Catalog

Cumhuriyet İmrivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordinatoru. Hikınet Çetiokaya • Yazıışlerı Müdurlen Ibrahim Yıldız, Dinç Tavanç (Sorumlu) • Haber Merkezi Müdürİİ. Hakan Kara • Görse! Yönetmerr Fikret Eser Dı$ Hjbcrlcr Ergun Balcı* ktıhbaral CengU )ıldırım • Ekonomı Bülcnt KızanFık • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdulkadir ^ ücelman • Makaleler Sami karaoren • Düzeltme Abdullah ^ a/ıcı • Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bılm-Belae Edıbe Buğra • Yurt Habcrlerı Mehmel Faraç YaymKunılu llhanScK;ııklBj,lun>. Orhan Erinç, ükla> Kurtböke. Hikmet Çetinkat a. Şükran Soner, trgun Baku Dinv Tavaırç. İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Ballm. Hakan Kara. Ankara TJIIIMICIM Mustafa Balba\ # Haber Mudıiru Doğan Akın Ataturk Bul\ an \'o 125. kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • Izmır TeniMİciM Serdar Kızık. H Zıya BK 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu. İnönuCd. H9S.No:l K.at:l. Tel 3522550. Faks 3522570 Muessese Mudunı. Erol Koordınjror Ahmel Koru Muhaiebe BülenJ V eneı # J d a r c Hü«e>in Gürer • l^letııK Onder Çelik • Bılüı-işkm Nail Inal • BıkısayarSıstem Mürih MEDVA C: • Yonelım Kurulu Bj>kanı - Cıenel Vludur Cülbin Erduran • kıvrdınaıur Rcha Işıtman • (tfnel \1udur "ı jrdımcısı Mine Akdağ T<;l 514 U7 53 - ks 5118466 f f t lüı l ıd ' J I i aüak'ilu .U 4 u, PK 246ivi.mbüi fei ı»;ı2>5i2o>D5,20haıt ^ ı , w212, fi <*><>< 15MAVJSJ996 /msak: 3.53 Güneş: 5.39 Öğle: 13.08 İkındi: 17.01 Akşam 20.22 Yatsı: 22.01 Sanatçılardan saglık kartı isteği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanı Yıldmm Aktuna'yı ziyaret eden Müzik \e Sahne Sanatçıları Sendikası Başkanı Mehmet Çırıka \e beraberindeki heyet. sanatçıların sosyal güvenlik şemsıyesi altına alınmalannı istediler. Yönetıciler, sanatçıların ücretsiz tedavi olması için "sanatçı sağl'k kartı" çıkarılmaM talebınde bulundular. Bakan Aktuna da. konunun yıllardır çözülemedığmi \eyasal düzenlemeyı gerektirdığıni belirtti. Çocuk fuhuşunun önlenmesi • NE\\ () cinsel açıdan istismar edilmelennın önüne eeçmek amacıyla UNICEF ve Çocuk Haklan Komansiyonu tarafından düzenlenen kongrenin. ağustos ayında lsveç'in başkenti Stockholm'de yapılacağı bildırildi Yetkıliler. Stockholm kongresinde çocuklann fuhuşa zorlanmasının önlenmesi, çocuk pornografisi ıle çocuklann cinsel amaçla satılmalarının önüne geçme gıbı konulann ele alınacağını belimiler. Psikoterapi sempozyumu • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- 13. Grup Psıkoterapılen Sempozyumu 22-25 mayısta Bergama Asklepion'da yapılacak. 1984 yılından bugüne dek heryıl mayıs ayında gerçekleştirilen Grup Psıkoterapılen'nin ulusal ve uluslararası nitelikte Bergama"da yapılmasının .son derece önemli olduğunu \urgulayan Bergama Beledıye Başkanı Sefa Taşkın. "Bergamah ünlii hekim Galinos. yaşadığı bu ılçedekı sağlık yurdunda göre\ almış bilım adamıdır. Günümüzde de bunu düzenlediğimiz sempoz) umlarla de\am ettiriyoruz" diye konuştu. Uyuşturucu bilançosu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gümrük Müsteşarlığı. bu yılın ilk 4 a\ ında. yaklaşık değen 1 tnlyon liradan fazla olan uyuşturucu \e kaçak eşya yakalandığını bildirdi. Geçen yıl boyunca ele geçirılen uyuşturucu ve kaçak eşyanın yaklaşık değerının 1.5 tnlyon lira olduğu belırtıldı. Gümrük Müsteşarlığı. Kanal 6 Televızyonu'nda yayımlanan "Objektıf" programında. eski gümrük muhafaza memuru Abdülaziz Turhan tarafından ortaya atılan savlarla ilgili olarak dün yaptığı yazılı açıklamada. sa\ lann asılsız olduâunu belirtti. l\lew York'ta Türk rüzgârı • ANKARA (AA)- Başlayan Türk Haftası nedeniyle Türkiye ve Türklerle ilgili konular, Amenkan kamuoyunun gündemıne iyıce yerleşti. Türkiyenın BM Daimi Temsilciliği tarafından Ne\v York r takı BM merkezinde düzenlenen kapsamh bir toplantıda, izleyıciiere Türk ekonomısinin yanı sıra "Türkıye'nin turizm çekicilikleri" anlatıldı. Aynı toplantıda Türk dostu Amerikalı Franz Edson tarafından çekilen fotoğraflardan oluşan "Türkiye "den Büyülü Resımler" konulu bir de dia göstensı yapıldı. İYİTBVI açıldı • İstanbul Haber Servisi -Radyolojıdekı gelişmelere ayak uy durmak ve dünyada mevcut en son teknolojıleri bir araya getırerek tam donanımlı bir teşhis merkezi kazandırmayı amaçlayan İstanbul Yüksek Ihtisas Teşhis Merkezi (lYlTEM), dünyapılan bir kokteylle açıldı. Avrupa, Temik kullanılan pamuk ürünlerini bile kabul etmezken Türkiye'de aynı ilaç sebze ve meyvelerde kullanılıyor Yasak taıiı11 ilaçları korkutuyor„ 3 *• Yalnızca Çukurova bölgesinde beyaz sineğe karşı kullanılması gereken son derece zehirli Temik adlı ilacın tarla ve seralarda da kullanıldığı belirlendi. Sebze ve meyveler ilacı kendi bünyesine aldığından, ilaç bu yolla insan vücuduna giriyor ve belli bir doza ulaşınca öldürücü olabiliyor. MERİH AK d l 5 ı n l ^ v "rgıılayan Kaygısız. "Te- mik, me>Te ve sebzeferle insan vücudu- na giriyor ve atılanmor. Belli bir doza gelince de insanı anında öldürüyor" dedi. İZMİR - Sebze ve meyve üretimin- de kullanımı yasak ilaçlar, tüketici açı- sındanölüme\arantehlikelersaçıyor. Son olarak sadece Çukurova bölge- sinde beyaz sineğe karşı kullanılması gereken ve yüksek düzeyde zehir içe- ren Temik adlı ilacın sınırlı olmasına karşın tarla ve seralarda kullanıldığı be- lirlendi. Temik 'in tarımsal ürünlerde kullanıldıgını doğrulayan Ziraat Mü- hendisleri Odası Genel Başkan Yardım- cısı Ali Kaygısız. bu ilaçlann kullanı- mının birdenetimi olmadığını belirt- ti. Bu ilacın kullanıldığı pamuğunAv- rupalı tekstilciler tarafından alınma- Bilinçsiz kullanım Domatesler üzerinde rastladığımız beyaz benekkrin. biberdeki acı tadın farklılığımn kullanılan tanmsal ilaçlar- dan kaynaklandığını belirten uzman- lar, konuyadikkatçekiyorlar. Uzmaıı- lar, tanmda ilacın en son çare olarak kullanılması gerekliliğine karşın Tür- kiye'de îlk önce kullanıldıgını belirti- yorlar. Üretıcınin bilinçsizce kullandı- ğı ilaçlarladoğal dengenin bozulduğu- nu söyleyen uzmanlar, ilaç kullammı- nın kontrol altına alınamamasından yakınıyorlar. Yılda 2-3 kez üriin alınan bölgeler- de tanmsal ilaçlann. insan sağlığını büy ük tehlikelere atan boyutlarda kul- lanıldıgını belirten uzmanlar, özellik- le Antaly a v e Fethiye bölgelerinde ilaç- lann bilinçsizce kullanıldıgını sa\u- nuyorlar. Temik"in. bu bolgelerdeel al- tından tarlalarda kullanıldıgını vurgu- layan uzmanlar. bunuıı önüne geçme- nin zor olduğunu da dile getiriyorlar. Uzmanlar. şöyle diyorlar: "Temik, sadece beyaz sineğe karşı kullanılması gereken bir ilaç. Çukuro- va bölgesinde olan bu hastalık vüzün- den orada sanlıyor. anıa diğer bölgeter- de safılmamalı. Bu ilacın en büy ük özel- liği, toprakta u/un süre kalması. Çok zarariı \e hassasiyet istiyor. Bitki. ilacı bünyesine alı>or; uzun süre böcek yak- lasamıyor. Üreticiterde hiçbirga> retsarf etmedikleri için bunu veğtiyorlar. Za- rariarını düşünemiyoriar. Seralarda da atıldığını biliyoruz. Örneğin Ege'de pamukta beyaz sinek sorunu yok. Fir- malar \arnıış gibi gösteriyor ve bu ila- cı burada da sattırmayaçalışıyor. Bun- iann önüne gecmek gerekiyor." Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkan Yardımcısı Kaygısız da tanm- sal ilaçlarda en tehlikelilerinin sistemik ilaçlar olduğunu söyledi. Kullanımın ardından bu ilaçlann. ürünün bünye- sine girdiğini ve 15-21 gün kaldığını belirten Kaygısız, şöyle devam etti: En tehlikeli ilaçlar "Hasattan önce yapılan uygulama- nın ardından ilaç bitkinin bünvesinde kaiıyor. Örneğin bir salatalığın hasat edilme süresi 7 gün. \ma ilacın ömrii 21 gün. Hasat edildikten sonra dışan atılmı\or\c insanlara direkttaşınıyor. Bu ilaçlar aslında pamuk gibi, fındık gibi uzun süredeyetişen bitkilerde kul- lanılması gerckiyor. Yani kullamı son derece kısıtlı. Bu ilacın sebze ve mey- velerde kullanımı vasaktır. Ancak önü- ne geçilemiyor." Sistemik ilaçlar içindeTemik'in yo- ğun olarak kullanıldıgını belirten Kay- gısız, şunlan söyledi: "Bu ilaç, yaprakiaraatıldığı gibi top- rak altına da ahlıyor. 2 ay içinde oraya dışandan gelecek haşereleri öldürü- yor, ancak bu arada toprağı da /ehir- tiyor. Toprakla temas eden insan da ze- hirleniyor. Nleyve ve sebzelerin bünye- sine giriyor. İ riinden direkt insana ge- çiyor. İnsan vücudu bunu atamıyor. Belli bir dozu var. O do/a gelince insan birden bire ölüyor. Aynca vücudu sü- rekli y ıpratıyur. Mide rahalsı/lıkJannın büy ük bir bolümü bundandır. Düşünün. A\rupa'daki insanlar bu ilacın kulla- nıidığı pamuktan elbise bilegiy nıeycya- naşmazken biz bu ilaçlann kullanıldı- ğı besinleri \iyoruz." Bu tip ilaçlann rahatça ilaç bayıle- rinde satıldığını belirten Kaygısız, "Te- mik'i pamuk için alıyorum dryor ve öbürtarafta kullanıyor. Denetlemeyok. Düşünün. eczaneye gittiğinizde bir ila- c , rfcetesiz alamıyorsunuz. Ama bizde Ijteiiüen türde ilaç kullanılıy or. Bunun jçin bizim istedi0miz bir yasa değişik- liğülir. Vatandaş gelecek, ziraat mü- h«,dislerindenreçetesiniabcak. İlaç ba- \ isinegötürecek \eönerilen ilacı alacak. Me*lektaşlanmızın kontrolündedebu ilacı kullanacak" diye konuştu. Tanmda kullanılması gereken kon- taktesirli ilaçlann etkisinin kısalıgı ve sürekli takip istemesi yüzünden ter- cjh edilmediğini belirten Kaygısız, şöylc konuştu: "Bu ilaçlar. meyvenin ve st'bzenin dış yüzeyinde kalır. Etki süresi de az. Üretici, bir defada atay ım, 25 gün uğramayayım diyor. Bu, tabii ki bilinçsizlik. Bir de sentetikpretroit ter- tip ilaçlar \ar. Aslında en tehlikelileri bu. Orada ne kadar canlı >arsa öldü- rüyor. Bu çoky anüş. Ney i öldürmek is- riyorsan onun ilacını kuilanman lazım. Bu tiir ilaçlarda yararlısı da zararlısı da gidiyor. Hükümetlerin bu konuda bir poiitika belirleyip onu izlemesi gerekiyor." EYLEM 19 MAYIS'TA Gökova'ya kilit vurma hazırlığı ÖZCA.NÖZGÜR ML'CLA - Geçen yıl 23 Nısan'da "Ulusal Egemenlik~ten yola çıkarak 'açük grevi' yapan Gökova Sürekli Eylem Kurulu üyeleri, Gökova Sant- ralı'nın çalıştınlmaması amacıyla bu kez 19 Mayısta "Gençlik gelecegi- miz, onlara ne bırakacağız" diyerek santrala "kilitvurma" eylemi yapıyor. Bakanlar Kurulu'nda Gökova Ter- mik Santralı'nın çalıştınlmaması için alınan karara "dogrulatılamamış ha- ber" nitelemesinde bulunan Gökova Sürekli Eylem Kurulu Sözcüsü Gaye Cön. "Basındayeralan Bakanlar Ku- rulu haberinin kay nağı belli değiLOr- tada herhangi bir hükümet yetkilisi- nin resmi açıklaması yok" dedi. Cön. şunlan söyledi: "Başbakan Mesut Yılmaz'ın açık- laması üzerine yeniden y ükselen tep- kiler karşısında bir kesim basına asü- sız haber sızdınldığını sanıyoruz. Biz halen haberi doğrulatabilmiş değiliz. Her zamanki taktik uygulanıyor ve kanıuoy u oyalanıyor." Bugüne dek santralın ihale şartlan öne sürülerek kamuoyunun oyalandı- ğına dikkat çeken Gaye Cön, sözleri- ni şöyle sürdürdü: " Santralın geçen şubatayında teslim alınması gerekiyor- du. Haİenbuişlemyapılmıyorvesant- ral deneme üretimi adı altında tek üni- te çalıştırılıyor. Yeterii kömürü bulsa- lar üç ünite birden çalıştıracaklar.'* Eylem birüği çağnsı Yalnızca Gökova Santralı 'na değil, hükümetlerin enerji politikasızlığına da karşı olduklannı belirten Gaye Cön. 19 Mayıs'ta. Ören'de toplanarak sant- ralın kapısına kilit vuracaklannı açık- layarak şöyle konuştu: "Bütün çevrecileri 19 Mayıs'ta ey- lem biıiiğine davet ediyoruz. Şimdi- den pek çok oluşum eyleme katılaca- ğını bildirdi. Bu kez yapacağımız bü- yük bir eylem olacak. Btzleri bu ey lem- den ve ardından gelecek daha büy ük ve onlan ürkütücü eylemlerden bir tek şey vazgeçirebilir. O da hüküme- tin gerçekten ortada bir Bakanlar Ku- rulu karan varsa. bunu hemen res- men açıklaması v« hemen santralı mü- teahhit fırnıalardan teslim alarak üre- timi durdurmasıdır." Gökova Sürekli Eylem Kurulu ta- rafından çevrecilere yapılan çağnda, " Bugün Gökova, yann Akkuyu, öbür- gün Sinop. Ey lemin olduğu her yerde ellerimiz kenetlensin. Gökova, Akku- yu, Sinop ve yapılmak isrenen termik ve nükleersantrailara karşı geleceğinıiz için bu çağrımıza ses verin" denıldı. Askerimüzedemodagecesiİstanbul Haber Servisi - Bu yıl kuruluşunun 150. yıldönümünü kutlayan Harbiye Askeri Müzesi, "Batılılaşma Döneminden GünümüzeTürk .4skeri Kıyafetieri Sergisi" açtı. Sergide,Gazi Mustafa Kemal Ataturk. Serasker Hüseyin Avni Paşa,Gazi Ahmet Muhtar Paşa. tevfik Paşa, Fev^i Çakmak gibi ünlülerin kıyafetieriyeralıyor. Kutlama kapsamında aynca. Artisan Moda Evi'nin geleneksel \e çağdaş çizgileri bütünleştirerek farklı bir senteze ulaştığı abiye giysi >e gelinlik tasanmlanndan oluşan bir moda gösterisi gerçekleştirildi. Gösteriye AB Sanat Dans Casting'in dansçılan renk kattı. Hülya Aksular, koreograflsini yaptığı danslı moda gösterisine Alev Baymur'la birlikte nıisafir sanatçı olarak katıldı. Gösteride, ipek, şifon, vual, orgaıue, dantel ve üzerine özel olarak işleme yapılmış ipek kumaştar kulianılarak ha/ırianan kıyafetler sergilendL (Fotograf: KAAN SAÛANAK) BLUCİN PAZARINDA 4 ÎMAJ ? REKABETİ Olümsüz 'mavi'de markalar savaşıÇeviri Servisi - Kimile- rine göre blucin, yaşamın bir eğretilemesi. Kimile- riyse yaşamın aslında blu- cinin bir eğretilemesi ol- duğunu düşünüyor. Blu- cin reklamlannın yarattı- ğı büyülü ha\ anın etkısiy - le. bunu giyenler, pamuk- lu kumaştan yapılmış sıra- dan bir pantolon giyme- nin ötesinde bir duyguya kapılıyor. Giysi, yıllardır değişmeyen özelliğini ko- rumakla birlikte. blucin reklamlan her geçen gün daha da renkleniyor. Ingi- liz The Guardian gazete- sinde yer alan bir habere göre VVrangler firmasının halkla ılişkiler sorumlusu Jenny Andersson, blucin satışının üç ana etmene dayandıgını ileri sürüyor: Tüketıcinin nabzına göre şerbet vermek, blucıni doğru kişilere giydirmek ve tüketicinın beklentile- rine tam olarak yanıt ve- renbırürünesahipolmak. Satışlann arttınlması yo- lunda Levi's bütçesinin yüzde 40'ını ürünün ge- liştirilmesine ayırırken yüzde 60ını da "itetişim" harcamalanna ayınyor. Blucinde iğneyle kuyu kazarcasına yaratılan im- geler gerçekle ne denlı bağdaşıyor? Düşük belı olan bir blucinle gerçekten yirminci yüzyıl kültürü- nün değerlerini yaşamak olası mı? Blucinlerin tümü de marka kurbanı olmadı- ğınız sürece, aslında hep birbirlenni andırmıyormu? Levi's blucinleri. gerçekten de ötekiler- den daha üstün olduklan için mi çok pa- halı? Bu konuda uzmanlann görüşlerine baş- vurulduğunda. kadınlar arasında gözde bir marka olan Ingiliz Falmers blucınlennin gös- terişsiz, ama ucuz ve işlevsel olduklan ile- ri sürülüyor. Sıra. her yerde \ e her zaman varlığını kanıtlamış olan Le\i"s 501'lere gelince. uzmanlar bu modelin fiziksel ra- hatlık açısından en lyısi olmamakla birlik- te, duruşunun daha ıyi olması. kalçaları daha güzel göstermesi nedeniyle, duygu- sal açıdan insanı rahatlattığına parmak ba- sıyor. Ünlü moda dergisi Vogue"dan Ptus Sykes 501 'ler için "biçimi klasik. ama ger- çekten de güzel duruyor. Bedene tam ola- rak orurmasa da dökümü tam istenikliği gi- Foça'nm4 koruma fonu' tehükede ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Avrupa Birliğine bağlı ECOS- OUVERTURE programı çerçevesinde dün- yada "korunması için fon aynlacak" altı ta- rihi bölgeden biri seçilen Foça. giderek artan kaçak yapılaşma nedeniyle bu şansını yitır- me tehlikesiyle karşı karşıya. SIT alanlann- daki kaçak yapılarla ilgili Foça Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu yağıyor. Türkiye'nin en iyi korunan tarihi kent do- kusuna sahip yerlerinden biri olan Foça, bir yandan Avrupa Birliği'nın ECOS-OUVER- TURE projesi kapsamına alınmaya değer bu- lunurken diğer yandan da kaçak yapılaşma- nın tehdidi altına girdi. Foça Belediyesf ne. Yunanistan, Italya ve lrlanda'nın da dahil ol- duğu bu projeye katılım çağnsında bulunu- larak Foça'da "tarihi miras"ın korunmasına yönelik proje adı bildirilmesi istendi. Foça Be- lediyesı'nın bıldırdiği proje ise Kültür Bakan- lığı'nın hakkında soruşturma açtığı Foça ka- zılannın başkanı Prof. Dr. ÖmerOzyiğit'in yürüttüğü Athena Tapınağı'ndakı çalışmalar oldu. AB'nin programına katılan kentlerin üçü Yunanistan'da. biri Italya'da. bırı de Irlan- da'da bulunurken Türkiye'den yalnızca Fo- ça'nın seçilmesi dikkat çekti. Foça Belediye- si'nin ECOS-OUVERTURE programına İca- tılmak üzere gönderdigi Athena Tapınağı pro- • Türkiye'nin en iyi korunan tarihi kent dokusuna sahip yerlerinden biri olan Foça, bir yandan Avrupa Birliği'nın ECOS- OUVERTURE projesi kapsamına alınmaya değer bulunurken diğer yandan da kaçak yapılaşmanın tehdidi altına girdi. jesinin. Foça'da 1989 yılından bu yana kazı yapan Prof. Dr. ÖmerÖzyıgit'eait olması il- ginçbırdurumyarattı. Bilindiğigibi Foça'da "korumacı*'çalışmalanylatanınan Prof Dr. Özyiğit hakkında Kültür Bakanlığı soruştur- ma başlatmıştı. Özyiğit'ın Foça'nın "beton- laşmasınr engellemeye yönelik çalışmaları rant çe\ relerınde büyük bir rahatsızlık yarat- mıştı. Avrupa Bırlığı'nin MED ECOS-OüVER- TURE programı çerçevesınde "Tarihi Mira- sın Korunması Alanında Işbirliği" projesine katılması ıçın Foça Beledıyesi'ne yapılan başvuruda, tarihi nıteliktekı kentlenn turizm açısından geliştirilırken tarihi yapının korun- masının amaçlandığı. bu amaca yönelik ha- zırlanacak projelere 300 bın ECU'luk mad- dı katkı sağlanacağı belırtildi. Program ıle ay- nı zamanda AB'ye üye ıle üye olmayan ül- keler arasında ekonomik. kültürel ilişkilenn güçlendınlmesının de amaçlandığı kaydedıl- di.Bu arada Foça'dakı yapılaşma giderek ıl- çenin tarihi kent dokusunu ve doğal değer- lerini yok edecek boyuta ulaştı. Cumhunyet tanhınde sadece 2 bın 500 inşaat ruhsatının verildığı Foça'da son bırkaç yıl içinde bu sa- yı 9 bın olarak gerçekleşti. Izmır Çe\re Hareketi a\ukatlanndan Rı- fat Bozkurt. 16 nısanda Foça Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusunda 18 ka- çak ınşaatın adreslerini \ererek 2863 sayılı yasa uyannca bu kaçak yapılann mühürlen- mesini \e sanıklar hakkında kamu davası açılmasını istedi. Sa\cılığın suçduyurusunu değerlendirerek araştırma yapması. suç un- suru belırlemesi durumunda dosyayı sorum- lular hakkında da\a açılmak üzere Karşıya- ka Ağır Ceza Mahkemesf ne göndermesı bekleniyor. Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim ise "bilgileri ve onayian dahilindc" SİT alanlan içıne inşaat yaptırmadıklannı belırterek. "Tek bir kaçakinşaatbilegösteremezler'' dedı. SİT alanları ıçındekı uygulamaiara ilışkın çok büyük sıkıntılan olduğunu kaydeden Dinm. İzmır 1 No'lu Koruma Kurulu'nun yaklaşık 3 vıldır Foça'yla ilgili kararüretemediğınden yakınarak. "Madem herşey kurulasorularak yapılacak, o zaman kurul her hafta toplansın ve Foça'yla ilgili baştunılan olumlu ya da olumsuz karara bağlasın" diye konuştu uPARAN .ûlfta. ûğrerum Paralı 0hıyor!_£şti»n$vası- Lzmanlara göre blucinlerin çekiciliği, onlann tanıtımım yapanlann albenisinden kay naklanıyor. bi". yorumunu yapıyor. Sykes'a göre fer- muarh blucinlerseterzilik sanatının biryüz karası. 501 "ler. Amerıka'nın enınde sonunda kendisıyle barışık olduğu bir dönemi sim- geliyor. Gıyenlerde, Vietnam öncesinin saflığını ve yeni yetmeliğe adım atmanın doğurduğuduyguları yaşatıyor. Levi's için bu söylenenlerde bir gerçek payı varsa. VVrangler marka blucinlerin içinde de in- san kendisinı kamp ateşi çe\resinde otu- rup Dolly Parton'dan ezgiler dinleyen sa- nşın. üstü başı tozlu. tombul bin gibi du- yumsayabilir. Levi's ve VVrangler'ın yanı sıra, Lee de önemli bir marka olmanın tadını çıkanyor. Bir medya uzmanı olan Virginia \alenti- ne'se cinsel albenisı daha fazla. kupu da- ha iyi olan "Armani blucinlerini" yeğli- yor. Yeniliğm en önemli unsur sayıldığı za- manlardaki oamansızarayışlan anımsayın. Neler denenmedi ki; taşlanmış. çizgili. çan paçalı blucinler. Şimdi ise herkes klasik blucin ölçütlerini yakalamaya çalışıyor. Ni- teliği araştınlması gereken birbaşka göz- de blucin markası da göğüsleri olduğundan daha dolgun gösteren Ubnderbra sutyen- lerinin blucıne uyarlaması sayılan Mirac- le Boost Code blucinler. Bu marka panto- lonların bedenın rüm fazlalıklannı sizle- yebıldıği \e tombul baldırları daha"ince gösterirken kalçalara dolgun \e çekici bir görünüm spğladıgı sa\unuluyor. Çekiciliğin ka> nagı Uzmanlann değerlendirmelerine bakılır- sa. 501 'ler öteki blucinleri gölgede bıraka- rakdoruktakiyerinialıyor. Buyerini neöl- çüde. üreticilerinin ileri sürdüğü gibi eşsiz kumaş ve biçimine, ne denli de toplumun koşullandınlmış olmasına borçlu olduğu- nu tam olarak bilinmıyoyr. Lev i's Pazarla- ma Müdürii Roy Edmondson, blucinlerı- nin özgürlüğü. başkaldırıyı \e cınselliâi simgelediğıni dile getirse de bu sözcükler daha çok Le\ i's markasının günümüzdeki konumuna ulaşmasına önayak olan tanıtı- mınbirparçası. Blucinlerin çekiciliği. on- lann tanıtımım yapanların albenisinden kaynaklanıyor. Blucıni giyenler. kendıle- rinionlarlaözdeşleştınyorve cinsel açıdan çok daha çekici olduklannı sanıy orlar. Böy- lelikle herkes mutlu oluyor. Tüm bunlar saf- sata gibi gelse de işler böyle yürüyor.