Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinc •
Gcnel Yayın Koordinatörü: Hikmet
Çetinka>a # Yazıişlen Müdürlerr
Ibrahim Vıldız (Sorumlu), DinçTayanç
O Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
0 Görsel Yönermen. Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı# Ktıhbjrar Cengiz
Yıldırım 0 Ekonomı: Bülcnl Kı/anTık
# Kültiir Handan Senköken 9 Spor
Abdülkadir Yüceiman 9 Makalcter: Sami
Karaören • Düzeltme- Abdullah Yazıcı
• Fotoğrat' Frdoğan Köseoğlu • Bılgi-Bdge
Edibe Suğra 9 V un Haberlcrı Mehmet Faraç
Yaurı kurulu UhanSelçukıBjşLın).
Orhan Eriırç. Okta> Kurtböke.
Hikmet Çetinka\ a, Şükran Soner.
Ergun Balcı. Dinç Ta> anç. İhrahim
\ı\du, Orhan Bursalı. Mustafa
Balbav Hakan Kara.
Ankara Tem-sılcısı Mustafa Balba\ • Haber Müdıirü. Doğan
Akın Alatürk Bul\ an No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Te|-
4195020 (7 hat). Fakb: 4195027 • Izmır Tem^ılcısr
Serdar Kızık, H. Zıya Bl\. 1352 S. 2 3 Tel 4411220.
Faks 4419117 # Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu,
tnöniı Cd. 119 S. No I Kat 1. Tel 3522550. Faks 3522570
Müessese Müdürü- Erol Erkut 9
Koordınatör Ahmet Korulsan 0
Muhasebe- Bülent Yener • Idare
Hüsevüı Gürer 0 Işletme: Önder
Çelik • Bılgi-lşlem Nail Inal •
Bılgısayar Sıstem: Mûrü>et Çiler
MEDVA C: • Vıinetım Kurulu
Baskanı - Genel Müdür. Gülbin
Erduran 9 Koordınalor Reha
Işıfman 9 Cıenel Müdür Yardımcrsı:
Mine Akdag Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Fak» 5118466
Ya>ımhnan \e Basan: Yeııı Gun Haber Aıansı. Basın \e \'a> ınctlık \ *>
Turi.ocaiC.ki }<i 4İ CağaU>Hu 34334 lsl PK. 246 Ulanbul f d 10 212i 51205 OSCOhatl Fak> (0 212i 513 »5 >J> IOHAZİRAN 19% •İmsak: 3.25 Güncş: 5.25 Ögle: 13.11 İkindi: 17.08 Akşam: 20.43 Yatsı: 22.33
Yanardağ, elmas
püskürttü
• NEWVÖRK(AA)-
Zaire'de faaliyet halindeki
bir yanardağın, dünyanın
en büyük elmasını
püskürttiiğü bildirildi.
Bulunan elmasla ilgili
bilgi \eren Güney Afrikalı
jeolog Arthur Gilbeau.
taşın şimdiye kadar elde
edilenensaf ve
mükemTnel elmaslardan
biri olduğunu belirtti. 4 bin
583 kırat oldugu
kaydedilen elmas, şimdiye
kadar en büyük elmas
kabul edilen 3 bin 106
kırat (1 kırat: 200
miligram) ağırlığındaki
"Cullinan Elması"ndan
1477 kırat daha büyük.
Buğday
Konferansı
• ANKARA(AA)- '5
Uluslararası Bugday
Konferansı'. bugün
Ankara'da başlıyor.
Konferansı Tanm ve
Köyişlen Bakanlığı ile
uluslararası tanm
kuruluşlan organize
ediyor. llki 1972"de
Türkiye"de yapılan
konferansın, ikincisi
1976"da Yugoslavya'da,
üçüncüsü 1980'de
tspanya'da, dördüncüsü ise
1986'da Fas'ta yapılmıştı.
Erzupum
birinci oldu
• ARTVİN(AA)-Halk
Eğitimı Merkez
Müdürlükleri Türkiye
Folklor Birinciliği'ni.
Erzurum Halk Eğitim
Merkezi kazandı. Artvin
Spor Salonu'nda 12 ilin
folklor ekibinin katıldığı
yarışmada Ordu Perşembe
Halk Eğitim Merkezi
ikinci. Adana Seyhan Halk
Eğitim Merkezi de üçüncü
oldu.
ümut, piizgâp
santrallarında
• ANKARA(AA)-Özel
sektör tarafından çeşitli
bölgelerde kurulması
planlanan 6 rüzgâr santralı
ile ilgili hazırlanan
projeler, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı'na
sunuldu. Bakanlık
yetkilileri, tamamına yakın
bölümü "Otoprodüktör"
(kendi kullanımı için
elektrik üretmek) sistemi
ile kurulması öngörülen
rüzgâr santrallannın
yaygınlaştırılması
konusunda çok sayıda
firmanın da yeni proje
teklif etme aşamasında
olduğunu belirttiler.
Logosundan
tanıyorlar
• EDİRNE(AA)-Trakya
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi Göğüs
Hastalıklan Anabilim
Dah Başkanı Prof. Dr.
Kemal Agun. çocuklann
sigara ile yakından ilgili
olduklannı kaydederek
sigara ile mücadele
edilebilmesi için ilk
aşamada reklamlann
yasaklanması gerektiğini
söyledi. Prof. Dr. Agun.
yaptıklan bir ankette
ilkokullann 2-3-4 ve 5.
sınıflanndaki öğrencilerin
sigaralan logolanndan bile
tanıdıklannı. hatta yerli mi
yabancı mı olduğunu
bildiklerini belirtti.
Göl, bir beldeyi
yutuyop
• VAN(AA)-Van
Gölü'nün yükselmesi
sonucu santim santim
sulara gömülen Erciş'in 10
bin nüfuslu Çelebibağ
beldesini ziyaret eden Van
Valisi Abdülkadir San.
sulann yükselmesi
sonucu yurttaşlann
mağdur olduğunu
belirterek "Bize ulaşan
rakamlara göre göl
çevresinde 870 ev ve
binlerce dönüm arazi sular
altında kalmıştır" dedi.
Kanserin7
sinyali
• ANKARA(AA)-
Yeşilay Dergisi'nde yer
alan bir haberde '7 uyancı
sinyaline kulak verilmesi"
istendi. 7 sinyal şöyle
sıralandı: Boşaltım
alışkanlıklannda değişme,
iyileşmeyen yara, anormal
kanama ya da akıntı.
memede veya başka bir
organda kitle, solunum
bozukluğu ya da yutma
güçlüğü. siğil ya da
benlerde belirgin bir
gelişme. sürekli öksürük
ya da ses kalınlaşması.
TGC Başkanı Nail Güreli, tekelleşmenin basm özgürlüğünü tehdit eder boyuta ulaştığını söyledi
'Promosyon çdgmhğa dömiştiT• Basın sektörünün diğer sektörlerdeki gibi salt
kazanca dayanan düşünceyi terk etmesi gerektiğine
değinen Güreli, "Sermaye. basının bir kamu görevi
gördüğünü kabul etmelidir ve aşın kazanç
beklememelidir. Basın zaman zaman siyasal ilişkilerin
etkisinde kalarak bağımsızlığını tehlikeye düşürür
konumlara girmiştir" dedi.
GÜNDÜZİMŞİR
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
(TGC): bugün, kuruluşunun
50'nci yıldönümünü kutlayacak.
Bu nedenle TGC Başkanı Nail
Güreli ile gazeteciliğin dünü, bu-
günü ve yannı üzenne söyleştik.
Basında son yıllarda belirgin bir
tekelleşme olgusuna dikkat çe-
ken Güreli. meslek içi otokontro-
lün oluşrurulmasıyla basın özgür-
lüğünü tehdit eden bu yapılaşma-
nın önüne geçilebileceğine dikkat
çekti. Güreli. gazetecilik mesle-
ğinin birbirinden önemli sorunla-
n olduğunu belirterek da> anışma
ve özeleştirinin günümüzde ka-
zandığı önemin altını çizdi. Gü-
reli'nin sorulanmıza verdiği ya-
nıtlar şöyle:
- Cemiyetimiz bugüne kadar
hangi getişmderi gösterdL İşlevi ye-
terli mi? Neter yapdmalı?
- Gazeteciler Cemiyeti: bası-
nın. gazetecilerin sorunlanyla doğ-
rudan doğruya ilgilenmek ve si-
yasal iktidardan bağımsız bir po-
İitika izlemek ihtiyacından doğ-
du. Başta Sedat SÎmavi ve arka-
daşları olmak üzere 5 gazeteci. o
zamanki meslek kuruluşu olan
Türk Basın Birliği'nden aynla-
rak
1
*GazetecflerCemi>eti"ni kur-
dular. Gazeteciler Cemiyeti"nin
kuruluşundaki belirgin çizgisi,
salt gazeteciliğin sorunlannı çöz-
mek. siyasal iktidardan bağımsız-
lığını vesaygınlığınıkorumak ol-
du. Çok ağır, çok çetin sorunlar
yaşıyoruz. 50 vıl içinde TGC'nin
bütün yönetimlerinin başlıca uğ-
raş alanı ve en temel sorunu, ba-
sın özgürlüğü konusu olmuştur.
Gönül dilerdi ki 50 yıl içinde ba-
sın özgürlüğü artık tartışılır ol-
maktan çıksın. Gerçekler özgür-
ce halka aktarılsın.
- Basın özgürlüğünün önünde-
ki engelleri sıralar mısınız?
- Oteden ben basın özgürlüğü-
nün önündeki engeller, siyasal ik-
tidarlardan kaynaklanmıştır. Çok
partili demokrasiye geçişi 1950
olarak kabul edersek. 1950'nin
cicim ayları sona erdikten sonra
siyasal iktidarlarbasınakarşı. ken-
di çıkarlan doğrultusunda çeşitli
baskıcı yöntemler u\gulamıştır.
Baskıların temelinde yasal engel-
leri saymamız gerekir. Bugün Ba-
sın Kanunu'ndan. Türk Ceza Ka-
nunu'na kadar çeşitli yasalarda.
tespit edilen 150'yi aşkm hüküm
basınla ilgilidir. Bunlann önemli
bir bölümü de haberin rahatça alı-
nıp rahatça basılmasının öniinde
engeller oluşturmaktadır. Bunla-
nn bir kısmı, başta 657 sayılı "Dev-
let Memurlan Kanunu" gibi bü-
rokratik engellerdir. Bu yasal ve
cezai engellerin dışında günümüz-
de bir başka engelle daha karşı-
laşıyoruz. Bu da basının yapısal
degışıkliklerinden kavnaklanan
iç engellerdir. Basın içerisinde
son 15 yıl içinde siyasal iktidar-
lann öncülüğüyle, iktıdar çıkan-
na ve iktidardan yararlanılması
doğrultusunda yeni ilişkileroluş-
turuldu. Özellikle siyasal iktidar-
lara karşı gazetecinin belli bir me-
safev i koruması gerekir. 1980 "den
sonra bu mesafe korunmaz oldu.
Bu ilişkı, bu niyet önce siyasal
iktidarlardan geîdi ve ne yazık ki
bir kısım basında da muhatabını
buldu. Büyük sermaye buna ko-
şut olarak geldi. Basının da bir ti-
cariyanı vardır. ama diğer sektör-
lerden farklıdır. Basın sektörüne
gelen sermaye, diğer sektörlerde-
ki sırf kazanca dayanan düşünce-
yi terk etmelidir. Basının bir ka-
mu görevi gördüğünü kabul et-
melidir ve aşın kazanç bekleme-
melidir. Basın zaman zaman bu si-
yasal ilişkilerin etkisinde kalarak
bağımsızlığını tehlikeye düşürür
konumlara girmiştir. Kamuoyu.
bu değışimin. basının fark etme-
diği ölçüde farkındadır. Krediler
konusu var örneğin. Büyük yapı-
sal degişim olunca. Babıâli"den
50. yıl
etkinlikleri10 Hazıran 1946"da kurulan Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) 50. yılı
kutlamalanna bu yılın ocak ayından
itibaren başlandı. Yıl sonuna kadar
yayılan etkinliklerin sonunda hem
TGC'nin. 50 yılı hem de basının gelişimi
ve bugünkü durumunun belgesellerinin
oluşturulması amaçlanıyor.
Gerçekleştiriten etkinlikler şöyle:
- TGC ve TRT ortak yapımıyla 4 dizilik
bir belgesel film hazırlandı. TGC'nin
kuruluşu ekseninde. son 50 yılda baMnın
gelışmeleri ve geçirdiğı mücadeleler
anlatılan dizı. temmuz ayı içinde
gösterime girecek.
- TGC ve posta işletmesi anlaşmasıyla 24
Temmuz"da tedavüle verilecek olan 50. yıl
hatıra pulu çıkanlacak.
- 1870'ten bu yana Türk basınının
özeleştirisinı konu aian karikatürlerler
sergilendi.
- Basında promosyonun tarihi konusunda
yapılan toplantının ardından, yine
1870'lerden bu yana gazetelenn
promosyonlanndan örnekler içeren ve
halen devam eden bir sergi açıldı.
- Tekelleşme. promosyon. saygınlık gibi
basının temel sorunlan konusunda
düzenlenen 7 panelin tam metninden
oluşan ilk kitap, bu ay sonunda "Basın
Rendini Sorguluvor" adıyla
vavımlanacak.
gazeteler 'medva-center'lara ta-
şınınca. ekonomik bakımdan dö-
nen çarkçok büyüdü. Yayıncılık-
la bu çarkın giderlerınin İcarşılan-
madığı görüşüldü ve promosyo-
na başv uruldu. Zaman zaman da
basın 4. güç olmaktan çıkıp 1. güç
olma\ a soyundu. bu da temel bir
yanlıştı.
- Bu gelişmeler paralelinde le-
keüeşmcden söz edebilir miyiz?
- Basının bugünkü konumunun
literatürdeki adı tekelleşme. Iki
büyük kurumunelinde 14'üaşkın
gazete var. Televizyonlar ve rad-
yolar var. Ve basının pazar payı-
nın yüzde 60'ının üzerindeki kıs-
mı bu iki grubun elinde. Bu tanı
birtekelleşmedir. "Fülentekelleş-
me voktur. V'ayuı v önetimi gazete-
cilere kanşmamaktadır. Herkcs
istedigini >aap çizmektedir" şek-
lindekı görüıjleri tartışılabılirbu-
luyorum. Bugün ben bu çokses-
lıliği sadece kemanlardan oluş-
muş bir orkestraya benzetiyorum.
Bugünkü bu başıboşluk içinde ya-
nn öbürgün sermaye gruplannın
çok kritik çıkarlan söz konusu ol-
duğu takdirde çoksesli yayına mü-
dahale etmeyeceklerinin garanti-
sı yoktur. Buna ek olarak yann
daha büyük sermaye geldiğinde ne
yapacağı da bellı değildir. Yasal
düzenlemeler. kurallargetirilme-
lidir. Tam uygulanır, uygulanmaz
veyadelinir, delinmez.. onun mü-
cadelesı yapılır. Ama bir zemin
üzerinde, bir ortam üzerinde mü-
cadelemizi yürütmemiz gerekir.
- Tekelleşme şu anda ketıdini
nasıl giKtcrivor? Bugünkü pratik
nasıldır?
- Seçim dönemlerinde özellik-
le tartışma konusu olduğu göz-
lemlendi. Çeşitli büyük basın ku-
ruluşlan taraf konumuna bürün-
düler. Elbet gazetenın bir siyasal
görüşü olabilir. Yayın ılkeleri olur.
Hele yönlendirici. saptıncı. mak-
satlı olarak kamuoyu oluşturucu
haber yayını yapılıyorsa. bu. mes-
lek ilkelerineaykındırvedemok-
ratik rejim açısından da tehlike-
lidir. Tekelleşme olduğu zaman
bunun tehlikesi çok daha fazla ar-
tıyor.
- Günümüzde tekelleşme olgu-
sunun gözlenmeve başlamasıyla
birlikte 80'li v ıllardan önceki ob-
jektif habercilik anlavışı, ne tür
sekte>e uğradı?
- Taraflı yayıncılığın tekelleş-
meyı teşvik edici unsurlanndan
biri de bizde demokrasi kültürü-
nün tam yerleşmememiş olması-
dır. Zaman zaman askeri darbeler-
le de objektif habercilik kesinti-
ye ugramıştır. Özgür gazetecilik
yayın yasaklanyla engellendi.
Araştırma gazeteciliği darbe ye-
dı. Gazeteler, magazine yönlendi-
rilmeyeçalışıldı.
- \Ied> adaki astronomik ücret-
ler hakında neler düşünüvorsu-
nuz?
- Eşit ücret ilkesi genelde uy-
gulanmalı. ama bunun istisnalan
olduğunu kabul etmek gerekir.
Fakat çok astronomik ücretler
ödenmesi tabii istihdam politika-
sındaönemli bir yanlışlığı, bir ra-
hatsızlığı sergiledi. Bunun kamu-
oyuna yansıyan dedikodulan da
basının güveniliriiğini sarstı. Ki-
mi gazete sahiplerinin büyük trans-
ferlerle kadrosuna aldığı yazarla-
rı. sadece yazı yazması, yorum
yapması için değil. siyasal ikti-
darlarla ilişkileri düzenlemesi için
aldığı da söylendi. Önemli olan bü-
tün gazetecilerin, gazetecilik mes-
leğinin kişiliğine ve niteliğine ya-
raşır ölçüde ücret almasıdır.
- Gazetelenn sendikasızlaştınl-
ması operasyonu u> gulandı. Bu-
gün Cumhunyet gazetesi, de\ letin
resmi haber ajansı dışında sendi-
kalı olan basın kuruluşu yok. Bu.
basın için bir tehdit oluşhırabüir
mi?
- Bunda gazetecilerin dayanış-
ma noksanlan. davranış hatalan-
nın da payı var. Sendikasızlık. ba-
sın çalışanı için değil. patron için
de sermaye için de yanlış. Çünkü
günümüzde sendikacılık sadece
ücret sendikacılığı olarak düşünül-
müyor. Sendikacılık anlayışı ge-
nel anlamda değişti.
- Bu bağlamda Cemiyet yöne-
temi olarak üvelerimize bu konu-
da yeniden bir da> anışma öneri-
yor musunuz?
- Örgütlü olmaktan yanayız. Bi-
zim sektörde basında çalışan ar-
kadaşlanmızın sendikalı olmala-
nnı öteden beri öneriyoruz.
- Promosyon yapan gazerelerin
belirrtiği gibi tiraj arrtırarak okur
arttıncı ve okumavı özendiren bir
olgumu.voksa promosyon,tekel-
leşmenin zomnluluğuyla vardığı
bir nokta mı?
- Promosyon için şu üç temel
tespiti söylemek lazım. Birincisi
makul ölçülerde. ikincisi basının
kimliğine ve niteliğine yaraşır bi-
çimde, üçüncüsü de tanıtım ara-
cı olarak kabul edilebılir buluyo-
ruz. Ama bugünkü durumda bu üç
tespit makul ölçülerde olmaktan
çıkıp çılgınlığa, kuponbağımlılı-
ğınadönüşmüştür. Hem bir gaze-
te olarak hem de okur açısından.
Bu bağlamda da okur müşteriye
dönüşmüştür.
- Promosyonun bu boyutta çıl-
gınlığa dönüşmesi konusunda Ce-
miyet olarak herhangi bir araş-
tırmanız var mı? Vani artık okur
bu basının etiğe uvgun dav randı-
ğı konusunda eski güvenilirüğe sa-
hipmi?
- Biz bu konuda rakamsal ola-
rak bir kamuoyu araştırması yap-
tırmış değiliz. Ama çok yoğun
olarak okurlardan Cemiyetimıze
tepki geliyor. Cemiyetımizin pro-
mosyonu kestirmede sanki bir
yaptınmgücüdevarmışgibi. Ge-
çen dönemde ansiklopedi yanşı sı-
rasında promosyon nedeniyle ga-
zeteler birbirlerini kötüler hale
geldiler. Bizim yaptınm gücü-
müz yok. Yaptığımız bir panele
promosyonda öncü olan gazete-
nin yönetici üyesi de geldi ve o da
promosyondan şikâyet etti. Hat-
ta yasal olarak yasaklanması ge-
rektiğini söyledi.
- Dağrtımdald bu son gelişme
hatta buna dağıtımdaki bir tekel-
leşme de denilebilir. Baskı unsu-
ruvar. Bu konuda nedüşünüyor-
sunuz?
- Bu bir tekelleşmeyi getirirse
irili ufaklı bütün gazetelerin oku-
runa haksız rekabetten mağdur
olmayacak biçımde ulaşmasının
güvence altına alınmaM gerekir. Bu
olmadığı zaman dağıtımda da çok-
sesliliğinengellenmesi söz konu-
su olur. Son olav. >eni bir dağıtım
şirketinin kurulması. iki büyük
grup tarafından bu endişeyi gün-
deme getirdi. Cemiyetimiz cok-
sesliliği savunuyor. Haksız reka-
betten zarar görecek olan yayın or-
ganlan da bir araya gelip dayanış-
ma içinde tavırlannı ortaya koy-
malıdırlar. \
Sorunlar tartısıldı
6
Anadolu
basınına
gösterflmedi'
• lstanbul'da bir araya gelen 36 cemiyet başkanı
Anadolu basınının sorunlarının daha fazla olduğunu
söylediler. Devlet Bakanı Alip Talip Özdemir,
toplantıda yaptığı konuşmada Anadolu basınının
bilinçlenmesi ve bilgilendirilmesi için programlar
hazırladıklannı söyledi. Özdemir, Anadolu basınına
gereken ilginin gösterilmediğini vurguladı.
• TGC Başkanı Nail Güreli ise şimdiye kadar \erel
basının sorunlan ile ilgilenilmediğini, Anadolu
basınının sorunlan ile ilgili tarihi kararlar
alınacağını belirtti. Cemiyet başkanları, TGC'nin
50. kuruluş etkinliklerine katılacaklar.
İstanbul Haber Servisi - açısından sıkıntılara
Türkiye"deki gazeteci çözüm üretmek
cemiyetlerinin başkanları,
basının ve gazetecilerin
sorunlannı tartıştı.
Cemiyet başkanlan.
özellikle Anadolu
basınının sorunlannın çok
daha fazla olduğu
konusunda birleşti.
Çeşitli illerde kurulu
gazeteciler cemiyetlerinin
başkanlan. lstanbul'da bir
araya geldi. Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti'nin
(TGC) daveti üzerine
Istanbul'a gelen 36
gazeteci cemiyeti başkanı.
dün Basın
Müzesi'nde
yapılan
toplantıya
katıldı.
Toplantıya
katılan
basından
sorumlu
Devlet Bakanı
Ali Talip
Özdemir.
Anadolu
basınına
gereken ilginin
gösterilme-
diğini söyledi.
Anadolu basınının
bilgilenmesi ve
bilinçlenmesi için bazı
programlar
hazırladıklarını belirten
Özdemir. "Basın Yayın
Genel Müdürlüğü'nün
bünvesinde Anadolu
Ajansf nın hazırladığı
habeıieri içeren bir bülten
hazırlayıp N'aülikler
aracılığı ile yerel basına
gönderiyoruz
1
" dedi.
Devlet Bakanı Özdemir.
dev letin sürekliliği
Ali Talip Özdemir
gerektiğini de v ureuladı.
TGC Başkanı NaüGüreU
de Anadolu basınının
sorunları ile ilgili tarihi
kararlar alınacağını
söyledi. Şimdiye kadar
yerel basınının
sorunlanyla
ilgilenilmediğini
kaydeden Güreli. şunları
söyledi: "Anadolu
basınının sorunlannın
çözümü için önemli
adımlar atılacak. Yerel
basının daha çok
sorunlan var. Dayak
yeme.
tartaklanma
gibi. Her
birimiz
gazeteciler
cemi>etleri
başkanlan
olarak
sonımluluk
bilinciyle
gazetecilerin
haklanna
sahip
çıkacağız."
Cemiyet
başkanları
daha sonra
toplantının basına kapalı
yapılan ikinci bölümünde
Gazeteciler Cemiyeti'nın
güçbirliğini
gerçekleştirme ve buna
etkin bir işlerlik
kazandırma yollan ile
basının yaygın ve verel
sorunlannı tartıştı.
Gazeteciler
cemiyetlerinin başkanlan,
bugün de TGC'nin
kuruluşunun 50. yılı
nedeniyle düzenlenecek
etkinliklere katılacak.
nkırıy
nda
lü birgeceKültür Servisi - Önceki akşam Yedikule
Zındanlan'nda dünyaca ünlü piyanistimiz
Idil Biret ve İstanbul Devlet Senfoni
Orkestrası birlikte bir konser verdıler.
HABITART etkinlikleri kapsamında ver alan
ve Nurol Yatırım Holdıng AŞ'nin katkılanyla
düzenlenen konser. Çaykovski'nin '1. Piyano
Konçertosu' ile başladı. Protokol dışındaki
izleyicilenn yere oturarak ızlediği binnci
bölümü mükemmel bir uyumla tamamlayan
Biret ve İDSO ayakta alkışlandı. Seyırcilerin
ısteği üzerine dört kez sahneye gelen Biret,
bin orkestra ile diğeri tek basına piyanoda iki
yapıt seslendirdi. Konserin ikinci bölümünde
ise Rus ordusunun Napoleon'a karşı
kazandığı zaferi konu alan. yine
Çaykovski'nin '1812 Uvertiirii', şef Tadeuz
Strugala'nın başanlı yönetimiyle İDSO
tarafından dünyada ilk kez seslendirıldi.
Konserin bu bölümünde. yapıtın en v urucu
anlannda Yedikule surlanndan yapılan top
atışlan ilk anda ızleyenleri yerlerinden
hoplatsa da tarihsel bir atmosferde
gerçekleşen konserin büyülü havasına ayn
bir boyut kattı. Konser.giriş ve çıkışta
güvenlik nedeniyle konulan kulvarlann
yarattığı izdiham ve ses düzenindeki
pürüzlere rağmen dinleyenleri büyülerken.
Yedikule Zındanlan. mükemmel bir konsere
sahne oluvordu. (1CA.AN SAGANAK)
'Gücümüzün farkmda değiliz'
ÇGD 13. Olağan Genel Kurulu dün toplandı.
Genel Başkanhğa İsmet Demirdöğen seçildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağ-
daş Gazeteciler Demeği'nin (ÇGD) dün
yapjlan 13. Olağan Genel Kunılu'nda. ge-
nel başkanlığa İsmet Demirdöğen seçildi.
TÜBİTAK Feza Gürsoy Toplantı Salo-
nu'nda gerçekleşririlen Genel Kurul'a, Hak-
İş Genel Başkanı Salim L'slu. Özgürlük ve
Dayanışma Partisi PM üyesi Orhan Kara-
kuş. Işçi Partisi (İP)Genel Sekreteri M.Bed-
ri Gültekin. bazı milletvekilleri, İHD Ge-
nel Başkanı Akın Birdal, Prof. Alpaslan
Işıklı ile çeşitli kuruluşlann temsilcileri ve
basın mensuplan katıldı. Gazeteci Yılmaz
Akkılıçın yaptığı konuşmada. basındaki
tekelleşme ve teksesliliği eleştirdi.
Eski ÇGD Genel Başkanı Mustafa Ek-
mekçi, basın çalışanlannın güçlerinin far-
kında olmadıklarını belirterek. Mustafa
Kemal"in Sıvas Kongresi'ni SOkişiyletop-
ladığını. ancak rvurtuluş Savaşı'nı başarıy-
lasonuçlandırdığına dikkat çekti. "Biz bir
avucuz,güçlüyüz"diyen Ekmekçi. gazete-
cilerin kendi sorunlanna daha çok sahip çık-
malannı istedi. Basında giderek yaygınla-
şan promosyon uygulanıasına da değinen
Ekmekçi. yazarlann bu gidişe tavır alabil-
mesi için karşı yazılar vazmalan gerekti-
ğini belimı.
Genel kurulda yapılan seçimler sonu-
cunda İsmet Demirdöğen başkan olurken
Yönetim Kurulu'na Can Dündar, Cengi/
Kuşçuoğlu. \edatÇuhadar. Naci Oner. Mus-
tafa Erdoğan, Sinan üztiirk, Şeref Özer,
Cöksel Bozkurt. Celal Ka/dağlı, Eren Si-
nan Ozgünay, Ekrem MeraL Nergis Bozkurt,
Mustafa Kirman ve Murat İnceoğluseçil-
di. Denetleme Kurulu "na. Olgunay Köse,
Nesrin Hocaoğlu ve Önder Doğan getiri-
lırken. Onur Kurulu üyeliklerine Mustafa
Ekmekçi, Ahmet Abakay, YarlıkOzmenek.
Yılmaz Akkılıç ve Selçuk Aslan seçildiler.
Mustafa Ekmekçi. gazetecilerin kendi
sorunlanna sahip çıkamalannı istedi.
Yaramaz öğrenciye
tuvalet cezası
LFUKTEKİN
ADANA - Not kırma. sözlüye kaldırma.
azar. tek ayak üzerinde bekletme. teneffüse çı-
kartmama. tokat. dayak...
Eğitim-öğretim sistemimizde yıllardır uy-
gulanagelen bu cezalara Adana'daki birorta-
okulda "tuvalet cezası" eklendi. Abdürrahim
Gizer Ortaokulu'nda okuyan dört öğrenci, ya-
ramazlık yapınca soluğu tuv alette (!) aldı. Mü-
dür yardımcısı Osman Özarslan, "Nedenyap-
tnuz" ya da "Neyaptınız" dive sormadan öğ-
rencılen tuvaletin içine tıkıp cezalandırma yo-
lunu seçti.Bunalıma giren öğrencilerden biri-
sininbabasının, Milli Eğitim yetkilileriney ap-
tığışikâyetten -şimdilik- bir sonuç çıkmadı.
Öğretmenleri "tahsildar" haline getiren
Milli Eğitim sistemimiz Adana kent merke-
zindeki Abdürrahim Gizer (eski adı Seyhan)
Ortaokulu'nda bugüne dek duyulmadık bir
ceza anlayışını da ortaya çıkardı. 29 Mayıs
1996 Çar^amba günü meydana gelen olayda
Z., M. ve U. adındaki üç öğrenci. 2. dönem baş-
ka bir okuldan kendi okullarına gelen öğren-
ci M.C.Ö.'yle tartışmaya başladılar. Yaşadığı
olayın halen şokunu atlatamadığı hissedilen öğ-
renci M.C.Ö., tartışmayı ve sonrasında geli-
şen olayları şöyle anlartı:
"_Bana sürekli sataşıvorlardL O giin 1. ders-
ten sonra arkama bir sey yapıştınnca ' Uğraş-
mayın benimle" dedim. Istediğimizi yaparız.
bu okula gelme' dediler. Daha sonra tuvalet-
te üç-dört kişi beni yine sıkıştınh. O sırada
müdür yardımcımız gelip Ne oluyor' dive
sordu. Anlatırken dördümüzü dediğer müdür
vardımcımız Osman Bey 'in (Özarslan) odası-
na çektL." Odasına götürüldüklerinde müdür
yardımcısı Özarslan'ın telefonla konuştuğu-
nu belirten öğrenci M.C.Ö« anlatmaya devam
ediyor: " "Bunlara ne ceza verelim" dive so-
nınca Osman Be\; "Nedir'. 'Ne olmuş' dhe
sormadan dördümüzü birden tuvalete götür-
dü. Kapıyı kapatü, bizi kilitledi sandık. Dört
kişi bunın buruna kalmıştık. Biraz kaldıktan
sonra Osman Bey gehü, diğer üç öğrenci yazı-
lı için sınıfa gitti ben de kendi sınıfima. Sonra-"
"Sonra"sını anlatmakta güçlük çeken
M.C.Ö.. bir dershanede görev yapan babası Si-
nan Ozkanoglu'nun müdahalesinden sonra
konuşmasına devam edebildi:
"Ders bitince ben tekrar derse girdim. Ce-
zamız bitti sanıyordum. TenefTUste üç öğrenci
gekli, 'Osman Bey çağınyor' dediler. Gittim.
Onlan bir daha tuvalete sokmuş. Bizi. dördü-
müzü yine tuvalete soktu. Bir saat kadar kal-
dık. Kapıvı açtım. dayanmadım. Ağlayarak
kaçtun eve." Kendisinin de eğıtimci olduğu-
nu belirten öğretmen Sinan Özkanoğlu. "Böy-
le bir cezayı, suçu işleven diğer çocuklar için
bile kabul edemem. Bu sadistlikten başka bir
şey değil. Oğlum, hâlâ olayın etkisinde. Dara-
cık bir tuvaletin içinde birkaç kez zorla hıtul-
mak ne denıek. siz ne hakla. kim olarak >apar-
sınız bunu!.. Bu > anlışı, bu düzev sizliği vapan-
lar hakkında derhal sonışturma başlatilması-
nı istivoruz. Durumu Milli Eğitim Müdür Yar-
dımcısı Muharrem Gelen'e bildirdik, henüz
bir şe> yok" diye yakındı.