Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24TEMMUZ1996 ÇARŞAMBA
HABERLERIN DEVAMI
URKI
istanbuı B 20 Sinop Y 25
Edirne B 28 Samsun Y 23
Çanakkale B 24 Trabzon Y 23
Kocaelı A 28 Giresun Y 23
Izmir A 29 Ankara Y 23
Manısa A 31 Konya B 25
Aydın A 31 Eskışehir B 23
Denızli A 32 Sıvas Y 22
Zonguldak B 24 Antalya B 32 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
3ü
29
39
40
38
38
32
31
Y 28
Yuröun kuzey kesım-
len parçalı bulutlu. Or-
ta ve Doğu Karadenız.
Doğu Anadolu'nun
kuzeyı, Iç Anado-
lu'nun kuzeydoğusu
ıle Kastamonu. Sınop
çevrelerı sağanak ve
gökgürültülü sağnak
yağışlı, öteki yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcakîığı
yurdun ıç kesımlerın-
de azalırken, öteki yer-
lerde değışmeyecek.
VftUJ?
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
A
Y
Y
A
A
Y
23
24
27
20
21
33
25
22
Budapeşte Y 22 Münih
Atına
Müano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
A
Y
B
Y
B
A
Y
Y
32
25
20
21
17
31
23
20
22
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tıflıs
Kahire
Y
A
Y
B
B
Y
Y
A
2Ü
40
32
38
36
39
28
30
Şam 35
0Aç,k I Parçalı Bulutlu i Sıslı Bulutlu t ÇOK bulutlu
G Ü N D E M Ml STAFA BALBAY
I Baştaraft 1. Sayfada
Anayasa değişikliklerinin ezici bir çoğunlukla TB-
MM'den geçmesinden sonra, Büyükelçi Grandös-
man, dönemin TBMM Başkanı'na bir mektup gön-
dermişti. Mektupta dönemin Başbakanı Tansu Çil-
ler'e övgüler düzülüyordu. Yanında da, ABD Dışiş-
leri Bakanlığı Sözcüsü Nicholas Burns'ün VVashing-
ton'da verdiği demeç yer alıyordu. Demecin can alı-
cı noktası şuydu:
"Başkan Clinton, Başbakan Çiller'e bu değişiklik-
lerin geçirilmesinde sergilediği liderliği kutladığı bir
mektup göndermiştir... Bu, Başbakan Çiller'in çok
büyük bir başarısıdır..."
Cinleri doruğa çıkan Cindoruk, başarının Çiller'e
değil, TBMM'ye ait olduğunu belirten bir karşı mek-
tup gönderdi.
Başkentte, Cindoruk'un sahneden silinmesini bu
olaya bağlayan politiKacılar da var.
Demek istediğimiz, GrandOsman'ın içişlerimize
karışma alışkanlığı yeni değil. Kendileri, sık sık Diyar-
bakır'a, Adana'ya, izmir'e giderler. Burada, her ke-
simle görüşürler. Gidemedikleri yerlere, daha alt dü-
zeyde diplomat gönderirler.
Çekiç Güç'e gelirsek...
Bağımsızlık, Batı düşmanlığı deyince mangalda
kül, Mecüs'te mikrofon, demeçte hakaret bırakma-
yan RP'liler, şimdi ABD'den şamar yemiş müttefik gi-
bi...
"llkdefa" deyimini çekinceü kullanalım ama, ABD
büyükelçisini TBMM'ye davet eden Erbakan, Tür-
kiye Cumhuriyeti tarihinden esinlenmiş olamaz. Ol-
sa olsa, Arap şeyhlerinin tarihinden etkilenmiş ola-
bilir.
Nabza göre şerbet, mideye göre diyet vermede us-
ta ABD, Erbakan'ın çağnsını inceledi. Karara bağla-
dı:
"Resmi bilgi vermeyelim. Gayri resmi olsun. Biz
Meclis 'e çay içmeye gelmiş gibiyapıp bilgi verelim."
Orta yol bulundu. Dün bilgi verildi.
RP'lilere dört soru:
- Siz Çekiç Güç 'ün ne olduğunu bilmiyor musu-
nuz?
- Bilmiyorsanız, bu durum dün doğmadı, 1991 'den
beri var. Niçin öğrenmediniz?
- Biliyorsanız, niçin karar vermede zorluk çekiyor-
sunuz?
- Apar topar bilgiler almaya giriştiğinize göre, siz
bugüne kadar Çekiç Güç'e sürekli hayır derken, bil-
meden mi dediniz?
Görünen o ki RP'lilerin hemen hiç biri bu sorulara
samimi yanıtlar verecek durumda değil. Olayın öze-
ti şu: RP Çekiç Güç kararında dönecek ama, dön-
düğü belli olmayacak.
"U" değil "O" dönüşü...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün partisinin
grup toplantısında, "RP, U dönüşüne hazırlanıyor.
Erbakan, dürüst olsun, nalktan özür dilesin" dedi.
Erbakan, bugünlerde dilese dilese kaynak diler. A-
ma, Baykal'ın saptamasını bir adım ileri götürmek ge-
rekiyor. U dönüşü, ayan beyan bir dönüştür. RP, bu-
nu gızli istiyor. Yani, dönmemiş gibi görünecek de
dönmüş olacak. Bu dönüşe "U" değil, "O" dönüşü
demek daha uygun olur. Kendi pencerenizden ba-
kınca ödün vermemiş olacaksınız, karşı tarafa dön-
ojğünüzü kanıtlamış olacaksınız... Daireyi tamamla-
aığınızda, U değil, O çıkıyor.
RP'nin Dışişleri Komisyonu'ndaki üyesi, Istanbul
Milletvekili Mukadder Başeğmez. Mukadder'in mu-
kadderatına bakın ki Başeğmez, nasıl baş eğeceği-
ni düşünüyor.
Konuya biraz geniş bakıp, geçen haftanın üç ha-
berini alt alta koyalım:
- Burundi'deTutsilerTutu kampını bastı. Iki kabile
arasındaki savaşta ölenlerin toplamı bir milyonu bu-
luyor.
- ABD, Bosna'daki banş gücünden desteğini yıl so-
nunda çekiyor.
- ABD, Kuzey Irak'ta Çekiç Güç'ün kalması için
bastırıyor.
Çekiç Güç'ün kalması için dayatılan temel durum,
Saddam yine gelir, Kürtlere baskı uygular, sınırınız
peşmergeyle dolar...
Kuzey Irak'ta olası bir duruma karşı "müthiş birin-
sancıllıkla" asker bulunduran dünya jandarması, Af-
rika'daki milyonluk ölüme sessiz. Bosna'daki hesap-
lannı değiştiriyor.
Böyle birortamda hacımızla bacımız, çekicin sapı
elinde dolaşıyor. ABD büyükelçisinden kendi millet-
vekillerini ikna etmesi için yardım istiyor.
Bari büyükelçi gelirken TBMM girişine şu pankar-
tı assaydınız:
"Heryarayapansuman... GeliyorGrandOsman..."
Yağmurtu >Karfı
Tatlıses hakkında
tutuklama kararı
ÖZCAN GÜNEŞ
ŞANLIURFA - Konser
vermek için gittiği Şanlıur-
fa'da adı cinayete kanşan İb-
rahim Tatlıses hakkında gı-
yabi tutklama kararı verildi.
Şanlıurfa 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde yeğeni ve
koruması ile birlikte aleyhi-
ne 24'er yıl ağır hapis cezası
istemiyle dava açılan ünlü
şarkıcı tbrahim Tatlıses hak-
kında, dün rutuklama karan
verildiğı bildirildi.
Cumhuriyet Sa\cısı Müj-
dat Saraç. iki gün önce sav-
cılık tarafından hazırlanan
dosyanın mahkemeye sunul-
duğunu belirterek "Söz ko-
nusu da\a dosvası, mahke-
meye tutuklama istemiyle su-
nuldu ve dosv a iizerinden ka-
rar \erildi" dedi.
Tatlıses. 10 temmuz çar-
şamba günü Otosan tarafın-
dan düzenlenen konsere ka-
tılmak için memleketi Şanlı-
urfa'ya gelmiş, korumalan
ve yakınlan ile birlikte Sipa-
hipazan"nda alışveriş yaptı-
ğı sırada. meydana gelen
olayda. amcasının oğlu Fev-
zi Tatlı, sanatçıya hakaret et-
tiği gerekçesi ile halıcı Ah-
metToptan'ı öldürmüştü.
Olaydan sonra Fevzi Tatlı
tutuklanırken Tatlıses hak-
kında suça katılmaktan
TCK'nin31.31 ve448'inci
maddeleri uyarınca 24 yıl
ağır hapis istemiyle dava
açılmıştı.
Cumhuriyet Savcısı Ömer
koçaslan tarafından hazırla-
nan iddianamede. Tatlısesin
"Gâvur oğlu gavunı sustu-
run. Bitirin işini" dediği ile-
ri sürüldü. Tatlıses hakkında
önce gıyabi tutuklama kara-
rı çıkanlmış. ancak bu karar
350 milyon lira kefaletle kal-
dırılmıştt.
Dava dosyasını dün son
kez inceleyen mahkeme. tb-
rahim Tatlıses hakkında gı-
yabi tutuklama kararı verdi.
Tatlıses'in avukatlarının bu
karara itiraz edecekleri öğ-
renildi.
Cezaevlerinde ildnci ölüıııH Baştarafı 1. Sayfada
de öldü. Kerimgiller'in ölümünün du-
yulması üzerine annesi Ayten Kerim-
giller ile kardeşi Bervan Kerimgiller
teşhisıçin cezaev ınegelirkentstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı FerzanÇitici
de Bayrampaşa Cezaev i savcısı vedi-
ğer yetkililerle toplantı yaptı. Ölüm
olayının duyulması üzerine Bayram-
paşa Cezaevi'nin önüne gelen tutuk-
lu ve hükümlü yakınlan da yoğun gü-
venlik önlemleri altında beklemeye
başladılar. Çevik kuvvet polisleri,
"Tutsaklara özgürlük". "Yaşasın
ölüm onıcu direnişimiz'* sloganlarını
atan gruba müdahale ederek 5 kişiyi
gözaltına aldı. Cezaevinde bulunan
diğer tutukiu ve hükümlüler. koğuşta
tören düzenlenmeden Kerimgiller'in
cenazesıni teslim etmediler.
Altan Berdan Kerimgiller'in anne-
si ve kızkardeşı, teşhisten sonra ceza-
evinden ağlayarak çıktılar. Yoğun gü-
venlik önlemleri arasında sivil bir po-
lisotosuna bindirilen anne Ayten Ke-
rimgiller. ağıt yakarak "Söykyin ba-
kana. oğlum öldü. tşte öldü. Ben rü-
yamda gördüm, görüşe gelmedim.
Onu almaya gektim. Keşke annesiz ka-
laydın.banaolaydıbunlar"dedi Ber-
van Kerimgiller de "Kardeşim öldü,
diğer canlar ölmesin" dedi.
Ölüm orucundaki ikinci ölümden
sonra dün bir basın toplantısı düzen-
leyen Halkın Hukuk Bürosu avukat-
lan. Altan Berdan Kerimgiller'in 65
gün önce ölüm orucuna başlarken
yaptığı konuşmanın metnini dağıttı-
lar.
Halkın Hukuk Bürosu avukatlann-
dan Ahmet Düzgün YükseL, Bayram-
paşa Cezaevi'nde bulunan Yemliha
Kaya, İlginç Özkeskin, Mehmet Ya-
man.Tahsin \ilmaz. Hav™vaSuiçmez
ve Gülizar Kesici'nin yaşamlarının
saatlerle ölçüldüğünü söyledi. Yük-
sel, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı
"ikridann celladı" olarak niteleyen
ölüm orucu direnişçilerinin, eylem-
lerini sürdürme kararında oldukları-
nı bildirdi.
Diğer cezaevleri
Ümraniye Cezaevi'nde müvekkil-
leriyle yaptığı görüşmelerin ızlenım-
lerini açıklayan av ukat Sevim Akat da
tutukiu ve hükümlülerin yaşamla
ölüm arasındaki sınırda durduklannı
kaydetti. Akat. sedyede gördüğü Os-
man Akgün'ün kendisini ancak se-
sinden tanı>abildiğini belirterek 26
kilo kaybettiğini söyledi. Akat ayrıca
Ümraniye Cezaevi'ndeki tutuklular
Cafer OraL Se>it Külekçi, Sadık Eroğ-
lu, Cengiz Polat, Hasan YükseL Sez-
gin Çelik. Adem Budak ve Idris Y>
ğit'in de aşın kilo kaybettiğini ve du-
rumlarının ağır olduğunu bildirdi.
Iskenderun Cezaev i 'nde ölüm oru-
cu direnişı yapan tutuklulardan
4'ünün durumunun ağır olduğu bıldi-
rildi. İlhan Karatepe, Bayram San-
taş, Yunus Avdemir, Turan Solak'ın
bilincini yitirdiği ve kısmi felç olduk-
lan açıklandı.
Sangazi'de meydana gelen olav lar sırasmda kaçarak ev \* işjerlerine sı-
ğınan göstericiler, jandarma komandolar tarafından gözaltına alındılar.
Jandarmanın, bazı ev ve işverlerine girip göstericileri buradan gözaltına
aldığı olav larda çok sayıda kişi de yaralandı. (Fotoğraf: H ÜLYA TOPCU)
Malatya E Tipi Cezaev i'nde de di-
renişçilerden Veysel Yağan, Sinan .\la-
kuş ve Cihan Akdemir'in durumu-
nun ağır olduğu açıklandı
Izmir Büromuzun haberine göre
Buca Cezaev i'nde 11 'i ölüm orucun-
da toplam 13 eylemcinin sağlık du-
rumlannın ağırlaştığı, her an bir ölüm
olayıyla karşıIaşıIabileceği bildirildi.
Buca Cezaev i'ndeeylemcilerlegörü-
şen IHD Izmir Şube Başkanı avukat
Ercan Demir, her an bir ölüm olayı-
nın beklendiğini belirterek ölüm oru-
cundaki BernarSatanAliTeke, Meh-
met Göcekli. Hüseyin AIi Günay, Se-
mirav \ ümaz, Zeliha Koyupınar,Gül-
ten Işık. Nevzat kalavcı. Yusuf Sarp,
Ahmet Güven, \asemin Cancı ile sü-
resizaçlıkgrevındeki HüsneDavran.
Gürhan Tamer'in sağlık durumları-
nın ağırlaştığını açıkladı.
3. ölüm orucu ekibi
Türkiyegenelindeki 11 cezaevinde
süresızaçlıkgrevinde bulunan 61 ki-
şi daha 3. ekip olarak ölüm orucuna
başladı. Böylece ölüm orucundaki tu-
tukiu ve hükümlülerin sayısı 215'ten
276'ya yükseldi. Bayrampaşa. tm-
raniye, Buca, Aydın, Çanakkale. Bur-
sa Cezaev i. Eskişehir Cezaev i, Sakar-
ya Cezaevi. Ankara Merkez Kapalı
Cezaevi ve Konya Cezaev i'nde bulu-
nan tutukiu ve hükümlüler. süresizaç-
lık grevinın 45. gününde eylemlerinı
ölüm orucuna dönüştürdüler.
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Fü-
sun Sajek. açlık grevleri ve ölüm
oruçlannda tıbbi takvimin son bölü-
münegelındiğini söyleyerek "Muha-
tap olarak gördüğümüz tek sorumlu
makam olan Adalet Bakanlığı. 15
gündür sözlü ve yazılı görüş talepleri-
mizi geri çevirmiştir. Açlık grev lerinin
başladığı günden bugüne kadar, he-
kim sorumluluğunu tanıanııyla veri-
ne getirdik. Adalet Bakanlığı'nın gö-
revi, tutukiu ve hükümlülerin sağlık-
lı yaşam koşullannı sağtamasıdır. Ba-
kanlık. talebimizigeri çevirmekle bun-
dan böyle savıları artacak ölümlerin
de sorumlusu durumuna düşecektir"
dedi. Akşam saatlerinde Galatasa-
ray'da gösteri yapmak isteyen 10 tu-
tukiu yakını. polis tarafından gözaltı-
na alındı.
Sangazi'de bü>ük çatışma
Ümraniye Cezaevi'nde 21 temmuz
pazar günü. ölüm orucunun 63. gü-
nünde yaşamını yitiren Aygün L'ğur
için Sangazi'de düzenlenen temsili
cenaze töreninde,jandarmay la tutuk-
iu ve hükümlü yakınlan arasında taş-
lı sopalı çatışma çıktı.
Temsili cenaze töreni için dün saat
15.00"te Sangazi Cemev i önünde top-
lanan grubun "Devrimşehitferiölüm-
süzdür" "Yaşasın devrimci davanıs-
ma" diye slogan atması üzenne ll Jan-
darma Alay Komutanı Baki Onurlu-
baş, dağılmaları çağrısında bulundu.
Çağrışa uyulmaması üzerine jandar-
malar. göstericilere ellerindeki sopa-
larla ~,\llah .\llah" seslerıyle müda-
hale etti. Göstericiler ise taş ve sopa-
larla karşılık verdiler. Çatışmanın ar-
dından. aldıklan sopa ve tekme dar-
beleriyle yaralanan yaklaşık 60 kişi
gözaltınaalındı. Yaralanarak Haydar-
paşa Numune Hastanesi'ne kaldırı-
lan 5 kişinin durumunun ağır olduğu
bildirildi.
Çok sayıda gözaltı
Temsili cenaze törenine katılanlar-
dan bir bölümü. daha sonra Ankara
Caddesi'nde toplandılar. Burada ba-
rikat kuran göstericilere jandarma
ikinci kez müdahale etti. Cadde bo-
yunca kaçan üöstericilerden bazılan
HADEP \e SfP'nin bulunduğu bina-
nın üst katlarına sığındı. Binaya ope-
rasyon düzenleyenjandarma, çok sa-
yıda kişiyi sopalarla döverek gözaltı-
na aldı. Kaçan göstericilerden bir kıs-
mı. iki belediye otobüsünü tahrip et-
ti. Jandarmadan kaçan yaklaşık sek-
sen kişilik bir grup ise Sangazi Ceme-
vi'ne sığındı. Sangazi Cemev i'nın et-
rafmı abluka altına alanjandarma, bu-
rada bir süre bekledi. ll Jandarma
Alay Komutanı Baki Onuıiubaş, ga-
zetecitere yaptığı açıklamada. "He-
piniztanıksınız.ikazımıza rağmen slo-
gan attılar. Gavet tabii yapacak başka
bir şe> kalmamıştı*" dedi. 20-25 kişi-
nin gözaltına alındığını söyleyen
Onurlubaş. yaralıları hastaneye gön-
derdiklerini belirtti.
Cemevi'ne sığınan seksen kişilik
grupla ilgili olarak Inönü Mahallesi
Muhtan Hasan Nacar ile görüşen
Onurlubaş, göstericilerin dışarı çık-
masmı istedi. Nacar ise göstericilerin
gözaltına alınan arkadaşlannın ser-
best bırakılmasını istediklennı belirt-
ti. Görüşmeler sonucu jandarma yet-
kilileri, gözaltına alınanların soruş-
turmanın ardından adli makamlara
teslim edileceğini belirterek jandar-
manın çekileceğini söylediler.
Bunun üzerine cemevindeki sek-
sen kişilik grup, "Tutsaklara özgür-
lük savaşan isçilerle gelecek" yazılı
pankart taşıyarak Ankara Caddesi "ne
doğru yürüyüşe geçtiler. Burada jan-
darmanın üçüncü müdahalesı ilekar-
şılaşan göstericiler. ara sokaklara da-
ğıldılar. Jandarma. ara sokaklara ve
ev lere girerek yaklaşık 15 kişi ile gös-
tericilere ikinci müdahale sırasmda
yaralanan ve bir evın kömürlüğünde
bulunan bir kişiyi gözaltına aldı.
Olavlar sırasmda Interstar kamerama-
nı, göstericiler tarafından; BBC mu-
habiri olduğunu belirten bir kişi ise
jandarma tarafından tartaklandı.
Alınteri gazetesi muhabirı Mehtap
Kuruçayır ise jandanna tarafından
gözaltınaalındı.
Tutukiu ve hükümlü yakınlan, dün
akşam saatlerinde Yüksel Cadde-
si'nde gerçekleştirdikleri evlemde,
hükümeti cezaevi sorununa duyarlı
olmaya çağırdılar. Aralarında TM-
MOB ve TTB yönetıcilerinin de bu-
lunduğu meslek bırliklen temsilcile-
ri de dün millervekillerini zivaret ede-
rek cezaev indeki son duruma ilişkın
görüşlerini anlattılar.
Devlette
yeni bir
mafya
daha
;\NK.4RA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlete sızan
mafya olarak tanımlanan
"Söylemez kardeşler" çete-
sinin dışında bir başka ör-
güt daha ortaya çıkanldı.
Silah ruhsatlarıyla ilgili
sahte evrak düzenlediklen.
silah kaçakçılığı yaptıklan
öne sürülen bazı polis, su-
bay ve astsubaylann gözal-
tına alındığı açıklandı.
Emniyet yetkililerinden
alınan bilgiye göre bir ih-
barı değerlendiren Ruhsat
Tebligat Şube Müdürlüğü.
silah ruhsatı alan kişiler
adına para karşılığı sahte
evrak düzenlendiğini ve ba-
zı belgelerde de tahrifat ya-
pıldığını saptadılar.
Soruşturmanın derinleş-
tirilmesi sonucunda. silah
ruhsatı isteminde bulunan
kişilerin kontrol edilmeden
sağlık raporu aldıklannı,
başka illerde oturan kişiler
adına muhtarlıktan sahte
ikametgâh senetleri düzen-,
lendiğini ortaya çıkardıkla-
nnı vurgulayan emniyet
yetkilileri, olayın aynca si-
lah kaçakçılığı yönünün de
bulunduğunun belirlendiği-
ni söylediler.
Soruşturma kapsamında
Ruhsat Tebligat Şube Mü-
dürlüğü'nde görevli bir ka-
dın polis memuru ile bir ka-
dın idari görevlisinin deaçı-
ğa alındığı bildirildi.
Hava Kuvvetleri Komu-
tanlığı'nda görevli 1 üsteğ-
men ile 2 astsubay ve 1 uz-
man çavuşun da Merkez
Komutanlığı'nca gözaltına
alındığı kaydedildi.
Adalet Bakanı Şevket Kazan, hükümlü ve tutuklulara savaş açtı
'Amaçlan operasyon düzenletmek'
ANK.\RA (Cumhurhet Bürosu) - Ce-
zaevlerinde ölümle sonuçlanan açlık grev -
leri ve ölüm oruçlanna karşı somut adım
atmamakta direnen Adalet Bakanı RP'li
Şevket Kazan. tutukiu ve hükümliileri
suçladı. Kazan. mahkûmlara baskıyla
ölüm orucu tutturmakla suçladığı örgüt
liderlerinin, koğuşlara operasyon düzen-
lenmesini sağlamava çalıştığını öne sür-
dü. Eski Istanbul Valisı ve DYP Istanbul
Milletvekili HayriKozakçıoğluiseeylem-
cileri ikna edebılecek güce sahip temsil-
cilerle -uzlaştınna heyeti" kurulmasını,
TBMM'de kurulacak bir komisyonun da
konuvu incelemesini istedi.
Kazan, dün TBMM Genel Kurulu'nda
yaptığı gündem dışı konuşmada. cezaev -
lenndeki tutukiu ve hükümlülerin 2 ayı aş-
kın süredir sürdürdükleri açlık grevinin
yasadışı örgütlerin baskılanyla yapıldığı-
nı savundu. Kazan. "Eylemcilerinelebaş-
lan. içerideki baskıları voğunlaştırdılar.
İçlerinden seçtikleri kişilere ölüm orucu
(uttumıava başladılar. \eni ölünılerden bu
elebaşlan sorumlu olacaktır" dedi. E\-
lemcilerin. güvenlikgüçlerini cezaev leri-
ne operasyon yapmav a vöneltmeve çalış-
tığını savlayan Kazan. "Onlann bekledi-
ği, biz bu ölüm orucuna başlayan kişikri,
onlann elinden almak için operasyon ya-
palım. olav çıksın, katliam olsun, böy lece
Türkiye'nin gündemini meşgul etsinler"
diye konuştu.
Kazan. "tabutluk" olarak nitelendirilen
Eskişehir E Tipi Cezaev i'nin. son haliyle
Batılı cezaev i standartlannın da üzerinde
olduğunu öne sürdü. Açlık grevi yapan
tutukiu ve hükümlülerin. kendılerini
"ölüm orucuna zorlayanlann elinden kur-
tanlacağım" söyleyen Kazan. Bayrampa-
şa. Ümraniye ve Buca cezaev lerinin terör
eğitiminin yapıldığı merkezler haline dö-
nüştürüldüğünü söy ledı. Cezaev lerindeki
savcı ve koruma müdürlennin de müfet-
tişjerce sorgulandığını kaydeden Kazan.
"Olüm onıcu tutmava zorlananlan. örgüt
elebaşlanndan kurtarnıak için voğun bir
çalışma içinde olacağız. Biz burada sabır-
lı hareket etmek zonındavız. Bu olavlan
asgari zaraıia neticelendirmek isnyoruz.
Analar babalar bize güvensinler. Açlık
orucuna girenler de bundan \azgeçsinkr"
dedi.
Kazan. tüm cezaev lerindeki 8 bin 961
tutukiu ve hükümluden 2 bın 547'sının aç-
lık grevine başladığını. şu anda 215 ev-
lemcinin ölüm orucunu sürdürdüğünü bil-
dirdi.
DYP grubu adına konuşan Hayri Ko-
zakçıoğlu ise cezaev lennin mahkûmlan
psikolojik. sosyolojik yönden ıslah eden
eğitim merkezİeri haline dönüştürülmesi
gerektiğine işaret enı.
Güreli: Basın, sansür ve şiddetin basjkısında
Haber Merkezi - Türkive Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı NailGüreli. Türk bası-
nından sansürün kaldınlışının 88. yıldö-
nümünde basının. yalnız sansürle değil.
şıddet uvgulamalarıyla. baskılarla, yasak-
lamalarîa bir kuşatma altında olduğunu
belirtti. Güreli. baskı rejiminin yerleştıril-
mesi uygulamasına basından başlandığı-
nı söyledi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan
Yardımcısı Burhan Karaçefikde düşünce.
düşünceyi yayma ve basın özgürlüğünün
güvencesinin sadece yasalar olamayaca-
ğına dikkat çekti.
Sansürün kaldırılışının 88. yıldönümü
ve Geleneksel Gazeteciler Günü nedeniy-
le Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Naıl Güreli imzasıyla yapılan açıklama-
da, baskı rejimine karşı basının ya da med-
yanın bu tehlikeli gidişi tüm boyutlanyla
görüp değerlendirerek kamuoyuna gere-
ğince yansıtamadığını belirtti. Güreli
açıklamasında özetle şu görüşlere yer v er-
di:
"Radyo Televizyon Cst Kurulu'nun
(RTÜK)tetevizvonlara artarda verdiği ce-
zalar ve kapatma kararian. keyfi yorum-
lann yann nerelere varacağı belli değildir.
Bu gidişje güdümlü bir vayıncıhk çembe-
ri içinde kalınacağı açıktır. Bir yandan si-
vasal partilerimizi Radyo ve Teİevizvonla-
nn Kuruluş ve ^'avınlan Hakkındaki Ka-
nun'un demokratikleştirilerek değiştiril-
mesi için harekete geçmeve çağınrken. bir
yandan da medyanın daha duyarlı olma-
sını beklivonız. 88 yıl önce. 24 Temmuz
1908'de sansüre kendi elleriyle son veren
meslektaşlanmızı saygıyla. özlemle ana-
rak 'varın çok geç olmasın' dhoruz."
Ankara Gazeteciler Cemiveti Başkanı
Nazmi Bilgin de basın özgürlüğünün. hal-
kın doğru. çabuk ve sağlıklı haber alma-
sınm güvencesi olduğunu bildirdi. Türki-
ye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Bur-
han Karaçelik de basından sansürün kal-
dınlışının 88. yıldönümü nedeniyle yap-
tığı açıklamada. basının "kuramsal" ola-
rak kaldınldığını, uygulamada basın üze-
rindeki baskıların ve kısıtlamalann çeşit-
li yollarla devam ettiğini savundu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin "Ba-
sın özgürlüğü" ödülünü alan Yeni Adana
gazetesi sahibi ve başvazan Çetin Remzi
Yüreğir de dün "Basın özgürlüğü ve top-
lumsalsorunıluluk" konulu bir konferans
verdi. Yüreâirkonferansında. basınınbu-
gün çok yönden tehdit altında olduğunu
belirtti.
Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel,
basın özgürlüğünün demokrasi tarihinde
uğnına büyük mücadeleler verilmiş te-
mel özgürlüklerden biri olduğunu belir-
terek. "Basın özgürlüğü olmaksızın dü-
şünce ve ifade özgürlüğünün bir anlamı
yoktur" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel,
basından sansürün kaldınlışının 88. yıl-
dönümü dolayısıylayayımladığımesajda,
demokraside basının bütün çeşitliliği içe-
risinde halkın sözcüsü olduğunu belirtti.
Başbakan Necmettin Erbakan da ya-
yımladığı mesajda. basın özgürlüğünün
varolabilmesi. demokrastnin sağlıklı ışle-
yebilmesi, düşünce ve fikir özgürlüğü-
nün toplumun bütün kesimlerinde yete-
rince kullanılabilmesinin. basının haber
alma ve yaymasının önündeki engelleri
kaldırmakla münıkün olduğunu bildirdi.
CHP lideri Deniz Baykal. "Basuı öz-
gürlüğünün, demokrasinin olmazsa ol-
maz koşullanndan olduğunu" söyledi.
Baykal. yayımladığı mesajda. basından
sansürün kaldırılışının ve özgiir basının
ıfadesi olan basın bayramını kutlamanın
sevincini yaşadığını belirtti.
c
1
/ > Sulu kar , Gok gurultulu
GUNCEL
CLNEYT ARCAYLREK
I Baştarafı 1. Sayfada
den önce son yumruğu yiyen boksöre benzetmişler
kendilerinı.
Büyük patronlardan bilgi edinen yazararkadaşımı-
zın aktardığına göre, Necmettin Bey yeniden büyük
Türkiye'nin otoyollarını, örneğin yeni ve ancak ken-
dine özgü bir yöntemle inşa edecekmiş.
Otoyolun her 10 kilometresini küçük çaplı bir işa-
damına ihale edecek, ancak karşılığında para öde-
meyecek. Ya ne yapacak? Satışa çıkarmayı tasarla-
dığı arsalardan verecek. Para nereden gelecek? Mü-
teahhit arsaya binalar yapacak. Tabii satacak.
Necmettin Bey'e göre, yol yapılacak, konut soru-
nu ve finans gereksinimi bir arada ve bir çırpıda çö-
zülecekmiş. Işte plan, işte Allah'ın nimetleri!
Seferberliğin ucunu gördünüz, gülersiniz değil mi?
Işadamları-işçi temsilcileriyle yapılan son toplantı-
da Rahmi Koç, başkentte dınlediği seferberliği özet-
lemiş; "Ankara'yı unutup, kendiişimize bakalım!"
Rahmi Koç da biliyor ki başkenti unutmak olanak-
sız.
Ne var ki içte ve özellikle dış odaklarda, bu hükü-
metin sürüp gitmeyeceğine inananların "bu dönemi
tahammülle geçiştirme kararında" olduklarını iş çev-
releriyle daha önemlisi Türk siyasetinin önde giden-
leri biliyor.
Önlerine gelen resmi ya da gayri resmi bilgi ve ra-
porlar, sözü edilen yargının giderek pekiştiği izleni-
mini veriyor.
• • •
Türkiye önemli kimi aşamalardan geçıyor. Birçoğu
kamuoyuna yansıyor. Kimileri var ki henüz suyun al-
tında. Üstlendikleri görevi "bihakkınyerinegetirmek"
uğruna çaba gösterenlerin öyküleri, henüz bilinmiyor.
Örneğin, dünyada benzeri olmayan son girişim.
Bir devlet başbakanının "yabancılar aracılığıyla ulu-
sal meclisi iknaya" girişmesi.
Kamuoyundaki karşı koymalar kadar. örneğin TB-
MM Başkanı Kalemli nın girişimleri, bilinmeyen yüz-
leriyle gösterdiği direnç...
"Gayri resmi" de olsa, büyükelçilerin istemeye is-
temeye komisyonlara gelmelerinin onur kırıcı notu-
nu, önayak olanlar omuzlarında taşıyacak.
Vay halimize
Dönelim seferberlığimize:
Büyük döviz beklentimiz, turizm. Necmettin Bey
TÜSlAD'a anlatmış ki: "Hele bir Araplar gelmeye
başlasın, hele Müslüman ülke insanlan..." Dolarları
nereye koyacağımızı şaşırabıliriz. Tabii, TÜSİAD son
olarak bu bilgiyı de alınca, "kroke".
Telaşlanmaya gerek var mı? Tansu Hanım'la Nec-
mettin Bey, Allah için "birbirine uygun partner" de-
ğiller mi?
Devlet basit yoldan yönetiliyor.
Necmettin Bey'in bozduğunu, Tansu Hanım düzel-
tir. Ithalat finansmanına yüzde 6 vergi getirir, işte si-
ze para! 6 Mart 1995 tarihli Ortaklık Konseyi kararı-
nın 62. maddesi, her ne kadar "karar... hak veyüküm-
lülükler arasında bir dengesizlik yarattığı takdirde,
'diğer taraf, tedbiralan tarafa karşı 'yeniden denge-
leme' tedbirleri alabilir" diyorsa da, Avrupa Birliği'ni
parmağının ucunda oynatan Tansu Hanım'a vız ge-
lir karşı önlemler.
Örneğin, Almanya'dan 10 bin marka ithal edilen bir
otomobil, çıkacağı söylenen tebliğden sonra 10 bin
600 marka gelecekmiş... Ya da Japonya'dan yüzde
19.5 vergi uygulanan otomobiller, bundan böyle
1.950 dolarlık verginin üzerine 600 dolar daha bine-
rek girecekmiş.
Bu ve benzeri yeni yükümlülükler yıllık geliri trilyo-
na yaklaşan Çiller ailesine koyar mı?
Üstelik bu hükümet, öyle böyle değil, Hira Dağı'na
çarpıp ikiye bölünen mucizevi ay gibi bir hükümet.
Bir parçası gelirleri düşlerinde inşa ettiği havuza
dolduruyor, öteki parçası ise -özel ilgi alanı olan- ar-
sa ka.'şılığı Almanya'daki mevduat hesaplarını Türki-
ye'ye taşıyor.
Her ikisı bir araya gelince, hiçbir şey çıkmıyormuş
ortaya. Ne gam!
Modası geçmiş, denenmiş yöntemlerte yaz günle-
rimiz laklaka ile geçiyor.
"Tahammül gerek, bu da geçer."
Şeriatçı iınanıa gözalb
RECEP BL'LUT
KAYSERİ - Kav sen "de sün-
net olacak küçük y aştakı yok-
sul aile çocuklanna Ordu \e
Atatürkaleyhtan marş söylet-
tıği gerekçesiyle hakkında ad-
li ve idari soruşturma başlatı-
lan imam Aydın Aydın dün gö-
revınden aîındı. Aydın daha
sonra da Terörle Mücadele
ekipleri tarafından gözaltına
alındı. Kaysen Belediyesi'ne
bağlı Huzurevi'nden \emek
alan küçük yaştaki yoksul aıle
çocuklan için düzenlenen sün-
net şöleni sırasmda çocuklan
toplu halde y ürüterek, "Asker-
lerin miğferine. Atatürk'ün
heykeline hak yol İslam \-aza-
cağız" diye marş söyleten Hu-
zurev ı Camıı imamı Aydın Ay-
dın ile ilgili adli ve idari soruş-
turma başlatıldı.
Kocasinan Kaymakamlığı
tarafından dün görev inden alı-
nan Aydın için Diyanet Işleri
Başkanlığf ndan görevlendiri-
len bir müfettış de kente gele-
rek soruşturmaya başladı.
Kayseri Müftüsü Necmettin
Nursaçaa bu tür konulara bü-
yükönem verdiklerini belirte-
rek. imamlık görev ıne gölge
düşürülmesine kesinlikle izin
vermeveceklerini sövledi.
Tercnik santraflara
• Baştarafı 1. Sayfada
etti. Davayı açan Izmir Çevre
Hareketı Avukatlan. karan. 10
yılı aşkın süren mücadelenin
zafen. Türkıye'de bağımsız
yargının var olduğunun kanıtı
olarak değerlendırdi. Karar
çevreciler tarafından sevinçle
karşılanırken "Kimse karan
koz olarak kullanarak nükleer
santrallandavatmasın" uyansı
yapıldı Uyarılara karşın ^ant-
rallara harcama yapan yetkıli-
lerden hesap sorulması istendi.
Aydın fdare Mahkemesi. da-
ha önce Yatağan Termik Sant-
rah'nın çalışmalarının durdu-
rulması istemiyle açılan davada
yürütmey i durdurma kararı ver-
mış. ancak mahkeme karanna
karşın santralın çalışması sür-
müştü. Mahkeme. Izmir Çe\ re
Hareketi Avukatlan'nın Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı.
Sağlık Bakanlığı. Muğla Vali-
lıği ve Türkiye Elektrik Kuru-
mu aleyhine açtığı davada yak-
laşık 600 sayfalık bilirkışı ın-
celemesı doğrultusunda karan-
nı oluşturdu. Kararda. Izmir
Çevre Hareketi Avukatlan'nm
dava açmadan önce Başbakan-
lık ve Enerjı Bakanhğf na baş-
vurarak Gökova. Yatağan ve
Yeniköy termik santrallannın
mevzuata aykın olarak çalıştık-
lan ve çevreye zarar verdikleri
gerekçesiyle kapatılmasını is-
tediklen belırtıldi. Avukatlann
idareye yönelık bu talebının
mev zuata göre karşılanması ge-
rektığını belirten mahkeme. bu
nedenle açılan davada çev reci-
lenn isteğinı haklı gördü.