Catalog

— ~12 AĞUSTOS 1996 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istanbul Edırne Çanakkale Kocae/ı J izmır Manisa .A/dın JDenizlı B B B B A A A A 31 30 30 28 32 32 35 34 Zonguldak B 26 Antalya Smop Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskışehır S'vas B B B B A A A A 2b 26 25 24 30 27 28 27 A 33 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkârı Van A A A A B A B B 33 31 38 38 37 35 29 30 B 29 Marmara ile Doğu ,;; Karadeniz çok bu- lutludiğeryerleraz bulutlu ve açık ge- 5—— çecek. Hava sıcak- p a n s lığı batıda bıraz ar- 24 Y 24 Y 2 8 tacak, doöuda de- Berlın Y 22 ğışmeyecek. Rüz- Amsterdam Y 21 gâr. kuzey ve doğu M a d r ı d Y 30 yönlerden hafif ara Sofya B 27 sıra orta kuvvette Brüksel esecek. 20 Budapeşte B 29 Münıh Atina Mılano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Vıyana Bonn b Y B B B B Y Y 3Ü 25 23 23 23 28 25 22 19 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tıflıs Kahıre B A B B B Y Y A 24 38 30 32 30 21 29 34 Şam 38 Parçal' ouluttu Sıslı ^ Çok buljtîu 1 Vagmurlu G Ü N D E M 3R-STAFA BALBAY 7*pi Baştarafı 1. Sayfada ' "fcümetın yaptığı tanımlamayı şöyle değiştirebiliriz: ,Z:, "Cumhuriyet tanhinin en boş paketi..." -~ . Önceki paketlerde. kaynak dıye kimi maddeler bu- ..lunurdu. Ama asıl kaynağın zamlar olduğu paketle --toirlikte anlaşılırdı. Şimdi durumu biraz değiştirdiler. ~<bnce boş paket göstenliyor. Bir hafta sonra paketin "*içi zamla dolduruluyor. .. ^ Zam yok diye övünen hükümetin akşamcılardan ^aldığı intikam, "Yalancmın mumu yatsıya kadarya- ,.nar" sözünü de doğruluyor. RP'lilerin temel hedefi. devletin temel kurumlarına ,daha fazla girmek ve ele geçırmek. Bu yöndeki g'ıri- şimlerı bekleniyordu. Işin bu noktasında aslonan RP'nin kadrolaşma çabasının yanı sıra, buna karşı çı- • kanların diri durması. Söz aramızda benim endişem, ' RP'nin kadrolaşması değil, onları güçlü görünce dö- : necekolanlar. Çünkü böyle dönenler, RP'lilerdenda- ' fia RP'Iİ kesiüp işin suyunu çıkarabilirler. "' Bu tablonun gösterdiği şu: ; — Merkez sağ ve merkez sol bir an önce topar- ,,Ianmalı... Bugünkü görünüm bu konuda iyimser olmayı güç- -.teştınyor. Siyasi partilerin genel yapılanması. futbol -:kulüplerine benzedi. Bir futbol takımının yönetimi, •Jkulübün dar kadrosunca belırleniyor. Milyonlarca ta- •• raftara mevcut yönetimi alkışlamak ya da yuhlamak •kalıyor. "'. Partiler de o hale geldi. Geçen ay Tansu Hanım, " kendi belirlediği delegelere genel başkanlığını onay- ,'|attı. Mesut Bey, temel ölçütün genel başkana bağ- İılık olduğu il kongrelennden sonra 24-25 ağustosta liderliğıni perçinleyecek. Yılmaz'ın karşısına çıkması beklenen kişiler tek tek aday olmadıklarını açıklıyor- lar. Solda da aynı durum geçerli. _• Böyle olunca seçmenin adını değiştirip, "seyir- _pıen" demek gerekıyor. Partilerin dar kadroları için- ,(de genel başkanlarseçilıyor. Genel başkanların da- .f»a dar kadrosunca milletvekili adayları seçiliyor. On- "farın onayladığı kişiler. seyırmenlere gösteriliyor. On- ı'lar da "evet" ya da "hayır" diyor... " Böyle bir yapıyla oluşan parlamentoda da millet- 'yekilleri. milletin değil. liderin vekili olma işlevini ye- ' rine getırmeye çalışıyorlar. Seçmen bu duruma seyirci mi kalacak? K/sa sürede yapıyı değiştirmek çok zor. Ancak, ta- S>andan gelen kimi sesler. bugün cılız gibi görünse <S«e seyirmenin. olup-bitenin ayırdında olduğunu gös- teriyor. Bireysel yakınmalardan ulusal koroya... Trabzonda bir grup Cumhuriyet okuru, merkez so- Ja ve merkez sağa oy vermiş tüm seçmenlere bir çağnyapfo: • • - "Oylanmızı geri istiyoruz..." • • Bu çağrı öncesi kendileriyle telefonla konuştum. . "Oyları geri istemek yerine, onları sorumluluğa da- vet etseniz" dedim. "Hayır, biz geri istiyoruz. Bu da bir sorumluluğa davet etme biçimidir. Eğer, her iki ' kesimde de sağlıklı bir birleşme olabilseydi, bugü- nü yaşamayacaktık" dediler. Trabzon ve çevresindeki seyirmenler, 15 ağusto- . sa dek, partilerin genel merkezlerine, "Oylanmızı ge- ri istiyoruz" telgrafları çekecekler. Bu gelışme ilk bakışta bölgesel gelebilir. Ancak buna. Karadenizlilerın dalgalardan esinlenip coşma- ları diye değil, tabanın tavana uyarısı olarak bakmak gerekıyor. Ekonomi dünyasının dıliyle anlatmak gerekirse, jbankanın kimi mudileri paralarını çekmeye başlarsa, -bundan ötekiler de etkilenecektır. Banka yönetimi buna. üç-beş kişinin ginşimi diye bakamaz. Taban da oylarını geri istemeye başlamışsa, 0 par- "tilerde çökme başlamış demektir. Bu partilerin milletvekilleri de tabandan değil. ge- nei başkanın dudağından geldikleri için. tabandaki bu tür rahatsızlıklardan etkilenmiyor. Çünkü. tabanı -dinierse. parti yönetımince "tabansız" ilan edilebilir. Bir sonraki seçimde de arşivlerdekı yerini alır. •- Yazıyı Trabzon'da seçmen olmak isteyen seyir- "menlerin yaptığı yazılı açıklamada yer alan iki sapta- ma ile noktalayalım: ; "Demokrasi soluduğumuz hava gibidir, Varken fark edilmez, ama yokluğunda yaşam olanaksızdır... .Bireysel yakınmaları ulusal koroya dönüştürmeliyiz.' Karlı Gecekondu mafyasında imece • Baştarafı 1. Sayfada zenginliklerin yasadışı yapı- lann işgaliyle vağmalanması ve bu işgalden haksız rant edilmesidir. İmar aflı. kentle- rimize karşı suç oluşturacak- tır" Öncelerı adından söz edi- len gecekondu mafyası. artık eaemenliâinionavlatmışdu- rumda. " REFÂHYOL'un kaynak yaratma uğruna de\ - reye soktuğu ilkesiz bir po- litikanın ürünü yenı yağmay- la 200 trilyon liralık rant. iş- tah kabartıvor. Bu arada. imaraffiyla ran- tıyelerin. arazı mafyasının zengin edıleceğine ilişkin açıklamalarda ilginç isimle- re rastlanıvor. Bunlardan bı- ri de tzmir Anakent Beledı- >e Başkanı Burhan Özfatu- ra. ANAYOL hükümetinde Tansu Çiller"ın ekonomi da- nışmanlan arasında yer alan DYP"li Özfatura. imaraffına şiddetle karşı çıkı- vor. Gazetelerin birinci sayfalarına çıkan haberler- de Özfatura. tepkisini şöyle dile getiriyor: "Bu af. üç beş kuruş için de\ letin arsalarını. ge- cekondu ağalan \e matya>a peşkeş çeknıektir. Her ne >öntemle olursa olsun gecekondu aflı. kentlere \apılmış en biivük ihanettir. Bu konuda DPT'nin Yerleşme ve Sehirleşme' raporu 'Arazi gaspı meşrulaşıyor' ANKARA(CumhuriwtBürosu)-Dev- letPlanlamaTeşkilatı (DPT) "Yerleşmeve Şehirteşme" raporunda, "Sıksıkgündemc getirilen imar aflan. aran'nin gaspedilme- sini vc bu yolla yerleşmenin meşrulaştırıl- masını gelenek haline getirmektedir" de- nildi. DPT Özel İhtisas Komisyonu'nun. Ye- dinci Beş Yıllık Kalkınma Planı için sun- dugu rajx)runda. gecekondu ve imar ısiah planı sorunlan irdelendi. Gelenek niteli- ğine bürünen imar aflan ile gecekondula- ra tapu verilmesinin, kentlerde ciddi so- runlar yarattığı belirtilen raporda, gece- kondulaşma sürecinde verimli tanm alan- lannın, ormanlann ve su havzalannın tah- rip edildiği belirtildi. Raporda. aflann yalnızca "gerçek ba- nnma ihtiyacr' olarak varsayılan gece- konduları değil. sanayi \e turizm sektör- lerini de olumsuz etkilediği vurgulanarak "Bu tür af yasalan toplumsal kural veya- salara olan sa>gıyı köreltnıiştir" denildi. DPT'nin Yerleşme ve Sehirleşme'rapo- runda. imar ısiah planmın. 298 i sayıiı af yasasıileyaygınlaştınlarakplanlamapra- tiğine yeni bir kavram gibi sokulduğu be- lirtildi. tmar ısiah planmın. gecekondu bölgelerini ısiah etme savıyla, bölgelerin rant artışlannı "körükkdiği*' kaydedilen raporda, "Bu planlar ıslahın ötesinde. kentsel arsa iiretim aracı olarak çok kattı yapüaşmalara \e knnut dışı kullanımlar için tahsisiere de \önelıniş«ir" denildi. bütün gücümü/le direneccğiz. Kimse heveslen- nıesin. Kanun falan dinlemem. İstifa ederim. İ/- mir'deki tek birgecekonduva biletapu vernK'm..." Özfatura'nın bu yaklaşımı olumlu. Ancak he- men bazı kuşkulan da beraberinde getiriyor. Da- ha iki yıl önceki yerel seçimlerde Çiller'le bırlik- te İzmır \aroşlannda oy ibterken söylediklen ge- liyor akla: "Tehdit olsun dive sö> lemi- \orum ama. eğer biz kazana- nıa/sak tapuları alama/sınız. kimse alanıa/." Ya. Öztaturanın 0 döııem "Söz Vcrijorum*" başlığıvla halka dağıttığı bildirilere ne demeli? Bu bildirılerden bınnı eski Anakent Beledive Başkanı V iiksel Çakmur gönderdı. Birlıkte oku\alım' "\eni bir tek gecekondu yaptırma\ acağım. \ apılanla- rın tapularını »ereceğim. Elektrik, su bağla>acağım. tîecekonduların tuınü. apartnıana düniiştürülecek. Hepsine 7 katlı apartman iz- ni \erecek. projelerini dt' ne- lediye olarak beda>a dağıta- cağız." Çakmur'un bu konudaki değerlendirmesı şö\ le: "Son >erel seçimlerde ge- cekondu\a tapu >aatlerh leo\ topladılar. Şimdi de. 1984 \ erel seçimler öncesi ge- cekondulara alTııı muciduseçim rüş\etinin uvgu- la> ıcısı beledive başkanı. "Istıfa ederim. gecekon- dulara tapu \ermem" di\or. Başbakan Nardımcısı anasına. sözüm ona me>- dan okuvor. Takki\eciler kimi kandın>or? Nasıl olu>orda a\ rı maskeleıie toplum karşısına surat- lan kızarmadan çıkı\orlar? Ne hesaplan \ar?~ 6 GAP felaket getirebilir' H Baftarafı 1. Sayfada landıracağı belirtildi. Sulu tanmın başladığı geçen yıl 62 köyü kapsayan 30 bin hektarala- nın sulandığını ve mevsim sonunda 31 milyon dolar gelir elde edildiği- ni vurgtılayan GAP Idaresi yetkili- leri. bu yıl sulanan alanın 39 bin hektara çıkarılmasıyla birlikte en fazla artı^ın sebze ekiminde görül- dügünii bıldirdıler. GAP'tabugelı^meleryaşanırken. Şanlıurfa Zıraat Oda.sı Başkanı Ab- dullah Çelik. yetkililerin dikkatini GAP'ta baş gösteren tehlikeye cek- ti. Tarım Bakanı Musa Demirci'nin bu ay icinde Şanlıurta'ya yapacağı gezi öncesi Ziraat Odası'nda düzen- lenen. "GAP Çiftçisinin Sorunlan GAP'ta son durumYurt Haberleri Servisi - "Yedi Kü- peli Gelin" olarak adlandırılan ve Güneydoğu"da" topyekûn kalkınma- yı sağlamak" üzere uygulamay a ko- nulan Güneydoğu Anadolu Proje- si(GAP) kapsamında 3 baraj ve 2 hidroelektrik santrahnın (HES) iş- letmede, 8 baraj ve 6 HES'in ise in- şa halinde olduğu açtklandı. GAP Bölge Kalkınma Idaresi Başkanlığı verilerine göre Karakaya Barajı ve 1800 megavat gücündeki HES, Atatürk Barajı ve 2 bin 400 megavat gücündeki HES ile sulama amaçlı Hancağız Barajı işletmede bulunuyor. Bu arada yan projelerden 14.4 megavat gücündeki Çağçağ H- ES ve sulama amaçlı De\egeçidi. Hacıhıdır. Dumluca veÇınar-Göksu letmeye hazır duruma getirildigini barajlan da işletmeye alındı. söylediler. GAP'ta toplam gücü bin 304 me- GAP Bölge Kalkınma Idaresi yet- ıga*«f oJan Birecik Barajt vr WEflÇ •jdlileri^GAR.kapsanmjda. 195 me- Şanlıurfa HES, Kargamış Barajı ve galat gücündeki Koçali Barajı ve H- HES, Kralkızı Barajı ve HES. Dicle Barajı ve HES (Yüzde 9O'ı tamam- landı), Batman Barajı ve HES ile su- lama amaçlı Çamgazi ve Kayacık barajlarının in^aatları da sürüyor. Batman Barajı'nın yüzde 65'inin bi- tirildigi. 1996 yılı için I trilyon 650 milyar ödenek aynldıgı bildiriliyor. Barajın tamamlanmasıyla yılda 463 milyon kilovatsaatenerji üretilecek. Yetkililer. toplam 1.440 megavat gücündeki Ilısu Barajı ve HES ile Cızre Barajı ve HES projelerinın iş- ES, Sınmtaş Barajı ve HES. Fatopa- şa HES. Büyükeay Barajı ve HES, Kalıta Barajı ve HES ile sulama amaçlı Gaziantep Çataltepe, Kem- lin, Besni \e Ardıl barajlarının da planlama aşamasında beklediğini bildiriyorlar. GAP'ta aynca toplam 337 mega- vat gücündeki Erkenek HES. Sılvan Barajı ve HES. Kayser Barajı vc H- ES. Garzan Barajı \e HESin ise ön incelemesinin dcvam ettiği belirti- livor. \e Ço/üm Önerilerinin Saptanma- sı~ konulu toplantıda konuşan Ab- dullalı (,'elik. bölge çıftçısi ıçın \A- şaııısal önem taşiyan tarım arazıle- riniıı alarm \erdiğını söylcdi. Akçakale-Ceylanpınar güzergâ- hında çoraklaşmaıım başladığını be- lirten Çelik. çoraklaşnıava suyun bı- linçMz kulhınımı. drenajın zanıanın- dayapılmamasınınneden olduğunu ileri ^ürerek şöyle dedi: "Hükümetin konuy la ilgili acil ön- lemlcr alması gerekiyor. Çoraklaş- manın önlenmesi için çiftçiler. tek- nik kadrularla detay lı bir şekilde > e- rinde eğitiinıelidir. GAP'ta çoraklaş^ mavan toprak kalmayacak. Bö> leg>- derse GAP felakefimiz olur." Toplantı \onraM. bölge çiftçisinin öncelıkli sorunlan \c çözüm önerı- lerı su şckıldc siralandı: "Tarınısal mekanuma eğitim merkcıi. /irai araştırnıa enstitüsü- nün kurulması. teknolojiyi çiftçinin kulianabilnıesi.özel kredilerin \eril- nıesi. ka> ııak kullanına fonunun ye- niden dii/enlenmesi. GAP nedeniv- le bölgeye iue\ statü tanınması. tek- nik kadnna ağııiık \erilmesi. pamuk pazarı \e GAP birliğinin kurulma- sı." Trafik kazalarmda 12 kişi yaşaınını yitirdi Haber Merkezi- \urdumuzda her yıl binlerce insanınölmesine\ebü- yük mıktarda maddı hasara yol açan trafik kazalan dün de can almaya devam etti. Yurdun çesjitli bölgelc- rinde meydana gelen kazalarda \2 kişi öldü. 43 kişi de yaralandı. Isparta'nın Eğırdir ilçe.sinde bir trenin belediye otobüsüne çarpnıa- sı sonucu meydana gelen kazada 3 kişi öldü. 23 kişi yaralandı. Haydar- paşa-Eğirdirseferini yapmakta olan Süleyman Oktay yönetinıindeki (32721) sefer savılı tren. Eöirdir- Barlayol ayrımıolanÇay ka\şuğın- daki hemzemin geçitte. Mustafa Durak yönetımindeki 32 FA 274 piakalı. Yassıörcn Belediyesi'neait yolcu otobüsüne çarptı. Kazada. otobiis siirücüsü Mustafa Durak (28) ile yolculardan Songül Altın- kaynak (17) ve Fadime kayacan (57) olay yerinde öldü. Yaralılardan 3'ünün durumunun ciddıyctinı korudıığu bildırıldı. İs- tanbul'da da Gcbze-Haydarpaşa se- ferini yapmakta olan 10074 sefer sa- \ ılı banlıvo treni. tren ra\lan iizerin- CUMHURIYET'TEN OKURLARA • Baştarafı 3. Sayfada uğradığı zararların telafisine ilişkin olarak BM Yaptırımlar Komitesfne sunduğu 8 say- falık başvuru metninin, ger- çekçi bulunmadığını da ha- berleştirdi. • Evin Göktaş, Başbakan Erbakan'ın iran gezisine içiş- leri Bakanı Mehmet Ağar ye- rine katılan Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel'in. Tahran'a götürdüğü dosyala- rın ıçeriğini yazdı. Yüksel, Türkiye'nin dış politikasına ters düşerek. İran ve Suri- ye'n/n terörü desteklemedi- ğmi savunan koalisyonun bü- yük ortağı RP'nin aksıne, Tahran'laterörpazarlığıyapı- lacağını, açıklamalarıylaorta- ya koydu. • Dürdane Kocaoğlu, 24- 25 ağustos günlermde yapı- lacak ANAP kongresine ıliş- kn gelişmeleri geçen hafta boyunca da her gün haber- leştırdı. Bülent Sarıoğlu, Uluslara- rası insan Hakları için Hekim- ler Birliği'nin hazırladığı "Tür- kıye Raporu"nda, gözaltılar S'rasında ışkence ve kötü rruamelenın yaygın olarak u/gulandığı bulgusuna yer verildiğini yazdı. "Hipokrat Yeminine Işkence Gölgesi" başlıklı haberde, bazı hekim- lerin, güvenlik güçlerinın bas- kısıyla işkence kanıtlarını bil- dirmedikleri de yer aldı. • Ergün Aksoy 'le Yusuf Özkan, koalisyonun RP ka- nadının Güneydoğu sorunu konusundaki girişimlerine ilişkin gelişmeleri ve tarafların görüşlerini yansıttılar. Özkan. Yüksek Askeri Şûra'da. ara- larında şeriatçı subay ve ast- subaylann da bulunduğu 29 kişinin orduyla ilişiğinin kesil- mesinin kararlaştırıldığını du- yurdu. • Esra Yener, 3 haneli enf- lasyonun devlet hesaplarına da girdiğını duyurdu. Devlet Planlama Teşkilatı, hüküme- ti, reel bir kaynak bulunama- ması durumunda, yıl sonun- da bütçe açığının 1.7 katril- yon liraya ulaşabileceği. enf- lasyonun da yüzde 100-105 oranlarına yükselebileceği yolunda uyardı. • Yaz tatillerinın başlamasıy- la birlikte doktor sayısının azaldığı hastanelerdeçekilen yaz çılesini Saadet Uslu ha- berleştirdi. • Devrim Sevimay "Şeriaf- tan Kıssalar" adlı kıtabı ne- deniyle radikal dinciler tara- fından ikinci Salman Rüşdü ılan edilen ve hedef gösterı- len Prof. İlhan Arsel'le kitabı üzerine söyleşti. • Hülya Topcu uyuşturucu tehlikesini gözler önüne se- ren bir araştırma sonucunu haberleştirirken 29 yıllık bir bağımlı ile yaptığı röportajda uyuşturucunun kullanımının yol açtığı hasarları özetledi. • Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılmasının 51. yıldönümü ile ilgili dosya- yı Ümit Otan hazırladı. Yıldö- nümü nedeniyle Çevre Ba- kanlığı'nı "bilgilendirme" kampanyasıyla ilgili eylemi duyurdu. • Refah-DYP iktidarından sonra turizmde giderek dıni yörelerin öne geçmesıyle il- gili gelişmeleri Asuman Aba- cıoğlu haberleştirdi. • Özelleştirmede örnek mo- del olarak gösterilen Karde- mir'de yönetim kurulu uyele- rinin, özelleştirmeye önayak olan Hak-iş'e bağlı Özçelik-iş Sendikası'nın çeşitli usulsüz- lüklerle şirketi ele geçırmeye çalıştığını veyöredeki hadde- cilere bilgı sızdırarak haksız kazanç sağlamalarına yar- dımcı oldukları yolundaki ıd- diaları Nurten Yalçın ortaya koydu. • 5 Nisan'dan bu yana kapa- tılmalan gündemde olan Ha- liç. Camialtı ve Alaybey tersa- nelerinm Almanya ve Rus- ya'dan gelen siparişler sonu- cu açık tutulacağını Canan Soysal duyurdu. • Hazıne'nin açtığı temyiz davasının sonuçlanması üze- rine TYT. Marmara ve lmpex- bank ortaklarının. geçmişte- ki hatalarına karşılık şahsi malvarlıkları ûe sorumlu tutu- lacaklarını Barış Karcıoğlu haberleştirdi. • Başbakan Erbakan'ın, ekonomi paketinde kaynak olarak gösterdiği madenler- den ruhsat alacak olanlardan topu topu 50 milyar liralık ge- lir elde edılebileceğını Soner Uzun haberleştirdi. • Laleh'de bavui ticaretine yönelık çalışan esnafın, Rus- ya'nın Türkıye'ye gelen mal- lara koyduğu miktar sınırla- ması getiren yeni düzenleme- sini aşmak için Rus mafyası- na umut bağladığını Tahsin Akça haberleştirdi. '• Önümüzdekı pazartesiye kadar gönlunuzce bir hafta geçirmemz dıleğı ve say- gılarımızla. den geçmeye calış;ııı 40 y ş Hasgül Dalma/a çarptı. Hasgül Dalmaz. olay yerinde öldü. Istanbul'da TEM Otoyolu'nda 5 aracın bırbirine çarpnıa.sıyla mey- dana gelen zincirlcmc trafik kaza- siııda bıry jşindakı kız çocıığu ölür- keıı 5 kişi yaralandı. TEM Otoyolıf nun Atışalanı me\ - kiinde. Tekin Pınarbaşı yönetımin- deki 34 D 2726 piakalı kamyon. sü- rücünün fren yapmasiyla yolun is- lak olması sonucu kontrolden çıka- rak bariyerlere bindırdı. Bu arada arkadan gelen. Sami liça> yönetı- mindeki 34 DDN S4 piakalı otomo- bil. yolu kisiııcn kapatan kamyona çarptı. Teoman \'ürekli yönetinıin- deki ?4 VFT 2X piakalı otomobil. Fatih Demir idaresındeki 34 TDM 22 piakalı tıeari Uıksi ile Muammer Ekinciyönetinıindeki otobiisdeza- manında duramavarak. arka arkava çarpı^lılar. Ziııcırlemc kazada. bir yaşindakı Sertap \ ürekli tüm miida- hdlelere karşın kurtarılanıadı. Ankara'da ise Cinııah Caddc- si'nde meydana gelen trafik kaza- sinda I kişi öldü. 8 ki^i dc yaralan- dı. Alınan bılgiyc görc saat 02.00 sıralannda meydana gelen kazada. Kızılay y önüne gıden sürücüsü he- nÜ7 bilinmeyen 06 AFE 66 piakalı araç. aşın hız nedeniyle yolun kar- şisina geçerek BakiGö/ükarayönc- timındeki (t6 MFL ''•' piakalı oto- mobile çarptı. Kazadü Rayhan Öza- ta> (I9)yaşanıııııyıtirirken ISkişide agır yaralandı. \urdun dığer bölgelerinde mey- dana gelen kazalarda yaşaınlarını yitireıılerin isinılerı şöyle: Manisa "da İsmail Avkut. Kayse- ri'de İhrahinı İ Iker. Balıkesirde Necati Durmaz. İskenderunda Er- kan Özalp \ e Sulfan Timuçin. DYP'li Nurhan Tekinel 'Okuyan, Yılmaz'ın papağanlığmı yapıyor' ANK.AR,\(CumhuriyetBürosu)- D>'P Genel Sekreterı Nurhan Teki- nel. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın. partinın 5. Olağan Genel Kongresi"ni "^ılmaz kardeşler kongresi"ne dönüştümıeye çalıştığı- nı savunurken kongrenin başkentin 50 kılometre dışuıdakı küçük bir sa- londa yapıimasının da bıınun kaııııı olduğunu söy ledı. D\'P Genel Sekreterı Nurhan Te- kinel. dün aksaın saatlerimle düzcn- lediği basın toplantısinda. ANAP'ın 24-25 ağustos tarıhlerınde y apılacak kongresine ılışkın değerleııdırmeler yaparken \le--ut N'ılmaz'ı da elestı- ri yağmuruna tııttu Tekinel. Mesiıt N'ılmaz'ınConradOteli'ııde belirle- diği delegelerle partisinin 5. olağan kongresine hazırlandığını öne sür- dü. ANAP büy ük kongre delegeleri- nin. Yılmaz'ın eşı, dostları. lıemşe- rileriyle bazı de\ let ıııemıırlanndan oluştuğuıuı savlayan rekıncl. "Kdi- meha/inesiçokdarolan N ılnıaz.pa- pağanlığmı da Naşar Okuyan'a vap- tırıvor" dive konuştu. Tekinel. ^'ılmaz'ın "Turgut Özal'ın partisi" olan ANAP ı "Yıl- ma/kardeşlerpartisi" haline dönüş- türmeye çalıştığını savundu. Y\\- maz'ın ANAP'ı kuran\ebugüne ka- dar getiren insanlan küstiirdüğünü söyleyen Tekinel. Liitfııllah Ka>alar \e IşınÇelebigibı isimlermdegenel başkan aday lığından çekılmeye zor- landığını öne sürdü. Tekinel. DYP"- deıı AN.AP'a transferolan Tevfik Di- kerı de "Mesudin komasına" gıren bir "takoz imalatçısına" benzettı. Yılmaz'nı "3ay dan fazla başbakan- lıkyapamadığım" >öy lc\en Tekinel. •^ ılmaz, ANAP'ın arabasına pati- naj yaptırırken takoz imalatçısı Tev- fik Diker'i keşfederek partisine transfer etmiş. sürücülüğünü yaptı- ğı ANAP arabasına kısa süreli bir tak\ iye almıştır. Seçimler öncesinde Mesudin lıapları imalatı ile uğraşan lev fik Uiker de herhalde inıalat sıra- sıııda aşırı do/da Mesudin kııllaıımış olacak ki birden Mesudin komasına giıtrek Mesutçu olmuştur™dıye ko- nuştu. jlu kar Gok gurultulu G U N C E L CLNEYTARC4\fREK I Buşturafı I. Sayfada Teksorun, mevcut hükümet stratejisinin. ETA'nın (bızde PKK) bu stratejiyi etkisiz kılmaya yönelik ale- nigirişimiyle birlikte bırbaşarı umudu taşıyıp taşıma- dığı. Mevcut durum bu konuda pek umut vermıyor (bizde olduğu gibi). Geçen yıl Madrıd'de bir caddede patlayan bom- badan kılpayı kurtulmuş olan Başbakan Aznar. ETA ile pazarlığa oturrnayı ('şimdilik' bizde olduğu gibi) reddediyor. Başbakan, terörist örgütün üyelerinı ve işbirlikçı- lerini cezaevine koymaya kararlı görünüyor. Terörist- leri belırleme ve tutuklamanın dışında kalan yöntem- lerle terörist saldırılan engellemenin zorluğu da çok iyı bilıniyor (bizde de). 'Söylendığine göre Aznar (bızde Necmettın Bey), ETA (PKK) desteğini zayıflatmaya yonelık bir kumar oynayarak (bizde de) ılımlı Basklılara (PKK'lilere) baş- ka tavizler vermeyi düşünüyor' (Bızde de). ETA'nın (PKK'nin) tırmandırdığı şıddetin, örgütün desteğini yitirme korkusundan kaynaklandığı söyle- nebılır. Aznar'ın (Necmettin Bey'in) stratejısi işe yaramasa da Basklılara (PKK'lilere) verdığı tavızlerden geri dö- nüş mümkün değil." (The Wall Street Journal - 31 Temmuz 1996). Dışarıdan içeriye hemen hemen aynı koşutta ikin- cı bir değerlendirme, diğer bir yorum: "Giderek daha da kompleks bir konuma gelen dünyada vatandaşlann kolektıfsağlık ve emniyet me- selelerinde güvenini kım özelleştırebilir? (Bizde tuzu kuru Tansu Harnm). Bu insanlar ulusal ve Avrupa düzeyindeki isimsiz resmı görevlılere ve kendilenni teknolojik ılertemenin kastı olmayan sonuçlarından korumaları için seçtik- leri polıtikacılara güvenebilırler mi? (Bizde anketler güvenmedığıni gösteriyor). Bizde eksik olan Ultra-lıberaller kamuoyunun daha kuçük bir dev- let ıstedığinı ıleri sürebilırler (bızde olduğu gıbı). An- cak çoğu insanın arzusu. daha iyı ve daha sorumlu, tantanaya daha az ilgı duyan, daha dürüst, etkın ve tarafsız (Tansu Hanım'ın ıstemedıği) bir devlettır. 21. yüzyıla girmek uzereyken ortaya çıkan (özellik- le bızde) soru şudur: Acaba devlet, buyük problem- leri çözmek için çok mu küçuktürya da küçükprob- lerrflerıçin çok mu büyuk? Sorun veya soru, farklı ne- denlerden dolayı devletin dort geleneksel misyonu- nun sorgulanmaya başlanmasına dönüşmuştür. Dışarıdan gelecek bir saldırıya karşı güvenliği sağ- lama şeklinde özetlenebılecek geleneksel mısyon, soğuk savaşın sona ermesıyle birlikte önemını yitır- mış bulunmaktadır. SovyetlerBirliği'nin iyı tanımlan- mış tehdidi, teronzm ve msanlann kontrol edılemez şekildekı göçleri gıbı çok sayıda belirsızlikle yer de- .ğiştırmştıc ŞttmcM goğu BatLuUıeltriüirUtıamae- ğil) güvenliğini'doğru'dan tehdit eden hiçbır dış ğüç bulunmamaktadır (Bızde sayısı -şimdilik- dört: Yunan, Sunye, iran ve Irak). Devletin ikinci misyonu, eşıtsızliği azaltarak ve sos- yal yardımları ve ulke varlıklannı yenı bir dağıtıma ta- bı tutmak suretiyle, en zayıf konumda olanlan koru- maktı. Ancak Batı Avrupa'nın sosyal güvenlik sis- temleri, bütçe açıklannın ağırlığı altında çökmeyeyüz tutmuştur (Bizde olduğu gıbı. Örneğin SSK). Üçüncü misyon olarak ekonomının ayarlanması ve düzenlenmesi meselesine gelınce, bu mısyon da kü- reselleşmenin (bizde ne yazık kı. ekonomi profesörü Tansu Hanım'ın) kurbanı olmuş bulunmaktadır. Devletin ekonomik yönetıci olarak üstlenmiş oldu- ğu rol, sımrlan aşarak kayıp giden buyuk ölçüdekı ma- li değer akışları sonucu giderek zayıflamaktadır. Bu gerçek, hükümetlenn devlet iktisadi kuruluşlarından ve kurumlanndan, (bizim bir türlü beceremediğimız) özelleştirme yoluyla elıniayağını çekmesiyle konfor- me edılmektedır. Devletin dördüncü fonksiyonu, kararlı olarak ulus yaratılmasına katkıda bulunması şeklinde ortaya çık- maktadır ve devlet, bu doğrultuda birbirlerinden fark- lı halklardan ulusal bir kimlik oluşturmaktadır. Bununla birlikte, Almanya veya Italya gibi ülkeler- de de tersine bir gelişme görülmekte ve ulus, dev- letı yaratmaktadır. Geleceğın devleti. hızla değışen dünyaya ayak uy- durabilmelenni sağlamak için insanlannı eğitmeye çok daha yüksek derecede bir öncelik tanımalıdır. Yüksek düzeyde devleti temsil edenler, problem ya- ratan odaklan dışlayacak cesarete sahip olmak du- rumundadırlar. Demokrasinin geleceğı, liderlerin bu doğrultuda hareket etmeye hazır olmalarına bağlıdır" (Financial Times - 26 Temmuz 1996) Bizde "eksik" olanı tanımlayan şu son iki cümle: De- mokrasmın geleceğını liderlerin problem yaratacak odakları dışlayacak cesarete sahip olmalarına bağ- I layan cümleler. | Güldürmeyin insanı! Kazan ve Sagjam Irak'a gitti İSTANBIL(AA)-Bjîba- kan Necmettin Erbakan'ın îran'la başlayan Doğu ülkele- rı gezisıy le eş zaınanlı olarak Adalet Bakanı Şe>ket Kazan ile Mıllı Eğıtım Bakanı Meh- met Sağlam da görüşmelerde bulunnıak üzere dün Irak'a gittıler. Kazan \e Sağlam'ın 4 gün sürecek olan Irak gezı- Miıe. Dı^ışlerı Bakanlıgf ndan da bazı yotkılıler katıldı. Dış polıtıka tercıhim kom- şiı Islaın ülkelennden yana ko> ,ın koalisyoııun bü\ ük or- tağı RP. İran. Irak \e Sunye ılc dörtlü ı^birlığı ıçınçalışm.ıla- nnı yoğunlaştırdı. Erbakan'ın gölge Dışi^len Bakanı olarak nıtelendırıleıı Devlet Bakanı VbdullahGül'ündc önümüz- dekı gunlcrde Şam'a gıdeee- ğı öğrenıldı. Bakan Kazan. Irak'a lıare- ketınden önce Atatürk Ha\a- linıanı'nda \ jptıgı açıklam.ı- da. Türkiye'nin dış ılişkılerde hareketlı bir de\reye eırdığı- ııı \ urutılj\ jrak Türkıyc ile I- ıak arasında bır>üredır ıhnıal edılnıı^ ılışkilerı geliştırmek ıstedıklerinı kavdettı. BM'ııın 986 sayıiı kararı- nın. Irak'ın 2 milyar uolariık bir petrol se\kıyatına ınıkân sağlddığına dıkkal çeken Ka- zan. temdslan çerçevesinde bu petrolün Kerkük-\umur- talık petrol boru hattmdan ak- tarılmasını talep edeceklerıııı bıldirdı. Kazan. Irak'takı te- masları sırasında Kuzey I- rak'takı durumun da ele alına- cağını. bu konuda Iraklı yet- kılılerın görüşlerini dınleye- ceklerinı belırttı. Bir gazetecınm "Şeyh Ov man'ın kardeşi PKK'yi terö- rist görmüyor" sözierı üzeri- ne Kazan. "Biz Şcyh Osman ilegörüşmeyegitnıiyoruz. Bu Irak'a hükümet olarakgöriiş- meyi'gidiyorıız" dedı. Kazan. Irak'ta bulıındukla- rı süre ıçınde. Bağdat C'eza- evı'ndeki Tiirk yurttaşlarmm ladesi konusunda bırçalışma ıçine gıreceklerinı de belırttı. Kazan. Türkiye'nin İran \o Irak'la ılı-jkılerını değerlendı- rırken dünya ıııeselelerme Anicnka'nm gözüyle. gözlü- ğüyle değil. Türkıye'nın gö- zii\le baktıklarıııı >ö\lcdı.