29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Gene! Yavın Koordmatörü Hikmct Çetinkava # Yazıişleri Müdurlerı Ibrahim Yıldız, Dinç Ta\anç (Sonımlul • Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dı> Haberler: Şinasi Danışoğltı 0 istıhbarat: Cengiz Yıldırım 0Ekonomı Bülent Kızanlık 0 Kültür: Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sanıi Karaören 0 Duzeltme . Abdullah } azıcı 0 Fotocrat Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Suğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç YavınKunılu Orhan Erinç, Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinka\a. Şükran Soner. Ergun Bala. Dinç Tayanç. İbrahim V. ıldız. Orhan Bursalı. Mnstafa Balba>.Hakan Kara. AnkaraTemsıleısr.MustafaBalbay#HaberMûclunr Ooğan Akın Atatürk Buh an No 125, Kat:4. BakanlıkJar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks. 419502? • İzmir Temsılcısı Serdar Kmk. H. Zı>a BK 1352 S 2 3 Tel- 4411220. Faks: 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. inönüCd 119S. No:l Kat:l.Tel. 3522550. Faks: 3522570 Muessese Müdunr Erol Erkut 0 Koordmatör Ahmel Korulsan 0 Muhasebe: Bülent V ener 0 Idare Hüseyiıı Gürer 0 Işlerme Önder Çelik 0 Bılgı-İslem: Nail İnal 0 Bılgısayar Sıstenr Mürihet Çüer MEDYA C: • Vönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran 9 Kcx>rdınaıor Reha Işnman # Genel Mudur Yaıdımcısı: Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513 8460-61.Faks 5118466 )a>ımla\an vc Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın \e Yayıncılık A 5 TûrkocaŞı Cad İ1 41 Cağaloâlu 34334 Isl PK 246 lsıanbul fei (0 212) 512 05 05 liOhal) Faks (0 2i:ı 513 85 vi 3EYLÜL1996 İmsak: 4.56 Güneş: 6.26 Öğle: 13.11 Ikindi: 16.48 Akşam: 19.42 Yatsı: 21.05 'Yetecek kadar beyin • ANKARA (Cumhuriyet . Biirosu)-Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel. Türkıye 1. Zekâ Oyunlan Yanşması'na katılan öğrenci ve yöneticileri Çankava Köşkü'nde kabul erti. Demirel, bilgi toplumunun şartlarını meyciana getirmenin her ülkenin önemli hedeflerinden biri olduğunu. Türkiye'nin de bu gayret ıçinde bulunduğunu söyledi. Ünlü düşünür Descartes'ın, "Allah herkese yetecek kadar beyın veriyor" sözlenni de hatırlatan Cumhurbaşkanı Demirel, "Bürün olay bunu kullanmaktır. Insan beynini iyi kullanmak. ilmı \e bilgjyi iyi kullanmak. refah demektir" diye konuştu. Kelaynaklaruı göçü • BİRECİK(AA)- Dünyada nesli giderek tükenen. Türkiye'de sadece Şanhurfa'nın Birecik ilçesindeyaşıyan kelaynaklardan 12'si Nil Vadisi'negöç erti. Yetkililer. Nil Vadisi'ne geçen yılgöçeden 19 kelaynaktan hiçbirinin geri dönmediğini söylediler. Üretme çiftliğindeki 9 kelaynaktan 5'inin Ankara Atatürk Orman Çiftliği'ne, 4'ünün de Istanbul'daki özel bir hayvanat bahçesine gönderildiğinı bildiren yetkililer, çiftlikte şu anda 53 kelaynak bulunduğunu belirttiler Dalan, gen teknolojisinde • ANKARA (ANKA)- Bedrettin Dalan, kurucu ve başkanı olduğu tstek Vakfı aracılığıyla gen teknolojisi alanına giriyor. Şirketın gen mühendislığı ve biyoteknoloji ile ilgili alanlarda hertürltT araştırma. geliştirme hizmetlenni yapacağı. eğitim öğretim programlan düzenleyeceğı. bu alanda teknoloji transferi yapacağı bildirildi. Şirketin ilk yönetim kurulunda Nakım Kemal Izlerbaşkanlığa, Şahin Tosuner ve Nevzat Yurdusev üyeliğegetirildi. 7.5 metnelik baston • SELÇUK(AA)- Zonguldak'ın Devrek ilçesinde. ünlü baston ustası Raşit Korum'un 6 yardımcısıyla birlikte yaptığı 7 metre 52 cm boyundaki dev baston Efes Müzesi önüne dikildi. Korum. üzerinde Atatürk portresi. Türk bayrağı ve kobra yılanı figürü bulunan 9 cm çapında yekpare çam ağacından yapılan bastonla Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi amaçladıklannı söyledi. Selçuk'a armağan edilen dev baston yerli \e yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Kim VVilde'm düğünü • LONDRA(AA)-Ünlü Ingiliz pop şarkıcısı Kim Wilde. hafta sonu evlendi. Londra'da geçen sezon sahneye konan Tommy müzikalinde baş oyuncu olarak yer alan Wilde ve eşi Hal Fovvler. müzikalin provalan sırasında tanıştılar. Sahnede siyah deri kıyafetlerle rock söyleyen Wilde. nikâh törenini geleneksel bir şekilde yapmayı tercih erti. Beyaz. sade bir gelinlik giyen 35 yaşındaki star ve 28 yaşındaki eşi Fovvler. bir kilisede evlendikten sonra annesinin çiftlik ev inde bir davet verdiler. Çumra'ya müze • KONYA(AA)- Kflnya'nın Çumra ilçesi Belediye Başkanı Recep Konuk, ilçelerinde bir ınıtmüze' yapılacağını bildirdi. Konuk. Catalhöyük'ten çıkanlacak ruluntuîann. Çumra Müzesi'nde sergileneceğini söyledi. Çatalhöyük'ün Ainyada korunması şreken 30 tarihi yer arasında bulunduğunu ielirten Konuk. şunlan iaydetti: "Çatalhöyük, Jünyada ilk yapılan duvar resimlerine sahip olması sdeniyle Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. ı/nca Taç Mahai. Eyfel kulesi gibi tarihi eserler rasında bulunmaktadır." Türkiye'deki hidrolik potansiyelin sadece yüzde 29'undan yararlanıldığı belirtildi 'Elektrik kesiııtileri aldafmaca' Mahkemenin verdiği süre doldu Termik santrallar 'tam gaz' ÖZCANÖZGÜR MUĞLA-Aydın Idare Mahkemesi'nin Ya- tağan, Yeniköy ve Gökova (Kemerköy) ter- mik santrallan ile ilgili verdiği kapatma ka- rannın uygulanmasına yönelik 30 günlük sü- re doldu. Ancak santrallarda üretim dün de sür- dü. Yatağan Termik Santralı Müdür Yardım- cısı Mehmet Arslan. -Bize bir talimatgelme- di"derken Muğla Valisi A. Cemil Serhadlı da "Hükümet ne emrederse biz onu yaparız. Biz. devlet için başımızı koymuşuz" dedi. izmir Çevre Hareketi Avukatlan tarafın- dan açılan dava sonunda Aydın Idare Mahke- mesi'nin verdiği kapatma karannın ardından. Eneıji Bakanlığı ile diğerdavalılann itirazı- na Aydın Bölge Idare Mahkemesi tarafından da 'ref karan verildi, ancak üc termik sant- ral çalışmaya devam ediyor. Aydın Idare Mah- kemesi'nin karan 2 Ağustos 1996 tarihinde Enerji Bakanlığı ile diğer davalılara tebliğ edildi. Tebliğin ardından 30 günlük kapatma süresi dün doldu. Santralların kapatılıp kapatılmayacağı ko- nusunda kendisiyle görüştüğümüz yetkililer- den Yatağan Termik Santralı Jşlerme Müdür Yardımcısı Mehmet Arslan. bu konuda bakan- lıktan kendilerine herhangi bir talimat gel- mediğini belirterek şunlan söyledi: "Bakanlığa karann tebiiği, 2 ağustosta >a- pddı. Bize ise 12 ağustosta. Belki de kapatma işiemi 12 eylülde vapılır. Ama ben >ine de bu santrallann kapatılacağına ihtimaİ vermiyo- rum. Şu anda üc santral çalıştığı halde enerji sıkıntısı var. Eğer bu santrallar kapatılırsa Güney Ege felç olur." Arslan. Yatağan Termik Santralı ile ilgili de- sülfirizasyon ihalesinin yapıldığına dıkkati çekerek "Tesisi Türk Giiriş ile Alnıan Bishof flrmalan kuracak. Şu anda temel hazırlıkla- n sürüyor. Bir iki ay içinde temel atılır. Mah- kernenin istediği tesis kuruluyor. o zaman ka- patma\a negerek *ar?" dedi. Hükümet ne derse onu yapanz Santrallann kapatılıp kapatılmaması konu- sunda hükümet ne derse onu y apacaklannı be- lırten Muğla Valisi A. Cemil Serhadlı da "Mahkeme karan uygulanmazsa davalıiann bir yıl hapiscezası istenıi> le yargılanmalan söz konusu"anımsatması üzerine."Biz devlet için başımıa koymuşuz. Hükümet ne derse onu ya- panz. Bölge İdarv Mahkemesi'nin itira/ımı- za ret karan da henüz elimize ulaşmadı. Ba- kanlıgın talimatını uvgularız" dedi. Bu arada DYP Muğla Milletvekili, Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez de bir açıkla- ma yaparak çevrecilere tepki gösterdi. Erez. " Böyleçe\recilikolmaz. Ben de çe\recKim,ama akılsız çevreci değilim. Çe\ re korunurken sa- nayinin dedüşünülmesi gerekir'" diye konuş- tu. HAZAL ATEŞ ANKARA - Türkiye'nin enerji darboğazına gireceği gerekçesiyle "nükleer santral" yapımı dayatılmaya çalışılırken ülkedeki kullanılabilir hidrolik potansiyelin sadece yüzde 29'undan yararlanıldığı öğrenildi. Elektrik Mühendislen Odası (EMO) Örgütlenme Sekreteri Kubila> Özbek. Türkiye'nın sahip olduğu toplam 21 bin 137 megavat kurulu enerji gucünün yüzde 45'inin hidrolik enerji olduğuna dikkat çekerek. "Hükümet. enerji darboğazı iddiası ile nükleer santrallara zemin hazırlıvor" dedi. EMO Örgütlenme Sekreteri Özbek. Türkiye'nin enerji darboğazına girmesinin söz konusu olmadığını kaydederek. "İ Ikemiz ihtiyacının üzerinde yüzde 50 oranında enerji üreriliyor. Sorun, enerjinin yokluğu değil. iletim ve tüketim hatlannın işletilememesinden ve eleman yetersizliğinden kaynaklanıyor. Üretilen elektrik tüketiciye dağıtılırken ortalama yüzde 28 oranında enerji, elektrik hatlannda kayboluyor" diye konuştu. Hatlardaki bozukluk Özbek. son günlerde Ankara, Adana, Antalya başta olmak üzere bazı şehirlerde meydana gelen elektrik kesintilerine dikkat çekerek bunun iletim ve üretim hatlanndaki bozukluklukiardan kaynaklandığını söyledi. Türkiye'de kullanılabilir hidrolik potansiyelin sadece yüzde 29'unun kullanıldığını vurgulayan Özbek. "Bugün nükleer enerji çığırtkanbğı yapılıyor. Nükleer santralın temeli bugün arıLsa, 15 yıl sonra • Elektrik Mühendislen Odası Örgütlenme Sekreteri Kubilay Ozbek "Üretilen elektrik, tüketiciye dağıtılırken ortalama yüzde 28 oranında enerji, . hatlarda kayboluyor" dedi. hizmete geçecek. Oysa. hidrolik enerjinin kuUanunı daha kolav Yapımı ve çalıştırılması sürecinde dışa bagımlı olunmayacak, bugün hidroelektrik santralını kendimiz yapabiliyoruz" açıklamasını yaptı. Özbek. termik santrallar konusunda da, "Yağışlann az olduğu kurak dönemlerde hidroelektrik sanrrallarında ortaya çıkan açığın termik santrallaria kapatılması söz konusu. Ancak Orhaneli, Gökova, Vatağan ve Kemerköy'ün kurulma mantığı farklı. Bunlar bölgeyî katlediyor. Bunlann yapıidığı dönemde Türkiye'nin termik kaynağa ihtiyacı yoktu. Başka yöntemlcrle karşılanabilirdi" görüşünü kaydetti. Türkiye'nin toplam kurulu enerji gücünün 21 bin 137 megavat olduğunu kaydeden Özbek, bunun yüzde 45'inin hidrolik enerji olduğunu söyledi. Özbek, "Türkiye'nin kullandığı güç ise yaklaşık olarak 12 bin megavat Gerisi yedek, kullanılmayan kapasite. Türkiye'nin kullanılabilir hidrolik potansiyelinin yüzde 29'u kuUanılabiIivor" dedi. Türkiye'deki elektrik sıkıntısının, temelinde 1980'li yıllarda yapılan "ölii santral yatınmlan' 1 ndan kaynaklandığını kaydeden Özbek, şunlan söyiedi: "Bugünkü hükümet programında da enerjiye yapılan kamu yatınmlannın yüzde 19'dan 22'lere çıkanlacağı kaydedilerek yerli kay naklaria bunun yapılacağı kaydediuniş. Burada bir yalan söz konusu. Nükleer santral, yerii kaynaklarla y apılamaz. Enerji konusunda aldatmaca söz konusu. Nükleer santralın kurulmasına yönelik bir operasyon söz konusu. Türkive hidrolik sanrraUar yaparak olası enerji sorununu çözebih'r. Ancak, Batılı ülkeler nükleer santrallan gelişmekte olan ülkelere pazarlamaya çalışıyorlar. Kısacası nükleer sa\ unmaJarı, aslında dünyadaki sermaye güçlerinin dayatmasıdır." ^esintiler uyan' EMO Örgütlenme Sekreteri Özbek. Bursa Orhaneli Santralı'nın 1.5 yıl önce mahkeme karan ile kapatılmasının ardından, yetkililerin yöre halkından intikam almak için 1 ay elektrik kesintisi uyguladıklannı ammsattı. . Özbek. "Gökma, Yatağan ve Yeniköy santrallannın açılması için Ege bölgesindeki halkı cezalandırmak için yöre halkını elektriksiz bırakabilirter. Harta, bunu ülke genelinde başlatabilirier" diye konuştu. Ozbek, hükümetin de nükleer santrallara zemin hazırlamak amacıyla elektrik kesintısıne gidebileceğini belirtti. ' İrarTdan elektrik alımı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Recai Kutan. lran'dan önceki günden itibaren 150 milyon kilovat saat elektnk alımına başlandığını bildirdı. İran'dan elektnk alınmasına ılişkin görüşmeler Başbakan Necmettin Erbakanın büyük tepki toplayan Tahran gezisi sırasında ele alınmıştı. Yusuf Çamdalı, yılın 6 ayını kendi yaptığı ufacık adasmda geçiriyor Dalyan Koyu'ndaki Robinson Crusoe • 37 yaşındaki Çamdairnın adasında yataktan, mutfak malzemelerine, gömlek askılanndan aküye dek bir insanın gereksinme duyacağı pek çok şey bulunuyor. DENtZ DERİNSU Robinson Crusoe... Ro- man kahramanı... Çocuk klasikleri arasında yer al- mış, tek başına yaşadığı adasında doğaya. yaşama karşı tek başına verdiği mü- cadeleyle belki de çoğu- muzun zaman zaman im- rendiği bir hayata imza at- mış Daniel Defoe'nun ya- rattığı tip... Robinson Yusuf ise biz- den biri... Ya da asıl adıy- la Yusuf Çamdalı... Aya- yorgi Koyu'nun komşu ko- yıı Dalyan'a yerleşen Robinson Yusuf'un Ro- binson Crusoe"dan tek farkı, adasını kendi yapmış olması... Dalyan Köyü'nden tepeleri aşarak Ayayor- gi "yi aradığımız sıcak bir yaz gününde, ayak- lanmızbizi Dalyan Koyu'na yönlendirdi. Ko- ya tepeden baktığımızda akJımıza Sezen Ak- su'nun seslendirdiği bir Yunan bestesi geldi: "Kalbim Ege'de kaldı" Öyle ya, tatil sona er- diğinde biz buralardan nasıl aynlacaktık? (Bal gibi de aynldık) Koyda uzaktan dikkatimizi çeken bir nok- ta. denizin ortasındaki taş yığını oldu. Bu nok- taya yaklaştıkça yığın demenin biraz haksız- lık olduğuna inandık. Evet. taşlardan denizin ortasına yapılmış küçük bir yerleşim alanıy- dı. Yatağıyia, mutfak malzemeleriyle, gömlek askılanyla, hatta aküsüyle bir insanın araya- cağı pek çok şey burada vardı. Biz etrafı in- celerken. sıcak birses kulağımıza geldi: "Buy- YusufÇamdah'nınyaşadığı adacık. uzaktan ta^ > ığını «ibi görülüyor. 'Adanın'çeşitli yerlerinde Muazzez Erso\, Bülent Ersw, Nilüfer, HünerCoşkuner'in fotoğraflan asılı. Bunlar, Robinson YusuFun en se>diği sarkıcılar. Aküsü ve teybi sa\esinde zaman zaman müzik bile dinliyor. run bir kah\e ikram edeyim" Böyle tanıştık Izmirli Yusuf Çamdalı'yla. •Robinson' lakabını Dalyan köylülerinin ken- disine taktığını söyleyen Yusuf 37 yaşınday- dı. löyaşından beri. bir başka deyişle 21 yıl- dır bu koyda kendi deyimiyle 'karnp' yapıyor- du. En çok askerliği nedeniyie gelemediği 2 yaza üzülüyor. Bu arada, adanın ortasına ya- pılmışbetonda 'Maria Adası' yazısı gözümü- ze ilişiyor. Noneçli Maria, Yusuf'un yakla- şık 10 yıllık kız arkadaşı. Ülkesinde beden eğitimi öğretmenliği yapan Maria'nın Yu- suf "u ziy arete geldiğı zamanlar. 'bİ2inı Robin- son'un en mutlu günleri. Ma>is başında geliyor Her yıl mayıs ayı başlarında Dalyan Ko- yu'na gelen Yusuf en az 15 gün süreyle kış yüzünden dağılan adasını toparladığını söy- İüyor. Ya maddi destek... Yusuf bunu içtenlik- le yanıtlıyor: "Yılda yaklaşık 6 ay burada ya- şıyorum. Ancak durumu iyi olan ailemin des- teği olmasa bu hayatı süremem. Yaşım ileıie- diği için zaman zaman bana karşı çıkanlar oluyor. Bu yönde bazı düşüncelerim var. Tek emin olduğum nokta şehir havatının bana gö- re olmadığı." O bize bunlan anlattıkça biz konuyu adası- na getinneye çalışıyonjz. Yemek. içme suyu gibi problemleri nasıl çözdüğünü merak edi- yoruz. Etrafta az da olsa çadır kuranlan gös- tererek. "Buraya yıllardır aynı insanlar gelir ve biz birbirimizi tanınz. Komşulanm bana her konuda yardımcı oluyor." Ya geceleri üşümü- yor musun? "Hayır,artıkburadakitümdoğa koşullanna alıştım. Zaman zaman artan rüz- gâr tek sıkıntım. Ancak onunla da baş etmeyi Öğrendim" diyor ve pilav pişirdiği 4 tarafı ör- tülü ocağını gösteriyor. Dünyadan nasıl haber aldığını sorduğumuzda. "Fazlabirşey merak etmivorum. .\küm var. Teybimden zaman za- man müzikdinliyorum.okadar"yanıtını alı- yoruz. Bu arada 'adanın'çeşitli yerlerinde fo- toğraflan asılı Muazzez Ersoy.Bülent Ersoy. Nilüfer. HünerCoşkuner. Robinson Yusuf'un en sevdiği sarkıcılar. Ya adasına karşı çıkılırsa... Yusuf'un en büyük korkusu, bir gün bu ada- sına karşı çıkılması. Şimdiye kadar kimsenin bir şey demediğine dikkat çeken adalı, "Be^ ki benim gibi biri daha çıksa izin vermezier. .An- cak şimdilik kanşanım yok" diyor. ^'usuf'un ikram ertiği kahvelerimiz bitti- ğinde. yola koyulmak üzere müsaade istiyo- ruz. Yusuf'u, Maria sı için adasını duzenlemek üzere bırakıyoruz. O artık. eylülde geleceği- ni söyleyen Maria'nın yolunu gözlüyor. Yak- laşan kış nedeniy le Izmir'e dönecek olması onu oldukça üzüyor... PI5 IfLER! Gecekondularda 4 haklar' anlatılıyor NECATtAYGIN İZMİR-lzmir Barosu bünyesinde oluşturu- lan Insan Haklan Hukuku ve Hukuk Araştır- ma Merkezi görevlileri. gecekondularda otu- ran yurttaşlaraanayasal veyasal haklannı "İn- san Haklan Eğitimi Projesi" 1 çerçevesinde an- lattılar. Gültepe'de düzenlenen söyleşilerde avukatlar. yurttaşlardan "susma" \ e ~av ukat isteme" haklarında ısrarlı olmalannı istediler. Söyleşilere katılanlar ise gözaltında. avukatla- nti saydığt haklann hiçbirinin uygulanmadıgm- dan yakındılar. İzmir Barosu Insan Haklan Hukuku \e Hu- kuk Araştırma Merkezi. Avrupa Birliği'nin parasal desteği ile gerçekleştirilecek olan "fn- san Haklan Eğitimi Projesi" uygulaması 7 ey- lül tarihine değin sürdürülecek. Merkez yöneticilerinden Av. Mehmet Nur Terzi. projenin uygulanmasında 30 gönüllü avukatın görev aldığını, bu avukatlann 5'er kişilik gruplar halinde çalıştıklannı belirterek şubilgileri verdi: "Varoşlardaoturanyurttaş- lanmız insan haklan konusunda temel hakla- nnıbilmiyorlar. Bizimamacımız.CMLKkap- samına giren temel haklannı söyleşilerle anlat- mak ve bilgilendinnektir. Onlaragözamnaalın- dıklannda 'susma' ve "avukat isteme' hakla- nnın olduğunu anlatacağız." 14. 'Akademik Hafta' başladı İstanbul Haber Servisi - Cerrahpaşa Tip Fa- kültesiKulak-Burun-Boğaz(KBB) Anabilim Dalı tarafından 28 yıldan beri düzenlenen "Akademik Hafta", çeşitli ülkelerden bilim adamlannın katılımıyla başladı. 2 yılda birgerçekleştirilen haftada "Pediat- rikÖtolarengoloji 1 " konusu ele alınıyor. Sem- pozy um Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen. bu yılki oturumun Dünya Kulak-Burun-Boğaz Federasyonlan Başkanı Prof. Dr.Orhan Su- naradınayapıldığını söyledi. KBB Anabilim Dalı kurucusu Prof. Dr. Hikmet Altuğ ise böy- le bir sempozyıımun Türkiye'de o yıllarda go- rülen bılimsel çalışma eksikliğinden doğduğu- nu belirtti. Psikolog Hite, bazı erkeklerin âşık olduklan kadına neden kaba davrandıklannı anlattı Erkek seydiğmi yerden yere vurur e-posta : tan (a vol. com. tr Çeviri Servisi - Birçok erkek ev liliğinde. uzun süreli ilişkisinde ya da deliler gibi âşık olduğu kadının yanında ters. soğuk \e an- layışsızolur. Sevdiklerini iddia ettikleri ka- dınlan aşağılayan. hatta onlan döven birçok erkek vardır. Birçoğu ilişkiye girmekten kaçar ya da sev - digikadinibirakipbirbaskasiylaevlenir.be- raber olur. Erkeklerin birbirleriy le konuşur- ken en çok kullandıklan sözler. "yakavı pa- çayı kaptırmak', 'kılıbıklık', 'hanım köylü olmak'gibi kadının egemenliğini erkek adı- na aşağılayan şaka yollu yakıştırmalardır. Bu genel davranış örneğini Spiegel Spe- cial dergisinin ağustos ayı sayısında. uzman psikolog Shere Hiteyorumlamış. Birçok erkek çocuğun küçüklüğü, bilinç- sizce de olsa çok yoğun bir şekifde. anne- siyie ilişkileri ve duygusal bağı çevresinde yoğunlaşır. Cocukluklannda erkekler ken- dileriniannelerineçokyakın hissederler. Ve zamanlannın çoğunu babalanndan fazla an- neleriy le geçirirler. Buluğ çağına geldiklerinde ise toplumun 'annelerinin eteğinden" ayrılmalan yönün- de yaptığı baskıyla karşı karşıya kalırlar. Çevrelerinden ve arkadaşlarından 'hanım evladı', "ana kuzusu" gibi nitelemeler duy- maya başlarlar. Erkek çocuklardan. erkek- liğe geçiş sürecinde bir kadının kanatları al- tından çıkmaları ve erkek olarak yeni kim- • Erkek çocuklardan, erkekliğe geçiş sürecinde annenin kanatları altından çıkmalan ve erkek olarak yeni kimliklerine bağımsız bir şekilde başlamalan beklenir. Bu zorunlu kopuş, bazı kişileri ileri yaşlarda bile olumsuz etkileyebilir. liklerine bağımsız bir şekilde başlamalan bek- lenir. Ve bu kadın o çocuğun yaşamındaki tek kadındır, annesidir. Bunu başaramazsa sadece çev resi ve arkadaşlan tarafından de- ğil. dünyanın birçok ülkesinde kardeşleri ve hatta babası tarafından da aşağılanır. Kadınla işbirliğinden kaçış Erkek çocukların öğrenmeleri gereken, erkek cinsinin diğer temsilcilen önünde say- gı görüp dünyada kendilerine bir yer edin- mek ve bu yeri garantilemek için, çocuksu davranışlardan ve kadınlarla işbirliğinden kaçınmalan zorunluluğudur. Cünkü o küçü- cük beyinlerde erkek gibi dav ranmak, kadın gibi davranmanın tam tersidir. Kadın gibi dav - ranmak annelerin davranışıdır. Sevgidir, şef- kattir. anlayıştır. Okşamaktır, gülümsemek- tir. dinlemek. istenileni yapmak. karşısında- kinı mutlu etmektir. Anneden küçük yaşta yaşanan bu zorun- lu kopuş. küçük erkek çocuklarda düşünsel ve duygusal açıdan ağır bir yük oluşturur. Coğu belli etmese de annesine karşı ciddi bir suçluluk duygusu içine girer. Çünkü çok sevdiği ve onun için her şeyini veren bir in- s-na ihanet etmiştir. Ondan sevgisini sakı- nır, onu dinlemez. isteklerine karşı gelir, kı- rar... Öte yanda başka bir şansı olmadığına inanan çocuk bu davranışlannı değiştire- mez ve çelişkiler yaşamaya başlar. Bu çe- lişkilerin rahatsızlığı öyle boyutlara vanr ki, çocuk bunu taşıyamaz hale gelir. Bu ço- cuklar kendi kendilerine bir saptırma yapar ve uzaklaşanın. onlan terk edenin anneleri olduğuna inanmaya başlarlar. Kendilerini rahatlatmışlardır. ancak artık bir düşmanla- n vardır. Sevgisini gösteremez Erkek çocuk havatının ondan sonraki ev- relerinde kadınlarla iletişim kurabilme, on- lara sevgisini gösterebilme şansını büyük ölçüde yitirir. Çünkü sanldığı her kadında annesine ihanetini hatırlar. Bu kopukluğun gölgesi bütün kadınlann üzerine vurur. Ka- dınlann en küçük talepleri onları çileden çı- karmaya yeter, sevgi vermek. mutlu etmek onlar için adeta kendilerine yediremedikle- ri bir davranıştır. Birçok kadın tanıştığı, ev lendiği sevecen ve anlayışlı adamın yıllar içinde neden bir düşmana dönüştüğünü asla anlayamaz. Yapılan araştırmalargöstermiştirki. âşık olan bu türerkek kendini iyi hissetmez. Bu bağımlılıktan korkar. Rahatsız olur. Âşık olduğunu kabul etmekte zorlanır. Baştan çı- kanlmış olduğunu düşünür. tavlandığını, oyuna geldiğini zanneder. Başta karşı koya- madığı duygulannı zaten birkez küçüklüğün- de kopaımış olduğu için. tekrar koparmak zorundadır. Mesafe koyar, anlamsız uzak- lıklaryaşar. Bu duygusal çelişkiler. bu du- rumdaki erkeklerin cınsel yaşamlanna y an- sır. Çünkü onlann yaşamlanndaki tek kadı- na, annelerine, böyle tav ırlar koyduklan dö- nem aynı zamanda cinsel yaşamlannın baş- ladığı ve hayatianndaki en önemli olgu ha- line geldiği dönemdir (buluğ çağı). Cinsel- liği öğrenirken kadını dışlamayı da öğre- nen erkek. bu bağlantıyı cinselliği yaşadığı kadını dışlamak olarak yaşamına oturtur ve diğer kadınlara son derece normal yaklaşır- ken, beraber olduğu kadını aşağılar ve yok sayar. Yine aynı süreç içerisinde bürün anneler. oğullannın üzerine gitmemeyi ve onlara an- layışla karşılık vermeyi bir görev bildik- lerinden erkek bu davranışını kalıplaştınr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear