Catalog

9 MART 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET t* SAYFA KULTUR 120 yayınevi ve yayın kuruluşunun katıldığı 1 .TÜYAP Izmir Kitap Fuan bugün başlıyor Ana koıııı 6 Mizah ve Kitap' TANERGEZER 1. TÜYAP İzmir Kitap Fuan, bugün 120 yayınevi ve yayın kuruluşunun katılırruyla Izmir Kültürpark Fuar Alanı'nda açılıyor. Birleşmiş Milletler UNESCO Örgürü'nün 1996 yılını "Nasrettin Hoca Y'ılı" olarak ilan etmesi nedeniyle ana konusu "Mizah ve Kitap" olarak belırlenen 1. TÜYAP Izmir Kitap Fuan'na yayınevlerinin yanı sıra Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, PEN Yazarlar Derneği, Karikatürcüler Derneği, Izmir Gazeteciler Cemiyeti ve Çağdaş GazetecılerCemiyeti çeşitli etkinliklerle katılıyor. 17 mart pazar akşami saat 19.00'a kadar sürecek olan fuarda yayınevi standlan ile Türkiye Yazarlar Sendikası, ve Edebiyatçılar Derneği standlannda yaklaşık 170 yazar, bilim adamı, araştırmacı ve gazeteci kitaplannı imzalayacaklar. Fuarda. Bulganstan'dan Nikolay Haytov'un, Yunanistan'dan Yorgo Andreadis, Andonis Samarakis, fngiltere'den Roger McGough ve Avusturya'dan Barbara Frischmuth konuk yazarlar olarak Egelı okurlarla tanışacaklar. Balcıoğlu'na Şükran Ödfilü 1. TÜYAP Izmir Kitap Fuan'nda; panel, konferans, söyleşi gibi 40 etkinlik yeralıyor. Ülkemizin edebiyat ve düşün dünyasının birçok ünlü isminin yer aldığı bu etkınliklerde Egeli kitapseverler şiirden politikaya, mizahtan yerel basının sorunlanna kadar çok geniş bir konu yelpazesinde 100'ün üzerinde yazar, bilim adamı, gazeteci, sanatçı ve araştırmacının konuşmalanna tanık olacaklar. Bu boyutlarda Izmir'de ilk kez düzenlenen bu kitap ve edebiyat şölenınde Türkıye'nin en büyük karikatür ustalanndan Semih Bakıoglu'na TÜYAP tarafından bir "Şükran Ödülü" veriliyor ve değerli karikatüristimizin onuruna bir açık F uara konuk yazar olarak Bulgaristan'dan Nikolay Haytov, Yunanistan'dan Yorgo Andreadis, Andodis Samarakis, Ingiltere'den Roger McGough ve Avıısturya'dan Barbara Frischmuth katılıyor. Öte yandan aralannda, Adam, Afa, Aynntı, Cem, lletişim gibi yayınevlerinin de bulunduğu bazı yayınevleri TUYAP Izmir Kitap Fuan'na katılmıyor. Gö l Semih Baknoğlu ülmece, 'Türkiye'de Karikatür, Ege'de Banş, Nasrettin Hoca, Karikatür ve Kitap, Muzaffer Izgü ve Gülmece, Necati Cumalı'nin 75. Yaşı başlıkh etkinliklerle konuk yazarlann katılacağı söyleşiler gerçekleştirilecek. oturum ve ödül töreni düzenleniyor. Fuarda aynca özgün bir "Semih Bakıoğlu Karikatür Sergtsi" yer alıyor. TÜYAP I. lzmir Kitap Fuan'nı gezecek kitapseverler bu serginin yanı sıra Karikatürcüler Derneği'nin düzenlediği "Nasrettin Hoca Figürieri Sergbfni, lsmail Gülgec ve Muhittin Köroğiu'nun karma "Çevre SergfeTni ve Semih Porov - Kamil Masaracı Karikatür Sergısi'ni de gezebilecekler. TÜYAP 1. Izmir Kitap Fuan'nın Istanbul ve Ankara'da düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarianndan farklı özelliği bu fuann üç gün süreyle ve 10.00 - 12. 00 saatlen arası yalnızca profesyonel zıyaretçılere açık olması. 11, 12 ve 13martgünlen 10.00- 12.00 saatleri arasında Egc Bölgesı'nde faaliyet gösteren kitabevlen. kütüphaneler, dağıtım kuruluşlan, okul yöneticileri ve basın mensuplan fuan gezerek yayın kuruluşlan ile ilişkiler kurabilecekler. Bugün ve saatlerde, fuar diğer ziyaretçiler için kapalı kalacak. Baa yayınevleri katilmıyor Öte yandan, aralannda Adam, Afa, Aynntı. Cem, lletişim gibi Izmir YORGO ANDREADİS 1936'da Kalamarıa'dakı mültecı mahallesınde doğdu. Fullbnght Bur- su'yla okuduğu Selanik'teki Anado- lu Koleji'nden önce, Merzifon'daki Anadolu Kolejı ne devam ettı. Al- manya'da Freiburg Üniversitesi'nde siyası ekonomı okudu. Ingilızce ve Almanca bilen Andre- adis çoğu Karadenız Bölgesi'nin ta- rihı ve kültürü hakkmda 10'un üzenn- de kitap yazdı. Andreadis, 1993 yılında "Tama- ma" adlı kıtabıyla edebiyat dalında Abdi Ipekçi Ödülü'nü aldı. "Tama- ma", ülkemızde de "Pontus'un Yitik KızTadı altında Belge Uluslararası Ya- ymcılık tarafından basıldı. ANTONİS SAMARAKİS 1919'da Atına'da doğdu. Hukuk eğitı- minı Atına'da tamamlayan Samarakis, 1963 yılına kadar Çalışma Bakanlığı'nda yüksek görevli olarak çalıştı. 1967-74 yıl- İan arasında Yunan askeri cuntası tarafın- dan yayıncıhk yapması yasaklandı. Samarakis, hikâyelerinı, Zizite Elpıs (Umut Aranıyor 1954), Amume (Oyala- nıyorum 1961)veToDiavatirio(Pasaport 1974) adlı kitaplardatoplamış; aynca Si- ma Kindynu (Tehlike Işareti 1959) ve To Yorgo Andreadis Barbara Frischmuth Andonis Samaraki Lathor (Çatlak 1965) gibi romanlan ka- leme almıştır. Lathos adlı romam Yuna- nistan'da "12'lerin"1966 Roman Ödü- lü'nü ve Fransa'da 1970 En lyı Polisiye ödülünü kazandı. Andonis Samarakis'ın "Umut Aranıyor" adlı eseri 1991 yılın- da Cem Yayınevi tarafından yayımlandı. NİKOLAY HATYOV 1919'da Yavarovada dogdu. 1939-43 yıllan arasında ormancılık eğitimi gören Haytov, Rodoplar'da orman mühendislı- gi yaptı. 1966-68 yıllan arasında Bulga- ristan Yazarlar Bırliğı Sekreterligi yapan Haytov, 1965'tenbuyana"Rodopi"der- gisinin baş redaktörü. "ŞumkiOtGabar" (Gürgen Yaprağı, 1965) adlı başanlı ya- pıtı. Bulganstan edebıyatında bir yenıli- ği oluşturur. "Divi Razkazi"(Vahşi Hikâ- yeler, 1967). adlı, bugünkü \c vakın geç- miştekı Rodoplu ınsanlan güçlü ve renk- lı bir dılle veren yapıtı, Haytov'un şım- diye kadarkı en lyı yapıtı sayılır. Cocuk kitaplan, gezı notlan ve tanhsel ıncele- meierdeyazan Haytov'un "Dünya Potu- nınu Çıkanyor" adlı romanı 1972 yılın- da Bilgı Yayınev i tarafından yayımlandı. ROGER MCGOUH Lıverpool'da doğan Roger McGough. eğitimini St. Mary's Koleji'nde ve Yorkshıre University of Hall'de ta- mamladı. Günümüzün en popülerşa- ırlerınden olan McGough 1960'lar- da Lıverpool şaırlennden biri olarak kendini gösterdi. Tüm çocuk şitrleri mizah ve can- lılıkla dolu olan McGough. 1983'te "Sky in thePie" adlı kıtabıyla çocuk- lar ıçın en iyı şıır kıtabı dalında Sıg- nal Ödülü'nü aldı. Roger McGough, televızyon programlarıyla Bntısh Academy (BAFTA) ve Royal Televı- sıon Society ödüllerının de sahıbı. Yazann "Bir Başka Gün" adlı esen lyı Şeyler Yayınlan tarafından yayın- landı. BARBARA FRlSCHlVHJTH 1941'de Altanisse'de doğan Fnsch- muth, halen Vıyana'da yaşıyor. Graz, Türkiye(Erzurum), Macanstan ve Viya- na'da şarkiyat okuyan Barbara Fnsch- muth öykü ve romanlannın yanı sıra çok sayıda da çocuk öyküsü yazdı. Avusturyaedebıyatının cn önemlı tem- silcılennden olan yazann bazı eserlen Prof. Dr. Gürsel Aytaç tarafından Türk- çeye çevnldı: Öyküler(Ada, 1988), Pem- be ve Avnıpalılar (Ada 1987) ve Güneşte Gölgenin Yokoluşu' (Gündogan 1990). Usta ressamlann desenleri satışa sunuluyor Kültür Servisi - Artıum Sungur Sanatevi, usta sanatçıla- nn desenlerini, ülkemizde ilk kez düzenlenen bir 'desen mü- zayedesi' ile topluca satışa sunuyor. Bugün saat 14.00'te Hilton Oteli'nde gerçekleştirilecek müzayedede açılış fıyatlan 1 milyon - 250 mılyon TL ara- sında değışen yapıtlann büyük bir bölünıü, ortalama 10 mil- yon TL'den satışa sunulacak. Müzayedede Hoca Ali Rı- za'nın 'Fısük Çamlan Alünda Dinlenenler' adlı karakalem çalışması 40 mılyon TL, Orhan ftker'ın 'Atatürk ve Kö- peği' adlı desen çalışması ise 250 milyon TCden satışa su- nulacak. 200' ü aşkın karaka- lem, pastel, suluboya ve özgün baskı dese- nin yer alacağı müza- yedede Sami Yetik'in Mekteb-i Harbiye-i Şahane'de gerçekleş- tirdiğı taşbaskı çalış- malan, Osküdarlı Ce- vat'ın suluboyalan, Namık İsmail'in nü çalışmalan, Rupen Se- ropian'ın paşa portre- len. tbrahim Safi'nin oto-portresi ve çeşitli desenleri, Nad Kal- mukluoğlu'nun nü, portre ve hayvan de- senleri, Leopold Levy'nın kadın portre- si, Ihap Hulusi'nin Al- manya'da çizdiği de- senleri.Cemal Na- dir'in 'Minıar Sinan' ve 'Kanuni Sultan Sü- leyman' portrelen dik- kat çekiyor. Nunıllah Berk, Nejad Melih Devrim. Bedri Rahmi Eyuboğlu. Cemal Tollu, Abidin Dino. Arif Dino. Fikret Mualla, Ztki Faik tzer, Necdet Kalay, HamitGörele'nın suluboya ve karakalem ça- lışmalan ile Aliye Berger'in gravürleri, Cihat Burak, Me- tin Etoğhı ve Burhan Uygur'un pastel resimlerinin sunula- cağı müzayedede, günümüz sanatçılanndan Ömer Uluç, Bihrat Mavitan, Kemal Önsoy, Kasım Koçak, Mustafa Plev- neli, Mustafa Ayaz ve İlhan Berk'ın yapıtlanna da yer ve- riliyor. KATILMAYAN YAYINEVLERİNİN GÖRÜŞLERİ TÜYAP, Tol çalıyop' OMER FARUK / Aynntı Ya- yınlan: Izmir Kitap Fuan'na katılmı- yoruz. Çünkü kitap fuarlannın Yayıncılar Birliği kontrolunde ya- pılmasından yanayız. Bu "de- mokratik"ve "hakh" talebimize TÜYAP yönetimi "hayır" dedığı için Izmir'e girmiyoruz. Kitabın üç asli öğesi vardır. Ya- zar, çevirmen ve yayıncı. TÜ- YAP'ın bu öğelerden herhangi bi- riyle dolaylı / dolaysız herhangi birilişki- si yoktur. Bu öğe- leri biz yayıncı- lar koor- dine edi- y o r u z . Ve "Ki- tabadair her şevi bizyapD- ğımıza göre fu- aruı su- nuluşu- nudabiz vapmalıyız"diyoruz. Fuarlann zi- yaretçi sayısinın çokluğuna göre değil, yazılı kültürün sorunlan- nın öne çıkması ve kalıcı okur sa- yısının artmasına yönelik kurgu- larla düzenlenmesinden yanayız. Nedendir bilinmez, TÜYAP yönetimi bu isteğimizi reddedi- yor ve bizi "fuarlara karşdar" tü- rü bir algılayış içinde sunuyor. Böyle birjey kesinlikle yok! So- run şu: TUYAP yönetimi düzen- ledikleri diğer fuarlarda, örneğin Güvenlik Gereçleri ya da Ağaç Makineleri Fuan'nda "Türki- ye'nin savunma poütikası" ya da "bıtkiplanlaması" hakkında "ah- kâm" kesmeye kalkmadıklan Ömer Fanık halde, birtek kitap fuarında, ken- dilenni kitap dünyasının merke- zi gibi hissedip sorumluluk alma- dıklan kitabın dünyasından "rol çalmaya" çalışıyorlar. Biz buna arMk "izin vermek" istemiyoruz. Sorun da (eğer varsa) buradan kaynaklanıyor. Panayır ortamında kitap satıimamalı ALİ LĞUR/ Cem Yayınevi: Bir fuarcılık şirketi bizi çağır- dı diye şehir şehir gezip kitap sat- mazorunluluğumuzyok. Yapıla- cak fuarlarda, yayıncılann mesle- ki örgütü olan Yayıncılar Birli- ği'nin onayı ve desteği ahnırsa eğer, o zaman katılınm. Izmir Ki- tap Fuan'na katılamama sebebi- miz bu. Kitap satışlannın bu kadar düş- tüğü birortamda. birden fazla fu- ar ya- pılma- sını da yararlı bulmu- yorum. istan- bul Ki- tap Fu- an se- zon ba- şı nda kitap- I a r ı n tanıtı- AliUğur mı açı- smdan yeterli bana göre. Bunun dışında başka fuara ihtiyaç yok. Yayıncılann kent kent dolaşıp pa- nayır ortamında kitap satmaya ça- lışmasının da yaran yok. Biz, fuarlann eskimiş zihniye- tini değiştirip daha çağdaş bir şe- kılde yapılması için çaba harcıyo- ruz. TÜYAP'la işbirlıği yapmaya çalışıyoruz. Ancak TUYAP bun- lan gerçekleştirmekten kaçınıyor. TÜYAP'la aramızdaki bu sonın- lar bu yıl çözülemedi, ama en azından tartışıldı. Gelecek yıl da- ha az sorunlu bir fuar yaşayaca- ğımıza inanıyoruz. KatılmayışımıZHi birkaç nedeni var ATIL ANT / Afa Yayınevi: Izmir fu- anna katıl- mayışımı- zın birkaç nedeni var. Birincisi. yayıncıla- nn bir fu- arcılık şir- keti tara- fından şe- hirden şeh- retaşınma- AnlAnt sına karşıyız. tzin versinler. nere- de. ne zaman fuar^apacağımıza biz karar verelim. Ote yandan Iz- mir'de düzenlenecek bir fuann bölgenin yeni yeni gelişmeye baş- iayan kitapçılık sektörüne zarar getireceğini düşünüyorum. Katılan arkadaşlar. belki mali sıkıntılannı aşacak; nakit para bulma ümidiyle, belki çaresizlik- ten katılıyorlar fuara. Onlann mağdur olmamalannı istiyoruz ve fuann iyi geçmesini diliyoruz. Ama bu kafayla biraz zor. TÜYAP, bir fuarcılık şirketinin sınırlann aşan, Yayıncılar Bir- liği'nin yönerimini değiştirmeye kadar varan, ticaretin ötesinde davranışlarda bulunuyor ve bu çırkin tavır hâlâ sürüyor. Ben Afa Yayınevi olarak bu tavırlar sür- dükçe TÜYAP'ın düzenleyeceği hiçbir etkinliğe katılmayacağım. Aynca, TÜYAP meselesini YayıncılarBirliği'ningündemine de getireceğiz. yayınevlerinin de bulunduğu birçok yayınevi TÜYAP Izmir Kitap Fuan'na katılmıyor. Geçen yılki fstanbul Kitap Fuan sırasında fuann yapısı konusunda Yayıncılar Birliği ile TÜYAP arasında tartışmalar çıkmıştı. Fuann ardından, yayıncılar toplanarak TÜYAP'a isteklerini bildirmiş, bu istekler gerçekJeşmediği takdirde, TÜYAP'ın düzenleyeceği fuarlara katılmama karannda olduklannı belirtmişlerdi. Yayıncılar Birliği Başkanı ve Afa Yayınlan sahibi Anl Ant, TÜYAP Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğhı'nun yalan söylediğini, yayıncılara saygısızlık yaptığını söylemiş ve kitap fuarlannın doğal sahibi olan yayıncılann bu tavn kabul etmesinin olanaksız olduğunu, TÜYAP'ın fuarcılık olan görevinin dışında işlere kalkışması durumunda gerekli tavn göstereceklerini söylemişlerdi. Yayınevlerinin önemli bir kısmının tzmir Kitap Fuan'na katılmıyor olması bu konudaki kararlılıklannın göstergesi gibi göriinüyor. Izmir Kitap Fuan'na katılmayan yayınevlerinden Afa, Cem ve Aynntı yayınlannın Izmir Fuan ve TÜYAP'ın tavn konusundaki görüşlerini aldık. Fuarlan kimin düzenlemesi gerektiği konusundaki tartışmalar istanbul'da başlamıştı, İzmır'de de sürüyor. Yayıncılar, bir fuarcılık şirketi çağırdı diye şehir şehir dolaşıp kitap satmayacaklannı, fuann gerekliliğini ve düzenlenmesine yayıncılann meslek kuruluşu olan Yayıncılar Birliği'nin karar vermesi gerektiğini söylüyorlar. Katılmayan yayıncılann belirttikleri bir başka şey de bir tane kitap fuannın yeterli olduğu, diğerlerinin yarardan öte, çeşitli sektörlere zarar getireceğini düşünüyorlar. Bu yayınevlerinin TÜYAP'la aralanndaki sorunlar da bitmiş değil, fakat bu sorunlara yaklaşımda birtakım farklan var. Atıl Ant. Afa Yayınevi olarak TÜYAP'ın düzenlediği hiçbir etkinliğe katılmayacağım belirtirken Ali ligur, TÜYAP'la aralanndaki sorunlann Istanbul Kitap Fuan'yla ilgili olduğunu, bu sonanlann bu yıl tartışıldığını, gelecek yıl daha iyi bir fuardüzenleneceğini umduğunu söylüyor. TÜYAP Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu ıse Izmir Kitap Fuan'na birçok değil, sadece birkaç yayıncının katılmadığını, katılımın beklenenin üzerinde olduğunu söylüyor ve nesnel gerekçelere dayanan ve yayınevlerinin çoğunluğu tarafından desteklenen taleplere açık olduklannı, ancak yayınevlerinin büyük çoğunluğunun fuarda değişiklik yapılması konusunda taleplen olmadığını belirtiyor. Bazı yayınevlerinin katılmayışının fuann genelini etkilemeyeceğinı düşünen Deniz Kavukçuoğlu'na karşılık, Atıl Ant, "Katılan arkadaşlann zarar görmemesi için ivi geçmesini diliyoruz, ama bu kafayla biraz zor" dıyor. lzmir Kitap Fuan, kitap fuarlannı kimin nasıl düzenleyeceği tartışmasının yanı sıra. birden çok fuann yayıncılığa ve kitap dünyasına yarar mı zarar mı getireceği sorusunu gündeme getırdı. Kimine göre olumlu biradım, kimine göre gereksiz, kimine göre ise zarar!ı. Sonuçta, 120 yayınevi ve kuruluşun katılımıyla, çeşitli etkinliklerle ve Istanbul'dan uzanan tartışmalarla lzmir de bir kitap fuanna kavuşuyor. Okura yönelik olduğundan fuara katdmıyorlar DENlZ KAVUKÇUOĞLL TÜYAP Genel Koordinatörü: IzmırKıtap Fuan'na "birçok"yayınevı- nın katılmadığı doğru değil. Sadece Afa, Cem, Aynntı, Kavram. Sarmal, Düşün ve lletişim yayınlan "fuann okura yönelik kimliği nedeniyle" fuara katılmıyor. Bılındığı gıbı bu yayınevlennin bir bö- lümü DA-DA Dağıum Şirketi'nin ortakla- n, bazılan ıse bir süredır kitabevi olarak da faaliyet gösteriyorlar. Bu bakımdan, bu ya- yınevlerinin ekonomık çıkarlan, dogrudan okura yönelik bir kitap fuannın hedeflen ile uyuşmuyor olabılir. Bu tür kararlar tı- cari işletmelerin kendi ticari çıkarlannı gö- zeterek aldıklan kararlardır. Bunlan de- ğerlendinnek bize düşmez. Bizim Izmir Kitap Fuan'na katılım beklentımız yakla- şık 100 yayınevi ıdi. Bu sayı 120'ye ulaştı. Bu bakım- dan "düşük bir ka- tdım" söz konusu değil. Birkaç yayı- nevinin şu ya da bu nedenle TÜYAP Fuan'ndan uzak duruşu herhalde fu- ann genelini etkile- meyecek.lzmir Ki- tap Fuan ilk kez düzenleniyor. Bu nedenle deneyimlere açık. Bu tür girişim- leri fuar bitıminde yayınevleri ile birlikte değerlendireceğiz. fstanbul Kitap Fuan ise 15 yıldır düzenlenen, belli bir kimlığe ve geleneğe sahip bir etkinlik.Yayınevlennin geri kalan büyük bir çoğunluğunun Istan- bul Kitap Fuan'nda değişiklik yapılması yönünde bize iletilmış taleplen yok. Nes- nel gerekçelere dayanan ve katılımcı yayı- nevlerinin çoğunluğu tarafından destekle- nen taleplere hiç kuşku yok ki açığız. Nı- tekimönümüzdekı yıl uluslararası katılım- lı ve yalnızca profesyonel nitelıkli zıyaret- çıiere yönelik uluslararası bır kitap fuannı programımıza aldık. Bu fuar, yayıncıhk sektörünün önemli bır kcsımıni kapsayan bır uzmanlık fuan olacak. DÜŞÜNCEYE SAYGI MEMET FUAT 'Sevin Sevinebilirsen' Birbirini izleyen üzüntüler ıçınde yaşıyoruz!.. Kitle ile- tişim araçlarının kurduğu ağ dünyanın dört bir yanın- dan sürekli kara haberier yığıyor üstümüze. Savaşlar, kıyımlar, açlıklar, doğal yıkımlar... Sevinilecek şeyler de olmuyor değil arada, bır dost- ça yaklaşım, sevgi dolu iki sözcük, bır sanat yapıtı, bir bağlılık gösterisi, doğadan ya da insandan gelen bir şiirsellik... Ama o kara yığın hep üstümüzde... "Sevin sevinebilirsen. I Insanlığın haline karşı." Gülümsemeler dudaklarda donup kalıyor... Televızyon izliyorum: Güneydoğu sınırımızdakı yüz elli evlik bir korucu köyündenmişler. ikı arada kaımışlar. Ölenler, sakatla- nanlar olmuş. Köyu boşaltmak gerekince, yarısı Irak'taki kamplara gitmış, yansı Türkiye'dekı kentlere göçmüş. Soruyor konuşmacı: - Kaç aile göç etti buraya? - Yetmış beş... Bir aile en azon kişı... - Nerelerde kalıyorsunuz? - Şuralarda... Birtakım derme çatma evler. Daha doğrusu tek göz odalar. Kamera dalıyor bırıne. Belki otuz kişi bağdaş kurmuş oturuyor içerde. Kadınlı erkeklı bırkeç büyük, bir iki terör sakatı. Üst yanı her yaştan çocuk. Türkçe bilenler anlatıyor. Evler kira. Ufak tefek yar- dımlar alınmış, ama sorunlannı çozecek kadar değil. Korucu maaşları da kesilmiş. Çalışma olanağı yok. - Ne yiyip içıyor bunca insan? Kentin çöplüklerine gıdıp artıklan topluyorlarmış... Camilere gıdiyorlaımış... Kasaplardan çöpe atılacak kemikleri alıp kaynatıyorlarmış... Çevreden ekmek ve- renler de oluyormuş... Konuşmacı şaşkınlık içinde: - Ne kadar çok çocuk!.. Adam gülüyor... Arkasından kentlilerin pek hoşlandrklannı bildiklen ünlü söz: - Bizim başka eğlencemızyok... Insanlar barınaksız, işsiz, aç... Çocuklar okulsuz... Nasıl çözülecek bu sorun? Yüzlerce ınsan, yüzler- ce çocuk, başka yerlerdekıleri de düşünurseniz, bın- lerce, milyonlarca... "Bir top sıçrıyor, ardından bır çocuk, bir çocuk da- ha." Analar, babalar, nineler, dedeler, çöplüklerde yiye- cek arıyorlar... "O eti o sütü nerden buluyorsunuz?" Et, süt fılan yok!.. Bu çocuğa boğulmuş analar "ça<J/ da, çağdaşı da" utandıramıyoriar Günümuzde kasaplann attığı kemık- lerin suyuna çöplüklerden toplanan ekmek artıklan banılıyori.. Et, sütfilan yok!.. Kimin sorumluluğunda bu ülkenin halkı? Bu ınsan- lann oylarıyla Büyük Millet Meclısı'ne kımler grttı? Köyler boşaltılıyor... Köyluler kentlerde, çöplükler- den artık toplayacak, camı kapılannda dilenecek du- ruma düşürülüyorlar.... Dınar depremınde bannaksız kalanlar kışı çadırlarda geçırıyorlar... Her şey televız- yonlarda sergılenıyor, herkes göruyor gozlenyle... Gene de ne yana baksanız devletın ılgısızlığıyle kar- şılaşıyorsunuz. Devletı yonlendiren hukumetlerın ka- munun tepkısınden çekinmedıklerı anlaşılıyor. Demek kı kamunun bu ılgısızliğe çekınılecek bır tepkısı yok. ABD'nin ömek alınacak bır ulke oJmadtgınt bütün dünya biliyor. Ama biz aldık. Oradakı toplumsal çır- kinlikler bize de geldi ister ıstemez. Daha da gele- cek... Ne var kı ABD halkı yıllardır örgütlenip o çirkınlikle- re karşı kendini korumaya çalışıyor. ABD'yi oluşturan devletlerin üstlenmedığı birçok toplumsal sorumlulu- ğu halkın kurduğu örgütler üstleniyor. 1962'de, Boston'da, yoksul aılelen ev sahıbı yap- mak için düşünulmüş bir tasanyı izleme olanağı bul- muştum. Blok apartmanlar. Dev bır tasanydı. Devle- tin katkısını sorduğumda, "Bızde devlet bu tür işlerte ilgilenmez" yanrtını almıştım. Gene o yıl, o kentte, samoş ana babaların bırakıl- mış, sorunlu çocuklannı banndıran, besleyen, okutan bir kuruluşun konuğu olmuştum. Onlar da devletten destek almıyorlardı. Dahası, uyuşturucu kaçakçılarıyla işbırliğı yapan polisleri izleyip yargılanmalan için kanıt toplayan bır örgütte gönüllü çalışan bir gençle de tanışmıştım. Anladığım kadarıyla ABD'de toplumsal yardımlaş- ma büyük oranda sıvıl toplum örgütlerının konusuy- du. Bizim halkımız ıse hiçbir zaman devletı bır sınıfın öbür sınıflar üzerindekı egemenliğini sağlayan bır güç olarak görmemıştır. Devlet butün insanlann anası, ba- bası, koruyucusu, kol'ayıcısı sayılmıştır. Onun için de başımız sıkışınca çareyi hep devletten bekleriz. Hele böyle güvenlik güçlerının de ıçınde yer aldığı çatışmalar yüzünden yerinden yurdundan edil- miş insanlann devletten yardım beklemelerinden da- ha doğal bir şey olamaz. Televizyonda konusan köyluler hep devlet yardı- mından söz ettıler. Sıcak odalannda onlan izleyenle- rin de, böyle bir duruma devletin ilgısiz kalmasına öf- kelenmekten öte bır şey yaptıklannı sanmıyorum. Ülkemizi yönetenlere ABD'de yasamadıklarını na- sıl anlatsak!. BLGUN 1. TÜYAP İZMİR KlTAP FUARI 10.00 -Açılış 11.00 - Yabancı konuklann (Nikolay Haytov, Andonis Samarakis, Yorgo Andreadis) basına tanıtımı 12.00 - 'Karadenizlilik L /erine Sohbet' Yorgo Andreadis ve Ömer Asan 13.00 -4 Egelilik Üzerine Sohbet' Andonis Samarakis ve Cengiz Bektaş 14.30 - Panel: 'Muzaffer İzgü ve Güünece' Y'aşar Aksoy, Hüseyin Yurttaş, Hidayet Karakuş, Hülya Nutku. Panelıh ardından Dokuz Eytül Güzel Sanatlar Fakültesı öğrencıltn lzgü'nün bır oyunundan uyarlamayı sahneleyecekler. ' : 16.30 - Panel: 'Siyaset ve Iktktar' Çetin Yetkin, Şükran Kurdakul, Hüseyin Atabaş, Veysel Çolak. Duzenleyen: Edebiyatçılar Derneği 18.30 - Söyleşi: 'lzmir Daglannda Toplar Kurulur: tzmir'de Kuvay-i Milliye' llnan Selçuk. Düzenleven: TÜYAP SERGİ Kainat Barkan Pajonk resım sergisi, saat 17.00'de MEB Sanat Galerisf nde açılıyor. Sanatçının çalışmalan 3 nisana dek izlenebılecek. MÜZİK Gitarda Önder Focan, trompene Şeno\a Ülker, basta A. Taylan Cemgü ve davulda Onder Focan, Cankut Ozgül'den oluşan 'Onder Focan Group'un konsen. saat 20.30'da Çemal Reşit Re> Konser Salonu'nda. ÖDÜL TÖRENt Almanya, Avusturya, Bekıka, Fransa, Hollanda, Ingıltere. İspanya. isveç, Italya ve Tûrkıye'den filmlenn katıldığı 8. Uluslararası Kısa Film Ginleri ödül töreni. saat 15.30'da Fransız Kültür Merkezi'nde gerçekleştınlecek. SÖYLEŞİ 'Dünyada ve Türkiye'de Kadın Haklan Mücadclesi' başlıkh söyleşi, saat 16.0CdaGençlık Kıtabevı'nde gerçekleştinlecek. Söyleşye konuşmacı olarak Mesude Hönsan, avukat Suna Türk v e avukat Nazire Selçuk katılacaklar. Yeni Yüksek'epe Derneği"nde ıse saat 16.00'da 'Nepal' konulu da göstenlı bır söyleşi gerçekleştinlecek.