Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 1996 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
'Birey Laik Olamaz' Diyenlere...
B L L E I N T SERIM 4nu\asa Mahkemesı Genel Seheterı
T
urkıye Cumhunyetf nın la-
ıklık temelıne oturtuldugu
onemlı bır gun 10 Nısan
Dun bu onemlı gunu yaşa-
dık Cumhurı>etın kurulu-
şundan sonra çıkarılan
1924Anayasası'nın 3 maddesınde. laık-
lıeın ozu olan egemenlık, bağsız koşul-
suz (kayıtsız şartsız) ulusa \enlmesıne
karşın 2 ve26 maddelennde bu ılkeye
ters duşen duzenlemelenn yer alması ka-
falan kanştırmiştır Çunku. 2 maddede
devlet dınının tslam olduğu. 26 madde-
de de Buyuk Mıllet Meclısı nın "ahkâm-
ı şer'Kenin tenfizTnı sağlayacağı yazılı-
dır Bu. o gunun koşullannda gereklı olan
bırodunvermedır Ancak budurumçok
kısa surmuştur Her ıkı maddedekı, laık-
lığeavkın duzenlemelenn lOV'isan 1928
günliı, 1222 sayılı yasa'y la anayasadan çı-
kanlması>la bu çehşkı gıdenlmış laık-
lıkvolundakı adımaçıkçaatılmıştır Son-
ra 5Şubatl937gunlu.3115savdı\asade-
ğişıkliğiyle de laıklık. sozcuk olarak ana-
yasadaki yerini almıştır. llk açık adını 10
Nısan 1928'de atıldığı ıçın heryılın 10
Nıısan gununun laıklık bayramı olarak
kutlanması gelenekleştınlmelıdır Karşı-
devnmın ayak seslennın duyulduğu gü-
numuzde boyle bır geleneğe gereksınım
vardır
Anayasal düzenlemeler yonünden bır
ılen adım 1961 Ana>asası ıle atılmış.
Ataturk Turkıyesı'ndekı anlamıyla laık-
lığın tanımına yer verılmıştır (m 19)
Anayasada yer alan kurala gore, kinıse,
detletin sosyal, ekonomik, siyasal \e hu-
kuksal temel duzeninı kısmen de olsa din
kurallanna dayandırma amacıy la da% ra-
nanıaz: dini, din duygulan \a da dince
kutsal sayılan şe> leri bu volda kotiiye kul-
lanamaz. A> nı tanım %e >asak, daha son-
ra 1982 ^nayasası'ndadayeralmıştır(m.
24).
Anayasada yer alan tanımlara göre la-
ıklık. dunya ışlenne dının kanşmaması
dunya duzenının din kurallanna dayan-
dınlmamasıanlamınagelmektedırkı bu.
laıkhğın evTensel tanımına da uygundur
Bu açık tanım ve belırleyıcı ozellık kı-
mı gencı çevrelen rahatsız etmektedır
Çunkü bu tanım kaldıkça devlet duzeni-
nin akla ve bilime dayandınlmasL, dinsel
kurallann bu duzende yerinin otmaması
zorunludur. Bu tanımın anavasadan çıka-
nlmasn la laikliğin içi boşalblmış, inanç \e
ibadet ozguriuğu anlamına indirgenme-
si kolav laştırılmış olacaktır. Bu oyuna ge-
linmemesLTurkiyeCumhuriyeti iizerin-
deki Atatürkçıi aydınlığın surmesi için
koşuldur.
Altı kalın çızgılerle çızılerek yenıden
vurgulanmalıdır kı. laıklık. ınanc ve ıba-
det ozgurlugu değıldır Bu ozgurluk la-
ıklığın ıkıncı oğesı ya da anlamı da de-
ğıldır Laik duzen,inançve ibadet ozgur-
lüğünün "güvencesı "dir.Tıpkı obur oz-
gurluklenn gu\encesı oldugu gıbı. Bu
guvence, laıklığın sağladığı sonuçlardan
yalnızca bındır Bu guvencenın koruyu-
cu şemsıyesı altında herkes ozel yaşa-
mında ınanç ve ibadet ozgurlüğune sa-
hıptır Ancak, daha genış çerçevede ge-
rek toplumsal yaşamda gerek devlet ya-
şamında laik duzenın gereklennı de ye-
nne getırmek zorundadır Laıklığı yal-
nızca ınanç ve ibadet ozgurlüğune bağ-
lamak ısteyenler. onu yok etmek ıçın asıl
ozunden uzaklaştırmayı amaçlamakta-
dırlar
Turkıye'de kımsenın ıbadetıne engel
olan yoktur Tam tersı geçerlıdır İbade-
tını sıyasal gostenye (şova) donuşturmek
ısteyenlere yeterlı olanak sağlanmakta-
dır Ustelık bu gıbıler. kendılen gıbı du-
şunmeyenlen de kullanmaktadırlar Za-
manı geldığınde herkes sessızce gıdıp
namazını kılabılır Bunun tek koşulu ka-
mu hızmetını aksatmamaktır Kimse.na-
maz kılacağım dive başkalanndan çalış-
maiannı ertelemesini istevemez. Yurtta-
şın işinin salt bu nedenle bekletilmesine
neden olamaz. Namaz kılrna ıstegını
açıkça duyurmak. kamu hızmetının bu
nedenle bekletılmesını ıstemek. ıbadetı
Tann ıle kulu arasında olması gereken
kutsal yennden çıkanr. sonu oy avcıhğı-
na varan sı>asal göstenye dönuşturur
İbadet ınsanın kulluk gorevı, Tann ıle
kulu arasında bır borç-alacak alışvenşı-
dır Bu alışvenşte kul borçludur İbadet
etmek, kulun Tann'ya olan bıreysel borç
odemesıdır
Kamu hızmetı ıse, tum ınsanlara hız-
met etmeyı ıçeren kutsal bır gorev dır Bu
da ınianın kamu borcudur Zamanın ça-
kışması nedenıyle ınsanın bu ıkı borcun-
dan bınnı odeyebılmesı soz konusu oldu-
ğunda, hıç kuşkusuz kamu borcu yeğlen-
melıdır Bıreysel borcun ödenmesını yeğ-
lemekbencıllıktır Ustelık, kendını ozve-
nlı bıçımde ınsanlığa hızmete adayan bı-
reyın yaptıgı da bır tur ibadet değıl mı-
d ^
Tüm kamu kurumlan
Son gunlerde Türk ordusunun ıbade-
te ılışkın bır genelgesı gundemın bınn-
cı maddesıne kasıtlı bıçımde ofurtulmuş-
tur Aslında ordunun yayımladığı genel-
genın Ataturkçu duzende tum kamu ku-
rumlanncayayımlanması vetıtızlıkleuy-
gulanmasının saglanmaM gerekır Hıç
kımse bunu dınMzlık olarak nıtelemeye
kalkışmasın Avrupa insan Haklan Ko-
mısyonu'ncadakabuledıldıgıgıbı kamu
kurumlan duzenın gerektırdığı kuralla-
n koyarlar. O kurumda çalışmak ısteyen
herkes, ozel yaşamındakı ozgurluklennı
kapıda bırakmak zorundadır Din devle-
tının egemen olduğu toplumlarda durum
bundan farklı değıldır Ustelık o toplum-
larda ozel-kamu aynmı yapılmaksızın
ozgurlukler tumuyle yok edılmıştır Ya-
nı, "Sen universite öğrencisisin ya da ka-
mu görev lisisin; başını örf" den mez " Ba-
şın hiçbir zaman açık olmayacak" denır
Şu da unutulmamalıdır kı. Turk ordu-
su Ataturk ordusudur \e "Turkiye kJe-
aüni gerçekleşh'rmek için gosteriten sis-
temli çalışmaların guvencesidir". Turkı-
ye ıdealının. yanı Ataturkçu aydınhgın
temelı laıklıktır Dolayıs>ıylaordu, laıklı-
gın guvencesıdır Karşıde\nm gızılguç
(potansıyel) ya da guncel tehlıke olduğu
sürece bu guvencenın de sürmesı gere-
kır
Turkıye'de yaşavan Muslumanlann la-
ıklık anlayışındakı aynlık, "Din bir "du-
yunç <\ıcdan)' konusu mu, voksa ve bi-
reysel yaşamı belirleme biçimine ilışkin
bir konu mudur" sorusuna v enlen yanıt-
ta yatmaktadır "İslam dini salt bir du-
yunç konusudur" dıyenFer. laik duzenı
benımsemekte dunva ışlennın din ku-
rallanvla duzenlenmesını reddetmekte.
çağdaş. demokratık bır cumhurıyet mo-
delınden \ana olmaktadırlar "İslam di-
ni duvunç konusu olmanın yanında ve
çok otesinde toplumsal ve bıreysel yaşa-
mı belırleyen kurallar içerir'"dı>enler. bu
va>am bıçımının dinsel kurallara gore
duzenlenmebinj ıstemekte, bunu sağlaya-
cak din devletı modelını benımsemekte-
dırler
İslam dını, hıç kuşkusuz bır duyunç
(vıcdan) konusudur Tann ıle kul arasın-
dakı tınsel (mane\ı) dunyayı duzenler
Islamda arau din adamlannın olmayı>ı
dınde zorlamanın engellenrruş olması,
bıreysel ibadet yontemının ongorulmu^
bulunması. yenne getırılmeyen ıbadet-
tenbıreysel \eöburdunya sorumluluğu-
nun ongorülmûş olması din'i bır duyunç
konusu durumuna getırmektedır Bırey-
sel ıbadetın. Tann'ya yakanşınverdığııç
ennç(huzur) dının kutsal yennıbelırler
Bu ennçtır kı ınsan aklının din olgusu-
nu kes,fetmesıne yol açmıştır
Laik birey
İşte bu yuzden "Devlet laikolur, birey
laikoünaz"kandınnacası laıklığın ıçının
boşaltılması ıçın one surulmuş bır başka
yontem denemesı olarak değerlendınle-
bılır Çunku, laıklık ınanç ve ibadet dun-
yası ıle degıl dunyasal yaşam bıçemın-
dekı yeğleme ıle ılgılıdır Bu. birey m dı-
nı reddetmesiyada ıbadetten \ azgeçme-
sı değıldır, bunlann yanında kamusal du-
zenın laik olmasını din kurallanna da-
yanmayan bır dunya duzeninı ve buna
uygun yaşam bıçemını veglemesı de-
mektır Her ıkı konu ınsanın ıkı ayn dun-
vasını ozdeksel (maddı) ve tınsel (ma-
nevı) dunyasını ılgılendırır Laik yaşam
bıçemının seçımı, ozdeksel dünyayla ıl-
gılıdır Buseçım aynı bireyın ınanması-
na ve ınancı dogrultusunda ıbadetıne en-
gel değıldır Çunku bu ıkıncı konu, tın-
sel dunyadakı duyunç konusudur Bır
başka anlatımla. laıklık bır din olmadığı
ıçın dının seçeneğını oluşturmaz Her ıkı-
sı ıkı ayn dunyanın gereksınımı olarak
bır arada bulunabılır
Son zamanlarda bır başka amaçli sap-
tırma, laıkhk-demokrası ılışkısınde ya-
pılmaya çalışılmaktadır Bu saptırmada.
laıklığın demokrasının koşulu olmadığı,
seçım olan yerde demokrasının bulun-
duğu ılen surulmektedır Unutulmama-
lıdır kı. seçım, demokrasının amacı de-
ğıl, aracıdır Demokrasının ozunde hal-
kın egemenlığı yatar Laıklık ıse ege-
menlığın yeryuzune ındırılmesıdır Bu
anlamda her ıkı olgu ust uste çakışır An-
cak, laıklık daha soyut, daha genıştır
Çunku egemenlık yeryuzune ındınlme-
den halka venlemez Bu yuzden laıklık
demokrasıyı ka\rar, ıçenr, yanı demok-
rasının önkoşuludur Ustelık, demokrası
"halk içinn
yanı u
halkın yaran ve iyiliği
için"dır \e tersı yontemlen yadsır Ege-
menlığın halkta olmadığı yontemler
•"halk için", halkın iyiliği ve yaran ıçın
sayılamaz Bu değerlendırme. bızı ço-
ğunluk ıstese bıle halkın egemenlığını
y adsıyan goruşun ışbaşına gelmesıne de-
mokrasının ehermedığı sonucuna gotu-
rur Turkıye'de gelınennoktaodurkı ar-
tıkkımılençıkıp "Neyinşeriatauygunoi-
duğunu aravacağız" derken. kımılen de
" V onetmeükler şeriatuı üzerinde mi" so-
rusunu sorabılmektedırler Bu soylemı
uzatıp "\na\asa ve yasalar, şeriatın üze-
rinde mi" dıye sormak olanaklıdır Bu
sorunun altında yatan amaç ıse apaçık-
tır Yazımızı,bırdeğerlıyazannsoylemı-
nı soruya çevırerek bıtırmek ıstıyoruz
31 Mart 1996 Turkıyesı, 31 Mart 1909
Turkıyesı'nden ne kadar uzaktadır9
Bu
sorunun yanıtını bulabılmek ıçın, ul-
kemızdekı olaylara bılınçlı bıçımde bır
goz atmak yeterlı olacaktır Vurdumduy-
mazlık oldurucu bır hastalıktır
Laıklık Bayramınız kutluolsun
ARADA BIR
MAHMUT YAĞMUR Eğmmcı
Ulu Yargıcın Kararı
Unlu denemecı Montaigne, "Ezberbılmek, bılmek
değıldır" ozdeyışını, gunumuzden dort yuzyıl once
soylemıştı Ezberedayananoğrenımın, ınsanoğlunun
beynını, yureğını, ellerını kısırlaştırdığını belırtmıştı
Bılge Montaigne, usu donduran ınakların (tabula-
rın) yıkılması, dudaklara vurulan kılıtlerın açılması, bı-
leklere takılan zıncırlerın kınlması ıçın savaşmıştı Ço-
cuklara ve gençlere, kafa yorarak oğrenmeyı, terdo-
kerek uretmeyı, hakça boluşmeyı, msanca sevmeyı,
kula kul olmaktan kurtulmayı ögretecek okulların açıl-
masını ıstemıştı Zorbalığı, bağnazlığı, tekduzelığı kı-
nayan duşuncelerı, buyurganların uykulannı kaçır-
mıştı
Rousseau, Pestallozzı, Kerschensteiner, Rus-
sell, ismail Mahir Efendı, Satı Bey, Etem Nejat, Is-
mail Hakkı Baltacıoğlu, Nafi Atuf Kansu.. gıbı du-
şunur ve eğıtbılımcıler de ezbere dayanan eğıtım ve
oğretım dızgesını eleştırmışlerdı Ama, tutucu guçle-
rın ellerınde ya da buyruklarında olan okullarda hıç-
bır duzeltım (reform) yaptıramamışlardı
Uzun sozun kısası, adlarını andığım ve anamadığım
yuzlerce bılgenın eğıtımle ılgılı goruşlerı şu noktada
dabırleşıyordu Ezbere dayalı oğrenım, dupeduzey-
lemsızlık, etkısızlık, edılgenlıktır Suyu dovmek ve bo-
şa kurek çekmektır Bır kısırdongunun çevresınde,
kapalı gözle donmektır Kısacası, ınsanı canından
bezdırmektır Yaşamı sevdıren, acunu guzelleştıren
bılgıler ve becenler, ancak ış eğıtımıne oncelık veren
okullarda kazanılır
Yaşadıkları çağlara damgalarını basan bılgelerın ve
eğıtbılımcılerın eğıtımle ılgılı duşlennı, İsmail Hakkı
Tonguç gerçekleştırmıştı Turkıye'nın ot bıtmeyen
bozkırlannda, ınsan ayağı değmemış yaylalannda yı-
lanlann ıslık çaldıkları ovalarda, Koy Enstıtulen açmış-
tı
İsmail Hakkı Tonguç, koyluydu Mayası ve ırası sağ-
lamdı Kokenını yadsımayan, ayağı toprağa basan,
yurdunu ve halkını seven bır aydındı Anlar ve karın-
calar gıbı çalışkan, ıpekboceklen gıbı sabıriıydı Koy
Enstıtulen'nde uygulanan eğıtım ve oğretım ılkelen-
nı, Anadolu'yu adım adım dolaştıktan sonra oluştur-
muştu Oluşturduğu ılkeler yenı ve ozgundü
Tanh, ulu bıryargıçtır Yeryuzundekı onemlı olayla-
n, gozlennı kırpmadan ızler Toplumlaraonderlıkeden-
lerın kışılıklerını, eylemlerını, kılı kırk yararak ırdeler El-
de ettığı sonuçları, duyuncunun (vıcdanının) terazısın-
de tartar Karannı, sılınmez bır murekkeple yazar ve
ımzalar
Ulu yargıç, İsmail Hakkı Tonguç ve kurduğu Koy
Enstıtulen ıçın aşağıdakı karan vermıştır
İsmail Hakkı Tonguç, erdemlı ve sevecen bır ınsan-
dı Yoksul, sıska, boynu bukuk, dılı tutuk bınlerce koy
çocuğunun yazgısını değıştıren bır eğıtbılımcıydı
Devletın unuttuğu koylere, ışık, ateş, ılaç, araç, ge-
reç, bılım goturen bır devrımcıydı Adını, halkının de-
ğerbılır oğulları ve kızları sonsuza değın saygıyla ana-
caklardır Ve, o donemın Mıllı Eğıtım Bakanı Hasan
Âli Yücel'ı
Koy Enstıtulerı, ozgurluklenn harman olduğu yer-
lerdı Duşuncesını korkmadan soyleyen, onurunu çığ-
netmeyen, haksızlığa tepkı gosteren, haram lokma
yemeyen, kendını sureklı yenıleyen, kıraç topraklan
yeşerten, sayrıları lyıleştıren, oznel ve nesnel değer-
ler ureten, bır koy gomutluğune gomulmek ısteyen
devnmcılen yetıştıren eğıtım ocaklarıydı Bu ocakla-
rı sondurenler ıse, emek, ozgurluk, demokrası, bılım
ve koylu duşmanları olarak anılacaklardır •
BURSA-YENİŞEHÎR ASLİYE HUKUK
HÂKİMLIĞl'NDEN ÜLANDIR
1996 54
Dav acı Süheyla Cengız tarafından davalı Nurhan Cengız aley-
hıne açılan boşanma dav asında venlen ara kararınarmca Bursa Ye-
nışehır Karakoy Koyu c 040 s 22 k 65 te nufiısa kayıtlı dav acı
Suhevla Cengız 1 2 1996 tanhlı dılekçesı ıle davalı Nurhan Cen-
gız den geçımsızlık sebebıyle boşanma talebınde bulunmuş olup da-
valının adresı tespıt olunamadığından Bursa Yenışehır Karakoy
Kovu nufusuna kayıtlı olup halen aynı yerde oturur ıken adresı meç-
hul olan dav alı Nurhan Cengız'ın duruşma gunu olan 27 6 1996 gü-
nu saat 09 05 te bızzat mahkememızde hazır bulunması veya ken-
dını bır vekılle temsıl ettırmesı mazerekız olarak hazır bulunma-
dıgı takdırde HUMK nın213ve377 ncı maddelen uyannca yargı-
lamanın yoklugunda vapılarak karar venleceğı hususunun Teblıgat
Kanunu nun 28 29 30 \e 31 maddelen uyannca dav a dalekçesı
venneılanentebhgolunur 15 3 1996 Basm 79857
TARHŞMA
Çeşme Yanmadası'nda Yağma!..
1
Nısan I996gunlu
Cumhunyet
gazetesınde yer
alan Şiikran
kurdakuTun
koşesınde Besim
Çeçener'ın bır mektubu
yayımlandı Bu mektupta,
Çeşme Yanmadası'nı
koruma altına alan Izmır 1
Nto'lu İCurul uyelennın, 12
Eylul yonetımının
amaçlanna uygun olarak
yenı Kultur Bakanı
tarafından gorev ınden
alındığı ıddıa edılıvor
Çeşme, Urla, Seferihisar,
Selçuk, AJaçatı ılçelennde
doğal vearkeolojık
alanlann genışletılmesı ıçın
1995 yılının Agustos
ayında bakanlıgın onceden
yaptırdığı tespıtlere gore 1
No'Iu Kurul tarafından
(Prof Çınar Atty dışında)
tescıl karan alınmıştır Son
yıilarda, kıyı. sulak alan,
orman ve tanm alanlannın
ozellıkle ıkıncı konut
ıstılası ıle buyuk bır
tahnbata uğraması
karşısında alınan bu
kararlar son derece gereklı
ve sev ındıncıdır Ne yazik
kı bu çok onemlı koruma
kararlannın açıklanması
uzerıne. başta Buyukşehır
Başkanı Özfatura olmak
uzere, tum beledıye
başkanları (Urla Başkanı
dışında), yerel basın
muetahhıt lobılen ve arsa
spekulatorlen buyuk bır
tepkı gostermışler ve bu
kararlar ıle kurulun
değışmesı amacıy la lobı
kurmuşlardır O zamanın
musteşan Emre Kongar, bu
kararlara yetennce sahıp
çıkmamış ve beledıye
başkanlannı Ankara'ya
toplantıya çağırmıştır Bu
arada, kurul kararlan
uzunca bır sure bakanlıgın
telefon emırlen ıle
bekletılmış ve hukuken
Bu bankayla yani
Toprakbank'la ben
birbirimize çok benziyoruz.
0 da benim kadar îyi koşuyor.
Yeni şubeler açıyor.
Konsere gittiğim şehirlerde,
bir bakıyorum o benden önce gelmiş.
Duygularımı şarkılarımla dile
getiriyorum. İnsanlar beni dinlerken
mutiu oluyor. Toprakbank da,
insanların mutluluğunai
önem veriyor.
yururluğe konulmamıştır
Izmır Valısı Kurlu Aktaş,
Kultur Bakanı'nın
temsılcısı olduğunu
unutmuş kurul aleyhınede
başlatılan yıpratma
kampanyasına katılmıştır
Alaçatı Beledıye Başkanı
Remzi Özen, -Kurul
üyeleri Alaçatı'y a gelmesin,
onlan halka veririm*'
tehdıdını savurmuştur
Kararlara ve korumacılığa
muhaüf uyeÇınar May,
her gun yerel basın ve
TV \ve çıkmak suretivle 1
No'lu Kurul'un vermiş
olduğu kararlan ve diğer
uyeleri karalamıştır. Bu
arada arslan sosyai
demokratlar ve Bakan Fıkn
Sağlar, bu utanç verici
durum karşısında 1 No'lu
Kurul'un korumacı
uyelerine destek olmamış,
tam aksıne haklannda
soruşrurma açmışlardır.
Fikri Sağlar. seçim
kanıpanvası sırasında iyice
coşmuş ve SİT kararlannın
geçerli olmadığını halka
açıklamıştır. Böylece
Burhan Özfatura ile aynı
safta yer almıştır. 1 No'lu
Kurul'un uyelen ÇHP'lı
bakanın zamanında
gorevden alınmışlardır
Gorev den alınmayı
kolaylaştıran yonetmelık
değışıkhgı ÇHP'lı bakan
zamanında yapılmıştır
Yenı Kultur Bakanı da bu
değışıklıkten
yararlanmaktadır Ne
dıyelım, vazıklar olsun
NwanOzkan
Avukat
Birbirimize
çok benziyoruz.
TAMAM Mİ?
TOPRAKBANK
T o p r o g
ÇAYIRALAN
KADASTRO
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo 1994 132
Duruşma günu
5 6 1996
Da\ acı Çav ıralan ılçesı
Orman lşletme Müdurlu-
ğu tarafından davalı Yoz-
gat ılı Çav ıralan ılçesı
A Tekke koyu nufusuna
kay ıtlı Mustafa oğlu Emın
Şohretlı alevhıne açılan
tespıte ıtıraz dav asınuı ya-
pılan açık vargılaması so-
nucu Dav a konusu edılen
A Tekke koyu Angıtdelı-
ğı mevkıı hudutları dahı-
lındekı 114 ada 114 par-
sel sav ılı taşınmazın tespıt
malıkı olan davalı Emın
Şohretlı nın tum aramala-
ra rağmen açık ıkamet ad-
resı tespıt edılemedığın-
den kendısıne dav a dılek-
çesı v e duruşma gunu teb-
lığ edılememış oldugun-
dan adı geçen davalıva
ılanın yapıldığı tarıhten
ıtıbaren 15 gun ıçensınde
kendısıne teblığ vapılmış
sayılacağı ve kendısını
temsıl etmesı ıçın duruş-
ma gunu olan 5 6 1996
gununde delıllerı ıle bır-
lıkte bır vekıl veya bızzat
gelerek femsıl ettırmesı
aksı halde yoklugunda ka-
rar v enleceğı hususu Teb-
lıgat Kanunu'nun ılgılı
maddelen gereğınce ıla-
nen teblığ olunur
Basın 79685
PENCERE
Güneydoğu'yu KITIer
Kurtarır.
Kışı başına yılda 2500 dolar duzeyınde dalgalanan
ulusal gelırıyle Turkıye yoksul
Guneydoğu, yoksulun da yoksulu
Mıllıyet gazetesınde dun yayımlanan bılgılere go-
re Adıyaman'da kışı başına yıllıkgelır 1042, Bıngol'de
691, Muş'ta 554, Bıtlıs'te 662, Batman'da 965, Hak-
kân'de 816, Van'da 805, Ağn'da 514 dolar
Guneydoğu yalnız yoksul mu^
Yoksulluğun ustune koy ışsızlığı, ekle teroru, kat
zorunlu goçu .
Ortaya bır cehennem çıkar
Ne yapmalı? *
Seynne mı bakmalı'?
•
Bugune değın Ankara'nın yaptığı ışlere bakılırsa,
unlu tekerleme akla gelıyor
Mustafa Mıstık ' _,
Arabaya kıstık ' *ş** •
Uç mum yaktık - ' **
Seynne baktık
Anadolu'nun batısında kayıt dışı ekonomıyı, para-
dan para kazanmayı, borcu borçla odemeyı, rantı-
yecılığı besleyerek bu soygunun serbest pıyasaeko-
nomısı olduğunu sanıyoruz
Güneydoğu'yu da askere havale edıyoruz
Arada sırada askerlenmız şehıt olunca, Istanbul'da
tımsah gozyaşları dokuyoruz
- Cık cık cık' Olur mu canım, yazık değıl mı bu
gençlere' Gunah değıl mfî
- Pekı, çozum yolu ne9
- Nasılkonuşayım1
. 'Devlet' var, herkes 'devlet'fen
korkuyor, yoksa çozulur bu sorun
Başbakanlar devletten korkuyorlar, bakanlar dev-
letten korkuyoriar, mılletvekıllerı devletten korkuyor-
lar, partı lıderlen devletten korkuyorlar
Oysa bunlann kendılen devlet1
Ne bıçım oyun bu9
•
Istanbul sermayesının Guneydoğu'ya bakışı, ser-
best pazar koşullarına gore bıçımlenır Özel serma-
ye gıttığı yere kâr amaçlayarak yatırım yapar Hıç
kımse, bu nedenle gırışımcılen suçlayamaz
Pekı, Guneydoğu nasıl kalkınacak?..
OHAL'e kım gıdecek?
Geçmış donemlerde sermaye Afrıka'nın balta gır-
memış ormanlarına bıle gırmış
Nıçın?
Somurmek ıçın
Neyı
9
Doğal kaynakları
Guneydoğu sermaye ıçın çekıcı değıl
Itıcı'
•
GAP geleceğın aydınlığıdır, bolgenın yazgısını bı-
çımlendırecek ama, bu altyapı uzerıne endustn na-
sıl yukselecek? Kım yapacak bu ışı?
Kışı başına 554 dolar gelırı olan Muş'a ya da kışı
başına 514 dolar gelırıyle Ağrı'ya yatınm yapacak
olan kımse, berı gelsın bolgede boy gostersın
Ama boyunu Guneydoğu'da gosteremeyen ozel
sektor, KİT'lenn onunden çekılsın
Çunku arkadaşımız Alev Coşkun'un (20 Temmuz
1995'te) bu sayfada yayımlanan yazısında ayrıntılı
yontemie belırttığı gıbı "Guneydoğu'yu ancajitÇT'ler
kurtarabılir 1930'larda Turkıye ıçın geçerli koşullar,
bugun Guneydoğu bolgesı ıçın geçerlıdır"
Batı'da "ozelleştırme" adı altında KlTyağması var,
bu durumda KlT'lerden elverışlı olanlar doğuya kay-
dırılmalı, yoksul bolgedekı umutsuz yaşam canlan-
dırılmalıdır
Guneydoğu'da yurttaşlar "olu canlar"a donuştu-
ler.
Ûlü canlar dınltılmelı
f Ç A Ğ D A Ş Y A Y I N L A R I
İLHAN SELÇUK
DUVARIN ÜSTÜNDEKİ TİLKİ
3. Bası Çıktı!
230 0O0TL (KDV ıçınde)
OKUMANIZGEREKİYOR!
Z.KİTAP
ÇIKTI
Şenatçı Basının
Onlenemeyen
Yukselışı, Mıllı
Eğıtımde ideolojık
Ûrgütlenmeler, Suudı
Sermayesı, Sıvas
Katiıamının Ardında
Yatan Gerçek
H i l l U ÇiîitilTİ
MJAMRAKmUmr\lTllJ/TJ\
SANADA
BULAŞII
KAN srz?
İIJ
1
Q L Yerebatan Caddesı Saikımsoğut Sokak No 9/B Cağaloğlu Istanbul
cJÜÜL Tel 514 01 96/96