23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 1996 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI 1969 Ocak ayında FKF kurultayı ile TİP'ten kopuş, 1970 Ocak ayında Aydınlık dergisinin ikiye bölünmesi ile Doğu Perinçek ve çevresi ile kopuş, 1971 Ocak ayında Aydınlık Sosyalist Dergiye Açık Mektup broşürü ile Mihri Belli ve çevresi ile kopuş, 1972 Ocak ayında Küpeli-Aktolga grubu ile kopuş ve Çayanizm. Araştırma: Turtıan Feyızoğlu Yayına hazırtayan: Orai Çalışiar Aslında her kopuş, Mahir'in, esas kendi siyasi çizgisinin giderek biraz daha belirginleşmesi, netleşmesi anlamma gelir. Mahir'in esas siyasi çizgisinin, Küpeli- Aktolga grubuyla kopuştan sonra kaleme aldığı ve "Kesintisiz II-III" olarak adlandınlan broşürde ortaya koyduğu tezler olduğu söylenebilir. Mahir ve arkadaşlan Denizlerin idammı engellemek için eylem planlıyor Deırizleriıı asdması encfişe» M ahır Karadenız Ereglisı ne mektup vazarak Sina Çıladır'ı İstanbul a çağınr Bundan sonraMnı Sına Çıladır şoy le anlatır "Benim bulunduğum Levent Guvercin Sokak'taki toplantıda iik başlarda \usuf voktu. Sonradan geldi 0 akşam. L laş, Mahir, Ziya \ardı. Şimdi orada teorik bir çekişme olnıadı. Daha ziyadepratik işler üzerinde konuşuldu. fhanet ettınız bızı sattınız' gibi suçlamalar oldu. O zaman Mahir, pek makyaj vapmıvordu. Çunku o toplantıyı çok iv i hatırhvorum. Mahir, gözlük takıyordu. Soguk bir havavdı. Mahirler geldi. İki cebinde iki tane el bombası vardı. Çıkardı. el bombaiannı kovdu. Silahını koydu. Gozlüğunö çıkardı. Uaş'ın kafasında sadece peruk vardı galiba. Öyle hatuiıyorum. Orgutu toparlayalım. şurada hata yaptık" gibi bir tartışma olnıadı. Daha zivade duşmanca bir tavir. 'Bızı sattınız gibi suçlamalar oldu. \e orada Mahir, ihraç mektubunu Munir Ramazan Akrolga'va \erdi." İhraç kardrının altında ımzası bulunan beş kışıden ııı,unun kendı açıklamalarına gore karar teblığ edıldıgınde haben >oktu thraç karannın altındakı ımza sayısı çoğunlugu değıl azınlıgın gucunu. daha dogrusu Mahir'in ıradesını yansıtmaktaydı THKP-C bölünüyor Sonuçta THKP-C olarak adlandınlan orgut. Mahır Ç ayan'ın ba^ını çektıgı oluşumla Yusuf Küpeli \e Münir Ramazan Aktolga'nın başını çektığı oluşum arasinda bolunme> le bir başka noktaya gelmış oldu 1969 Ocak ayında FKF kurulta>ı ile TtP'ten kopuş. 1970 O.cak ayında A.>dınlık dergisinin ıkıye boİunmesı ile Doğu Perinçek ve çevresi ile kopuş. 1971 Ocak avında Aydınlık Sosvalıst Dergiye Açık Mektup broşuru ile Mihri Beüi ve çevresi ile kopuş. 1972 Oı.ak avında Kupelı-Aktolga grubu ile kopuş \e Ça>anızm Aslında her kopuş. Mahır'ın. esas kendı siyasi çizgisinin giderek bıraz daha belırgınleşmesı. netleşmesi anlamına gelır Mahır ın esas sıyası çızgısının, Kupelı-Aktolga grubuyla kopuştan sonra kaleme aldiğı ve "Kesintisiz II- III" olarak adlandınlan broşurde ortava kovdugu tezler olduğu so>lenebılır Bir anlamda Mahır. bu tezlennı zaman ıçınde ormuştu Mahır Çayan bir sure sonra Ankara'ya gıtmeye karar venr Bunun bırçok nedenı vardı Avnlık tartişmaları sırasında eylemlere devam karan almiştı Oysa Istanbul'da eylem yapma ımkânı olmadığı gıbı olanaklar da çok sınırlıydı Yapmak ıstedığinı ancak Ankara'da yapabıleceğını duşunur Bir dığer nedenı ıse ne olursa olsun bırhkte kaçtıklan THKO'lu Cıhanlar da olanaksızlıklarnedenıyle THKP- C'lıler de bırhkte kalmak zorundavdılar Hasan AtoLTHKO'nun dışanda bulunan en etkılı ısmı Cihan Alptekin'ın ruh halını şoyle anlatır u ...Hele Cihan. Artık Deıiiz sağ kalmalıvdı Cihan'ın sağ kalabilmesi içın. Cihan olmeden Deniz olemez gibi bakılıvordu Cihan'a. Cihan'ın Ankara'da iken şovle bir duşuncesi vardı: Cihan. tek başına da kalsa. hiçbir şev vapamazsa biie en a/ından hertarafına bonıba bağlayıp Alman Buvukelçiliği'negirip AJman Deniz Gezmiş ve arkadaştannın idanı karan >lahir Ça\an ı onlan kurtarmak için evleme vöneltti. büv ükelçisini rehin alıp Dcni/'i isteyecekti." Mahir'in Kemalizm konusundaki görüşleri Mahır Ça>an"ın bu konudakı goruşu. o donem kaleme aldığı. Kesıntısız 11-111 başlıklı yazısinda ortava konulmuştu * Kemalizm, empervalizmin işgali altındaki bir ulkenin de\ rimci- milliyetçilerinin bir milli kurtuluş bav rağıdır. Kemalizmin ozu. empervalizme karşı tavır alıştır. Kemalizmi bir burjuva ideolojisi veva kuçuk burjuvazinin vevahut asker-sivil bütun avdın zumrenin ideolujisi savnıak kesin olarak yanlıştır. Kemalizm. kuçuk-burjuvazinin en sol. en radikal kesiminin millivetçilik tabanında anti-empervalist bir tavtr alıştır. Bu yuzden. Kemalizm soldur; milli kurtuluşçuluktur. Kemalizm. devrimci-milliy etçilerin, emperv alizme karşı aldıklan radikal politik turumdur. Bu sorunun bu şekilde tespit edilmesi, 1972"nin Turkiyesi'nde gerilla savaşını surduren partimizin (içinde bulunduğumuz dev rimci oncu savaşı aşamasında) ittifaklar politikası açtsından son derece onemlidir... Bizim, öncu savaşındaki. kuçuk burjuva aydın çevrelerde asgari muşterek içinde olabileceğimiz, heııi dostluk. hem mucadele' ilkesini uygulavacağımız, mütteflk savacağımız kesinı. bu Kemalist kanattır... Oncu savaşı aşamasında olan THKP-C'nin kuçuk burjuva avdın çevrelerdeki muttefiki. ancak Kemalistler olabilirf Mahır'den once Cihan AJptekin \e Omer Avna,ağzı çakılı ıkı ayn sandık ıçensınde 14 Ocak 1972 Cuma gunu Ertan Sanıhan'la bırhkte Rıza Çolak vonetınıınde Skoda marka bir kamvonetle saat 2ü 00 sıralarında Ankara'va hareket eder Ertesı gun Ankara va sağ salım vanrlar Ziva •\ ılmaz. bu konuda şunları anlatır "O zamana kadar İstanbul'dan avrılmavı istemeven Mahir, Cihan"larla beraber Ankara'va gitmev i birinci plana aldı. Biz buna da karşı çıktık. Dedik, 'Sen gıtmeveceksın bunlargıdecek' Mahir'in ısrar nedenivTe daha once Cihan'lan Ankara'va goturmek için sağlanan koşulları veniden sağlamak için arkadaşlan harekete geçirdik." Llaş Bardakçı ve Zıva Yılmaz. Istanbul'da kalır Koray Doğan öldurülüyor korav Doğan ile bırlıkte Mahır ve Cihan a vardımeden Hasan Ataol bu konuda şunları anlatır "Mahir, Ankara'va gelmişti. Ne vapılacak. ne olacak buna karar veren Mahir ile Cihan'dı. Bir gun bir yerde saklanan silahlan almamı istediler. O bavullan bcn. Korav'a (Doğan) teslim edeceğim. Korav da Cihan ve Mahir'e goturecek o silahları. Kavaklıdere Sineması onunde, bir sokak arasında Korav Doğan ile randev ulaştıL O gece Korav, koşarak geldi, iki cantav ı da kaptı. gitti. Bir gariplik vardı. Sanki takip edilivormuş gibi. Zor durumdavdı herhalde. Korav, giderken Sen hemen vansokağadal gıt Pe^ımden gelme' dedi. Ben de hiçbir şev voknıuş gibi dondum, e\e geldim. Gece Omer A> na ile beraberdim. Korav, silahları Cihan ve Mahir'e tesüm etmiş. O gece demek ki bir şevden kuşkulanmış. Korav 'ın vakalandığını telsizden oğrendik." Fe>vaz Kurşuncu "Korav Doğan benimle randevuva gelirken olduruldü. O. bana, "Gel şu sınemav a gıdelım' dıverek telefon edivordu, sonra gidip Ankara'mn bir verinde buluşuvorduL Şu saatte gel divordu. O saatte, o sinemada buluşuvorduk. Ben gittim. Meclis'in oradavdı. Aşağı Avrancı'da. Polis arabaları var. Bekledim bekledim. gelmedi. Ve ben sinirlendim. Belimde silah beklivorum. \ ızır v ızır polis arabalan geçivor. Ekip arabaları. siv iller geçivor. Korav, gelmev ince ev e gelerek bekleme>e başladım. Oğuzhan aradı. Çağırıvorsunuz. gelmıyorsunuz' Nıye gelmedi'' dive sordum. Oğuzhan, \uruldu" dedi. Randev uva gelirken. arkadaşının evine uğramış. Orada karakol varmış. Karakolu gorunce donmuş, kaçmata başlamış. Hatta ceketinden tutmuşlar. Ceketini bırakmış, kaçmış. Ardından. 'Dur \ uracağız' gibi bağınmışlar. Ama durmamış. Durmavıp kaçmasının nedeni de Ankara'da butun evleri bilivordu. Vakalanıp konuşmamak için'di." İdam kararları onaylandı Bu Mrada, Deniz Gezmiş. Yusuf Aslan ve Huse>ın Inan'ın ıdam kararları Meclıs"te kabul edılerek senatoya gonderılır Bundan sonra neler yaptıklarını Ertuğrul Kurkçu. şoyle anlatır "Mahir Çavan, osıra Adalet Partisi'nin vonetiminde olup olmadığını bilmediğim Şinasi Osma ve Senato Idam Komisvonu Başkanı Turhan Kapanlı'nın kaçırılnıaları için çalışmamızı. bov lelikle. bu arkadaşların idam edilmelerini engellevebileceğimizi sovledi. Ancak, Cihan Alptekin, kendilerinde birtakım adresler bulunduğunu, vabancı diplomatların ev ler> ile ilişkili birtakım planlar bulunduğunu. sovledi. Biz, kalacak venmiz olmadığı halde, adamlar kaçırmava kalkıvor, planlar vapıvorduk. Her gun kaçıvorduk. ancak başkalannı da kaçırmavı tasarlıvorduk. Ankara'da Vapmavı tasarladığımız işin Ankara'da vapılamavacağı ya da vapılsa bile bunun ardından Ankara'da kalınamavacağı diğer arkadaşlarca da kabul edilir olmuştu. Bunun uzerine Mahir Çavan, Ertan Saruhan'ın Ankara'va çağınlmasını ve Ertan Saruhan'ın temin edeceği bir kamvonla kaçınlması duşunuien kişilerin Ankara"dan Fatsa'va kaçınlmasının sağlanmasını teklif etti. Ertan Saruhan. bir gun kadar sonra geldi. Bi/ı Fatsa'va kadar goturvbileceğini sovledi. \e kendisinin duşuncesi olarak ( nve'de bulunan İngiliz teknisvenlerinin kaçırılabileceğini ve Ankara'da en doğru kararın verilebileceğini sanmadığını sovledi. Bunun uzerine Ankara'vı temelli terk etme karan aldıL" Mahır Çavan. Ertuğrul Kurkçu. Cihan Alptekin \e Omer Avna. Hasan Ataol ile Ergun Adaklı tarafından. bir otomobılle Samsun volu uzennde Sosyal Meskenler yakınında. Zıya Yılmaz'ın >eğenı Hasan Pekbuvıik'un kullandığı makarna vuklu kamyonun yanına goturulerek makarna çuvallan arasına verleştınlırler "15 v^va 16 mart gecesi Samsun volu üzerinde bizi bekieven kamvona bindik. Daha once kamvonun içerisinde makarna çuvallan arasında veraçılmıştı" dıven Ertuğrul Kurkçu. sozlerıne şo>le devam etmıştı "Bizim Lme've gideceğimiz daha onceden haber alınmıştı. Bovle olduğunu daha once fark etmemiştik. Ancak butun olanlardan sonra bunun bilindiğini anlıvorum. Zira biz. Ankara'dan çıkarken o sıralarda aranmakta olan Ertan Saruhan. huviyetini gosterdiği halde kontrol noktasından çabuklukla geçti. Kontrol noktasında butun kamvonlann uzerleri açılıp arandığı halde bizim gittiğimiz kamvonun lizeri açılıp aranmadı. Çorum'da ağırlık kontmiunden geçtik. 40() kilo fazlası olduğu halde kaımonu açtınp fazlalar aranmadı." Yarın: Kızıldere cınhıkçıöldürüliiyor Z ı>a \ ılmaz ve Ulaş Bardakçı'nın kaldığı Levent Menekşe Sokak"takı ev bir ıhbar uzenne 13 Şubat 1972 Pazargunu saat 18 00 cıvannda guvenlık kuvvetlerınce sanlır Çatışma çıkar sonunda Zıva \'ılmaz \e Ulaş Bardakçı karanlıktan ve fırsatlardan yararlanarak evın pencerelerınden atlayarak kaçmayı başarırlar 19 Şubat 197 2 Cumanesi sabaha karşı saat 02 30 Mralannda Fındıkzade Kızılelma Caddesı'ndekı evdeZıva > ılmaz guvenlık kuvvetlerının yaptığı baskın sonucu yaralı olarak vakalanır A>nı gun saat 07 00 sıralarında vapılan baskın sonucu ise Ulaş Bardakçı oldurulur stanbul'da bu olavlar vaşanırken Ankara'dakı durumu Ertuğrul Kurkçu şoyle anlatır "Cihan Alptekin. Ömer Avna, kendilerinin Deniz Gezmiş'i idamdan kurtarmak için eylem yapacaklannı sov lemişlerdi. O sıralar bizim bov le bir ev lem niyetimiz voktu. Mahir Çavan. bana gonderdiği yazıda bu arkadaşlann kendilerinin evlem yapacaklarınu benim de imkân ve kalacak ev, silah sağlamamı istivordu. Bu benim için yeni bir durumdu. Ankara'da bovle bir ha/ırlığım yoktu. Omer Avna ve Cihan Alptekin, herhangi birelçiyi kaçırarak arkadaşlarının serbest bırakılmasını istemevi onerdiler. Bana o sıra bu teküf ters geldi. Zira hiçbir imkân tukenmemiş ve bu arkadaşlar daha henuz idam edilme tehlikesivle karşı karşıya değillerdi. Lstelik parlamento içinde ve parlamento dışında belirli bir muhalefet vardı. Ben bu düşuncelerimi Mahir Çavan'a yazdım. O Ankara'va gelmevi kararlaştirmış ilkin. Kendisinin Ankara'va gelmesine karşı çıktım. Zira bu kadar kaçak adamın Ankara'da nasıl saklanacağını ve eylem konulduktan sonra nasıl avakra dumlacağını kestiremivordum." Ankara'da eylem planları yapılırken. İstanbul ve Ankara'da sureklı olarak hemen her gun bir veya bırkaç kışı gozaltına alınıyordu Mahır Çayan, kalabıleceklen yenı ev bulabılmek amacıyla SBF'den kız arkadaşı olan Ülker AkgöPu kaldığı eve çağınr MahırÇayan. Ulker Akgol'den ev bulunmasını talep eder Ulker Akgol, ev bulma çabası gosterır. ancak başarılı olamaz Değıl her gun ev değıştırmek. aynı gun içerisinde gızlenebılmek için bırkaç ev bırden değıştınlıvordu MlT'çı Mehmet Eymur bu konuda şunları anlatır "Çavan'lann izini suruyorduk. Kaldıklan evleri bastiğımızda onlar evi terk etmiş oluyorlardı. Acele terk edilmiş ve çay bardakları dolu vaziyette verler bulduk." Artık barınabılecek ver bulmakta buyuk guçluk çekıldığı gıbı kendılenne vardım eden kışılerın savısı da Ertuğrul Kurkçu nun dedığı gıbı "Dışanvla irtibat kuran butun arkadaşlanmızın da tutuklanmasından sonra iş başa düşmüştiı artık. Hatta, Mahir'le ben keşfe de gitmiştim". POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Başıyla 'Evet' Dedi Çakıcı Efe olarak bılınen Çakırcalı Memed Efe, Ege bolgesınde çok unludur Buralarda on beş yılı aş- kıneşkıyalıketmıştır Astığıastık kestığı kestıktır Bu- na karşıhk yoksul halka yardım etmiş Osmanlıyı dur- durmuştur Bınden çok kışıyı oldurduğu soylenır Alaattin Çakıcı da oyle değıl mıdır7 Kendıne son- suz derecede bağlı tetıkçılenyle dıledıklerıne kıymı- yor mu9 Elının altındakı cep telefonlarıyla hapısha- nenın ıçınde değıl de dışında gıbıd/r Nereden konu- şur, ne konuşur kımseler bılmez Adam Yayınlan'ndan Yaşar Kemal'ın hemen he- men butun kıtapları çıktı Bunlardan sonuncuya ya- kını 'Çakırcalı Efe'dır Uzun araştırmalar sonucu olu- şan kıtap ıçın New Statesman (ingıltere) şoyle dıyor "Yaşar Kemal, ınsanoğlunun çektıklennı hırs dolu bırbecenyle anlatan yureklı bıryazardır O, ısyan ve ofkesmı ınsanlara karşı Batı yazarlarında az gorulen bir guvenle desteklemesını bılmıştır" Bu roman ıçın Batı dan, Ingıltere'den gelen bir ses- tır "Bir epık kulturun bu olçude dennlıklenne ınmış bırını daha bulmak çok guç "Bu da kuzeyın, isveç'ın sesıdır Bundan bırkaç ay once olen Fransa Cumhur- başkanı Mitterrand'ın en sevdığı romancı Yaşar Ke- mal, en sevdığı roman da ince Memed'dır Bu da Fransa'nın sesıdır Le Figaro, Yaşar Kemal ıçın "Çağ- daş edebıyatın eşıne az rastlanır devlennden bındır" dıyor Bunlar dıştan gelen ovguler Çakırcalı Efe nın gerçek oykusune gelınce, onu da yakınlannın son gunlerınde gorduğu ruyalarda, hayal- lerde, duşlerde, tasarılarda arayalım Ozetle şoyle Çakırcalı eşkıyalığı hiçbir zaman ıstememış Bunu Talat Paşa'ya anlatmak gerektı Talat Paşa bunu an- lardı Ortada bir af vardı, Efe de bundan yararlanma- lıydı Iraz Hatun (eşı) dınler, Talat Paşa ya gıdecek- tır "Efeye anlatınm" der "Sağ olun Iraz Hatun" dedım "Inşallah yuze ıner " (Ovaya) Efe kızanlara donup, "Ben bir ruya gordum," der "Yemen 'de çol ortasındayım, dort bıryanım kum yı- ğını Nereye gıdeceğımı bılmeden yuruyorum Çöl, Yemen 'dekı asker gıbı Bakıyorum dort bir yanımda su kuyuları var Sayıyorum kuyuları, kırk beş kuyu var, hepsı de boş " Hacı'ya sorar "Ne dersın?" Ha- cı kızar "Gayrı ışımız gucumuz duşlere mı kaldı?" Efe, gururuna yedıremez Yatak yığınının altından sılahlı bir adam çıkar Aba- zaca bir şeyler soyler Maıyetıme Abazaca konuşma- malarını emretmıştım "Bu adamda çok ış var, şunu bir yoklayalım " "Bak oğlum," dedım "Sen kımlerdensın ?" "Bana Sultan Fatma'nın oğlu Huseyın derler" "E, soyle bakalım, Çakırcalı nerede?" "Bılmem " "Bak babanın hatın ıçın sana bir fıske vurmayaca- ğım Çakırcalı, Kanncalı dağda mı Madran'da mr?" "Ha Çakfrcalı mı? O Madran dağına gıttı ' Korktuğumuz başımıza geldi, ateş başladı Çakır- calı karşıya geçtı Cafer Şamıl bağırıyor "Erkeksen dışarı çık efe Dışarı çık da sana gostereyım " Kasabaya, Çakırcalı'nın oldu haben yayıldı Çakır- calı'nın buyuk karısı Iraz ıstemış, ıçerı goturup cese- dı gosterdıler "Bakhele lyı bak, hiçbiryerınde birışa- ret yok mu^ Bir benı vardı " "Efe 'de gene ben duruyor mu 9 " Başıyla ışaret yaptı "Evet " Olmuştu Çakırcalı'nın mezarı Nazıllı'nın dışında, yol ustun- dedır Koyluler evlıya turbesı gıbı zıyaret ederler Kocaman Çakıcı bir benle mı anılır? B U L M A C A SEÜAT1AŞ 114A SOLDANiAĞA. 1/ Vol yapımında kullanılan taşları elde etmek ıçın buyuk kayaları kı- np ufalamaya \a- rayan makıne 2/ Yunden dovule- rek vapılan kalın ve kaba kumaş Burun ucu 3/ 01- dukça buyuk ve kapaklı bır cep sa- atı Bırgosterme sıfatı 4/Kımı yer- lerde kadınların bov dan bov a ortunduklerı çarşaf Meyvekurusu 5/ " Istemenı artık — ray ıha renk âlemını Koklamam yosmakaranfilleguzelya- 3 semını (\ahya Kemal) Ipotek rehın&'Vurdumuz- da kurulmuş vırmı bırkoy enstıtusunden bırı 7/ L- tanç duyma Gunduzya- pılan smema ya da tıvatro 8 gostensı 8/AtlasOkvanu- „ su nda Portekız e aıt takı- mada Bır şeyı anımsamak ıçın vazılan kısa vazı 9/18^7- 1878 Turk-Rus Sa\aşf nda Erzurum a hucum eden Rusor- dusuna karşı koyan tabva YLK.AR1DA.N ÂŞAĞ1VA: 1/ Tanelen ufak bır cıns bugdav 2/ Asya'da bır ırmak Iran'da bır kent 3/ Hındıstancevızı Bırnota 4/Gece de- nızde balıklann ya da kureklerın kımıldanışıvla oluşan pa- nltı 5/ Muzıkte armonı kurallanna gore ust uste bındınl- mış seslere venlen ad Vtadagaskar'da y a$a\ an bır maymun cınsı 6/llkel bır su taşıtı Adıyaman ın bır ılçesı 7/Top- rağın nemı Hem ısıtmaya hem de uzennde yemek pışir- meye yarayan mutfak sobası 8/ Fas ın başkentı Japon lı- rık dramı 9/ Bazı manastırlarda keşişlerın gıvdıklerı tepesı sı\n başlık 68'liler Biriiği Vakfı Tüm 68'lilere ve 68 DOSTLARINA Mayıs başından aşağıda belırtılen yenı ad- resımızdeyız. Mayıs ayı programımıza tum dostlanmızı beklıyoruz. - 6 Mayıs Cumartesı gunu, saat 12.30'da Sınan Cemgıl'ın Karacaahmet'tekı mezarı başında buluşarak kaybettığımız tum dost- lann mezarlarını zıyaret edeceğız Aynı gun saat 18.30'da Vakıf merkezımızde Sunay Akın'la şıırlı - dıalı bır anma toplantısı duzen- lendı. -11 Mayıs Cumartesı gunu saat 18.00'de Vakıf merkezımızde "Soyleşı ve Kokteyl"de, - 31 Mayıs Cuma gunu saat 12.30'da Sı- nan Cemgıl'ın mezarı başında buluşuyoruz. Adres: IstıklalCad PostacılarSok SaupApt No 3Kat 6Daıre 9-10 Beyoglu - İSTANBUL Tel : 25187 68-2520563 252 88 42 - 245 43 28
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear