22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 1996 PAZAR HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edırne Çanakkale Kocaeli Izmır Manısa Aydın Denızli Zonguldak ÖAç.k B B B B A A A A B 27 31 29 27 31 33 34 34 24 MJLAA Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskışehir Sıvas İMX B B Y Y A A A A M 25 24 24 23 28 26 26 25 Antalya» A 36 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van 1 A A A A A B B 32 39 39 39 37 29 30 Y 27 Yurdun kuzeydoğu kesımlerı parçalı bu- lutlu. Doğu Karade- nız ıle Doğu Anado- lu'nun kuzeyı sağa- nak ve gökgurültülü sağanak yağışlı, dı- ğer yerter a? bulutlu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı bıraz azalacak. Rüzgâr. kuzey ve batı yonler- den hafıf. ara sıra or- ta kuvvette esecek. Budapeşte B 26 Taşkent Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflts Kahıre B A A A A A Y A 23 36 40 37 40 38 28 34 Şam 40 « S f c Gok gurûttuluParçaiı Dulutlu Sısl. Bulutlu ^ Çok bulutİL. • Yağmurtu G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baftarafı 1. Sayfuda Doğaya saygı ve sevgı göstermediğimiz için... Çin'le Senirkent'in kaderı ya da kadersizliği. doğa- nın affetmezliğinde birleşti. Evrensel bir deyimdir. "Tanrı affeder, doğa affet- mez..." Uzaktan başlayalım... Bangladeş'le ilgili sel felaket- lerine neredeyse alışmıştık. Her yıl mevsım yağmur- lan başladığında ırili ufaklı tüm kentleri su teslim alı- yor. Çünkü, Bangladeş'teki yağmur ormanlarının tü- mü, evet tümü yok edıldi. Yağan yağmur, ağaç dal- lannda sahncak kurmayı beklerken çıplak toprağa çarpınca, öfkesini ınsanlardan alıyor. Benzer felaketler zaman zaman Hindistan'dan da geliyor. Çünkü. bu ülkede de yağmur ormanlarının tü- mü tükendi. Görünen o ki sırada Çın var. Son bir ayda yağan yağmur Çin'in orta ve güney eyaletlerini silıp süpür- dü. Ölü sayısı önceki gün, bini aşmıştı. Altı yüz bin asker kurtarma çalışmalarına katılıyor. Sel, in jnisin Çin misin demiyor. Önüne kattığını götürüyor. Çünkü, Çin de, doğayı katletmenin tadtna vardı. A- ma bu yolla alacağı bir, on zarar olarak geri döne- cek... Çin coğrafyasıyla 1994 yılında tanışmıştım. Pe- kin'den Şiyan'a giderken dört saat süren uçak yol- culuğunda hiç sıkılmamıştım. Uzun süre dağların üzerinde yolculuk yaptık. Onlarca nehrin doğduğu yerı gördüm. llk fark ettiğimde bir çocuk gibi sevin- dim. Tepelerden başlayan birkaç dere, aşağı indik- çe birleşti. sonra yenilerı eklendi, vadinin dibinde bü- yük bir nehir oldu... Bir derenin nesı var, ikı derenin nehri var... Bugün Çin'in yılda yüzde 10'a varan kalkınma hı- zında, en büyük etken ucuz emek ve doğayı yemek... Önümüzdeki yıllarda bu ülkeden daha büyük sel felaketleri haben gelirse şaşmamak gerek... Yeryüzünde yağmur ormanları diye adlandırılan bölgeler, Amazonıar. Orta Afrika ve Madagaskar'ın bir bölümü ile Güney-Güneydoğu Asya'dan oluşu- yor. Dünyadaki toplam kara parçasının yüzde yedisini oluşturan bu ormanlar yeryüzündeki oksijenin yarı- ya yakınını üretiyor Her yıl dünyaya düşen yağmu- run yansını bu bölgeler alıyor. Ama acımasızca süren kıyım, hem bu ormanların geleceğini tehdit ediyor hem de ınsanlığın... Yardıma çağrı Senirkent'e gelirsek... Kaymakam irfan Demiröz Ingilteregezisinden dönüyor. Gözü bulutlarda. bir yıl önceki felaket belleğmde... Bulutlar yağmur yüklü... Kapıdağı. yıllar önce yok edilen 20 bin dekarlık or- man alanının ıntikamını bir kez daha alacak... Kaymakam halkı uyarıyor. Evler boşaltılıyor. Der- ken, yağmur.. çamur.. Bir oda büyüklüğündeki kaya- lar 1400 metrelik eğimden uçarcastna Senirkent'in üzerine iniyor... Boşaltılan evlerın 30'u tümüyle yıkıl- mış. Demek ki erken uyarılmasaydı. kent hem çamu- ra hem ölüme bulanacaktı... Şimdi Senirkentliler çaresiz. baş edemedikleri do- ğanın kendilerine zarar vermemesi için tüm Türki- ye'den yardım bekliyor. Senırkent Ziraat Bankası Şu- besi'nde açılan hesaba yapılacak yardımlarla, önce kent kurtarılacak, ardından ağaçlandırmayladoğa... Senirkentliler. yağan yağmurun ağaç dallarından getirdiği kokuyla temmuzun tadına varabilecekken. ölüm kusan çamurla boğuşuyorlar... Bugün Senirkent'in başına yağan çamuru öteki kentlerimiz de yaşayabilir... Yazıyı, 1885te topraklarını isteyen Amerikan Dev- let Başkanfna seslenen Kızılaerili reisi Dwan'ın mek- tubundan bir paragrafla noktalayahm: "Bilıyorum, beyazlar bizım gibi düşünmezler. Be- yazlar için bir parça toprağın ötekinden ayrımı yok- tur. Beyaz adam topraktan almak istedığini almaya bakar ve sonra yoluna devam eder. Çünkü toprak beyaz adamın dostu değil, düşmanıdır. Beyaz adam, topraktan istedığini alınca, başka serüvenlere atılır. Beyaz adam anası olan toprağa ve kardeşi olan gök- yüzüne, alınıp satılacak şeyler gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki topraklan çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecek..." Karlı DENİZ GEZİLERİ... BİZDEN SORULUR. 30 Eylül 1996 tarihine kadar yapılacak rezervasyonlarda bazı tarihter ve bazı kamaratar için ÖZEL %50 INDİRİM: 2 KİŞİ GİDİN = BİR KİŞİ ÖDEYİN Aynı kamarada 3. kişi %50, 4. kişi BEDAVA Şahane Gemi Gezileri için: MODERN SEYAHAT CumhuriyetCd ÜIMeSk.422 80230 Istanbol ÜBt-0-212-240 8995 Falcs 2471526 Uzlaşma sağlandı• Baştarafi 1. Sayfada ler Birliâi (TİKB) davastndan hü- kümlü V laş Hicabi Küçük ile İstan- bul'da Bayrampaşa Cezaevi'nde DHKP-C d'avasından tutuklu Yem- lihaKaya ve bmraniye Cezaevi'nde TÎKBhükümlüsüOsmanAkgünöl- dü. 26 temmuz günü ölen Tahsin Yılmaz'ın cenazesini dün almak is- teyen ailesi ve yakınları Bayrampa- şa Cezaevi önünde oturma eylemi vapmak isteyince, çoğunluğu kadın 10 kişi, polis tarafindan gözaltına alıııdı. Gebze Özel Tip Cezaevi'nde ölüm orucunda bulunan ve durumu aöırlaşan MehmetMuratSözeridün kendi isteğiyleeylemi bıraktı. Söze- ri. isteği üzerine Gebze Devlet Has- tanesi DahiliyeServisi'nekaldınla- rak tedaviyeahndı. Bursa muhabirimiz Levent Gen- celli'nin bildirdiğine göre 18 hü- kümlünün ölüm orucunu sürdürdü- ğü Bursa Özel Tip Cezaevi'nde ölen eylemcilerin sayısı dün ikiye yüksel- di. TİKB davasından 12 yıl 8 ay ha- pis cezasına hükümlü Ulaş Hicabi Küçük dün sabaha karşı saat 05.00'teyaşamınıyitirdi. 1972 Bay- burt doğumlu olan Küçük'ün. An- kara Üniversitesi'nde öğrenciyken 8 ay önce yasadışı TİKB örgütüne ü>e olmaktan Eskişehircie gözaltı- na alındıgı ve Konya Devlet Güven- lik Mahkemesfnce tutuklanıp ha- pis cezasına ınahkûm edildiği öğre- nildi. Bir süre Aydın Cezaevi'nde kalan Küçük'ün, 6 ay önce Bursa Özel Tip Cezaevi'ne getirildiği bil- dirildi. Ölüm orurunun 69'uncu günün- de va^amını yitiren Ulaş Hicabi Kü- çük'ün annesiŞekife Küçük. ablası- Perihan Aktaş ile ağabeyi Necati Küçük ve yakınlarından oluşan bir grup. dün sabah erken saatlerde ce- nazeyi almak üzere Bursa'ya gittı- ler. Cezaevi önünde fenalık geçiren aile güçlükle teskin edilirken polis bölgede geniş çaplı gü\ enlik önlem- lerı aldı. Kardeşinin "de\lettarafindan öl- dürüklüğünü" öne süren Necati Kü- cük. "Kinısckardeşimiölümorucu- na zorla itmedi. O kendisi yaptı. Ölümler de\am edecek" dedi. Ulaş Hicabi Küçük'ün cenazesi daha sonra ailesi tarafından alınarak Bur- sa Adli Tip Kurumu'na nakledildi. C'enaze daha sonra toprağa verilmek üzere Bayburt'un Simür Köyü'ne götürüldü. Ba> rampaşa'da 4. ölüm İstanbul Haber Servisi'mızın ha- berine göre Bayrampaşa Ceza- e\ ı'nde ölüm orucunun 69'uncu gü- nünde yaşanıını yitiren 28 yaşında- ki Yeniliha Kaya, DHKP-C üyesi olugu iddiasıyla Istanbul 2 No'lu DGM'de 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu. Kaya'nın "\oksul Halkın Gücü" dergisinin vazıişlerı müdürlüğünü de yaptığı belirtildi. Cezaevleri eylemlerinin dünkü üçüncü kurbanı ise Ümraniye Ceza- ev ı'nde "süresiz açlık grevi" yapar- ken ölen 32 yaşındaki Osman Âkgün oldu. Emek Hukuk Bürosu'ndaki avukatlan. Akgün'ün TİKB örgütü adına eylem \ apmak suçundan ömür boyu hapıs cezasına çarptırıldığını beiirterek -Yaşasaydıinfazyasasıge- Vo^a ^.° Sulu kar GUNCEL CUNEYT ARCA\TREK İstanbul Cumhuri\et Başsa\ cısı FtTian Çitici, dün gece saat 2330'da Ba>rampaşa Ce/ae\i'nin önündv yaptığı açık- lanıada "uzlaşnıa' müjdesini \ererek ölümlerin durdurulacağını sink-di. Ct'/ae\indc ölüm orucu \e açlık gre\indc bulunup sağlık durumu kötü olanlar için tüm sağlık kuruluşlannın seferber edildiğini \ urgula>an Çitici. cezae\ in- dekiletie uztaşma sağlannıasının ilk anından itibaıvn scrıım \erilme\e başlandığını kaydetti. (, itki. \anlan bu olıım- lu sonuç için katkısı bulunan tüm kuruluş \e kişitere şükran dileklerini iletti. (Fotograf: HATİCE TUNC'ER) reği21 Şubat I999'da tahli>e olarak özgürlüğüne kavuşacaktr dedıler. Bavrampaşa Cezaevi'nde ölüm orucu sonucu ölen Tahsin Yılmaz'ın cenazesini ise dün ailesi almak iste- di. Cezaevi önüne gelen Yılmaz'ın ailesi ve yakınları oturma eylemi vapmak isteyince. aralannda avuka- tı Sevim Akad'ın da bulundugu. ço- ğunluğu kadın 10 kişi polis tarafın- dan gözaltına alındı. Polis saat 13.15 sıralarında Yıl- maz'ın cenazesini cezaevinden ala- rak otopsi için Adli Tip Kurumu'na götürdü. Yılmaz'ıncenazesininaile- sinin oturdugu Izmır'de toprağa \e- rileceği bildirildi. Tüm bu gelişmeler sürerken olası bir operasyona karşı istanbul'daki hastaneler alarma geçirildi. Ancak. hastanelerde serv isler boşaltılıp nö- betçi doktor ve sağlık personeli sa- yısı arttınlırken dün sabah saatlerin- den itibarende Kazan'ın "Beyinka- rargâhı orda" dedıği Bayrampaşa Cezaevi'nde yoğun bir şekilde tu- tuklu ve hükümlülerlc görüşmeler başlamıştı. istanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ıle RP İstanbul Millet- \ekilı Mukadder Başeğmez Bav- rampaşa Cezaevi'ne giderek tutuk- lu ve hükümlülerle görüştüler. Öğle saatlerınde İnsan Hakları Derneğı İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar. Çağdaş Hukukçular Derneği İstan- bul Şube Başkanı Mustafa İ'çdere. Halkın Hukuk Bürosu A\ ukatı Ah- met Düzgün Yüksel. Avukat Mihri- ban Kırdök ıçerı gırerek görüşmele- rekatıldı. İstanbul Valısı RıdvanYe- nişen de sabahtan akşama kadar ce- zaevine gelip giderek görü^melen yakından izledi \e bilgi aldı. Adalet Bakam'nın önceki açıkla- masında "operasyon" sinyali verme- sinin yanı sıra bir de olumlu sinyali vardr. "Gebzeye nakledebiliriz.'" Bu olumlu sınyal üzerine günler- dir cezaevindeki eyiemin bitmesı için çaba gösteren Zülfü LKanett ıle gazetemizyazan OralÇalışların da aralarında bulundugu yazar ve poli- tikacılartutuklular üzerinde •*etkili> " olabileceğini düşündükleri avukat Eşber Yağmurdereli"y i dev reye sok- tular. Yazarlar RP istanbul Miiletve- kili BahriZengin'ledesürekiitemas halındeydıler. \'e savcıdan alınan özel izinle sa- at 15.30 sıralarında Eşber Yağmur- derelı. tutuklu ve hükümlüleri ikna etmek üzere Bayrampaşa Ceza- evi'ne girdi. Yagmurdereli'nin tu- tuklu ve hükümlülerle göritşmesi i- ki saat sürdü. Saat 17.30 sıralarında ilk olumlu sinyaller cezaevinden dışanya yan- sırken Ankara'daki RP Başkanlık Dıvanı toplantısından çıkan Adalet Bakanı Kazan. gazetecılerin sorula- n üzerine "Bu işbitmeküzere 1 " açık- lamasını yaptı. Müdahale bekleyen gazetecılerin bu yöndeki sorulanna ise Kazan'ınyanıtı "Hayır.Tamter- sine anlaşmava doğru gidiyoruz" ol- du. Dün sabah RP Istanbul"Millerve- kilı Mukadder Başeğmez ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nı tutuklu ve hükümlülerle anJaşma sağlanabil- mesi için görevlendirdiğini belirten Kazan. şunları söyledi: "Bildiğinu gibi beyin karargâhı Bay rampaşa. Orada biterse tüm ce- ıae\lerinde biter. Arkadaşlarımdan aldığım bilgive göre çok olumlu nok- tadayız. Eskişchir'deki tutuklu \ehü- kümlülerGebze've nakledilecek. Di- ğerieri de protestolardan vazgeçmek üzereler. Bu iş bitmek üzere inşallah." Eşber >ağmurderelı de avnı saat- lerde arkadaşlarına tutukluların Gebze'ye nakıl konusunda ıkna nok- tasında olduklannı bıldırdi. Oral Ça- lışlar'ın bu durumu aktardığı RP Millenekılı Zengin. Adalet Bakanı veBaşbakan'ınyanındabulunduğu- nıı. ontarın da sorunun çözülnıesinı istediklerinı. müdahalede buktnu'.- mayacağını, Başbakan INecmettin Erbakan'ın sorunun çözümü için her şeyi yapmaya hazır olduğunu söyledi. Bu konuşmaların iletildiğı tutuklu v e hükümlüler. bazı v azar v e parlamenterlerın cezaevıne gelerek bu konuda arabuluculuk yapmaları- nı istedıler. Bu ıstemı Eşber Yağmurdereli dı- şanya iletti ve ilk olarak 19.00 sıra- larında yazarlar Yaşar Kemal ile Zül- fü Livaneli Bavrampaşa Cezaevi'ne gelerek ıçerı gırdiler. Daha sonra da İstanbul Milletvekili Ercan Kara- kaş. sinema sanatçısı Halil Ergün. ÖDP MKYK üyesi Gencay Gürsoy. Istanbul Barosu Başkanı Turgut Ka- zan'ın da aralannda bulundugu ba- zı aydınlar. tutuklu ve hükümlülerle görüşmek üzere cezaev ıne geldıler. Böylece heyette bulunanlar tutuk- lu ve hükümİülerle görüşüp uzlaş- ma çabalarını sürdürürken gergın bir bekleyış başladı. Gebze Cezaevi'ne naklı kabul eden tutuklular avrıca. Eskişehir'deki 20 kişinın Ümranive Cezaevi'ne nakledilmesıni istediler. Ve bu istem saat 21.00 sıralarında tekrar Adalet Bakanı Kazan ıle Baş- bakan Erbakan'a iletildı. 'Aydınlara müteşekkirim' Bu gelişmelerin ardından Adalet Bakanı Kazan. saat 22.10'da ey lem- cilerin görüşmelerde öne sürdükle- ri son istekleri kabul ettıklerini açık- ladı. Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlayan Adalet Bakanı Kazan. ölüm oruçlarının sona erdirilmesi konu- sundaki çabaları nedeniyle aydıııla- ra ~müteşekkir" olduğunu sövledı. Cezaev lerindeki tutuklu \ehüküm- lülenn hastaneve sevkleri için eyie- min bitmesinden önce hazırlık ya- pıldıûını kaydederek şunlan iöyle- di: "Orada bulunanların. şu ana ka- dar sergiledikleri çabalan nedeniv- le kendilerine minnettarım. İstanbul Millet\ekilimu Mukadder Başeğ- mez, büyük bir çaba sergiledi. Ay- dınlar da da\eti kabul ettiler. Onla- ra müteşekkirim. EskişehirÖzel Tip Cezaevi'nde bulunan 102 tuluklu- nun Sakarva Kapalı Ce/aevi'ne nak- ledilmesini daha önce önermiştim. Son olarakGebze'y i de önerdik. On- lar Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde- ki 20 tutuklunun l mraniye C'eza- e\i'ne nakledilmesini istediler. Bili- yorsunuz.bugece(dün)Me\litKan- dili. Kandilde kimseyi üzmek iste- medik. 20 tutuklunun İ mraniye'ye. 82'sinin de Gebze've nakledilmesi konusunda anlaşmava \arıldı." Kazan. eylemcileri. hasta olan tutuklu ve hükümlülerın acilen has- tanelere sevkleri konusunda tıyar- dıklarını da sözlerine ekledi. • Baştarafı 1. Sayfada ğundan başlayarakyardımlann kesilmesine, demok- rasimizin yeni baştan gözden geçirilmesine kadar uzanıyor. Öncelikli ve ivedi haberlerin arasında kaynayıp gi- den ıki davranış, ülkemizi hangi kafaların yönettiğini açığa çikanyor. Dış dünyadan mektupla. elçiler aracılığıyla gelen tepkılerin hedef noktası Dışışleri Bakanlığı. Batı'yla ilişkilerde Türkiye'nin önemli dönemeçlere girdiği, girmek üzere olduğu bir dönem. Dışişlen deyince sadece bencilliğinı sergilemeye alışkın bir mantık, bakanlıktaki koltuğunda oturaca- ğı yerde, Marmaris'ten görkemli yatıyla mavi tura çı- kıyor. Öteki yöneticı ise. Adalet Bakanı Kazan, iç baskı- lan zaten önemsemiyor. Hele dışandan gelen ve medyanm "dış baskı diye nitelediği" dostça istekle- ri, "Beni ırgalamaz" diye yanıtlıyor. Irgalamak? Büyük Argo Sözlük'te, sözcüğün kar- şılığı "ilgilendirmek." Sokak ağzıyla konuşmalı mı bir bakan? Başka başka Necmettin Bey, pek keyıfle bindıği başbakanlılı uçağına, Istanbul'a giderken Şevket Kazan'ı da al- mış. Neler konuştular acaba? Başbakan, güya Ba- kanlar Kurulu'nun son toplantısında Kazan'a "Bu meseleyi çözün" demiş(miş). Oysa. bir gün sonra Kazan'dan ölüm oruçlannason vermezlerse "tedbiralacağını" içeren tehdit geldi. Içeride başka, dışarıda başka. Bu takıyye mi yok- sa madalyonun iki yüzü deyiminin RP iktidarıyla yer- leşen son biçimi mi? Necmettin Bey, "içeride başka, dışarıda başka" üslubunu kullanmayı layıkıyla beceren ender siyaset- çilerimizden. Örnegin, son günlerde Çekiç Güç, da- ha ötesi olağanüstü hal ile ilgili toplantılardaki sözle- riyle RP grubundaki açıklamaları, bu gerçeğin son ka- nıtları. Necmettin Bey'in MGK toplantısında OHAL'in kal- dırılması, en azından iki üç ıle ındirilmesini istediği. ne var ki, hükümetindeki içışleri ve Milli Savunma ba- kanlarıyla askerlerin tam tersini savundukları, artık bi- liniyor. Sonuçta, Necmettin Bey tek başına kalıyor ve OHAL'in dört ay daha uzatılması kararlaştınlıyor. Uzatmanın gerekçesi Necmettin Bey'in önüne ko- nuluyor: Gereken yasalar TBMM'den çıkmadan OHAL kaldırılamaz! Önceki gün RP grubunda yaptığı konuşmadan bir de "dışandaki" Necmettin Bey'i izlemek gerekiyor. Necmettin Bey, sanki MGK'deki tutumundan ha- bersiz. Unutmuş gitmiş. Necmettin Bey'e göre. "silahlı kuvvetlerimizi ve güvenlik güçlerimizi her türlü yetki ile teçhiz" etme-i liyiz. Necmettin Bey'in grubunu uyutmak için izlediği yola bakılırsa, OHAL'İ kaldırabilmek için TBMM'den 4-5yasaçıkmaiı. Bu tersyüz sözleri, OHAL'ı iktidara geldikleri gün kaldıracaklarma, Çekiç Güç'ü kapının önüne koya- caklanna birlikte ant içtiği RP milletvekillerine söylü- yor. Oysa. zafer çığlıkları arasında iktidara gelişinin on- beşinci gününde elde ettiğini söylediği "ülke adına yararlar"m müzakeresi tam bir yıla yakındır sürdürü- lüyor. "Kazançlanmızın olası yanı", Zaho'dakı merkezi Silopı'ye getirmek olabilirdı. Amerika, vermedi. Ne var ki, bir iki yıldır izlenen baskıcı yöntemleri- mizden sonra, bir yetkilinın söylediğine göre. "Artık ABD de geçen dönemlere oranla bugün fevkalade yumuşak davranıyor." Her gün bir adım daha ileri gıtmek dürtüsüyle, Nec- mettin Bey, dünkü genişletilmış başkanlık divanında, terörün üstesinden "Suriye, Irak, Iran ve Kuzey Irak 'taki bütün Müslüman kardeşlenmizle eibihiği ya- parak'' geleceğimizi müjdeliyor! Şam'dan da Dışişleri'nden gizlenen bir haber gel- mış. "Apo'yu Suriye dışına çıkaracaklar"mış. Şam. bu sözü Türkiye'ye kaç kez verdi, bilir misi- niz? Ya Apo'nun varlığını yadsıdı ya da Apo adı verme- den PKK'yi dışarı atacağını bildirdi. Hiçbirı doğru çıkmadı. liemırel: lVlılletın parasıtıı savurmayın Kazan'a barodan ÇAN (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı Süle\- man Demirel, REFAHYOL'a "dengesiz harcama yapmayın" uyansmda bulunarak. "Milletin para- sını kendi masraflannızda kullanırsamz, vatınma para kalnıa/" dedi. Demirel. ülkenin "içinesü- rüklenmek istendiği havay a kendisini kaptınp ka- ramsar bir ruh haline girmemesi gerektiğine de" dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Kale Şir- ketlerGrubu'nun 39. kuruluş yıldönümü ve gru- ba bağlı bazı tesislerin temel atma ve açılış tö- renleri nedeniyle Çan'da düzenlenen Seramik Bayramı'nakatıldı.Törende REEA.H\OL'ungü- venoyu almasının ardından D\'P"den istifa eden İsmet Sez0n. Köksal Toptan ve Hamdi Üçpınar- lar'ın da Demirel'in yanında olnıası dikkat çek- ti. Demirel. törende yaptığı konuşmada. ülkede TEPKİ GOSTERMEYE ÇAGRI Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler de bizim vatandaşlarımız, bizim insanlanmızdır. Bu insanlanmızin tek isteği. cezaevlerinde insanca bir yönetmeliğin uygulanmasıdır. Kendilerine insanca davranılmasını isteyenlerin ölüme terk edilmesi bağışlanmaz bir insanlık suçudur. Kayıp çocuklarından haber alamadıkları için hukuk kurallan içinde acılı seslerini duyurmak isteyen analar ve babalar bir yıldan fazladır her cumartesi dövülerek gözaltına alınmaktadır. Acılı ana ve babaların coplanması bağışlanmaz bir insanlık suçudur. Devlet adına işlenen bu suçlara katılmıyor ve insanlık suçlan işlenen bir ülkenin vatandaşlan olmaktan utanç duyuyoruz. Tüm gerçek sosyal demokratlan. anayasal haklannı kuüanarak tepki göstermeye çağınyoruz. Yüıııaz DİKBAŞ. Güııay ÇİFTÇİ. Hasaıı Talısin KESKlN, İsmet DİKMEN, Gerçek TAŞLIOĞU:. Fatnıa DİNÇ, Almıet Turan ÖZTÜRK, Elçm ÖZIR>L\K. AİKİuUalı KORKMAZ, Başak GÎRGtN. Denıirhan EROL. Ece YILDIZ, Ali GÜrNERİ, Peliıı GİRGİıN. Mustafa NARTOK, Erol SALGIN, Semih Y1LDIZ, Haydar KOÇARSLAIS, C. BiUeııt BÜ\XKTAŞ, Ali GÖNÜL, Fatoş ŞAHİNKAYA, Malıire TİMUÇtN. Ömeı ALTIN, Barış TAŞL1OĞLU, Aysel TAĞIL, Nuray ÇİFTÇİ, Mehınet CEYR\N, Zülıeyde ÇİFTÇİ. Vildan TAŞLIOĞLU, Satıbıuş Tt RKYILMAZ. \yla KAPTANOĞLl'. Osmaıı AKIN, Hüseyüı TAŞLIOĞLL, Fatih ÇELİK. Haınit AK^'. Hakan ÇALIŞIR, Yılmaz MORKOÇ. Öıner KAHR.AMAIN Adalet Ağaoğlu 'yaşamaya yatıyor' B Baştarafı I. Sayfada sündeki kanamanın durdu- ğunubelirtti. Önümüzdeki salı günü bacağındaki kınk nedeniv le bir ameliyat geçirmesi bek- lenen Adalet Ağaoğlu'nun şoğun bakımdan çıkıp çık- mayacağı bu amelıyatın so- nucuna göre belirlenecek. Bu arada Ağaoğlu'nun yo- rulmaması için yanınasade- ce eşi Halim Ağaoğlu alını- yor. Kazayı anımsamıyor Halim Ağaoğlu bu görüş- melenn ikişer dakikayla sı- nırlı olmasına üzülüyor. an- cak eşini vormamak için elinden geleni yapıyor. Ka- burgalarındaki kırıklar ne- deniyle göğsündeki ağrılar- her şeyin ne çok ıvi. ne çok kötü olduğuna ı^aret ederek. "Daha iyi olamaz mıvdık? Olabilirdi... Neter mi? Yetmez... Her gün daha iv isini anvoru/. Türkiye'ye yeni şeyler kazandırarak yolumuza devam ediyoruz" dive konuştu. Demirel. şöyle de\am etti: "Şartlar ne olursa olsun. Türkiye'nin üzerine ne kâbuslar sürülür- sc sürülsün. Türkive içine süriikienmek istediği havay a kendisini kaptınp karamsar bir ruh hali- ne girmemelidir. Bunuyapa- mazsanız. bu boğucu hava- nın içinden çıkanıa/sanız. nefes alamazsınız. Onun için buradaki bayram. Türki- ye'ye nefes aldıracaktır. Bu bayram. Türkiye'nin ne ka- dar şev kle, kaikınmak için çırpındığını ortaya koymak- tadır." Demirel. Türkiye'nin her gün çeşıtli dertlerle baş ba- şa kaldığını beiirterek. " Derdi örtebilir miyiz? Ama bu başarılan da duyurmak lazım.Türkive'ninbuakşam batacağını düşünenler varsa kesinlikle yanlış. Türkiye've lazım gelen moralitedir. inançtir, geleceğe olan güv en- dir" şeklinde konuştu. REFAH YOL'a "dengesiz harcama yapmayın' uyarı- sında da bulunan Cumhur- başkanı Demirel. Kamuma- liyesini ve ödemeler dengesi- ni düşünmcksi/in harcama yapılamaz. Milletin parasını kendi masraflarını/da kuila- nırsanız. vatırınıa para kal- maz~ dedi. ihraç yolu açddı • TBB. Kazan'ı 'kurye a\ukatlar' savını ispatlamaya çağırdı; "İspatlayamazsanız müfteri dan şikâyetçi olan Ağaoğlu. henüz kaza anını anımsaya- mı\or. Deftere notlar En son pazartesi günü eşivie buluşmak üzere ev den ç\ktığmı. sahilde yürüdüğü- nü ve o günün eşinin doğum günü olduğunu anımsayan Ağaoğlu'nun, denize düştü- ğünü öğrenince çok şaşırdı- ğı. hemşirelere "Ben pazar- tesiden beri burada mıydım? Peki bu kadar zaman bura- da ne vaptım?" dıve sordu- ğuöğrenildi. Halim Ağaoğ- lu ise eşini göremeyen ziva- retçilerden Adalet Ağaoğlu için aynlan deftere notlar yazmalannı istıvorvebunun eşi için iyi bir moral olaca- Öına ınanıvor. olursunuz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkive Barolar Birliği (TBBI Başkan YardımciM Burhan Karaçelik. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın avukatlara vönelttığı "kurye" suçlamasinı kanıtlavamaması durumunda Ankara Barosu Disıplin Kurulu'na sevk edileceğini bildirdi. KaraçeTik. Kazan "ın iddialannı kanıtlavamaması halinde '•müfteri" savılacağını söyledi. Karaçelik. Adalet Bakanı Kazan'a gönderdiği mektupta. önceki gün bazı gazetelerde yer alan "Yasadışı örgüt militanlannı sav unan av ukatlann, tutuklularla örgüt vönetimi arasında kuryelikgörevini üstlendikleri. bilgi ve talimatlan taşıdıklan. av ukatlann kuryeliği aracılığıyla örgütün dışandan cezaev lerine kolav lıkla müdahale edebildiği" volundakı sözlenni anımsattı. Savlann "çokNahim" olduğunu kaydeden Karaçelik. şu görüşleri dile getirdi: "Siz, her şev den önce, bir _• av ukatsınız. Mesleği bu ' vahim suçlama altında bırakamazsınız. Mesleği bu soyut suçlamadan kurtarmak için tutukluların kuryeliğini •' yapan av ukatlann isimlerini kesin kanıtlanyla birlikte en kısa zamanda Türkiye Barolar Birtiği'ne bildirmenizi istiy or \e bekliyoruz." Kazan'a "kurye" avukatların adını bildirmemesi durumunda. Avukatlık Yasası'na aykın davranmışolacağı uvarıs-ında bulunan Karaçelik. "O zaman TBB ve üyesi olduğunuz baronuz, tüm mesleğe ve meslektaşlara yönelik bu iftiranızdan dolayı hakkınızda gereken va>al işlemi vapmak durumunda kalacaktır" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear