25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 MAYIS 1996 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbul PB 21 Edirne PB 25 Çanakkale PB 24 Kocaelı Izmir PB 22 PB 29 Manısa PB 30 Aydın PB 31 Denızli PB 32 Zonguldak PB 23 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas PB PB PB PB AB AB AB AB 21 21 23 21 27 28 27 26 A 32 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkârı Van A AB A A A A AB AB 31 26 32 33 28 28 19 25 AB 24 Yurdun kuzeybatı kesimlerı parçalı bu- lutlu, ötekı yerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Havasıcaklı- ğı yurdun kuzey ke- sımlennde aza/acak, ötekı yerlerde ö- nemlı bır değışıklık olmayacak. Ruzgâr kuzey ve doğu yön- ierden hafif, arasıra ara kuvvette ese- cek. Moskova Ç6 13 Aşkabat AB 27 Almatı ÇB 28 Taşkent ÇB 27 Bakü AB 21 Bışkek ÇB 27 Tifhs AB 18 Kahıre 29 Budapeşte Şam 33 O Parçalı bulutlu Ss k Çok bulutlu G Ü N D E M Ml STAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada Insanları kaça ayırmalı: - Az vahşiler, çok vahşiler... Çevremizden sık sık "savaş gemısi" dedikleri araç- lar geçiyor. Insanlar kazandıklarını bunlara yatırıyor- muş. Bunlar ne ışe yanyor? Birbirlerini öldürmeye, korkutmaya... Bizım tek so- runumuz uçurum... Insanların sorunu, birbiri... Kana susamış herbiri... iki tarafın gazetecileri burada bayrak dikme yarışı- na girmeden önce bır istatıstik yayımlanmıştı. Türki- ye, silahlanma yarışında dünya dördüncüsüymüş. Üçüncü de Yunanistan... Bu enayilere sılahı ABD satıyor. Sıkışınca da yine ona gidiyorlar, "aramızı bul" diyorlar. Adamlar, bu ap- tallar sayesinde hem ara buluyor hem para... Birbirine hayrı olmayanın... Mayıs başında çok tedirgin günler yaşadık. Önce- ki aylarda Türk/ye'nin Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel, ABD'ye gitmişti. Bu ay da Yunanistan'ınki git- ti. Adı da Kostis Stefanopoulos mu ne?.. Adam yağ- dı gürledi... Türkiye'yi yenecek güçtelermiş, istedik- leri an savaşabilirlermiş... Eyvah dedik... Bunlar yine Kardak üzerinde tepişir, bu delileri ne dayak paklar ne teneşır... Ucuz atlattık... Açlık nedenıyle bir bir aramızdan ayrılanlar bizim de sonumuzu gösteriyor. Bu pisi pisıne olümün anlam- sızlığını insanlara nasıl anlatabiliriz? Zorgörünüyor... Birbirine hayrı olmayanın, bize olur mu? Anadolu'da bize 'fakirin ineği' diyorlar. Güzel deyim. Biz. kılosuna göre süt verimı bakımından birinciyiz. Kı- lımızdan onlarca şey yapılıyor. Bir de etimızı yemeye kalkmasalar... Avrupa'daki ar- kadaşlarbirçalışmayapıyorlar. Dileriz başanlı olur. Da- nalarla temas halindeler. "Deli dana'' virüsünden bi- ze de almaya çalışacaklar. Bir bölümümüzü feda ede- ceğız, ama olsun... Bızden sonraki nesillere, insanlı- ğın gazabından kurtulmak için bunu yapmak zorun- da kaldığımızı anlatınz. Aramızda buna karşı çıkanlar da var. Diyorlar kı: "Deli keçı hastalığıyayılırsa, pek çok kişi etimiziye- mez, ucuzlanz. Bu kez de kimileri bizi toplardaha çok keser, koyun eti dıye yedırir. Paralan da cebe indirir..." Bu dadoğru... Türkiye'deki ders kıtaplarında bizim için en çok kul- lanılan deyiş şu: "Orman düşmanı..." Ormanda ağaç fidanlannın büyüme noktalannı yı- yormuşuz, çok zarar veriyormuşuz... Kuyruğumuzla güleriz... Ormana en çok hangi yaratık zarar veriyor, bir dü- şünsünler bakalım... Hem bizim beslenme biçimimi- ze biraz baksalar, ağaç uçlannı ancak zorda kalınca yediğimizi görecekler... Ama nereden görecekler. be- yuıleriru sarmış örümcekler... Kan görünce sevinen böcekler... Insanlığın âlemi yok Arada bir balıkçılar yanımızdan geçiyor. Kaya ara- lıklanndaki sularda güzel balıklartutuyorlar. Birgün tu- tamazlarsa yandık... Bunlarda "kısmet" diye ne oldu- ğu belırsiz bir sözcük var. "Kısmet bunlarmış" deyip üzerimize çullanırlar... Kimi iyi nıyetli balıkçılar arada bize ot getiriyor... A- ma taşıma otla mide doymaz ki... Şimdi ne güzeldir Menteşe Dağları, Toroslar... Ye- şillerin arasında kaybolur. kaya uçlarından uçurumla- ra bakardık... Hele Girit adası... Hanya tepelerinden Akdeniz ne de güzeldir... Aç keçi rüyasında yonca tarlası görürmüş... Oysa gerçek çırılçıplak önümüzde... Issız bir kaya- lık... Hertaraftan ölüm esiyor. Geçen gün, insanlar bizı nasıl tanıyor diye bir tar- tışma açtık... Olumsuzlar ağır bastı. Bir sürü deyim üretmışler: "Keçi ınadı..." Onun adı inat değil ki... Kendileri istedikleri gibi ha- reket etmek isteyince, adına özgürlük diyorlar. Biz is- tedığimız gibi hareket etmeye girişınce bu "inat" olu- yor. Onurun adı ne zamandan beri inat oldu? Doğru düşünme yetisini yitirene de "Keçileh kaçır- dı" diyorlar. Gerçi bu gidişle biz de keçileri kaçıraca- ğız. ama bizden sonraki nesillere bir deyim de biz ar- mağan edecegiz. Kötü davranma. vahşi hareket et- me, her şeyi yok etmek isteme duygusuna şöyle kar- şı çıkacağtz: "insanlığın âlemi yok..." Soyadım değiştirmiş EV İN GÖKTAŞ ANKARA - Cumhurbaş- kanı Süle\man DemireTe su- ıkast gırışımınde bulunan îb- rahim Gümrükçüoğlu nun. cınayet suçundan mahkûm olduktan sonra soyadım de- giştirerek resmi makamlan yanıhtığı belirlendı. Akh dengesinın yennde olup ol- madıgı konusunda çelışkili hastane raporları bulunan saldırganm. cınayet suçuyla cezaevınde yatarken 1974 afFından yararlanıp özgürlü- ğüne ka\ uştuktan sonra. "Gümrükçü'"olan soyadım "Gümrükçüoğiu" olarak de- gıştırdiğıve 1993 yılındaye- nı so\adıyla sılah ruhsatı al- dığı saptandı. "•Gümrükçü" ve "Güm- rükçüoğlu" soyadlannı bir- leştırip bılgısayarlardakı \e- nlen toplaş an Adlı Sıcil Ge- nel Müdürlügü şetkılilerı. suikastçının bır sabıkasını daha buldular. Gümrükçüoğ- lu'nun, "ruhsatsızsilahtaşı- mak* suçundan iki değil. üç kez gözaltına alındığı \e hakkında işlem vapıldıktan sonra serbest bırakıldığı sap- tandı. Adli Sıcil Genel Müdür- lCğü yetkilileri. "Bize nüfus kiğıdında ne gelirse, veri ta- bınına ona göre bilgiler giri- >oruz" dedıler. Bir kışi hak- k nda. -6136 sayılı Ateşli Si- tahlar Vasası'na muhale- Eef"ten birkezdahı ışlem ya- p Iması halınde. polisın sılah ruhsatı vermemesi gerekriği- nı kavdeden yetkıhler. "1980'ü yılJarda bügisavar sistemi yoktu. Suikastçı da elektronik sistemin olmavı- şından >ararianıp silah ruh- satı almayı başarmış. Eğer şimdi olsa. soyadım değiştir- miş olsa bile bilgisayarda muriaka eski suçlan da çıkar \e silah ruhsatı alanıaz" de- dıler. Yetkıhler. ılerıde bu gıbi olavlann \enıden yaşanma- ması için. "Mernis Proje- si"nin mutlaka bir an önce yaşama geçırılıp nüfus kod- İamasının tüm ülke genelın- de yapılması aerektiğini ka> - dettıler. Adli sıcil ve güven- lik güçlerı arasındakı bılgısa- yar ağının kurulması gerek- tığını belırten yetkıhler. sı- lah ruhsatlarınm da bu bilgı- savarlar arasındakı bılgı alış- verışlen sonucunda alınabi- leceğinı. bö> lelıkle bu tür so- runların yaşanmayacağını anlattılar. Amcasının oğlunu öldür- düğüiçin 1971 y ılında 20 yıi ağır hapıs cezasına mahkûm olan. cezaev inde 3 > ıl yattık- tan sonra da 1974 genel af- fından \ararlanıp tahliye olan fbrahim Gümrükçüoğ- !u"nun. 1980 \ ılında mahke- me kanalıyla soyadım değiş- tirdiği belırlendi. Saldırganın, tstanbul Em- niyet Müdürlüğü"nden 1993 yılında sılah nıhsatı alırken sabıkasına rastlanmadıgı be- lirtildi. Yağmurlu Karl <^2^Suiükar Gok gurultulu 6 Telkinle yönlendirflip saldırıyor 9 ALPER BALLI AHMETŞEFİK ANKARA/TR.ABZON - Cum- hurbaşkanı Süle\man Demirel'e suikast girişiminde bulunan şeriat- çı İbrahim Gümrükçüoğlu nun. üni\ersite öğrencıliği sırasında, Abdullah Bostancf nııı yanı sıra başka bir sınıf arkadaşını da **sır- tından bıçakJadıgı" ortaya çıktı. Gümrükçüoğlu' nun Trabzon Li- sesi 'nde okurken de turancı görüş- lere yakın olduğu, öğrencilere >ö- nelik çeşıtli saldırılara katıldığı. bıröğrenci>i bıçaklamaktan dola- yı liseden sürüldüğü öğrenildi. Öğrencilik > ıllannda sınıf arkada- şı olan Gümrükçüoğlu'nun. kendı- sini de sırtından bıçakladığını açıklayan İsmet Çakmak. sabıka- h suikastçının "telkinlerleyönlen- dirilerek saldınlar düzenlediğini" sö\ledı. Anadolu Cniversitesi Eczacıhk Yüksek Okulu'nda öğrenci oldu- ğu sırada 21 Ocak 1976 tarihinde sınıfarkadaşı îbrahim Gümrükçü- oğlu tarafından bıçaklanan \e ha- len Adana'da eczacıhk yapan İs- met Çakmak. aynı okulda bulun- duklan dönem içinde farklı görüş- leri taşıdıklarını vurguladı. Okul yıliannda bir süre CHP Gençlik Kollan'nda çalıştığını \e aktif bir öğrencilik dönemi yaşadığını an- latan Çakmak, Gümrükçüoğ- lu'nun ön plana çıkan ya da lider görüntüsü taşı>an kişilere karşı saplantılı olduğunu ileri sürdü. Kendisıneyöneliksaldırıda Güm- rükçüoğlu'nun yönlendirildiği gö- rüşünde olduğunu bildiren Çak- mak, "Laboratuvardersindençık- mıştik. Önlüğümü çıkarmak üze- re dolabın yanında gittim,tam üze- rimdekini çıkarırken bir acı hisset- tim, geriye döndüm. kaçtı. Sırtını- dan 2 \erimden bıçaklanmısım, beni hastaneve götürdüler. Saldır- gankaçmıştı" dedi. Çakmak. Gümrükçüoğlu'nun saldmnın ardından ortadan kay- bolduğunu kavdederek, okul yö- neticilennin ve bazı güvenlik gö- revlilerının kendisışle yaptıkları toplantıda "misilleme" yapmama- ları u>arısında bulunduklannı söy- ledi. Çakmak, sözlerini şöyle sür- dürdü: **\ öneticiler ve polisler bize, bu adamın hasta olduğunu. bizim ona bir şe> \apnıamı/ durumunda öl- nıeolasılığının \ üksck olduğunu \t yok yere katil durunıuna düşeceği- mtz \e belki de hapis yatacağımız telkininde bulundular. Zaten adam da ortadan kavbolmuştu, bizokul- dayken okula hiç gelmedi. Sonra- dan öğrendik ki dönüşünün ardın- dan 1 sol görüşlü arkadaşı daha bı- çaklamış." Çakmak. Gümrükçüoğlu'nun sağ görüşlü öğrenciler arasında bulunduğunu ve onlann telkiniy- le davrandığını belirterek. dinci yönünün ağır bastığını da gözlem- lediklerini kaydetti. Sabıkalı bir kışının sılah ruhsatı \e eczane aç- ma ızni alamayacağını anımsatan Çakmak, Gümrükçüoğlu'nun bu izinlere sahıp olmasının "düşün- düriicü'* olduğunu kaydetti. İbrahim Gümrükçüoğlu'nun akrabaları. suikastçının l960'lı yıllarda Trabzon Lisesi'ndeöğren- ciyken oldukça atak \e haylaz bir öğrenci olduğunu, o dönemde mil- li>etçi-turancı görüşlere çok yakın bulunduğunu. okulda birkaç sal- dın ola>ına kanştığını söylediler. Bu ola\ lardan bırinde öğrencıler- den bırınin İbrahim Gümrükçüoğ- lu tarafmdan bıçaklandığını belir- ten yakınlan. suikastçının bu ola> - dan dolayı Trabzon Lisesi'nden Doğu illerinden birine sürüldüğü- nü. lise> i de zorlukla bitirdiğini bildirdiler. 1971 'de Istanbul'da >akını Se- lahattin Gümrükçü'vü öldüren ve kan davası yüzünden ailesiyle bırhkte Yomra'yı terk eden İbra- him Gümrükçüoğlu'nun ceza- evınde Islami kesimlere yakınlaş- maya başladığı ve 1974 affından yararlanarak cezaevinden çıktığı bildinldı. Sakarya'da yaşadığı sıralarda 2 ya,şındaki oğlunun kuyuya düşe- rek boğulmasından sonra ruhsal sağlığı ıvice bozulan ve dengesiz davranışlannındahadaarttığı ıfa- de edilen Gümrükçüoğlu'nun gö- rev vaptığı hastanelerde de işye- rindeki arkadaşlannı İslami yaşam tarzına zorladığı \ e birçok iş arka- da^ıv la kavgalı duruma geldiği ile- ri sürülüyor. 1971 \ ılında suikatçı ibrahim Gümrükçüoğlu tarafından öldürü- len Selahartin Güınrükçü'nün ağa- bcvi HavdarGümrükçü. kardeşi- nin 6 avlık evlı olduğunu ve İbra- him Gümriikçüoğlu'na büyük >ar- dımlan bulunduğunu sövledı HaydarGümrükçü. suıkastçıyı 25 v ıldır hiçgörmediğinı. fbtoğrafını bıle tanımadığım belirterek şövle konuştu: '•Çok değişmiş. Sakal bırakmış. Kardeşimiöldürdükten sonra ken- dilerine kövden çıkmalannı so'yle- dik. Aksi halde kan davası olacak- tı. Psikolojik rahatsuiığı olan biri- si. Kardeşimi öldürdüğiinde 6 av- lık evliydi. Ona nasıl kı\dı. Hâlâ acısı yüreğimi/df. Böyle bir adam cumhurbaşkanını da gözünü kırp- madan iildürür." 'Sara hastası 1 ibrahim Gümrükçüoğlu'nun bacanağı Kamil Aktürk de su- ikastçının cezaevınde>ken dala- ğıyla ilgili bir hastahğının ortava çıktığını. bu hastalığın zaman za- man sara nöbetlerine benzer knz- lere neden olduğunu, olav ı böyle bir anda işlemiş olabileceğini sö\ - ledi. Kamıl Aktürk. ilk çocuğunu da boğulma sonucu kaybetmcsinın. ruhsal dengesıni iyiden i> iye boz- duğunu öne sürdü. Kamil Aktürk. olay ııı arkasında bır örgüt olacağı- na ınanmadığını vurguladı. I97|'de ev arkada^ı Selahartin Gümrükçü'vü de nedensiz yere öldürdüâü öne sürüldü. 'Olayın üstü örtülmek isteniyor' Suikastta 4 dolayh' örgüt bağlantısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş.kanı Deniz Bavkal. ^erıatçı olarak bilinen İbrahim Gümrükçüoğlu adlı ecza- cının, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e suikast girişiminin "suikastçının deli rapo- ru \ar dhe geçiştirilemeAeceğini"' söylcdi. Olayın görgü tanığı CHPİstanbul Milİetye- kili Mehmef Sevigen de içişleri Bakanı Ül- kü Güney'i "olayı örtbas etmeye çalışmak- la" suçladı. Baykal, dün partisinin grup toplantısı ön- cesinde yaptığı konuşmada. Cumhurbaşka- nı Demirel'e yönelik suikast girişiminin üs- tünün örtülemejeceğini ve bu olayın ardın- daki gerçeklenn ortaya çıkanlması gerekti- ğini kaydetti. Gazeteci-yazar Çetin Emeç cinavetinin öncelikle çok iyi degerlendiril- mesi gerektiğini belirten Baykal, "Terörle mücadelede yapılan çifte standart, devleri bugünlere getirdi. Btt ü>ücü olay, terörün çifte standart ile ele alınamayacağı, bu anla- yış içinde terörle mücadele edilemeyeceğj gerçeğini gözler önüne serdi" dedi. İçişleri Bakanı Güney'in olaydan hemen sonra "Sanık havaya ateş açnıak istemiş, şe- riateıörgütlerleilişkisi yok" açıklaması yap- tığına dikkat çeken Sev igen de Gümrükçü- oğlu'nun doğrudan Cumhurbaşkanı Demi- rel'i hedef aldığını söyledı. Sevigen. "İçiş- leri Bakanı, dini çtv relere hoş görünebilmek için olay ı örtbas etmeye çalışıyor" görüşünü savundu. İP: Planlı İP Genel Sekreteri Mehmet Bedn Gülte- kin ise dün yaptığı açıklamada. Cumhur- başkanf nadüzenlenensuikastınörgütlü ve planlı bır eylem olduğunu savunarak şöyle dedi: "Bütün yetkililer, suikastın bir örgüt işi olmadığını söylemekte birbirleriyle yanşt- yorlar. Bütün göstergeler, olayın bir 'mec- zup un birey sel hareketi olmadığını gösteri- yor." İçişleri Bakanı ÜlküGüney.düntoplanan ANAP grubunda yaptığı konuşmada. olay üzerine yeterli güvenlik önlemleri alınıp alınmadığı konusunda soruşturma başlattı- ğHM bildirdi. Özden: Devletin varhğına saldın Anavasa Mahkemesi Başkanı VektaGün- gör Özden, Demirel'e gönderdiğı geçmış olsun mesajında. yapılan saldırının "devle- tin varhğınıerekedindiğini" belirterek ~So- nuçsuz kalan saldmnın. yurtseverleri Ata- türk'te biıieştirmekte yarartı bir uyan ola- cağını sanıyorum" dedi. VL'StFOZKAN Cumhuriyet'e büyük ödül • Baştarafı 1. Sayfada lunıa dönük bilgifcndirme ve bilinçlendirme işlevini kararlı bir sekilde sürdüre- rek mesleğin kamuoyuna açtlımına katkıda bulundu- ğju" için Cunıhuriyef gaze- tesini ödüle layık gördü. MJmarlarOdası, 1988 yı- lından bu yana 2 ytlda bir düzenlediği Ulusal Mimar- hk Ödülleri'nin bu dönem- ki sahiplerini belirledi. Prof. Dr. Orhan Şahûıier. Doc. Dr. Aydan Balamir mimar Tamer Başbuğ \c Yük. Mimar SaJih Zeki Pe- kin'den oluşan ödüi jürisi, 5. dönem Ulusai Mimarlık Ödüllerinde "Mesteğe Kat- kı Dalında Başan Ödü- Iü"'nü Cumhuriyet'e ver- meyi kararlaştırdı. Mimarlar Odası Büyük Ödül'e ise (Sinan Ödülü) "ürettiği eseıierde izlenen tasarun ve aynnö mükem- melliğiyle 'tnimari ustalık' tanımlamasım örnekleyen en verimli döneminde üst- lendiği NATO mimarlığı gö- revini ve üzel çalışmalarını yurtdışmda başanyla sür- dürüp, 20 yıl aradan sonra ülkesine dönereknıeslek bi- rikimini değerlendirmeye devam eden" Abdurrah- man Hancı'nın layık görül- düğünü bildirdi. Cumhuriyet gazetesinin yanı sıra "mimarlık eğhinû, kuram ve eleştiri alanlann- da sürdürdüğü uzun soluk- luçabanındüzeyi,mimarlık kültüründe evrensellik ve yerelltk tartışmalannı Tür- kiye gündemine taşıyan ön- cü çafışmalan" nedenıyle Prof. Dr. Büknt Özer de Mesleğe Katkı Dahnda Ba- şan Ödülü'ne layık görül- dü. MimarlarOdası'ndan ya- pılan açıklamada "Yapı Da- lında Başarı ÖdöllerTnin Erkut Şahinbaş ve İlhan Kurai'ın Bilkent Kütüpha- nesi ekbinasına, N«"2atSa- ym'm Gönderi II binasma, Şevki Pekln'in Bodrum'da evıne. Merih Karaaslan ve Nuran Ünsal'ın Peritower Oteli'ne. Kerem Erginoğlu ve Hasan Çalışlar'ın Tun- celi evine verildiği bildiril- di. "Proje Dalında Başan ÖdüUeri"nin ise Erdoğan Ehnas vc Zafer G'ülçur'un Urfa'da toplu konut proje- siyle Şevki Pekin'in Vakko ek tesisine verildiği belirtil- di. "Grafık Sunuş Dalında BasanÖdüUerTn! de Meh- met Kütükçüoğhı ve Kerem Vazgan'ın Bir Günlük Yol- culuk: Surdibi adlı çalışma- sıyla Jülide Kazas, Rana DÖnmez ve Özgfir Demi- ralpın Bereketi Getiren Su iie Tarihsel Kent Mekânia- nnı Yaşatmaya Yönelik Bir Alternatifadiı dizi çalı^ma- sı kazandı. Ödüllerin, yurtdışmda da sergilenecek 5. Ulusal Mi- marlık Sergisi'nin Istan- bul'daki açıiı^ töreninde ve- rileceği bildirildi. ANKARA - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e. Kocaelı'ndekı bırtemelatmatö- rcni sırasında İbrahim Gümrükçüoğlu ad- lı saldırgan tarafından silahlı suikast girişi- minde bulunulmasına. "dolaylı örgüt bağ- lanıtısı"nın vol açtığı sa\unuldu. İstıhbarat kaynakları. "siyasal eğilimi \e okuduğu ga- zete" bellı olan ve psikoiojık rahatsizlığı bulunan saldırganın. "•şeriatçıörgütlerinyo- ğun propagandalarından etkilenerek" su- ikast girişiminde bulunduğunu sövledıler. Cumhurbaşkanı'na yönelik suikast giri- şiminin ardından yapılan açıklamalarda. şe- rıatçı görüşlere sahip olduğu belırlenen İb- rahim Gümrükçüoğlu'nun. "akli dengesi- nüiyerindeohnadığı"nın belirtılmesı. "sal- dırganın korunmak istendiği" iddialarına neden olurken, 10 Kasım 1994 tarihinde Anıtkabir'de Demirel'e sözlü saldında bu- lunan şerıatçı Mahnıut Kaçar'ın da "mee- zup"di\enitelenmesi veolayda örgüt bag- lantisinın bulunmadığının açıklanması. "de\letin şeriatçılara hoşgörii gösterdiği" vorumlarına yol açd. Üst düzey bir istihbarat yetkilisi. tartış- nıalarla ilgili olarak Cumhuriyete değer- lendırmelerde bulundu. İstihbarat birimle- rinin. olayda örgüt bağlantısı bulunup bu- lunmadığı konusunda araştırmalarını titız- lıkle sürdürdüğünü belirten istihbarat yet- kilisi. "Şu ana kadar herhangi bir örgüt bağlantısı saptanamadı. Bu tür olaylarda genellikle dolaylı örgüt bağlantısı etkili olu- yor"dedi. Saldırganın "psikolojikzaafiyeti" bulun- duğunun kesinle^tiğinı kaydeden yetkıli. su degerlendirnıeyi yaptı: "Bu tip olaylarda örgüt bağlantısına çok fazla rastlanılnııyor. Ancak özellikle radikal İslamcı çevrelerin yoğun propagandaları, psikolojik pn>blemi olan bu insanlar üzerin- de etkili oluyor. Suikast girişimine yönelten etken, o propaganda vasatı oluyor. Şu anda herhangi bir örgüte ıııal edemey iz. ama si- yasi kanşıklık ortamı ve radikal İslamcıla- rın propagandası buna iriyor ve dolay lı bir örgüt bağlantısı ortaya çıkıyor." Cumhurbaşkanı"na yönelık son olavda. saldırganın düşünceyapısının bellı olduğu- nu ve şerıatçı görüşlenyle bilinen "Akit" gazetesi okuru olduğunun ortava çıktığını anlatan yetkili. "Psikolojik sorunları bulu- nan bu insan, içinde bulunduğu koşullar ne- deniyle, yapılan propagandaların etkisiyle bövle bir olay ı işledi" dı\e konuştu. fstihbarat yetkilisi. şerıatçı veaşın sol ör- gütlerin. Cumhurbaşkanı na yönelik suikast girişiminde bulunacakları konusunda ken- dilenne zaman zaman bilgiler ulaştığını da \ urgulayarak "Son olay la ilgili olarak böy le bir haber alınmadı. Bir anda gelişmiş bir o- lav" dedi. Adalet Bakanlıgı, saldırgana psikolojik tam koydu 6 Silahla bütünleşmiş psikopat' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlıgı, va^amının hemen her döne- minde çeşitli suçlar ışlediği ortaya çıkan İbrahim Güm- riikçüoğlu'na psikolojik tam kovdu: "Her an suç işlemeye hazır.silahla bütünleşmişpsi- Adalet Bakanlıgı'nda şid- det ev lemleri ve suç psikolo- jisi konusunda uzman olan üst düzey yetkili. hırsızlık. gasp, adam öldürme ve yara- lama suçlannın nedenlerinın normal olabileceğı gıbı, anormal etkenlerden de kav- naklanabileceğine dikkat çektı. Şizofrenik özellikler Üst düzey yetkili. Güm- rükçüoğlu'nun "şizofrenik" özelliklere de sahip olduğu- nu öne sürerek şunları söv le- di: "Bazı araştırmacılara gö- reşizofren tanısıiie şiddeti içe- ren mükerrerlik olgusu ara- sında ufak olmakla beraber, önemli derecede bir negatif korvlasvon saptanmışhr. Bu nedenle akıl rahatsızlığı olan suçlulardan çokazı şiddeteği- limlidir. Nitekim. ciddi bir akıl hastalığı bulunan kişiler- den yaklaşık yüzde9O'ışiddet eğilimi göstermeyebilmekte- dir. Aynca endişe, aşağıiık duygusu. depresyon ve akıl rahatsızlığı gibi kişisel sıkıntı değişkenleri. suçlu davranış için zay ıf göstergelerdir. Vkıl hastalıklan ile şiddet \e suç- luluk arasındaki Uişki. ekseri kişilerin düşündüğü kadar kuvvetli değildir. Tipik bir akıl hastasının da yalnızca akıl hastalığı sonucu tehlikeli olacağı düşünülmemeh'dir. Hiç kuşkusuz anti-sosyal dü- şünceler. davranış \c kişilik gibi kriminojenik değişken- ler. akıl hastası suçlular için deriskbeliriey ici en iyi göster- gedir. ^alnız akıl hastalıklan bakımından isttrik kişilerin özel bir konunıu olduğu gö- zardı edilmemelidir." Gümrükçüoğlu'nun ey- lemlerinın akıl hastalarının gösterdıklerı tepkılere uydu- ğunu belirten yetkili. şövle dedi: "Bu kişiler hep kendileri için yaşarlar. kendi egolannı tatnıin etmeye çalışırlar. Tep- kileri aniden ey leme dönüşür ve tepkilerini çekecek bir söz v üzünden, hemen tetiği çeke- bilirier. Gümrükçüoğlu, a- dam öldürmekten adam >a- ralamava, silah bulundıır- maktan suikast girişimine va- nncaya kadar bir dizi suçu gerçekleştirmiş. Gümrükçü- oğlu'nun. teca> üzkâr. silah ve şiddette bütünleşmiş. psiko- pat bir yapıya sahip olduğu- nu görûyoruz." ARDEVDAKİ GERÇEK • Buşturufı 1. Sayfada racat yolıı olarak Suriye'yi göstermesi ise akılları biruz karısttrmıstır. Bağdat'ın böyle bir çıkı$ yapmasının gerçek nedenleri öııümüz- deki günlerde açıktığa ka- vuşacakttr. Ankara'daki kaynaklar, bu uşamadu B\1 'niıı 986 sayılı karanna göre Irak'//; satacağı petro- lün en az yüzde Sl V/ıı Ker- kük- Yıımıırtalık hattmdan akıtmak durumunda oldu- ğunu ammsutmaklu yetin- mişlerdir. • • • Suikastçı DGM'ye sevk edildi AHMETKIRT KOCAELİ-Cumhurbaş- kant Süleynıan Demirel'e suıkast girişiminde bulunun İbrahim Gümrükçüoğlu dün Istanbul DevletGüven- lık Mahkemesı'ne se\k cdtJdı. Kocaelı Cıımhuriyef Ba>sa\ciM Fahri Kasırga. İDGM've se\ k cdılen Güm- rükçüoğlu'nun. t'e?leke>ının hazırlanmasindan sonra İs- tanbul'a gönderıleceğinı bildirdı. Gümrükçüoğlu dün K.o- caeli Cumhuriyet Savcılı- ğı'na getirilerek Ba^avcı Fahri kasırga tarafından sorgulandı. Içeride bırsaat- ten fazla kalan Gümrükçü- oğlu'nun. polıstcki ıfadesi- nı tekrarlavarak "Olay günü arabiMiM kaporta tatniri için sanay i sitesine bırakmıştım. Kalabalığı görünce merak edip olay yerine gittim. Bu arada bira/ da nıuz aldım. Orada hirkaç kişiye de ik- ram ettim. Demireİ'i görün- ceaklıma fsrailuçaklarıgel- di. Başımızda uçaklar nıı uçacaktı? Btınun için hava- yaateşetmekistedim"dedı- ğı öğrenıldı. Gümrükçüoğlu. sorgula- masından sonra Istanbul De\ letGüvenhk Mahkeme- si'ne >e\k edıldı. Gümrük- çüoğlu'nun adlıyeden çıkı- şinda bitkın ve solgun oldu- ğu gözlendi. (.umhurıyet Baş>a\cısı Fahri Kasırga. sanığın avu- katı olmadığını. ancak ister- se a\ ukat bukınacağını söy- ledi. Kasirga. sanığın mu- ayene raporu ile ilgili olarak da "Tahkikatınözünü bu ra- por oluşturuyor. Şu aşama- da bir şey açıklamam münı- kün değil** dedı Kocaeli Emniyeti'nde tutulacak İbrahim Gümrükçüoğlu. fezlekesınin hazırlanmasin- dan sonra İstanbul'a gönde- nlecek. Cumhunyet Baş- savcısı Fahn Kasırga yaptı- ğı açıklamada. sanığın ha- zırlık safhasında Kocaeli Emnıyet Müdürlüğü'nün gözetımınde kalacağını be- lirterek fezlekenin en kısa zamanda tamamlanacagını ve >anığın İstanbul'a gön- denleceüini bildirdi. Büyükelçüer kararnaınesiııde operasyon • Baştarafı 1. Sayfada yükelçiler kararnamesi son şeklini al- dı. Dışişleri Bakanlığı'nın. bir süre ön- ce adı üzerinde Başbakan Mesut Yıl- maz'ın tartışma yarattığı Müsteşarı OnurÖymen'in çıkanlacak a\n bir ka- rarname ile 1997 baharında Türki- ye'nin ABD Büyükelçisi Nüzhet Kan- demir in yerine bu göreve atanacağı belirtildi. Öymen'in verine de Türki- ye'nin Neu >'ork'taki Daimi Temsilci- si Hüseyin Çelem'in atanacağı belirtil- di. Üç büyükelçinin ise "gönül mace- ralan" bahanesiyle geri çekilerek yer- lerineyeni atamalaryapılacağı savlan- dı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sunulması beklenen \e iki kez üzerin- de Başbakan Mesut Vılmaz ile koalis- yon ortağı DYP'nin lideri TansuÇiIler tarafından degişiklik vapılan kararna- meye göre VIİT Müsteşarı Sönmez Köksal yerinde kalacak. Bu kararna- mede Övmen'in adı geçmiyor. Ancak 1997 baharavlarında yeni bır kararna- me hazırlanacağı ve bu çerçe\ede bü- yük olasılıkla Öymen'in. merkezedön- mesi beklenen Kandemir'in verine Türkiye'nin veni ABD Büvükelçisi olarak atanacağı belirtildi. Öymen'in. vakın çevresıne de. "Bu kararnamede adım yok, ama ikinci bir kararnamede atanmak istiyorum ar- tık" dediği öğrenildi. Geçen vıl çıkarılan kararnamede atanmalarına karşın merkezde kalma- yı veğleyen Dışişleri Bakanlıgı Proto- kol Genel Müdürü Büyükelçı Oktay Aksoy ile Ortadoğu Dairesı Genel Mü- dürü Büyükelçi Gün Gür'ün Türki- ve'nin tspanya \e Japonva büyükelçi- leri olarak atanacakları öğrenildi. Oktay Aksoy MadricTe atanıyor Türkıve İşbirliği ve Kalkınma Ajan- sı (TİKÂ) Başkanı Büvükelçi Umut Ank'ın Çin'e. Türkıve'nin Romanya Büyükelçisi Yaman Başkutun da Cumhurbaşkanı Demırel'ın Özel Ka- lem Müdürlüğü'ne atanması bekleni- yor. Demirel'in şimdiki Özel Kalem Müdürü Volkan Bozkır'ın da Baş- kut'un yerine Roman\a Büvükelçisi olarak atanacağı belirtildi. Yeni kararnameye göre Dışişleri Ba- kanhğı Eğitım Dairesi Genel Müdürü Büyükelçi Erdil Akay. Roma'daki Bir- leşmiş Milletler Gıda \e Tanm Örgü- tü'nün(FAO)Türkiye Daimi Temsılci- liği görev ine. NATO Dairesi Genel Mü- dürü Turan Moralı'nın da Türkiye'nin Iran Büyükelçisi olarak atanması bek- leniyor. Geçen vıl çıkan kararnamevle Türkiye'nin Portekiz Büyükelçisi ola- rak atanan Ergun Sav'ın kendi isteği ile merkeze dönmeye hazırlandığı be- lirtildi. Türkiye'nin Fransa Büyükelçisi Tan- şuğ Bleda göre\ inde kalırken Belgrad ile ilişkilerin başlatılması ile bu ülkeye Dışişleri Bakanlıgı Balkan Daire- si nden AlevKılıç büyükelçi olarak ata- nacak. Yunanistan Dairesi"nden Ahmet BanguoğJu'nunda Türkiye'nın Brezil- ya Büyükelçisi olarak atanması bekle- niyor. Uç büjiikelçiye operasyon Yeni kararnameyle "gönül macerala- n" içine girdıklerı gerekçesıyle Türkı- ve'nın geçen yıl İtalya Büvükelçilı- ği'ne atadığı eskı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ünal (Jnsal. Türkiye'nin Şi- li Büvükelçisi İldeniz Divanlıoğlu ile Türkiye'nin Macarıstan Büyükelçisi Süha Noyan'ın geri çekilecekleri sa\- landı. Merkezde bulunan büyükelçile- re yurtdışı büyükelçilık görevleri aç- mak için de bu büyükelçılerin gırdik- leri sav lanan "gönül ilişkilerinin" ba- hane edildigı öne sürülüvor Demirel: Türkiyegörücüye çıktı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün akşam HABITÂT II konferansına sponsor sağlanması amacıv la Çırağan Sarayı'nda yemeğe katıldı. Toplu Konut İdaresi HABITATII Proje Koordinasyon Birimi tarafından gerçekleşririlen yemekte bir konuşma yapan Demirel. Türkiye'nin dünya çapındaki konferansla "görücüye" çıktığını belirterek "Dünya devleti Türkiye, dünva kenti Istanbul, bunu ispatlamaya çağrıhyorsunuz" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel İstanbul'un HABITAT II toplantısı dolay ısıyla bir kongre şehri olabilecek tesislere kavuştuğunu ifade ederek "Biz zoruıı altında kalmadıkça da çok fazla şey yapmayız. Tabiatımız budur ve her şeyi de son dakikada yapan/ evelallah" diye konuştu. Demirel'in işadamlarından konferansa sponsoriuk etmelerini isfediği yemeğe, Toplu Konut İdaresi Başkanı YiğitGülöksüz, Devlet Bakanı Ünal Erkan, İstanbul \alisi Rıdvan Yenişen. İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayy ip Erdoğan, Şişli Belediye Başkanı Ğülay Atığ ve Sakıp Sabancı ile Rahmi Koç'un da aralannda bulunduğu çok say ıda işadamı katıldı. (Fotoğraf: HATİCE TLNCER)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear