Catalog

,15 MAYIS 1996 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 RKIY Istanbul 22 Slnop Edirne PB 26 Samsun 21 20 Mersin Çanakkale PB 20 Trabzon Kocaeli Y 22 Giresun Jzmir PB 25 Ankara _Y 22 Diyarbakır Y 21 Şanlıurfa Y 18 Mardin -Manisa PB 26 Konya 20 Sıırt Aydın Denizli PB 26 Eskişehir Y 20 Hakkâri 22 Sıvas Y 22 Van -Zonguldak Y 20 Antalya PB 23 Kars Butûn bolgeler parçalı ve çok bulutlu, Marma- ra'nın batısı. kıyı Egeve Batı Akdenız kıyıları dı- şında tum yurt yağışlı geçecek. Yağışlar sa- ğanak ve yer yer gök- gurultulu sağanak şek- lınde olacak. Hava sı- caklığı azalacak. Ruz- gâr guney ve batı yon- lerden orta kuvvette yağış anında kuvvetlı olarak esecek. Londra 15 Parıs ÇB 15 Roma 22 Berlın PB 12 Amsterdam ÇB 12 Madrıd PB 22 Sofya 20 Brüksel 12 Budapeşte Y 24 Münih Atına Milano Oslo Helsınki Stockholm Belgrad Viyana Bonn MB Y K K K Y Y ÇB 24 21 13 15 16 22 18 13 17 16 PB 36 Parçalı bulutlu Ss Bulüt'L. ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu 1 G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 30 bin ANAP oyunu DYP'yeçevireceğini söyleyerek haftada 3 milyar lira haraca bağlayan Selçuk Par- sadan'ın söylediklerinden birkaç satırbaşı aktara- lım: - Pek çok kişiyi dolandırdım. Işadamlart, siyaset- çiler... En kolayı başbakanı dolandırmak oldu... - Yaptığım işin doğru olduğuna inanıyorum. Bun- lar çalıyorlar. ben de payımı alıyorum. - 30bin oyu DYP'ye aktaracağımı söyleyince, Tan- su Hanım, 'Size hazinemden ne verebilirim?' dedi. "• - Tansu Hanım bana bazı devlet sırlannı da söyle- ~Üi, isterseniz birkaçını televizyonda canlı yayında an- Jatayım.. Doğan Güreş'i siyasete nasıl çektiklerini fa- ,Jan... Örtülü ödenekle ilgili iddialar birbirini kovalarken Türkiye Cumhuriyeti'nin savcıları da boş durmuyor. Olayların üzerine olanca hızıyla gitmeye devam edi- yor. Ama, yönü biraz ters gibi... Götürmek onur, görüntülemek suç... Savcılarımız şu sorulara yanıt arıyor: • - Örtülü ödeneğe 500 milyar lira aktarıldığına iliş- kin belgeyi basına kim sızdırdı? ; - Gazeteci bunu niçin yazdı? Bu soruşturmaların ardından şu saptamayı yapa- bil/riz: - Türkiye'de götürmek onur, götürmeyi görüntü- lemek, yazmak suç... . Altını tekrar tekrar çizmemiz gereken bir durum var: " - Ülkemizde yolsuzluklar, yasal kılıflanna uydunj- larak haksızpara kazanmalar kurumlaştı... • Bu iş, önceki yıllarda, "yereldi". Örneğin, başba- i<an ailesinin çevresi, payını alırdı. Örneğin, başba- -kanın kurduğu kadro "dar tezgâhlar" hazıriardı... Ama şimdi öyle değil. Bu yollarla para kazanmak, bir yaşam biçimi, hiç ayıbı kaybı olmayan doğal bir iş sayılıyor. • Kim ne derse desin bu yolun en önemli kilometre taşı Turgut Özal'dır. Ûzal'ın salt bürokraside yaptı- . ğı tahribat bile, etkileri bugün de süren bir olumsuz- luk olarak gündemde... Özal'ın çizdiği pembe ufuklarda yoluna devam e- "den Çiller, boynuz kulağı geçer atasözünü yaşama geçirdiği gibi, ileri de götürüyor. Boynuz kulağı geç- 'tiği gibi, çatallandı çatallandı, örtülü ödenekten ka- saba arsalarına kadar dayandı... - Gündemdeki isim, Akın Istanbullu Çiller'in özel kalem müdürü... Genel olarak bu ma- kamla anılıyor. Oysa Akın Bey'in bir koltuğu daha var: " Anlaşmalar Genel Müdürü... Evet, yanlış okumadınız. Akın Istanbullu, aynı za- manda Dış Ticaret Müsteşarhğı'na bağlı Anlaşmalar. Genel Müdürlüğü (AGM) koltuğunu dolduruyor... Çil- Jer, başbakanlığı döneminde tutturmuştu: - Akınıma her şeye yaktn bir genel müdürlük iste- 'rim... • Bu koltuk uygun bulundu. Müsteşarlıkta Akın Bey'in, dürüst ve çalışkan olduğu söyleniyor. Malda mülkte gözünün olmadığı, görmüş-geçiımiş bir aile- den geldiği vurgulanıyor. . Akın Bey, sanki dürüstlüğü devletten çok Tansu .Hanım'a karşı göstermiş... - Akın Bey'in malda-mülkte gözünün olmaması da önemli birözellik. Bu alana Tansu Hanım'ın gözü ye- ter... AGM koltuğunda Istemi Gürsal vardı. Akın Bey de aynı koltuğa oturunca, iki genel müdür birden ol- du. AGM'deki bu anlaşmazlık, daha doğrusu anlaş- malı - anlaşmazlık bir süre devam etti. Şimdi Gür- sal'ı Paris'e tayin edip Akın Bey'i tek kılmayı planlı- yorlar. Dün AGM'yi aradım. Akın Bey'le görüşmek iste- diğimi söyledim. Bir genel müdür koltuğunda otur- maz mı? Sekreter ilginç bir yanıt verdi: - Akın Bey'i nerede bulacağınızı mı soruyorsu- nuz? "Hayır" dedim, "Genel müdür olduğuna göre bu- rada olmalı, kendisi ile görüşmek istiyorum"... "Siz Genel Müdür Yardımcısı Işıl Ünel'/e görü- şün" karşılığını verdi. Işıl Bey'i aradım. Sekreteri ko- nuyu sordu. "Akın Bey'i anyorum, Işıl Bey'den so- run, dediler..." Sekreter. "HangiAkın, AkmKmıkmı?"ded\. "Ha- yır, genel müdür olan Akın Bey..." ; Sekreterin sesindeki inip-çıkmalar hoş bir senfo- "niydi: "Haaa Akın Istanbullu... O genel müdür değil... Hayır, genel müdür... Ama burada değil... Evet, şey yani... Biliyorsunuz Tansu Hanım'ın... Özür dilerim başka bilgi veremem..." Deşilmesi gereken bir yara da şu ki; sadece öde- nekler değil, koltuklar da örtülü... Demek ki bunlar da "örtülü denek", işe yaradığı sürecevitrinde... Birşahanelikvarbudoktrinde... Ne kadar işe yararsan o kadar yüksektesin... Başını sal- ~lama hızın kadar sağlam dirsektesin... _ > SukJ kar Tansu Çiller 9 e örtülü kuşatma I Baştarafı 1. Sayfada dasoruşturmaönergesigelir"dedi. RPBin- göl Milletvekili Hüsamettin Korkutata da geçengünlerde Başbakan Mesut Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlı- ğı'na \erdigi bir soru önergesinde, örtülü ödenekle ilgili harcamalan eündeme aetir- di. Korkutata,"1991 yılı itiban ile 19% y ılı ni- san ayına kadar örtülü ödenekten heryıl ne kadar para ödenmiştir?" sorusuna yanıt ve- nlmesini istedi. Baykal: Çiller, bilgj versin CHP liden Deniz Baykal. dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada. Çil- ler'e çağnda bulunarak "Örtülü ödenek harcamalan ile ilgili karnu denetimi söz ko- nusu değil. Böyle bir iddiaya muhatap ol- mak bile ıstırap vericL Çiller, cumhurbaşka- nı, başbakan *e maliye bakanını derhal bir toplantiya çağmp olay ın iç> Uzünü sergile- sin. Hangi tarihte. ne kadar kay nak çekmiş, bilgi versin. Onlar da çıkıp gerekirse, ' Yan- lışlık yapılmıştır. iddialar haksızdır' desin- ler. Konuvu sürüncemede bırakmak ülkeyi bir yere götürmez" dedi. Deniz Baykal. örtülü ödenek tartışmala- nnın sürüp gitmesinde. dalgalanmaya bıra- kılmasında yarar görenler olduğu gibi. ger- çeği ortaya koymakta tereddüt eden çevre- ler de bulunduğunu vurgulayarak şunlan söyledi: "Türkiye. böyle bir tartışmanın sürdüğii bir ülke olmaya layık değil. Bir an önce ko- nunun aydınlığa kavuştumlması \e Türki- ye'nin bu tartışma tuzağından kurtanima- sı gerekir. Örtülü ödenek bir müessesedir. Hiç kuşku yok ki bu paranın yüksek dc\ lct ihtivaçlan için harcanması gerekir. Bu konu- da tereddüt bile sa>gısızlıktır, resmi şüphe ise kabul edilemez. Bu parayı kullananların da y üksekde\ let ihtiy açlanna uy gun da\ randı- ğı \arsayılır. Bö>le bir sorunun ortaya atıl- ması bile utanı; vericidir. Böy le bir soru or- taya atıldıktan sonra, o kurumun arkasına saklanmak da kabul edilebilir dcğildir." Baykal. TBMM gızli oturumunda konu- nun ele alınmasının da doğru olmayacağı- nı sö>ler'i. CHP lideri, "Türkiye,kendisine hükümetinin bile sahip çıkamadığı bir nok- tada. Bu hükünıcti oluşturan partilerin ku- rultay tak\ iminin oluşturduğu bîr tuzağın içine süriikleniyor. Türkiye, bu sorumsuz hükümetten kurtanlınalıdır"" dedi. DSP Grup Ba!?kan\ekili Mümtaz Soysal. dün 15. Eğitim Şûrası'yla ilgili olarak dü- zenlediği basın toplantısında örtülü ödenek tartışmalarıyla ilgili sorularla kanjilaştı. Ko- nuyla bağlantılı soru sormalarını istediği gazetecilere Soysal. "Örtülü ödenek, belki, çocuklarına doğru öğretim verme aşkıyla yanan bir başbakan tarafından kullanılmıs- tır~ diye takıldı. Soysal. konuyla ilgili TB- MM'de kapalı oturum yapılmasmın doğru olmayacağını söyledi. 'Vatan hainliğine varabilir' Partı liderlerınin Cunıhurbaşkanı ile bir araya gelerek konuyu kapalı. örtülü biçim- de ele alması önerisinde bulunan Soysal. "Konu ciddidir. \atan hainliğine kadar va- rabilecek bir konudur. Cumhurbaşkanı li- derleri toplar, gerekriğinde hesap sorma.ge- rektiğinde tartışma,gerekti0nde ilkelerkoy- ma yöntemi doğru olabilir" dedi. Soysal. böyle bir konunun Meclis aras,tırması ya da soruşturması yoluyla gereği gibi araştınl- masının söz konusu olamayacağını, hertür- lü tartışmanın gerçekten gizlilik içinde kal- ması gerektiğini söyledi. Soysal "Amaç dışı kullanıma karşı bir yaptınm. bir denetim mekanizması yok rau" sorusuna da "Hesapsız bir şey olmaz. Aslın- da devletin mekanizmaları yeteriidir. Dev le- tin gizli olarak kendi içinde mekanizmalan vardır. De\ let başkanı çağırır. sorar. Devlet başkanının bunu öbür fiderler önünde sor- ması daha iyi olur" yanıtını \erdi. Soysal. bir gazetecinin. Çiller'in 500 milyarlık ra- kamı önceyadsıdığını anımsatarak "Bubir talihsizlik değil mi" sorusunu yöneltmesi üzerine de ".Niye hafif sıfatlar kullanıyorsu- nuz? Siyaset ahlâkına sığmaz bu ta\ır. Şim- di de böy le bir mekanizmanın işiemesine ra- zı olması gerekir" dedi. D\'P"li Devlet Bakanı AyferY'ümaz, dün gazetecılerin sorularını yanıtlarken "Sade- ce bir telefon konuşmasıy la böyle bir ödeme yapılmaz. Mutlaka konunun araştınlmış ol- ması gerekir. Doküman çalışması yapılma- dan yorumda bulunulması mümkün değil" dedi. BBP Genel Sekreteri ÖkkeşŞendiller de düzenlediği basın toplantısında. örtülü ödeneğin amacına uygun kullanılmadığının ortaya çıktığını söyledi. Şendiller, "Çiller'in bütün yalanlan bir bir ortaya çıkmıştır. Hü- künıet fıilen ölmüştür" dedi. Yılmaz, soruşturma istemişti Başbakan Mesut Yılmaz'ın, 24 aralık se- çimleri öncesinde aylık Parlamentodan der- gisine verdiği bir demeçte, Çiller'in örtülü ödenekten yaptığı harcamalar konusunda bir Meclis soruşturması açılmasını istediği ortaya çıktı. Yılmaz. Kasım 1995'te verdi- gi demeçte, ciddi şüpheleri bulunduğunu söyleyerek "Bu konuya mutlaka bir Meclis soruşturmasıyla yüce Meclis tarafından el konulması gerektiğini düşünüyorum" de- miştı. Mesut Yılmaz. aynı dergiye \erdiğı demeçte. DYP ile koalisyon görüşmeleri ya- parken DYP'nin Maliye Bakanlığı'nı elın- de tutmak istemesini de örtülü ödenek har- camalannın ortaya çıkması kaysısına baö- ladı. Akbulut: Istese de açıklayamaz Eski başbakanlardan Vıldınm Akbulut. örtülü ödeneğin kullanılacağı yerlerin ya- sayla belirlendigini belirterek bunun dışın- da yerler için kullanılamayacağım söyledi. Akbulut, "Yani örtülü ödenek şahsi menfa- atler için, aiie menfaatieri ya da parti men- faatleri için kullanılamaz" dedi. Akbulut. örtülü ödeneğin. kendi başbakanlığı döne- minde nasıl kullanıldığına ilişkin olarak da şu bılgilerı verdi: "Ben, örtülü ödeneği müsteşanm (Seba- hattınÇakmakoğlu)aracılığıylakullanıyor- dum. Ödeneğin kullanımı ile ilgili kayıtlar aylık olarak tutuluy ordu. Her ay ın sonunda. bu kayıtlar mali>e bakanına sunuluyor. be- nim tekrar onayımdan geçtikten sonra da yokediliyordu. Kanun. "Sarf şeklinin kayıt- lannın nasıl tutulacagına dairkararı başba- kan serir' diyor. Bu nedenle, bu dönemde harcama ka>rtlan nasıl tutukJu, bunu bile- miyorum." Yıldırım Akbulut. Çiller'in yürürlüktekı mevzuata göre örtülü ödenekle ilgili harca- malannı açıklama mecburiyeti bulunmadı- ğını. hatta bazı harcamalan istese de açık- layamayacağını söyledi. Akbulut, bu konu- da başbakana güven duymaktan başka çare bulunmadığını söyledi. 'Ciller'i iki kez dolandırdı 9 ZAFER AKNAR DYP Genel Başkanı Tansu Çüler'in, başbakanlığınınsongünlerinde örtülü ödenekten kendilerine seçim çalışma- ları için 5.5 milyar lira ödediğini açık- layan Selçuk Parsadan veekibinin Çil- ler'i ikincı kezdolandırdığı belirlendi. Parsadan'ın, 1994 yılında PerihanSa- >aş'a yardım adı altında Çiller'den 200 milyon lira aldığı banka kayıtlanyla be^elenirken bu paranın da örtülü ödenekten karşılandığı öne süriildü. Parsadan'ın Cumhurbaşkanı'nı, mil- letvekillerini, işadamlarını. belediye başkanlannı. bankacılan aynı yöntem- leri kullanarak dolandırdığı. çetenin paralan bölüşmesi sırasında çıkan an- laşmazlık sonucu birbirlerini ihbar et- mesiyle ortaya çıktı. Parsadan, yaka- lanan arkadaşlarını "aptal" olmakla suçlarken. "Onlar içeride ben dışanda- yım. Saklandığım yerde istersem >as- lanana kadar kalınm, kimse beni bu- lamaz" dedi. Selçuk Parsadan ve ekibinın yıllar- dır dolandıncılık yaptığı ve Parsa- dan'ın daha önce de gazeteci kimliği altında para topladığı belirlendi. Do- landıncılık çetesinin ortaya çıkması şu şekilde oldu: Polistutanaklarına göre sinema oyuncusu Perihan Savaş'ı, 2.4.1996 tarihinde adının Selçuk ol- duğunu söyleyen birkişi. ev telefonun- dan arıyor ve şunlan söylüyor: "Ben dolandıncıyım ve Nafiye Yö- ney isimli bayanla birlikte 4-5 yıldan beri bu işi yapıyoruz. Nafiye Vöney, se- nin eşin Vılmaz Zafer hasta iken ve hat- ta vefat ettikten sonra senin adına bir- çok kişiden para topladı. Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel"den 50milyon, Tansu Çiller'den 200 milyon, Milİiyet gazetesi sahibi Aydın Doğan'ın eşin- den 200 milyon TL aldt Başbakan Tan- su Çiller, parayı Ayhan Aydına> isimli kişinin İş Bankası Karagümrük Şube- si'ndeki hesabına gönderdi (banka ka- yıtlanyla belgeli). Bu. dolandırıcılar olarak birbirimizi ihbaretmeyu,ancak Nafıve Vöney, bir işten benim payıma düşen parayı vermedi. avnca silahlı adamlan bana göndererek 115 milyon TL paramı gasp ettirdi..." Perihan Savaş'ın bu şikâyeti üzeri- ne Nafiye Yönev. Fügen Onay, Ayhan Aydınay ve Nuhfet Büyüköztürk isim- li kişileryakalanıvor. Yapılan sorgula- nn ardından. Nafiye Yöney ve Ayhan Aydınay tutuklanıyor. Diğer sanıklar ilk sorgulannın ardından salıveriliyor. Nafiye Yöney. poli* ifadesinde tüm suçlannı itirafediyor. Yöney'in ifade- sininözetişöyle: "Kasım 1994ayıiçin- de Başbakanlık'tan telefon numarası- nı öğrenmek suretiyle Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel'i telefonla ara- dım. Kendimi Perihan Savaş olarak ta- nıttım ve yardım istedim. Demirel he- sap numarasını aldı ve 50 milyon TL yatıracağını söyledi- Kasım 94'te Başbakan Tansu Çil- ler'i yine Perihan Savaş olarak ara- dım, Bir isteğin var mı" diye sordu ve 200 milyon TLyardım yapacağını söy- ledi. V'ine aynı yöntemle Caziantep Belediye Başkanı Çelal Doğan ı ara- dım. 50 milyon TL hesaba yattı. Mart I996'da Inan Kıraç'ı aradım kendimi Turkjuı Akyol olaraktanıttun ve kanser vakfı adına yardım istediği- mi söyledim. Bir milyar TL'lik çeki Nuhfet Oztürk ve Parsadan'ın yeğeni Erdener Güleraldı. Mart 96'da Adnan Polat'ı Türkan Akyol adını kullana- rak aradım, kanser \ akfı adına yar- dım topladığımızı söyledim. 100 mil- yon TL'yi yine aynı kişiler elden al- dı. Hatırladığım kadarıyla 1995 yı- lı içinde Çelalettin Selçuk Parsadan kendisini emekli Korgeneral Recai Ünsal olarak tanıtmak suretiyle yar- dım talebinde bulundu. Parsadan, Çil- ler'in ilk sefer 3.5 milyar. ikinci sefer ise 2 milyar gönderdiğini söyledi." Parsadan, bu ifadeleri kendisine ha- tırlattığımızda. ifade verenlerin aptal olduğıınu belirterek "Kulaktandolma bilgiler. Ben Recai Ünsal'ın adını kul- lanmadım. Necdet Öztorun adını kul- lanarak Çiller'den para istedim. On- lann hiçbir şeyden haberi yok" dedi. w Selçuk Parsadan babadan dolandırıcı' ANKARA (UBA) - Başta Tansu Çiller olmak üze- re çok sayıda dev let kuruiuşunu. yöneticisini ve işa- damlannı dolandıran Selçuk Parsadan'ın Cumhur- başkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz'ün üvey yeğeni olduğu ortaya çıktı. Selçuk Parsadan yaptığı açıklamada, babası Seba- hattin Parsadan'ın Necdet Seçkinöz ile üvey kardeş olduğunu belirterek "Seçkinöz'ünannesiRrfkiyeH»- nun, kocası ölünce dedemle evlenmiş" dedi. Necdet Seçkinöz, Parsadan"ın yegenı olduğunu doğrularken "İtin tekidir. Aliah'ın belası. Ne diye- yim" diye konuştu. Daha önce Seçkinöz'ün de adını kullanarak çe- şitli çevreleri dolandıran Parsadan'ın yakalanması için girişimlerde buiunan genel sekreterin çabalan sonuçsuz kaldı. Seçkinöz, adının kullanılarak dolan- dıncılık girişimlerini önlemek amacıyla büyük ça- ba harcadığmı. bazılartnda başanlı olduğunu vurgu- layarak "Mehmet Cansever, Orhan Taşanlar ve Ra- mazan Er gibi emniyet müdürlerinden Parsadan'ın defalarca yakalanmasını istedim" dedi. Parsadan'ın babası Sebahattin Parsadan'ın da Ad- nan Menderes'ın özei kalemı kimliğini kullanarak davetiyeler sattığı, ajans abonelikleri yaptığı ve bu suç 1an nedeniyle uzun yıllar hapis yattığı belirlen- di. Üvey yeğeninin de bu yolda olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanlıgı Genel Sekreteri Necdet Seçki- nöz, "Çeşitli kimliklerie da\çtiyeler satar, kurmadı- ğı ajanslar için aboneler bulur, insanlann paraiannt alırdı" diye konuştu. Hııkukçıılar: DYP lideri Çiller, zmunet suçu işledi ECE TEMELKURAN ANK.ARA - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller aracılığıyla örtülü ödenekten 5.5 mil- yar lira aldığını söyleyen Selçuk Parsadan'ın açıklamalannı değerlendiren Ankara Üni- versitesi Hukuk Fakültesi Idare Hukuku Pro- fesörü Yıldınm LTer. savlann soruşturulma- masının "hukukcinayeti"olacağını söyledi. Uler. "Savlardoğruysa, Çillerzûnmet su- çu işiemiş" dedi. Çiller, Selçuk Parsadan'ın açıklamalanna göre. örtülü ödeneğin kişisel ve siyasi harcamalarda kullanımını yasakla- yan Muhasebe-i Umumiye Kanunu'nu çiğ- nedi. Ller. örtülü ödenek harcamalarının gizli tutulmasının. bir kuşkunun doğmasm- dan sonra araştınlmasını engellemeyeceği- ni sö\ ledi. Uler. Parsadan'ın açıklamalannın "kamu vicdanını sarsıcıkuşku"olarak değer- lendirilip savcılık tarafından kendiliğinden ihbar kabul edilmesi gerektiğini savundu. Zimmet suçunun dev letin parasal kavnakla- nnı kişinin kendi çıkan için kullanması yo- luyla oluşmasına karşın, Yargıtav ın yaygın içtihadı uvannca devlet parasının 3. kişinin çıkan için harcanmasının da zimmet suçunu oluşturduğunu belirten Uler. şunlan söyledi: "Vargıtay'ıniçtihadınagöre.eğersavlardoğ- ruysa. Çiller zimmet suçu işlemiştir. Parsa- dan'ın aldığını söylediği 3.5 milyar için savcı- hğın harekete geçmesİ gerekir, bu konuda kuşku yok. Çünkü. ödeneğin amacına aykı- n kullanıldığı açıklanmıştır. Örtülü ödene- ğin ne amaçla kullanıldıgı gizlidir, ancak ama- cının dışında kullanıldıgı kuşkusu varsa bu soruşturmanın başlatılmaması bir hukuket- nayetidir. Buna karşın. diğer örtülü ödenek harcamalan için bir şev yapılamaz." Uler. adlı soruşturmanın dışında. Meclis soruşturması daaçılması gerektiğini belirtir- ken. "Meclis'te cinayet işfenmemesi için. so- ruşturma açüması tabü vezorunludur. Örtü- lü ödeneğin amacınıngizliliği.onun amacı dı- şında kullanılabileceğini göstermez. Ödene- ğin bir amacı vardır, bunun dışında kullanı- lamaz" dedi. Emekli Orgeneral Necdet Tonın'un adını kullanarak başbakanlığı döneminde Çiller'le görüştüğünü. yanm saat sonra da Başbakan- lık Özel Kalem Müdürü .Akın İstanbullu'dan. 'ANAP oylarını DYP'ye döndürmek için kampanya başlatmak amacıyla' örtülü ödenekten çekilen paralan aldığını söyleyen Parsadan'ın açıklamalanna göre. Çiller. ör- tülü ödeneğin dev letçıkarlan için kullanımı- nı düzenleyen Muhasebe-i Umumiye Yasa- sının 77. maddesini de çiğnedi. 1050 sayılı vasanın 77. maddesine göre. Başbakanlık bütçesine konulan örtülü ödenek. "kapalı is- tihbarat ve kapalı savunma hizmetleri". "dev letin yüksek güvenliğj ve yüksek çıkar- lannın gerekliliği". "siyasi, sosyal konularla. kültür ve dev let itiban alanlannda ve olağa- nüstü hizmetlerin sağlanmasında hükümet icaplan sayilan amaç ve çabalar için" kulla- nılabilivor. Yasa hükmünün. örtülü ödenek konusunda getirdiği diğer koşullar şöyle: "Örtülü ödeneğin sarf (harcama) yerinin ve hesaplannın nasıl tutulup tasfiye edilece- ğinin ve hangi vesikalann halefolanzata dev- rolunacağınui tav in ve takdiri başbakana ait- tir. Örtülü ödenek, başbakanın ve ailesinin şahsi masraflanna ve siyasi partilerin idare. propaganda ve seçim ihtiyaçlanna sarf olu- namaz. Başbakanlık bütçesindeki örtülü öde- nek ile diğer bakanlık ve dairelerin bütçele- rindeki haber alma ödeneklerinden yapıla- cak harcamalar. başbakan, maliye bakanı ve sorumlu bakan tarafından müştereken imza edilmiş karamameye dayanılarak tahakkuk ettirilir. Merkez saymanlığınca bu ödemele- rin yapılması, kararnameyi imza eden ba- kaniann yeıierini muhafaza efmelerine bağ- lıdır." Dolandırıcı Selçuk Parsadan'a soruştıırnıa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara .CumhuriyetBaşsavcılığı. emekli Orgeneral Nec- det Öztorun'unadını kullanarak DYPGenei Baş- kanı Tansu Çiller'i. başbakan olduğu dönemde. "partiçalışmalan için" örtülü ödenekten 5.5 mil- yar lira ödemeye ikna ettiğini açıklayan Çelalet- tin Selçuk Parsadan hakkında soruşturma başlat- tı. Başsavcılık. Parsadan'ın da aralannda bulun- duğu 4 sanık ile kardeşi Hüseyin Cahit Parsadan hakkında dolandıncılık yaptıklan gerekçesiyle i- ki ayrı ceza davası açarken, Parsadan için dolan- dıncılık iddiasıyla daha önce başlatılan 2 soruş- turmanın da devam ettiği bildirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı .NazmiŞarvan. dün gazetecilere yaptığı açıklamada, Parsadan'ın gerek özel televizyon kanallannda yayımlanan ve gerekse gazetelerde yer alan "Eski Başbakan Çil- ler'in dolandınldığı'' yolundaki açıklamalannı ihbar kabul ederek resen soruşturma başlattıkla- Tini söyledi. Çelalettin Selçuk Parsadan'ın. hakkında daha önce açılan soruşturmalardan dolayı ifadesi alın- mak üzere arandığını bildiren Şarvan. "Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yakalanması yolunda tekrar vazı vazdık ve bu vazımızda tstanbul i)e de bağlantı kurulmasını istedik" dedi. Şanan. Selçuk Parsadan hakkında daha önce başsavcılığa iletilen suç duyurusu dilekçelerini göz önüne alarak. 2 ayrı soruşturma başlattıkla- nnı ve bu soruşturmalann devam ettiğini de be- lirtti. Şarvan. "Bugün de 'Çiller vasıtasıyla örtülü ödenekten 5.5 milyar lira verildi' haberleri üze- rine,sanık hakkında üçüncü soruştumıamı/ı baş- lattık" diye konuştu. Şarvan, sanık Selçuk Parsadan'ın da aralann- da bulunduğu 4 sanık ile kardeşi Hüseyin Cahit Parsadan hakkında. "ünlü kişilerin isimlerini kul- lanarak dolandıncılık yaptıklan" gerekçesiyle i- ki ayrı ceza davası açıldığınıda sözlerineekledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Çelalet- tin Selçuk Parsadan. kardeşi Hüseyin Cahit Par- sadan. Süheyl Balkan ve Mukaddor Balkan adlı sanıklar hakkında açılan ilk davada, sanıklann kendilerini: Prof. Dr. Kamuran Değer, Toplu Ko- nut Idaresi Başkanı Yiğh Gülöksiiz ve eski Kül- tür Bakanı. gazetemiz yazarı Prof. Dr. Ahmet TanerKışlalı'nın da aralannda bulunduğu birçok üst düzey bürokrat v e ünlü isim olarak tanıtıp. çe- şitli kurumlann muhasebe müdürlerini toplam 113 milvon lira dolandırdıklan belirtildi. Iddianamade. "Sanıklar, dolandırıcılık ama- cıyla bir araya gelmişler ve birbirleriyle bu konu- da anlaşarak, 8 müştekiv i tşikâyetçiy i) hile ve de- sise yaparak hataya düşürmüşler. müştekilerin zararına. kendilerinin yararına haksız bir men- faat sağlamışlardır" denildi. İddianamenin son bölümünde. sanıklar hak- kında Türk Ceza Yasası'nın "dolandıncılık" fi- ilini düzenleyen 503. maddesinin birinci fıkrası ile "cezayı arttıran veya azaltan hâl" hükmünü içeren 522. maddesinin uygulanması talepedili- yor. Buna göre sanıklar. 2 yıl 4 aydan 24 yıla ka- dar hapis cezası ısıemıy le vargılanacaklar. 'Kışlalı'nın adını kullandılar' Başsavcılık tarafından Hüseyin Cahit Parsadan ve Süheyl Balkan hakkında açılan ikinci cezada- vasında da, sanıklann yazanmız Ahmet Taner Kışlalı'nın adını kullanarak Bayındır Holding ortaklanndan Kamuran Çörtük'ü dolandırmak istedikleri. ancak 287 milyon 500 bin lira tuta- nndaki parayı tahsil edemedikleri belirtildi. Id- dianamede. sanıklann Türk Ceza Yasası'nın "do- landıncılık" fiilini düzenleyen 503 I. maddesine göre 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezalarına çarp- tmlması istenhor. 25 PKK'li öldürüldü DİYARBAKIR (Cumhu- riyet)- Hakkâri'nin Şemdin- li ilçesi ile Kars'ın Kağız- man ilçesinde düzenlenen operasyonlarda 25 PKK'li öldürüldü. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden vapılan açık- lamaya göre Kuzey Irak top- raklanndan Türkiye'ye ey- lem yapmak için giren terö- ristler. Hakkâri'nin Şemdin- li ilçesi Derecik köyü Balka- yalarbölgesindesınırhattın- da önlem alan güv enlik güç- leri ile çatışmaya girdiler. Çatışmada 17 terörist öldü- rüldü. Kars'ın Kağızman ilçesi kırsalında güvenlik güçleri- nin sürdürdüğü operasyon- larda 8 terörist silahları ile birlikte ölü ele geçirildi. Te- röristlerin barındığı iki sığı- nak imha edildi. Ülkü Ocakları 'Bu adamı tanımıyoruz' ANKARA (UBA) - Ülkü Ocakları Derneği Genel Baş- kanı Alaattin Aldemir, SelçukParsadan'ın, "Çiller, Ülkü Ocaklan'nı peşimden çeksin" açıklamalannın doğru ol- madığını belirterek "Bu adamı tanımıyoruz. Ocaklanmı- zuı bu işle bir ilgisi yoktur" dedi. Aldemir. Parsadan'ın Türkiye"de artık bir güç durumu- na gelen Ülkü Ocakları aleyhine konuşması için kiralan- mışolabileceğini önesürerek "ÜlküOcaklantertemiz,pı- rıl pınl yerlerdir; bu işlerle bir ilgisi olamaz" diye konuştu. k Gok gurultulu OLAYLARI^T ARDEVDAKÎ GERÇEK • Bu$tarufı 1. Sayfada ortaya attldı: - Çiller. örtülü ödenekten bir dolaınlıncıva para ver- di. . Tüm Türkiye bunu konu- iiıyor. Çiller sııskun... Ken- disine çaınur atılmak isten- diğinden buşka bir şey söy- leıniyor. Çiller 'in yiizüne tutulan çanıur değil, belgeler ve canlı tunıklar. Örtülü ödeneğin kıılla- nıın biçimi, Tansu Çiller'in geleveği sorumı olmaktun cıkmiitır. Konu, devletin saygtnlığı, üstdüzeyyöneti- cilerinin güvenilirİiği soru- nudıır. İddialar, Çiller'in örtülü ödeneği, yasada yeri olma- yan komılarda da kullandı- ğı yönünde. Örtülü ödenek araştırıla- maz... Yasada yeri vardı, yokttı... Bu, tartışma konu- su değildir. Mide bulaııdırıcı iddialar, sistemi bir kara bıılut gibi örterken örtiiye sığınmak. -her şey bir yunu- yıırttaşu savgısızJıktır. • • • ÖSS'nin üç altııı çocugıı • Buşturafı 1. Sayfada 126'smın sınava girdığini belirterek bunlardanda W5 bin 681'inin 105 ve daha fazla puan alarak ÖYS ve girmeye hak kazandıklarını söyledi. Öğrencilerin başa- n oranı v üzde 74 olarak ger- çekleşirken. sınava giren adavlardan 352 bin 445'i başanlı olamadı. Başan oranı geçen yılla aynı dû- zeyde «erçekleşti. ÖSYM. buyıl farklı bir uvgulamaya giderek sınav- da ilk 10'a girenleri basına toplu olarak tanıttı. Sonuç- lara göre sayısal. sözcl ve e*it ağırlıklı puan türünde Trabzon Yomra Fen Lise- sı'nden Murat Kara 224.042. 191.192 ve 207.192 puanlarla üç alan- da da birinci oldu. tstanbul Lisesi'nden Fazıla Pınar Erciyaş ve Cenk Karadu- man. 22} 495 puanla sayt- saldaikinciliği. 188.731 pu- anla sözelde üçüncülüğü. 206.113 puanla daeşit ağır- lıklı puan türünde üçüncü- lüğü paylaştılar. Sıııavı ka- zanma oranına göre en ba- şanlı iller İzmir. Aydın. Ya- lova. istanbul ve Bursa ola- rak belirlendi. Sınava giren adaylardan vüzde 3*8.l'i kız. y üzde 61 9"u erkekken. kız adaylann başarılı olma oranı yüzde 77.6'i. erkek öğrencilerin ise yüzde 71.6 olarak gerçekleşti. Kız adaylann ba^an oranı yük- sek olmasına karşın derece- ve yalnızca Fazıla Pınar Er- ciyaş girebıldi. 1808iptal Sınavda. I2'sıbaşkasının >erine sınava girdiği. ll'i sınav kitapçığını yanında iîötürdüğü. 2"si sınava kim- lıksiz girdiği ve 26'sı da sı- nav kurallarına uvmadığı için toplam 64 öğrencinin sınav ı salon görevlilerinin isteği üzerine. 1744 öğren- cinin de ikili ve toplu kop- ya çektiöi için sınav i iptal edildi. Eres Söy lemez. sınav so- nuçlannın l996ÖS> r Skim- lik kartı. sonuç belszesi. ÖYS gıriş belgesi. ÖSYS tercih formu. ikinci basa- mak kılavuzu ve ikinci ba- samak sınav ücreti banka belgesiy le birlikte adaylann önümüzdeki günlerde gön- derileceğini belirterek hazi- ran avının ortalannda bel- gelerielinegeçmevenaday- ların ÖSYM'ye başvurma- ları sierektiöini bildirdi. ELAZIĞ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: ) 995 1194 Irfan Polat tarafından Hanife Çimen ve müştereklen alevhme ıkame edilen ızale-i şüyu davasının mahkememızde yapılan açık yargılamalan sonunda: Elazığ Hüseynik köyündeki kütük 303. ada 806. parsel 5. kütük 312. ada 807. par- sel 3. kütük 32. ada 777. parsel 5, kütük 33. ada 777, parsel 6 sa> ılı taşmmazlann tak- sımlerı kabil olmadığından satışları suretivle paydaşlar arasındakı ortaklığın gıderıl- mesıne ve satış bedehnin paydaşlara ödenmesine karar verılmış olup 2.4. IW6 tarıh I996'397 sayılı ışbu karar, adreslerı te^pit edılemeyen tapu paydaşlan da'.alılar Hanı- fe Çımen. Sanive Çımen. Emıne Tatar. N'urullah Tatar. Hüsev ın Karayel. Keko >'ıldı- nm. Alı Göndük. Abbas Bıngöl, Sultan Bıngöl. Ömer Bıngöl. Abdulsamet Bıngöl. Ek- rem Güneş. Abdulhalim Alagöz. Cömert Ağta$. Ali Köçer. Nun Doğan. Abıdın Kılıç- gedik. Erdogan Bılinç ve Kemal Avdın'a kararteblıği makamına kaım olmak iizere ıla- nen tebliğ oîunur. Basın: 86055