23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 1996 PAZAR 14 KULTUR Bunuel öleli 13 yd olmuş!SUNGL ÇAPAN 29 Temmuz 1983'te, yüzyılımızın en ilgmç dönemlerine tanık olıınarak dolu dolu yaşanmış, yedinci sanatın doğuşuna, evrimine ve gelişmesine paralel sürdirülmüş, aynksı bir ömür noktalanmıştı Meksika'da. Yıllaryılı sinemaya damgasını vurmu:» son büyük ustalardan. Ispanyol. ama Franco dönemınden beri Meksika'y ı yurt edinmış (19-17'den bu yana .Meksika u> ruğuna ge;miştı) Luis Bunuel, daha yaşarken efsaneleşmiş bîr sinemacıydı. Yanm yüzyıllık. verimli meslek yaşamıııa sığdırdığı. her biri yerleşik düzeni. kilıseyi. geieneksel değerleri sorgulayan. çoğu sansüre takılıp tepkilere yol açmış çarpıcı filmleriyle sinema tarihıne geçmiş Bunuel usta. biiyük ChapBn'le birlikte yiizyılın. 1980'lere kadar hakkında en çok yazılmış yönetmenidir belki de. Öleli 13 yıl olan. nicedır unuttuğıiTnuz Bunuel'i biz de anımsayıp anmadan edemedik bu kez. 7 çocuklu, ortadirek bir ailenın en büyük oğlu olarak kuzey Ispanya'da. Aragon kentinin Calanda köyünde,1900'de doğan Bunuel'in sinemacılığı. 1920'li yıllarda gerçeküstücülükle başlay ıp gözükara eleştirilerle donatılmış, bilinçaltını didikleyen. ruhsal tahlillere yönelerek değişik evrelerden geçen, son derece kişisel. özgün ve aykın bir biıtün içerir. Sıkı birdın ve hümanizm eğitiminden geçtikten sonra Federico Gaıria Lonca, Rafael Alberti, Jorge Guillen gibı genç ozanlarla arkadaşlık edeceği Madnd cafe'lerine postu seren Bunuel. 27"liler denilen kuşagın önde gelen kişiliklerınden birine dönüşecektir giderek. llk filmini DalTyle gerçekleştirir 192O'de Ispanya'daki ilk sinema kulübünü kuaıp sinema tutkusuyla Paris'in yolunu tutarak o dönemde ortalığı birbinne katan gerçeküstücülere katılan bu erkek güzeli genç Ispanyol. yönetmen Jean Epstein'a çıraklık eder bir süre. Annesinin gönderdiği paralarla, kanncalar hakkında ortak düşler BunueL Maria Felix ile beraber "Los Ambiciosos" fllminin seti Tepkıyle karşılanan bu iki gerçeküstücü filmin yankılan Hollyvvood'a kadar uzanınca Chaplin'in aracılıgıyla Amerika'ya ayak basar Bunuel. Ne \ar ki ödün \ermeye hiç yanaşmadığından gerisin gen döner Hollyvvood'dan A\rupa'ya. Bir işçi dostuna piyangodan çıkan parayla çektiği. şoke edıcı bir belgesel nıteliğindekı üçüncü filmi 'Las Hurdes-Ekmeksiz Toprak'ta, \oksulluğun egemen olduğu kuzey Ispanya'nın kıraç topraklanndaki yaşama savaşımını. son derece eerçekçi görüntülerle anlatan Bunuel. Ispanya iç savaşı yıllarındal 1936-39). Cumhuriyetçilerin temsilcisi olarak 7 anm yüzyılhk verimli meslek yaşamına sığdırdığı, her biri yerleşik düzeni, kiliseyi, geieneksel değerleri sorgulayan, çoğu sansüre takılıp tepkilere yol açmış çarpıcı filmleriyle sinema tarihine geçmiş Bunuel usta, büyük ChaplinMe birlikte yüzyılın. 1980'lere kadar hakkında en çok yazılmış yönetmenidir belki de. başarının ardından seslerini kesmelenne yol açan. kısaca kötü yaşama koşullarının neden olduğu şiddet ve yozlaşmanın dramatik sonuçlarını, iç burkucu bir gerçekçilikle yansıtan 'Los Olvidados'. Bunuel'e evrensel usta saygınlığmı kazandırır giderek. 'En kötü filmlerim" dediöi Sokak Kızı Suzana" (1950), Hırsızın KızT, 'Göğe Yükseliş' (1951) ve'EI Bnıto', 'El-O'. çocukken görmek için Ankara'dan Eskişehir'e gitmelere kalkıştığımız. aııcak yıllar sonra Paris"te. Sineınatek'te seyretmek kısmet olan 'Robinson Cruseo" (1952). 'Rüzgâriı Bayır', "Her Şey Tramvayda Başladı" (1953). İrmak ve Öliim' (1954). vönetınenın tutkularının aöır ugu genç ressam Salvador Dali'yle birlikte ilk filmini gerçekleştirir 1928de:-Endülüslü Bir Köpek'. Gerçeküstücü yazarlara özgü 'otomatik yazı'nın sinemadaki uzantısı niteliğindeki bu olay-film, (oplumsal çarpıklıklann. çürümüş değer yargılannın teşrih masasına yatırıldıgı. cinselliğin vurgulandıgı, sarsıcı bir sürrealizm başyapıtına dönüşür zaman içinde. düşünsel ve görsel çagnşımlardan çokça yararlanarak. 1930'daysa ünlü'Altın Çag'ın bombası patlar. Bu kez 'otomatizm'in başıboş bırakılmayarak, her şeyıyle önceden tasarlanmış biçimde çekilmiş bu başyapıtta. o dönemin kâgıt üstü devrimcilerince göklere çıkanlan sürrealizmin (gerçeküstücülügün) ana temalannın (çılgın aşk. burjuvazinin değer yargılarına saldın. başkaldırma. ateistlik, vb.) at oynattıgı ve cinsel kışkırtıcılığtn ayyuka çıktığı görülür. Görüntünün anlamını zenginleştiren simgelerle oynayan Bunuel'in. Dali'nin aradan çekilmesiyle damgasını vurduğu 'Altın Çag'ın, Paris'te. Studio 28'dekı gösteriminde rezalet kopar ve yasaklanır film. Los Olvidados( 1950) Her Şe\ Tramv ayda Başladı. (1953) Paris ve Holl>wod'da bulunur ve Franco'nun yengisi üzerine de bir daha dönmez ülkesine. Parasız geçen Amerika yıllannda, Nevv York'taki Modern Sanatlar Müzesi Sinemateki"nde çalışır 'istenmeyen kişi* ilan edilene kadar. Bunuel'in ifadesivle "aslında AJtın Çağ'ı çevirdiği için burada işe abnmış \e bu 'olay- film'in yönetmeni olduğu anlaşılınca da işine son verilmistir"... Yapımcı Oscar Dancigers'den gelen öneriyle 1946'dan itibaren yerleştıği Meksika "da ve zaman zaman Fransa'da çalışma imkânı bulan Bunuel'in. Meksika dönemi filmlerinin ana eğilimi cinsellik olarak belirîenir. gişe kaygısıyla. Derme çatma Meksika sinemasının elverişsiz koşullannda yaptığı filmler arasında 'Las Hurdes'in katıksız gerçekçiliğini sürdürerek istediğince çalışabildiği. 1951 Cannes Festivali'nde ustaya en iyi yönetmen ödülünü kazandıran ve Meksiko gibı çok kalabalık. büyük kentlerin varoşlannda a>akta kalmaya çabalayan. ister istemez suç dünyasının karanlık dehlizlerine itilen. yoksul kenar mahalle gençlennın çarpıcı öyküsünü anlattığı. unutulmaz 'Los Ölvidados-l nutulmuşlar" başy apıtıy la yeniden doğar Bunuel. nerdeyse 20 yıllık bir 'unutuluş'tan sonra. Bizimkilerden farksız. bagnaz Meksıkalı milliyetçilerin. ülkemizi tu kaka gösteriyor diyerek önce saldırmalarına ama Av rupa'dan gelen bastığı. ama genelde ticari kaygılarla. özgürlüğünün elinden alındığı. önemsizce çalışmalandır Bunuel'in. Ustanın erken Meksika dönemi yapıtlarının 'Unutulmuşlar'dan sonra akla geleni. yine vaktiyle bizim Sinematek'imizde seyretmek şansına erdiğimiz. "El-O'nun tamamlayıcısı olan ve Bunuele özgü kara mizahın doruğa çıktığı 'Archibaldo De La Cnız'un Suç HayatTdır (Ensayo de un Crimen, 1955). Fransadayaptıgı'Buna Şafak DerierVBahçede Öİüm'U 956) ve 'El Pao'daAteş^ükseli\or'(1959) üçlemesinin arasına. yine Meksika'da çektiği. en karakteristik filmlerinden 'Nazarin'i de(1958) sıkıştırıverir. Sertliği. keskin ijiddeti giderek biraz dinelmiş, ıncelmiş bu büyük sinema'peygamberi', ırkçılığa ve sübyancılığa el attığı 'Genç Kız'ın (1959) ardından 1960'ta Franko Ispanyası'na döner 24 yıllık bir ayrılıktan sonra. Ve olgunluk döneminin en başarılı filmlerinden 'Vlridiana'yı gerçekleştirir. O yıl Cannes'da yine olay yaratarak en ıvi film seçilen ve ilk bakışta sadece koyu Katolikliğe. fa^jizme karşı gibi göninse de, çok daha derinlıkli. incelikli bir başyapıt niteliğindeki. "Altın Çağ' geleneğini sürdüren "\ iridiana'. Franko lspanyası'nda politik skandallara yol açınca Bunuel soluğu Meksika'âa alır yine. Sevgili Onat Kutlar'ın yüreğine sinema aşkını düşüren filmlerden olduğunu yakından bildiğim 'Mridiana'nın peşinden Meksika'da. yine vurucu. sarsıcı bir başvapıt daha kotarır 1962"de. 'Yokedici İVlelek'. Ticari sinemayı 'şiirin ışıldayan dünyasına" çekerek Cannes'da sinema yazarlarının (FIBRESCI)ödülünü alan'EI Angel Exterminador-Y6kedici Melek'i de. sahne sahne Onat ağabeyden dinlemış ve çeşitlı yorumlara açık bu okkalı 'otomatik yansıma" filmini Paris'te gördüğümde de övgülerın hakkını teslım etmiştim yıllar önce. 'Bir Hizmetçi Kızın Günlüğü" (1964). "Çöliin Simon'u" (1965) gibi filmlerden sonra Venedik'te Altın Aslan'ı alan, Joseph Kessel uvarlaması 'GiindüzGüzeli'nı (1967) de Fransa'da çeken Bunuel bu tarihten sonra hep Fransa'da çalışır artık. 83 yaşında Meksika'da öldü lleri yaşına karşın hâlâ >eni çalışmalann coşkusuyla kameranın arkasına geçen ustanın son filmleri. ikışer üçer yıl aralarla peş peşe sökün eder 1970'li yıllardu'Samanvolu' (1969).-Tristana"( 1970). •Burjuvazinin Gizli (, ekiciliği' (I972).'0zgürlük Hayaleti' (1974) ve 'Arzunun O Karanlık Nesnesi' (1977)... Hastalıklardan. vaşlılıktan pek başını alamadıgı 1980'li yıllarda. tanınmış senarist Jean- Claude Carriere'e uzun uzun anlattığı anılanndan olusan 'Son Nefesim (1982) adlı otobıvografik kitabıvla uğraşan (Meraklısına. hâlâ okumamış sinemaseverlere. 10 yıl kadar önce Afa Yayınlan'ndan Türkçesi çıkmış bu kitabı hararetle tavsıye ederiz) Luis Bunuel. 83 yaşındayken ^lür Meksika'da 29 Temmuz 1983'te. Ama çeşitli sinema kulüplerinin, sinemateklerın salonlarında. daha yığınla seyirciyi ışıklandıracak, etkileyecek filmleri, kuşkusuz ustanın özgür ve özgün sesini bundan böyle de iletmeye devam edecek sürgit. Bilinçaltındakilerin. düşlerin. tutkuların. heyecanlann. sapkınlıklann yönetmeni olarak tüm yaşamınca her çeşit dogmaya, yutturmacaya pabuç bırakmayan; kilise. asker. polis. politikacı(lar) vb. gibi yozlaşmış kurumlara. toplumun kö^ebaşlannı tutmuş. omurgasız yalakalara ve tutucu güçlere karşı duran bu amansız burjuva analizcisinin eserlerı. öteden beri dünyanın gözünden kaçınlmaya çalışılsa da önemini hiç yitirmeyecek. Gerçekle düşseli. acıyla sevinci, cinsellikle şiddeti, gerçeküstücülükle kara mizahı kaynaştıran Bunuel filmleri, tüm sinema tarihinin en ilginç yaratılanndandır kuşkusuz. Sinemamızın yıllardır kaydını tutan Agâh Özgüç, bu kez 'Türk Film Yapımcıları Sözlüğü'nü hazırladı 6 Film yapmak, en pahah oyuncaktır' CUMHL'R CANBAZOĞLL' Yeşilçam'm tanhını yıllardır tek başı- na kaj'detmeye uğraşan Agâh Özgüç. 'Türk Yönetmenleri Sözlüğü'nden son- ra. "Türk Film \apimcilan Sözlüğü'nü de yayımlamayı başardı. Sürekli günü- birlik yaşayan. tarihine ve kültürüne sa- hip çıkmayı angarya gibi gören 'Türk Si- neması'nın temel direği 350 yapımcıyı tanıtan Ozgüç. böyle başvuru kitaplan- na Ç.ASOD. SODER gibi kuruluşlann destek vermemesinden şikâyetçi. Agâh Özgüç. bıkmadan usanmadan araştırarak tuttuğu Yeşilçam tarihini bi- rerikişeryayınladığı kitaplarla ölümsüz- leştirmeye kararlı: projelerin hepsi hazır ve raflarda bekliyor. Ancak bir yandan kitap yazarken diger yandan sponsor pe- şinde koşan Özgüç'e destek v erilmeme- si. pek de bü>4ik paralar gerektirmeyen projelerde yalnız bırakılması Yeşil- çam'ın ve Kültür Bakanlıgı'nın tarihi ve arşiv i ne kadar önemsedigini gözlerönü- ne seriyor... Antalya 'Altın Portakal' film yarışma- sı sırasındaçıkacak film fotoğraflan ser- gisinin hazırlıklarını yürüten Özgüç'ten sözlükle ilgili bilgi aldık. -Kimdir Yeşilçam yapımcısı? AGÂH ÖZGUÇ- Çok ilginç adamlar var aralannda. Örneğın ödüllü filmler yapan Cengiz Erçun. y abancı kitap da- ğıtımcısıyken Yeşilçama geldi. Irfan Inarın babasından kalan fınnı satıp pa- rayı getirdiği söylenir. gardiyanı var. Mehmet Mi Yılmaz gibi bakanlık yap- mışlandavar. BesteciKadriŞençalarda var. Bazılan da bu alemde bol kadın ol- duğu için gelmiş. Mültimilyarderdogu- lu bir ailenin oğlu. kadınlar için on film yaptı ve sonunda iflas etti. A gâh Özgüç. bıkmadan usanmadan araştırarak tuttuğu Yeşilçam tarihini birer ikişer / l yayınladığı kitaplarla ölümsüzleştirmeye kararlı; projelerin hepsi hazır ye raflarda bekliyor. . / J . Ancak bir yandan kitap yazarken diğer yandan sponsor peşinde koşan Özgüç'e destek verilmemesi, pek de büyük paralar gerektirmeyen projelerde yalnız bırakılması Yeşilçam'ın ve Kültür Bakanlığf nın tarihi ve arşivi ne kadar önemsedigini gözler önüne seriyor... Film yapmak dünyanın en pahalı oyuncağıdır. Yapımcının para yatırması yetmiyor. seyirciyi çok iyi tanımalı. han- gi konuyu hangi yönetmenin çekeceğini bilmeli. Ticari kaygılan öne alırken ka- liteyi de işin içine katabilmeli. Bunu yap- mayanlar batar. Örneğin Yalçın Başaran maceraya sürüklendi, iflas etti; elinden 'Konak Sineması'nı çıkardı. Hikmet Tozman da iyi bir aileden geliyordu. İf- lasa sürüklendi. şu anda da Yeşilçam so- kağında yazıhanede yatıyor. - Yapımcılar arasında iyi para kaza- nanoldu mu? ÖZGÜÇ- Akıllı davranıp para kaza- nanlaroldu. Bunlarsektördışınayatırım yaptılar genellikle. (Cazandıklan paray- la Fransa'da villa yaptıranlann olduğu da söyleniyor. Şu anda elinde elli altmış fılmi olanlar her zaman TV'den gelen parayla ekmek yer. Bir de Hürrem Er- man gibi ugraşamadıklan için filmleri- ni toptan satıp parayı bankada işletenler var. - Yapımcılıktan, ovunculuğa, yönet- menliğe. ovunculuk ve yönetmenlikten de vapımcılığa geçmiş isimler hangileri? ÖZGÜÇ- Yıllar önce Londra'ya git- miş. restoran işletmiş ,\li Şakar. üç fil- min yapımcılığını yüklendi ve başrolde de kendi yer aldı. Fransa'da yaşay an Ka- mil Oztürk finansefettiğı filmlerde baş- rol oynadı. Oyunculuktan yapımcı olan Cüneyt Arkın,Göksel Arsoy, Yılmaz Gü- ney, Örhan Günşıray, Ayhan Işık, Mah- mut Hekimoğlu, Yılmaz Duru da v ar. Ta- bi son dönemde. bir çok yönetmen ken- di filmlerinin yapımcı hğınıda yüklendi. - Veşilçam'da kadın yapımcı var mı? ÖZGUÇ- İlk kadın" yapımcı Cahide Sonku: ayrıca Suzan Yakar. Feyturiye Esen, Nil Uzun, Melahat Gürses gibi isimler Yeşilçam'da yapımcılık yaptılar. Aralannda en ba^arılısı ise sosyete ter- zisi "Butik Mualla'.yani MuallaOzbek. altmışlı yıllarda sekiz kaliteli filme im- zasını atmıştı. - Kariyerieri bo> unca hep a> nı yönet- menlerleçalışan yapımcılar oldu mu? ÖZGÜÇ- Aynı yapımcılarla çalışan memur yönetmen dediğimiz isimler Ye- şilçam'dan geldi geçti. Omeğin HalitRe- fiğ bir ara iş alamadıgı dönemde sürekli Türker İnanoğlu ile çalıştı. Nejat Say- dam da Acar Fılm'in listesini çekmişti. - Kitaba girmeyen yapımcı kaklı mı? ÖZGÜÇ- Bir. iki eksik yapımcı var. Filmlenni biliyorum ama adamları bula- madım. Örneğin İshak Bernadate. bu- lursam ikinci baskıya koyacağım. Üç dört şaibeli isim de söz konusu, onlan lis- teye dahil etmediın. - Kaç kitabınız oldu? ÖZGÜÇ-Otuza yakın kitap yazdım. Bunlar arasında •Berna İlhan' takma adıyla yayınlananlar var. Bunlann ara- sında başvuru kitabı say ılan yirmi tane- sini sev lyor v e önemsiyorum. -Peki mutfakta proje halinde hangi ki- taplar bekliyor? ÖZGÜÇ-Hazırbekleyen. birtürlüger- çekleştıremediğim 'Türk Filmlerinde Eski İstanbur kitabı var: bir de çok önemli bölümlerini yazdığım 'Türierle Türk Sineması Ansiklopedisi" bekliyor. Masal sineması, çocuk filmleri, cinsel- lik. serüven sineması gibi onyedi bölüm- den oluşuy or bu proje. Bundan başka y a- yıncı bulduğumda hemen başlayacağım •Dünya Sinemasında 100 Erotik Film' projesi bekliyor. Bunlann arasına üç ta- ne de Türk filmi koydum: 'Susuz Yaz", 'Düş Gezginleri', 'San Tebessüm' Su- suz Yaz "daki fetiş. tutku olayı bilınçli. Metin Erksan Türkıyede bu işi en iyi bi- lenlerden bırı. Yüzerotık filmin konula- rını.özelliklerini koyacağım. fotoğrafla- rı daolacak. Biryüz film daha seçip on- lan da kısa kısa tanıtacağım. Pornocula- rı almayacağım ama Tinto Brassoiacak aralannda. Brass aşağılanıyor ancak fılmlerine baktığımızda kimsenin başa- ramadığı ilginç sahnelerbuluyoruz. Bek- leyen kitap listenı uzun. 'Türk Sinema- sı'nın Marjinalleri ve Orjinalleri' de ha- zır. Bir projeye. onu basacak insan bul- madan başlamak istemiyorum. Çünkü yapılacakçok işvar. Bugünedekaltı bin küsurfilm çekildi. 'AfışlerleTürk Film- leri Albümü'nü de yapmak gerekiyor. Ödülalmış filmler başta olmak üzere di- zaynı iyi iki bin afiş seçeceğiz. böylelik- leafişgrafığininde tarihi çıkacak. Buda ayn bir önemli iş doârusu. ' -Türk FUmleriSözİüğü 1990'dakaldı. Gerisi ne zaman gelecek? ÖZGÜÇ-Sözlüğün devamı gelecek ama dediğım gibi iş hep paraya dayanı- yor. Bütüıı y azdığım ve yazacağım kitap- lann ana kay nağı 'Türk Filmleri Sözlü- ğü'. Işte "Türierle Türk Sineması'nı da bu sözlüğe day anarak yapacağım. Film- leri, yönetmenleri ve yapımcılan üç ay- n sözlükte topladım. Görüntü yönetmen- leri, müzıkçiler. kameramanlar. set ışçi- leri de sırada. - Kaç para gerekiyor Türk Film Ya- pımcılan gibi bir sözİüğü basmaya? ÖZGÜÇ- Bu kitaptan birinci hamur kagıda ikibin küsuradet basıldı. maliyet 150milyon civarında. Tabiı reklamdaal- mışlar. ÇASOD, SODER gibi kuruluşlar içinaslında para değil ama bir türlü des- tek vermeye yanaşnııyorlar. KOŞEBENT ENİS BATUR Kara Roman Farklı ülkelerden gelme 'kara roman 'cılann buluş- tuğu bir toplantıda. Meksıkalı bir yazar anlatıyor "Şuna tanık oldum: Genç biradam, bir kasabanın Belediye Başkanının oğlunu 38 'likle vurup öldürmüş olmakla suçlanıyordu. Avukatı ıtiraz ediyordu: 1); Müşterisinin 38 'liği de yoktu, başka türden bir taban- cası da, hatta tabanca kullanmayı bildiği de söyle- •• nemezdi. 2) Cinayetin işlendiğinin ileri sürüldüğü gün ve saatte, 200 kilometre ötedeki başka bir ka- sabada olduğunu kanıtlayacak en az 200 kışi vardı. 3) Cinayete kurban gittiği söylenen adamın, öldürül- düğü günden biray sonra, başka biryerde, zilzurna sarhoş gezdiğini gören en az 200 kışi vardı." ) Sözün burasında, salondadakıler yüksek sesle gül-*! meye başlıyorlar. Meksikalı yazar "Gülmeyin" diyor:;: "Sıze bütünüyle saçma, komık gelebilir, ama avuka-^ tın bunca kanıtına karşın, suçlanan genç biryıldırtu-l tukluydu, Allah bilir. ne zaman salıverilmiştir." Buz kesıyor salon. Gerçekten de ortada gülüne- cek birşey yok. Meksikalı yazar, Avrupalı meslektaş- lanna bakarak sürdürüyor: "Sizler farklı bir durum- dasınız. Bir Meksikalı geceyansından sonra sokağa çıkmaktan korkar. Soyguncularta, katillerle karşılaş- maktan çekindiğinden değil: Polisle karşı laşmaktan ödü koptuğu için evine kapanır. Bizler, 1920'den be- ri devletten korkmak gerektiğıni biliriz." ; Bu yaklaşım, bana Orwell'in ünlü sözü "Bütün hayvanlareşıttir, bazı hayvanlardaha eşıt"\ anımsat-' tı. Suç ortamının insanlarını, dramatik dokusunu ko- nu edinen bütün yazarlar. sinemacılar işin içine za- man zaman ya da sık sık 'güvenlik kesımi'nden in-' sanların girdiğini gösterirler gerçı, ama Meksika'da- ki ve benzer durumdaki ülkelerde durum 'daha- eş/f'tir: Suçun kaynağı devlettir genellikle, dolayısıy-' la devlete karşı suç işlemek nesnel düzlemde bire- ye haklılık kazandırır, alt tarafı mağdur olanın hakkı-l nı korumak için savunmaya geçtiği gerçeğidır orada karşımıza çıkan. Neden ve nasıl olur da. bir ülkede devlet en büyük. suç kaynağına dönüşür? iktidar mekanizmasınım 'kuvvetler dengesi'ni hiçe saydığı, bireyin ve azınlık-. lann sindirilmesinı iş edindiği, insan ve toplum hak- 1 larını ezme esasına dayalı bir 'erk felsefesi'ne sığın- dığı siyasal örgütlenme modelleri yaratır böyle bir devleti. Onu düzeltmek söz konusu değildir. tepeden tırnağa degiştirmenin yolunu aramak tek çözümdür. 1 Bu çözüm yolunun koşulları ortada bıçimlenmeye' başlamadıkça, kendisine karşı durmadan suç işle- yen, suç işlemeye hazır bir devletin karşısında iki se- çenek bekler bireyı: Ya kul olacaktır, ya da savaşa- caktır. Biz ne yazık ki, öteden beri hayıflanmalara konu olmuştur, doğru dürüst bir 'polisiye roman' çizgisi ge- liştiremedik edebiyatımızda. 'Kara Roman' örneği-' ne lyiden iyiye az rastlanır yerli yazarlarımızda. Tü- rün dört dörtlük bir örneğini. kanımca Bilge Karasu vermişti 'Gece' ile. İkinci güçlük örnek, '7' ile Cem Akaş'tan geldi, simsiyah olmasa bilegri-siyah birro- mandı bu, yeterınce dikkat çekmedi. Bir de Orhan Pamuk'un, son iki romanında, geniş ölçüde 'polar tekniği'nüeo yararlandığı göze çarpıyor. Oysa, Türkiye. bir kara roman yazarı için cennet. Her türlü hesaplaşmanın haber programlarında cirit attığı, silahların ara vermeksizin ölüm kustuğu, faili meçhullerin doruğa vardığı. mafyasal ve siyasal ci- nayetlerin kol gezdiğı bir ülke. Şüphesiz 'hafif bir tür değil kara roman. Onu tren yolculuklarına eşlik eden zarif bulmacalarla kanştır- mamak gerekir. İçinde yaşadığımız ortamdan kay- naklanan bir kara romana imza atmak ıçın sıkı bir araştırmacılık, ciddi bir siyasal bilinç, gözüpeklik şart. Ve fırtına gibi, süpürücü bir üslûp. Türkiye'nin kendi Dashiel Hammett'ı Le Carre'si olmalıydı. Bunun için, ama, ülke insanının öncedev- letle olan ilişkisinde yaşadığı 'Ödipus kompleksi'ni çözümlemesi beklenir. Hâmiş: "Türk halkı, gene Akşam'\ seçecek." Bu bir reklam sloganı. Yoksa, umarım, öyle değildir. Buket Uzuner, Uluslararası lowa Edebiyat Programı'nda Kültür Servisi- ABD'nin lovva Üniversitesi'nde bu yıl ( 29.su yapılacak olan Uluslararası Edebiyat Programı'na Türkiye'den yazar Buket Uzuner katılıyor., Önceki yıllarda ülkemizden Nazlı Eray. Bilgin Adalı. Güven furan ve Orhan Pamuk'un katıldığı lovva ! programı 1967'denberi 108 ülkeden da\et ettiği pek çok yaratıcı edebiyat yazarını (yetişkin ve çocuk kurgu yazarlan. tiyatro yazan ile şairlerı) üç aylık bir bursla , lovva şehrine konuk ediyor. Uluslararası Edebiyat Programı konuk yazarlara meslekı seminer. konferans ' ve atölye çalışması gibi olanaklann yanı sıra birçok ABD'li meslektaşıy la da tanışma fırsatı yaratıyor. Bu , yıl programa katılacaklararasında Arjantın. Bolivya, , Brezilya. Şili. Kenya. K.ore. ispanya, Slovakya. Rusya., Meksika. \enı Zelanda. Fas gibi ülkelerden yazarlar bulunuyor. Çağdaş Ressamlar Topluluğu Şile'de Kültür Senisi - Şıle Belediyesi ve sivıl toplum kuruluşlarının düzenledıkleri yaz mevsiminı kapsayan ' kültürel etkinlikler bünyesinde Çağdaş Ressamlar Topluluğu'nuıı resim sergisı Şile Belediyesi"nin katkılanyla Belediye Sergi Salonundaaçılıyor. Şile'de1 yaşayan ressam Metin Yenal. N. Ferit Kundakçı. > Ahmet Budur ve Ömer Akalının yapıtlannın '• bulunduğu sergi guvaş. akrilik. yağlıboya teknikleriyle' tuval üzenne modern ve klasik tarzlarda oluşturulmuş peyzajlardan oluşuyor. Sergi 3 1 ağustos tarihine dek izlenebilir. ı 53. Venedik Film Festivali KültürServisi-53. Venedik Film Festivali. 28 ağustosta başlıyor. Festival direktörü GJIIo •. Pontecorvo'nun "son dört y ıldır dünyanın en prestijli film festıvali" olarak tanımladığı Venedik Film Festivali'nde bu yıl. Neil Jordan'ın İrlandalı halk kahramanı Michael Collins'i konu alan filminde Julia Roberts ve Liam Neeson başrollerde ızleyici karşısına çıkacak Julian Schnabel'in yönetmenlığıni üstlendiği 'Basquiat' ise David Bovvie. Denr.ıs Hopper. Tatum O'N'eal ve Courtney Love'dan oluşan ilgi çekici bir oyuncu kadrosuyla festivalde yer alacak. Jane Campion'm Henry Janıes'den uyarladığı 'Bir Kadının Portresi' ve Jean-Luc Godard, Ken Loach. Abel Ferrara'nın yeni filmleri ise merakla beklenen yapıtlar arasında. Festivalin Altın Ayı yanşmasının dışında yer alan bir başka bölümü ise bu yıl Beat kuşağı yönetmenlerinin toplu gösterımlerine aynldı. 7 eylüle dek sürecek festivai kapsamında ayrıca 31 ağustos - 2 ; eylül tarihleri arasınrl:ı hir konferans düzenlenecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear