23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 1996 ÇARŞAMBA HABERLER Çetin, dış politikadan rahatsa• GAZİANTEP(AA)- CHP Gazıantep Mıllenekilı \e eski Dışışlen Bakanı Hikmet Çetin. hükümetin izledıği dış polıtikadan kaygılı olduğunu sövledi. Çetm. Türkhe'nin coğrafi konumu ve tanhsel gelişiminden kaynaklanan önemlı dış sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek "Dış politıkada duygusallığa ve maceraya yervok. Hepimizin idealleri vardır ama dış politıka ideallere değil. gerçeklere göre belirlenir. Bunlan şunun için söv Iüyorum. Türkiye, bugün Kuzev Irak. Doğu komşuları, Yunanistanda ve Kıbns'ta çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır" dedi. Bulgar göçmenlere vatandaşlık • ANKARA (AA) - Bulganstan'dan vapılan zorunlu göçten sonra. göçmen statüsü dışında çeşıtli \izelerle I993>ılınakadar Türkiye'ye gelen ve en az 2 yıl ıkamet eden göçmenlere Türk \atandaşlığı hakkı venleceği bildirildi. tçişleri Bakanı Mehmet Ağar. Bulgaristan'da yaşayan sovdaşlann büyük bir bölümünün ülkedekı zor \e olumsuz koşullar nedeniyle l989yıhndaTürkiye've göç etmek zorunda kaldığını hatırlatarak o dönemde Bakanlar Kurulu tarafından yaklaşık 250 bin sovda^ın Türk vatandaşlığına alındığını anımsattı. Kadınlara Bakanlık yardımı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Kadın ve aıleden sorumlu Dev let Bakanı Işılay Saygın. Güneydoğu Bölgesı'ndeki köylerin boşaltılmasıyla birlikte Hakkâri'ye göç eden kırsal kesim kadınlannın sorunlannın çözülmesi için Milli Eğıtim Bakanlığı \e Sağlık Bakanlığı'nın da katılacağı bırproje hazırladı. Sağlık \e eğitim sorunlannın çözümü için paket programlar içeren proje, bakanlıklar arasında imzalanacak protokolle birlikte vürürlüğe girecek. Projenın miman Devlet Bakanı Saygın. Hakkâri projesı çerçevesinde kunılacak "Eğitim Merkezi" için kavnaklarının bulunmadıgını dile getirerek ""Odalar Birliği'nden para istivoruz" dedi. Tayfun Akgüner itiraz etti • ANKARA (AA) - TRT Genel Müdürü Tayfun Akaüner. "aörevinin sona erdığine" ilTşktn RTÜK kararı ile ilgili olarak, Danıştay Nöbetçi Dairesi'nin verdiği ""vürütmenin durdurulması istemınin reddı" karanna itiraz etti. Danıştay 10. Dairesı. Akgüner'in başvurusu üzerine, adli tatil döneminde nöbetçi dairenin verdiği karan tekrar inceleyerek sonuçlandıracak. KESK'ten nema mitingi • ANKARA (AA) - Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (K.ESK.). zorunlu tasarnıf kesintıleri ve nemalarının çalışanlara ödenmesi ve işveren kesintılennın de ücretlere dahil edilmesi için rüm ıllerde 13 eylül cuma günü kıtlesel basm açıklaması > apacak. Zorunlu tasarruflann ücrete dahil edilmesi \e anapara nemalannın toptan ödenmesi için hazırlanan dilekçelerin işyerlerinde imzaya açılacağını ve bunların kitlesel olarak Başbakan'a postalanacağını bildiren KESK Genel Başkanı Siyamı Erdem. 19-20 ekim tarihlerinde de Istanbul. Ankara. Izmir. Divarbakır. Zonguldak. Bursa, Samsun. Mersin \e Izmıfte bölgesel mitınglenn yapılacağını söyledı. Görevden alınmak istenen Tellioğlu, genel merkezin kendisini ihraç edemeyeceğini söyledi RP'de muhalefet direniyorHAZAL ATEŞ ANKARA - RP genel merkez yöneticileri. mu- haliflerle mahke- melik oldu. Genel merkez yöneticilerinin. görevinden alınan Mehmet Telli- oğlu ve yönetim kurulu üyesi ar- kadaşlannın il binasından çıkanl- ması için Ankara Valiliği'ne baş- vurmasının ardından; il yönetimi de kendilerine gönderilen görev- den alma yazısının Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) karan- na dayanmadığı gerekçesiyle 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dilek- çe verdi. RP Genel Başkanı ve Başbakan Necmettin Erbakan'ın adayına karşı liste çıkararak se- çimleri kazanan Mehmet Tellioğ- lu. "Partisöylemine sahip çıkama- yanlar beni istemiyor. Ancak, par- ti tabanı benim arkamda" dedi. bÜyÜYOr RP'de, genel merkezin baskılanna karşın, tabandan gelen isimlerin ıl kongrelerinde seçimi kazanmasıyla parti içinde başlayan kavga büyüyor. Muhalif kanat RP yöneticilerine isyan etti. Tellioğlu. "Tekdal'ın Idşisel kara- n beni bağlamaz. Kimse beni ih- raç edemez" diye konuştu. RP'de, genel merkezin baskıla- nna karşın, tabandan gelen isim- lerin il kongrelerinde seçimi kazan- masıyla parti içinde başlayan kav- ga büyüyor. Muhalif kanat RP yöneticileri- ne isyan etti. RP yöneticilerinin görevine son verdiği Ankara II Başkanı Tellioğlu, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede. MKYK karannın kendilerine ulaştınlma- dığını belirterek. "Tekdal'ın kişi- sel karan bizi bağlamaz " dedi. Tel- lioğlu. sözlerinı şöyle sürdürdü: "İhracım söz konusu olamaz. Çiinkü ortada suç yok. RP'nin dünya görüşü kimseyi dışlamaz. Teşkilatlann tabanı bizi seçti. 20 il- çe belediye başkanı ile il kra kuru- lu da bizi istedi. Bize yönelik tavır kişisel nedenlerden kaynaklanı- yor." RP Genel Başkan Yardımcısı Tekdal ve ekibinin başkanlığını kabullenemediğini kaydeden Tel- lioğlu, "Baskıkuruptevessületti- ler. Benim bu partide 27 yülık bir gecmişim var. Misyonumda deği- şiklik olmadı. Bu insanlar usulu- ne uygun karar veremediler" de- di. Tellioğlu, şunlan söyledi: '•Tekdal benim biricik abimdir. Onunla kişisel proMemim yok.Onu ezip geçmeyi de diişünmüyorum. Hisli ve heyecanlı davTanıyor. Be- nim arkamda 6.5 milyon RP taba- nı var. Ben parti söylemlerinin ar- kasındayun. RP söylemine sahip çı- kamayanlar beni istemiyor. Ana- dolu arkamda. RP dışındaki in- sanlar da beni destekJiyor. Ben gö- revimin başındayım. Hiçbir >ere gittiğim yok. Hukuken de biz hak- uyız." Görevden alma kavgası RP genel merkezi ile Ankara il örgütü arasında yaşanan gerginli- ğin RP Genel Başkanı ve Başba- kan Erbakan'ın bilgisi dışında ol- duğunu öne süren Tellioğlu. a Ho- ca U kongresi ile uğraşmaz. Ancak gerekirse Hoca ile degörüşüliir" de- di. Ankara İl Başkanı Tellioğlu. RP yönetıcilennın partı tüzüğüne ay- kın davrandığını belirterek. "RP tüzüğünün 32. maddesinde M KYK üyelerinin 3'te 2'sinin gizli oyuyla karar alınabilir deniyor. O\sa ön- ceki giin toplanan MKYKŞe üye- lerin bü>ük çoğunluğu katılma- mıştır" diye konuştu. RP genel merkez yöneticilerinin Tellioğlu ve yönetiminin il bina- sından çıkanlması için Ankara Va- liliği'ne baş\ urmasının ardından. Ankara il yönetimi de. kendileri- ne gönderilen göre\den alma ya- zısının MKYK karanna dayanma- dığı için geçersiz olduğunu belir- ten bir başka vazıyı valiliğe gön- derdi. Yöneticiler. daha sonra 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nedebaş- vurdular. Ankara il vönetimi. ge- nel merkezin Çankaya \e Mamak delegelerinın seçimlere katılma- dığı yönündeki iddialannın doğ- ru olmadığını belirterek. "Bu iki ilçe feshedildikieri için katümadı- lar. 24 evliil kongresine de katıla- mavacaklar. Çühkii ilçe kongrele- rini tamamlayamadılar" açıkla- masını yaptılar. Altındağ ilçe kong- resinin de ıptal edılmesini sert bir dille eleştıren yöneticiler. "Bizi destekleyen teşkilatlara yönelik bir operasyondur. Bu insanlarda şah- siyet, kişilik yok"diye konuştular. TKPnin 76. yılı BehiceBoran ile RuhiSu antidı İstanbul Haber Servisi - Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) 76. kuruluş yıldöniimü dolayısıyla Behice Boran ve sanatçı Ruhi Su, Zincirükuyu Mezarlığı'ndaki kabirleri başında anıldılar. Ürün Dergisi girişimcilerinin organize ettiği anma töreninde ilk önce Behice Boran'ın mezarı ziyaret edildi. Burada bir konuşma yapan Ürün Dergisi Genel Ya\ın \'önetmeni Rasinı Oz. Boran'ın Türk demokrasisi \e Türk işçi sınıfına önemli katkılarda bulunduğunu kaydederek \aşamı boyunca işçi sınıfı için mücadele ettiğini söyledi. Rasim Oz ve yanındakiler daha sonra Ruhi Su'nun mezanna giderek burada da saygı duruşunda bulundular. TKP, 10 Eylül 1920 ; de Bakü'de düzenlenen kongrede Mustafa Suphi'nin başkanlığında kuruldu ve partinin genel sekreterliğine Ethem Nejat getirildi. Parti," 7 Aralık 1920 tarihinde Tokat Milletvekili Nazım BeyMn geçici başkanlığında Türkiye Halk İştirakiyıın Fırkası adnla ilk yasal kuruluş başvursunu gerçekleştirdi. TKP, 1922 sılından sonra çalışmalannı gizli olarak sürdürme>e başladı. 1925 >ılına kadar özellikle işçi dernekleri, sendika ve birliklerinin kurulması için çalıştı. 1 Ocak 1925'te Şefık Hüsnü TKP genel sekreterliğine seçildi. 1927'de \edat Nedim, Şevket Süre»a gibi >öneticiler partiden uzaklaştılar. Parti, İkinci Dünya Sa\aşı"na kadar mücadelesini anri faşist bir eksende sürdürdü. TKP'nin 1946 yılında çok partili yaşma geçişle birlikte kurduğu Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi'nin ömrü \alnızca altı ay sürdü. Yönetici \e üyelerinin sürekli olarak tutklanması partinin gücünü iyice azalttı. TKP, 1962-1968 yüları arasında Türki\e İşçi Partisi'nin (TİP) çalışmalannı destekledi. 1983 yılında vapılan 5. Kongre'de tü/ük \e programını yenileyen ve İ987'de TİP'le birleşerek Türkive Birleşik Komünist Partisi adını aian partinin varhğı 1988 yılında TBKP'nin 1. Kunıcu Kongresi'nde son buldu. KAYSERİ RP'de RP'ye yakmlığıyla bilinen bazı milletvekillerinin istifa edebilecekleri öğrenildi Refah ANAP'a el aüyor• Partide tek eğilimin 'ANAP'lılık olacağı' mesajı veren Mesut Yılmaz'a karşı, eski Genel Başkan Turgut Özal'a yakmlığıyla bilinen bazı milletvekillerinin RP ile temasa geçtiği bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP'ta. Genel Başkan Mesut Yümaz'ı, "et- kisiz muhalefefle suçlavan \eRP\e>akınlığıyla bilinen bazı milletvekillerinin istifa noktasında oldukları öârenil- dı. Bü\ük kongrede. partide "tek eğilimin ANAP'ldık ola- cağı" mesajı \eren Yılmaz'a karş_ı_. eski Genel Başkan Tur- gutÖzal'a yakmlığıyla bilinen bazı mıUetvekıllerinın RP ile temasa geçtiği ifade edıldı. Kulıslerde. bu çerçevede An- kara Mıllenekili Cemil Çi- çek \ e Div arbakır Millenekı- lı Aodülkadir Aksu'nun isti- fa edeceği konuşulurken ikı milletvekilinin kararlannı \er- meden önce halen ABD'de olan Genel Başkan ^'ılmaz'ın dönüşünü beklediklerı belır- tildı. Aksu. istifa konusunu "değerlendirdiğini" bildirirken Cemıl Çıçek. "Biz\adoğru- lan sö\ leyeceğiz >a da bir ka- rar >ereceğiz. Ama şu anda söylemeve de\am ediyoruz" dedi. RP ilekoalisyonu sa%unan \ e REFAHYOL hükümetimn kurulmasından sonra vapılan gü\enoylamasına son anda vapılan çağrılar üzerine katı- larak dikkat çeken Çıçek ve Aksu'nun RP üst düze\ vö- neticileri ile görüşmelerini sürdürdüğü bildirildi. Aksu, partide rahatsızlıkları oldu- ğunu. bunu büş-ük kongre ön- cesi \ılmaz'a da ilettiğini be- lirterek "Ama bizi dinleme- diler. Merkez karar >önetim kuruluna. bir ilden 3 kişi gir- di. Güne>doğu'daki 8 ilden genel başkanın kontenjamn- daki 2 kişi dışında kimse gire- medi. Bunu kabul etmek mümkün değil" dedi. ANAP'ın. Özal ruhunu sür- dürmesini savunduklannı an- latan Aksu. "Bunu göremi- yoruz. O nedenle durumumu değerlendiri>orum'" di\e ko- nuştu. RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan'la başbakan olduktan sonra "tebrik için" görüştüğünü anlatan Aksu. "RP'li arkadaşlarımız \ar. Kültür Bakanı Ismail Kahra- man'la görüştüm örneğin. Ama Kahraman benim çok es- ki arkadaşım" demekle ye- tındı. Cemil Çiçek de şu anda is- tifayı düşünmediğinı bildirir- ken RP'lılerle görüştüğünü doğruladı. RP'dekı birçok mil- letvekiliileeskidenbenarka- daş olduklannı ve sürekli gö- rüştüklerını \urgulayan Çı- çek şunları söyledi: "Biz her parti) le göriişü- rüz, arkadaşlanmızdır, soh- bet ederiz. RP'nin bize yöne- lik eskidcn beri talebi var. Her zaman söylüvorlar. Ama ben partide kalıp doğrulan söv- lemeve devam edeceğim. Ama baktıkolmuyor, ozaman otu- rur düşünür bir karara \arı- nz." Parti içinde rahatsızlıkları olduğunu v e bunu her zaman dile getirdiğine dikkat çeken Çiçek. ANAP'ın ana muhale- fet göre\ ini > apamadığını \w- gula>arak şunları sö\ledi: u Kuze> Irak'tabirsürüge- lişme olu>or: Kıbns'ta aske- rimiz öldürülü\or. Bakıvoruz, ana muhalefet partisinden çıt yok. Bövle muhalefet olmaz. ANAP. ana muhalefet görevi- nigeçendönem RP'j e kapûr- mışti. şimdi de DSP">e kapür- dL Ben geçen hafta Medis'iola- ğanüstü toplantna çağırmak için girişimde bulundum. Ön- ce gruba, daha sonra da Mec- lis Başkanhğı'na başvuruda bulundum. Eğer av nlacakol- saydım. doğrudan, Meclis Baş- kanlığı'na giderdim. Ben ANAP'a muhalefet görevini haurlatmak istiyorum. Doğru- lan söjlemeve gücümün yet- tiği kadar devam edeceğim. Ama baktık olmuvor. o za- man oturur, düşünür, elbette bir karar veririz." dinmiyor RECEPBLLUT KAYSERİ-Refah Parti- si'nin 18 ağustosta vapılan Kaysen ıl kongresınde orta- ya çıkan gerginlik de din- mek bilmiyor. Partı kurucuları ile bele- diye meclis üyelerinin lıs- teye alınmamalan ve dışlan- malan nedeniyle yönetime "bayrak açan" partinin es- ki ağır toplan ile mevcut > ö- neticiler. milletv ekilleri \e belediye başkanlan arasın- da cıddi gerginlik vaşanı- yor. Büyükşehir Beledıye- si'ndeki bazı görevlilerin RP'li muhalıflerin listesin- deyeralmaları nedeniyle ıs- tifaya zorlanmaları gergin- lıgi dahada arttımor. Kongrede dışlama RP'nin 18 ağustos pazar günü Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda vapılan Kayse- ri İl Kongresınde partinin kurucuları \ e büv ük bir bö- lümü belediye meclis üyesı olan flhan Karacalar. Or- han Elmastaş, Sami İpek. Kâmil Özcan \ e Mustafa \emlihalıoğlu gıbi isimlerin dışianması tartışmalann baş- lamasına neden oldu. Dışlananlann yerine. "ha- nedan"olarak tanımianan mılletvekiileri Abdullah Gül, Salih Kapusuz. eski nııllet\ekillerınden Şaban Bayrak\ e belediye başkan- lan Şükrü Karatepe. Bekir Yddız \e Mehmet Özhase- ki tarafından eski başkan Şe- rafettin Elmastaş başkanlı- ğında liste çıkanlması bu tartışmalan daha da yoğun- laştırdı. Söz konusu listeye Abdullah Gül'ün kardeşı \e Şaban Bayrak'ın damadı Macit Gül, Salıh Kapu- suz'un amcasının oğlu Rüş- tü Kapusuz gıbı isimlerin alınması üzerine de muha- lefet isyan bayrağı açtı. Sonuçta. RP tarihinde ilk kez Kaysen İl Kongresi'ne ıki ayrı lıstev le gıdıldi. Bir tarafta genel merkez. bakan ve mıllet\ ekilleri ile belednebaşkanlannındes- teklediği mevcut il başkanı Şerafettin Elmastaş başkan- lığındaki liste. dığer tarafta ise genel merkeze. bakan- lara. millervekillerinevebe- lediv e başkanlarına rağmen ada> olan Kocasınan ilçe başkanı İlhan Karacalar'ın iistesi. SlFfitNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR MELBOURNE - Avustral- ya'nın gözde üniversitelerinden Monash Üniversitesi'nde bu hafta öğrenci derneği seçimle- ri var. Seçimlere katılan gruplar- dan ikisi kazanmak için yarışı- yor. Bu gruplar; iktidardaki Li- beral Parti yanlılarıyla. işçi Par- tisi yanlıları. Ozan, İşçi Partisi yanlılarının listesinden yönetim kurulu ada- yı. 8 yaşında ailesiyle birlikte Avustralya'ya gelen Ozan, şim- di 18'inde. Listelerdeki tek Türk çocuğu. İşçi Partisi yanlılarının seçim kampanyasındaki adı. Beat- les'in ünlü şarkısı "Come Togeî- her." Seçimde bu grubun kazan- masına kesin gözüyle bakılıyor. Solcu gençlerin oluşturduğu "Come Together" grubunun başkan adayı Sırp asıllı Avust- ralyalı Tanya Kovac. Tanya ile birlikte listenin önemli bir kısmı- nı kız adaylar oluşturuyor. Ozan, Avustralya'da Genç Universiteler "Biz kızlann egemenliği altında- yız" diyerek içinde bulundukla- rı durumu açıklıyor. Avustralyalı gençlerin örgüt- lenmeolanaklarına bakınca. bi- zim gençlerimizin içinde bulun- duğu acıklı durumu anımsadım. Seçimlerin yapıldığı Monash Üniversitesi'nde 21.000 öğren- ci eğitim yapıyor. Her öğrenci, her yıl kayıt için öğrenci derne- ği için 350 Avustralya Doları ödüyor. Dernek, bu parayı öğ- renci çıkarlan için istediği gibi harcıyor. Bu para Türk parası olarak 514 milyar Türk Lirası ediyor. Yani öğrenciler, öğren- ci eylemleri ve çeşitli gösteriler için yarım trilyon TL'yi ellerinde tutuyorlar. Öğrenci Derneği Başkanı, gençlerin çıkarlarını daha iyi sa- vunabilmek amacıyla öğreni- mine bir yıl ara veriyor. Bunun karşılığında yıllık, 30 bin Avust- ralya Doları alıyor. Türk parası karşılığı ayda 175 milyon TL maaşla bu işi profesyonel şe- kilde yürütüyor. Ozan. bu seçimlerde temel çabalarının öğrencileri sandık başına çekmek olduğunu anlat- tı. Çünkü bir önceki seçimde katılma oranı yüzde 13! müş. Seçimlere katılan iki büyük grup, ülkenin iki büyük partisini tem- sil ediyor. Parti taraftarlan seçim- lerde etkili bir rol oynuyor. Türkiye'de YÖK Başkanı Ke- mal Gürüz'le konuşurken, Öğ- renci Derneği seçimlerinde. si- yasi gruplann katılmasının da- ha yararlı olacağı gündeme gel- mişti. 1968 döneminde, Türki- ye öğrenci derneği seçimlerin- de de benzer bir durum vardı. Örneğin Siyasal Bilgiler Fakül- tesi'nde, sosyalistler "Toplum- cu Grup", sosyal demokratlar "Ortanın Solu", sağcılar "Hür Düşünce", MHP'liler "Milliyet- çi Toplumcular" adıyla seçim- lere katılıriardı. Bu yöntem öğ- rencilerin tercihlerini kolayca yapmasını sağlardı. Ozan'ı dinlerken, hiçbir ör- gütlenme olanağı olmayan Tür- kiye'deki gençleri düşündüm. Bizim gençlerimizin ne günahı var, neleri eksik? Tepelerine en acımasız şekilde devletin so- pası indirilen gençlerimiz, neyin faturası ödüyorlar? Gençlere Âvustralya'da gös- terilen noşgörüyü, bizkendi ül- kemizde neden göstermiyoruz? Türkiye'de gençleri temel teh- likeli olarak gören ve ülkeyi kan ve ateşe boğan yaşlı kafalı yö- neticilerin butıa ne haklan var? ••• Melbourne Hayvanat Bahçe- si'ni dün 4 saate yakın dolaş- tık. Kangurular, koalalar, kaplan- lar, leoparlar elden geldiğince doğal bir ortam içinde yaşaya- cakları olanaklara kavuşmuş- lar. Ancak hayvanat bahçesin- de bir çok hayvan neslinin gi- derek yok olduğuna dikkat çe- kiliyordu. "Güney Asya yağmur ormanları"n\n bu tempoyla gi- derse 2050 yılına kadar yok ola- cağından söz ediliyor. • • • Melbourne Hayvanat Bahçe- si, büyük bir zenginliği sergili- yor. Monash Üniversitesi'deki olanaklar ise neden bizde olma- sın sorusunu gündeme getiri- yor. GLOBALPOLİTÎKÜLTÜR ERGIN \1LDıZQĞLU Bozuk Gelip Dağılımı Öldürüyor! Neo-liberal dogma, toplumsal refahı sağlamak için piyasanın işleyişıne karışmamak ve devlet eliyle kay- nakları dağıtmaya çalışmamak gerekir, diyor. Kısa dö- nemde zengin ile fakır arasındaki uçurumun büyüme- si belki kaçınılmazdır, ama bunu toplumun uzun dö- nemli genel refahı ve gelişmesi için ödenecek birfıyat olarak görmekten başka bir çare yoktur! Bu, teorik olarak yanlış ve ahlaken de savunulamaz görüş, ne ya- zık ki 1980'lerden bu yana neredeyse ekonominin do- ğal yasası olarak. genel kabul gorür hale geldi. Ancak son yıllarda ortaya çıkan yaygın ve kapsamlı bazı ça- lışmalar, bu neo-liberal teoremin, aslında gerçekle il- gisi olmayan bir dogma olduğunu gösteriyor. Üstelik, çeşitli çalışmaların derlediği verılere gore sorunun bir teorinin reddelmesınden çok öte. insani bir boyutu da var! Sonuç çok basit ve bir o kadar da korkunç: Gelir dağılımı bozuk olan ülkelerde. genel zenginlik düze- yinden bağımsız olarak, ölüm oranlan, gelir dağılımı da- ha az bozuk olan ülkelere göre, bunlar daha yoksul bi- le olsalar, belirgin bir şekilde yüksek. Son zamanlar- da. bu konuda biriken verıleri bu haftasonu The Ob- server gazetesinde özetleyen Richard Wilkinson'un gösterdiği gibi: Bozuk gelir dağılımı öldürüyor! Berkeley ve Harvard üniversitelennde, bırbırinden ba- ğımsız olarak çalışan iki araştırma grubunun('), 50 ABD eyaletine ılişkin bulgularının sonuçları Bntish Medical Journal'öa nisan ayında yayımlanmıştı. Her iki araş- tırmanın bulguları da gelir dağılımının en az bozuk ol- duğu eyaletlerde, ölüm oranlarının en düşük düzeyde olduğunu gösterdi. Kalp ve damar hastalıkları ile kan- serin de gelir dağılımı bozuk olan eyaletlerde, diğerle- rine göre daha yuksek olduğu anlaşılıyor. Gelir dağı- lımdaki bozukluk ile cinayet oranı arasında da çok güçlü bir ilişkı bulundu. Pennsylvania eyaletındeki, Roseta isimli bir Amen- kan-italyan kasabası, çevre kasabalara göre çok dü- şük bir ölüm oranına sahip olduğu için özellikle dikka- ti çekmiş. Araştırma, bu kasabada çok eşitlikçı bir ge- lir dağılımı ve çok yüksek bir toplumsal dayanışma or- tamı bulmuş. Insanların kılık kıyafetlerine, evlenne ve arabalarına bakarak gelir durumlarını tahmın etmek de mümkün olmuyormuş. Sonuç: Daha az gergin bir or- tam. daha yaygın dostluk ağları ve buna bağlı olarak kalp ve damar hastalıklannda olağanüstü düşük bir oran. Bir başka araştırma, 1911-21 ve 1940-51 gibi sa- vaş yıllarında, hem de kaynakların savaşa ayrıldığı yıl- larda, ingiltere'de ölüm oranlannda (savaş nedeniyle olanlar harıç) çarpıcı bir azalma olduğunu gösteriyor. Bunlar, ingittere'de gelir dağılımındakı farkların hızla azal- dığı ve ınsanların toplumsal bir dayanışma (savaş ne- deniyle ve milliyetçi bir ruhla da olsa) havası içinde ol- duğu ve piyasa ekonomisinin serbestliğinin en düşük düzeye indiği yıllar. Yakında yayımlanacak olan bir Harvard araştırması da bozuk gelir dağılımı ile toplumsal güvensizlik ara- sında ters bir ilişki bulmuş. Bulgulara göre gelir dağı- lımı bozuldukça ınsanların birbirine olan güvenı belir- gin bir şekilde düşüyor. Gelir dağılımı ile ekonomik gelişme arasında da ters bir ilişki var. OECD ülkeleri içinde gelir dağılımı en az bozuk olan ülkelerde ekonomik üretkenliğin diğerteri- ne göre daha hızlı arttığı görülüyor. 70 zengin ve yok- sul ülke üzerine yapılan araştırma, en yüksek yatınm oranlarının gelir dağılımı en eşitlikçı ülkelerde gerçek- leştırildiğini göstermış. Bu yıl başında yayımlanan ve 65 gelişmekte olan ül- keyi kapsayan bir başka araştırma(") ise gelir dağılı- mı ile toplumsal istikrar ve ekonomik gelişme arasın- da ters, bebek ölümleri ile arasında ise aynı yönde bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Piyasa ekonomisinin gizli elinin, bazen genel eko- nomik büyümeye rağmen, gelir dağılımını kendi ken- dine düzeltmediğini, aksine bozduğunu; ekonomik li- beralizmın güçlendiği son 25 yılda, zengin ve yoksul arasında sürekli artmış olan gelir farkından biliyoruz. Bu koşullarda ekonomiye demokratik, diğer bir değiş- le büyük çoğunluğun yararına müdahale etmenin yo- lunu bulmak gerekmıyor mu? Sosyal demokrat parti- lerın, neo-lıberallerın peşınetakılacaklannabu konuy- la ilgilenmeleri gerekmıyor mu? C) Kaplan GA, Pamuk E, Lynch JW, Cohen RD, Balfo- urJL. ' 'Income ineçuality and mortality in the United Sta- tes": Britısh Medical Journal 1966, 20 Nisan. KennedyBP, Kawachi I.Prothrow-Stith. 'Income distribution and mor- tality". Aynı yayın. (")Park. Kang. "Income inequality and economic prog- ress. An ampırical text." American Journal of Economic & Sociology Cilt 55. 0V01 '96. Köye dönüşler doğru değil' RP'li başkanlar liderlerini yalanladı • RP İl Başkanı Ahmet Özdemir, Hakkâri'de hükümetin işbaşına gelmesinden bu yana tek bir kişinin bile köyüne dönmediğini. tersine köy boşaltmalann aynı hızla sürdüğünü sövledi. ANK\RA (ANKA) - Baş- bakan Necmettin Erbakan'ın Genelkurmay Başkanı Orge- neral İsmail Hakkı Karada- vı'dan güvence aldığını be- lirterek hükümetin ikinci müj- desi olarak açıkladığı "köye dönüş' projesı panisinin Hak- kâri 11 Başkanı tarafından tek- zip edildi. RP Hakkân 11 Baş- kanı Ahmet Özdemir, hükü- met döneminde Hakkâri'de tek bir kışı bıle kövüne dön- mezken. köy boşaltmalann aynı hızla sürdüğünü bildir- di. Özdemir. köyîerine döne- cekolanlardagüvenlikkoşu- lu aranmasına karşm Hakkâ- ri'de u en güvenlikli yer"olan tugayın etrafındaki köy ve mezraların da boşaltıldığını söyledi. Ahmet Özdemir, yaptığı açıklamada Erbakan'ın göç ettirilen \atandaşların köy \e mezralannadönmelerinin sağ- lanacağına ilışkin açıklama- sının ardından RP-D\"P hükü- metınin Güneydoğu'da büyük bir halk desteğini arkasına al- dığını behrttı. Bazı yerterde Erbakan'ın açıklamasının ar- dından köve dönüşlerın baş- ladığına ilışkin haberler al- dıklannı ka\ deden Özdemir. geçmış hükümetler dönemin- de köv boşaltma\eyakmalar sonucu en çok göç olayının v a- şandığı yerin Hakkân olduğu- na dikkat çektı. Özdemir. " Hakkâri'de köve dönüşohna- dt. Bu hükümet döneminde tek bir kişi bile kö> ve mezra- lara dönemedi. Donmek için vapılan başvurular güvenlik sağlanama> acağı gerekçesi>- legeriçevrilivor"dedi. Erba- kan'm "müjde" şeklindeaçik- lamasına karşın kö\e ve mez- ralara dönüşün gerçekleşme- mesinın iktadarda bulunma- lan nedenıv le partisini sıkın- tıv a soktuğunu kaydeden Öz- demir. "Hakkâri'de mutlaka insanlann köyîerine dönme- leri sağlanmalıdır. İnsanlan- nuan dönmeierini engelleme- sine askeıier tarafından gös- terilen gerekçevi de anlamak mümkün değil, güvenliği ge- rekçe gösteriyorlar. PKKŞe karşı koru>amayacaklarını söylüvorlar. Ancak Hakkâ- ri'de en gü\enlikü >erolan tu- gavın etrafındaki köy \e mez- ralar boşaltılıv or en son tuga- yın yakınındaki Otluca mez- rası boşaltıldı" diye konuştu Özdemir, köy boşaitmala- ra ilışkin bir raporu RP Ge- nel Merkezi'ne TBMM Baş- kanvekılı Yasin Hatiboğlu'na ve Mehmet Ağar'a faksla ilenı. tl yönetiminin sorunun çözümüne ilışkin genel mer- keze sunduğu bir başka ra- porda da parti örgütü ve hü- kümet olarak halkın sorunla- nnı çözmekte etkısız kalın- masından vakınıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear