Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2£ AĞUSTOS1996 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanttl
Earne
Çanakkale
Kcoaelı
Izrnır
Manisa
Ayiın
Denizlı
Zoıguldak
A
A
A
A
A
A
A
A
A
29
30
29
29
33
34
36
34
25
Sınop 25 Adana 33
Samsun Y 25 Mersin
Trabzon
31
25 Diyarbakır A 35
Giresun Y 26 Şanlıurfa A 36
Ankara A 27 Mardin A 32
Konya 27 Sıirt 34
EsKişehir A 27 Hakkârı A 30
Sıvas
Antalya
25 Van
32 Kars
_A 26
A 27
Yurdun kuzeydoğu
kesımlen parçalı bu-
lutlu, Orta ve Doğu
Karadenız kıyıları sa-
ğanak yağışlı. otekı
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığında önemlı
bır değışıklık olma-
yacak. Rüzgâr kuzey
yonlerden hafıf ara
sıra orta kuvvette
esecek.
Amsterdam Y 20 Stockholm PB 23
Madrıd PB 30 Belgrad PB 30
Y 24Sofya Y 30 Vıyana
Bruksel Y 20 Bonn 21
Budapeşte Y 28 Münih 19
Taşker;
Kahre»
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tıflıs
Kahıre
Pb
A
PB
A
Y
PB
Y
A
23
37
34
36
27
35
26
32
Şam 36
Pa-çal! bulutiu Sısl- Bul-Jt.u t ÇOK bulutlu Yagmunü i Kariı
G U N D E M ML-ST4FA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfadu
Kuzey Kore'nin 1950'de Güney'e saldırması, pa-
ralel meraklısı ABD'yi çılgına çevirdi. Güney Kore or-
dustı kısa sürede dağılınca, BM 27 Haziran 1950'de
bu jlke/e yardım çağrısı yaptı. Buna ABD'den son-
ra ik uyan ülke Türkiye oldu.
ABD bölgeye giderken. Menderes yönetimi yetiş-
ti:
"Askeri benden..."
Üç yıl süren savaşta en çok kayıp veren ülkelerin
başında Türkiye geliyor. Bin asker ve subayımızı yi-
tirdıK. Karşılığında da NATO'ya girdik.
•• izmır'de üniversite öğrencisiyken kaldığım evler-
den bırinde karşı komşum. yalnız yaşayan bir Kore
gazsiydi... Sürekli kendi kendine konuşurdu... Ara-
da bir benim evde olup olmadığıma bakmadan ba-
ğırırdı:
- -Mustafaaa...hıhhıh... Purşpurş...Mustafaaaa...
-. Gjndüz, akşam bağırmalan önemli değildi... Ama
bazen, sabaha karşı güneş doğmadan. birden ses-
ler yükselirdi...
Savaştan sağ dönenlerimiz de Kore'nin etkisini
uzun süre belleklerinden silemediler. Ya da bellekle-
rini Kore de bıraktılar...
1990'da Kore'ye gıttığimde bır başka ortaklığımı-
za tanık olmuştum. Seul'de bir müzeyi geziyorum.
Halk eğlenceleri bölümü Anadolumuz'daki gelenek-
lere çok yakın. Müze görevlisine bu durumu anım-
sattım. "Ha o mu" dedi, "Kore'deşaman dinietkin-
dir. O gelenekler..."
' Türklerin tslamiyeti kabülünden önceki dini şama-
fiizm, Kore'deki etkin üç din arasında.
Güney Kore'nin yakın siyasi tarihine. darbeler dam-
gasını vurdu.
-1946'da ABD. Syngman Rhee'yi hükümetin ba-
şına getirdi.
; -Rhee, baskıcı bir yönetim kurdu. 1952'de ikinci
kez cumhurbaşkanı seçildikten sonra 1954'te ken-
disine ömürboyu cumhurbaşkanlığı yolu açan ana-
yasa değişikliğinin yapılmasını sağladı...
-Muhalefet ayaklandı. Rhee sertleşti. Öğrenci ha-
reketleri büyüdü. inönü'nün o dönemdeki şu sözü
ünlüdür:
"Türkmilletı, Kore'den daha onursuz değildir..."
-16 Mayıs 1961'de askerler. yönetime el koydu.
Kore'nin hızlı kalkınmasında. 1970'lerdeki tüm sos-
yal hakları askıya alan dönemin büyük payı vardır. Ça-
l.ışma süresi pek çok yerde 18 saat. yıllık izin bır haf-
ta...Buna isyan eden bır ışçinin kendisini yakması.
toplumsal muhalefette kilometre taşıdır.
-Aralık 1971'de. 'uluslararası durumdaki tehlikelı
belirsızlikler' gerekçe gösterilerek. olağanüstü hal i-
tan edildi. 1972'de de parlamento kapatıldı.
-1980'de, daha çok demokrası ıçin çabalar sürer-
k'öri/'kör^eheral Çuh Du'Huan, 27 ağüstösta yöne-
time el koydu. Ertesi yıl yedi yıllığına cumhurbaşka-
nı seçildi.
Işte önceki gün idam cezasına çarptırılan Çun, bu
Çun...
Yukarıdaki tarihlerde Türkiye'de ne oldu, sorusu-
nun yanıtını okurlara bırakalım.
Bu cüzdan dar be...
Çun'a yüklenen suçlara baktığımızda sayın eski
devlet başkanına büyük bir haksızlık edildiğini görü-
yoruz...
Ne yapmış Çun?
Rüşvet almış...Ee. ne var bunda? Demek ki tam
devlet yönetecek adam..
Kimi eylemlere müdahale ederken. öğrencilerin öl-
mesine neden olmuş...Ne güzel. eylemi bastırmış
ya...Dernek ki ülkesi ve milletı için yaptı...
40 ayrı bankada. değişık adlar altında yüzbinlerce
dolar hesabı varmış... Aman ne iyı...Geçerli sfogan
köşeyi dönmek değıl mi? Adam 40 defa dönmüş iş-
te... Dahaneyapsın?Bukişınin, başbakanlıktan düş-
se bile, en azından bakan olarak ülkesine hizmete de-
vam etmesı gerekiyordu...
Başka ne yapmış, yurtsever Çun? Bazı yolsuzluk
olaylarına kanşmış...
Yapmayın Koreli yargıçlar...Çıldırtmayın bizL.Bu-
nun neresi suç?
Çun. yolsuzluk olayına karışmışsa, ülke 'yo/"suz
kalmasın diyedır. Yolsuzluğun başka bir anlamı mı var
ki...
Hazineden para yürüttüyse, işler hızlı gitsin diye-
cJjr... Hem. ne güzel işte, yürütmüş...Durdursa mıy-
öı? Hem darbelerden sonra kimileri bağırmaz mı:
. -Bu cüzdan dar be...
Sadede gelirsek... Kore sözcüğü. "sabah dingin-
lığı ülkesi" anlamına geliyor. Bir başka anlamı da
"yüksek ve güzel..." Demokrasisini küçülttükçe eko-
nomisini büyüten bu ülke. geçmişiyle hesaplaşıp.
admayakışır hale gelmeye çalışıyor... Üç-beş kişiden
hesap sormakla düzen düzelmez ama. yine de adım
şdımdır...
Darısı. Çun'a yüklenen suçlamalara "alışmış" ül-
kelerin başına...
Sivil sıkıyönetim• Baştarafı 1. Sayfada
metin ıznı \e söz konusu komşu ülke-
nın oluruyla yapılmasını öngören ta-
sarı. "olağan yönetime" geçış aşama-
sı olarak sadece "koruculuk" sıstemı-
nin kaldınlmasını getınyor. Tasan ya-
salaştıktan sonra 45 gün içınde sılah-
larını teslımeden korucularhakkında
soruşturma yapılmaması hükme bağ-
lanıyor. REFAHYOL hükümetınin.
MGK'nın de kararları doğrultusunda
OHAL kapsamını daraltmak amacıy-
la. ll Idaresı Yasası. Terörle Mücade-
le Yasası ile Kımlik Bıldinmınde Bu-
lunulması \asası'nda vapnıak ıstedı-
SıdefiışıklıklerdiinTBMM'vesunul-
du.
Hükümetin. Doğu ve Güney doğu
Anadolu bölgelerindeki 5 ılı ÖHAL
kapsamından çıkararak "müc^ir il"
yapmak amacıyla hazırladığı tasan.
şu düzenlemelen öngörüyor:
- \aliler. ilde çıkabilecek herhangi
bir ola\da. emrindeki kımetin >eter-
siz kalması halinde. diğer illerin kol-
lıık ku\\e(leri. İçişleri Bakaniığı,Jan-
darnıa Genel Komutanlığı \e>a Kara
Ku^erieri Konıutanlığı'ndan \ardim
isteyebilecekler.
-Ola\lannniteliğinegöreistenileıı
askeri ku\\etinçapı vegöre\de kalış
süresi.\alı ılekoordıneedilerek aske-
ri birliğin komutanı tarat'mdan belır-
lenecek.
- Askeri ku>"vetin bağımsı/ görev-
Itndirilmcsi dummunda \erilen gö-
R\.askeri kım ettarafıııdan kendi ko-
mutanının snrumluluğu altında >apı-
lacak. Cü\enlik ku\\et1eri\le \ardı-
ma gelen askeri ku\~vet arasındaki ko-
ordinasMin. \ali taralından tespit edi-
lecek. Ancakjandarnıa > a da polis ile
birlikte \ apılan göre\ lerde, komuta.
se\k \f idare askeri birliklerin en kı-
demli komutanı tarafıııdan üstlenile-
cek.
- Olaşların birden fazla ilde cere-
>'anetmesidurumunda.önlemlerGe-
nelkurma\ Başkanlığı ile Içı^leri Ba-
kanlığı tarafindrn belirlenecek esas-
larlayürütülecek.
- E>lemcilerin komşu ülkeleresığın-
dıklanmn tespit edilmesi durumun-
da. \alinin talebi üzerine. Genelkur-
nıa> Başkanlığı kanalı ile hükümetin
izni ve komşu ülkelerin oJuru alınarak
sınırötesi harekât>apılabiiecek.
- Heryıl İçişleri Bakaniığı bütçesi-
ne aktarılacak paralann ıllere dağılı-
mı \e kullanımı ile ilgilı esaslar Içış-
leri Bakanlıgf nca belirlenecek.
- \aliler, si\il hava meydanlan. li-
nıanlar\esınır kapılannda gü\enliğin
sağlanması konıısıında gerekli öıılem-
leri alma\a \e uygulamaya, kuruluş-
lann çahşmalanm denetleme>e>etki-
li olacak.
- \iılıler. bu \erfer içın yetkılennın
tamamını \eya bir kı.smını. göre\ len-
dirdiğı mülki idare amınne de\rede-
bılecekler. Mülki aınırlerdegenel gü-
\enlik ile ilaili aramayaptırabilecek-
ler.
- Acil durunılarda sözlü olarak \e-
OHALyasa tasarısına tepki
İstanbul HaberServisi -Hüküme-
tin, Olağanüstü Hal Bölgesi'ni da-
raltmak amacıyla hazırladığı yasa
tasarısına, Özgürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP) ile Insan Haklan Der-
neği (İHD) tepki gösterdi.
ODP Genel Başkan Yardımcısı
Saruhan Oruç. TBMM gündemine
getirilmek istenen lller ldaresi Yasa-
sı 'nda yapılacak değişikîiklerle Ola-
ğanüstü Hal uygulamasının tüm
Türkiye'ye yayılmak istenildiğini
savundu.
Oruç, yaptığı açıklamada, tasarı-
nın valileri süper yett ilerle donata-
cağını savunarak bu durumun ülke
genelinde çok daha köklü sorunlar
yaratacağını beiirttı. Oruç, böylelik-
le ülkenin "polis devleti'" haline dö-
nûşeceginı vurguladı.
İHD İstanbul Şube Başkanı Er-
can Kanarda yaptığı açıklamada bu
tasannın askeri darbeyi güncellestir-
diğini ve olağanlaştırdıgını belirte-
rek tasanyı eleştirdi. Kanar, hükü-
metin "CNağanüstü hali kaMınyo-
ruz" takıyyesi yapngını iddia ederek
tüm insan "hakları ve demokrasi güç-
lerinin yasayı geçirmemek için
çalışmalannı istedi.
rilenemir'derhar'yerinegeririlecek.
Personel hakkında değeriendirme ra-
poru düzenlenebilecek.
- Terörle \1ücadele\asası"na konu-
lacak ek maddeyle, OHAL bölgesi \e
müca\ır illerdeki operas\onlarda.
"teslim ol" emrine uymayarak kaç-
ma_\a \eya sılahla karşilı'k \ernie\e
veltemlnıe>ı durumunda. kolluk ku\ -
\etı görevlılerı. doğruca \e duraksa-
nıadan "hedefe ateş etme™ \etkisine
salıip olacak.
- Terörle mücadele amacı ile >ürü-
tülecek iç gii^enlik harekâfmda. ope-
ras\on süresincc göre\ Itndirilen aske-
ri personeün, er ka/aınndan iasesi sağ-
lanacak.
-OHAL'in kaldırılaeağı illerdeköy
korucuiuğu sona erdirılecek. Bakan-
lar Kurulu'nun belırleyeceği illerde.
halen 'gönüllü>egeçicikö> korucusu"
olarak göre\ \apanlar. ellerındekı ta-
banca. makıneli tabanca \e>a hafıf
makıneli tütek sınıfından silahlan 45
gün içınde mülkı makamlara teslim
etmelerı durumunda. haklannda so-
ruşturmayapılmayacak. Kö\ korueu-
lan. harç ödemeksızın bu sılahlardan
bırertane alabılecekler. Ancak bu sı-
lahlarücretsız\erilmeyecek. Ruhsat-
ları ıptal edılen ve\a toplatılmasına
karar verilen silahlar de\ let malı sa-
> ılacak.
- kimlik Bildirnıe Masası'ndayapıl-
ınası öngörülen değişiklikle. kimlik
biklirinıkri. >erel kolluk «rgütlerine
verilmeden önce mahalle ve>a kö>
nıuhtarlanna ona\ latilacak.
ANAP arayışta DYP kaybetti
• Baftarafi 1. Sayfada
kimlik arayışında, D\ P kimliğini
kaybetti, RP gerçek kimliğini gizle-
yerek maske arkasına gizlenmiş,
CHP ise kimlik parçalanması yaşı-
>or" dıve konuştu.
Partısının kongresınde. DSP oyla-
rını hedef aldıâmı açıkla\an ANAP
Genel Başkanı MesutYılmaz'a. "*söz-
dedeolsa" solayakınlaşması nedeniy-
le teşekkür eden Eee\it. "Ancak
ANAP'ın handikabı.Turgut Özal'ıöv-
ıne zorunluluğu du\masıdır. Bundan
kurtulamadıkça ANAPbtr >ere \ara-
maz. Vani hem Özakı. hem solcu olıı-
namaz. hem Özalcı olup hem DSP'den
o) çalınanıa/" görü^ünü dıle getırdı.
Ece\n. partı.Mnin grup toplantı.sın-
da. ^'ılı•nJ7•ın partısının kongresınde.
DSP'nın gelıştırdığı mılliyetçı sol
ka\ramını ö\ücü sözler söyledığı \e
yenı hedefkıtle olarak DSP oylarını
gösterdığıne dıkkat çektı.
L'zun uzun Özal döneminı eleştıren
\e sıvasettekı uızlaşmanın bu döne-
min ürünü olduğunu \ urgulayan Ece-
\ ıt. ANAP'ın bır kınılık ara\ ışında ol-
duğunu \urguladı.Ece\ıt. sözlerinı
şöyle sürdürdü:
"ANAP. RPilejarışabilmekiçin an-
tilaik bir tutumla bir yere varılan«».a-
cağını aniadı. Şimdi Sa>ın Mesut V ıl-
maz \eni bir kimlik ara>ışından söz
ediuır. Bundan söz ederken de D-
SP'den o\ çalmak için millhetçi sol o\ -
lan hedef aldığını sö\lii\or. \ani par-
tiji büyütmek için ANAP'ın değil, D-
SP'nin gücüne gü\endiriyor."
DSP'nm oylarını Atatürk'ten esin-
lenen mıllıvetçılık anlayışının yanı sı-
ra "sözüne, kimliğine sadık tek parti*"
ûldukları ıçın arttırdığını ılerı süren
Ece\ ıt. kendılerı dışındakı bütün par-
tilerde "kimlik bunalımı" vaşandığı-
nı ıfadeettı. Ecevıt. şunlan söyledı:
" Bugün Türkiyc'dc en sağdaki par-
riler bile solun simgelerini kullanarak
oy toplamaya çalışıyorsa. bunda
SHP'nin \e CHP'nin değil, DSP'nin
katkısıolmuşrur.SHP\eCHPiktidar-
lan döneminde sola gölge düşürmüş-
tür. ANAP kimlik bunalımına girmiş-
tir \e >eni bir kimlik aramaktadır.
D> P ise kimliğini tamamen j irirdi.
D^ P kuruculan bugün partilerini ta-
myamıyorlar.
RP ise kimliğini gizleme>eçalışarak,
iktidarda başka bir maske kullanı>or.
Gerçek kimliği o maskenin arkasında
saklı. İleride bu da bir kimlik bunalı-
mına >ol açacaktır. CHP ise birkaç
kimliğe birden bürünmüştür. Rııhbi-
limde 'parçalanmış kimlik' di>e bir
kavram vardır. Şu anda CHP. bu sü-
reçten geçmektedir. Kimliği. kişiliği
belirgin. özü sözü tek parti ise
DSPdir."
Kazan kadrolaşma atağında
B Baştarafı I. Sayfada
Yardımcısı Mehmet Öztosun ile a\-
nı genel müdürlükte tetkık hâkimi
olarak göre\ \ apan Yılmaz Sağlam.
Hasan Hakkı Kadakal. Muzaffer
Köse. İbrahinı Özyurt ile Yılmaz
Izuner'ındeyeralacağı kaydedıldi
Göre\ yerlerı değiştirilecek olan
bu bürokratların yerine Kazan \ e y a-
kın çe\resinin şimdiden belirled'iği
millıyetçi \e muhafazakâr kışilerin
getırıleceği belırtıldı. Kazan. Adalet
Bakanı olduktan sonra, cezae\ lerı\ -
le ilgili ha7irladığı "alternatif ra-
por"la ılk kez kaınuosuna adını du-
vuran Yusuf Öymen"ın. D^'P Anka-
ra Mıllenekilı Saffet Arıkan Be-
dük'ün bacanağı olduğu öğrenildi.
Bakanlıkta tetkık hâkımı olduğu
sırada eskı bakan Sey fi Oktay tara-
fından Hukuk Işlerı Daire Başkanı
vapılan \e Mehmet Ağarın üç a\lık
Adalet Bakaniığı döneminde de C'e-
za \e Te\kif Evleri Genel Müdür
Yardımcilığf na getırılen Öymen'ın.
şimdi de Kazan tarafından genel mü-
düryapılacağı bildirildi.
Öymen'e. Kazan'la birlikte Irak
gezisine katılmasından dola\ ı da bü-
rokratlar tarafından tepki duvulduğu
belırtildı. Kazan'ın. Irak gezisine
Cemal SahirGürçaş 'ın \erine Yusuf
Övmen'ı götürmesinin de çeşitli de-
dikodulara yol açtığı öğrenildi.
AslenŞırnakdoğumlu\e Kürt kö-
kenlı olan Övmen'm. RPlı nıillet-
\ekılı \e bürokratların e^kiden berı
bu bakanlıktakı tüm işlerını takip et-
tiğı bildirildi. Kazan'a yakınlığından
rahatsızlıkduvan bakanlık üstdüzev
bürokratlarının. pasıfıze etmek ıçın
bükanlığın birtakım cıddı çalışmala-
rından Oymen'ı haberdaretmedikle-
ri belirtifdi.
Vuruldu gazi olamadı, öldü şehit de saymadblar
ÜMİTOTAN
SÖKE - Önce bacağından. sonra canından olan
oğullarmı toprağa verelı bır hafta oluyor Ya\aş aı-
lesinın. Acıların en bü\üğünü >aşı\orlar. Onca
üzüntünün üzenne bır de lîgısızlık gelıp. kor gıbı
oturmuş "içlerine"... Özel ^'avaş. "Askeriiğeeheriş-
üdir" raporunu alıp 23 Ağustos 1994'te Foça Jan-
darmaBırlıği'nınyolunututarken Söke'nın Bıırun-
kö% 'ünde bayram ha\ası esiyordu.
Uç a> sonra. çakı gıbı jandarma komando olarak
Şırnak yollarındavdı Özel.
Zıfiri karanlıktabır"körkurşun" gelıp. ÖzePın
>ol bacağtmn u\ luk kemığını bulduğunda "sona gi-
den"acılı günlerbaşlışordu. Önce Şırnak. sonra Dı-
yarbakır'dakı askeri hastanelerde geçen tedav ı gün-
İeri. Yarası tam kapanmn ordu. Ağrıiarı da tam geç-
memıştı. Yenıden bırlığının yolunu tuttu. Şırnak'ta
kışın hükmünü en sert sürdürdüğü günJerde tezke-
resini aldı. Tarih 2^.12.1995
Ağrılar geçmiyordu. Bacağının üst kısımlarına
doğruyayılıyordu. Baba Hüse\ın Ya\aş. oğlunu Sö-
ke^e "alay doktoruna"götürdü. Oradan "Sizfakir-
siniz uzaklara gjdemezsiniz" denıierek Söke De\-
let Hastanebi'ne se% k edildi. Ağnlarsürihordu. Iz-
mır Asken Hastanesı'ndegeçen günlerdede bır so-
nuç alınamayınca Özel \a\aş. Gülhane Asken Tıp
Akademı.ii Havdarpaşa Eğıtım Hastanesi'negötü-
rüldü. Sol bacağın uyluk keniığı kanı>ordu. Tahlıl-
ler. araştırınalar \e sonuç: "Sol uylukanteromedi-
albölgedenöralkökenlisarkoma."^anı."bağdoku-
sunda gelişen kötü hu\lu tümör."
Raportanhı H.4.1996. Özel. askerlığını bıtırelı
dört ay bile olmamış. Sonra sol bacak kasıktan ke-
sıh\or. Oacılann arasında Özel. gazı olabıimek içın
bü\ük çaba harcışor.
~Ben askerken yarafandım. Bu hallere geldim.
De\let bana baksın. Ailem \oksul" dı\or ama kım-
selere duyuramıyor sesını. 19 Ağustos 1996'daar-
tıkdaNanacakgücükalmıyorÖzel'ın. Vücudunusa-
ran tümör yaşamasına ızın \ermı\or \e aıamızdan
ayrılıyor. Da\ullar. zurnalar. halaylar çok gerıler-
de kalıvor Burunköv'de. Özel toprağa \erildıkten
sonra kö_\ suskunluğa giri_\or. \e ara\an \ar ne so-
ran... \'a\aş'lar Burunköy'ün abartısız en köhne
e\ ındeoturuyorlar. kiracılar. Baba Hüsejin. heınen
e\ in y akınındakı okulda hademe. Ayda 9 mılyon alı-
yor. Anne Fadıme "en kıymetlisini" kaybettikten
sonra sankı yaşamıyor. Özel'den önce askerlığını
yapıp gelen ağabe> Ali. "neişbulursa""\apıyor. ço-
ğu zaman ışsız. Küçük kız kardeş Yieliz. e\ işlerinı
şüklenmış: annesının elını o>natacak halı >ok
Özel'den sözetmeyeçekırmoruz. Baba Hüsevın
raporları. fotoğraflan getinrken "Bu çocuklan ne
Boya ustalanna
dayak ve tehdit
Haber Merkezi - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in Yeni-
kdv'deki yahsının devlet elıy-
le bovanmasını sağlamak ve
paralannı iste\en boya ustala-
nnı ölümle tehdit etmekle suç-
lanan TURBAN İstanbu! Böl-
ge Müdürü Metin Karaaltın'ın
boyacı ustalannı adamlanna
dövdürdüğü ortaya çıktı. Bo-
yacı ustası FeyatKülçek. Kara-
altın'ın adamlannın kendisine
silah çektiğini açıkladı.
Cumhuriyet'in. müfettiş tu-
ianaklarını ortaya çıkararak
olayı. ciün \e önceki gün \a-
iimlamasının ardından. dün
akşam Kanal D televizyonun-
da gazeteci Uğur Dündarın
sorulannı yanıtlayan boyacı
ustaları Feyat Külçek ve Tur-
gut Yıldıko. müfettişiere ver-
dikleri ifadeleri tekrarlarken
Karaaltın'ın korumalarının
kendilerine silah çektiğini \e
dövdüğünii sövlediler.
Yahya devlet boyasi Meclis'te
• Baştarafı 1. Sayfada
sjündemıne aetırdi.
~ DSP İstanbul Mıllenekilı
Prof. Dr. Nami Çağan. Cumhu-
riyet'in ortaya çıkardığı ve "Çil-
ler.yalısınıdevleteboyattı". "Çil-
ler'in alacaklısma ölüm tehdidi"
başlıklarıylayayımladığı lıaber-
ler üzenne, dün TBMM Başkan-
lığı'na ioru önergesi \erdı. Ça-
ğan. Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın yanıtlaması ıstemıyle
\ erdıği önergede şu sorulan \ö-
nelttı:
"26 ve 27 Ağustos 1996 tarih-
li Cumhurhet Gazetesi'nin 1.
sayfasında Başbakan Vardımcı-
sı \e Dışişleri Bakanı Sayın Tan-
su Çiller'in tstanbul \eniköy'de
bulunan yalısını TL'RBAN Ge-
nel Müdürlüğü'ne bağlı Said
Halim Paşa Yalısı için rutulan bo-
yacılara bovattığı >e izolasvonu
bu kişilere >aptırdığı bilgisi
yer almaktadır. Bu habere bağlı
olarak:
1- Bu haberin doğruluğu ko-
nustında idari-mali soruşturma
başlatılmış mıdır?
2- Müfettiş raporuna bağlı
olarak \alının boyanması \e
izolasyonu için ödemelere mu-
hatap bulunan (eski) 11 R-
BAN İstanbul Bölge Müdürü
Metin Karaaltın hakkında soruş-
turma açılmış mıdır?"
Cumhuriyet'ınorta> a çıkardı-
ğı 15 Mayıs 1996 tarihlı müfet-
tiş belgelerine geçırılen >azılı
ifadelere göre. 1994 yılında Sa-
id Halim Paşa "Yalısı içın tutulan
Fe>at Külçek ile Turgut Y ıldıko.
Tansu Çiller'in ^enikc\ 'deki ya-
lılannın da boya \e ızolasyon ış-
lerınin kendilerine yaptınldığını
açıklamışlardı.
Külçek \e Yıldıko. DYP lıde-
rınin eşı Özer Içuran Çillerın
kendılerıyle görüşmeM üzenne
vaptıklarını belırttıkleri ışınöde-
melen ıçin eskı TL'RBAN İstan-
bul Bölge Müdürü Metin Kara-
altın'ın muhatap kılındığını. an-
cak alacaklannın tamamını tah-
sil edemediklerini bildırnnşler-
di.
Bo>acıiar. >azılı ifadelennde.
bır bölümünü TL RBAN Bölge
Müdürü'nün ödedığını belırttık-
leri alacaklannın kalan bölümü-
nü ı^tedıklennde. Karaaltın ve
adamlan tarafından ölümle teh-
dit edıldiklerınikavdederlerken.
Çiller'in. ıkı vıldır ödemediği
borcunu kapatmasını istemişler-
dı.
DSP'nın. Dışbank Genel Mü-
dürlügü döneınınde 158 milvon
161 bın 52 dolar (vaklaşık 13
milyar 600 mılyon lıra) usulsüz
kredi dağıtmakla suçlanan Hazı-
ne'den sorumlu Devlet Bakanı
DYP'lı LfiıkSövlemezhakkında
da soruşturma önergesi verme
hazırlığı yaptığı bildirildi.
Cumhuriyet'in ortaya çıkardı-
ğı >31 say fa'lık MalıyeTeftış Kıı-
rııluraporunda. Söylemezvedö-
nemın Dışbank \r
önetım Kuru-
Iu üyelen. yanm trılyon lıraya
yakın zararlar eden \e bazıları
"paravan" olan Lapis Holdıng
fırmalarına. tamamı gerı dön-
ıneyen vaklaşık \3 trılyon 600
milyar lira usulsüz kaynak ak-
tarmakla suçlanmiş. haklarında
Türk Ceza \asa^ı'nın "emnhe-
ti suüstimal" hükümleri ııyarın-
ca takıbatageçılmesı ıstenmiştı.
Söylemez hakkındakı rapor.
"gereği yapılmak üzere" Hazi-
ne'nın bağlı bulunduğu Devlet
Bakanı Söyleınez'e gönderil-
miştı.
CHP Genel Başkanı Denız
Baykal da parti grubunda yaptı-
ğı konuşmada usulsüzlüklerı
müfettışlerce ^aptanan Devlet
Bakanı Ufuk Söy lemez hakkın-
da işleın yapılmamasinı eleştir-
dı.
Söylemez'ın Dışbank Genel
Müdürlüğü dönemındekı uygu-
lamalarıyla ılgılı Malıye Bakan-
iığı Teftış Kurulu'nun raporuna
dikkat çeken ve bunıın ıçın Söy-
lemez'ın bızzat ışlem yapması
gerektığını kaydeden Baykal.
'•Türkiye'de bakanları. başba-
kanları paçalarından çekiştire
çekiştire mi mahkemeye götür-
mek lazım" dıve loalıı.
zoriuklaria yetişririyoruz. Zengine çocuk bakmak
kolay. bir de bize sor" dıy or.
Anne Fadımegınyoraraya. Sesi tıtriyor. ağlıyor:
"Oğlum aslan gibiydi. Sağlam raporu \erip askere
aldılar. Neolduysaayağındanyaralanmasından son-
ra oldu. Gazi olması lazım diye çok uğraştik. olma-
dı. Öldü. kimseler uğramadı. Yani benim oğlum ga-
zi de değil. şehit de. Hükümetin bize destek olması
lazım. yardım etmesi lazım."
Eğerkaymakam fakıroidukları ıçın ISmilyon lı-
ra vermese. cenazey ı bile gönımeye paraları olma-
dığını söylüyor Hüsevın Ya\a>. Bır de de\ letten
gördüklen.çocuğunu fstanbul'agötürürken venlen
1.5 milyon lıra. Baba Hüseyın ^ürdürüyor:
"Ankara'ya gideceğim. En üst paşaya. Sız e\ lat
sahıbı değıl mısımz'diyesoracağım.OğlumunGü-
ney doğu'da v urulduktan sonra hastalandığını. şehit
say ılması gerekriğini söy leyeceğim. Bu de> letin bize
maaş bağlaması lazım. Ğeİsinler, halimizi görsünler.
Benim oğlum gazi olamadı. şehitde say mıyorlar. Pe-
ki bu çocuk ne için öldü?"
Burunköy akşamı yaşıyordu. Kanalların kenar-
lanndaki sazdan çadırlarda ışıklaryamp sönüvor-
du. L'zaktan yanıkbırtürkü msanın ıçine ışlıvordu.
^avaş aılesı köhne evlerınin öniinde el salladılar.
"Bizi unutmay ın. bi/inı durumumuzda olan kimse-
leri unutmayın" dıye bağırdılar...
Agansoy oldıırüldu
• Baştarafı 1. Sayfada
olay sırasında çay bahçesinde bulunanlardan
Gülçin Balaban adlı biryurttaş ile D\'P Genel
Başkanı TansuÇiller'in yalısını korumaklagö-
revlı iki polis memuru ağır yaralandı. Görgü
tanıklan.saldıny ıdüzenleyen \eolay yennden
yaya olarak kaçan üç kişinin birisinin kadın
olduğunu söy ledıler. Ozel Aksoy Hastanesi "ne
götürülcn Ağan^oy. Çapa De\ let Hastanesi "ne
kaldırılan Balaban ile İstinye De\let Ha.stane-
si'ne kaldırılan Recep Çıçek tüm müdahalele-
rerağmen yaşamını yitirdı. İstinye Devlet Has-
tanesi'ne kaldırılan Murat Çalışkan ile Şişli
Etfal hastanesi'ne kaldırılan polis memuru Ce-
lal Bağ \e kimliği belırlenenıeyen dığer polis
memurunun sağhk durumunun ciddi olduğu
öğrenildi.
Adını uyuşturucu ve kaçakçılık suçlarından
yargılandığı clavalarda duy uran Ağansoy'a kar-
şı yargılanmak üzere getırildıği Sultanahmet
Adliyesi'nde yapılmak istenen bır>uıkast soıı
anda önlenmişti. Suika.st planını olaydan önce
öğrenerekbasını vepolisilıaberdareden Ağan-
.soy ve eşı. suıkast ginşımınden Interpol tara-
fından yurtdışında aranan yeraltı dünyasının
diğer bir ünlü ismi. Alaattin Çakıcı'y ı sorum-
lu tutmuşlardı. Serbest bırakılan Ağansoy. Ça-
kıcı'ya meydaıı okumuştu.
Sulukar k GOK gurultulu
G U N C E L CÜftEYTARCAYÜREK
• Baştarafı I. Sayfada
Necmettin Hoca. 10 gündür kürsüye her çıkışında
"6u haftaki müjdemız" diye başlıyor söze: "Zorunlu
tasarrufu kaldırmak içın Meclis V olağanüstü toplan-
tıya çağırdık. Işçiden kesilen yüzde 2 'ler artık maaşı-
na eklenecek. işverenın ödediğı yüzde 3 de kesılme-
yecek" diyor.
Ah. Hoca ahhh, üstelik mühendislik okumuşsun,
rakam nedir bılmen gerekır.
Örneğin. adamın maaşı 20 milyon. Yüzde 2 ek ne
getirecek cebine, hiç hesapladın mı? 400 bin Türk Li-
rası!
500 binlerde dolaşan 1 kilo eti bile alamaz.
Şimdiden kara kara düşünüyor olmalıdır işçı. Ne-
reye harcayacak bu "büyük ek gelıri?"
Ya ışverenin yüzde 3'lerı? Milyarlar. Koy cebine ış-
verenin. Oysa yaptın bir hayır, işverenin zaten göz-
den çıkardığı yüzde 3leri ışçı ücretlerine eklesene,
yasaya böyle bır madde koysana...
Bu yasa bir "gasp yasası."
Aldıklarını devlet zoruyla alan, ancak geri ödeme-
ye gelince türlü mazeretler öne sürüp sesini kısan bir
hükümetin yasası.
Yok, hayır hayır! Rantiyeciliğe karşı olan Hocamın
rantiyeleri koruyan yasası bu.
Özünde bakınca olaya. Hoca. yüzde 2'lerle sanki
işçi ücretlerine büyük bir ek yapıyormuş gibi politik
yutturmacanın içinde. Son müjdesinın içeriği işte bu,
sanatının ehli vesselam.
Hoca'nın çömezlerı de 50 günlük iktidar dönemle-
rinde yutturmaca sanatında bir hayli eğitimden geç-
mişler.
Günümüzün RP'Iİ Çalışma Bakanı Necati Çelik.
seçimden önce Hak-lş Konfederasyonu'nun genel
başkanlığını sürdürürken işçi haklarını savunanların
başında gelenlerdendi.
Âleme verir...
Oysa lideri olan zatın rantiye düşmanlığını elbette
biliyor Necati Çelik.
içinde bulunduğu hükümet. Hazine bonoları kar-
şılığı bankalara, rantiye ustalarına. ağustos ayında;
evet yanlışlık yok. 1996 yılının Ağustos ayında ana-
para ve faiz olarak tam tamına 302 trilyon ödüyor.
Rantiye düşmanı Hoca ile bakanı. 1996 Eylül ayında
da düşmanı oldukları bu kesıme 337 trilyon ödeye-
cek. İki ayın toplamı 639 trilyon lira.
Sonuç şu: Rantiyeye para buluyor hükümet ve ran-
tiye düşmanı Hocalarla bakanları.
Oysa 8 yıldır kesilen zorunlu tasarruf toplamı 428
trilyon. işçiye gerı ödememek için kaynak palavrası-
na sığınan hükümet. bin dereden su getiriyor.
Bu hükümet. ancak "ya ölüm halinde ya da emek-
liolunca" geri ödemeyı kabul ediyor. Parasını ölme-
den ya da emekli olmadan ısteyen çalışanın alacak-
larını ise kese kşşe kjjşa çevirjypr.
Hiç değılse rahmetlı. zenginlerı severdi. Bugünkü
ise işçilere atacağı kazığı müjde diye anlatıyor. Yut-
turmacılık sanatındaki ustalıklar değil de nedır bütün
bunlar?
Almış başını giden "popülıstpolitikalar" ne zaman
kayalara çarpacak. içte ve dışta kuşku. kaygı ile bek-
leniyor.
IMF bile, böyle bir hükümet karşısında ne yapaca-
ğını şaşırmış, "hükümetin önümüzdeki aylarda nasıl
bir ekonomik plan uygulayacağının hâlâ belli olma-
ması" nedeniyle neredeyse acz ılan edecek.
"Özelleştırme-vergilendirme ve vergi toplama-
sosyal sıgorta düzenlemelerını" önkoşul görerek An-
kara'ya bildıren IMF. "belirsizliğın gümrük birliğı an-
laşmasını da tehlikeye sokacağı" görüşünde.
Vız, efendim, vız!
Sanki bir başka hükümetin içinde, kaynağı ol-
mayan ücret arttırmalarını başkalan yapmış ya da
muhalefet lideriymiş gibi Tansu, ikı-üç gün önce
çanak sorulan yanıtlarken "Popülıst polıtika iz-
lememesi lazım hükümetin" demez mi?
İşte hükümetin iki yüzü.
Türkiye'nin büyük hastalığı, belgeli gerçeklerin bile
bir kulaktan girip ötekinden çıkması. Umursamazlık.
"Adam sen de"cilik. Köşeyi dönme hastalığı.
Seçimden önce vurguna, soyguna ve haksızlığa
son vermek. fakir fukaranın hakkını korumak için ik-
tidara geleceğıni halkımıza ilan eden RP'ye, okuduk-
larımızdan aktararak bir anımsatma:
"Ey insanlar! Yapamayacağınız şeyi ne diye söy-
lersiniz? Allah katında en nefret edilen şey, yapa-
mayacağınız şeyi söylemenizdir" (Kuran 'dan).
Tuzla eyleıııi sürüyor
İstanbul Haber Senisi -
luzla'da buiunan İstanbul
Onjanize Deri Sanayi böl-
gesindeki fabrikalarda ça-
lışan işçilerin •üretimidur-
durma' eylemi sürüyor.
Türkiye Deri-lş Sendıkası
Genel Sekreteri Fe\zi De-
niz. direnişın. işverenin so-
nıut adımlar atmasıyla çö-
zülebileceğini belirtirken.
Türkiye Deri Sanayii Işve-
renlerı Sendikası Genel
Sekreten Akansel Koç. bır
ışyenndekianlaşmazlıkyü-
zündeıı bölgedeki tüm sa-
nayıcılerın büyük zarara
sokulduöunu söyledı.
Kopuzlar Dericilık fir-
masındaki işlerınden atılan
ve işyeri öniinde 2.5 aydır
işe dönmek için dıreniş ya-
pan işçilere cumartesı günü
jandarnıa müdahale ederek
bazılarını ağır yaralamıştı.
İstanbul Organize Deri Sa-
nayi bölgesindekı l I5ışye-
rindeçalışan vaklaşık 3 bin
işçinin. jandarma dayağını
ve Kopuzlar Dencilik işve-
renıni protesto için cumar-
tesi günü başlattığı üretimi
durdurma eylemi devam
ediyor.
Türkiye Deri-İş Sendi-
kası Genel Sekreteri Fevzi
Deniz. işveren firması Ko-
puzlar Dericilik'in yönetı-
cilerıyle biraraya geldikle-
rinı. ancak sendikalı olduk-
ları ıçin işten atılan 3> işçı-
yi geri almaya yanaşma-
dıkîarını sövledi.
Deniz. özellikle geçen
cumartesi jandarmanın
grev çadınnı y ıkması veiş-
çılerı döverek yaralaması
olaymdan sonra sendika-
nın tav iz vermeye niyeti ol-
madığını ifade ettı. Türki-
ye Derı-İş Sendıkası Tuzla
Şube Başkanı Musa Selvi
de işçilerin fabrikaların
önünde beklediklerini ve
arkadaşlan işe geri alınana
kadar ışbaşı yapmayacak-
iarını belirtti.
Türkiye Deri Sanayii İş-
verenlen Sendikası Genel
Sekreten Akansel Koç ise
bir firmadakı anlaşmazlık
yüzünden tüm bölgede sa-
nay icilerin zarara uğradığı-
nı belirterek "Sanayici pe-
rişan haldeyiz diye çırpını-
yor. İşçiler ise Bızını caııı-
mız yaııdı. onların malı
y andi" gibi yanlış bir \ akla-
şım içerisinde. Eylem de-
\am ederse zararımız 500
milyarı aşaeak" dıye ko-
nuştu.
Koç. Derı-İş Sendıkası
yöneticilerine. Kopuz-
İar'ın. kendi belirleyecek-
leri IV işçiyi gerı almayı
kabul ettiğini ifade ederek
şunları söyledi:
"Geri kalanların da işe
yerleştırilmelerı için gay ret
sarf edeceğimize dair' söz
verdiğimiz halde, atılan
bütün işçiler gerı alınma-
dan ışbaşı yapmayacakla-
rını' söyleyerek masadan
kalktılar."