23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 EVLÜL 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 ALLECRO EVIN iLYAsoĞLu DUŞUNCEYE SAYGI Ûkemize daha çok festival gereldi MEMET FUAT Festivaltrülkemizın giderek artan et- fcinlik dizıleri olmaya başiadı. Yaz kış, gece gLndiz. haftalarca. günlerce. hatta ay larea fesrivıl yaşayabılıyoruz. Biri bit- meden diten başlıyor. Kimi zaman üst üste örtüşûvorlar bile. Genelde hemen her festivalin başlığına "uluslararası" kimlığı deek eniyor. Bugüne dek uluslararası yorumculann katıidığı. aicA ulusal dinleyicilerin yer aldığı etkialıkler izledik Yurtdışından izleyicı çe<en ilk festivaller. İstanbul Festival.. (czellikleSaraydan KızKaçır- ma Operas: iie) \e antik kentlerimizde düzenlenerler oldu. Festival >oz;iiğü belli bırtemaaltında .an arda diz lrr.iş gösteri-dinletı etkınlik- lerinin bejlızaman arahklan ıleyinelen- mesidir. Önemli bırörgütlenme vegele- nek yaratabilme olayıdır. Dünyanın ün- lü festivallennintanhleri heryılaynıza- mana rastlar. Yine heryıl belli birkonusu. teması ol- maiina özen gösterilir. Kentlerle özdeş- leşen festivîllerde de hcr>!İ kendı için- de bir bütünlük sağlanması ıçin belli or- takpaydalararanır. Bu nedenlebiretkin- liğı kaçıran izleyici bir başka etkinlikte o festivalin Jrtamını tatmanın. havasını solumanın keyfini yaşayabilir. Ülkemizde klasik müzikle ilgili festi- vallerden hemen akla gelenleri sıralaya- hm: İstanbu \e Ankara festivalleri artık uluslararası festivallerkataloğundayeri- ni aldı. yıllann birikimi ile saglamlaştı- lar. Izmir Festtvalı, istanbul ve Anka- ra'nın izınde yürüvor. Bilkent'in Ana- dolu Festıvalı bu > ıl antık kentlere dağı- larak Anadoluya yayıldı. Tema olarak da insan sesı ile doğanın kaynaşmasını seçerek korolu yapıtlara yer verdi. Yapı Kredi Gençlik Festivali genç solıstleri ve orkestralan \e gençlere yönelık caz ağır- lıklı programlanv la belli bırraya oturdu. AspendosOpera ve Bale Festıvali üçün- cü yılına somnlarla başladı. neyse ki ka- zasız belasız bitırdi. (Resmi bir kurumun düzenledigi tek festival bu. Özel spon- sorluklariağla>ıp festi\ali canlı tutabil- diği ıçin Opera ve Bale Vakfı'na teşek- Alexander Rudin Mehmet Okonşar kürborçluyuz). EskişehirFestı\ali buyıl iki yaşına basacak. Henüz kimliğini ta- nıtamayacak kadar genç. AntaJya'da yeni bir festival mi? Antalya Belediyesi'nın düzenledigi yepyeni bir festi\aİ haberi alıyoruz: An- talya Kültür Merkezi'ninaçılışetkınlik- lerı program kitapçığının Türkçesine "EtkinJikJer 1 * dennıiş. İngilızcesine "Festival". Anlaşılan bu yıl bir deneme olsa da giderek gelenekselleşmesı bek- lenen birdizi sanat etkinlikleri düşünü- lüyor. 14-28 eylül tarıhleri arasında dü- zenlenen programlarda İstanbul veya Ankara Festivalı'nin ilk zamanlanna F estivaller ülkemizin giderek artan etkinlik dizilen olma\d başladı. Yaz kış, gece gündüz, haftalarca. günlerce, hatta aylarca festivai yaşayabiliyoruz. Biri bitmeden diğeri başlıyor. Kimi zaman üst üste örtüşüyorlar bile. Festival. coşkudur. neşedir. Yaratıcı etkinlikleri sanatçısıyla izleyicisinin paylaştığı bir ortamdır. Ülkemizde itk başarısız olsaydı. ne bugün bunca etkinlik zinciri düzenlemeye cesaret olurdu ne adına festival demeye. Yine bir kez daha Nejat Eczacıbaşı'na saygılar. benzer. minvatür birörneğe rastlıyoruz. Bu etkinlikler Aitın Portakal Kültür Sa- nat Vakfi'nın sponsorluğundadüzenlen- miş. Piyanist Mehmet Okonşar, müzik direktörü olarak düzenlemelere büyük ölçüde katkıda bulunmuş. Programlar. Antonio Pirolli'nın yönetıminde Ankara De\let Opera ve Balesi'nin ».unduğu Mevsimler \e Çaykovskı Serenad ile başlıyor. Rıfat Aras'ın yönettiği Uygar- lığın Adımlan başlıklı birbelgesel filnıi: Aİexander Rudin'in yönettiği Musica Viva Oda Orkestrasf nın konsen izliyor. Solistler arasında Mehmet Okonşar, Tunea) Yılmaz \e Erden Bilgengıbı genç kuşak Türk sanatçılan \ar. Ayrıca Meh- met Okonşar'ın Lıszt resitali. Bösendör- fer Empire piyano yarışmasının kurucu- su deneyımli pivanıst Aquiles Delle-Vig- ne'in resitali ve Mehmet Okonşar'ın bir masterclass'ı ile Timur Selçuk konserı de bu çerçevede yer alıyor. Geleneksel müziğimızden Avni Anıl'a savgı programı düzenlenmiş. Tiyatroda- lında Antalya Belediye Tivatrosu Gılga- miş adlı oyunu ve bir çocuk piyesi; An- kara Devîet Tivatrosu "Kuvavı Milli- ye"yı sunacak. Caz da gözardı edilmemiş \ e Nevv Orleans dan Dukes of DLviland topluluğu da programa alınmış. Klasik miizık. film. tiyatro, hafif müzik. caz ve eeleneksel müziöimiz. Herdaldabirses aranmış; ilginç yönü. kentin yerel sanat- çılarının da konuk sanatçılar kadar bu şenliğe katılması. L'marız önümüzdeki vıllarda daha önceden hazırlanan duvu- rularla. daha iyi düzenlenmiş kitapçıklar- la bu festival Akdeniz yöremızde yerle- şik bir hale dönüşür. Cenıal Reşit Rey Salonu'nda festivallerdemeH Cenıal Reşit Rey Salonu "genişyelpa- ze" ilkesini bu >ıl daha da pekiştirmış. Dünyanın dört bir yanından otantik mü- zik. caz müzikçisi, klasik müzikçi salo- nun konuğu olacak. Senfonilerin, oda müziklerinin ve resitallerin yanı sıra iki opera. film haftası, kukla gösterisi, dans dizileri ve festivallergibi değişik ortam- lara da sahnesini açacak. Istanbulda Cemal Reşit Rey Salonu buyıl bir festivaller demeti sunuyorder- sek yanlış olmaz. Geçen yıl birincisi dü- zenlenen piyano ve gençlik festivallerı- ne ek olarak bu yıl otantik içerikli iki festival daha yer alıyor: Afro-Asya Film Festivali ve Mistik Müzik Festivali. Mistik Müzik Festivali'nde Kamboç- ya'nın Budistlerinden Bulgar kadın ko- rosuna, ülkemizdeki tarikatlardan Erme- ni. Yahudi ve Rum Ortodoks müziğine. Okay Temiz'den Sabri Brothers'a deği- şik boyutlar birleşecek. Geçen yıl izleyebildiğim kadanyla pi- yano festivali oldukça başarıhydı. Genç- lik Festivali vıllık programda önceden yer almamış. ilkbaharla bırlikte ortaya çıkmıştı. Bu >ıl da gençlik festivali kap- samında neler var, bilemıvoruz. Ancak piyano festivalinde yerli ve vabancı ün- lü isimlere rastlamak kıvanç verici. Bürtin bu etkinliklerin adı neden fes- tival dı>orsanız. sözcüğün taşıdığı şen- lik çagnşımından olsa gerek. Festival. coşkudur. neşedir. Yaratıcı etkinlikleri sanatçısıyla ızlevicisinin paylaştığı bir ortamdır. Ülkemizdeki ilk festival başa- rısız olsaydı. ne bugün bunca etkinlik zinciri düzenlemeve cesaret olurdu ne de adına festival demeye. Yine bir kez da- ha Nejat Eczaeıbaşı'na saygılar. Müzik gibi, 'doğranun bir savuraısu' da evrenseldir AHMETSAV Bir müzik vazısında Dogan Gü- reş Paşa'vayerverecegımı düşüne- mezdım. Güre} Paşa da bir müzik vazısında ver alacağını belkı dü- şünmemiştır. Dolaylı gıbı gözüken bröyte'ftirbuluşmanın ne denli do- laysızoldugunuanlatmalıvım: Ankara Devlet Balesı'nın Marmarıs'tekı sekız bın kişı- lik açıkhava tıvatrosunda ger- çekleştıreceğı görkemli göste- rinın önce?>ınde. tdnıtım amaç- lı birdavet verıldı geçen hafta. Bu davete Sayın Güreş de gel- dı ve gazetecıler onun çevre- sınde kümelenerek güncel ko- nularda Paşa"yı soru vagmu- runa turtular. Ben gerılerdedu- ruyordum. Doğan Güreş. be- deninı hıç kıpırdatmadan ve yüzündekı ıfadevı pek değiş- tırmeden yanıtlar verıvordu. Bir ara bana yöneldı ve "*Siz neredensiniz" dıye sordu. "Cumhuri>et"te müzik yazıJa- n" vazdığımı sövledım. Kısa bir duraklamadan sonra. yek- ten L'ğur Mumcu'yu anlatma- _va başladı. soru sormama ge- rek voktu: "Onun gibi dürüst. sağlam insanı Turkiye ender görmüştiir"dedı. "görüşlerini hiçbirgüçdeğiştiremezdi; dün- \alar verilse düşüncesinden dönmezdi: dünya nimetlerini önemsemezdi: inançlannda haklı olması ona yeterdi. Cina- yetin aydınlaülnıası için var gü- ciimle çalıştım, ama sonuç ala- madık..." Güreş Paşa burada bir iççektı ve konuşmasını sür- dürdü: " l ğur'la görüşürdük. onu soerdim: zaten çocuklu- ğtından beri tanırdım kendisi- ni. O zamanlar teğmendim. Annesi bize börek yapardı. Agabeji Ceyhan Mumcu da sağlam bir insandır. L'ğur'un eşiGüldal Mumcu. şimdi hak- lı düşüncenin onurlu volunda yürüyor; girişimlerini iz/i>o- rum..." Hepimızın en duyarlı taraflarından bın olan "L'ğur Mumcu" konusunda Doğan Güreş/ın sözlermı firsat bile- rek okurlarımla bu duyarlılıgı bir müzik y azısında pay laşmak ıstedım. Çünkü "müzik" gibi. "doğmnun savnnusu" da ev- renseldir. Balede bilinç ve ahlak Eylülün sonlarında yerli tu- ristın hemen hiç kalmadığı. ya- bancıların da azaldığı Marma- ris'te. sekız bın kişilik açıkha- va tivatrosu. bir bale gösteri- sınde acaba dolar mıydı? Dol- du. Ben diyeyim sekiz bın kı- şı. sız deyin yedi bın izleyici... Eğer Kültür Bakanı hımmet buyurup geleydı. yedı bin kişi ederdi. Vıvaldinın "DörtMevsim" ile Çavkovskinin "YayhÇalgı- lar Serenadı" müziklen üzeri- ne vapılmış "Mevsimler" ve "S*renat" baleleri. açıkhava koşuliannda etkıleyici gücün- denpekbırşey vıtirmedi. Bin- lerce ınsanın doluştuğu gör- kemli bir mekânın olumlu et- ^ileri ağırlıktaydı. Hatta diye- Dİlnm kı. bir taşla bırkaç kuş • uralmuştur: Orkestrası ve iaısçılanyla Ankara Devlet 3alesı. hem başanlı biryurtiçi ;tknlık gerçekleştirerek temel egitsel görev lerinden birinı yerıne getırmış hem de bınlerce yabancı- nm gözünde "ujgar bir ülke" >ma- jı yaratılmasına katkıda bulunmuş- tur. Temsılden sonra ızlenımlennı sorduğum yabancılar arasında bu- lunan iki Alman kemancı. "genc- lerden ohışan orkestra"nın müzı- kal bılıncinı. solo kemancı Toğnıl Ganiev ile uyumunu. entonasyon- dakı özenı. müzikal dinamıklerın kullanımındakı dıkkatı göklere çı- kardılar. Dansçılann ısezanfkore- ografıyı aksaksız uyguladığını. so- list balecılenn cöz doldurduğumı. toplutuk tr\ unıjfnıjjh dikkaffe |oae- tıldığını anlata anlata bıtıremedıler ve "tatilin başka bir anlam ka/an- dığını"söyledıler. Bızim açımızdan "anlam". sen- fonık orkestralarımızın. opera \e bale topluluklanmızın yurtıçınde bırkaç göstermelik etkınlikleyasak savın&sı de^ıl;-ç>lanlr'bıç*nde çaiı- sarak \e ıçınde bulunduğumuz sos- yo-kültürel koşulların gerektırdiği görev bılıncinı yaşama geçirerek yurdun dört bucağında. müzığın opera ve bale sanatlannın yaygın- laşıp benımsenmesını sağlayacak ısrarlı gösterılere yön^hnesidir. Şımdı -•'AnlbıA - fcevtet Dpera- sı'nın "Hipodrom"da gerçekleşti- receğı dev etkınlıgi bekliyoruz: Şan solistlerının. koronun ve orkestra- nın katılacaöı bu görkemli etkinlik. 28 eylül cumartesı günü saat 19.00'da. on bınlerce Ankaralının akın akın geleceğı kıtlesel bir mü- zik şölenıne dömJşccektır. Cesaretinize hayran kalabilirdik. Elimizde bu kadar çok bilgi olmasa! SİAR International, 1993'ten beri Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Kafkaslar'da araştırma yapıyor. Bu birikimden yararlanmak istemez misiniz? Bılgı, güçtür Ozellıkle, yenı keşfedılmış, kendıne özgu rısklen ve ımkânları olan bir dunya pazarı söz konusuysa Omeğın Orta Asya Turk Cumhuriyetleri ve Kafkaslar Bir Pıar-Gallup şırketı olan Sıar International, dünyanın ıştabını kabartan bu pazarda, stratejılennızı bılımsel verılerle saptamak ıçın ıhtıyaç duydugunuz bılgılerı sıze sunmaya hazır Mükemmelliği ilke edinmiş bir anlayışla... Güvenilir, hızlı, ekonomik! Sıar, bolgede 1993'te çalışmalar yapmaya Daşlayan ilk araştırma şırketı olarak zengın bir bırıkıme sahıp Medya ızleme altşkanlıkları, yaşam tarzlan, tuketım kalıpları, sah/plık bılgılerı, markaya özel araştırmalar, sektorel araştırmalar, dagıtım kanalları, envanter araştırmaları .. Sıar ın bugune kadar gerçekleştırdığı çalışmalardan sadece bırkaçı Bu birikimden yararlanmaya ne dersınız7 (0-212) 212 29 63 ten Sn Aslı Pamır ı arayın, sıze verebıleceğımız hızmetler hakkında ayrıntılı bılgı alın SIARInternailonal Co. S İ A R Uluslararası Sosyal ve Iktisadi Araştırmalar A.Ş. Gazetecıler Mah 23 Tenmuz Meydanı No 8 Esentepe 80300 İSTANBUL Tel '0-212(212 29 44 (5 hat) Faks' (0-212) 212 29 56 Yaşlı Bir Şaire Mektuplard) Sevgili Ş, Telefonda konuşmaktan hoşlanmadığını söylüyor- sun. Ben de hoşlanmam. Telefonu bırak biryana. ben yazınla ilgili konuları karşılıklı konuşmaktan da hoş- lanmam. En iyisi mektuplaşalım... Ayrıca. saklarız mektupları. kimin, ne zaman, ne dediği de belli olur. Sonradan, öyle demiştin, böyle demiştin diye bırbirimize girmeyiz. Senin en sevmediğim yanın, insanı doğru dürüst dinlememen, dinlergibiyapıyorsun. ama sürekli ken- di söyleyeceklerini düşünüyorsun içinden. Doğru dürüst dinlemesjni hiçbir zaman öğrene- meyeceğine göre, konuşmak bize göre değil, hele te- lefonda büsbütün olanaksız. Yazışalım... Gerektikçe açıp bakarız yazdıklarımıza... Sana göre benım bir dediğim bir dedığimı tutmu- yor: bana göre de senın... Kimin fırıldak gibi döndüğü o zaman anlaşılır. Neyse, ilk mektup benden. Ikincisini yazmak için yanıtını bekleyeceğim. Sakın telefon etmeye kalkma. boşuna konuşuyor, sonunda da birbirımizi hırpalıyoruz. Bundan sonra her şey mektupla... Son konuşmalanmızda bir şey dikkatlmi çekti, sen artık şairler için hiç olumlu sözler etmiyorsun. Eskiden de olumsuz yargıların olumlulardan çok- tu. Kolay beğenmezdin. Ama şımdi büsbütün beğen- mez oldun. Gençleri soruyorum. Tek beğendığin yok. Olabilir mi böyle bir şey! "Şu çocukyeteneklı, şunda umut var", der insan. Eskiden tuttuğun, nerdeyse reklamını yaptığın bir iki genç mutlaka olurdu... Sana yakınlık gösteren. sokulan, tanıdığm çocuklar... Gene de bir ilgilenme, olumlu bir yaklaşım söz konusuydu... Şımdi kimin adını ansam hemen karşı çıkıyorsun: "Işyok!" "Bir şey olmaz!" "Beğeniyor musun onu! Yok canım!" Senden ise tek bir ad gelmiyor... Çevrende hiç genç şair kalmadı mı yoksa? Oyleyse, kötü... Artık bir şiir kaynağı, bir usta ola- rak görülmüyorsun demektir... Biliyorum, bunları okurken sana kızgın olduğumu düşüneceksin... Yansıyor çünkü yazdıklarıma... Doğru. krzgınım... Ama bu kızgınlık beni yalan söyleyerek senı üzme- ye yönlendirmiyor. Tersıne düşündüklerimi açık açık söylememeyol açıyor. Üzülmeyesin diye, kafamdan geçenleri kendime saklamıyorum. Haydi, gençleri bir yana bırakalım... Diyelim onlar hepsi yeteneksiz... Yaşlılara ne oldu? Ölülere pek dil uzatmıyorsun, ama bir şeyler yazıp yayımlayan herkese düşman gibisin... Fazıl Hüsnü Daâlarca Melih Cevdet Anday, Nahit Ulvi Akgün. flhen Berk, Salâh Birsel. Arif Damar Attilâ flhan. Can Yücel hepsı yetmışıni aş- mış, ama şiir yazmayı sürdüren, bir zamanlar sevgıy- le. övgüyle söz ettiğin şairler. Eskiden olsa beğeneceğin ürünlere, bakıyorum, şımdi dudak büküyorsun. "Ustalık sergilemesi!" "Heyecansız!" "İnsanı etkilemiyor!" Eleştirel değeri olmâyan birtakım sözler... Geçenlerde de benden yürütme bir sözcükle, "Ço- ğaltma!'" dedın. Oysa yıllarca şiir yazmış. bırçok kitap yayımlamış bir şairın her yazdığı şeyin değişik. özgün olması na- sıl beklenır! Elbette çoğaltma olacak... iş gıttıkçe düzeyi düşmeyen yapıtlar ortaya koya- bilmekte... Senin kendi yazdığın şiirler de çoğaltma... Kötü demiyorum, ama çoğaltma... Yaşlılığın getirdiği genel bir "aksilik" söz konusu de- ğilse. bence, bu olumsu2luğun altında birdoyumsuz- luk yatıyor... Anlaşılan sen yazından, şiirden, şairlikten çok şey beklemişsin... Başanlı bir şair olmuş. güzel yapıtlar vermiş, övül- müş. ödüller almış, antolojilere geçmiş. ama bekle- diğine ulaşamamışsın... Neydi acaba. beklediğin? Içinde ara bakalım bu sorunun karşılığını, bulabı- lecek misin? Sevgiler. selamlar... Slayt gösterisiyie Samui Adası Kültür Servisi- Dr. Emre Yazıcıoğlu. bugün International Hastanesı Konferans"Salonu"da bir slayt shovv gerçekleştirecek. Saat 12.00de başlayacak sla'yt gösterisinin başlığı "Koh-Samuı". Gösterid'e Tayland'ın küçük bir adası olan Samui den görüntüler sunulacak. Emre Yazıcıoğlu. daha öıice. Paris. Bali ve Uzakdoğu göriintülerinden oluşan slayt gösterisi yapmıştı. 'Yaşamdan Çevîpdîklerim' çıktı Kültür Senisr- Kısa süre önce şiirleri •Geçmiş Bir Dua Kitabından" adıyla çıkan Ahmet Cemal'in düzyazılan da "Yaşamdan Çevirdiklerim" başlıgıyla ' yine İyi Şeyler Yayıncılık tarafından yayımlandıT ' Kitapta yazann çeşitli tarihlerde sanat ve edebiyat dergileriyle. Cumhuriyet gazetesinde çıkan yazılanyla, bugüne kadar hiçbir yerde y ayımlanmamış bazı yazılarından oluşan bir seçme yer alıyor. Gerçek Gibi ve Öykü Gıbı başlıklarını taşıyan ıkı bölümden oluşan •Yaşamdan Çevirdiklerim'jn ilk bölümü daha çok güncel sorunlara. ikinci bölümü yazann - daha kişiseP diye nıtelendirdiği konulara aynlmış. Ahmet Cemal'in sanat üzerine kaleme aldığı yâzılar ise "Sanat ve Düşünce" başlıklı ayn bir kitapta toplanacak. BUGÜN KONFERANS:!. L'luslararası Karikatür Festivali kapsamında \enı Yüksektepe Kültür Derneği'nde saat 14.00'te Esmaıl Mohamnied Effat Mısır'da \lizah konusunda saat 16.00"da da Umut Dinçşahin Mizah, Toplum ve insan bırer konferans verecekler. ŞİİR DİNLETİSİ.CezmiErsöz ün katılacağı Şiir Akşamı" saat P.OOde Tar3nta Babu Kültür Merkezi'nde, Oğuz Özdem -jn SU nduğu ve Osman Numanbaran'ın konuk oldugu şiir söy leşisi saat 18.00"de Sahaf Cafe Kültjr^ie^e^-'nde vapıiacak. PERFORMANS:Assos re5mali- nde eöstenlerıni sunan Blue Room -\\aterniarks" adlı pelformans çalışmalannı bu kez Darpbane - i Amire binalannda sahnelıyor. Gösteri saat l*00de başlayacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear