23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
.11 OCAK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÇaUı'nın ölümii MHP'ye yaradı • ERZURLM (AA)- Erzurum MHP İl Başkanı Murat "Evliyaoğlu, Susurluk kazasının MHP'ye puan kazandırdığım ileri sürerek. "Abdullah Çatlı, "MHP'nin oy oranını •yüzde I4'lere taşımıştır" •dedi. Evliyaoğlu, yaptıği •açıklamada. Susurluk kazası öncesinde partilerinin oy oranının .yüzde 8 olduğunu hatırlatarak. bu olaydan sonra oylannın hızla arttiğım \e yüzde 14'lere yükseldiğini iddia etti. Evliyaoğlu. bu .gelişmenin MHP ile devlet ilışkilerinin anlaşılmasından kaynaklandığım söyiedi. ABD'den vize lotaryası • ANKARA (ANKA) - ABD vönetımı. önceki yıllarda oidugu gibi 1997 vıhndada bir vize lotaryası düzenleyecek. •ABD'nin Ankara Büyükelçilığı tarafından yapılan açıklamada. îotaryaya başv uru süresının 3 Şubat 1997'de başlayacağı ve 5 Mart 1997'de sona erecegi belinıldi. Açıklamada. başv uruda buiunmak ısteyen Türk vatandaşlannın lise veya eş degerindeki bir eğitim görmüş olmaları ya da iki yıllık eğitim gerektiren bır işte son beş yıl içinde en az iki yıllık bir iş deneyimine sahip olmalan gerektiği kaydedıldi. Parasız eğitime destek • ANKARA (ANKA) - Eğitim Hakkinı Savunma Komıtesi'nce başlatılan "Paralı eğitim ve eğitimde özelleştirmeye hayır" kampanyasına. siyasiler. kıtle örgütleri temsilciliklen ve gazetecilerden sonra öğretım üyeleri de katıldı. Komite tarafından yapılan açıjdamada. dev letın, kefidi.okullarının irniyaçlanm karşılamak yerine, öze! okullara kaynak aktarmaya çaîıştıgı kaydedilerek. "Eğitimin her kademede v e esas olarak parasız olması. sosyal devlet ılkesinin birgereğidir" denildi. 'Yöneticilere dava açın' • tZMİR(AA)-CHP Izmir II Başkanı Osman Özgüven. İzmir'de önceki gün meydana gelen şiddetli yağışlardan zarar görenlerden. şehir yöneticilerini dava etmelerıni istedi. Bazı CHP ilçe başkanları ile Bornova Ergene Mahallesı'nde evleri yağıştan zarar gören v atandaşları ziyaret eden Özgüven. yönetim in kendinden önce gelen >öneticileri suçlamaktan vazgeçmesni gerektiğini v urgulayara»;. bu zararlardan dolayı kendi sorumlulukanna düşen payın hesahnı vermek ye tazmin emek durumunda olduklannı kaydetti. Meczup gözaltında • ANKAR\ i(Cumhuri><t Biirosu) - Genelkurrruy Başkanı Drgeneral Lmail Hakkı Karadayı'nn otomobilint önceki gün poşet fırlatnaya kalkışırken akalanan ve dürı akşam aatlerinde malıkemeyt çıkanlan Hüseyin Bei Dızdar'ın Numune H.stanesi'nde 3 hafta göz^tında rurulmasın£karar verildi. Di^dar. Anıara DGM Curr.hunye Ba^savcılığnca eylemin DC3M kapsımına ginrredigi şrekçesiyle ilk «nce .Vrkara Cmmhunye Başsavcılığ na. daha sornra Nöbeçi Sulh Ceza Miahkemes ne göwıderildi. ; hafta gö^ziltında utulmak üzere. NuiTine Ha^'ünesi Kıkiyatri Bc*lümü'nc>evk edilen Di jzdar hakında ha stanenin ereceği raps>cra gortjereken işlt^min \ajiacağı bil*dırildı. Başbakanlık Teftiş Kurulu 35 kişiyi suçlarken "organize" hareket bulamadı Başbakanlığm telefonu siliıııııis.ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu)-Başbakanlık Teftiş Kuru- lu'nca hazırlanan Susurluk so- ruşturma raporunun özetını açıklayan Adalet Bakanı Şevket Kazan. aralannda sıyasetçi \e bürokratlann da bulunduğu 35 kişi hakkında adli soruşturma ıstendığıni bıldırdı. Kazan. Ka- nada bağlanlılı uyuşturucu ka- çakçılığı soruşturmasında sa- nıklann bırısınin verdıği Baş- bakanlık telefonuna ilişkin taki- batın noktalandığını. -Telekom Genel Müdürlüğü, o tarihteki kavıtların silinmiş olduğunu... ifade etmiş olduğundan soruş- turmaya gerek görülmemiştir" sözlerıv le açıkladı. DYP Genel Başkanı Tansu Çüler'ın başba- kanlığı dönemınde. uyuşturucu trafiğı haberleşmesinde kulla- nıldığı savlanan Başbakanlığa ait "312/417 04 76" numaralı telefonun kavıtlarının sılındıği açıklaması kuş- ku yarattı. Kazan. dün düzenlediği basın top- lantısında. Başbakanlık Tefhs. Kurulu müfettışlerince hazırlanan 4132 sav- falık eki bulunan 57 sayfalık Susurluk raporu hakkında bilgi \erdı. Raporda haklarında adlı mercılerce soruştur- ması ıstenenlenn 35. tanık olarak dın- lenmesı ıstenenlenn de 85 kışi oldu- ğunu kaydeden Kazan. bu rakamlara yargılanmalan sürenlerin dahıl olma- dığını bıldırdı. Kazan. toplam 21 olayda haklann- da soruşturmaya gerek görülenlen tek teksayarakaçıkladı. Kazan'ınaçıkla- masına gore Içışlen Bakanlığı'ndan ıstıfa ermek zorunda kalan DYP Ela- REFAHYOL dokunulmazhçjın kaldırılmasına itiraz yolu arıyor 42 milletvekilinin fezlekesi sıradaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakan- lığı'tidan istifa etmek zorundakalan DYP Elazıg Mil- letvekili Mehmet Ağaı ile Susurluk'taki trafık kaza- smda yaralanan DYP Şardıurfa Milletvekiii Sedat Edip Bucak'm dokunulmazlıklanmn kaldınlmasına ilişkin fezlekelerin TBMM'ye gelmesi beklenirken REFAHYOL, dokunulmaziığı kâikan veya milletve- killiği düşenlerin Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yolu- nunaçıimasmı öngören yasa tasansını Meclis'e gön- derdi. 42 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldınl- ması için hazırlanan 64 fezleke TBV1M 'de beklerken. hakkındaki 7 dosya ile Başbakan Necmettin Erba- kan'm ilk sırada yer aldığına dikkat çekildi. Dosyalan TBMM'de bekleyen milletvekilleri şun- lanRP: Necmettin Erbakan (Konyat, tbrahim Halil Çelik (Şanlıurfa), Ahmet Derin (Kütahya). .\hmet Cemil Tunç (Elazığ). Hasan Hüsevin Ce>1an (Anka- ra). Yasin Ilatipoğlu (Çorum), Beİdr Sobacı (Tokat), Ajdm Vf*nderes(Tstanbul), Ş«1d Yılmaz(Rize), Hö- sejin An (Konya). Avni Doğan (Kahramanmaraş (. Ab- diilillah Fırat (Erzurum). Omer Vfehbi Hatiboğlu (Dı- yarbakır),KemalAlb»Tak(Kınkkkale).ANAP:Me- sut Yılmaz (Rızet. Yücel Seçkiner (Ankara), Süley- manHatinoğlu(Art\ın). IşınÇelebi(Izmir). Ihrahim Yaşar Dedetek (Eskişehır). Hasan Korkmazcan (De- nizli), Ekrem PakdemirH(Mamsa). AüTaBpÖzdeıiHr (tstanbul). Ataullah llamidi (Batman). Rasim Za- imoğiu (Gıresun). İbrahim Gürdal (Antalya).DYP: İsmet Attfla (Afyon), trfan Demiralp (Samsun), Ha- a Fffiz(Kjnkkale), ErgunÖzdemir (Gıresun}, Bahat- tin YuceJ((stanbuîh, AB RızaGönül(Aydm). Y'ddınm Aktuna (Istanbul). CHP: Deniz Baykal (Antatya). Ha>darO>mak (Amasya), Sabri Ergül (Izmir), Mu- rat Karayaiçın (Samsun), Bekir Kumbul i Antal- ya).DSP:Sema Pişkinsüt(Aydın). BTP: RıfatSerda- roğlu (Izmir). BBP: Muhsin Yanooğlu (Sıv^s). zığ Mılletvekilı Mehmet Ağar hak- kında: me^zuata aykın silah ta^ıma belgesi düzenlediği. Ömer Lötfü To- pal cınayetınde suçlanan polıslen An- kara'va getırttiğı. \IİT hesabına çalı- şan TankCmit'ın ka;ırılması olavına adı kanştığı \e uvu^turucu kacakçılı- ğı ıie suçlanan YaşarOz'ü gözaltında bulunduğu L-.tanbul'dan Ankara'şa yargıyı devredışı bırakmak amacıyla getırerek göre\ını kotüye kullandığı gerekçelenyle 4 av n koldan soruştur- ma açıîması ıstendı. Raporda. katlıamsanığı ülkücü Ab- dullah ÇarJı">ı. emnıvetçe aranması- na karşın sakladığı \e 6I36 sayılı Ateşlı Silahlar Yasası'na muhalefet ettığı gerekçesnle Susurluk"tavarala- nan DYP Şanlıurfa Mıllenekıli Sedat Bucak hakkında da ılsılı makamlarca sonıştunna vapılması ıstendı. Kazan. silah ruhsatı venrken araş- tırmadan gerçeğe aykın belge düzen- leyenemnıyetgörevlılerı Doğan Şim- şek \ e Dinçer Sanboğa. pasaport dü- zenlcmede göre\ını ıhnıal eden emnı- vet görevlılen Mehmet Koca. Ömer Karaahmetoğlu ile Efra>im ALsakal haklarında da >oru:?turma vapılması- nın ıstendığıni bildirdı. Raporda. bır ihbar sonucu evınde silah \e belgelerle bırlıkte yakalanan N'aşarÖzkonusuııadeğınılırken. hak- kında takıbat istenenler şo> le söz ko- nusu edıldı: "Adıgeçenin İstanbul'da- ki e\inde bulunan silah \e belgelerin Bakırköv Cunıhuriut Bassavcılığı'na inrikal crririlmesini önlemek anıacıv- la. Ankara>a genel miidüriüğe celbi- ni islf>erek görevini kötü>e kullanan Mehmet Ağar, 6136 savılı \asa\a mu- halefet >e sahte pasaport. hü\i>et bu- lundurmakfiilidola>ısı>la Vasar Öz. Mİ/ konusu e\de bulunan silah ve bel- geleri ilgili cumhurivet savcılığına in- tikal ertirmeyerek Ankara'daki Genel Müdür'eLe\ent Sevınçadlıkur>eile göndermeleri suretiyle görev lerini kö- rüve kullanan eski İstanbul Emni\et Müdürü Necdet \leanr. Müdür Var- dınıcısı \lestan Şener, Başkomiser Nahıt \ ürüten, \sa>iş Şube Müdür >ardınıcısı Osnıan \ıldınm Özkara- ca haklarında gerekli soruşturmala- nn ilgili makamlarca vapılması gere- kir." Kazan'ın verdığı bılgıve göre Su- surluk soruşturma raporunda. "Çiller Özel Örgütü"adıyla bır örgütün \ar- lığının saptanamadığı. "MITraponı" adıyia Aydmlık gazetesinde yayımia- nan yazının MİT Müsteşarlığı ile ıl- gisinin bulunmadığı. MlT \ e Emniyet teşkilatı ıçınde ıllegal bır örgütün ol- madığı kavdedildi. Raporda. Çiller'ın başbakanlığı döneminde Başbakanlı- ğa ait bır telefonun da uluslararası uvusturueu trafiğı haberleşmesinde kullanıldığı bulgusu konusunun ka- patılması. şu gerekçelere dayandınl- dı. "Kanada'dan Da\idson isimlişah- sın irtibat kurduğu ileri sürükn Baş- bakanlık telefonu konusunda Başba- kanlık Müsteşarlığı bövle bir konuş- manın >apılmadıgınu Telekom Genel Müdürlüğü o tarihteki kayıtlann silin- miş olduğunu, Kanada'da >akalanan kişi ise bu numarava telefon ermediğini ifade etmiş olduğundan av nca soruş- rurmava gerek göriilmemiştir." Ufuk uras 'Yeni anayasa gerekli' ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Özgürlük ve Daya- nışma Partısı (ÖDP) Genel Başkanı L'fukl'ras, Susurluk kazasının üstünün örtiilmeye çalışıldığmı ka>dederek, "d'e- lilleriyokettiğTni ileri sürdü- ğü DYP Genel Başkanı, Dı- şişlerı Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu ÇUIer'ı is- tifaya çağırdı. ÖDP tarafından hazırlanan "Demokratikleşme Pake- ti"nde. "diniinanışadayalıgi- yim ve vaşanı tarzında tam serbesdik" önerilirken tari- katlara yasal dayanak kazan- dınlmasınayönelik düzenle- me örtülü biçimde ıstendi. ÖDP Genel Başkanı Uras, dün düzenlediği basın toplan- tısında. partisince hazırlanan "Demokratikleşme Paketi >1 ni açıkladı. Türkiye'yi yol avnmına getiren Susurluk olayının. yıllardır sürdürülen devlet politikalannın yarattığı so- nuçları bütün çıplaklığıyla gözlerönüne serdiğinı vurgu- layan Uras. bu sonuçların Türkiye'nin hızla demokra- tikleşme sürecine girmesinin gerekhliğıne işaret etti. Uras, şu görüşleri dile getirdi: "Türkive'de halen 12 E>- lül'ün anayasası. j asalan ku- rumlan ve yargılamalannın sonuçlan varüğını sürdürü- vor. Kendi gecmişinin karan- lığıyla yüzleşmeven hiçbir iil- kededemükrasinin kurulabil- mesi münıkün olmamıştır. \a şimdi demokratikleşme >olu- na gidilecek, baskıcı ve vasa- dışı uvgulamalann önü kesi- leeek ya da Susurluk kazası- nın yarattığı sonuçlann bu- günlerde olduğu gibi iistü ör- tülecek \eantidemokratik u\- gulamalann devamının yoİu açılacak. yargısız infazlar. fa- ili meçhul cinayetler. yolsuz- luklar sıradan ve aİışılmış olaylar olarak yaşanacak. Bu ise toplumda vaşanmakta olan çürümenin derinleşmesi- ne yol açacak." İstanbul'daki memuıiar dün saat 12.00 sıralannda toplanarak hükümeti protesto etti. (KADER TLĞLA) Memur ek zam için sokakta Habar Merkezi - Kamu Emekçi- len Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi memurlar hükümetin "memurlara farklı ücret /ammı u\- gulanıasını" protesto etti. Ek zanı is- teyen memurlar iş bırakma uyansın- da bulundular. REFAHYOL"un Türk Silahlı Kuv- \etleri (TSK) personeline süzde 72"ye varan oranda zam vermesinin ardından güvenlik göre\lilerine de bu orana ulaşacak düzevde ek zam hazırlığına karşı. memurlar da ek zam istemlerıni dıle getirmeye de- vam edivor. KESK Ankara Şubeler Platformu'na ü>e memurlar. dün Sa- karyaUa toplanarak herkese ek zam istediler. Memurlar. "Ekzam herke- se*". "Sadaka değil toplusözleşme". "Savaşa değil. emekçiye biitçe". •*Emekçilerelelegenelgre\e~ slogan- lanyla kitlesel bir basın açıklaması düzenlediler. KESK Ankara Şubeler Platformu Sözcüsü Nâam Alkaya. hükümetin kamuemekçilerine "yok- suüukvezulüm™ dayatmasını sürdür- düğünü belinerek "Sivasiiktidar.ge- lişen toplumsal muhaiefeti bastırma aracı olarak kullandığı polis v e asker- lere iji geçinme olanağı sağlamaya çalışmakta, 1 mihon 560 bin sivil ka- mu emekçisini gözden çıkardığuıı ilan ermektedir" dedı. Silahlı olanlarla ol- • REFAHYOL"un Türk Silahlı Kuvvetlen (TSK) personeline yüzde 72'ye varan oranda zam vermesinin ardından güvenlik görevlilerine de bu orana ulaşacak düzeyde ek zam hazırlığına karşı. memurlar da ek zam istemlerini dile getirmeye devam ediyor. mavanlarara.Mnda ücret uçıırumu >a- ratıldığına dikkat çeken Alkaya. bu avrımın Susurluk skandalı sonrasına denk geterilmesinin w tesadüf" olma- dığını sövledi. Alkaya, vüzde 42'lik ekartışıntüm kamuemekçilerineve- rilmesini. en düşük memur maaşının asgari geçim düzeyi olan 63 milyon liravaçıkanlmasını istedi. Memur-Sen de. Malive 3akanı Abdüllatif Şener'i zivaret ederek ek zam isteklerini dile getirdi. Basına kapalı görüşmenın ardından bır açık- lama yapan Memur-Sen Genel Baş- kanı Akif İnan. "Elinde silah varsa daha fazla. \oksa daha az zam alıyor- sa. hi/hunu adaletsizlikie veeşitsizlik- le açıklarız" dedi Istanbul'dakı memurlar dün saat 12.00 sıralannda Kadıköv Postanesi önünde toplanarak hükümetin uygu- lamalannı protesto ettiler. Basın açık- laması vapan memurlar "Yaşasın de- mokrasi mücadelemiz". "Zam. zu- lüm.karakoL işte REFAHYOL". -Sa- vaşa değil. eğitime bütçe". "Emekçi- yiz. haklıviA kazanaeağız". "Susma. sustukça sıra sana gelecek" dıye slo- gan attılar. Tüm Malive-Sen 3 N'o'lu Şube Başkanı Ahmet Acar. hüküme- tin. ızledıği politika ile sosyal devlet anlayıştnı reddettığıni bir kez daha ortava kovduğunu belırtti. Adana Büvükşehır Belediyesı bi- tişiğındeki Abidin Dino Parkf nda bir araya gelen kamu çalı^anları genış güvenlik önlemlen altında basın açıklaması yaptılar. Kamuçalışanla- n, 'Yaşasıniş.ekmek. özgürlük'. "Me- muruz, haklıv ız, kazanaeağız' \ e •Sa- vaşa değil, emekçiye bütçe' dive slo- ganlar attılar. KESK Adana Şubeler Platformu Dönetn Sözcüsü ve Eği- tim-Sen Adana Şubesi Başkanı Gü- labi Köseoğlu. siyasi iktıdann aklınt başına toplayarak kamu emekçıleri arasındaki aynmcılığa son vermele- rini istedi. KESK Kırklareli Şubeler Platfor- mu üvesi memurlar dün topluca ba- sın açıklaması yapatılar. Sivasal ikti- dardan ek zam isteven memurlar sloean attıktan sonra daâıldılar. Cumhurbaşkanı Demirel Çalışan Gazeteciler Günü için mesaj gönderdi 'Basın kendisi için güç kazanmamah 9 Haber Merkezi - Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel. 10 Ocak Ça- lışan Gazeteciler Günü nedenıyle yayımladığı mesajda. basının ama- cının kendisi için güç kazanmak ve toplumu sabıt bır çerçevede yön- lendinnek değil. olaylar hakkında tarafsız ve en iyi biçimde toplumu bileilendirmek olduğunu vurgula- dı.' -10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü". dün düzenlenen bir dizi et- kinlikle kutlandı. Siyasiler, yayım- ladıkian mesajlarda. basın çalışan- larının ekonomik ve sosyal hakla- nnı güvence altına alan 212 sayılı yasanın yürürlüğe girişinin 36. yıl- dönümü olan Gazeteciler Günü"nü kutljıken. basın örgütleri ise ıçiıı- de bulundukları sorunlan dıle getır- diler. Cumhurbaşkanı Sülevman DemireFi ziyaret eden Türkiye Ga- zeteciler Sendikasi (TGS) Genel Başkant ZiyaSona> ve yönetim ku- rulu üyeleri. basın çalışanlannm so- runlarına ilşkin bır rapor sundular. Raporda. taşeronlaşmanın tüm basın kuruluşlarının tercih ettikleri genel biruygulama alanına dönüş- türüldüğü. gazetecilerin 212 sayılı yasa yerine 1475 sayılı Genel İş S'a- sası 'nın hükümlerine göre çalışma- ya zorlandığı kavdedildi. Ücret dengesizlığine dikkat çekilen ra- porda. telif haklan uygulamasinın da kötüye kullanıldığı vurgulandı. Raporda. 212 sayılı yasayla değişik Basın MesleğindeÇalışanlarla Ça- lıştıranlar Arasındaki Münasebetin Tanzimi Hakkındaki 5953 savılı ya- s.ıva jsgarı vezorunkı kadroları bc- lırlevenbirmuddenineklenmesı ıs- tenıldi. TGS, gazetelerin günlük or- talama satışına göre en az 15. en çok 250 asgari ve zorunlu kadronun belirlenmesini de önerdi. Türkive Gazeteciler Cemiye- ti'nden (TGC) yapılan açıklamada da 212 sayılı yasanın yürürlüğe gir- mesinden bu vana geçen sürede ba- sının çalışma yaşanıında bazı olum- suz gelişmelerin yaşandığı vurgu- landı. Açıklamada. "Basında çalı- şanlaria çaiıştıranlar arasındaki iliş- kilerin vasal çerçevede sürdürülme- si günümüzde daha çok önem taşı- maktadır. Nasa ile ka/anılmış hak- ların vitirilmesine yol açacak giri- şimlerden gerek basın çaiıştıranlan gerek sivasal iktidarlar uzak dur- malıdır" denildi. Demirel. yayımladığı mesajda. demoknisinm \azgeçılnıez uıısurıı olan özeür basının 16 ulusal, 108 bölgeseL 228 yerel TV kanalı, 1054 radyo ve 329 günlük gazete ve yüz- lerce dergi ile ülke sorunlanna sa- hip çıkma duvarlılığını gösterdiği- nı belirtti. Demirel. basının amacı- nın "kendisi için güç kazanmak ve toplumu sabitbirçerçevedevönlen- dirmek" olmaması gerektiğini v ur- gulayarak "Basınm anıacı. kamu- ovunu gelişme ve olaylar hakkında tarafsız ve en iv i bir şekilde bilgilen- dirmek ve toplumu güçlü kılmak- rır"dedi. Başbakan Yardımcısı Tansu Çil- ler de basına vönelik saldınlann ön- ce demokrasiye zarar vereceğini kaydederek. halkın haber alma öz- gürlüğünün kısıtlanması ya da en- gellenmesinin demokrasiye agır darbe vuracağını belirtti. Devlet Bakanı Naniık KemalZeybek. ba- sının özgürlükçü ve katılınıcı dc- mokrasinın vazgeçilmez unsurla- nndan olduğunu vurguladı. Mesut Yılmaz 'Kazan işgüzarlık yapıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. Susurluk olayıyla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun yar- gıya ıntikal ettiği gerekçesiy- le artık bu konuda kimsenin konuşmamasını isteven Baş- bakan Necmettin Erbakan'ın tavnnı. "olavıörtbasetmekis- teyenlerin sergikyecekleri bir yöntem" olarak yorurnladı. Yılmaz. Başbakan'ın önerdi- ği gibi susmayacaklannı be- lirtti ve Adalet Bakanı Şevket Kazan' ın tutumunu da "işgü- zarlık'' olarak nitelendirdi. Yılmaz, partisinin Genış- letilmış Başkanlık Divanı üyelerine iftar yemeği verdı. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Mehmet Keçeciler"in dualanyla son bulan iftar ve- meğinin ardından Genışletil- miş Başkanlık Divanı toplan- dı. Yılmaz. toplantı öncesin- de gazetecilerin sorulannı ya- nıtladı. Başbakan Erbakan'ın, Susurluk olavının ardından hazırlanan Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun ilgili ma- kamlara ulaştığı gerekçesiyle bundan sonra kimsenin ko- nuşmaması gerektiğıne iliş- kin sözlerının anımsatılarak "Siz susacak mısınız?" soru- sunun yöneltilmesi üzerine şöyle dedi: -Bu konunun açığa çıkma- SL, kamuoyunun ilgisinin de- vam etmesine bağlıdır. .Mese- lenin yargıya intikal etmesi, bizim bu konudaki tutumu- muzu değiştirmemizi gerek- tirmez. İtalva'da bu mesele ancak 2 senede ortava çıkan- labilmiştir. İki sene boyunca yargı süresi içinde de kanıu- o\ u sivil toplum örgüflerinin çok voğun baskısıvla sonuç abnabilmiştir. Başbakan'ın önerdiği vöntem, olav ı örtbas etmek istevenlerin sergileve- ceği bü-yöntemdir. Bizim bu- na itibar etmemizi hiç kinıse beklemesin." Mesut Yılmaz. Çiller'in beyaz sayfa açmak istediğine ilişkin sözlerinin anımsatıl- masından sonra DYP'nin di- valog grubunun ziyaretiyle bir uzlaşma noktasına gelinip gehnemeveceği sorusuna da şu yanıtı \erdi: "Bizim kimsey le bir kav ga- nuz yok. Türkiye'de genel bir kavga var. Bu kavga da temiz sivaset. temiz toplum, temiz yönetim, temiz dev let isteven- İerle bunu istemeyenler ara- sındaki mücadeledir. Eğerbu mücadelede DV P doğru tav ır alırsa bizim yanımızda olur. Biz bütün partikri bu konu- da v anııruzda tav ır almav a ça- ğırıyomz. Bunun dışında kişi- sel kavgalarla kavbedecek vaktimi/ voktur." Y'ılmaz.birbaşkasoruüze- rine de. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun kendıien- ne gelmedığıni. kamuoyuna da henüz açıklanmadığını be- lirterek Adalet Bakam'nın bu konudaki girişimini -işgüzar- lık" olarak gördüğünü söyie- di. Yılmaz. -Eğer mesele ha- kikaten vetkili kurullar tara- ftndan araştınlıvorsa bakan- ların bu kadar burunlarını sokmaması lazjm" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Seyyan Hanım... Bu sesi ilk kez Yüksekkaldırım'daki taş plakçılann sergilerinin önünde duymuştum. O zamanlar akşa- ma kadar olan Sangt Georg'da okurken, öğlen te- neffüslerinde Karaköy-Kuledibi, ya daTünel'de aya- küstü bir şeyler atıştırdıktan sonra en keyifle dolaş- tığımız yerler, işte o taş plakçılann sergileri olurdu. Seyyan Hanım'ın sesıyle ilk kez orada tanıştım; Ha- fız Burhan vb. çağdaşlan gibi... Daha sonralan, taş plak meraklısı kimi arkadaşla- rımın kollu gramofonlannda sık sık dınlemiştım Sey- yan Hanım'ı. inanılmaz güzellikteki lirik soprano se- siyle şarkısına başlamadan önce. bır erkek sesı, oku- yacağı şarkının tanıtımını yapardı çoğu kez. Taş plak biriktirmeye çok niyetlendim. Fakat bır türlü başla- yamadım. Kimbilir belki tembellığimden, belki de saklama zorluğundan. Son zamanlarda taş plaklardaki klasiklerı CD ola- rak yayımlamaya başladılar. Münir Nurettin'lerden. Hafız Burhan'lardan sonra sıra Seyyan Hanım'a da geldi. Bu işi yapanlar. bence Türk kültur yaşamına büyük bir hizmette bulunuyorlar. Seyyan Hanım'ın "Tangolar" başlıklı CD'sinin çık- tığını, bir haber olarak bır gazete ya da dergide gör- düm. Aynı dergide bir de kısa yaşamöyküsü vardı. Büyük bır ılgiyle okudum. Seyyan Hanım ününün zirvesindeyken. gönül ver- diği bir subayla evlenerek Doğu'ya gitmış ve kendi- ni unutturmuştu. (Ama biz bunları yazdığımıza göre demek ki unutturamamış...) Parlak bır biçimde gır- diği Türk müzik yaşamında. bir kuyrukluyıldız gibi akıp geçmişti. Seyyan Hanım'ın CD'sini hemen aldım. Günümüz teknolojisi, o taş plakların hışırtısını hemen hemen sı- fırlıyor. Fakat bu CD'yi hazırlayanlar bilmem bılinçli, bilmem bilinçsiz "hışırtılan" temızlememişler. O es- kiden "aşinası" ve hayranı olduğum sesi, ilk dinledi- ğim zamanlardaki lezzetiyle dınledim. Seyyan Hanım'ın şarkı ve tangolarını üst üste din- lerken, yaşamını düşündüm. Ununün doruğunda olan ve ender rastlanan sesiyle her kapıyı açabile- cek genç bir hanımın. Anadolu'nun yokluklarla dolu yaşamına kanat açmasının ardındaki duygu ve he- yecanı anlamaya çalıştım. Kendimce senaryolar uy- durdum. Bilmıyorum. ne kadarı gerçektır. Ama Sey- yan Hanım'ın "yaşam macerasında" genç cumhuri- yetimizin umudunu, inancını. mutluluğunu ve karar- hlığını buldum. Ve bu uydurma senaryoyu. sizleıie paylaşmak ıstedım. Seyyan Hanım'ı Istanbul'un parlak ışıklanndan ko- partıp koluna takarak Doğu Anadolu'nun elektriği olmayan ufak bir kentine kaçıran genç subay. mut- laka yağız va yakışıklı bir subaydı. Ayrıca inançlı ve umutlu. Cumhuriyet ulkusüyle bırlıkte kendi rüyala- nnın da gerçekleşeceğine emin olan. bir genç subay. Zaten böyle bir inancı olmasa, Seyyan Hanım'ı alıp götürecek cesareti de olmazdı. Eminim ki Seyyan Hanım da bu duyguları içtenlik- le paylaşıyordu. Yoksa bu "sıçramayı" yapmaya gü- cü yeter mıydi? Onun annesi, teyzeleri çarşaflarına bürünmeden sokağa çıkamazlardı. Sahneye çıkan ilk Türk kızının nasıl hırpalanmak istendiğini de anımsıyor olabilirdi. Sahneye çıkan ve şarkı söyleyen Müslüman kadın- lara kötü gözle bakıldığı için, genellikle azınlıkların ad- lanyla sahneye çıktıklannı elbette biliyordu. Ve birdenbire topluma sihirli bir değnek değmış gi- bi. tüm bu olumsuzlukların gerıde kaldığmı görmüş veyaşamıştı. Mustafa Kemal'in devriminin Türk ka- dınını nereden nereye taşıdığını. Türk kadınının top- lumdaki yerinin nasıl ve ne kadar hızla değiştiğıni gör- müştü. Ve belki de karşısına çıkan yağız subayda, tüm bu değişimlerin heyecan ve etkileşimini bulmuş ve kendini onun kollarına atmıştı. Büyük kentlerde başlayan kıpırdanışı ve uyanışı, sevdiği adamla omuz omuza, Anadolu'nun karanlık yörelerine de taşımak istemişti. Kendini yakıp kavuran devrim ateşini' gö- türmenin kavgasına girmişti. Kim bilir?.. Dar gelirli bir subayın eşi olarak çocuklanna elbi- se dikerken, mutlaka o doyulmaz sesiyle tangolar söylemeye devam etmişti. Belki de Cumhuriyet Bayramı balolarında ve ço- ğu kez birbırinin aynı olan orduevi bahçelerınde. 'ko- mutanlarının eşinden' birkaç şarkı soylemesinı rica eden genç subaylar ve onların inançlı eşlerinın ha- tırlannı kırmamış, onlar için de söylemişti. Kocasının atamasının çıktığı yerlerdeki okullarda müzik öğretmeni yoksa, belki oralarda öğretmenlık de yapmıştı. "istanbul'da ünlü birşarkıcıymış" diye arkasından konuşanlar da olmuştu mutlaka. Kimi zaman yergi olarak, kımı zaman övgü olarak... Ama Seyyan Hanım hep kendi kaderini yaşamış- tı. Belki kimi zaman pışmanlıklar duysa bile, onur ve mutlulukla. Kaç evlat yetiştirdi bilmıyorum. Ama inanç ve ül- küsünü paylaştırdığı çocuklan olduğuna eminim. Ve onlann daaynı inançlan kendi çocuklanna benimset- tiklerine hiç kuşku duymuyorum. Toplumun böylesine kırfendiği ve yozlaştığı bir Tür- kiye'de Seyyan Hanım'ın (kafamda uydurmuş olsam bile) 'macerası' insana umut veriyor ve inançlarını ta- zeliyor. Çağdaşlık, özgürlük ve bağımsızlık konula- rında ne kadar geri adımlar atılmış olursa olunsun ve ne kadar tehditler olursa olsun, bu tür msanların var- lıklarına duyduğum güven beni iyimser ve hoşgöru- lü kılıyor. Seyyan Hanım'a ve Seyyan Hanımlara duyduğum sevgi ve saygı beni 'nostaljik özlemlere' değil, cum- huriyetimizin geleceğiyle ilgili umutlara taşıyor. Demirel umutlu 'Kirli ilişkiler aydmlatılacaktır 9 ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel. Susurluk kazası ile ortava çıkan "dev- let-mafva-aşiret" üçgeninde- kı kirli ilişkilerin aydınlatıl- ması konusunda "umutluol- duğunu" bildirdı. Demirel, dün TBMM Başkanı Mustafa Kalemli') ı, Demokraside Bırlık Yakfı yöneticilerini. daha sonra da ÖDP Genel Başkanı Lfuk L'ras'ıkabulettı. Lfuk Lras. Cumhurbaşkanf nın da ken- dilenne. Susurluk olayı ko- nusundaki gelişmeleri ya- kından izlediğinı ve karam- sarlıga kapılmamalan gerek- tiğini belırterek -Susurluk sonrası ortava çıkan ilişkile- rin a>dınlatılnıası konusun- da umutluv um" dedığinı ak- tardı. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği > öneticileriv le yap- tığı görüşmede de. Köşk'te v apılan Susurluk zır\ esinde- kı ıddialann sonuçlandığını \ e suçlananlann v argı önüne gıttığini sövleyen Demirel, Demokraside Bırlik \"akfı yöneticilerini kabulünde, topiumun önvargılarla infaz \apmamasi gerektiğini be- îırtti. Demirei. •'Herkesin dü- şüncesini ortava kovması doğrudur. Ama bir verden sonra onu mereüne bırak- mak la/.ım. Sistem bir tane" uyansinda bulundu. Demi- rel. Anavasa \lahkemesi"n- de aleşhıne kapatma da\asi açılan Demokratik Barış Ha- reketı'nin Genel Başkanı Turgut İnal'ı da kabul etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear