Catalog

Cumhuriyel İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Gencl Yav ın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yavın Koordıruıtoru Hikmet Çetinkava # \'azıı^lcrı Mudurlerı. Ibrahim Yıldız. Dinç TavançiSonımluı 9 Haber Merkezı Mudünr Hakan Kara # Gorsel Yöneımen. Fikret Eser D13 Habcrkr Şiımi Danı^oğlu • ktıhbarat: Cengiz >. ıldırım • Ekononıı Şiilent Kı/anhk • kultıır Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman % Makaleler Sanıi Karaören # Du/cltıııc vbdullah V, azıcı • Fotoer.ıf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Habcrlcn. Mehmet Faraç Yavın Kunılu. Ilhan Sdçuk ı Ba^kan ı. Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka\a.ŞükranSoner. Ergun Balcı. Dinç Ta> anç, İbrahim \rldı/. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTcmsılcı.M Mımala Balba\ • lljher Mııduru Dogan Akın ^laturkBuKarıNo 125. Kaı 4. Bakanlıkljr-AnkarjTel 4145020 (7 hall. FaU 419502" • Izmır TCITIMICIM Serdar Kızık. H Zı\a Bh 1352 S 2 3 Tel 4411220. Fak-. 44W11~ • Adana TemsılciM. Çetin \iğenoğlu, InonuCd 114 S No 1 Kat l.Tcl 3522550. Fdks 3522Î 7 U Vlıies^ese Müdüru: Erol Erkut 9 K.oordınaîör Ahmet Korulsan 0 \1uha-ibe Bülent V. ener 9 Idjre llüse\in Gürer # Ijletme Önder Çelik • Bıl»ı-I,lem Nail İnal • Bı!gısd>ar Sı>tem Mürihet Çiler MED\ A C: • Yonctını Kunılu Öj^Lını - Cjenei \iudur Gülbin Erduran # Kınırdınator Reha Işıtman # Gencl Mudur Yardınıa.M' Mine \kdağ Tel 5U (P 53 - k.- 5I1M66 \ a\ımla>an \e Basan: ^ enı Ojn lljhe: Tnrkocaşj] Cad ."<* 41 Cagaioğ L '4334 l-ı Pk 2-ib i-unbul fel 10 21275İT l>5 (»5 ı20hal) 2 8 T E M M L Z 1 9 9 6 İmsak: 4.02 G ü n e ş : 5.49 Öğle: 13.18 İkindi: 17.11 A k ş a m : 20.32 Yatsı: 22.1i İzmir'de deprem 9 Haber Merkezi - Izmir'de. Rıchter ölçeğine göre 3.5 şıddetınde deprem meydana geldi. BL Kandillı Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstıtüsü yetkilılennın verdıği bilgıye göre. dün gece saat Öb.20"de İzmir Deprem Istasyonu'ndan takriben 10 km uzaklıkta meydana gelen hafif şiddetteki depremin merkez üs^ü Izmır ili csvan. Depremde mal ve can kaybı olmadığı bildırildi. Nükleer karşıtı park • İSTANBIL(AA)- Nükleer karşıtı Platform, Mersin Akkuyu'da 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde. •"nükleer karşıtı park" açacak. Platform"dan yapılan açıklamaya göre. 1 ağustos tarilıınden itibaren bır parkta bır ay boyunca iki L'kraynalı. dört Türk heykel sanatçısı tarafından nükleer karşıtı bır sergi hazırlanacak Sergılerve tartışmaların da düzenleneceği parkın açılışı 1 eylülde gerçekleştırılecek. İşçi simsarı İsrailli • ANKARA (AA)- Türkiye'den israil'e para karşılığmda kaçak ışçı götüren Israil uyruklu Michael Jones. 1143 kışınin pasaportuy la birlikte yakalandı. Israü'e gıtmek ısteyen kışilerden 200 dolar para alan Jones'in ayrıca lOOOdolarlık teminat senedi imzalattığı ortaya çıktı. Jone>'ın bugüııe kadar 7 binden fazla kişıy i para karşılığı Israil'e gönderdiği. orada bulunan \e adının Mıkı olduğu belırlenen kardeşının de gönderilen kışileri işe yerleştirdiği saptandı. Liman Tüzüğü • ANKARA(IBA)- Boğazlar'da yaşanan tacıaların ardından Denızeılık Müsteşarlığı, istanbul Liman Tüzüğü tasarısi hazırladı. İstanbul limanının sınırları. gemılerın yanaşma \e demır yerlerı. rıhtımlara \anaşma. tıcaret eşvası ile patlavıcı. yanıcı \ebenzeri tehhkeli maddelerin boşaltma \e yükleme yöntem. yer ve zamanları söz konusu tüzükle \enıden düzenlenecek. Danışta\"ta incelenen tüzük tasarısi ya\ımlanınak uzere Başbakanlığa gönderildı. Genetik Mühendisliği Araştırma Merkezi'nde bulaşıcı hastalıklara karşı önlem almacak Türklernı bakteıi koleksiyonuEBRl TOkTAR ANK.\R.\ - Refik Sa> dam Hıfzıssıhha Merkezi'nde Türk insanına özgü bakterı. \ irüs. mantar \e hücre tiplerinin saklanacağı bir koleksiyonun olu^turulacağı bildirildi. Refik Sa\dam Hıfzıssıhha Merkezı Ba^kani Prof. Dr. N'azmi Özer. koleksi\ondaki mıkroorganızma \e hücrelerın aşı \e serum üretımınde kullanılacağını belirterek "Bö>IeceTürki>e'nin mikrop emanterini çıkararak bulaşıcı hastalıkları kontrol altına alacağız"dedi. Refik Saşdam Hıfzı^Mhha Merkezi Ba^kanı Prof. Dr. Nazmi Özer. • Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nazmi Özer, Türkiye'nin Avrupa. Asya ve Afrika kıtaları arasında bir geçiş noktasında bulunduğuna dikkat çekerek "Bu nedenle ülkemizde bulunan bakteri ve virüsler bu üç kıtadaki geçişleri içeriyor. Türkiye"de bir bakteri koleksiyonunun oluşturulması dünya halkları açısından da çok önemli" dedi. • Projenin 1997 yılında uygulanacağını bildiren Özer. koleksiyonun Türkiye'deki aşı ve serum üretimine kaynak olacağını kaydetti. Özer, proje kapsamında oluşrurulacak Ulusal Kalite Kontrol Merkezi'nde de standart bakteri ve hücre elde edileceğini belirtti. Türkiye'nin A\rupa. Asya \e Afrika kıtaları arasında bir geçış noktasında bulunduğuna dikkat çekerek "Bu nedenle ülkemizde bulunan bakteri \e virüsler bu üç kıtadaki geçişleri içernor. Türkiye'de bir bakteri kolekshonunun oluşturulması dün\a halkları açısından da çok önemli" dedı Özer. A\rupa Birlıği'nin desteği ile oluşturulacak koleksivonun saltıın ha>talıklarla mücadale açısından çok önemli bır işle\e sahip olacağını belirtti. Projenin 1997 \ıhnda uygulanacağını bildiren Özer. koleksiyonun Türkiye'deki aşı ve serum üretimine kaynak olacağını kaydetti. Özer. proje kapsamında oluşturulacak Ulusal Kalite Kontrol Merkezi'nde de standart bakteri \e hücre elde edileceâıni belirtti. Oluşturulacak koleksiyonun üniversitelerin araştırma enstitülerıne. de\ lete \e özel sektöre bakteri ve hücre kültürü sağlayacağını vurgulayan Özer. "Llkenin mikrop emanteri çıkanlacak. Böylece ülkenin sağlık politikaları daha gerçekçi bir temele oturtulacak. Şimdi>e kadar yurtdışından getiriİen standart bakterikr. ülkemizde üretilerek ekonomiye katkıda bulunulacak. bilimsel araştırmalar gelişecek" dıye konuştu.Özer, bulaşıcı hastalıkların denetim altına alınmasını sağlamak üzere Japonya ile bir ışbirliği anlaşması yapıldığını. bu anlaşma çerçevesinde Türkiye'de genetik nıühendislığiyle ilgili bir araştırma merkezi kurulacağını bildirdi. Merkezin 1997yılının temmuz avında kurulacağını kaydeden Özer. 2000 yılından sonra dünyada Hepatit ya da A1DS bulaşmarmş temiz kan ürünü bulmanın çok zor olacağını söyledi. Özer. merkezde genetik araştırmalar yoluyla temiz kan ürünleri elde edebileceğini belirterek şunlan söy ledi^Kültiir koleksiyonu. genetik araştırma merkezinin de bankası gibi çalışacak. Koleksiyon. bir salgin hastalık halinde. o hastalıgı yapan bakterinin 10 > 11 önceki hali ile şimdiki hali arasındaki farklılığı ortaya koynıak açısından çok önemli olacak. Bakterideki değişim dikkate alınarak yeni tedavi yöntemleri geliştirilecek. Böylece salgın hastalıklann vavılması önlenecek." Dünyanın en büyükyelkenlisi Dünyanın en büyük yelkenlisi Club Med-1, taril köyii anlayışını dünyada ilk kez başlattığı belirtilen Club MediterraneeMn Türkhe'dekj 30. yılı kutlanıalan için İstanbul'a geliyor. 5 kıta ve33 ülkede81 tatil köyii bulunan şirketin Türkjye'deki tesisleri ise Foça. Bodrum, Kemer, Kuşadası. Antaha. Sarıgerme ve Nevşehir'de hizmet verivor. Tatil köylerinde dalma, su ve kar kayağı, yelken. sörf, tenis, katamaran. kano. okçuluk, fitness gibi birçok spor faaliyeti yapılabiliyor. Disko ve tivatronun da bulunduğu tesislerde çocuklar için de birbirinden tarklı eğlenceler sunuluyor. BODROl DA YEŞİL TALANIKDAN SONRA DENİZ ÜSTÜ İŞGALİ Mavi de elden gidiyor• Bodrum Mal Müdürlüğü yetkilileri. kıyı şeridindeki iskele restoranlann işgal ettikleri alanın. kurulan bir komisyon tarafından saptandığını kaydederek bedellerinin tahsil edildiğini belirtti. • Turizm yetkililerinin "Yeşilden sonra mavi de elden gidiyor" yorumunu getirdikleri "deniz üstü işgalleri"nin bu sezon sonunda sona erdirileceği ve var olanların da yıktırılacağı vurgulandı. CELAL MLMAZ İZMİR- Bodrum'da sınır tanımayan çarpık yapılaşma bir yandan yeşil alanları yok ederken işletmelerin restoranlarını denız üzerindeki iskelelerle uzatması mavıyi de tehdit ediyor. Bodrum Mal Müdürlüğü yetkilileri. kıyı şeridindeki iskele restoranlann işgal ettikleri alanın. kurulan bır komisyon tarafından saptandığını kaydederek bedellerinin tahsil edildiğini belirtti.Turizm yetkililerinin "Yeşilden sonra mavi de elden gidiyor" yorumunu getirdikleri "deniz üstü işgalleri"nin bu sezon sonunda sona erdirileceği ve var olanların da yıktırılacağı vurgulandı.Türkıye turizminin gözbebeğı Bodrum daki çarpık yapılaşmayla ilçenin konut tımarhanesine döndüğüne dikkat Bodrum'daki deniz üstü işgali ciddi bov utlarda, kara bıtınce guzunu maviye dikenler turizmi baltalıyor. çeken yetkililer. sıranın şimdi de denıze geldiğinı ve kırlenmenin son aşamada olduğuna dikkat çekti. Bodrum'un içınde ve beldelerınde de işgallerin yasal sınırların dışına taşarak denizi adeta istila ettiğini vurgulayan yetkililer. alınan işgaliye bedellerini ise "devede kulak" olarak tanımladılar. Bodrum Malmüdürlüğü yetkilileri. soruna yönelik 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'nu uyguladıklarına değinerek aynı yasanın 75. maddesine göre işlem yaptıklarını. bedel saptanması konusunda da yasanın 13. maddesi uyannca komisyon oluşturduklannı belirttiler. Kıyı şendinden denize uzanan restoranlann görünümünün çeşitli rahatsızlıklara ve şikâyetlere neden olduğunu da sözlerine ekleyen yetkililer. uygulamanın bu sezon sona ereceğini \e var olanlannın da y ıktırılacağını kavdettiler. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Anneler Ankara'da DYP önündeki partililer. polisten dayak yiyen anneleri yuhalayıp polisı alkışlamışlar. O zaman benden de kocaman bir 'Yuh' partilılere... Kım durup dururken sokaklara dökülür... Bunlar dertlı. Ama sizin tuzunuz kuru. Sız hırsızlıkları örtbas etmek için Refah'la ortakolup, düzenınızı korumasını istediğıniz polisı alkışlarsınız tabiı. Dua edin o polıs bir gün aynı şeyı sıze de yapmasın. Annelerın yanındayız. Okur mektupları Kitap - Ulus Fatin Demirci/Sonsuz Küs Aıas'a. - Mustafa Yıldız / Umutla Soyunmak Yarına. - Detay Ekin - Düşün - Yazın Dergisi alıyor musunuz? Adalet Ağaoğlu... Bir yudum oksijen koklamak için deniz kıyısına gıdıp. şimdı hastanede yapay oksijene bağtanan sevgili Ağaoğlu'na acil şifalar diliyorum. Geçmiş olsun. bır an önce iyileş. Kimin aklına gelir bu?.. Ölüm orucundakiler Gençler... Arkadaşlar. yaşamak zorundasınız. Ölerek çözüm aramaktan daha fazla hakkınız var yaşamaya. Siz bu ülkeye lazımsınız. Bu hükümeti ne diye muhatap alıyorsunuz?.. Orucu bırakın ve gelecek güzel günlere daha sağiıklı hazırlayın kendinizı. Herkes sesinizi duydu. Dünya sizi ızlıyor. Daha fazla can kaybı olmamalı. Bu ülke gençlerin. Orucu bırakın. Yaşamanız lazım... Haydi... Maç spikerleri Rica ediyorum. Futbolcu topa vurur vurmaz: "Sert bir şut" demeyin. Sız bunu söylüyorsunuz. ağzınızdan öyle çıkıyor. Ama biz maçı ızliyoruz. Top yuvarlana yuvarlana avuta zor çıkıyor. Bunun neresi sert şut? Biraz sabırlı anlatın. Şut gitsin. yerine varsın, nasıl olsa biz de görüyoruz. Öyle söyleyın söyleyeceğinızi. Teşekkür ederim. PTT'nin T'si Telefonumuz kesildi. Tüm site beş gün konuşama- dık. Arızaya yazdırdık. Araya cumartesi pazar girdi- ğı için gelmediler. Sonunda başka bir iş için gelen görevlı arkadaşlara rica ettik. Arıza yerine birlikte gıderek durumu gördük. Bir kamyon telleri kopar- mış ve bizim hatlar yerlerde... Teknisyen arkadaş elindekı portatif telefonu tele bağladı. Bana: "Sızı arıyorlar" dedi. Yol ortasında sokaklardayız. Bu tel- ler iki gündür yolun göbeğinde durup duruyor. Biri eğilıp telefonu bağladı mı ısterse Amerıka ile saat- lerce benim hattımdan konuşabilir... O arkadaşlar yapamadan gittiler. "Hiç olmazsa şunu yüksek bır yere asın" dedik. Astılar. AGaba şimdi yüklü bır fa- tura gelırse, bunu ben mi ödeyeceğim yoksa PTT mi tazmın edecek merak ediyorum?.. (Merak etme, sen ödeyeceksin. Bir vatandaş) Sevgili okuriarım... Mektuplarınızdan cesaret bularak sız- denaf diliyorum. Ba- na şu son dönemde 'neden bazı ınsanlar- la muhatap olduğu- mu' sorup durdunuz. Haklısınız. Artık bu sayfa kırlenmeyecek. Sizlerden gelen mek- tuplara daha fazla yer ayırdım bu hafta. Sevgiyle. - Avukat Işık (şgü- den/ Çanakkale/. 'Hukukun can çekiş- tıği bu ortamda bi- zim de bağnmızdan kopanı size ıletme- den edemedik'.. demişsıniz. Ben de yaz- madan edemedim. Aynen aktarıyoruz si- zın dizeleri: Bakmıyor Çeşm-i Siyah... Bir feryad ki bir dönemi egledi-bir fer- yad ki kara gözü yeğledi Öyle bir yerden koptu ki sonunda-Çeş- mi siyah bıle baktı agladı. - Ruhi Görüney- istanbul/ Sevgili Ruhi. artık gazete sayfalarından haberleşiyoruz ha?... Nefis kartına teşekkürler. - Ayfıan Kırdar - İstanbul/ Seninle de öy- le Ayhan. Geçen hafta senden bir iki mıs- ra koydum. Gene yaz. Sevgiyle gözlerin- den öpüyorum. - Sabih Şendil - İstanbul/ Sabih Ağabey... Çok gü- zel ama çok uzun taşlamalann, yerim dar biliyorsun. Ya- rısını alıyorum, ku- sura bakma. Seçım oyunu de- dıniz üstüne sün- ger çektıniz Yaprak bile ver- mediniz bu mu si- zin halk sevgıniz? - Mustafa Demi- rer - Tavşanlı/ "8e- nim gönlüm karun gibi zengin üstelik hiç vergi de verme- dım. Beni de TÜSİAD'a alırlarmı acaba" demiş. - Ayten Erdem/ Küçükyalı İstanbul/ Ho- cahanım. Mektubunuz da soyadınız gibi. ilginize teşekkür ediyorum. MSM'nin ka- pısı sizın gibi değerlere her zaman her ko- nuda açıktır. Sağolun. - Sibel Yıldız- Kadıköy- istanbul - Sibel beni ara röportajı yaparız. Yazdıklarının kı- sa bir bölümünü izninle yayımlıyorum: "Akşamüstü birkuş havalandı yüreğim- den. Bır kuş. Umut kuşu koydum adını." Mektuplarınızı Kadıköy- İstanbul adre- sine yolladınız mı elime geçiyor. Şarkılarımız türkülerimiz Medya... Uzun yıllardır yurtdışında yaşayan bir arkadaşım evimde bir süre konuk oldu. TV izliyoruz. Reklamlar. "En büyük gazete bizim gazete", "En büyuk T bizimki"fa\ar\ gibi şeyleri görünce şaşırdı. "Bu ayıp bir şey değil mi insan kendi için 'ben en büyüğüm' nasıl diyebilir," dedı. Ben de onun şaşırmasına şaşırdım. Çocuk, yurtdışında uygarlığı yaşayınca bizi de öyle sanıyor. Pazar'lık ve duvarlık sözler: Kendıne hayran olanlara kimse hayran olmaz.i Şarkı ve türkülerimizdeki abukluklan •hep merak eder dururum. Bundan sonra bir bakalım dedim şunların sözlerindeki anlamlara. Bu hafta: Kundurama kum doldu Atmaya kürek gerek. diye sürüyor bu türkü. Bir kere bu adam ya plajda ya çölde yürüyor. Plajda ise ayakkabı ile ne işi var° Çölde ise orada kürek ne arar?.. Ayrıca hangi boy kürek bir ayakkabının içindeki kumu dışan çıkarabilir' 1 .. Denedim, şömine veya soba küreği bile ayakkabının içine girmiyor. İnşaat küreği zaten giremez. O zaman kunduradaki kumu boşaltmak için nasıl bir kürek istivor bu adam' 1 .. Haftanın fıkrası Adamın birı, arkadaşından arabasını ödünç isteyecek. Uşağınt yollamış. - Bizim bey, birkaç saatliğine sizin arabayı ödünç istiyor, demış uşak. Araba sahibi: - Beyıne söyle. arabam kiralık değil, popom da garaj değil, demiş. Uşak gelmiş durumu aynen anlatmış. Ödünç isteyen bozulmuş açmış telefonu araba sahibi arkadaşına: - Yahu. demiş, 'araban kiralık değil' onu anladık, ama 'popom da garaj değil' demişsin. O ne demek oluyor? Arkadaşı yanıtlamış: - Şimdi ben •arabam kiralık değil' deyince, sen sinirlenip 'arabasını poposuna soksun' diyeceksin. Ben şimdiden önlemimi aldım. Tatemi Televizyonda Tatemi diye bir şey başladı. Doğrusu buna çok ihtiyacımız vardı. Toplumumuz şiddetten hoşlanmıyor. Her gün ortalık süt liman. Ne ararsan var, ne çatışma, ne kavga. Hiç olmazsa, birbirlerini pataklayan insanları görüp bu yönümüzü tatmin ediyoruz. Hoşgeldin Tatemi (!) TBMM Meclis'te sosyalist parti yok. Oysa demokrası var. Bunu yurtdışında yaşayan o arkadaşıma söyledim. Gene beni şaka yapıyorum sandı. Sigara içebilirsinız. Hıçbır zararı olmadığı saptanmış. Öldürücüluğü dışında. Don Kişot Cervantes'in bu ünlü eserı; fılm. tıyatro ve bale eseri olarak karşımıza çıktı. ispanyollar, TV için de çektiler. Şimdi 3. 4, 5 eylül tahhlerinde ise St. Petersburg Bale Tiyatrosu Cemil Topuzlu Açıkhava Ttyatrosu'nda sergileyecek. Kaçırmayın. Kim bu Kaplan?.. Benim aleyhimde yazana kadar ne adını duydum ne yüzünü gördüm bu adamın. (Adam dıyorum özür dilerim, bu beyin), Birinin avukatlığına soyunup durup dururken benim hakkımda atıp tutmaya başladı. Son yazısında 'Oktay Akbariardan, Uğur Mumcu'lardan. Ali Sinmen'lerden sonra bunla polemik herhalde bana da yakışmıyor' demış kendi için. ilk kez bir Kaplan'a yanıt veriyorum: Ben seninle polemik başlatmadım ki. Kuşkusuz Uğur'ü da Ali'yi de Oktay Ağabeyi de sen seçmişsindir. İnsanları seçip polemiği başlatan sensin... Sonra benim için 'aptal' demişsin. O kadar gücüme gitti ki. Bir Kaplanla nasıl konuşulur tam bilemiyorum. ama aptal olduğumu yüzüme vuran bir Kaplan olunca insan üzülüyor... Senin kitabınla kendi kitabımı karıştırmışım. Bana gelen fotokopi öyle okunuyordu. Öyle olsa ne olur böyle olsa ne olur?.. Seni tanımıyorum ki. Bu işı başlatan sensin. 'Cevap yazmaya cesaret etmiş' demişsin. Bundan önce korkuyordum senden. Kaplansınnedeolsa... Birden cesaret geldi işte. Kaplan, sen bu camiaya nereden girdin?.. Biliyorsun ben Hürriyet. Güneş, Milliyetgazetelerinde "sayfa yönetmenlıği" yaptım yıllarca. Sen kimsin? Kaplansın tamam. amayani... Sevgili okurlar... Bundan böyle abuk sabuk saldırılara yanıt vererek başınızı ağrrtmamayı diliyorum. Ama düşünün bir kez: Davut diye biri çıkıyor 'Bu adam Nâzım'ı kaçıranlardandır ve bunu sağda solda oğunerek söyler' diyor. Ben 'o zaman 7 yaşındaydım Davuuut' diyorum. Sonra Kaplan diye biri çıkıyor. Ağzına ne gelırse söylüyor. Ve bunun sonunda böyle düzeysiz bir polemik başlıyor. Ama izliyorsunuzdur: bunlar, bunu hep yaparlar. Dikkati çekmenin en ucuz yoludur bu. Gazetecı Cemil Tokpınar zarif üslubuyla değinmiş bu konuya. Kendisine teşekkür ederim. Bundan sonra bu sayfa sizi neşelendirmeyi sürdürecek" Eğer çok ahlak dışı saldırılar olursa, o zaman Cumhuriyet'in başka bir saytasından yanıtlarız. Ama bu köşe SAK ÜSTÜNDE... Sevgiyle... Geceyarısı uyandığınızda Öyle anlar olur. Bir geceyarısı ansızın uyandığınızda bir dostunuzu telefonla arayıp "Ne haber" diyecek yakınlıkta bırıleri var mı? Varsa o zaman sızden mutlusu yok. işte o sizin dostunuz. Bu zamanda en zor elde edılen kişi. Her şeyin alınıp satılır bir döneme girdiği günümüzde dost ve arkadaş bulmak kolay değil...