Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 1996 PAZARTESİ
HABERLER
Yılmaz, Yaşar
Kemal'le
görüştü
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)-AntaNa'da
Arcadia Otel'de kalan
Başbakan Mesut Yılmaz.
Yaşar Kemal ve Zülfü
Livaneli ile görüştü.
Yılmaz'ın. ote! açılışı \e
belde ziyaretinin ardından
Falez Otel'de kalan RP
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'Ia
bayranılaşmay ıp. aynı
otelde kalan yazar Yaşar
Kemai Kemal \e sanatçı
Zülfu Livaneli ile
görüşmesi dikkat çekti.
Yılmaz. dalıa önce de
Yaşar Kemal"in e\ini
ziyaret ederek. kendisıyle
görüşmüşfü.
Taşanlar'a
soruşturma
• ANTALYA
(Cumhurnef) - Içişleri
Bakanlığı. Istanbul
Emnıvet Müdürlüğü'nden
alınmasında kumar
mafyasının etkili olduğunu
savunan Bursa Yalisi
Orhan Taşanlar ile iki
ınerkez valisi hakkında
soruşturma açtı. Içişleri
Bakanı Llkü Günev,
gazetecilerin sorularını
yanıtlarken merkeze alınan
eski Sakarya Valisi
Erdinç Büyükakalın ile
yine merkeze alınan eski
Di>arbakır Yalisi Doğan
Haıipoğlu ve Taşanlar
hakkmda soruşturma
açıldığını bildirdi.
Taşanlar hakkıııda da
"Benim görevden
alımnamda kumar mafvası
etkili oldu" demecı
nedeniyle soruşturma
açıldı.
Kürtçe eserlere
yasaklama
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet)- Yalilık
tarafından kentteki kaset
satıcılanna gönderilen
resmı yazıda işletme
belgesi iptal edilen.
bandrolsüz \e daha önce
yasaklanan çoğunluğu
Kürtçe olmak üzere 200
eserin çalınması ve
çoğaltılarak satılmasının
yasaklandığı bildırildi.
Vali Yardımcısı Selahattin
Akkurt'un imzasıyla
göndenlen vazıda u>arıya
uymayanlar hakkında
yasal işlem yapılacağı
belirtildi. Işİetme belgesi
iptal edilen eserlerin
arasında Ahmet Kaya'nın
Resitaller 1-2 ile Şivan
Pervver ve Songül
Karlı'nın daeserleri
bulunuyor.
Bayramda trafîk
kazaları
• Haber Merkezi -
Yurdun çeşitlı verlerinde
bavramın birinci günü
meydana gelen trafik
kazalannda 14 kişi
yaşamını yitirdi. Ankara-
Konya karavolunun 92.
kilometresinde ıki özel
aracın çarpışması sonueu 4
kişi janarak öldü. biri agır
olmak üzere 5 kişi de
yaralandı. Diğer kazalarda
yaşamını \ itirenler şunlar:
Fethive yakınlanndaki
kazada Yüksel Sakallı \e
Hanife Çoban.
Gaziantep'te Ömer Saltuk
(5), Sultan Alkan(8).
Serkan Demirbaş (14).
Kılis'te Aysel Atıcı (5),
Zonguldak"ın Çaycuma
ilçesinde Atilla Bostancı
(18), Adana'da Ha>ati
Karaca(8). Mukaddes
Aksu (6) ve Resul Karul
(7).
İÇ9ÖÇ
araştırması
• ANKARA (AA)-
Ortadoğu Teknik
Ünıversitesi (ODTÜ) Şehir
ve Bölge Planlama
Bölümü yüksek lisans
öğrencileri tarafından
yapılan bir araştırmanın
sonuçlarına göre 1980
sonrasında en çok göç
\eren illerin başında Kars.
Erzurum ve Sıvas, en çok
göç alan kentlerin başında
ise Istanbul. Ankara \e
îzmiryeralıvor. Odalar
Birliği'nin aylık yavın
organı "Ekonomik Forum'
dergisinin son
sayısında yer alan
araştırma raporunda göç
nedenlerinin başında nüfus
artışından kaynaklanan
baskının ve topraksızlığın
geldiği kaydedilirken
diğer nedenlerden
bazılan şöyle sıralandı:
"Toprak parçalanması.
tanmın makineleşmesi.
kent vaşamının insanda
yarattığı sosyo-psikolojik
etki. terör \e can güvenlıği
eksikliği. göç
politikasızlığı."
Şeriatçılarnı deri oyıınu.Dinci bazı vakıflar, THK'nin adını ve amblemini kullanarak kurban derisi topluyor
Haber Merkezi-Şeriatçı vakıflar. yurtlar.
camı dernekleri ıle Kuran kurslan 2860 sa-
yılı > asanın açık hükmüne karşın kurban de-
risı. bağırsak, fitre ve zekat toplamayı sür-
dürüvor. RP'lı belediveler ıse kurban derisi
\e bağırsak toplama çalışmalannı bazı ku-
ruluşlargıbi vasadışı >ollardan gizlice ger-
çekleştiriyor
Izmir'de. şeriatçı vakıflarden toplamak için
birbiriyle vanşırken. Ankara'da Türk Ha\a
Kurumu"nun(THK) adını \e amblemini kul-
lanarak deri toplamavaçalışan bazı vakıflar
saptandı. Istanbul'da da THK. dmci örgüt-
lere kar>ı daha çok kurban toplama müca-
delesi \erıvor.
Cumhurnet Ege Büromuzun haberine gö-
re. öneekı kurban bayramlarında Türk Ha-
va Kurumu"na (THK) karşı kurban derisi
toplama savaşı veren "Akva/ılılar Vakfi'nın
karşısına bu bayram da "Hak Yol Eğitim
Kültür \e Da>anışma Vakfi" çıktı. THK Iz-
mır Subesi Ba^kanı Hami Gürtunca. vakıf-
lara rağmen bu yıl geçen vı 1lara oranla deri
toplamada büv ü'k artış beklediklerini belirttı.
THK'nin. \akiflann deri toplama işlemi-
• Refahlı belediyeler de yasanın açık hükmüne karşın şeriatçı
vakıflar gıbi kurban derisi ve bağırsak toplamayı gizlice sürdürüyor.
THK, bu yıl deri toplamada büyük artış bekliyor.
nin yasal olmadığı gerekçesiv le açtığı dav a-
lan kazanmasına. Yargıtay' ın da bu \ olda ka-
rar vermesine karşın. başta dıni vakıflar ol-
mak üzere birçok kuruluş kentin değışik ver-
lerinde deri toplamaya çalıştı.
THK Izmir Şube Başkanı Hami Gürtun-
ca, kurban derisi toplama yetkisinın yalnızca
kurumlanna ait olduğunu anımsattıktan son-
ra bu yıl çok umutlu olduklarını. vakıfların
pek etkili olamadığı söyledi.
Kentler mezbahaya döndü
Bir v anda kurban derisi toplama yarısı sü-
rerken. kurban kesimlerı büyük kentlerde
büyük sorun oldu. Başta THK. belediveler
olmak üzere kesım yerı belirlemelerıne kar-
şın birçok yurttaşın kent merkezlerindekı
ev lerının önünde. kaldırımlarda. ışyerlerın-
de kurban kesmeleri büyük çevre kirliliği
yarattı. Ankara Büromuzun haberine göre.
dün başlayan Kurban Buvramı'nda kesilen
kurbanların derileri ve bağırsaklarını topla-
ma vctkisine sahip tek kurum olan Türk Ha-
va Kurumu'nun (THK) adını ve amblemini
kullanarak deri toplanıava çalışan bazı va-
kıflar saptandı. Ozellikle Muradiye Vakfı ile
Tacettın Yakfı'nın deri toplama konusunda
etkin oldukları bıldirıldı.
THK Genel Sekreten Mehmet Tiritoğlu.
vekaletle kurban kesimı için dün öğle saat-
lerine kadar 2 bin 500 sipariş aldıklannı söy-
ledi. Kurban kesim nıerkezlerınde ücretsiz
kesılen kurban savısının da 2 bin olduğunu
anlatan Tiritoğlu. Ankara'da 30 kurban ke-
sım merkezi oluşturulduğunu bildirdi.
Ankard'da THK'nin gezicı araçlarıv la kur-
ban derisi toplanırken kuruma ait araçlarda
bulunan derılerden bir bölünıünün çalındı-
ğı öğrenildi. Derileri çalanlann Etımesgut yö-
nünde kamvonla kaçtıklan bildırildi.
Her vıl olduğu gıbı bu vıl da Konya'da
kurban densınden aslan pav ını vakıflar kap-
tı. İçışleri Bakanlığı'nın. kurban derılerini
Türk Ha\a Kurumu'nun (THK) toplayaca-
ğına ilişkin valiliklere gönderdiğı genelge-
ye karşın. özel vakıflar. yardım kurumları ve
Kuran kurslan derilerin. 3 4"lük bölümünü
topladılar.
İstanbul Haber Servisi'ninlıaberine göre.
THK. İstanbul'da kurban derilerını şeriatçı
yurt. vakıf ve derneklere kaptırnıamak için
mücadele veriyor. THK Kanal Şubesı. böl-
gelerınde. ellerinde "THK Gaziosmanpaşa
Şubesi" adına bastınlmiş makbuzla deri top-
lamaya çalışanların kendılenvle ilgileri bu-
lunmadığını belırterek durumu Emniyet'e
bildirdi. THK Esenler Şubesı vetkılilerı ise
şubelerinin veni olmasi nedeniyle kurban
derilerinin büyük çoğunluğunun camılere
ve Kuran kurslanna gittığını. deri toplama
işineancak lOaraççıkarabıldıklerını belırt-
ti. THK Kartal Şubesı'nde fahri olarak ça-
lışan Nurşen Gürkan, deri toplama ışıne43
araçla katıldıklannı. kendılerıne bağlı gö-
revlilerin bildırdiğıne göre dınci kesımin
yurttaşın elınden derılen almak ıçın baskı-
va varan derecede israrettıklennı belirrti.
Sürat Nakliyat işçileri
1088 gündür direniyor
Grevde
altmcı
bayramİstanbul Haber Servisi - Bini aşkın
işçı. Kurban Bayramı'nı binlerce gündür
bıtmeyen grevlerde geçiriyor. En uzunu
1088 gün önce Sürat Izmir Nakliyat
Şırketi'nde. en kısası ıse bir hafta önce
Mersin'e bağlı Pınar Belde
Beledıvesi'nde başlayan grevler.
vüzlerce işçinın bayramını buruk
geçirmesine neden oluyor.
Bu \ıl Kurban Bayramı'nı grevde
geçiren işçi savısı 1332.
Grevdekı işçi savısı az. ancak işçilerin
"grevde oldukları toplam gün sayısı".
başka bir bakış açısından "işgünü
ka>br 4 bin 662 gün ile
neredevse 13 yıl.
Türk-İş'e bağlı Petrol-tş Sendikası. dört
ayn işverinde bu bajTamı kapılannda
asılı "Buiş\erindegre> var" pankartıyîa
iieçirivor. Kipla.s'a bağlı ıki işverinde " ' ' "
Toplam 266 işçi. 1 7 Nisan 1995
1:
"
tarihinden bu yana grevde.
Yıne a>nı sendikada örgütlü Gapsan
işyerinin 38 işçisi 1995 Ağustosu'ndan,
Türk Zirai Donatım Kurumu'nun 17
işçisi ise 1995 Aralık'ından bu yana
grev de v e bir bayramı daha grevde
karşiladı.
Gre> önlüğü üe ba\ram
Bavramı grev önlükleriyle geçiren
işçıler arasında Teksif Sendikası'nda
örgütlü Venüs Tekstil'in 5 Ekim 1995
rarihinden bu vana grevde bulunan 439
işçisi de var Tümtis Sendikası'nın Sürat
İznıır Naklivat Şirketi'nde neredevse
dört yıl önce başlattıgı grev
de halen sürüvor.
Tarım-lş Sendikası'nın Izmir Valiliği
Özel Idare Fidanlığf nda 20 işçiyle
başlattıgı grev 954. gününde.
Geçen giinlerde ozellikle gıda
sektöründe art arda toplusözleşmeler
imzalayan Hak-İş Sendikaları'nın
örgütlü olduğu hiçbir işverinde bu
bayramda grev pankartı yok.
DlSK'e bağlı sendikalarda örgütlenen
ve aralarında Aras Kargo grevinin de yer
aldığı grevdeki üç işyeri ise şunlar:
Testil Sendikası'na üve 450 işçinin bir
hafta önce başlattıgı gre\in mekânı
Edırne Yaşar Tekstıl Fabrikası. Mersin'e
bağlı Pınar Belde Beledivesi'ndeki grevi
Genel-İş Sendikası'nda örgütlü 70 işçi
sürdürüyor.
Aras Kargo da ise grev 319 gündür
devam ediyor.
Bayram, bu
vıl
gecekonduya
baharla
geldi. Ancak,
>oksulluğu
ve
geleneklerin
ağırtığını bir
kez daha
hissettirdi.
Kurban
kesenler
parmakla
gösterildi.
Çocuklara
şekerleri zar
zor alındı,
ama bir
!
'''' BSyram
' elbîsesinin
minik
vüzlerdeki
mutluluğu
çoğue\de
yine yoktu.
(Fotoâraf:
HATİCE
TL'NCER)
Yoksullukgeleneğisüemedi
GUNMRILHAN
Bayram baharla geldi geeekonduya. Kü-
çük, soğuk ve nemli ev ler. üzerlerine düşen
san sıcak güneşle ısındılar. Güneş. sıcaklı-
ğını gecekondunun kavruk vüzlü ııisanla-
nndan da esirgemedi.
\'e bayrama temızlenmiş ev lerdeki kadın-
larla. sokaklarda koşuşturan çocuklann v üz-
lerine pembeye boyannıış şeftalı ağacının
rengi düştü.
İstanbul Boğazı'nı Sanvertepelerindeki
"kargacık-burgacık* ev lennden izleven bir
gecekondu mahallesı nasıl bekler bayra-
mı? Yanıbaşlarındaki villaları ayıran vük-
sek duvarlann gölgesi güneşlerini azaltır-
ken ceplerinde bayramı geçirecek ne kadar
para bulunduğu bilınmezken.
Sadecekadınlarvardırgörünürde. Onlar
tam da yerleştikleri mekâna benzeyen Ka-
radeniz kı> ılanndaki köy lerinden çıkıp ge-
lirken beraberlerindegetirdıkleri yorganla-
nndallarlabezenmişvüzleriniyıkarlar ön-
ce. Soııra çarşaflar. Kılimler leğenlerin için-
de çiğnenır hâlâ. Çocuklara şekerleri alınır
va da bir bavram elbisesi alınabilir mi bi-
lınmez...
Sarı>er'in tepesinden önce Boğaz'ın ma-
vısini gördük. Sonra bakışlarımızı Gire-
sun'un Şebinkarahisar ilçesine bağlı köy-
lennden göçüp gelmış bir grup gecekondu-
lu kadınaçevırıponlarla söy leşmeve çalış-
tık.
Kilimini çiğiıeyerek yıkayan bir kadına
yaklaşıp adını sorduk. öüldü. kızardı. onu
hangı tele\izvona çıkaracağımızı sordu.
Dört çocuğu olduğunu, İstanbula üç yıl
önce göçtüklerini ve kocasinın inşaat işçi-
si olduğunuöğrendik. Daha fazlasınıdeğıl.
Gerekçe. "Kocası bö> le şeylere kızar" oldu.
Daha sonra bir gecekondunun taş kori-
dorundan geçip desenlerin birbinne kanş-
tığı örtülerle bezenıniş minderlerle. divan-
larııı bulunduğu odasına girdik. Türkmen
Şahin. Yaşlıca bir kadın. Birde torun etek-
lerinde. Kocası 60 yaşında var. İnşaat işçi-
liği yapıvor Yorulmuyormu pekı'.' Neyap-
sın. yapacak başka iş vok.
Onlar da Şebinkarahısar'dan göçmüşler
üç vıl önce. Topraklannı istimlak etnıiş
devlet. Kocasinın 8 erkek kardeşi varmış.
Kalan toprak yetmemiş. çıkıp gelmişler Is-
tanbul'a. Avnı evde tekstil isçisi iki oğlu.
bırgelıni. eşi ve torunuyla birlikte yaşıyor.
Oğullar6-7milvonkazanıyor. Cçüncüoğul.
Istanbul'un trafik canavanna kurban git-
miş. Torun. ölen oğlun emaneti
Türkmen kadın bavram veıııeğini \apı-
yor bir yandan. Yaprağa sanlmış bulgur.
Peki kurban kesecekler mı'.'
"Aldık. 15 milyon \erdik."
Pahalı değil mi?
"Kö>de her vıl kurban keserdik. İstan-
bul*da çok zor. Ama stvap. Bu vıl da kesi-
cez."
Bayram. gecekondudayoksulluğu ve ge-
leneklerin ağırlığını bir kez daha hissettir-
di. Amabuyıl bayram gecekonduv a bahar-
la tıcldi.
IRMIK/AYDIN ENGİN
Kardeşim Işık:
Eğer bayram tatili sırasında Iznik Gö-
lü kıyısına "tüymeyi" kafaya koymamış
olaydım; yazıişlerinın. "Abi, bayramda
haber kıtlığı çekilir bilirsin. Şu Tırmık'ın
yanı sıra başka yazılar da hazırtayacak-
sın değil mi?" yollu talimat-ricalarını bü-
yük bir pişkinlikle "Tabii, tabii. Ayıp etti-
niz. Unutur muyum hiç!" diye yanıtlayıp
cumartesi sabahı arabanın bumunu TEM
otoyolunaçevirmeseydim; dini bayramı,
tatıl bayramına dönüştürüp yollara düşen
tatilcılerm arasına karışmasaydım;
TEM'den Bilecik yoluna saparken gö-
züm -nedense- Adapazan yol tabelası-
na ilışmeseydi ve ben bayram arifelerin-
de. bayram günlerınde baharın patladı-
ğı mevsım dönemeçlerinde mapus da-
mında yatmanın kederini kendi bede-
nim, yüreğim ve bilincimde tatmış, kı-
demlı bir basın sanığı olmasaydım belkı
sana bu mektubu yazmazdım da.
Işık:
Bilirsin insan beyni tuhaftır. Nerede,
hangı çağrışımı, neden yaptığını kavra-
yamazsın. Tam da Adapazan kavşağın-
dayken. tam daAdapazan tabelasını gör-
düğümde, dilıme Nâzım Hikmet'in Fer-
hat ile Şirin oyunundan bir mısra-cümle
tâkılıverdi. Oyunda, Mehmene Banu'nun
Arzen kentine saldığı münadi, halkases-
lenır: "Arzenliler, duyduk duymadık de-
meyin, kardeşımiz Şırın Sultan, hasta
yatarölüm döşeğinde. Arzenliler, duyduk
Işık Yurtçu'ya Bayram Mektubu
duymadık demeyin... Arzenliler..." Mü-
nadinin sesi gitgide duyulmaz olur.
TEM otoyolunun Adapazan kavşagın-
da, tam üaAdapazarı tabelasının oralar-
da ben de ha bire yineliyorum:
- Ey okuyucu, duyduk duymadık de-
meyin, duyup da kulak arkası etmeyin,
arkadaşım Işık Yurtçu mapus yatarAda-
pazan damında. Çukurova gazetecisi
Çoban Yurtçu'nun oğlu, gazetecilikten
başka meslek, demokratlıktan başka uğ-
raş bilmeyen Işık Yurtçu, onlarcayıla hü-
kümlü, yatar Adapazan mapusunda...
Ey okuyucu, duydukduymadık demeyin...
Ey okuyucu...
Işık;
Bayram sabahlarında, açık görüşe ge-
len mahkûm-tutuklu yakınlannın (bu an-
neler, yavuklular ve ille de çocuklar de-
mektir) cıvıltısında. bizcileyin görüşme-
cisi "kıt", çoğu kez "yok" tutuklulann, ne
kadar saklasalar da kederlerinin yoğun-
laştığını bilirim. Ama gene de bu "bay-
ram mektubumda" geçmış günlere, anı-
laradönmekistemiyorum. Orneğin "Po-
litika" gazetesinin yazıişlerinde başlayan
tanışıklığımızı filan anımsatmanın âlemi
yok. Senin en önemli olaylardaki sükû-
netine, dinginliğinegöndermeleryapıp "Şu
bizim Işık Yurtçu, uyuşuk bir herıf olma-
dığına göre sinirlerini törpületmış mıne?"
diyetakılışlanmızı. bu sükûnetinle beni sık
sık çileden çıkardığını filan da anmanın
yerı değil bugün.
Ama son yıllarda DGM koridorlannda
buluşur olduğumuzu anacağım. Senin
kaçak ya da resmi olarak yurtdışına çık-
ma olanaklarını gene her zamanki sükû-
netinle nasıl reddettığını, sırtında onlar-
ca yıllık yükle ve beraat umudu hemen
hemen yokken hem Batı Avrupa refa-
hından pay alıp hem de "fikirsuçlusu si-
yasi mülteci" olarak el üstünde tutulaca-
ğın bir çevreyi elinın tersiyle nasıl ittiğıni
anlatmalıyım okuyucuya. Kimilerinin, hat-
ta mesleğimizden kimilerinin. yalak ve
yılışık bir gülümsemeyle "Manyak mı lan
bu Işık? Yoksa kahraman mı olmak isti-
yor" diye sorduklarını filan aktarmalıyım.
Sonra senin sessiz sedasız. törensiz nü-
mayişsiz mapus damının yolunu tuttuğu-
nu söylemeliyım...
Hiç olmazsa bunları yapmalıyım kı,
sonra kalkıp kimse "duyduk duymadık"
demesın.
Kardeşim Işık;
Dışarıda bahar geldi. Nihayet geldi.
Takvimin baharı neredeyse bitecek. Ama
doğanın baharı daha dün patladı. İznik
Gölü kıyısında, senden topu topu 70-80
kılometre ötede bütün kirazlar ak çıçe-
ğe durdu. Söğütlerin taze yeşilıyle kayak-
lann sarımtırak yeşili bırbirine karıştı. Ye-
şil erik çıktı. Dün göle bakarak konyak iç-
tim. Yanında çağla badem vardı.
"Konyakla çağla badem uymaz" de-
me. Sen Çukurova köylüsüsün, ne an-
larsın böyle ınce lezzetlerden. Hem ben
içtim. uydu. Zaten uysa da içecektim,
uymasada...
"Çıktığında birlikte içelım de gör..." di-
yecegim Işık, ama dılim varmıyor. Çok var
be daha. çok yıllar var!..
Gazetecilerin yazıp çizdiklerinden do-
layı. gazetelerın yazıışleri müdürlerinin
gazetelerinde yayımlanan haberlerden
dolayı hapishanelere tıkıldıkları ülkemiz-
de demokrasinın durumu lyidir Işık. Yü-
ce Meclisimiz "temiz elleroperasyonu"
başlattı. Çiller'in malı mülkü filan tartışı-
lıyor. Durum 1yi dedim ya. Gerçi Güney-
doğu'da silah lobilerinin, uyuşturucu ti-
caretinin yenı patronlarının kimliği filan he-
nüz soruşturulmuyor; teröristleri "ölü ele
geçirip" askerlerimize "zayıat verdirip"üt-
kenin gencecik insanlarını birer birer yok
ediyoruz, amaolsun. Rejimdimdikayak-
ta. Rejimi sözcükler kullanarak. yazılar ya-
yımlayarak yıkmaya (!) çabalayanlar da
ya sencileyin hapiste, ya bencileyin ha-
pis tehditleri altında...
iznik Gölü'ne bakan yamaçlarda ki-
razlar çiçeğe durdu. Sana çiçeğe durmuş
bir kiraz dalı sözüm olsun. llk fırsatta Işık,
ılkfırsatta kardeşim.
Bayramın kutlu olsun!...
BIZ BIZE
ERDAL ATABEK
Kurbanları Kutlarken...
Tanju Çolak, küçük Volkan la bir reklam klibinde
görülüyor.
Tanju hapiste. küçük Volkan ziyaretine geliyor.
Ona "Tadella" getirmiş. Tanju "Bana mı" diye so-
ruyor.
Küçük Volkan başına sallıyor: "Evet, sana." -
Birbirlerine sarılıyorlar, gözlerinde yaşlar.
Tadella reklamını yapıyor.
Sanıyorsunuz ki. tanju bir haksızlığa uğramış, ha-
piste yatıyor.
Sanıyorsunuz ki. Tanju düşünce suçundan içeride.
Ama biliyorsunuz. öyle olsaydı reklamlara çıkar
mıydı?
Tanju, Mercedes kaçakçılığından hüküm giydi, ya-
tıyor.
Aslında Tanju da bir kurban.
Sistemin köpürttüğü hırsların, kolay paranın, ben-
cilliğin kurbanı.
Ama bu olayda kurban edilen, insanlann değeryar-
gılarıdır.
Ünlü ol, ne istersen yap.
Güçlü ol. ne istersen yap.
Yolunu bul, ne istersen yap.
Merak etme. nasıl olsa bir yolunu bulursun.
Aldırma. dümenine bak, düğümlere boş ver, hep-
si çözülür.
Ârtık Tanju'yu çıkarın.
Hükmünü kaldınn. dışanya -resmen- çıkarın.
Olan bitenler içeride yatan binlerce insanla alay et-
mek demektir.
Hırsızlann. kaçakçıların, sahtekârların artık hapis-
te yatmaıarı gerekmiyor.
Hatta bu suçları da kaldınn.
Bunlan "suç" değil. "iş" kabul edin.
En iyilerıne lüks otellerde düzenlenen törenlerle
ödüller venn.
Suç. namuslu olmaktır, suç dürüst olmaktır.
Madem ki gayri meşru olan meşru sayılmaktadır,
meşru da gayri meşru ilan edilmelidir.
Gelin, bir kerecık olsun doğru olanı yapın.
• • •
Yıldız Tilbe, genç bir sanatçı.
Güç günlerden, güç yerlerden çıkıp gelmiş.
Sesıyle, deyişiyle, bir yere yükselmiş.
Esrar içtıği için yakalanıyor.
Sıradan vatandaş muamelesiyle gözaltına alınıyor.
Açık konuşuyor, "Evet, içiyordum" diyor; "bu ko-
şullara dayanmak çok zordu."
Elbette yaptığı yanlıştır. . •
Ama esrarın, kokainin. extacy haplarının fast-drug
olduğu bir ortamdır bu.
Barlar. kafeler, gençlik lokalleri bunlaria dolup taşı-
yor.
Liselere getirilip satılıyor.
Merak, deneme hevesı, umutsuzluk ortamında her
şey gözler önündedir.
Para, kutsal para, daha çok para bu işlerle kazanı-
lıyor.
Kirli para, karapara bu işlerdedir.
Yıldız Tılbe'yi dikkatle dinlemeliyiz; "Bıraktım, yan-
lışımı duzeltiyorum" diyor.
Peki "ötekıler" ne oluyor?
Hiç oralı olmayanlar. bilenler, bilinenler.
Paranın ve ünün "suskunlukyasası"n\ kullananlar?
Toplum her gün biraz daha uyuşturuluyor, uyuşu-
yor.
Uyuşturucular yeni kurbanların peşinde.
Kumar, kaçakçılık. uyuşturucu el ele. Bir de fuhuş.
Para için bedenini satanlar.
Hepsi birbirini tamamlıyor.
• • •
Evler alıyorsunuz, evler.
Evler alıyorsunuz, arsalar, çiftlikler, ormanlar, ada-
lar, dereler, göller alıyorsunuz.
Amerıka'larda alıyorsunuz, Miami'de alıyorsunuz,
Floridada. LosAngeles'ta.
Milyon dolarlara evler alıyorsunuz.
Ne satiyorsunuz da bunca büyük paralar kazanı-
yorsunuz?
Sahi. söylesenize, ne satiyorsunuz?
Sattıklarınızı kimlere satiyorsunuz?
Ki size bunca paralar ödüyorlar?
İş bilenin, kılıç kuşananın, ev alanın mı?
Siz, sızler. insanlann umutlarını satiyorsunuz?
İnsanlann duygularını satiyorsunuz?
Insanların hayallerini satiyorsunuz?
Aldıklarınız size üstünlük duygusu mu veriyor?.
Aslında sadece kurbanlarsınız.
Doyumsuzluğa mahkûm edilmiş kurbanlarsınız.
Kendınızi kendınize kurban ediyorsunuz.
Sizi size kutluyorum.
Kutlu olun.
SSK'de alternatîf
sosyal güvenlik
• SSK'de çalışanların ekonomik durumlannı
iyileştimıek amacıyla kurum bünvesinde "SSK
Personeli Yardımlaşma Vakfı" kuruldu. SSK Genel
Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu. "Müdahaleler
olmadan. kişilerin kendi iradeleri ile belli bir
kurumu vönetmeve başladıklan zaman nasıl başanlı
olduklarını uöstereceöiz" dedi.
A.\K.\R.A (Cumhuri\et
Bürosu)-Sosval Sigortalar
Kurumu (SSK) bünyesin-
de çalışan ve Emekli San-
dığı'na tabi olan 55 bin per-
sonelin ekonomik durumu-
nu iyileştirmek ve sosyal
güvenlik sorunlanna çözüm
üretmek amacıvja "SSK
Ptrsonefi \ardımlaşma Vak-
fi"(SİYAV) kuruldu. SSK
Genel Müdürü Kemal Kıhç-
daroğlu, \akıtla müdahale
edilmeven özerk bir kuru-
luşun nasıl başanlı olabile-
ceğini kamtlayacaklarını
vurguladı.
Üyelerine emeklilik. dul-
luk. maluliyet hallerinde
vardımda bulunmavı hedef
alan vakfm amaçlan arasın-
da. konut kredisı açmak,
dinlenme tesisleri. misafir-
haneler açmak. inşaat. si-
gortacılık. hastane işletme-
ciiiğı bakım v e onarımı. bil-
gisayar vazılımı. bakım.
onarım ve işletmecilığı ile
ticaretalanında işletme kur-
mak. çalı^tırmak. hastane.
kliııik. Idboratuvar ve gö-
rüntülenıe merkezleri aç-
mak da yer alıyor.
SİYAV'ın kurucu üyesi
olan SSK Genel Müdürü
Kemal Kjlıçdaroğlu. "Ama-
cınıız. belli bir malvarltğını
kurum çalışanlanna tahsis
etmck,o mal varlığını büy ü-
terek kurumdan emekli
olanlara, örneğin Emekli
Sandığı'nın verdiği ikrami-
venin iki katını vermek, da-
ha v üksek imkânlar sağla-
mak*" dedi.
SSK Bülteni'nde vakıf
hakkında bilgi veren Kılıç-
daroğlu. sigorta müdürlük-
leri bünvesinde hizmetleri
iyileştirmek amacıyla ku-
rulan derneklerin kısa za-
manda vakıf şubesi haline
dönüştürülmesini hedefle-
diklerini kaydetti.
Kurumda çalışan 55 bin
personelin Türkiye nüfusu-
nun 3te l'ine hizmet sun-
duğuna da dikkat çekeıı Kı-
lıçdaroğlu. "Kurumun
özerk vaptsına rağmen, ken-
di personeJ statüsü çıkmadı-
ğı için gerekli maddi imkâ-
nı sa*ia>amıvoruz; iicret dü-
ze>i oldukça düşük" dedi.