14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 NİSAN 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Imar Bankası, Telsim'e yatınm için verdiği kredi alacağına karşılık santrallara haciz koydurdu Uzanlar, siyasflerin telefonunu kesti• Haciz işleminin uygulandığı santralların, Yenişehir, Çankaya, Kavaklıdere gibi bakanlıklann. milletvekillerinin yoğun olarak bulunduğu bölgeleri kapsaması dikkat çekti. • Uzanlar, bu uygulamayla. siyasilerin Telsim kartlı cep telefonlannı kesip. onları cezalandmrken. Türk Telekom devreye girerek santrallarda kontrolü yeniden sağladı. ÖZGÜR l LLSOY Lzanlar'a ait Imar Bankası. yine Uzanlar'a ait olan Teisim'den alaca- ğını gerekçe göstererek. Telsim sant- rallanna haciz koydurmaya başladı. Imar Bankası'nınTelsimden 360 mil- yar 754 milyon 142 bin TL'lik alaea- ğına karşılık haciz koydurduöu sant- rallar. Yenişehir. Esenboğa. Çankaya gibi dahaçok bakanlann. milletvekil- Ferinin bulunduğu bölgeleri kapsıyor. Türkiye imar Bankası'nın vekille- ri Avukat İ. Hakkı Özgür ve Avukat Erkin Çırakh, 8 N'isan günü Esenbo- ğa santralına gelerek haciz uygulaya- caklannı belirtti ler. Olay günü hazır- lanan tutanakta. Türk Telekom vetkı- lilen. sıMemdekı ke>ıntinın önce kont- rol merkezinde tespit edildiğini belir- terekşöylededıler: TEsenboğa'yaan- za için gelindiğinde, Telsim firnıası personelince, çalışan sistemin enerji- si kapatılarak. sistem üzerinde bulu- nanQMLA.MCLl,SMH\V karfla- nnın söküldüğü tespit edilmiştir." Tutanakta. Telsim'e ait olduğu be- lirtilen söz konusu tesislerin Anaya- sa teminatı altında olduğu. bu yiizden şahıs malı >ayılamayacağı da kayde- dildi.Telekom yetkilileri. kamunun elındeki birmala haciz koydurmanın yasal açıdan mümkün olmadığına dikkat çekerek (Jzanları hukuk dışı davranmakla suçladı. Imar Bankası. aynı uygulamayı 11 nisan günü bu kez Ka\aklıdere santral binasında ger- çekleştiıdı. Cunıhuri\et'e bilgi ve- ren Telekom yetkilileri. imar Banka- sı a\ukatlarıyla gelen icra memurla- nnın da onayıyla santrallardaki "or- tak kontrol kartlannın^çıkanldığını ifade ederek şöyle konuştular: "GSM sistemini devre dışı bırakan haciz uv- gulamasından sonra biiHin Kavakİı- dere, TB\ I.\1,Ga/Jozmanpaşa ve Çan- ka>a hölgesi sustu. Ancak biz geldik- ten sonra çalışmava başladı. Haciz uy- gulamasının diğer illerde de gerçek- leştirileeeği bildirilhor." Yenışehir'de bakanlıklann bulundu- ğuna. Kavaklıdere. Çankaya civarın- da bürokratlann, millet\ekillerinin yaşadığına. Esenboğa'nın da yoğun rrafigine dikkat çeken Türk Telekom yetkilileri. "Bu santrallara haciz kon- durulması hilinçji bir eylemdir" yo- rumunu yaptılar. Bugüne kadar. Ankara Saray. Ye- nişehir ve Kavaklıderc'de, Istanbul'da da Tahtakale santrallarında benzer olaylann yaşandığını ifadeeden Türk Telekom yetkilileri. söz konusu ıs- tasyonlarda iç güvenlik tertibatının alındıSını. hizmeteck \eniden başlan- dığını ifade ettiier. Telsim Genel Müdürü YümazDağ- de\iren de. Imar Bankası'nın Tel- Mm'den alacaklı olduğunu kabul ede- rek. "Telsim'in kuruluşunda 250 mil- yon dolarlık bir yatınm \ apıldı. Ban- kalardan dört beş > ıl \ adeli kredi alın- mıştı. bu kredinin en bü> ük bölünıü de İmar Bankası'ndan karşılandı" şeklınde konuştu. Haciz uygulamala- n sırasında hızmetin kesildiğıne inan- madığını ifade eden Dağde\ iren şun- lan söyledı: "Teİsim \e Imar Bankası a> nı gnı- ba ait olnıakla beraber, her şirket bir- birinden a> n. Tabii öncelikle her şir- kt't kendini kurtarmak mecburne- tinde. PTT bizi içeri almıyor. o > ü/den uygulamalardan haberdar değiliz. Ankara, İstanbuhe İzmir'dede sant- rallara haciz kundu ancak hizmetin ke- sildiğini hiç sanıımoruz. Hafta sonu- na doğru konu> la ilgili daha fazla bil- gi edineceğiz." İmar Bankası'nda ise C'umhurı- yet"in konuyla ilgili sorularını yanıt- İa\acak bir ilüili bulunamadı. Plan Biıtçe Komisyonu Başkanı Özdemir- 2 katrilyonluk gelire vergi yok Biltekin Özdemir. ANKARA (Cumhurivet Bü- rosu)- TBMM Plan ve Bütçe Ko- mısyonu Başkanı ANAP Samsun Milletvekili Bil- tekin Özdemir. Türkıye'dekı ka- yıtdışı ekonomı- nin2 katrılyon lı- ra tutarında bı.- yüklüğe ulaştığı- nı belirterek. bu kesimin vergilen- dırilme^i duru- munda bütçeye 350 tnlyon liralık ek kaynak sağlanacağını belirtti. Siyasete atılmadan önce Maliye Bakanlığı Müsteşar- lığı göre\ indedebulunan Öz- demir. toplumun yaran. hal- kın ve ülkenın gereksinimle- n için kayıtdışı ekonominin mutlaka vergiyetabı tutulma- sı gerektiğıni kaydettı. Ozdemır. "Bu >apılama/- sa, serbest pi\asa ekonomisi karşıtı görüşler ile bilimsel ol- ma\an diğer >akla^ınılar H- bepsiz\eregüç kazanacaklar, ekononıik bü>üme sürdürü- lentez, işsi/ük azalnlamaz. Hat- ta halkın demokratik rejime >e siyasi partilere inancı \e gii- veniazahr" dedi. Özdemir. Maliye Bakanlı- ğı'nca a\da bir yayıtnlanan "^aklaşım" dergisinın nisan savısındakı "Kamunun İç Dengesi NC Kayıtdışı Ekonomi* başlıklı makaİesınde. reel eko- nomi göstergelennin en ba^ııı- da kamunun ıç dengesinı gös- teren kanıu açığının geldiği- nı belirtti. Bu açığı. konsoli- de bütçe. KlT'ler. mahalli ida- reler. döner sennaveler \ e fon- ların oluşturduğunu anlatan Özdemir. bu bütünün içınde ilk iki sıra>ı bütçe \e KlT'le- rin aldığına dikkat çekti. Öz- demir. son dö- nenıde sosyol gü- \enlikkuruluşla- nnınkamuaçığı- ııj olan olumsuz ^tkılerininde. iz- lenen politikalar ^oııucuhazlıartı- ğını vebuartışın halen de\am et- tığını ka\detti. Özdemir. ka- mu borçlanma gereginin kamu vatınmlannıaşan düze>lereçıktığı dönemlerde. di- ğer bütün ekonomik gösterge- lerin vapısal bozulmalara uğ- radığını. gelışme trendlennin olumsuza yöneldiğini anlattı. Özdemir. makalesinde. bu- günkü olumsuz tablonun ne- denini şöyle açıkladı: "Bugünkü ağır »lumsoz tablonun temel nedeninin de 1990 > ılında başla\ ıp. Körfez krizinin etklshle 1991 > ılın- da kotrol edilmenıis. bulunan \e •> tarihten sonra izlenen >anlış gelir, harcama \e borç- lanma politikalan yüzünden 1992.1993, 1994\\e 1995 >ıl- lannda cumhuri>et döııemi- nin ene \ üksek düze> ine > ük- selerek, kamu \alınnılannın neredeyse iki katına ulaşan kamu borçlanma ihthacı ol- duğu bilinmektedir. 1994 >> lında alınan \e5 Nisan karar- ları olarak bilinen önlemler paketini de \atinmlan \e ih- racatı artırarak. ekonomi) i bü> ültectk. kamu açığını \ a- pısal olarak Kileştirip. gelir dağılımını düzeltecek özeüik- lerden \oksun, çok kısa \ ade- li geçici \e anzi etkiler göste- recek >etersiz diizenlemeler olduğu, herkesçe kabul edü- mektedir. l \ gulama sonuçla- nnın da bu yargı> ı doğruladı- ğı ne \azık ki ortadadır." Veteriner hekimlerden ithalatı gizleyen Bakan İsmet Atilla'ya tepki ^Hastahkh hayvanlar getiriliyor 9 EBRL TOKTAR ANKARA-Veteriner Hekımler: Derneği Başkanı Meliha Yılmaz. Tanm \e Kö.Mşlen Bakanı İsmet Attilanın. il müdürlcrhle vaptığı toplantının ba.sına açık bölümünde ~Ha\\an ithalatıvla ilgili gerekli önlemler alınmıştır" derken, basına kapalı bölümde "\ icdansız personel, ülkc'st' Mersin Linıanr'ndan hastalıklı ha\\an soktu" şeklınde çelişkıli açıklamalar \apmaMin "Bakan, topu personeîe atarak. sonımluluktan kurtulmaya çaüşiNor" diye şorumladı. Attila'yı ıstıfa etme\e çağıran Yılmaz, kımsenin halkın sağlığıyla oynamava Mıakkı olmadığını belirtti. Türk Veteriner Hekımleri Bırlıği Merkez Konse\ Başkanı Hasan Metin de. hav\ancılıkla ilgili sorunları Tanm \e Köy ı^lerı Bakanı şenne Sağlık Bakanı ıle tanışabildiklcrme dikkat çekti. Metin. "Günübirlik politikalarla ülke >önetilmez"dı\e konuştu. Veteriner Hekimlcri Derneği Başkanı Meliha Yılmaz. Tanm Bakanı Attila'nın çelişkilı açıklamalarda bulunarak. ikili oynadığını \e gerçeklerı kamuyoundan sakladığını söyledi. Bakanın istifa etmeye çağıran Yılmaz. şunları söyledi: "Hastalıklı ha>\an girmişse girmiştir. Ama bunun kamuo\ undan vaklarınıaması gerekirdi. İnsanlar da ona göre önlemini alırdı. İnsanlann sağlığını tehlike\e atma>a bir bakan olarak \icdanı el vernor nıu?" Türk Veteriner Hekımleri Bırlıği Merkez Konsey Başkanı Hasan Metin de yaz aylarında hay\an hastalıklannda büyük bir artış olacağını söyledi \e gereken önlemler alınmaz^a Türkıye'nın Avrupa nın tüketim pazarı olacağı uyansında bulundu. Et ithal eden Angora firmasında tanm danışmanı olarak çalışan C'engizGürel. ıthal hay\anlann yüzde 28- 35'ınin öldüğünün tahmin edildiğini \urgulayarak. Farım \e Köyişleri Bakanlığı'nın kâğıt üzerinde sorumluluk sahibi olduğunu söyledı. Gürel. "Bakanlık ipin ucunu kaçırmıştır" diye konuştu. Et \e >üt \eriminı arttırmak için ıthal edilen hayvanların hastalıklı olduğunu \urgulayan Gürel. "Veremli ha\\anların ithaî edilmesi bunun bir örneğidir" dedı. Gürel. damızlık dü\e seçimine gönderılen kışilerın. yabâncı finnaların gösterdiğı defolıı hay\anlan getirdiklerini \urguladı. Damızlık dü\e seçimlerinin cazıp bir ">urtdışı gezisi" haline geldiğini \urgulayan Gürel. "Seçim için görevlendirilen elemanlar, bakanlıktan harcırah \e >olluk alı>urlar. Bu da ha>\an seçimlerini cazip bir dış geziye dönüştürijyor. Bu gezilerden. ahbap-çavuş ilişkisi olanlar \ararlanı\or" diye konuştu. 1996 Bütçesi'ne göre dolaylı vergilerin payı yüzde 60'a ulaşacak Akaryakıtın vergisi şirkederden fazla ANKARA (ANKA) - Akaryakıt Tüketim Vergisi (ATV) bütçenin umut kalemi oldu. Akaryakıtayapılaıı zam- larla birlikte tahsılatı da artan ATV. \ergı kalemlerı ıçerısınde. gelir \er- gisı \e dahilde alınan Katma Değer Vergi.-i'nden (KDV) sonra üçüncü büy ük gelir kaleminı oluşturuyor. Hükümeıten, geçen yılın son ay- larında TBMM'ye IS5 trilyon lira olarak gelen •YTV tahsilat tahminı. Maliye Bakanlığı'nın ısteğı üzerıne TBMM Plan ve Bütçe Komısyo- nu'nda95 trilyon lira arttırılarak 280 trilyon liraya çıkarıldı. ATV tahsilat tahminındeki bu değışikliğın akaryakıt fıyatlarınayıl başın- dan buyana yapılan \eyıl so- nuna kadar yapılacak zamlar dıkkate almarak gerçekleştı- ;\\ rıldiği bildirildi. ATV, akarya- '«-.tİ kıt ürünlerinin fiyatlan içeri- sıııdeoransal olarakyeraldığı ıçın ya- pılan zamlar tahsilat rakamını arttı- rıyor. ATV. ulaştığı bu büyüklükle. bu y ıl ıçın 6 lOınly on lira olarak tahmin edilen gelir vergisi \e 395 trilyon li- ra olarak tahmin edilen dahilde alı- nan KDV'den sonra üçüncü büvük __ vergi gelirı kalemi olma Ö7el- '§! § ' ' liğinekavuştu. ATVbuyıl-41 ^ ^ J , milyar dolara ulaşması bekle- S 5 H nen Türkiye'nin toplam itha- '." latından tahsil edilecek %•! KDV'v le ise aynı boyutta tah- min edildi. Ithalattan alınacak KDV'nin de 280 trilyon liraya ulaş- ması bekleniyor Hükümetın. gelir veservet iizerınden alınan doğrudan vergıleryerıne ATV. KDV ve benze- ri dolaylı vergilere yüklenmesı. do- laylı vergıyükünüönemliölçüdeart- tıracak. Buyıl için 2 katrilvon 73 tril- yon lira olarak tahmin edilen toplam vergi gelırlerıııın yüzde 60"ının do- laylı vergılerden oluşacağı tahmin edilıyor. DOLIVMZ vergilerin payı ise yüzde 40'ta kalacak. Bütçenın vergi gelirleri dışındaki diğer kalenıleri içerisinde yer alan kimı "gizli vergiler" de dikkate alın- dığında dolaylı vergi yükü daha da artıyor. Telefon. elektrik. ıçkı. siga- ra ve Devlet Malzeme Öfisi'nın (DMO)sattığı mallar ıle Devlet Ha- va Meydanları IşletiTiesrnın(DHMl) hizmetleri üzerinden bütçeye aktarıl- masi öngörülen paralarda "gizli ver- gi" olarak nitelendiriliyor. Bilgilenme, tüketicinin de hakkı Bilinçlenme rüzgârları Türk Tüketıcisi'ni belli bir noktaya getirdi. Artık satın aldığı ürün ve hizmetin kalitesine önem vermeye başlayan Türk tüketicisi, ayıplı bir ürünle karşılaştığında ne yapılacagını. karşılaştığı herhangi bir sorunla nasıl mücadele edeceğini biliyor. Bu zamana kadar yalnızca mal ve hizmetlerin serbestçe seçimı ve ayıplı malların tazmin edilmesi hakkını kullanan tüketiciler, artık yeni bir döneme imzalarını atarak. bilgi edınme, eğıtilme. güvenlik ve güven duyma, temel ihtiyaçların gıderılmesi, temsil edılme fsesini duyurma), sağlıklı bir çevreye sahip olma hakkını kullanmaya da başladılar. Mersin'de geçen günlerde yaşanılan olay. tüketicılerin "Bilgi Edınme ve Sağlıklı Bır Çevreye Sahip Olma Hakkını" kullanmaya başladıklannı bır kez daha gozler önüne seriyor. Geçen ay Mersinli bir tüketici, Sanayi ve Tıcaret Müdürlüğü'ne başvurarak "Beledıyeye yatırdığı temızlık vergisi ile atıksu parasının nerelere, nasılharcandığı"r\\n hesabını sordu. Bilgilendirme hakkını sonuna kadar kullanmaya karar veren Nurhan Varlı, Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü bunyesinde oluşturulan Hakem Heyeti Başkanlığı dışında. Tüketiciyi Koruma Derneğfne. Mersin Anakent Belediye Başkanlığt'na ve Yenişehir Belediye Başkanlığı'na da başvurularda bulundu. Okurumuz dilekçesinde Koşulsuz müşteri mutluluğu nasıl yaratılır? G e//şen tüketim yapısı üretici ve satıcı firmalan, "Koşulsuz müşteri mutluluğu"na yöneltti. Mağaza yönetiminden satış birımıne kadar uzayan müşteri mutluluğu zinciri, kımi zaman hizmet içı eğitim eksikliği, kimi zaman da firmanın bu konuya ciddi olarak eğilmemesi yüzünden aksamaya mahkûm oldu. istanbul'dan yazan okurumuz Ali Başarır'ın başına gelenler, Türkiye'de"koşulsuz müşteri mutluluğu"nun ne kadar ışlediğini bir kez daha gözler önüne seriyor. A ubat ayı başında Capitol ^ Bata Ayakkabı'dan 3 TT milyon liraya bir bot aldım. Bir süre sonra botun çoraplanmı boyadığını farkettim. Mağazaya gidip şikâyetimi anlattım. Ayakkabıyı değiştiremeyeceklerini söyleyen yetkililer, sorunun ayakkabının derisinden kaynaklanabileceğini, bu nedenle derinin yıkanması gerektiğini vurguladılar. Gerekli bakım verilmesine karşın ayakkabı boyamaya devam etti. Buna karşın yetkililer, değiştiremeyeceklerini kesin bir dille anlattılar. Ali Başarır/İSTANBUL O kurumuzun şikâyetıni Bata Ayakkabılarını ithal eden şirketin müşteri hizmetleri sorumlusu Ayşe İşcaner e ılettık. ithal ayakkabılarda bu tür sorunların yaşanabileceğini kaydeden işcaner, yıkanan derinin yalnızca bir hafta daha boyayacağını, sonra normale dönecegini iddia etti. işcaner müşterınin isteği doğrultusunda ayakkabıyı değiştirebıleceklerini ya da parasını iade edebileceklerini bildirerek, mağaza yetkililerinin ürünü satmadan once boyama riskıne karşı uyanda bulunması gerektiğıne dikkat çektıler Daha sonra okurumuzu arayan Ayşe işcaner, istediği zaman ayakkabıyı bir yenisıyle değiştirebıleceğini bildırdı. Bunun üzerine Capitol Bata'ya gıden Ali Başarır, ayakkabıyı değiştirmek için geldiğini soylediğinde, yetkililer beğendiği bir ayakkabıyı alabıleceğini belırtmişler. Okurumuz. 3.3 milyon liralık bır bot beğendığınde, kasadaki görevli 300 bin liralık farkı ödemesi halinde yeni ayakkabıyı alabıleceğini söyfemiş. Ancak mağaza müdürü olaya müdahale ederek, farkın 300 bin lira değıl 800 bin lira olduğunu belirtmiş. Okurumuz nedenini sorduğunda, mağaza müdürü "Siz bu ayakkabıyı 3 milyon liraya aldığınızda mağazamızda yüzde 20 ındırim vardı. Indirım dönemimiz bıttı. 3 milyon liranın yüzde yirmısını de ödemek zorundasınız" demiş. Bunun üzerine okurumuzun, ayakkabıyı almaktan vazgeçtığıni, parasını gerı alacağını soylemesi üzerine okurumuza 3 milyon lirası iade edilmış. Sanıyorum. işgüzarlık olsun diye. yüzde 20 indırim farkını isteyen satış müdürü, 3 milyon lirayı okurumuza iade ederken, 300 bin liralık ek bir ödeme ıle okurumuzun beğendiği yeni ayakkabının satın alınabileceğini pek düşunmemiş olsa gerek. Çunkü okurumuzun yeni ayakkabıyı satın almak istemesı halinde, 300 bin lira dışında ek bir para ödemesi için hiçbir sebep kalmamış. • şunlara yer vermış: "Her yağmur yağışında ilımizin altyapısının tam yapılmamış ve kanallann temızlenmemiş olması nedeniyle zaman zaman su baskınlan yaşıyoruz. Evlerin önüne park ettiğimiz araçlar, zemın kattakı evler ve ışyerlen yağmur nedeniyle mağdur durumda kalıyorlar. Ayrıca su kanallanndan çıkan fareler de halk sağlığını tehdit edıyor. Sorumlular, hiçbir konuda sorumluluklannın farkında değiller. Ödediğimiz çevre temızlık vergilen ve atık su paralannın nerelerde kullanıldığının tarafımıza aynntılı olarak bıldirilmesinı, Büyükşehir ve Yenişehir Belediye Başkanlıklanndan; Tüketici Yasası 'na ışlerlik kazandırılarak. maddı ve manevi zaraharımızın gıderılmesi için ilgili yerlere gerekli başvurulann yapılmasını saygılanmla arz ederim. " Okurumuzun başvurulan sonrasında. Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalızasyon Idaresi Genel Müdürlüğü'nün Varlı'ya gönderdiği açıklamada. uzun sürelı ani şiddetli yağmurlarda sel suları ile baskına uğrayıp kanalizasyon ve yağmur suyu ızgaralarının yetersiz kaldığı yerlerin tespit edilip, daha geniş çaplı kanallarla çukurda kalan sel sularının toplandığı yerlere döşeme yapıldığına değinilmiş. Şehrin bazı semtlerine yağmur suyu loğar' hattı döşendiğini açıklayan yetkililer, toplanılan atıksu bedelınin kullanılmış suların kanahzasyonlarda toplanması. arıtma tesislerınde arıtıldıktan sonra denizin 2 km açığına pompalanması ve pompaların bakım, tamiri, enerjı bedellerini ve yağmur suyunu denıze dırekt verecek ızgara ve menfeslerin yapılması için kullandıklarını belirtiyorlar, • HULYA GENÇ Cumhurıyert Garefesı TU'KOCJ,-; J j d 39 J T CaûalogiL, 1STANBUL TEL 512 05 05 FAX 5 ?4 07 51 Lee Cooper'ın jesti G eçen sene almış olduğum Lee Cooper marka kadife pantolonun arka kısmında kısa bir süre sonra potluk oluştu. Giyilemeyecek derecede çirkin bir görüntüye sahip olan pantolonu Istanbul Bölge Müdürlüğü'ne gönderdim. Müdürlük yetkililerinden Melek Dikeç'le yaptığım görüşmeler sonrasında. pantolonda üretim hatası bulunmadığını, buna karşın bana yeni bir pantolon verilecegini öğrendim. Lee Cooper'a göstenmiş olduğu duyarlılık için teşekkür ediyorum. Çiğdem Korkmaz / İSTANBUL BENCE İZZETTİ> Ö^DER Ozelleştirelim mi? Sermayenin tüm dayatmalarına. sermaye yanlısı medyanın tüm yönlendirmelerine ve sıyasal gücün tüm çabalanna karşın özeileştirrne konusu. halka tam olarak kabul ettirilememıştir. Ülkenin fevkalade ya- rarına olan bu sağlıklı yapılanma, ne halkın sağdu- yusundan ne de özelleştırme yanhlarının beceriksiz- liğinden kaynaklanmaktadır. Bunun temel nedeni, her düşüncenin kendi maddı ortamında yükseliyor ol- masıdır. Nitekim, özelleştirme lehindeki akım da özelleştirmeye karşı direnç de kendi maddi temel- lerı üzerinde yükseldi ve yükselmektedir. Böyle bır yaklaşımla dünya ve Türkiye kamuoyun- da özelleştirme lehinde duşüncelerin yükselmesınin gerekçeleri, çok net olarak görülmektedir. Bu gerek- çe, ilk bakışta, kamu işletmelerinin zarar edıyor ol- ması biçiminde topluma yansıtıldı. Oysa konu, bi- raz daha yakından incelendığınde, böyle bir görün- tünün gerçek nedeni oluşturmadığı şu iki olguya bağlı olarak derhal anlaşılmaktadır. Bunlardan birin- cisi, kamu işletmelerinin zararlarının. bunların mül- kiyet biçıminden kaynaklanıyor olmaması, ikincisi ise özelleştirme söylemı ıle birlikte devletin küçültül- mesı savının da ortaya atılmış bulunmasıdır. Kamu işletmeleri. mülkiyet biçiminin bir sonucu olarak zarar ediyor olsa ıdi bu kuruluşlar son yıllar- da değil, tüm hayatları boyunca zarar etmiş olurtar- dı. Oysa, teknık nedenle zarar edenler dışında, ge- nel olarak kamu işletmelerinin her dönemde zarar oluşturdukları söylenemez. Demek kı sorun, mülki- yet biçımi dışında aranmalıdır. Bu kuruluşlann yatı- nm, istihdam. fiyatlama vb. gibi politikalan kâr ve- ya zararın belirlenmesinde etkılı olmaktadır. Dene- bilir kı, bizzat bu politikalar kamu kuruluşlannın mül- kiyet biçimi ile ilgilidir. Dolayısıyla, kamu işletmele- rinin zararlarına neden olan bu politikalar, özelleş- tirme yapılmadan çözülemez. Bu savlar kamu işlet- melerin bulunduğu tüm dönemler için geçerli olma- dığından, söz konusu pohtikaların da asıl tetikleyici olmadıklan, bunların, başka tetikleyıcilenn araçlan olduğu anlaşılmaktadır. • * • Bu işletmeler niçin yatınm, istihdam ve fiyatlama politikalannı ekonomik koşul ve kurallara göre be- lirlemezler? Bu bir cehalet olayı mıdır? Hayır. bu olay ne cehalatle ne de politik basıretsizlıkle açık- lanabılir. Söz konusu politikalar. güçlü sermayenin çıkarı doğrultusunda ve fevkalade bilinçli bır biçım- de sıyasal karar organınca sahnelenmış uygulama- ların birer yansımasıdır. Kamu işletmelerinin uygu- ladığı yatınm politikası yanlıştır, çünkü özel kesımın kaynak çekme gücü artmıştır. Kamu kuruluşlannın istihdam politikası yanlıştır, çünkü ışsızlik sigortası özel kesimin işine gelmemektedir. Kamu kuruluşla- rının fiyatlama politikası yanlıştır, çünkü kâh özel ke- sime sağlanan temel girdı fiyatlannın düşük tutula- bilmesi, kâh ekonomide genel fiyatların denetlene- bilmesi ve kâh aksayan vergi gelırlerinin telafi edi- lebilmesı için bu kuruluşlar kullanılmaktadır. Böyle- ce. ekonominin yüzde 80 üretımını gerçekleştiren özel kesimin yarattığı sorunlara çözüm bulunmaya çalı- şılmaktadır. Daha açık bir ifade ıle nasıl kamu açık- ları, aslında özel kesimin kamuya deplase ettığı açık- lan ise benzer biçimde, kamu işletmelerinin sorun- ları da bir bölümü itibarıyla özel kesimin oluşturma- sı bir yana. bunun tam tersine, özel kesimin çok cid- di yükü kamu işletmelerinin omuzlarındadır. • • • Kamu işletmeleri, işte ekonominin bu koşulları üzerine yükselen işletmelerdir. Ne bu işletmelenn ve- rimliliği diğerlerinden çok farklıdır ne de siyasiler, bu kadar oy kaybı pahasına böyle ciddi hatalar ışlerler. Özel kesım işletmeleri ile ilgili şöyle bir test uygula- yalım: Bugün girdi fiyatlan. emek ve ücret politika- lan, vergi düzenı, çevre yaklaşımı, tüketici korunma- sı sistemi vb. gibi bir işletmenin içınde yaşadığı eko- nomik koşullar. satınalma parıtesı kıstasına göre, Avrupa ülkeleri düzeyine çekilse. acaba kaç özel fir- ma ayakta kalır? Eğer bu koşullarda özel kesim ayakta kalır ise o zaman niçin gümrük birlığinden çe- kiniyortar; niçin ihracata bu kadar destek istiyorlar: niçin "ihraç fazlası mallar" ıçerıde bu kadar rağbet görüyor ve niçin toplumda ithal mal kullanma eğılı- mi bu denli fazla. Özel kesım. tüm bu sıkıntıları "fi- yat peçesi" kullanarak toplumdan gızlemekte ve bunun adınada "serbestpıyasa "demektedir. Evet. piyasa "serbest"tir, ama kimın ıçın! Enflasyon soru- nuna gelince, hiç kimsenin kendi çocuğuna kızma hakkı yoktur! Gelecek hafta, özelleştirme aleyhinde giderek yükselen kamu bilincınin maddı temellerinı tartışmak üzere! iş Bankasının 1996 beklentisi ' Yüksek enflasyon yüksek faiz' Ekonomi Sen isi- tş Ban- kasi'na göre. köklü bir ı>- tikrarprogramı uygulanma- dığı takdirde yüksek faizle birlikte y üksek enflasyonlu günler 1996"y a da damgası- nı v uracak. Yılın ilk yansın- da enflasyona karşı yapıl- ması muhtemel düzenleme- lerin ekonomide kısmi dur- gıınluk yaratacağını haber veren İş Bankası. yıl gene- linde i^eGümrük Bırlıği'nin y aratacağı yeni fırsıtları de- ğerlendimteye yönelik uygu- lamalann ağırlık kazanaca- ğını öne süriiyor. Türkıve İş Bankasının. "Ekononıik Rapor 1995" başlıklı yıllık raporunda 1 >}% y ılında ekonomide ye- ni bir istikrar programı uy- gulanması gerektiğine dik- kat çekildı. İstikrar progra- mının başta özelleştirme ol- mak üzere sikı para ve ma- liye programları ıle ıçernıe- bigerektıği önerildı. Rapor- da. kamu ke>imının kı>a va- dede yoğunlaşan ıç borç ser- visi ve erken >eçımının ge- tırdıği ek yük. ekonominin başlıca sorunları olarak de- ğerlendirıldi. Bunun yanında Gümrük Bırlıği'nin uygulamayageç- mesı ile birlikte beklenen it- lıalat patlama» da ı>tıkrar programını kaçmılmaz kı- lan unsurlara dahıl edildi. Kamu ke>iminde fiy at artiş- lannın ertelendığıne dikkat çekilen raporda başta özel- leştirme \egerçekçı kıırpo- lıtikası olmak üzere yapı^al düzenlemelerin y apılmaııia- sı durumunda entlasyon ve faizlerde herhangi bır azal- nıa olamavacağı ifade edil- di. Sabancı J dan Enerji-Sa A.MvARA(A.\KA)-Sabancı Grubu. Kocaelı bölge- sinde faalıyet gösteren fabrikalarının elektrik enerjısi ğe- reksinimi kendi üretimiyle karşılayacak. Sabancı Holding ve bünvesmde'kı dön şirket tarafın- dan Koçaelı'de bu amaçla bır şirket kuruldu. "Enerjisa Enerji Lretim AŞ" adı verilen şirketin «.emıaycsi 100 milyar lira olarak belirlendı. Şirkette Brisa Bıidgestone Sabancı Lastik AŞ 36 mikar^O milyon. Kord^ı Kord- bezi Sanay ı AŞ 33 milyar430 milyon. Beksa Çelik Kord Sanayi \Ş 1 milyar 180 milyon. Hacı Öıııer Sabancı Holdingde2W milyon lırjlıkpay edındı Şirketin ılkyö- netim kurıılunda GiilerSabancı.Hazıın Kantarcı. Biilent Sa\aş, Ahmet Çağlar vc Tufan Darbaz göıev aldı kordsd fabrıkasınm \anmda kurulan şirketin. ortak kuruluşlann elektrik ve I.M gerekMnımlerını kaı>ılamak amaeıyla entegre üretim tcM.slerı kunıc.ııiı bıldmldı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear