Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 MART1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Maliye, bankacılık, döviz ve borsa işlemlerini vergi numarasına tabi yasal işlemler kapsamı dışında bırakıyor
Kara paraya devlet desteği• Tüm ekonomik faaliyetleri kayıt içine almak için 5 milyonun
üzerinde mükellefe tek vergi numarası veren Maliye Bakanlığı, ikinci
aşamada ücretlileri de numaralandırdıktan sonra, gayrimenkul ve araç
alım satımı gibi yasal işlemlerde, vergi numarası arayacak.
• Triryonlann döndüğü banka ve borsadaki işlemlere, son olaylarla
Türkiye'de en çok buralarda kara para aklandığı ortaya çıktığı halde
vergi numarası zorunluluğu getirilmeyeceğini bildiren Maliye
yetkilileri, paranın ürkerek kaçmasının istenmediğini söylediler.
HÜLYAGENÇ
Kayıt dışı ekonomiyi kayıt ıçine almak
içın hazırlanan herkese tek vergi
numarası uygulaması ölü doğuyor.
Şırket ve dığer tüzelkişilerden sonra,
iJancı aşamada ücretJilere de vergi
numarası verilmesini planlayan Maliye
Bakanlığı, bu noktadan sonra,
vatandaşlann yasal işlemlerini bu vergi
numaralannı kullanarak
gerçekleştırmelennı öngörüyor. Ancak
îıazırlığı sürdürülen proje çerçevesinde.
bankacılık ve döviz işlemlerinin vergi
numarası koşuluna bağlı yasal işlemler
kapsarru dışında bırakılacak olması,
"kara paraya serbcstlik sağlanması"
olarak yorumlanıyor.
5 milyonu aşkın mükellefe tek vergi
numarası verilmesi işleminin
tamamlandığını belirten Maliye
Bakanlıği yetkilileri, bankacılık
işlemlerinin, vergi numarası sorulması
zorunlu işlemler kapsamı dışında
tutulmasmı ıse "Para istenmeyen başka
alanlara kaçar" bıçiminde açıkladılar.
Oysa, özellikle son banka batışlannın
ardından, Türkiye'de kaynağı belli
olmayan servetlerin bankacılık sistemi
ile yoğıın bicimde aklandığı ortaya
çıkmıştı. Daha önce vergi dairelerinde
kaydı bulunan mükelleflere öncelikli
olarak tek vergi numarası verildiğini
söyleyen Maliye Bakanlığı Gelirler
Genel Müdürlüğü Bilgı Işlem Daire
Başkanı Adnan Yıkbnm, ücretli
kesimin de tek vergi numarası sistemıne
geçirilmesi için çalışmalann sürdüğünü
bildirdi. Geçiş sürecinin 3 ayı
bulabileceğini dile getiren Yıldınm.
ücretli kesimin tamamına vergi
numarası verilmesinin ardından bazı
ışlemJerde vergi numarasını zorunlu
tutacaklannı söyledi. Bu zorunluluğun
ev, araba ve arsa satışlan başta olmak
üzere temelinde verginin yattığı yerler
olacağını kaydeden Yıldınm,
uygulamaya geçildikten sonra alım-
satım işlemleri yapmak isteyen
vatandaşlann vergi idarelerinden
numara almalannın zorunlu hale
getirileceğini bildirdi.
Bankacılık işlemlennde vergi numarası
zorunluluğunun bulunmayacagını
bildiren Yıldınm, faizlerin bu kadar
yüksek olduğu bir dönemde bankacılık
hizmetlerinin kontrol edilmeye
kalkılmasının hatalı olduğunu dile
getirdi. Yıldınm, durumun sermayenin
başka yatınm araçlanna kaymasına
neden olacağını ileri sürdü.
'Zamania değişebılir'
Şu an için bankacılık işlemlerinde tek
vergi numarası uygulamasını zorunlu
hale getirmek için sistemin uygun
olmadığını yineleyen Yıldınm, bu
uygulamanın zamanla
değiştirilebileceğine dikkat çekti. Döviz
bürolan ve borsada yapılacak işlemlerde
de vergi numarası kullanma zorunluluğu
getirilmeyeceğini açıklayan Yıldınm,
tek vergi numarasının getirilmesiyle
bilgı toplamayı planladıkJannı, hayat
standardı ve artan oranlı vergiden
kaçanlan yakalama olanağı
bulacaklannı söyledi. Herkese tek vergi
numarası verilmesinin kayıt dışı
ekonomiyi kayıt içıne sokmaya gücü
yetmeyeceğini söyleyen DSP îstanbul
Milletvekili N'ami Çağan, bu
uygulamanın yalnızca bürokratik
olduğunu belirttı. Hükümetın kayıt dışı
ekonomiyi kayıt içine sokmaya niyetli
olmadığını da ileri süren Çağan,
bankacılık, borsa ve döviz bürolannda
yapılacak işlemlerde vergi numarasının
zorunlu tutulmayışının bunun bır
göstergesi olduğunu ıfade etti. Kavıt dışı
ekonomiyi engellemek içın gelır servet
çapraz denetiminin yapılması
gerektiğini vurgulayan Çağan. götürü
verginin de kaldınlması gerektiğini
vurguladı. Servet denetımi
yapılmadıktan sonra, bütün vatandaşlara
tek vergi numarası vererek bütün
bilgileri bir numarada toplamanın
anlamı olmadığını belirten Çağan,
"Servet incelemesi yapılmadan kayrt dışı
ekonomi engeUencmez. Tek vergi
numarası da vergi dairclerine servet
incelemeyetkisi vermhor'" dedı. Paranın
başka yatınm araçlanna kaçacağı
gerekçesiyle bankacılık. döviz bürolan
ve borsa işlemlerinde vergi numarasının
zorunlu tutulmamasının büyük hata
olduğunu söyleyen Çağan. konut, arsa
ve araba satışlanna getırilecek olan
denetimın kayıt dışı ekonomiyle
mücadeleye katkısı olmayacağına
değındi. Meclıs'e ıki defa gelır-servet
çapraz denetiminin yapılabilmesi içın
önerge verdığinı belirten Çağan, bu
önergelerin Meclıs'ten geçemediğinı
hatırlatarak bunun, hükümetın kayıt dışı
ekonomiyle mücadele etmeye nıyetı
bulunmadığımn bır göstergesi olduğunu
söyledi. Kayıt dışı ekonomiyi kontrol
altına almanın volunun bankacılık
hizmetlerinin denetlenmesinden
geçtiğini söyleyen Türkiye Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli
Malı Müşavirler Odalan Birliğı
(TÜRMOB) Başkanı Mustafa Özyürek,
bankacılık hızmetlennın
denetlenmesının yalnızca kara para
aklayanlan korkutacağını vurgulayarak
korkacak bırşeyı olmayan sermaye
sahıplerinin başka yatınm araçlanna
kaçmayacağmı belirtti.
Sosyal güvenlik sistemini özelleştirmekten vazgeçmenin ardında anayasaya aykınlık yatıyor
Ecevit'le birlikte SoysaPdan da korktular
DSP Milletvekili Mümtaz
Soysal caydmcı oldu.
AHMETÇELtK
ANAYOL koalisyonunun sosyal
güvenlik sistemini özelleştirme hede-
finden başlangıçta vazgeçmesi, kamu-
oyuna, DSP lideri Bülent Ecevit'ın
muhalefetinin sonucu olarak yansı-
tılmasına karşır.. atılan ilk geri adı-
mın temelinde anayasaya aykınlık
yatıyor. Gerçekleştiğinde Türkiye'yi
sosyal güvenlik sistemini özelleştiren
üçiincü ülke konumuna getirecek olan
projede. DSP lideri Ecevit'ten çok,
özelleştirmeye karşı yürüttüğü hu-
kuk mû'cadelesıyle tanınan aynı par-
tinin Zonguldak Milletvekili ve Ana-
yasa Hukuku profesörü MümtazSoy-
saTın "caydHİcı" rol oynadıği belir-
tiliyor.
Dünyada sosyal güvenlik sistemi-
ni tamamen özelleştiren ikı ülke bu-
lunduğu. bunlann da, diktatör Pinoc-
bet dönemindeki Şılı ile Dünya Ban-
kası'nın baskısıyla özel sosyal sigor-
ta sistemine geçen Peru olduğu kay-
dedildı. Her iki ülkede de prim yü-
• Anayasanın 60. maddesi, "Herkes sosyal güvenlik
hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli
tedbirleri alır ve teşkilatı kurar" hükmünü içeriyor. Buna
aykın bir uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nden
döneceği kaydediliyor. Sosyal güvenliği özelleştiren
dünyadaki iki ülke Şili ve Peru.
le tasarruflannın özel sigorta şirket-
leri veö/cl cmeklilik fotılan aractlığıy-
la yürünjlmesT anayasaya aykın bu-
lunuyor.
Söz konusu protokol maddesinin
ardında ıse emeklilik yaşınınyüksel-
tılmesı konusunda baskı yaptığı be-
lirtilen Dünya Bankası'nın olduğu
ileri sürülüyor.
SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur
ANAYOL protokolünde yeralan tas-
fiye planının arkasında Dünya Ban-
kası'nın olduğuna dikkat çeken To-
çoğlu, şöyle konuştu:
"3Mart 1996 tarihli ANAYOL hü-
kümet protokolünde anayasanın 60.
maddesigözardı edilerek Emekli San-
dığı, Bagkur ve SSK'nin tasn>e edil-
künün tamamen işçilerin sırtma yük-
lendigıni kaydeden Türk-Iş Genel
Mali Sekreten ve SSK Yönetım Ku-
rulu üyesi Enwr Toçoğlu, Şılı'de özel
sigorta fonlannın Amerikan banka-
lannın denetimine gırdiğinı söyledi.
Toçoğlu. SSK, Bağ-Kur ve Emekli
Sandığı'nın tasfiyesi ve sistemin özel
sektöredevredilmesinm "Herkessos-
yal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet
bugüvenliği sağlayacak gerekli tedbir-
leri ahr ve teşkilatı kurar" şeklınde-
kı anayasanın 60'ıncı maddesine ay-
kın olduğuna dikkat çekti.
ANAYOL protokolünde yer alan,
"Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar
Kunımu ve Bağ-Kur'un tasfiye edi-
lerekçahsanlann cmeklilik rşJemleriv-
mesi ve rum çalışaniann emeklilik iş-
lemleriyle tasarnıflannın özel sigor-
ta şirketleri ve özel emeklilik fonlan
aracılıgıvla vürütülmesi öngörülmek-
tedir. Aynca sağlık hi/metlerinin sos-
yal güvenlik sistt'nıinden a\nlması ve
hastanelerin ö/ellestirilmesi planlan-
maktadır. Hükümetın getirmek iste-
diği model. işverenin katkısının <»l-
madığı bir zorunlu tasamıf sistemi-
dir ve üstelik fonlar özel sektörün efin-
de topjanacaktır."
Sosyal güvenlik sisteminin, çalışan
ile işsiz. sıgortalı ile emekli, hasta ile
hasta olmayan arasında bir dayanış-
ma öngördüğünü dile getiren Toçoğ-
lu, ANAYOL protokolünde herkesin
parası kadar hızmetten yararlanma-
sı anlayışının egemen olduğuna dik-
kat çekti.
Sosyal güvenlik sistemıyle ilgıli
protokol maddesinin toplusözleşme
düzeninede aykın olduğunu belirten
Toçoğlu, "SSK kamunun malı değil.
İlk önce kamulaşürsınlar, sonraözel-
leştirsinler
r
' dedı
İlk muhalefet DSP lideri
Bülent Ecevit'ten geJdi.
C E N E V R E O T O M O B İ L F U A R I
Otomobilde 'gerçek' rekabet
FUARDAN KISA KISA.
Cenevre'de en çok ilgi çeken modeller arasında
Formula 1 otomobilleri vardı. Ford'un yeni
geliştirdiği Zetec motoruna sahip Sauber-Ford ve
ayrıca yeni renklere bürünmüş Jordan-Peugeot
bu hafta sonu başlayacak yanş sezonundaki
otomobilleri görme olanağı sağladı.
Yeni Formula 1 otomobillerinde güvenlik
nedeniyle sürücü kabini daha geniş ve yan
duvarian daha yüksek.
• HONDA'nın bu yıl Touring Şampiyonalannda
yarışacak Honda Accord Super Touring otomobili
de yanş renkleriyle sergilendi. Bu yılki şampiyona
birçok markanın katılması nedeniyle çok
çekişmeli geçeceğe benziyor.
• PORSCHE, merakla beklenen yeni ve küçük
spor otomobili Boxster'ı Cenevre'de sergilemedi
ama bu fırsattan yararlanarak ilk resmi
fotoğraflannı dağıttı. Müşterilerin, Porsche
hayranlannın ve tabii ki medyanın gösterdiği
ilgiden memnun kalan şirket Boxster'ı yakında
kamuoyuna göstereceğini belirtti.
• CITROEN'in yeni mini otomobili Saxo da
Cenevre'deki en önemli yeni otomobillerden
biriydi.
Peugeot 106 ile aynı şasiyi paylaşan otomobil,
arkadan da kuzenine çok benziyor. Citroen de bu
nedenle reklamlarda otomobilin yeni ön
bölümünü ve içini vurguluyor.
• VOLKSVVAGEN standının yan bölümünde yer
alan bir makinede eski VVV'lerin fariannı
değerlendirmek amacıyla plastikten yeni tospağa
modelinin oyuncaklan yapılıyordu.
Internet'teki
otomobil markaları
O
tomobil şirketleri de Internet'e girmekte
gecikmedi. Otomobille ilgili her türlü bilgiye
artık bu bilgisayar ağından ulaşmak mümkün.
Başlangıç olarak otomobille ilgili binden fazla
adresi içeren Yahoo bölümüne gitmek iyisi;
http://www.yahoo.com/Recreation/Automobiles/
yazarak ulaşabilirsiniz.
Onerebileceğimiz bazı adresler ise şöyle:
* FerrariNet
http://www.psc.edu/%7Ersnodgra/Ferrahi/
* Webfoot's Usefel Automotive Infonmation
http://www.webfoot.com/lots/info/usefulb.info.ht
ml
* WWW Vırtual Library
http://www.w3.org/hypertext/DataSources/bySub
jetc/Automotive /utomotive.html
* Mercedes-Benz http://www.daimler-benz.com
* Volksvvagen http://www.vw.com
* Toyota http://www.toyota.com
* Opel http://www.opel.com
C
enevre Otomobil Fuan'nda
sergilenen yenilikler otomobil
dünyasının son yıllarda nasıl daha
büyük viteslere geçtiğini gösteriyordu.
Artık eskisi gibi yeni bir model üretip
sonra da ufak tefek yeniliklerle ilgiyi canlı
tutmak yok. Sürekli yenilikler sunmak,
sürekli teknoloji üretmek, otomobil
dünyasında söz sahibi olmanın tek yolu.
Otomobil şirketlerinin bu amansız
rekabetinden de alıcı kârlı çıkıyor. Bu
durumu sağlayan en önemli etken ise
"serbest" rekabet. Hani şu bizim adını çok
andığımız, ama bir türlü
uygulayamadfğımız ya da "Kendine
Müslüman" dedirtecek şekilde
uyguladığımız kavram.
Gerçek serbest rekabet koşullannın
geçerli olduğu Avrupa ve Arnerika'da
üreticiler eskisinden daha güventi, daha
çevreci ve teknik olarak çok daha gelişmiş
yeni modellerini eski modelle aynı fiyattan
sunabiliyor.
Türkiye'de ise her zaman hak ettiklerinden
fazlasını isteyen ve buna engel olacak
kimse bulunmadığı için de istediğini hep
alan otomobil üreticileri var. Yakında yerli
otomobillerin borsada ışlem gören
"kıymetli" yatırımlann araçları arasına
girmesine doğrusu hiç şaşırmam.
Cenevre'de yine gördüğümüz ve daha
önceden de alıştığımız bir şey de basının
el üstünde tutulmasıydı.
Gazetecilerin işlerini en iyi şekilde
yapabilmeleri ve haberlerini en çabuk
şekilde ülkelerine ulaştırabilmeleri için her
türlü olanak sunulmuştu. Hem fuar
salonunda hem de otomobil üreticilerinin
standartlarında basın için çalışma ve
dinlenme bölümleri hazırlanmıştı. Artık
sadece iyi bir şey üretmenin değil, aynı
zamanda bunun sunulmasının da çok
önemli olduğunu bilen şirketler, rnedyayı
en iyi şekilde kullanmak istiyorlar.
Fuar, Türkiye'den gazeteci
akınına uğradı
Cenevre Otomobil Fuarı'na Türkiye'den
giden gazeteci sayısı bu yıl oldukça
kabanktı. Bu kalabalığın nedeni de
Türkiye'deki otomobi! üreticilerinin artık
gelenekselleşmeye başlayan fuar gezisi
davetleriydi.
Fakat, Renault, Opel ve Tofaş ayrı gruplar
oluşturduğu için bu grupların içinde haklı
olarak bulunan otomobil dergileri
üyelerinin yanında büyük gazetelerin her
birinden (otomobilden anlayan anlamayan
ya da seven sevmeyen) birden fazla kişi
yer aldı.
Cumhuriyet'in kendi olanaklanyla fuara
katıldığını öğrenen otomobilci dostlarımız
"Bağımsızlığı biraz abartmıyor
musunuz?" diye bize takıldılar.
Buna karşıhklı güldük. •
M
ercedes'in
Amerika'daki
fabrikasında
üreterek eylül ayında
piyasaya sunacağı arazi
otomobili AAV (All Activrty
Vehicle) fuarda büyük ilgi
gördü. Mercedes ısrarla
eylülde çıkacak modelin
görünüşünün farklı
olacağını ve bu modelin
sadece bir beyin
jimnastiği olduğunu
belirtiyor.
H
yundai Elantra
Station: Yeni
Elantra'nın Station
modelini Cenevre'de ilk
kez sergileyen Hyundai bu
modeli dört kapılı modelle
aynı fiyata ve çift hava
yastığı ve hidrolik
direksiyonla
sunuyor.
L
ada2110: Lada'nın
yeni geliştirdiği orta
sınıftaki modeli 2110
çağdaş bir görünüme ve
72 beygiriik bir motora
sahip. Lada'nın 6 yıl
paslanma garantisi verdiği
otomobil şehir içinde
sadece 7.9 litre benzin
tüketiyor.
H
onda CR-V:
Japonya'da piyasa
sunulduğu geçen
Ekimden beri büyük ilgi
gören Honda'nın arazi
aracı CR-V normal bir
otomobile benzer bir
sürüş ve arazi araçlannda
ilk kez rasttanan düz bir
taban ve esnek bir oturma
düzeni sağiıyor.
IŞÇINEV EVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Tasfiye
Hükümet, DSP'nin güvenoylamasını engellemesi
kaygısı ile SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'un tasfi-
yesinden vazgeçmiş. Programında sağlık, eğitim hiz-
metlerinde özelleştirme, KlT'lerin bir an önce satışı
var.
Mesut Yılmaz'ın yazılı metindeki bölümü okuma-
ması ile programdan çıkmış bulunan "tasfiye''nin
programda yer alıp almamasının simgesel olmaktan
öte, ANAYOL iktidanndaki uygulamaya önemli bir
değişiklık getıreceğinı sanmıyorum.
Sendikacılık hareketinin örgütlülük ve moral de-
ğeıier anlamında çöküş sürecinde olmasına aldan-
mayın. Türkiye'de SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'u
"tasfiye" etmek, bırakınız azınlık, koalisyon hüküme-
tini, parlamento çoğunluğunu almış iktidarlann bile gü-
cünü aşar. Dahası 12 Mart, 12 Eylül askeri iktidarlan
bile böyle bir karan alıp, uygulayamazlardı.
Dikkat ettinizse, çiçeği bumunda Çalışma Bakanı
Emin Kul, polıtik bıraçıklama ile, "tasfiye" sözcüğü
ile maksadın aşıldığının sandığını söylemıştir. Böyle
bir amacın dogru olmayacağını kişisel görüş olarak
açıklamak gereğini duymuştur.
Sosyal güvenlik sistemini yok etmek değil, kısıtla-
mak isteyen Fransız iktidannın başına gelenlerı, Fran-
sa'daki işçi eylemlerini geçen ay uzaktan da olsa iz-
ledık. "Fransız ışçi sınıfı bilinci, sendikacılık hareketi
bizde nerede?" demeyin. Sosyal güvenlik sistemini
yok etme boyutundaki bir siyasi iktidar karan, sendi-
kacılanmız niyetli olmasa da, sadece sendikalı 1 mil-
yonun altındakı ışçıyı değil, 5 mılyona ulaşmış SSK'li-
yi, 2 milyonu aşmış Emekli Sandığı üyesini, örgütsüz
olsalar da milyonlarla sayılan Bağ-Kur'luyu ayağa
kaldınr.
Emin Kul'un dediği gibi maksadını aşmış da olsa,
ANAYOL iktıdannın programında sosyal güvenlik ku-
rumlannın "tasfiye "sinden söz edilmesinin anlamı ne-
dir?
Yeni dünya sömürü düzeni ve ideolojisinin, en has-
talıklı boyutu ile ANAYOL programı ve iedolojisine
yansımasının bır aynasıdır. ANAYOL iktidannın sos-
yal haklara yönelik saldırı ve olumsuz uygulamasının,
sosyal devleti rafa kaldırmasının hazırlıklannda kul-
lanılacak araçlardan bıridir.
Programdan "tasfiye"çıkanlmıştır. Ancakkonu bu
halı ile gündeme getinlerek, sosyal güvenlik sistemi-
nin bugün içinde bulunduğu sorunlar ve çöküş süre-
cine çözüm üretmek yerine katlama yapmanın yolu-
nun açılması hedeflenmiştir.
ANAYOL iktidan bir yandan özel sigorta sistemle-
rinı, paralı sağlık hizmetini destekleyecek, geliştire-
cek her yolu açacak, diğer yandan çok kötü işleyen,
ıflastakı sosyal güvenlik kurumlannı ayağa kaldırmak
üzere yapılması gerekenlerin hiçbirini yapmayacak-
tır.
İdeolojik anlamda sosyal güvenlik sistemlerinin
"tasfiyesi" gerektiğı propagandası ile, devletin sos-
yal güvenlik sıstemlerine yönelik yükümlülüklerinin
yerine getirilmemesine gerekçe yaratılacaktjr ANAYOL
hükümetı, arkasına sermaye cephesını, medyayı ala-
rak, sosyal güvenlik sistemlerine yönelik sorumluluk-
larını üzeririden atmaya çalışmaktadır.
işçilerin, emeğı ile geçınenlerin, sivil toplum örgüt-
lerinin, kamu çalışanları ve işçi sendikalannın SSK,
Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'a ilişkin olumsuzlukiardan
ötürü hükümetten hesap sormalannın yolu tamamen
kapatılmak ıstenmektedir. Saldın ile hak bilinci, hak
arama için eyleme geçme yok edilmektedir.
ANAYOL iktidannın sosyal güvenlik kurumlanna
yöneiik devlet sorumluluklannın hiçbirini yerine ge-
timnemesı, olumsuzluklara olumsuzluk katması zaten
çıkmazda ve çöküşte olan bu kurumlann yavaş ya-
vaş daha da fazla çöküşe sürüklenmesi anlamına
gelmektedir.
Böytece bir kalemde sosyal güvenlik kurumlannı "tas-
fiye" edemeyecek ideoloji, uzun bir zaman süreci
içinde, fiilen bunu gerçekleştiımeyi amaç edinmiştir.
Yazımızın başında vurguladığımız gibi, ANAYOL hü-
kümeti programında sosyal güvenlik kurumlarının
"tasfiye" edilmesi karannın bulunup bulunmaması
uygulamada hiçbirşeyi değiştirmemekte, bu kurum-
lan batırma politikalannın çok daha bilinçli, kasıtlı uy-
gulanacağı gerçeğini ortadan kaldınmamaktadır.
Dünya nımetlennden en çok pay alan, en gelişmiş
ülkelerde bile yeni dünya sömürü düzeninin en acı-
masız reçetelerinde ancak yer alabilen, insan hakla-
nna aykın "sağlık ve eğitim hizmetlerinin özelleştiril-
mesi" ilkesi tartışılmakta, toplumun şıddetli tepkisini
almaktadır. Çünkü dünyanın en zengin ülkeleri ve
ekonomilerinde de halk çoğunluğunun en doğal ve
en önemli insan haklan arasında olan sağlık hızmet-
lerinden ve eğitim hizmetlerinden yarartanamaması
sonucunu getirmektedir.
Türkiye gibi yoksulluğun ve işsizliğin milyonlaria
ölçüldüğu bir ülkede, sağlık ve eğitim hizmetlerinin
özelleştirilmesini hükümet programına almak, 'VaA>-
şi kapitalizm uygulayacağım' 'demekten başka hiç-
bir anlam taşımaz.
Yineliyoruz, ANAYOL'un "vahşi kapitalizmi" bu bo-
yutlan ile uygulamaya gücü yetmez. Ancak isteme-
sine bile medyanın alkış vermesi, sivil toplum örgüt-
lerinin, dığer siyasi partılerin yeterince gür sesle kar-
şı çıkmaması ne yazık ki ülkemiz içın ciddi bir "demok-
rası ve insan haklan" ayıbıdır.
Sümer Tekstil
Uzlaşma tamam, satış
iptal davası sürüyor
UFüKTEKtN
ADANA - Sümer Hol-
ding'e bağlı yedi fabrikay-
la ilgili olarak yeni işveren-
leri ile işçilerarasında anlaş-
ma protokolü yapılmasına
karşın fabrikalann satışıyla
ilgili davaiar geri çekilme-
di.
Türk-Iş'e bağlı Teksif
Sendikası, bir anlamda KİT
satışlanna "dur" dıyen A-
nayasa Mahkemesinin
PTT"nin T'sıyle ilgili iptal
karannı incelemeye aldı.
Sümer Holding bünyesin-
deki Adana. Erzincan. Şan-
lırufa, Karaman, Eskişehır.
Nevşehir ve Hereke'deki ye-
di testil ve yapağı fabriİca-
sının özelleştırme kapsa-
mında satışıyla ilgili işlem-
ler tamamlandı. Başbakan-
lık Özelleştirme Idaresi ta-
rafmdan satışı !9ocaktares-
men gerçekleşen yedi fab-
rikada çalışan işçiler. Teksif
Sendikası'nın öncülüğün-
de, Kamu işletmecılıği Ge-
liştirme Merkezi KfGEM'in
desteğiyle satış iptal dava-
lan açmışlardı.
Kıdem tazminatları dev-
letçe garantı edilen ancak
dondurulan işçiler, bir sü-
redir yürüttükleri mücadele-
nın ilk evresinden başanlı
çıkmayı bildiler. Kamuoyu
desteği de alan direnişçi iş-
çiler, örneğin Adana öze-
linde fabrikadan bir an ol-
sun aynlmadılar ve kıdem
tazminatlannın ödenmesi-
ni sağlayabilmek için iş akit-
lerini feshettirdıler. ihbar
tazminatını yeni işverenden
alabılmeyı garantılemek için
de işverenle uzlaşma proto-
kolü imzaladılar.
Protokole imza koyduktan
birgün sonra Cumhuriyet'in
birinci sayfasında manşetten
verilen "KİT satışlanna
dur" başlıklı haber üzerine
Anayasa Mahkemesı'nın söz
konusu karannı inceleme-
ye aldılar. Teksif Sendikası
Genel Başkan Vekili Osman
Yurtsever, konunun aynntı-
lannı öğrenmek amacıyla
DSP Îstanbul Milletvekil-
leri Prof. Dr. NamiÇağan'la
görüştü. (ClGEM'denaynn-
tılı bilgi alan sendika yetki-
lileri, fabrikalann satışıyla
ılgılı olarak Ankara Idare
Mahkemesi'nde daha önce
açtıklan iptal davasını sür-
dürmevı kararlaştırdılar.