yaptı. TTB Başkanı Dr. Füsun Sayek. bu tavnn. "hükümetin. sağlıklı yaşam hakkına. sağlık çalışanlannın istemlerine duyarsız yaklaşımına karşı bir çıkış olarak düşünüldüğünü" bildirdi. TOKİ'de başarıya soruşturma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'li Devlet Bakanı Mehmet Altınsoy, toplu konut alanındaki başanlı çalışmaları Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve muhalefet partilerince de onaylanan eski Toplu Konut ldaresi Başkanı Yigit Gülöksüz hakkında soruşturma açtı. Soruşturma. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaptınlan konutların danışmanlık hizmetlerini yüriiten firmanın ihalesiz seçildigi gerekçesine davandınldı. HABERLER Piar Gallupun RP'liseçmen araştırması 6 Refah şeriat getirecek'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Piar Gallup'un yaptığı araştırma, RP'li seçmenlerin yansından fazlasının bu partinin şenat getireceğıni düşündüğünü ortaya koydu. Ortak paydalannın "İslam kültürü ve ideolojisi" olduğu saptanan RP'li seçmenlerin yüzde 6O'ı anayasada Islami hükümlerin yer almasının Türkiye için iyi olacağı görüşünü belirttiler. Piar Gallup, 29 K.asım-13 Aralık 1996tarihlerin.de 1853 RP'li seçmenin Türkiye"dekı durum, mevcut siyasi ortam ve bu partiye ilişkin görüşleri konusunda değerlendirmelerine ilişkin bir araştırma yaptı. RP'li seçmenlerin bu partiye oy vermelerindeki en önemli nedenin toplumdaki kirlenmişliğe karşı tepki olduğu belirtilen araştırmada seçmenlerin, yüzde 29.6'yla en fazla "Dürüstve güven veren bir partP olduğu için RP'ye oy verdıklerini söyledikleri belirtildi. Oy verme nedenleri arasında ikıncı sırada yüzde 20.9"la "Dini değerieri savunan bir parti olması". üçüncü sırada da "adil düzen vaat etmesi'" yer alan araştırmada. bu iki nedenle oy veren kitlenin RP'nin kemikleşmiş oylan olarak değerlendirildi. Refah Partili seçmenlerin yüzde 4O'ı, bu partinin seçime katılmaması durumunda başka bir partiye şans tanımazken yüzde 17.1 'i BBP'ye oy vereceklerini söylediler. 'Şeriatçı/İslami düzenT Araştırmada, RP'nin seçmen kitlesınin yüzde 59.5'inin Türkiye için yararlı uluslararası örgüt olarak Islam Konferansı Birliği'ni gördüklerine dikkat çekildi. Seçmenlerin. RP'nin sahip olduğu düşünce sisteminin en önemli özelliği olarak en fazla ''adil düzeni'". ardından da "şeriatçı/İslami düzeni" gösterdikleri araştınnada. "Bu sonuçlar adil düzen söyleminin şeriat söyleminin önüne geçtiğini göstermektedir. Bu durum, bir takıyye, üstü örtülü bir şeriatçılık biçiminde algılanabileceği gibi seçmenin şeriabn, ekonomik yönüneçok önem verdiği biçiminde de yorumlanabilir" denildı. 'Anayasaya İslami hükümler konmatT RP'nin "Şeriata/İslami düzene geçişi sağlayacak parti'" olduğu yönündeki değerlendirmeye katılan seçmenlerin yüzde 57 oranında olduğu saptanan araştırmada, seçmenlerin en fazla katılım gösterdikleri ifadenin. "Türkiye'yi çağdaş ülkeler seviyesine çıkaracak bir partidir" görüşü olduğu belirtildi. RP'li seçmenlerin yüzde 60'ının anayasaya İslami hükümlerin konulmasının iyi olacağını düşündükleri ortaya konulan araştırmaya göre seçmenlerin yüzde 17'si kadınlann başörtüsü takmalannı, yüzde 12'si çarşaf giymelerini. yüzde 17'si toplu taşıma araçlarında erkeklerden avrı oturmalarını, vüzde Anayasada İslami hükümler olmasının Türkiye'ye etkisi Ulkemız ıçın iyi oiur Ütkemi2 ıçın kötü olur Etkisi olmaz Fikri Yok/Bilmiyor TOPLAM 60.6 11.3 11.5 16.6 100.0 Yabancı yatıpımların azalmasının olası sonuçları Ülkemız için iyi otur Ülkemiz için kötü olur Etkisi olmaz Fikrı Yok/Bilmiyor TOPLAM Refah'm sahip olduğu duşunce sıstemı Adil düzen Şerıatçı / İslami düzen 21 'i de ayn eğitim almalannın zorunlu kılınmasını istediler. Kadınlara yönelik bu 4 soruya "zorunlu kılınmaması, ancak teşvik edilmesi gerektiği" biçiminde yanıt verenlerin en düşük oranının da yüzde 27.3 olması dikkat çekti. Araştırmaya göre RP'nin icraatı ile vaatlerinin tamamen aynı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 25.8'de kalırken tamamen farklı olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 6.5 olarak saptandı. RP'nin seçim öncesinde ağır ifadelerkullandığı DYP'yîe koalısyon kurmasını destekleyen seçmenlerin REFAHYOL'un icraatında en az destek verdiği uygulama Israil'le asken anlaşma yapması oldu. RP'li seçmenlerin beşte ikisinden fazlası vaatlerin icraatla uyuşmamasının nedenini koalisyona bağladı. Araştırmada kaydedilen diğer bazı sonuçlar şöyle: 40.5 Dürüst yönetim Manevi değerlere önem veren siyasi düşünce Milli değerlere önem veren siyasi düşünce Ekonomik tstikrarı sağlamaya yönelik yönetim Müsluman devletlerin birliğı 8 7 82 7 6 4.4 3 4 • Yolsuztukları önlemek Türkiye'yi kalkındırmak Oemokrasi, insan hakları ve eşıttik Refah Partisi'nin sahip olduğu bir düşünce sistemi yoktur _2_4_ 1.8 Fikrı Yok/Bilmiyor TOPLAM 1 RP şeriata geçişi sağlayacak partidir Katdanlar • Rafah Partısı, Turkıyeyı çağdaş uBcel»r saviyesıne çıkaracak bırparhdır • Rafah Partısı mevcut siyasi partüer ıçınde en dürüst partidir • Refah Partisi'nin tercıh eddmesının en onemk nedenı ülkemn ekonomik ve siyasi açıdan bir knz yasamasıdır • Refah Partısı. kentte yaşayan ınsanlardan çok kırsal yerleşım merkezlertnde yaşayan ınsanların partısıdır • Refah Partısı, sohırtenn mutevazi semHcnnde yaşayan ınsanların partısıdır • Refah Partısı mevcjt siyasi partıter ıçmde seçmenlere en çok guven veren partidir • Kürt/Guneydoğu sorununa yöneiik ciddı ve gerçekçı projetene yaklaşan partidir • Refah Partısı. toplum ıçındeki etnık. dini ve kutturel • Refah Partısı seçmenlere vaatlenni yenne^etirebilecek guçlu kadrolara sahip bir partidir • Refah Partısı şeffaf/açrk bir parti değildır • Refah Partısı çağdaş olmayan görüş ve uygulamalartyla sürekli rstıkrarsızlık kaynağı oiacak bir parbdır • Refah Partısı bemm hayat şartlarımı dığer partılere kıyasla daha fazla duzeltebılecek bırpartıdır • Refah Partısı parti adına layık tek hal hareketıdır • Refah Partısı, Şenata/lslamı düzene geçisı sağlayacak partidir • Ahlakı değerieri çürümüş ve kaybolmakta olan btr toplumda Refah Partısı toptumun geteceği için bw güvencedır • Refah Partısı ANAP DYP, DSP ve CHP gıbı düzen partilerınden farklı uygulamaiar ıçınde olan bir partidir 81 4 79 3 57 0 49.9 45.6 72 7 6 3 5 '24 1 71 3 3 3 9 313 688 65 9 570 70 9 68.5 Ortada 139 158 23 9 26 2 27 5 20 8 23 7 19 7 18.3 24 7 186 21 6 233 27 8 20 5 20 5 58 100.0 Katihnayanlar 4 6 4 9 19.1 23 9 27 6 4 12 8 • 56.2- 10 5 41 3 50 1 95 108 15 2 85 11.0 'Kaynak paketlerinin hepsi gerçekçi' - Hayali olarak nitelendirilen kaynak paketlerini. RP'li seçmenlerin yüzde 84'ü gerçekçi buluyor. - Seçmenlerin büyük çoğunluğu, RP'nin ülke yönetiminde değil. belediyelerde başanlı olduğunu düşünüyor. - 'Kürt/Güneydoğu sorununa yönelik ciddi ve gerçekçi projelerle yaklasan partidir' değerlendirmesine kablan RP'li seçmenlerin oranı yüzde 64 olarak belirtendi. - RP'nin şeffaf bir parti olmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 34 düzeyindeyken yüzde 31 'i de "RP çağdaş olmayan görüş ve uygulamalanyla sürekli istikrarsızlık kaynağı oiacak bir partidir" görüşüne katıldıklannı bildirdiler. - RP'li seçmenlerin çoğunluğu. Türkiye'nin en büyük sorununun işsizlik olduğunu düşünüyor. - Türkiye'de ekonominin bir yıl öncesine göre daha iyi olduğuna seçmenlerin 5'te 2 si katılırken 4'te l 'inden fazlası da bir yıl sonra daha da iyi olacağını düşündüklerini söylediler. - RP'li seçmenlerin yüzde 51.6'sı demokratik değerlere zarar •vermeden İslami kurallara luyabileceklerihi belirnrlerken'* ' ' yüzde 11'i uyulamayacağını söylcdi. - Başbakan'a güvenenlerin oranı yüzde 72.5 düzeyindeyken hükümete güvenenlerin oranı yüzde 66.7 olarak belirlendi. RP'li seçmenler 3. sırada yüzde 65.9'la orduya güven duyduklannı beliriirlerken yüzde 39.4'le en az iş dünyasına güvendiklerini ortaya koydular. - RP'de gelecekte etkin oiacak gnıp olarak en fazla çağdaş dindar aydınlann görüldüğü belirlendi. Siyasal İslamın ayak izleri BLLENTTANLA DSP tstanbıtl UıllenekM Refah Partisi toplumda ahlaksızlık. yol- suzluk gibi karamsarlık yaratan konulann çözümünün kendisinde olduğu söylemi ile yola çıkmış. bu söylemin de olumlu sonuç- lannı hızla almaya başlamıştır. Refah Partisi'nı tercih eden seçmenler- deki •karamsarlık've •sığınmaihtiyacı' Re- fah Partisi'nin 'adalet getirecek parti' ve •Çözüm Refah Partisi'nde. huzur Islamda" sloganlan ile uyum sağlamış ve bütünleş- miştir. 24 Aralık 1995 mületvekili seçimlerin- de. Refahlı seçmenlerin yüzde 65"i. Refah Partisi'ne oy vermelerinin nedenini dürüst ve güven veren. dini değerieri savunan ve adil düzen vaat eden bir parti olmasıyla açıklamaktadırlar. Dinin güç durumda kalan insanlar için bir sığınak olduğu bilinmektedir. Bu ba- kımdan yoksulluk arttıkça Türkiye terör ve ekonomik çöküntünün baskısıyla geleceğe umutla bakamayan insanlann ülkesi hali- ne geldikçe, Refah Partisi saflannın daha da artacağı sonucuna vanlmaktadır. Sonuçlar Refah Partili seçmenlerde İsla- mın politik özbilincinin hızla geliştiğini göstermektedir. Refahlı seçmen için önce- likle çözülmesi gereken ekonomik sorun 'işsizlik'tir. Refahlı iki seçmenden biri. gü- nümüzde zenginlerle fakirler arasında ge- lir-yaşam farkının giderek arttığını düşün- mektedir. Refah Partili seçmenlerin üçte birinden fazlası gelecekte Refah Partisi'ne 'çağdaş dindar aydınlar'ın hâkim olacağı kanaatin- dedir. Refah Partisi, diğer partilerin ahlak çö- küntüsü, fakirieşme. yolsuzluklar. kirlilik vb. olumsuzluklan karşısında yeterli tavır göstermedikleri tezini işlemiş ve farklı par- ti oluşunu iddia ederek iktidan ele geçir- miştir. Refah Partisi 'tavşana kaç, tazıya tut' tavn içinde hem kendi ortağını kolla- yarak yolsuzluklan körüklemekte. hem de bu yolla kirliliklerden klasik partileri so- rumlu tutarak "çözüm Refah'ta'umudunu canlı tutmaktadır. Solda ve sağdaki siyasal partilerin geç- mişteki icraatlan ve siyasal dağınıklık Re- fah Partisi'nin iktidan ele geçirmesine bü- yük ölçüde imkân yaratmıştır. Sağ ve sol partilerdeki hizipleşme ve kavga ortamı. seçmenin güvensizliğine yol açarken, Re- fah Partisi 'ninyekvücut bir görüntü verrne- si seçmenler üzerinde olumlu etki yapmış- tır. Türkiye geçmişte kişisel hırs ve çekiş- meler yüzünden oluşmuş kopma ve bölün- NOKUSI / ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Kasım ayında Konya'da bir pa- nele katılmıştım. Paneli izleyen ör- tülü kadınlarlabirtartışmayaptık. Tartışma bir noktada tıkandı kal- dı. Çünkü onlar, örtünmenin Al- lah'ın emri olduğunu söylüyorlar ve bu emri yerine getirmek için örtündüklerini belirtiyorlardı. Islamcı kesim arasında "Al- lah'ın emri" sözcüğü akan sula- rın durmasına yol açıyor. Nec- mettin Erbakan da Cinci Hoca Ali Kalkancı da Müslüm Gün- düz de her şeyi Allah'ın emriyle yerine getirdiklerini söyleyerek kendilerine ilahi bir misyon sağlı- yorlar. Allah'ın emriyse yapacak bir şey yok. Soyun derse soyuna- caksın, giyin derse giyineceksin. Örtün derse örtüneceksin, nikâh- lanalım derse nikâhlanacaksın. islam tarihi Allah'ın emrini ge- rekçe göstererek işlenmiş cina- yetlerle doludur. Osmanlı Şeyhü- lislamı Ebusuud Efendi, Alevile- rin kitle halinde öldürülmelerine fetva verirken, fetvayı Allah'ın em- rine dayandırmayi da ihmal etmi- yordu. Işin garip yanı. islamcılar 'Allah'ın Emri' içinde herkes Allah'ın emrini fark- lı anlıyor. Kimine göre, hırsızlıkya- panın kolunun kesilmesi Allah'ın emri, kimine göre uyuşturucu ta- şıyanın kellesinin kesilmesi Al- lah'ın emri. Müslüm Gündüz'e göre ise güzel bir kızın kendisine gelip derdini anlatması için onun nikâhınagirmesi Allah'ın emri. Ka- dın onun nikâhı altına girecek. Ya mübarek! Haydi diyelim ki, kızın derdini anlatması için uydurma bir nikâh yaptın. kızı koynuna almak da mı Allah'ın emriydi? Çocuk ol- masın diye eczaneden prezerva- tif aldırmak da mı Allah'ın emriy- di? Bir kadınla erkeğin aynı yatağı kendi gönülleriyle paylaşmasına hiçbir itirazım yok, yanlış anlaşıl- masın. iki insan birlikte olmak is- tiyorlarsa bu. başka bir kişiyi ilgi- Iendirmez. Müslüm Gündüz, eğer değişik zamanlarda değişik ka- dınlarla beraber olmak istiyorsa onun bileceği bir iş. Yalnız kendin- de böyle bir hak görüyorsa aynı hakkı kadına da tanımak zorunda. Ondaki cinsel istegin kadında da olduğunu unutmasın. Bir kadınla beraber olmak amacıyla işin içi- ne Allah'ı, kitabı. peygamberi ka- nştırmasın. Ne yapmak istiyorsa kendi adınayapsın ve kadınları is- tismaretmesin. işin en garip ve ilgniç yanı: i- mam nikâhı tartışmasının ana ek- senini, erkeğin kaç kadınla evle- nebileceği oluşturması. Bizim is- lamcı erkekler birden çok kadın- la beraber olmak için, surelerin, ayetlerin içinde dolaşıp duruyor- lar. Cinsellik, Islamcı ulema tara- fından sürekli erkeklerin çıkarları- na işletilmeyeçalışılıyor. "Allah'ın emrf'nin arkasına sığınılarak ka- dınlar cinsel baskı altına alınıyor, mutsuzluğa mahkûm ediliyorlar. Aslında kadının mutsuzlugu ve cinsel baskı altına alınması, geliş- kin ve uygar bir erkek için kabul edilemez. Ne yazık ki erkeklerin çoğunluğu bu gerçeği göremez. Hele de geriliği kendisine malze- me kabul eden islamcı erkeğin bunu anlaması ve kabul etmesi mümkün değil. O. yüzyıllann mi- rası olan egemenliğini bir kâr ola- rak görür ve kadının gelişmesın- den korkuya kapılır. Orta geliş- mişlikteki erkeklerin bile kişilikli kadınlardan ne kadar rahatsız ol- duğunu biliriz. islamcılar ise bu örneğin en dipteki temsilcileri. Olaya "Allah'ın emri" gibi her- kesin bir başka türlü anladığı so- yut kavramlardan değil, somut kavramlardan yola çıkarak bak- makensağlıklısı. Dört kadının her birini bir başka eve kapatıp ken- di uçkur ihtiyaçlarına göre bir dü- zen kurmak insani mi, değil mi? Doğru olan, insanlar arasındaki ilışkiye cinslerine göre değil, ye- teneklerine ve niteliklerine göre bir şekil vermektir. Sırf kadın oldu- ğu için bir RP'linin; mületvekili, be- lediye başkanı. parti yönetıcisi olamaması insani mi, değil mi? Kimse "Allah'ın emrrnin arkası- na sığınmasın. Kendi yetenekleri ve fikirleriyle ortaya çıksın. Bu is- tismara başkatüriü son vermemiz mümkün değil. NOT: Star TV'de Profesör Tür- kân Saylan ile RP Mületvekili Şevki Yılmaz arasındaki tartış- mada, Yılmaz'ın iki yalanı gözüme takıldı. Şevki Yılmaz, Bonn'un en büyük caddesinin Gottesvveg (Al- lah Yolu) olduğunu iddia etti. Ya- lan, Bonn'da Allah adıyla veya Al- lah'tan türetilmiş hiçbir cadde adı yok. ikinci yalan: Yılmaz, Gazian- tep Stadı'naadını veren Kâmil O- cak'ın Kurtuluş Savaşı'nda Fran- sızlara karşı savaşan ve örtünme uğruna dağa çıkan "Şeyh Kâmil" olduğunu söyledi. Kâmil Ocak, 1970'li yıllarda AP'li bir bakandı. Stadın yapılmasına katkıları nede- niyle stada onun adı verildi. Kâmil Ocak'ın Kurtuluş Savaşı'yla falan bir ılgisi yok. Yılmaz ın, başka han- gi yalanlan söylediğini saptayabil- mek amacıyla Star TV'ciler o ko- nuşmayı yeniden izleseler iyi olur. melerle tekrar karşı karşıya kalmıştır. Solda ve sağda parti önde gelenleri ve yöneticilerinin, laik Türkiye Cumhuriye- ti'nin karşı karşıya bulunduğu bu ortam karşısında. bütünleşme. birlikte davrana- bilme ve toparlanmayı hiç vakit geçirme- den gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu yolla halkın güvenini kazanmak. halka u- mut vermek. moralini yerine getirmek ve ülkeyi içinde bulunduğu bu durumdan çı- karmak yerine, geçmişteki kişisel problem- ler. basit suçlama ve tartışmalar. küçük çı- karlar peşinde sürüklenerek kendi kişilik- lerini aşamayan siyasilerin sonuçtaki so- rumluluklan. altından kalkamayacaklan kadar ağır olacaktır. Sonuçlar. Türkiye'de cumhuriyetin ilanı ile geçilen laik ve de- mokratik yapılanmadan \ e gerçekleştirilen devrimlerden bir geriye dönüş sürecinin başladığını ortaya koymaktadır. PERŞEMBE ORHAN BURSALI NuhTufam Bir Nuh Tufanı eksikti. O da meğer ülkem'ızde olmuş. Akdeniz sularının, Niyagara Şelalesi'den 400 misli daha tazyikle Boğazlar aracılığıyla Karade- niz'e boşalması sonucu tufan gerçekleşmiş! (*) • • • Söylencelerde ve kutsal kitaplarda Nuh Tufa- nı'nın geçtiği yer olarak Mezopotamya bilinir. Ancak iki Amerikalı araştırmacı VValter Pittman ve VVilliam Ryan, tufan olayının Karadeniz'de gerçekleştiğini öne sürüyorlar. Olayın, insanlığın ele geçirdiği ilk yazılı belge- den yaklaşık 3 bin yıl önce olduğu tahmin edili- yor, yani 7.5 bin yıl önce! ilk fikri taa 25 yıl öncesine uzanan, tam bir bi- limsel dedektifliğin çok tipik ve çok güzel bir ör- neğini görüyoruz, bu araştırmada. Once saçma ve çıtgın bir hipotez olarak gözü- ken. ancak iz sürdükçe kanıtları giderek ortaya çıkan ve sonunda Karadeniz'e gelip dayanan bir dedektiflik öyküsü. 25 yıl önce Alp-Toros dağlan sistemini ve bu- günkü Bulgaristan'ın 100 milyon yıl önce nere- de olduğunu araştırırlarken, Akdeniz'in 4 milyon yıl önce kuru bir çöl olduğunu görüyorlar. Peki nasıl dolmuş? AtlaS Okyanusu sularının büyük bir coşkuyla Cebelitank Boğazı'ndan "Akçöl"e boşalmaya başlamasıyla. Bu, sudur, başka hiçbir şeye benzemez; bir delik, güçsüz bir yapı bulmaya görsün, orayı oy- maya başlar ve sonra sel gibi boşalır... işte "Nuh Tufanı" bu demişler önce; ve "Ce- belitank'ta gerçekleşti"! Ancak jeolojik kayıtlar ile tarihsel kayıtlar birbi- rini hiç mi hiç tutmayınca. bu fikir bir kenara konmuş. Konmuş ama hep düşüncelerin bir kenannda da kalmış ve Nuh Tufanı söylencesini araştırıp durmuşlar. 1969 yılında Karadeniz'de yapılan kıyı ve dip sondajlarında çok ilginç bulgular elde edilince tufan olayı da gündeme girmiş yeniden. O tarihte dip çökellerinde ani değişimler ve tatlı su çökelleri elde edildi. Bu şu anlama geli- yordu: Karadeniz tatlı su havzasıydı. Peki bu- günkü tuzlu su karakterini nasıl kazanmıştı? 10 bin yıl önceki buz çağının sona ermesiyle buzlar erimeye başlamış; Akdeniz 5 metre yük- selmiş ve sulan Boğazlar kanalıyla Karadeniz'e akmış. Araştırmalar, Karadeniz'in bu sayede yan yan- ya yakın büyüdüğünü, genişlediğini gösteriyor. Bugün Karadeniz'in 100 metre derinliğinde "es- ki sahitler" yatıyor. Peki tufan bunun neresinde? Tufan, suların Boğazlardan akmasıyla ilişkili. Yine araştırmalar. Akdeniz sulan Karadeniz'e hücum etmeden önce Karadeniz'in su düzeyi- nin, bugünkü Boğazlardan 65 metre aşağıda ol- duğunu gösteriyor. Yani o gün Rumeli veya Anadolu fenerlerinden aşağıya bakanlar, 65 metre derinliğinde dev bir uçurum görüyorlardı. Boğaz'da yapılan araştırmalann da destekle- diği senaryo şöyle: , • Akdşrriz sulan Boğazlardan günde SO-IOO y Wn"'lükarr ; Wı2la Karadeniz'e doluyofdu. Bu, Ni- yagara Şelalesi'nin 200-400 katı bir akış şiddeti demekti. Karadeniz sulan günde 15-30 santim arası yükseliyor, sahiller günde 1 km ilerliyordu. Bu durumda, sahillerde var olduğu tahmin edilen yerleşim yerlerinde yaşanan paniği düşü- nebilirsiniz. Araştırmacılar, Karadeniz'den büyük bir göçün başladığını belirtiyorlar. Öyle ki Karadeniz sahil- lerindeki çiftçi kültürü Almanya'ya kadar yayılı- yor. Avrupa'daki araştırmalar, Karadeniz'den ge- len kültürün izlerini ortaya çıkartıyor. Amerikalı bilimciler, Yaratılış Oyküsü'nde an- latılan büyük gürültünün, suların Karadeniz'e bo- şalmasıyla, tuzlu suyun tatlı suyla karışmasıyla ortaya çıkan ses oiduğuna işaret ediyor. Gılga- mış Destanı'ndaki ses de bu ses. Araştırmacı- lar, Karadeniz'deki olayla destanlarda anlatılan olaylar arasında bire bir eşitlikler kuruyorlar. işte Nuh Peygamber, Karadeniz'deki bu tu- fandan halkınm ve diğer canlıların "ömeklerini" gemiyle kurtarıyor! • • • ' ,- Nuh Peygamber bunu başarmış. Bakalım biz, ülkemizde kamyonun devlete çarpmasıyla kopan tufandan, devlet içinde varlı- ğı ortaya çıkan gayya kuyusunda veya büyük karadelikte ülkece boğulmaktan kendimizi kur- tulabilecek miyiz?.. (*) Nuh Tufanı olayını araştıran Amerikalı bilim- cilerle yaptığımız söyleşiyi yakında Cumhuriyet Bilim Teknik'te okuyacaksınız. İşçi Partisi düzenliyor 'Devrim Yasalan' kampanyası başlıyor tstanbul Haber Servisi - İşçi Partısinin (İP) düzenle- digi "De\rim Yasalan L'ygu- lansın Kampanyası". bugün yurdun dört bir yanında baş- latılıyor. İP Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada. yurt ça- pında yüz binlerce afiş ası- lıp bildiri dağıtılacağı vur- gulanan kampanyada. "Va- tana İhanet. Kğitimin Birliği. Kıyafet, Tekke ve Zaviyele- rin Kapatılması" gibi dev - rim yasalannın uygulanma- sı hedefleniyor. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Istanbul Karaca Tiyatro- su'nda bugün saat 20.00'de gerçekleştinlecek toplantıda yapacagı konuşmayla kam- panya başlatılacak. Çok sa- yıda aydın \e sanatçının çağ- nh olduğu toplantıda. "De\- riminS€yirDefteri"adlı mü- zikli ve danslı bir de gösteri sunulacak. İP yöneticilerinden Ferit İbever' in "Cumhuriyet De\- rim YasalarTnı inceîeyen ve giincel öncmine dikkat çe- ken kitabı da katılımcılann değerlendirmesine sunula- cak. İP Genel Başkanı Penn- çek. kampanyayla ilgili ola- rak "Bu vüzyılın başında Kurtuluş Savaşı'nı ve cum- huriyet devrimini gerçekleş- tirdik. Ne yaaknr ki, JÜZJT- lın ikinci yansında. devrimin kalelcrini emperyalizmin \e ortaçağ kuvvetlerinin saldı- nlanndan koru>amadık" dedi. Günümüz cumhuriyet manzaralarından, Sıvas kat- liamı sanıklannın avukahnın Adalet Bakanı olduğu şeriat- çı partinin ıktidanndan ens- tantaneler veren Perinçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün elimizde kalan son mevzileri de teslim etme tehlikesiyle karşı karşıyayız. >e var ki, Türkiye'nin "ba- ğımsızlık ve aydınlanma kuvvetleri olarak son elli yı- lın altın nrsatını yakalamış bulunuyoruz. 27 Ma\ıs 1960 De>Tİmi*nJ izleyen kısa süre- yi bir kenara bırakırsak ilk kez inisiyatif cumhuriyet devrimi güçlerine geçmekte- dir. Irkçıbkve şeriatricatha- lindedir. Devrim kanunlan uygulanacaktır. Gericiliğin bunu önlemesi mümkün de- gildir. Arkamızdaki büyük devrimci tariheve halkımıza gÜNeniyoruz."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear