29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 1996 PA2AR 8 PAZAR KONUKLARI 'Tek başına kültürmirasını koruyorlar'Değirmendere Belediyesi olarak ilçenizde dörtyıldır Ağaç Hey- kelSergisi ve Ağaç Heykel Sempozyu- ınu öüzenliyorsunuz. Böyle bir proje nereden aklınıza geldi? AKALLN-Göreve geldiğimizden be- ri yaptığımız her işin bilimsel bir teme- le oturması gerektiğine inanıyoruz. Mesleğim kimyagerlik olduğu için be- lediyeyle ilgili çalışmalar yaparken İl- ler Bankası 'ndaki uzmanlara sık sık da- nışırdık. Orada. Şehir ve Bölge Planla- ma Bölümü'ndeki bir arkadaşımız Mi- mar Sinan Üni\ersitesi"nden bir grup arkadaşın şehircilik konusundaçahşabi- lecekleri bir ortam aradıklannı. bunda kendilerine yardımcı olabilecek bir be- lediye bulmak istediklerini söyleyince biz onlara seve seve kucak açabileceği- mizi belirttık. Bunun üzerine o üniver- siteden birgrup Degirmendere'yegele- rek bazı çalışmalar yaptı. O arada da iiniversitenin benzer her türlü etkinlik- lerine belediyemiz kapısının açık oldu- gunu. her türlü desteği her zaman sağ- la>acağımızı sövledik. Birgün üniver- sitenın heykel bölümünden aradılar. Gü- zel sanatlarla ilgili çalışma yapabilecek- leri bir mekân anyorlardı. Ben de eski- den gitar çaldıgım için her türlü sanat et- kinlığine. çalışmasına destek vermeye hazınm. Kendilenne Değirmendere"de bu tür bir heykel çalışması yapabilecek- lerini söyleyince o zamanki bölüm baş- kan! AliTeomanGermanerçok ilgilen- di. "Bunubirsempozyum halindesuna- biliriz" dedi. O zaman >öre ürünü kes- tane ağacının heykel vapımı için çok uygun olacağını düşündük. Orman sey- reltme çalışmalanndan elde edeceğimiz kestane ağaçları bu projede çok iyi kul- lanılabilirdi. Böylesi bir proje dünyada birkaç kez uygulanmaya çalışılrrnş, ama hiçbir zaman bir süreklilık saglanama- mıştı. llk sempozyumu düzenlediği- mizde üniversite başanlı olup olmaya- cağı konusunda ciddi kaygılar taşıyor- du. Ama birincisi epeyce başanlı oldu. (kincisindeyse, bunu artık uluslararası düzeye taşıyabileceğimiz bize önerildi. Yurtdışında tanıdığımız üniversitelere. kültür ataşeliklerine katılım formları- mızı gönderdik. Oralardan katılımlar sağlandı. Bövlece ikinci sempozyum uluslara- rası düzeyde gerçekleştirildi. Üçüncü- süne Japonya'dan. Fransa'dan. Alman- ya'dan. Hindistan"dan, Finlandiya'dan heykeltıraşlar katıldı. Bu yılki için ise henüz jüri çalışmamız tamamlanmadı. Şu ana kadar 25 sanatçı başv urdu. Bun- lardan beş tanesi seçilerek Degirmende- re'ye gelecek. mmmt^ Proje nasıl gerçekleşiyor? AKALIN - l -30 temmuz arasındaki bir aylık süre içinde biz bu beş sanatçı- ya. ikişertane kestane kütüğü veri>oruz. Bu kütük!er30 santimetre çapında. Bu- nun ardından Mimar Sinan Universite- si'nde seçilen eserlerburaya getiriliyor \e bu sanalçılar halkın gözü önünde eserlerini uygulamaya koyuyorlar. Ahşap Heykel Sempozyumu"nun he- men bitiminde. bizim her yıl yaptığımız geleneksel Fındık Festivalimizbaşlıyor. Sempozyumun bitişiyle festivalin baş- langıcını örtüştürmeye karar vermemi- zin nedeni tam temmuz sonunda ödül- lerin verilebilmesi. Bir de sempozyu- ma katılan sanatçılara verdiğimiz bir ödül var. Ödülün parasal bedeli 60 mil- yon lira. Bunu. sanatçılann telif hakla- n olarak düşündük. ımm^m Değirmendere Belediyesi, ge- çen hafta Henry FordAvrupa Koruma Ödiilü 'nü aldı. Ödül alan projenin sempozvıımla bir ilişkisi var mı? AKALIN-Değirmendere'de. 15 ka- dar eski Türk evi bir mahallede kalmış durumda. Söz konusu alan eskiden be- ri imar planlanmızda pazar yeri olarak göründüğü için o yörede yapılanmaya izin verılmemiş. Eski bir yapılanma bölgesi olduğundan 100 metrekare yeri olan insan orada vüz metrekarelik bir yer yapabilmiş. Bugün yeni yapı yap- maya kalksalar yüzde 20 lejand uygula- ma koşuluyla 100 metrekarelik yere an- cak 20 metrekarelik yer yapabilecekler Dolayısıyla da eski yapılan yıkıp ima- ra uvgun veni yapı yapamamışlar. Biz- ce bu fevkalede de iyi olmuş. Biz bele- diye olarak. "Bu iş böyle olmaz. Biz bu- ralan kamulaştıracağız" dedik. Yerle- rin sahipleri kamulaştırmayı engelle- mek için oralan korumaya aldırdılar. Deyim uygunsa. *Köristeditekgöz.AI- lah verdi iİd göz" örneği oldu. Bizden koruma amaçlı imar planı istendi. Bu- nu seve seve üstleneceğimizi söyleyip hemen Mimar Sinan Üniversitesi'nden Prof. MuammerOnat'la temas kurduk: bu göre\i ona verdik. Prof. Onat planı hazırladı. Orada bir güzel sanatlar par- kı oluşturmayı hedefliyorduk. Amacı- mız hev kel sempozyumunu o alana ta- şimak. Orada bir de amfiteatr yaptık. Bu yaz orada bir yazlık sinema başlatı- yoruz. ^•^•" Sinemayı kim işletecek? AKALIN - İzmit'teki bir sinemayla anlaştık. Onlar. bıze herhangı bir ücret ödemeden yazlık sinema uvgulamasını gerçekleştirecekler. Bizim bir de 1989'dan beri süren bir uygulamamız var. "Film sinemada izlenir" sloganıyla ortaya çıktıktan sonra her cuma akşamı sinema izlemek isteyenler için İzmit'e ücretsiz otobüs kaldınvoruz. Sinema- dan gitmek isteyenlerin biletlerini. bel- li bir indirimlı fiyatla alıvoruz. sek... Henry Ford Ödiilü 'ne döner- AKALIN - Evet. Rastlantısal olarak bir gün o ödülün bir broşürünü gördük. Baş\ urduk. Bizim o korunan eski ev le- rin bulunduğu mahalleyle ödüle layık görüldük. M H M M Bir de Değirmendere Beledi- yesi 'nin toplum kalite çalışmalan var... AKALIN - Evet. Bence bu. belediye- nin en önemli projelerinden biri. Toplam kalite kontrolünü kamuda ve yerel yö- netimlerde ılk uşgulayan belediye bi- ziz. Beiediyemiz. kısaadı Kal-Derolan Kalite Derneği'nin üyesi. Aynca bele- diyemiz Ulusal Kalite Kongresi'ne bir biİdiri de sundu. llk kez bir yerel yöne- tinı Türkiye'de böyle bir şe> yapıvor. E R T U G R U L A K A L I N 1953. Değirmendere doğıımlu. Yiikseköğrenimini Ankaru Devlet Mimcırhk Mühendislik Akademisi Kimya Mühendisliği Bölümü nde tamamladı. 1980-8S arası Giilcük Tersunesi nde askeri memur olarak gürev yaptı. Değirmendere Belediye Başkanlığı 'na adayhğını koymak için mennıriyetten i.stifa etti. 19X9 belediye seçinıleriııde Değirmendere Belediye Başkanlığı nı SHPden adayhğını koyarak kaıandı. 1994 seçimlehnde ikinci dönem için Değirmendere Belediye Başkanlığı 'na seçildi. Önümüzdeki yıl Avrupa Uluslararası Kalite Bölümü"ne baş\ uruyoruz. Ka- muda kalite ödülü konuyor. Ona baş- vurmajı hedeflivoruz. •^••i Türkiye'de çok ciddi bir so- rıııı yasanıyor. Yerelyönetimler tarih- sel kültür mirasını korumakyerine bu mirasıyıkıyorlar, yok ediyorlar. Yerle- rine de beton yığınları, apartmanlar dikiyorlar. Sizce bunun esas nedeni nedir? AKALIN- İnsanlar bir rant beklenti- si içinde. Tanhsel kültür mirası da bu yüzden >ok ediliyor. Dıyelim ki sizin tarihi bir e\iniz \ar. Ama bu tarıhi e\. hiçbir şekilde kann dovurmuyor. Bu ne- denle o e\ i > ıktırıp size çok paralar ge- tirecek pek çok daireli birapartman yap- tırtıyorsunuz. Benimaklımatakılanso- run Türkiye"deki miras hukuku. Bu çok korkunç birşey. Eski bireviniz var. Ba- ba öldüğünde bu e\ çocuğa kalıyor. Ya da üç çocuğa kalıyor. Eskiden tek kişi- nin sahip olduğu eve üç kişi sahip çık- maya başlıyor. O üç kişi öldüğünde. her birinin ıkişerçocuğu olsa. sahipler kat- SUNUŞ_ BM İnsan Yerleşimleri Konferansı HABITAT Il'nin yapıldığı şu günlerde Türkiye'de korumacılık ve kültür mirasımıza sahip çıkma çok daha fazla önem kazanıyor. Türkiye'de yerel yönetimler. kendi bölgelerindeki kültür mirasının korunmasıyla ilgilenmedikleri gibi bu kültür mirasının yok edilmesini özendirecek işler de yapıyorlar. Ancak, iki elin parmaklanndan da az sayıda olan bazı belediye başkanlanmız var ki onlar canlannı dişlerine takmış, korumacılıkla uğraşıyorlar; bu iş için insanüstü çabalar harcıyorlar. Elde edecekleri toprak rantlan uğruna bütün tarihi kültür mirasını yok etmeye uğraşanlarla sa\aşıyorlar. Tek tabanca tabir edilebilecek bir çabayla bu işlerin üstesinden de geliyorlar. Ama, onlan destekleyeceği var sayılan devletten de en ufak bir destek görmedikleri gibi devlet onlara, kendi deyimleriyle "köstek oluyor". Bütün bu sorunlan ve bu koşullarda hâlâ korumacılığı nasıl başarabildiklerini Muğla Belediye Başkanı Orhan Çakır ve Kocaeli'nin Değirmendere ilçesi Belediye Başkanı Ertuğrul Akalın'la konuştuk. SÖYLEŞİLER LEYLA TAVŞANOĞLU lanarak artıyor. Aslında bu rant furyası- na, bu aşırı yapılaşmaya karşı çözüm bulunması gereken sorun bence miras hukuku. Böyle saçma bir şey olamaz. Belki size sivri gibi gelecek. ama ben toprak üzerinde mülkiyete de karşıyım. Toprak üzerinde mülkiyet olursa sonuç işte bu noktaya gelir. Bence toprak üze- rinde kullanım hakkı verilmeli, toprak dev lete ait olmalı. Kullanım hakkı birey- lerinolabilır. ^ ı ^ " " " Bir deasıl Değirmendere ola- rak bilinen dağın yamaandaki Yuka- n Değirmendere var. Oranın otantik yapısını yasatmak için ne gibiprojele- riniz var? AKALIN - Biz oradaki dokuyu ya- şatmanın yolunu şöyle bulduk: tmarda kısıtlamalar yapılmasının gerekliligi. Orası da e.ski bir mahalle kalıntısı. Ev- lerin hepsi iki katlı. üç katlı. Biz de ora- ya iki kat. yüzde 20 imar lejandı verdik. Bıze. "Başkan, şunlan altı kata çıkar- sak"gıbi taleplergeliyor. Ama biz yüz- de 20 ve iki katta ısrar ediyoruz. Şu an- daki mevcudu ise yüzde 40. iki kat-üç kat. Elindekıni yıktığında daha küçük bir bina \apmak zorunda kalacağı için bu işe hiç girnmor. O bölgede bu ne- denleartıkyapılanmaolmadığı içinora- yı bu $ekilde koruyacağımıza inanıyo- rum. ^•^•" Bu sizce palyatif mi, yoksa kalıcı bir önlem mi? AKALIN - Hiç kuşkusuz kalıcı bir önlem degil. Ama yasal haklanmızı kul- lanarak ancak bu şekilde koruyabrliriz. Benim hedefim aslında o bölgeyi koru- maya almak. Ama bir anda birçok işe birden girip hepsini yanm bırakmak da istemiyorum. Bir işi bitirdikten sonra bir başka işi başlatmayı amaçlıyorum. Eski yalı projesinde iyice yol aldık. O bölge tamamıyla özel mülkiyetteydi. Orada e\ olma>an boş arazilerin hepsi bugün belediye mülkiyetinegeçmiş du- rumda. Evlerden ikisi deartık belediye- nin malı. Hatta birtanesinde restorasyon çalışmasını başlattık. Benim hedefim o bölgedeki on beş evi. on beş ayrı ulus- tan binlerine satmak. Uluslararası sa- natçılar kolonisi ancak böyle oluşabilir. Planım şu: Bir vakıf oluşturmak \e \a- bancılann almış oldukJarı bu mülklerin daha sonra bu vakfa girmelerini sağla- mak. Yani bu. çokuluslu bir vakıf ola- cak. Bu şimdılik benim ütopyam. Tutar mı. bilmiyorum. Tutmazsa başka alter- natiflerimiz de var. Bu projeyi Kanada- lı Jed Irwin adlı bir profesör de çok des- teklıyor. Geçen hafta Irlanda'da düzen- lenen bir (oplantıda bu projeyi anlattı. Türki>e'de korumacılık bayağı önem kazanmaya başladığı için bazı sanayi kuruluşları da projeyle ilgileniyorlar. • • • ^ Bu projeleri HABITAT'a gö- türüyor musunuz? AK.ALIN - Ne yazık ki bazı şeylere artık vetışememeye başladık. kilitlen- dik. Bırilerinin de sahip çıkması lazım. Bu projelerle bir tek ben ilgileniyorum. Artık ilçe halkı benıınle şaka etmeye başladı. "Başkan nerede" diye sorup "Yok, İstanbul'da" cevabını aldıklann- da. "Bir daha scfer onu İstanbul'a baş- kan yapacağız" divorlar. HABITAT'la da uğraşamadık bu voğunlukta. Ama açıkçası bu HABITAT'la kimin uğraş- tığını da pek çözebilmiş değilim. Bele- diye başkanlanyla bir toplantı yaptılar. "Herkesi bura>a almamız mümkün dc- ğil" dediler. Vfarmara Belediveler Bir- liği. bazı belediyeleri seçti. ama habe- rimiz bile olmadı. Sadece Kocaeli Yük- sek Öğrenim Derneği eski yalı projesi- ni HABITATa sunacak. O kapsamda birileri gelir, inceler mi. bilmiyorum. HABITAT-II konferansı ön- cesinde kentlerimizin tarihsel dokusu- nun neden hızJayok olduğu sorıısu da yeniden tartısılıyor. Siz ise bu dokuyu yok etmeyen, tam tersine kent ölçeğin- de korumayı başaran Muğla 'nın bele- diye baskanısınız. Türkiye 'de böyle ö'r- nekler çok az. Bu çabalarınız nasıl basladı ? Ve bu basarıyı neye borçlusu- nuz? ÇAKIR-Türkiye'de geleneksel mima- ri zenginliğin 'kentölçeğinde'korunma- sı düşüncesi. Avrupa Mimari Miras Yı- lı olarak kutlanan 1975 "ten sonra ancak gündeme gelebildi. O yıllara dek koru- ma kavramı tarihi camiler. saraylar, ki- liseler. önemli köşk ve yalılar. köprüler, türbeler ve benzerleri gibi anıtsal yapı- larla antik kentler ve ören yerleriyle sı- nırlı kaldı. Aslında. Sayın Fikri Sağlar'm Kültür Bakanlığı dönemini saymazsak bu an- layış hâlâ sürüyor. O nedenle de o gün- lerde ve yeniden bugünlerde bu yapıt- lan 'yaratan' ve •yaşatan" tarihsel çev- reler. yani eski kent dokulan \e bu ko- kuları oluşturan eski e\ ler. sokaklar meydanlar ve mahaleller 'imargörme' adına sürekli yıkıldılar, modernleşme adına da betonlaştılar. Dahası. bu yıkım ve yokoluş süreci için- de tek tek korumaya alınan anıtsal ya- pılar da rant kuşatması altında yalnız kaldılar. Ve sonunda daha fazla direne- meyip yarattıklan tarihe gömüldüler. Yetmışli yıllann sonlanna doğru koru- mada tek yapı saplantısından kurtulu- nup kentsel korumanın önemi ve evren- selligi kavrandıgında aslında birçok ta- rihi yerleşme için tren çoktan kaçml- mıştı. Istanbul. Ankara. Izmirgibi kent- lenn kültürel kimlikleri, imardenilince salt geniş yollar açmayi anlayan politi- kaların elinde paramparça edilirken yi- ne imarla karayolunu ve apartmanlaş- mayı eş anlamlı sayan 'bayındııiık' kö- kenli imar planlan da Anadolu kentle- rini 'yap-sat' ekonomisinin tahrip edici kıskacınatutsaketmişti. Nitekim. Muğ- la'da bu tuzağa düşen tarihsel kentlerden birisi olarak yüzlerceyıllık kültürel zen- ginliğin. üstelik yaşayan bir eski kent dokusunun içerisinde geniş yollar ve yüksek binalar öneren 1963 yılı onaylı bir imar planının tehdidi altında, tam 20 yıl ölüm kalım savaşı verdi. Neyse ki ne Muğlalılar bu yıkıma ragbet ettiler, ne de yerel vönetim, imar adına tarihi çiğnemeyi uygun gördü. 1975'lerde be- lediyemizce üniversitelerle ilişki kuru- larak kommanın ilk adımlan en son Is- tanbul Mimarlar Odası Başkanı olan yüksek mimar Oktay Ekinci ve mimar Ya\ r uz Gürtunca'nın imar müdürlükle- ri döneminde atılmıştır. Işte, o günlerde 1963 planı vürürlükte olan, ama yürü- tülemeyen bir imar planı durumuna dü- şürüldü. Yetmişli yıllann sonlanna doğ- ru kentte oluşmaya başlayan yap-satçı- lık ise önce 1979 yılındaki kentsel SİT kararıyla, ardından 75 hektarlık 'konı- ma imar planfvle tarihsel dokunun dı- şına. gelişme bölgelerine doğru uzaklaş- tırılmaya çalışıldî. Muğla'nın yaklaşık 4 bin evi. 296 tes- cilli sivil mimarlık örneği yapısı. yüze yakın sokağı. eski hanlan. şadırvanları, zengin arastası. meydanları ve camile- riyle bugünkü 35-40 binlik toplam nü- fusun yaklaşık 20 bin kişilik kesimini banndıran, yaşayan dokusuyla örnek bir 'kentsel SİT' olarak korunabilmesinde ikinci önemli aşamayı koruma planının yürürlüğe ginş dönemi oluşturuyordu. Bugün Muğla Belediyesi imar Müdür- lüğü'nün arşiv lerinde koruma imarpla- nının onay tarihinden önce düzenlen- miş, ancak 1962 planına göre degil, yi- ne koruma planı koşullannı taşıyan çok sayıda imardurumu belgeleri ve inşaat ruhsatları bulunuyor. Koruma planı. Anıtlar Kurulu'ndan onay için (1980- 82) tam iki yıl sırasını beklerken yürür- lükteki imar planına göre inşaat izni is- teyenler uzun süre bekledildiler. Ancak. özellikle yap-sat ekonomisine bağımlı çevrelerden baskılaryoğunlaşınca, bu- rada Anıtlar Kurulu'nun da koruma pla- nını inceleme ve onaylama süresi uza- dıkça belediyenin duyarlı yöneticileri onaya sunulan imar planına sahip çıktı- lar. O günlerde Belediye Başkanı. en son Bayındırlık Bakanı olan ErmanŞa- hin'dı "Koruma Planı onay aşamasında, artık 1963 planım uygulamavı/" deyip StT bölgelerindeki apartman yapım istekle- ri topluca geri çevrildi. O günlerde ben de belediye meclisi üyesiydim. Bu ara- da koruma imarplanı ise Muğla'nın ko- runmaya başlanmasından iki vıl sonra, 1982'de. Anıtlar Kurulu'nca onaylanıp postayla belediyeye ulaştınldı. Bu onaydan önceki iki yılda ise Muğla çoktan koruma planına göre yönlendi- rilmeye başlanmıştı. Bu anlattıklanm. Muğla'nın korumacı- lıktaki ilk heyecanlı günleridir. Muğ- la'da bu korumacılık bu heyecanla. yük- sek mimar Oktay Ekinci'nin belediye- mizde İmar Müdürü olduğu, benim be- lediye meclis üyesi olduğum, Erman Şa- hin'in belediye başkanı olduğu günler- de başladı. Bu başanyı da o günlerin bilinçli. duyar- lı belediye yönetimine ve bu kadronun öncülüğünde ortaya çıkan. yıllardır Muğla halkında bulunan koruma bilin- cine bağlıyorum. ^•••^ Muğla 'da korumanın kentsel SlT kararıyla başladığı 19^8'den bu O R H A N Ç A K I R 1944, Muğla doğıımlu. ilk ve ortaögrenimini Muğla da tamamladı. 1986 da îznıir Iktisat Fakültesi nden mezıtn oldu. 1965 yılında haşludıgı Siyasi yasanıında sırasıyla CHP ilçe baskanhkları. il sekreterliği. il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliklerinde bulundu. CHP 'nin 12 Eylül 1980 darbesi sonrası kapatılmasıyla kurulan SODEP 'te Muğla İl Başkanı oldu. Muğla da serbest ımthaseheciiik ve nıa/i miişavirhkyaptı. İki dönemdir de Muğla Belediye Başkanlığı görevini vürütiivor. yana hemen tüm belediye başkanları, bu çabayı sürdürdüler. Sizce bu bir rastlantı mı, yoksa Muğlalı bilinçli olarak mı korumacı belediye başkanı seçiyor? ÇAKIR- Muğla'nın kentsel ölçekte ve planlı koruma dönemi. 18 yıllık bir de- ne>imi geride bıraktı. Bu süre içerisin- de birçok tarihi yapı eski kimlığine uy- gun olarak yenilenirken boş parsellerde yeniinşaedilenyapılannda Muğlalı ol- malarına özen gösterildi. Yöresel mi- marimizin özgün bira> nntısı olan Muğ- la evi bacası, kentimızin simgesi kabul edildi. Muğla'nın dışında bir başka yer- de. bir kentin simgesinin belediyesin- den ticaret odasına. Gazeteciler Cemi- yeti'nden meslek odalanna. bütün sivil toplum örgütlerine ve valiliğine kadar kurum ve kuruluşlannda amblem oldu- ğunugöremezsiniz. Bu dahi Muğla'nın ve Muğlalının korumacılık anlayışını çok güzel ortaya koymaktadır. Bugün lzmit'te. İzmit Evlerini Koruma Projesi (İZEYAP) adı altında kentin ta- rihi evlerini koruma çabasını başlatan İzmit Valisı Kemal Nehrozoğlu"nun Muğla Valiliği sırasında başlayan v e ge- çen yıl dokuzuncusunu yaptığımız ge- leneksel kültür şenliklerimizde temel konu hep demokrasiyle birlikte koru- macılık oldu. Dokuz yıldan bu yana es- ki evini en iyi koruyan Muğlalılara mi- marlar tarafından ödüller veriliyor. Bacalı (kirletici) sanayisi olmayan Muğ- la'da bugün Muğlalı. bacalı (kirletici) sanayi istemiyor. Kentin kimliği "kültür kenti" olarak belirlendi. Bu kimliğin üzerinde. sağcısıyla solcusuyla konsen- süs sağlandı. Belediye. valilik vöneti- mine kim gelirse gelsin Muğla'nın tari- hi kent dokusunun korunması temel amaçlararasında yeralıvor. Muğla Ev- lerini Yaşatma Projesi'ni (ME\'AP)za- manın yalisi Dr. Lale Aytaman ile baş- lattık. Özellikle yerel seçımlerde halkı- mız "Eski evleri vıkacağız. Muğla Ova- sı'nı imara açacağız" diyenleri değil, "Muğla'jı koru>acağız" diyenleri yö- netime getiriyor. Övle ki son yerel se- çimde bütün partilerin adayları. prog- ramlannda Muğla'nın korunmasına yer vermek zorunda kaldılar. Tabii yine de Muğlalılar > ıllarca sosyal demokratla- rın adayı Erman Şahin'e teslim ettikle- ri kentlerini son seçimde ikinci kez ba- na teslim ettiler. Işte. bütün bunlar Muğ- lalının kentini korumadaki kararlılıgını gösteriyor. tm^amm Bildiğim kadarıyla bu çaba- larımzda devlet size hiç yardımcı olma- dı. Toplu Konut İdaresi'nin söz verdi- ği kredi de sııya diiştü. Parasızlık bu çalışmalarınızda bir sorun yaratmıyor ÇAKIR-Parasızlıkelbettesorunlarya- ratıyor. Son yıllarda Muğlalının sabnnın tükenmekte olduğu sinyallerini alıyo- ruz. Devletin bugüne dek dişe dokunur hiçbir yardımda bulunmaması. Türki- ye'nın en önemli orman bölgesi olma- mıza rağmen tarihi evlerin restorasvo- nu için ucuz kereste tahsisinin yıllardır saglanmaması. Türkiye'de kent ölçeğin- de koruma duyarlılığının eşi bulunmaz ömeğini sergileyen Muğlalılarda gide- rek düş kınklığı yaratıyor. Eknomik güçlükler. ilgısizlik %e gelecek endişe- lcri tarihi Muğla kentınin. sevimli e\ İe- rinın, özgün sokaklannın ister istemez yıpranmasına neden oluyor. Böylesine hassas birdönemde MEYAP projesinin hayata geçmesiyle coşku ya- şadık. Bu coşkulu projeye İstanbul'da. Mimarlar Odası'nda tarihsel çevrearaş- tırmalan için bir araya gelen ve kendi- lerine "Gaiata Grubu" adını veren mi- marlık öğrencileri de katıldılar. İki yaz belediyemizin konuğu oldular. Resto- rasyon için her şey hazırdı. Sadece kay- nak yoktu. Toplu Konut Idaresı'nden beklenen kaynak 5 Nisan Kararlan'na takıldı. Muğla"da bir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu \eya şube- si kurulması talebinde bulunduk. Kül- tür Bakanlığı kabul ettı. Ama Başba- kanlık Personel Daire Başkanlığı yine 5 Nisan Kararlan nedeniyle reddetti. Yani dev let. destek olmadığı gibi köstek de oluyor. Muğla'da korumacılığın baş- ladığı daha ilk günlerde amaç. Muğla evlerinin. içindeki, sokağındaki. mey- danındaki vaşamın. kültürü. geleneğiv- leyaşatılmasıydı. Onedenle\iuğlae\- lerimn korunmasina yönelik çalışmala- nnı adı "Yaşayan Muğla" adını taşıyor- du. Bugün ise "cançekişen Muğla" var. ^ • ^ H Muğla 'daki koruma başarı- nızı HABITA T-II konferansında tanıt- mak için girişimlerde bulundunuz mu? ÇAKIR- Bugün koruma kurulları üze- rinde ülkemizde terör estirilirken Muğ- lalı. Muğla'ya kurul istiyor. Pek çok yer- de imar planlan ortadan kaldınlırken. tarihi yapılar tescilden düşürülürken Muğlalı. tescilli yapı sayısının arttınl- masını. yeni bir koruma imar planı ya- pılmasını alkışlarla karşılıyor. ama dev- lete sitemkâr. HABITAT: saygılı. adalet- li. sürdürülebilir kentleri amaçlıyor. Bu kentin Türkiye'deki en çarpıcı örneği Muğla. Bugün artık ne îstanbul. İstan- bul; ne Izmir Izınir ne de Muğla'nın Bodrum'u Bodrum. Marmaris'i Mar- maris. Ama Muğla halen Muğla. Kim- likli. kişilikli. saygılı. adaletli. sürdürü- lebilir bir kent. Muğla'daki çabalanmız, Türkiye'nin HABITAT'a sunacağı 50 sayfalık Ulusal Rapor'dabirsatırolarak ele alınmış. Sağ olsunlar. buna da te- şekkürederiz. Ama Muğla'daki uygula- ma sadece bizim değil. Türkiye'nin onurudur. Bu çabayı o rapora her nasıl- sa bir satırla aeçirenler telefon açıp da "Gelin bu çalişmalan HABITATta ser- gileyin"deme nezaketini bile gösterme- diler. Duyduğumuza göre Istanbul'da paralar kaldınmlara gömülüyormuş. Oysa Muğla örneğınde olduğu gibi kent bilincine dayalı projelere destek veril- seydi. Türkiye. HABITAT'adahaonurlu e\ sahipliğı yapmış olurdu. ESKtŞEHİR 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK AKTIRMA ÎLAN Dosya No: 1996 509 Hacizli olup satılmasma karar verilen Eskişehir merkez Karagözler köyü asfalt yolu üzerinde kain. tapunun, Eskişehir ili Karagözler köyü. Korukın mevkii. sahife 2232, pafta 1. parsel 2070'te 5020 m2 sahalı kâgir kümes ev ve bahçe cinsinden kayıtlı ta\uk çiftli- ği haline dönüştürülmüş gayrimenkul Eskişehir 1. İcra Dairesinde açık artırma sureti>le satışı yapılacaktır. tınar Durumu: Eskişehir Tepebaşı Beledive Başkanlığı'nın dosyada mevcut 17.5.1996 tarih ve 4523-3080 sayılı imardurum belgesinden. satışı yapılacak olan gayrimenkulun "imar planı haricinde. mücaviralan içinde" bulunduğu anlaşılmaktadır. Gayrimenkulün hali hazır durumu: Gayrimenkul üzerinde 2 adet tavuk kümesi ve 1 adet bakıcı evi mevcuttur. Bakıcı evi 56 m2 alanlı olup tek katlı yığma binadır. Bina mesken olarakyapılmışolup 2 oda. mutfak. antre, WC bölümlerinden müteşekkildir. Soba ile ısıtılan meskenin içinde elektrik \e su mevcuttur. Binanın üstü ahşap çatı üzerine marsilya tipi kiremit ile örtülüdür. Binanın dışında üstü kapalı veranda mevcuttur. Bakıcı evi önün- de su ihtiyacını karşılayan derin kuyu pompası ve bağlantıları mevcuttur. Binanın yanında 115 m2 alanlı tek katlı briket duvarlı yığma tavuk kümesi mevcut olup. binanın üstü çelik tek meyilli çatı üzerine galvanizli olukiu sac ile örtülüdür. Bakıcı evi arkasında bu- lunan modern ve tek katlı 12.00 50.00 m. ebatlannda 600 m2 alanlı tavuk yetiştirme binası mevcut olup. binanın üstü çelik makaslı çatı üzerine eternit örtülüdür. Eternit altında cam yünü ve naylon örtü bulunmaktadır. Kümes içinde modern suluk sistemi ile sac yem- likler vardır. Binanın bütün pencere ve kapıları demir doğranıadır. Binanın tam ortasında yem hazırlama odası bulunmakta olup, bu bölümde demir doğrama asma kat üzerine kümesin su ihtiyacını karşılayan. üç adet Fiber su depoları ve bağlantılan mevcuttur. Ta- vuk çiftliğineana giriş kapısı yanında bulunan bahçede muhtelif ağaçlar mevcuttur. Bilirkişiler tarafından gavnmenkule 7.000.000.000.-TL kıymet takdiredilmiştir. Tapu kaydında rüçhanlı 5.000.000.000.-TL muhtelifderecede ipotekler mevcuttur. Satış Şartları: 1- Satış 09.07.1996 günü saat 14.00 ile I4.30'da Eskişehir 1. İcra Dairesi'nde açık artırma suretiyle yapılacaktır Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle birbedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 19.07.1996 Cuma günü aynı yerde saat 14.00 ile 14.30 arası ikinci artırmava çıkartılacaktır. Bu artırmada da bu miktarelde edilememişse gayrimenkul en çok arrtıranın taahhüdü sakh kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki. artırma bedelinin tahmin edilen kıymetinin % 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka. paraya çe- virme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış takbi düşecektır. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin. tahmin edilen kıymetin % 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu veıme- leri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istedığinde 20 günü geçnıenıek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi ve birikmış vergiler satış bedelinden ödenir. Resmi ihale pulu. Katma Değer Vergisi. tapu harç ve masraflan alıcıya ait olacaktır. 3- İpotek sahibi alacak- lılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususivle faiz ve masrafa dair olan iddiaiannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacak- lardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname. ilan tarihinden itibaren herkesın görebilmesi için dairede açık olup masarfı verildiği takdirde isteyen alıcı- ya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak isteyenlerin 1996/509 sayılı dosya numarasıyla müdürülğümüzebaşvurmalan ilan olunur. 21.05.1996 (*) ilgililertabirine irti- fak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 89574
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear