23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Gencl Ya\ ın Yönetmenı. Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru Hikınet Çetiokaya 0 Yazu^lerı Mudurlerı fbrahim Vıldız (Sorumlu). Dinç Tavanç • Haber Merkezı Muduru Hakan Kara # Gorsel Yönetmen Fikret Eser üı> Hahcrier F.rgun Balcıt Ktıhturaı Ceneû Vıldırım # Ckonomı Bülent Kuanuk 9 kuHur Handan Şenköken • Spor \bdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören 9 Duzehme \bdullah Yazıcı • I otoâraf Erdoğan Köseoğlu • Btlgı-Belge Edibeftıığra9 Yurt Haberlerı. Mehmet Faraç Yj\ınKunılu İlhan SeKuk (RaşLuı ı. Orhan Erinç. Okt»\ kurtboke Hikmtt Çetinkaşa. Şûkran Sooer, Ergun Bak-L Dinç Ta> aiK. tbrahim \ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba) # Haber Muduru Doğan Akın Ataturk Bulvan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel 4W5020 (7 hat). Faks 4195027 • izmır Temsılcısı Serdar Kızık. H Zıya BK 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks- 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnonu Cd 119 S No:l Kafl.Tel. 3522550. Faks 352J570 Müessese Mudutü Erol Erkut # Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe Bülent Yener •Jdare Hüseyin Cürer 9 lşlenne Önder Çelik • Bılgı-lşlem Nail Inal • Bılgısayar Sıstem Mürihet Çiler MEDV\ C: • Yonetım Kurulu Baskam - Oeoel Mudur Gülbin Erduran 9 Koordınaıor Reha Işıtman • Cjenel Mudur Yardımcısı Mine Akdag Tel î!4 07 53 - 5l3958O-513S46(^61.Faki 5118466 \a>uUa>«n \e Basao: *ıenı (-j _- Haber AıanM. Basın \e > a\ ınolık \ Ş Turka-ai Cjd "J 41 Lıijloc. !4334 l»t ?K 246 kanbul f d (0 212ı 512 05 05 121) hat) 1-ak-, 30NİSAN1996 İmsak:4.18 Güneş: 5.57 Ögle: 13.08 Ikındi: 16.57 Akşam: 20.06 Yatsı: 21.38 Estefan'dan destek pozu • Haber Merkezi- Dünyaca ünlü şarkıcı Gloria Estefan. küresel ınsan hakları mücadelesıne destek vererek'AH 1 Honon," televızyon yayınlannın tanıtımı ıein Los Angdes'ta basına poz verdi. VH I Konors yayınları kapsamında hazırlanan "Ûıtness"" (Tanık)adlı belgesel programlarta. kitle iletişım araçları desteğınde yerel insan İıaklan örgutleri oluşturmak amaçlanıyora Ege'de iki deprem • Haber Merkezi - Ege BölgeM ndc dun Rıchter ölçeğıne göre 4 şıddetınde iki ayn deprem oldu Boğazıçı Unıversıtesı Kandıllı Rasathanesi \e Deprem Araştırma Enstıtüsü Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre ilk deprem saat 06.44'de enstıtüyeb3ğlı Yerkesık Deprem lstasyonu'ndan yaklaşık 70 kilometre uzaklıkta oldu Deprem özellikle Bodrum'da hissedildı Saat 19 02'de meydana gelen \e merkez üssünün Kütahya'nın Altıntaş ılçesı eıvannda olduğu açıklandiı ikincı deprem de Kütahy a çevresinde îm>edildı Eles Pilsen'in kültüre katkısı • Haber Merkezi - Efes Pilsen. "K.arun Hazıneleri se Noel Baba Defilesi" adlı belgesel filmin sponsoru oldu. Manisa'nın Salihli ilçesinin Serdes Agorasfnda önümüzdeki günlerde çekımlenne başlanacak olan filmin bir y ıl icinde tamamlanması bekleniyor. Senaryosunu Yusuf Kurçenli \eZeynep Avcı'nın yazdığı. yönetmenliğını Yusuf kurçenlı'nin yaptığı filmin sunuculuğunu Tank Akan yapacak. Arap müziğine • ANKAR,\ (AA) - Turizm Bakanı lşılay Saygın. tatil köylennde \e otellerde animasyon adı altında yapılan programları eleştirerek "Türk kültürüne zarar \erecek eğlence organizasyonlanndan kaçınmalıyız" dedi. Turizm Bakanı lşılay Saygın. Arap kültürünün ürünü olan Arap müzığının otellenn eğlence organızasyonlannda kullanılmasını. fes takılıp eğlenceler düzenlenmesini \e fesin hedıyelik eşya olarak ^atılmasını doğru bulmadıgını ifade etti. Vazektomi benimsenmedi • İSTANBUL(ANKA)- Türk erkeği. gönüllü cerrahi sterilizasyon otarak bilinen doğum kontrol yömemı vazektomiyi benımsemedı. Dünyada vazektomi yaptıran erkek sayısı 50 milyonu geçerken Türkiye'de bu yönteme fazla talep olmadığı kaydedıliyor. Film yarışması • Haber Mertoezi - Ivlarmara Üniversitesi tleti^im Fakültesi, serbcst konulu bir "kısa metrajlı film yanşmasr* düzenledi. 24 mayısa kadar tstanbul Nişamasrndaki fakülte sekreıerligine teslim edilecek filmler için şu katılım koşullan isteni^or: Yapıtlar kopya halinde VHS formatında \ ideo kasete kayıtlı olacak, yapıtla birlikte filmin özeti, süresi. •" \apımcınm ^ri ve adres w rt çok •cek." Elektrik Mühendisleri Odası raporu: Enerji bunalımı yok, kamuoyu bilinçli olarak yanıltılıyor 'Ejıerıide yap-islet-götür düzeni'• Türkiye'nin, kurulu enerji kapasitesinin yüzde 76'sını kullandığı ve toplam hidrolik potansiyelinin ise ancak yüzde 22'sinin değerlendirildiği belirtildi. Raporda, politikacılann özelleştirme ve nükleer santrallan gündeme getirmesinin nedeninin de 'rant sağlamak" olduğu öne sürüldü. Ünal Erdoğan. enerji sektöründeki sis- temı "yap-işlet-götür" olarak adlan- dırdı. EMO raporunda. Türkiye'de gün- lük 21 bin 132 megavvatt (MW| üre- lim gücü bulunan hidrolik ve termık santrallann kapasitesinden ancak yüz- de 76 oranmda yararlanıldığı \ urgulan- dı. Raporda. toplam üretim gücü 14 bin 500 MVVyi bulacak çok sayıda hidro- lik santrahn y apımının sürdüğünün ve elektrik hatları boyunca uğranılan kay- bın oranının yuzde 16 ıle 26 düzeyle- nneulaştığınınbılınmesinekarşın 1000 MVVlık nükleer santral kurulmasınagi- nşilmesının nedenı sorgulandı. Özelleştirme \e nükleer sanrralla- nn gündeme getırilıp kamuoyu hazır- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendıs ve MımarOdalan Bir- liği (TMMOB) Elektrik Mühendisle- ri Odası (EMO). Türkiye'nin bir ener- ji krizi ile karşı karşıya olmadığını. kamuoyunun bilinçli olarak yanıltıl- dıgını sav undu. EMO tarafından hazır- lanan enerjı raporunda, Türkiye'nin kurulu enerji kapasitesinin ancak y üz- de 76'sını kullandığı bildirilirken; Dün- ya Enerji Konseyi Türk Komitesi'nin 1994 Enerji Raporu'ndada Türkiye'nin toplam su kaynaklı elektnk (hıdrolık) potansiyelinin ancak yüzde 22'sinin kullanıldığı açiklandı. Raporu hazırla- yanlardan Dünya Enerji Konseyi Türk Millı Komitesi üyesi, nükleer enerji uzmanı yüksek elektrik mühendisi lanmasının nedenlerinin ırdeler>diğı EMO raporunda. politikacıların ener- jıden rant aldıklan savunularak "Sağ- lanan özel rantlardan enerji mutlaka kurtarümalıdır" dendı. Raporda. u ya enerji ya çevre" seçi- mı yapacak bir durumu olmadığı vur- gulanan Türkiye'nin, enerji potansi- yelinin bol.ucuz. güveniür. çevrecive geleceğı düşünen türden olması gıbi bir seçeneğı olduğu görüşü dıle getirildi. Günlük fiili tüketımin 14 bin MWyi geçemediği anlatılan raporda, §u değer- rendirme yapıldı: *14bin M\V günlük frilitüketimekar- şihk 21 bin M\\ kurulu güç var. An- cak Türkiye'de elektrik enerjisinin fre- kansı. voltajı.sürckliliğindc bozuktuk- iar var. Kamuoy u öylesine >anıltılmak- tadır ki sanki HHK) M\\lik nükleer santral kurulup işletmeye almdığı za- man bir daha elektrik sorunumıu ol* ma> acak.Türkiy e'dc su tnu kalmamış- nr, könıür mii kalmamıştır da kesinlik- le nükleer santral kurulmalıdır? Nük- leer santrala ayrdacak kaynak ile ne- den daha fazla kurulu güçte termik ve- ya hidrolik santral kurulmak istenme- mektedir?" 10 yıl başkanhğinı yaptığı EMO'nun raporunu hazırlayanlar arasında yer alan Dünya Enerji Konseyi Türk Mil- li Komitesi üyesi. nükleerenerji uzma- nı elektrik yüksek mühendisi Unal Er- doğan. Cumhuriyet'e yaptığı açıkJama- da. enerjideki rant dağıtımının "j'ap- işlet-götür" sistemiyle gerçekleştiğini söyledi. Erdogan, "Türkiyekaranhk- ta kalacak" senaryolannın arkasında- ki nedenleri şöyle açıkladr. "IMnyunın hiçbir işadamı milliyet- çi değildir, uluslararası tekekidir, ulus- lararası sermavenin hizmrtindedir. Bir işadamı ülkesini sevdiği için karanlık- ta kalacağız dive elektrikte yatınm yap- maz. sadcce üretim maliyetinden 7 ka- nna satılan bu ranttan pay olmak isti- yortar. 'Türkıye karanlıkta kalacak' se- naryolan yapdarak Gökova ve Orha- neli termik santraüanmn çahştınbna- sının gündeme getirilmesinin sebebi, deneme devresinin gelmesi ve y apımcı firmalann dayatması. Santralİann de- nemedtArekTİnde,vapuncı firmalar pa- ra ahrlar. Deneıier ve tekrar kapatır- lar. Maksat, para dönsün." Enerjideki sorunlan yatınmlardaki gecikmeler ve yetersızliklere dayan- dıran Erdoğan, Keban Barajf nın, 1995'te 1.5 katrilyon liralık kâr dağı- tımı yaptığını. yani hisse senedi sahi- bi 50 bin kişiye 30'ar milyar rant ak- tanldığını söyledi. Erdoğan. "Burant da^olmasa kügereldi santrallar için ant- ma üniteleri yapüırdı" dedı. 'Kontrolsüz santral' Akkuyu'da nükleer santral yaptınl- masının sadece politik ye ticari amaç- lar içerdiğini savunan Ünal Erdoğan, Endonezya. tspanya, Arjantin, Avus- turya, Filipinler'de yapılıp açılmamış santrallan söküp Türkiye'ye taşımak için söz konusu ülkelerin devlet baş- kanlannın gelip görüşmeler y aptıkla- nnı savundu. Adı geçen ülkelenn 10'aı milyar dolara kurmalanna karşın ça- lıştıramadıklan santrallan yan fiyatı- na Türkiye'ye kurarak zararlannın ya- nsını karşılamayı planladıklannı söy- leyen Erdoğan, Türkiye'de kurulması öngörülen 7 nükleer sanrrahn. 100 yıl boyunca her Türk'ün cebinden ayda 1 milyon liranın yabanci nükleer santral şirketlerinin cebine gırmesıne neden olacağını öne sürdü. Erdoğan. Akkuyu'ya yapılması plan- lanan santrala denetımci olarak, Güney Kore şirketi KAERİ ve Türk ortağı GAMP firmasının seçilmelerini şöy- le değerlendirdi: "KAERİ'nin hiçbir bilgi birikimi yok, Güney Kore'deki nükleer santra- îı Fransızlar çauştim or. Bu şirketin se- çilmesinin tek sebebi, santral yapımı- nın kontrolsüz yapılmasını istemeleri. Kontrolii yapamayacak bir fırmaya denetimi vererek dünyada kullanıl- mayacak bir santrahnTürkiye'de yapıl- masını münıkün kılacaklar." ELEKTRİK Türkiye hem ahcı hem satıcı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Enerji Konseyi Türk Millı Komi- tesi'nin 1994 Enerji Rapo- ru'na göre Türkıye'nın enerji kaynaklanna ilişkın bilgiler şöyle: -Türkiye'nin 1994 yılı enerji (elektrik, ısı, yakıt vb.) tüketımınin yüzde 45.6'sıpetrol. yüzde 17.3'ü linyit, yüzde 9.2 "si ta^kö- mürü. yüzde 9.2'si odun. y üzde 8.2'si doğalgaz, yüz- de 4.4"ü hidrolik, yüzde 4.1' i hayv an ve bitki artık- lan. yüzde 2'sı de diğer kaynaklardan sağlandı. - Elektrik tüketiminde doğal kay nakdağılunı; hid- rolik yüzde 39, taşkömürü \e linyit yüzde 36, doğal- gaz yüzde 18,fueloil ve mo- torin yikde 7bikşünini ser- giledi. - Elektrik üretiminde 1980-1994 arasında kuru- lu güç. 15 bin 739 MWTİk bir artış aöstererek 1994 yılında "20 bin 857.3 MVV'ye ulaştı. Toplam ku- rulu gücün 10 bin 993 MW'si termik. 9 bin 864 MVV'si hidrolik kaynaklar- dan sağlandı. Böylece ku- rulu gücün yaklaşık yüzde 52.3'ü termik kaynaklar- dan. yüzde 47'sı hidrolik kaynaklardan elde edildi. -Termikkurulu güç icin- de 1982 yılından itibaren linyit yakıtlı santrallann agirüğı arto. 1985'ten baş- layarak payian giderek yük- selen doğalgaz termik sant- rallan, 1990 yılından itiba- ren toplam termik kurulu güç icindv linyitten sonra en fazla ağırlıgı olan sant- rallar durumuna geldi. - 1994 y ılı itibany la Türkiye elektrik enerjisi gereksini- minin yüzde 92*si Türkiye Elektrik AŞ (TEAŞ) tara- fından karşılandı. Çuku- rova Elektrik AŞ (ÇEAŞ) ve Kepez AŞ gibi özel şir- ketlerin üretim tesislerin- den eldeeden üretimin top- lam üretim içindeki payu yüzde 2 düzey inde kaldı. - 1994 yılında Türkiye. Gürcistan'dan 31.4 giga- vvatt elektrik aldı. Ancak aynı yıl Gürcıstan. Azer- baycan ve Irak'a toplam 570 aigavvatt elektrik satıl- dı. ~ Tekyön alışveriş Bayram öncesi tüm alışveriş merkezlerinde yoğunlaşan insan rrafiği bay ramla birtikte h« kesse de. belii semtlerde yaşanan tanlılık sürüyor. İstanbul'da özellikle \aroş insanlannın alışveriş ettiği semtlerde, kapanan dükkânlann yerini alan işportacılann, bu canlüıktan oldukça hoşnut. Üsküdar, Kadıköy, Bakırköy. Vatan Caddesi gibi merkezler varoşlann akıruna uğrarken. Eminönü \e Sirkeci dolay lanndaki sokaklarda bayram öncesini aratmayaeak bir alışveriş trafıği yaşanıyor. Sokaklan dolduran onbinleree insan, sanki fotoğraftaki okun emrine uyarcasına. işporta tezgâhlannı dolaşıyor ve kannca karannca alışverişj sürdürüyor. (Fotoğraf: UOURGUNYUZ) MERStN^DE NÜKLEER KARŞITIPLATFOKVIKURULDU 6 Niildeer giivenlık güvenîlir değl9 ÜMtTOTAN İZMİR - Çernobil faciasının onuncu yı- lı etkinlikleri sürerken Prof. Dr. Hayrettin Kıhç. "düşükdozlu radyasyonun insan sağ- hğına zarariı olmadığı" yaklaşımlanmn ta- mamen yanlış olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tolga Varman da nükleer santrallarla ilgili güvenlik önlemlerinin güvenilir olmadıgı- nı açıkladı. Mersin'de 24 örgüt. demek. sendika ve par- tinin katılımıyla oluşturulan Nükleer Kar- şıtı Platform. "sürekli eylem" karan alır- ken Elektrik Mühendisleri Odası tzmir Şu- besi'nce yapılan çağnda, tek taraflı dayat- malardan vazgeçilerek nükleer santrallann tartışılmaya açılması istendi ve "Dünya elektrik üretiminde yüzde 18'lik bir orana sahip nükleer enerjinin 2000 yılında yüzde 15 oranına düşecegi hesaplanmaktadır. Bu da nükleer enerjide mevcut teknolojilerin olumsuzlukları tamamen ortadan kaldıramadığını göstermektedir'* denıldi. Akkuyu yöresındeki tüm çevre örgütlerı, DİSK ve Türk-lş'e bağlı bazı sendi- kalar, kamu çalışanlan sen- dikalan. dernekler, lçel Ta- bip Odası ve ÖDP'nın ka- tılımıyla oluşturulan Nük- leer Karşıtı Platform, 20- 26 mayıs tarihleri arasında Mersin'de nükleer karşıtı bir hafta düzenleme karan aldı. Platform adına yapılan açıklamada. Türkiye'deki tüm nükleer karşıtlan ey- lem birlığine çağnldı. Elekt- rik Mühendisleri Odası \z- mirŞubesi'nce yapılan açık- lamada da nükleer santral- lann hiçbir tartışma ortamı yaratılmadan, tek yanlı tamamen politik dayatmalarla yapıl- maya çalışıldığı belirtildi. Nükleer gerçekler Yaşamlarını nükleer santrallarla ilgili araştırma ve çalışmalarla geçiren bilim in- sanlan da "nükleer gerçekler" konusunda kamuoyunu ve yetkılılen uyanyorlar. Füz- yon reaktörlen üzerine çalışan, doktorası- nı plazma fiziği üzerine yapan ve ABD Stevens Technology'de plazma fiziği konu- sunda çalışmalannı sürdüren Prof. Dr. Hay- rettin Kıbç, nükleer santrallarkonusunda dik- katlen şu ana başlıklara çekiyor: - Nükleer santrallar normal operasyon- lansuusında atmosfere ve kurulduklan yer- lerdeki nehir. göl ve denizlere düzenli ola- rak radyoakrif gazlar (\eneon-135 bozu- narak,bozunmaömrii 2 milyonyılolan Sez- yum-135 gibi) ve radyoakrif izotoplan içe- ren soğutma sulannı deşarj ermektedir. Bun- lara ekolarak y ine 3-5y ıllık normal bir ope- rasyondan sonra kullanılmış nükleer yakıt çubukiannın reaktörden çıkanlarak yeni- • Mersin'de oluşturulan "Nükleer Karşıtı Platform1 Akkuyu Nükleer Santrah için sürekli eylem karan aldı. Prof. Dr. Hayrettin Kıhç, 'Düşük dozlu radyasyon zararsızdır' yaklaşımının yalan olduğunu belirtirken Prof. Dr. Tolga Yarman, nükleer güvenlik önlemlerinin güvenilir olraadığını söyledi. den aynştırma-zenginleş,tirme proses tesis- lerinegitmeden santralların civanndaki ha- vu/iarda veya göllerde sogutulması gerek- mektedir. Bu tonlarca kullanılmış yakıt çu- bukları, reaktörierin normal çalışma süre- since de\am eden nükleer reaksiyonlar ne- ticesindeyaratılan,bozunnva ömürleri yüz- binlerceyıl olan binlerceyeni radyoaktif izo- toplar iritiva edeıier. \'ani bu çubuklar re- aktörden çıkanldıklan zaman yaklaşık bir milyon defa daha fazla radyoaktiftîrier... Şu anda sadece Amerika'da askeri vesivil yak- laşık 45 bin nükleer atık içeren çöplükte, 3.510.560 metreküp rady oaktif atık, 1.089.311.777 küriye eşdeğer radyasyon ta- şımaktadır ve tahminlere göre bu atıklarda 2000 y ılına kadar yaklaşık 4.2 milyar küri- lik radyoaktif element birikecektir. Bunla- nn temizlenmesi için de 600-900 milyar do- lar gerekmektedir. - Günümüzde nükleer arıklann doğaya za- rar vermeden izole edılmesi ni sağlayan bir yöntem vey; teknolojı henüz bulunmamış tır. Şu ana kadar uygulanan atıklann camlaştınlması, de- nn tuz maden yataklanna g( mülmesi. okyanusun derir liklenne atılması gibi yön- temler kalıcı bir çözüm sağ- layamamıştır. - Son yapılan araştırmala- ra göre alçak dozlu radyas- yonun sanılanın aksine insan vücuduna zarariı olduğu sap- tanmıştır. N'ükleer santralla- nn yakınında yaşayanlarda görûlen yüzde 400'lük kanser vakasıarttşlaru normalolma- yan doğumlar. yaygın lösemi hastahklan bunun bilimsel is- paO olarak gösteriltniştir... Nükleer mühendisi Prof. Dr. Tolga Yar- man da başta eski TAEK başkanları olmak üzere birçok yetkilinin nükleer santrallann güvenli olduğu yaklaşımlannı şöyle çürü- tüyor: - Nükleer reaktörierin üst düzey gûven- lik önlemleriyle donanlmış olması bir şey dir, bu önlemlerin yeterinee "güvenılır" ol duğu başka bir şey dir. Saçmahklan (tabi atıyla saçma olduklan için) dikkate alma yan "güvenhk hesaplannın' hesapolarakdoç ruluğundan kuşku yoktur. Ama bu hesap lann,olası her türlü olumsuz geUşmeyi kaf sayabileceğine kuşku vardır... - Nükleer reaktörden çıkan yanmış ya' t lan. kazadan beladan uzak şekılde 25O'bi yıl saklamamız gerekıyor. Nükleer atıkl; 250 bin yıl nerede saklanacaktır? Buhiç ku kusuz çok cıddi bir meseledir Hiçbir tel nisyen ya da bürokrat. çizmeden yuka çıkmamalı. 250 bin yılın 'kerüi' olma; yeltenmemelidir. - Hiç kimse. nükleer santrah Türkiye iç •teknıkbirzorunluk' olarak göstermesin.E siyasi bir seçenek ve karar. 6 SIT yağması yoluna' Danıştay engeli Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Yüksek Kurulu'nun, SİT alanlannın yağmasına yol açacak "21 sayılı ilke karannı kaldırma" uygulamasmm hukuka aykın olduğu konusunda Danıştay karan var çoğu arkeolojik ve kentsel StTle iç ıçedir. An- ASL'MAN ABAC1OGLU IZıMlR-Kültür ve Tabiat Yarhklannı Ko- ruma Yüksek Kurulu'nun. StT alanlannın yağ- masına yol açacak U 21 sayılı ilke karannı kal- dırma" uygulamasının hukuka aykın oldu- ğu bildiriîdi. Yüksek kurulun 1993 yılında da 21 sayı- lı ilke karannı kaldırdığı, ancak bu konuda Danıştay'da açılan dava sonucu uygulamanın iptal edildiği öğrenildi. Damştay 6. Dairesı'nın 1993'te aldığı kararda. "Bu ilke karannın iptal edilmesi durumunda korunması gerek- li kültür vetabiat varlıklan hakkında yeni bir kunıl karan alınması sureriyle mahkemeka- rarlannm etkisiz hale gelebileceği nedeniyle kültür >etabiat varlıklannı koruy ucu niteBk- te olan yüksek kunıl ilke karannın kaldınl- masında hukuki isabet görülmemiştir'" den ı- yor. İstanbul ve Izmir'de bölge koruma kurul- lannm aldığı SlT alanlannı genışletici karar- lann geriye döndürülmesı amacıyla yüksek kurulun 21 sayılı ilke karannı iptal etmesi bü- yük tepkilere neden oldu. Buarada yüksek kurulun 21 sayılı ilke ka- rannı 1993 yılında da kaldırdığı. ancak Er- can Tatar adlı bir yurttaşın Danıştay'da açtı- ğı dava sonucunda yüksek kurulun bu uygu- lamasının iptal edildiği öğrenildi. Bilindiğıgıbı21 bayılnlkekarannda. "tda- re mahkemelerinde iptal davası açılan kurul karaıiannm idare mahkemelerinde görüşül- mesi sonuçlanmadan koruma kurullannca ek alınmasının yargı organının henüz karannı ortaya koymaması nedeni ile uygun bulunma- dığı,bunedenle idare mahkemelerineintikal eden konular için ay nca ilgilisince yapılacak yeniden görüşme isteklerinin gündeme alın- masının idare mahkemesinin karan alınınca- ya kadar ertelenmesi" önüörülüyor Yüksek kurul 1993 yılmda 3Ö5 sayılı ye- nı bir ilke karanyla 21 sayılı ilke karannı ip- tal edınce. 305 sayılı ilke karannın iptali is- temiyle açılan davada Danıştay 6. Dairesi 1993' 5891 bayılı şu karârı aldı: "Korunması gerekli tabiat \e kültür \ar- lıklan için öncelikli amaç onlann korunma- sı ve gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktanl- masının sağlanmasıdır. Bu anıacın gerçek- leştirilebilmesi için Kültür ve Tabiat Yarlık- larını koruma N üksek Kurulu tarafından il- ke kararlart alınması mevzuat gereğidir. Bu ilke karannın iptal edilmesi durumunda ko- runması gerekli kültür ve tabiat \arlıklan hakkında veni bir kurul karan alınması su- retiyle mahkeme kararlannın etkisiz hale ge- lebileceği nedeniyle kültür ve tabiat v arlıkla- nnı koruyucu niteükte olan yüksek kurul il- ke karannın kaldınlnıasında hukuki bir isa- bet görülmemiştirf İzmır ÇevTe Hareketi avııkatlan, yüksek ku- rul üyelerinin, Danıştay'ın hukuka aykın bul- dugu bir uygulamayı yeniden gündeme ge- tinrıekle "görevlerinikötüyekullandıklannr vurgulayarak Danıştay"da dava açacaklannı bildirdiler. Karara tepkiler Yüksek kurulun SlT alanlan yağmasına yol açacak uygulamasına yönelik tepkiler de sü- rüyor. Arkeolojı ve Arkeologlar Derneği Yö- netim Kurulu üyesi Doç.Dr.Ahmet Tırpan, Küitür Bakanlıgi'nın bölge kurullanndaki koruma yanlısı kışilenn hepsini temizlediği- nı anımsatarak. -Kurullar, artık amaelan- nın tanı tersi bir yöndc. siyasilerin amaçlan doğnıltusunda çalışacaklar" dedı. İzmır 1 No'lu Koruma Kurulu'nun göre- vmden ahnan üyebi Prof.Dr. Numan Tuna. Çeşme yanmadası SlT kararlan içın "her yer SİT ilan edikTr savlannın doğru olmadı- ğını vurgulayarak şunlan söyledi: ~Bizim doğal SİT ilan ettiğimiz yerlerin cak yönetmelikte bunlann hepsini kapsayan bir kategori olmadığı için şimdilik doğal StT dedik. Kuzey veOrta Avrupa ülkelerinde ar- keolojik peyzaj dedikleri bir SİT tanımı var. Ancak bi/i eleştirenler bunu bilmiyorlar, ce- haletle ilgili bir şey. Eserin değerini bilmiyor- saben ne yapayım? Doğal SİT'lerin hepsi çok değerli yerler, korunması gerekir. Kararla- nn nasıl uygulanacağına ilişkin bize fırsat vermediler. Bu, çhi bile cakılmavacak anla- mına gelmez. yaşanı belli koşullarda devam edebiür. Ancak, çahşmaz hale getirip SİT'k- ri hepten kaldırmak isrivorlar. Hiçbir kısıtla- ma istemiyorlar." Şehır Plancılan Odası tzmir Şube Başka- nı Tuncay Karaçorhı da Danıştay'ın karan söz konusuyken yüksek kurulun 21 sayılı ilke karannı değiştiremeyeceğini belirterek, **Da- va konusu olan.Çeşme yanmadası SİT karar- lan ile ilgili ne İzmir 1 No'lu Koruma Kuru- lu ne de yüksek kurulun bir karar üretebu- meyetkisiyoktur.Aksidurumdaanayasanın 138. maddesine aykın harektttt bulunuhnuş ohır" dedi. Karaçorlu. yüksek kurulun bu tavnnın. * Bölgekurullannın özerkişley işine müdahale anlamını taşıdığınr da bildirdi. \
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear