25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 ŞUBAT1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ulke genelinde 1635 lise bulunurken son 15 yılda açılan dershane sayısı 1300'e ulaştı Eğitiıııde dershane enflasyonuEMİISE KAPLAN ANKARA - Ilk ve orta derecelı okul- larda verilen eğitimin kalitesinin düşme- s i ve sınavla girilen okullann önünde yı- ğılmalar oluşmasıyla önem kazanan dershanelerin sayılan giderek artıyor. Ül- k e genelinde 1635 genei lise bulunur- ken, dershane sayısı da 1300'e kadar u- laştı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilim- leri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sü- leyman Çetin Ozoğlu. ortaögretımin iş- levinin değişmesınin dershaneleri önem- li kıldığım belirterek, çarpıklığın gideri- lebilmesi için ortaöğretim ve üniversite- y e geçiş sisteminin yeniden düzenlen- mesi gerektiğini söyledi. Son yıllarda ılköğretimden başlayarak yükseköğretime kadargeçen süreçte, öğ- rencilerin ilgi ve yeteneklerine göre yön- lendirilme eksiği ve okul türii ayırt edil- meksizin bürün öğrencilerin tek hedef olarak üniversiteyi kazanmayı amaçla- maian, egitim sisteminde "dershane" ol- gusunun ağırlık kazanmasına neden ol- • Ilk ve orta dereceli okullarda öğrenim gören öğrencileri, üniversite sınavı başta olmak üzere fen ve Anadolu liseleri sınavına hazırlayan ve yılda 10 trilyonun üzerinde ciro yapan dershaneler, öğrencilerin "güvencesi" durumuna geldi. du. "Dershaneye gitnıeden üniversite s#- navlannın kazanıLama.vacagı"* yönünde güçlenen görüşler de, dershaneleri ka- zançlı bir yatınm sektörüne dönüştürdü. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 1980'li yıllarda sayıca çok az olan ders- haneler, 1995yılında 1300"e kadar yük- seldi. Ülke genelinde milyonlarcaögren- ci halen 1635 genei lisede ögrenim gö- rürken, ilerleyen yıllarda dershane sayı- sının genei lise sayısını aşması bekieni- yor. Özel Dershaneler Birliği'nin (ÖZ-DE- BlR) verilerinde, dershanelerin yıllık ci- rosu'nun 3 trilyon 700 milyar lira oldu- ğu belirlenirken, yasal olmayan kaçak bûro ve özel ders yoluyla da yıllık 10 trilyonun üzerinde vergisiz gelir elde edildiği belirtildi. Dershanelere devam eden öğrencilerin sayısı konusunda ke- sin bir rakam verilemezken, bu rakamın 500 bini geçtığı sanıhyor. ÖZ-DE-BlR'e üye olan dershanelerde. 20 bin dolayın- dâ öğretmen. 10 bin memur ve hızmetli olmak iizere 30 bin kışinin istihdam edil- diği bildirildi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi ögretim üyesi Prof. Dr. Süley- man Çetın Ozoğlu, ortaöğretiınin işlevi- nın değişmesinin dershaneleri önemli kıldığını kaydederek, şu görüşleri dile getırdi: "Ortaögretim, öğrencilere veril- mesi geneken değerlerin aksine, yainızca üniversiteye hazuianmak için bir yol ola- rak görülmeye başlandı. Diğer eğitim et- kinlilderi bir yana öğrencinin üniversite- yi kazanması yeterli görülüvor. Okullar- da biryok konu, üniversite sınavında so- ru gelip gelmejeceğine göre işleniyor. OkuJ yönetimi, eğitimciler ve öğretmen- kr de bundan şikiîvetçi ama, artık herkes aJışû. Dershane oJgusu kabul ediML" Ozoğlu, dershaneierin öğrenciler ta- rafından "universiteyikazanmadabirgü- vence" olarak görüldüğünü vurgulaya- rak, çok başanlı olan öğrencilenn bile dershaneye gitmeyi tercih ettiğini söyle- di. Ortaöğretimin asıl amacından uzak- laşması nedeniyle eğitimde bir boşluk doğduğunu, bu boşlugun da dershanele- ri doğurduğuna dikkat çeken Ozoğlu. devletokullannakarşın velilerin trilyon- larca lira harcayarak çocuklannı dersha- nalere göndermesinin bü> ük bir çarpık- lığı dagündemegetirdiğine işaretetti. Ö- zoğlu, çarpıklığın gıderilebilmesı için il- köğretim ve ortaögretim sisteminde ye- ni düzenlemelere gıdilmesi gerektiğini vurgulayarak, şu önerilerde bulundu: "Ortaöğretimin mu tiaka \ önlendirme sistemine dönüştürülmesi \e rehberlik hizmetlerinin verilmesi gerekiyor. Oğren- cüerin ilgi ve yeteneklerine göre yükse- köğretûn programlarına yerleşn'rilebile- cek birgeçi5 sisteminin oluştııruJmasızo~ runludur. Öğrenciler. lisede gördükleri egitimle ilgisi olmayan bölümJeri tercih ediyor. Sına\ 1 kazanmasına karşın, erte- si >ıl bölüm dı-giştirmek için yeniden sı- nava giren öğrenciler var. Bu duruma nıantıklı bir çözümün bulunması gereki- yor." Ozoğlu, dershaneierin öğrencilerin kendine olan güvenlerini yıktığını da v urgulayarak, dershaneye gitmeden üni- versıtenin kazanılamayacağı yönündeki görüşleri de doğru buîmadığını sözleri- neekledi. Eğitim-Sen Genei Başkanı KemalBai da, öğrencilerin ilkokuldan itibaren yük- seköğretime girmeyi hedefledığini. bu durumun da dershaneierin konumunu güçlendirdiğini söyledi. Bal. •'Üniversi- te sınavları olduğu sürece dershaneler öncmini yitirme/- Öğrencilerin üniver- site\e girişleri ortaöğretimin performan- sına bağlanırsa, dershanelere de gerek kalmavacaktır" dcdi. AİLE MECLİSİ KARAR VERDİ Evden kaçan kızın meydanda boğazı kesildi • Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, görgü tanıklan ve genç kızın ailesini sorguladıktan sonra, S.G.'yi boğazlayarak öldüren M.T. ile ona yardımcı olduklan saptanan Murat ve Celal Tamer'i dün yakaladı. ŞANLIURFA (Cumhuri- yet) - Sanlıurfa'da evden ka- çan genç bir kız, yaşadığı mahallenin rneydanında yüzlerce kişinin önünde "rambo bıçağıyla" bogazı kesilerek öldürüldü. Aile meclisi karanyla gerçekleş- tiği öne sürülen cinayetle il- gili genç kızın biri 14 yaşın- daki 3 akrabası gözaltına alındı. Yaklaşık üç ay önce henüz bilinmeyen bir nedenle ev- den kaçan 15 yaşındakı S.G. adlı genç kız üç gün önce pişman olarak Süleymaniye Mahallesi'ndeki evlerine döndü. Ancak genç kızın eve dönmesiyle başlayan huzur- suzluk giderek aıle içinde çatışmaya dönüştü. Dedıko- dulann da artmasıyla kızın öldürülmesi gerektiği tartış- maJan uzadı. Bunun üzerine S.G.'nin 14 ya$ındaki M.T adlı yakını ile Murat ve Ce- Ul Tamer adlı kardeşleriyle birlikte genç kızı önceki gün saat 16.00 sıralannda evin- den sürükleyerek çıkartıp Süleymaniye Meydanı'na getirdiler. Ailesi ve çevrede- kilerin müdaheleetmediği o- lay sırasmda talihsiz S.G'nin bağnşlan ve yalvarmalan da sonuç vermedi. Görgü tanık- ları ve Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin iddialanna gö- re, Murat ve Celal Tamer ad- lı gençler genç kızı kollann- dan tutarak yere yatırdıktan sonra 14 yaşındaki kardeş- leri M.T belinden çıkardığı Rambo bıçağıyla yüzlerce kişinin şa^kın bakışlan ara- sınd3 genç kızı, boğazını ke- serek öldürdü. Çe\Tede kor- kuyla izlenen cinayetten sonra genç kızın cesedi olay yerine gelen polıslertarafın- dan kaldınlırken, katil kar- deşler kaçtı. Emniyet Müdürlüğü Asa- yiş Subesi ekipieri görgü ta- nıklan ve genç kızın ailesini sorguladıktan sonra S.G.'yi boğazlayarak öldüren .M.T. ile ona yardımcı oldukları saptanan Murat ve Celal Ta- mer'i dün yakaladı. Sanıklann yapılan sorgu- lamalannda S.G.'yi "hak- kında dedikodu çıkogı için" öldürdüklerinı itiraf ettikle- ri ögrenildi. Cinayetin aile meclisi karanyla gerçekles- tirildiğini belirten polis yet- kilileri. cinayetin, olaydan fazla ceza almaması için bir çocuğa işlettirildiğini söyle- diler. Olayla ilgıü soruşrur- ma sürdürülürken. talihsiz S.G. dün toprağa verildi. YOK BAŞKANI PROF. DR. GURUZ '7500 öğrenci yurtdışına gönderilecek' • Yurtdışında eğitim yapmak için başvurudan sonra işlemlerin çok ağır yürümesinden de yakınan öğrenciler, yurtdışında sağlık sigortasının yetersizliğinden ve burslannın bazen gecikmeli gönderilmesinden de şikâyetçi oldular. NEW VORK (AA) - YÖK rüz. " Atatürk ve arkadaşla- Başkanı Prof Dr. Kemal n olmasavdı bugün ne bay- Gfirüz, New Yorktaki 'Tûr- kevi'nde düzenienen bir toplantıda, ABD'de yükse- köğrenim ve lisansüstü eği- tim gören Türk öğrencüerle tanıştı ve onlann sorunlan- nı dinledi. Öğrenciler Prof. Gürüz'e, YÖK ve Milli Eği- tim Bakanlığı tarafından yurtdışına burşlu olarak jönderilen öğrencilerin r arkJı muameleye tabi tutul- nalanndan, aynı eğitimi »ördükleri halde değişik ıaklardan yararlandınlma- anndan yakındılar. Öğrenciler askerlik süre- inin kısaltılmasını ve dok- >ra yapan öğrenciler için urs süresinin uzatılmasını aistediler. Yurtdışında eği- m yapmak için başvuru- an sonra işlemlerin çok »ır yürümesinden de yakı- ın öğrenciler. yurtdışında ığlık sigortasının yetersiz- Şinden ve burslannın ba- :n gecikmeli gönderilme- nden de şikâyetçi oldular. Ln değerü hazine' Prof. Dr. Kemal Güriiz ise ^encilere hitaben yaptığı nuşmada, Atatürkçülük nusunda fevkalade du- rlı olmalannı istedi. Gü- rağımız dalgalanır ne de is- teyen istediği gibi ibadet ede- büirdi'" şeklinde konuştu. Türkiye'nin, teknolojik gelişmenin dışında kalma- sının cezasını çektiğini de \xırgulayan Prof. Güriiz, 1960'ta Türkiye'de ulusal gelirin kişi ba^ına 600 do- larken G. Kore'de 200 dolar olduğunu. aradan geçen 35 yıl sonunda G. Kore'nin ge- liri kişi başına 7.000 dolara çıkarken Türkiye'nin geliri- nin 2.000 dolarda kaldığını anımsattı ve bu durumu 'teknolojik gelişmenin dışın- da kalmamıza' bağladı 2000 yılına kadar yurtdı- şına gönderilerek araştırma- cı olarak yetiştirilecek öğ- renci sayısının 7500 olaca- ğını bildiren Prof. Gürüz, bir ulusun en değerü hazine- sinin yetişmiş insan gücü ol- duğunun da altını çizdi. Yetkililerin verdiği bilgi- ye göre ABD'de. 1.500 burslu Türk öğrenci eğitim görüyor. Yurtdışında öğre- nim yapan toplam burslu öğrenci sayısı ise 4226. Bunlann 1.300'ünün Ingil- tere, 150'sinin Almanya. ge- ri kalanının ise diğer ülke- lerde okuduklan bildirildi. Demirel 'Çevre' Ödülleriııî verdi ( unıhurba^kanı Süleyman Demirel, politikanıa, insanlara hiznıet sahası olduguna dikkat çekerek "İnsanlan her gün elir.Lde dpy urama/sanız, ama onu ikaz edebilirsini/- Şuur ohırsa, herkes parmağını taşın altına sokarsa tas kaikacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirei Çevre Teknolojisi Uygulayıcılan Demeği (ÇEVRETED) tarafından Hilton Oteli'nde düzenienen "Çevre Dostu 95" ödül dağıtıııı törenine katıldı. Tö- rende bir konuşma yapan Demirel, çe% re bilinci açısından önem tasıvan ve önümüzdeki haziran ayında İstanbul'da gerçekJeştirilecek HABI- TAT-II toplantısında da dünyavı yaşanabilir halde tutmak için Önemli kararlar alınacağını bildirdi. Politikanın, insanlara hi/met sahası oldu- ğuna dikkat çeken DemireL şunlan söyledi: "İrısanlan her gün elinizte doyuramazsınız, ama onu ikaz edebilirsini/. Şuur olursa, herkes par- mağını taşın altına sokarsa taş kalkacakfır. Daha çok çoğalacaksınız, gün gekcek si/in topluluğunuzu büv ük salonlar alamayacak.'" Cumhur- baskanı Demirel. öğleden sonra da Veni Sahra'daki Habire Vahşi Lisesi'nin açılış törenine kaüldı. Cumhurbaskanı Demirel, törendeyapöğı ko- nuşmada, çocuklanna istenen eğitimi veremeyen ülkcyc uygar denilemeyeceğini ifade etti (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) ATAKTİF FİNANS AKTİF FİHAKSFACTORMGHİZMETLERİAN0HİM ŞİRKETİ 15.03.1996 TARİHLİOLAĞANGENEL KURUL TOPLAHTISIHA DAVET Şirketımizin 1995yılıOlağan GeneiKurul Toplantıst 15,03.19%Cumagünüsaat 10.00'da 'AktifFinansFactoringHizmetleriA.Ş., LeventCad. 4. 1. Levent - İstanbul' adresindeyapılacaktır. Şirketimiz, Olağan Genei Kurul Toplantısı'na mazereti nedeniyle iştirak edemeyecek ortaklarımızm Sermaye Piyasası Kurvlu Seri IV.N0.8 tebliği hükümteriçerçevesinde, ekte bulunan vekaletname formunu usulüne uygun doldurarak imzalannı notere onaylatmaları veya noterce onaylt imza sirkülerini kendi imzalannı taşıyan vekaletname formuna eklemek suretiyle hazırlayarak kendilerini temsil ettirmelerini rica ederiz. 1995yılınaaitBilanço, Kâr/Zarar Cetveli, Yönetim Kurulu Raporu, toplantı tarihinden 15 gün önceŞirket Merkezi'nde hissedartarımızın tetkikine arz olunacaktır. YÖNETİM KURULU AKTİF FİHAHS FACTORİNG HİZMETLERİ AH0HİM ŞİRKETİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLAMTISIÛÛNDEMİ 1. Genei Kurul'un "Divan Heyeti'ni seçimi ve Genei Kurul tutanaklannın hissedarlar adına imzalanması için Divan Heyeti ne yetki verilmesi, 2. 1995yılı (aaliyetlen hakkında Yönetim Kurulu ve Denetçiler raporlannın ayn ayrı okunarak, müzakeresi ve onaylanması, 3. 1995yılı Bılanço ve Kâr/Zarar hesaplanmn incelenerek onaylanması, 4. Yönetim Kurulu üyesi Ersoy Volkan 'ın istifası suretiyle boşalan üyeliğe 21.09.1995 tarih ve 1995/12 sayılı Yönetim Kurulu karan ile seçilen Can Yeşilada'nın üyeliğinin, yerine seçildiği üyenin süresiyle sınırlı kalması kaydıyla onaylanması, 5. Yönetim Kurulu üyelenyle denetçilerin 1995 yılı çalışmalarından dolayı ayrı ayrı ibra edilmeleri, 6. 1995yılı kârmın ıhtiyatlara ayrılması veya dağıtılmasına karar verilmesi, 7. Yönetim Kurulu üyelerinin ücretlerinin tayini, 8. Oenetçilerden Vedat Aksu nun istifası ile boşalan Denetçiliğe yeni denetçinin seçimi ve denetçi ücretlerinin tayini, 9. Yönetim Kurulu üyelerine T.T.K. 'nun 334. ve 335. maddelerine göre yetki verilmesi, 10. Yönetim Kurulu nca seçilen bağımsız denetim kuruluşunun onaylanması, 11. Dilekler, <- 12. Genei Kurul tutanağının imzaya açılması, imzalanması ve kapanış. VEKALETNAME AKTİFFİNANS FACTORİNG HİZMETLERİA.Ş. LeventCad. No. 4 80620 1. Levent - İstanbul Aktif Finans Factoring Hizmetleri A.Ş. nin 15.03.1996 günü, saat 10.00'da 'Aktif Finans Factoring Hizmetleri A.Ş., Levent Cad. 4, 1. Levent - istanbul" adresinde yapılacak Olağan Genei Kurul Toplantısı nda aşağıda belirttiğim görüşler doğrultusunda beni temsile, oy vermeye, teklifte bulunmaya ve gerekli belgeleri imzalamaya yetkili olmak üzere vekil tayin diyorum. A. TEMSİL YETKİSİNİN KAPSAMI a. Vekıl. tüm gündem maddeleri için kendi görûşü doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. b. Vekil, aşağıdaki talimatlar doğrultusunda gündem maddeleri için oy kullanmaya yetkilidir. Talimatlar: (Özel talimatlaryazılır.) c. Vekil, şirket yönetiminin önenleri doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. d. Toplantıda ortaya çıkabilecek diğer konularda; vekil aşağıdaki talimatlar doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. (Talimat yoksa, vekil oyunu serbestçe kullanır.) Talimatlar: (Özel talimatlar yazılır) B. ORTAĞIN SAHİP OLDUĞU HİSSE SENEDİNİN a. Tertip ve Serısı. b. Numarası: c. Adet-Nominal Değeri: d. Oyda İmtiyazı Olup Olmadığı: e. Hamıline-Nama Yazılı Olduğu: ORTAĞIN ADI, SOYADI veya UNVANI İMZASI ADRESİ N0T: (A) bölümünde, (a), (b) veya (c) olarak belirtilen şıklardan birist seçilir; (bj ve (d) şıkkı için açıklama yapılır. HAFTA1& BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Yunanlı Kardeş Olay, yıllar öncesinde. Almanya'da geçer... Türkle- rin bu ülkeye işçi olarak değil, sadece öğrenci olarak geldikleri bir dönemde. Bir gece kulübünde, birkaç Türk öğrenci ile bir Al- man grubu arasında tartışma çıkar... Alrnanlar kala- balıktır. Tartışmayı kavgaya dönüştürmek ve Türkle- re 1yi bir ders vermek niyetindedırler. Yakındaki bir masada ise bir grup Yunanlı öğrenci oturmaktadır. Yunanlı gençlerden birısı ayağa kalkıp Türklerin ya- nına gelir: - Kavga çıkarsa, biz de sızinle beraberiz! Ğüç dengesinin değiştiğini gören Almanlar sakin- leşirler... Olayın içinde yaşamış olanlardan birisi, be- nim ailemin bir bireyıdir. • • • Denizcilik Bankasfnın Kuzey Akdenizseferleri var- dı. Basına indirim yapıldığı için. gençken birkaç kez ben de yararlanmıştım. Pire'den Atina'ya geçer, bir- kaç saat dolaşırdım... Ve Türk olduğumu öğrenen herkesten, büyük ilgi ve yardım görürdüm. Ama asıl unutamadığım olay, yıllar sonra San Fran- sisco'da geçtı. Birkaç Türk arkadaş, Myğlalı bir Rum lokantacı ile karşılaşmıştık. 1931 yılında Türkıye'den ayrılıp Yuna- nistan'a girmişti, 1960'iı yılların başında da Ameri- ka'ya. Kentte kafdığımız birkaç gün süresince. bize ade- ta özel aşçılık yaptı. Hangi yemeği istediğimizi soru- yor, ertesi günü hazır ediyordu. Bir porsıyon parası alırken de en az ıkı porsıyon dolduruyordu: - Yiym, yıyın... Bu gâvurmemleketınde bir daha bu- lamazsınız. Ertesi günü kentı terk edeceğimizi duyduğunda çok üzülmüştü.. Lokantayı alelacele kapatıp bızi zor- la evıne götürdu. Karısı çilingır sofrası hazırladı: oğlu Zeki Müren'in plaklarını dinlettı. Tavla oynadık. Ve Muğlalı Rum lokantacı efkârlandı: - Arnerıka ya geldım geleli, üç kez sinemaya git- tim. Üçü de İstanbul'da geçen filmlerdı... Aynı ye- mekleri, aynı içkiyi. aynı müziğı, aynı tavlayı seviyo- ruz. Bu iki halkın kardeş gıbı yaşaması için, tek bir koşul var. Tarih kıtaplannı yakmalı ve çocuklanmtza okutmamalıyız!.. Bızöğretiyoruzonlara düşmanlığı... Kurtuluş Savaşı'nı -hem de Ege bölgesınde- yaşa- mış olan Rum bize düşman değıl. "Benden Selam SöyleAnado/u'ya"nın yazarı. Izmirli Dido Sotiriyu bi- ze düşman değil. Ama savaştan yarım yüzyıl sonra doğmuş olan Yunanlı genç, düşman. Avrupa Konseyi kültür bakanları toplantısı için Ati- na'ya gıttığimde, Averof savunma bakanı ıdi. Hükü- metin en etkilı üç ismınden bırısiydi. Uzun bir görüş- memiz oldu. Kendısıne Muğlalı Rum lokantacıyı anlattım. Güle- rek tepkı verdi: - Ne yani, tarih kitaplannı mı yakalım? - Hayır. Fransızlarla Almanların yaptığını yapalım, yeter!.. Ortak bir komısyon oluşturup tanh kitaplan- nı gözden geçırelim Abartılı, düşmanlık aşılayan bö- lümlerı düzeltelım Ve Başbakan Ecevit'in önerisinı gündeme getir- dim: - Ortak çıkarianmız. aramızdaki sorunları er geç çözmemizı gerektiriyor. Ama bunun için önce orta- mı hazırlamak gerekir. Düşmanlık duygularının aşıl- ması ıçın en 1yı yol da kültürel ilişkilerden geçer. Ge- lin Sotınyu 'nun romanından, bir Türk- Yunan ortak fit- mi yapalım! Heyecanlandı. Üzerinde görüş birliğine vardığımız tasanlan, Başbakan Karamanlis'e ıleteceğinı söyle- di. Ama hiçbir sonuç çıkmadı... • • * Zülfü Livaneli, Theodorakisin kendisine yolladı- ğı "Banş Mektubu "nu yayımladı geçenlerde. Ve ka- famda bir anı canlandı. Ünlü m.üzisyenın Ankara Hipodrom konseri nede- niyle. Yunan elçısı bir kokteyl vermişti. Beni tanıştınr- ken Fransızca konuşmayı kesip Yunanca birkaç tüm- ce ekledı. İçinde Ecevit adının geçtiğı, kısa birkaç tümce... Sanıyorum ki benım Ecevit hükümetinin ba- kanlarından olduğum sırrını (!) vermişti. Theodorakis'in birden buz gıbı olduğunu ve bana tek bir nezaket tümcesı bıle etmedığini anımsıyo- rum... Yunanıstan Başbakanı Venizelos, 1934 yılında Atatürk'ü Nobel Barış Odülü'neaday göstermışti... Yunan ordulannı bozguna uğratan Mustafa Kemal Atatürk'ü! Şımdiki Yunan devlet ve siyaset adamlan ise Tür- kiye'ye Avrupa yolunu tıkamayı kendilenne yaşam- sal bir erek yapmışlar. Bin yıl oncesinın düşü ile ya- şıyorlar... "San^/ıat'a/'/s/" Theo<3orakis'leri bile "kin" ve "önyargı" dolu. Düş ve kin üzerine "barış" ve "kardeşlik" kurulabil- diği nerede görülmüş? 35 BAŞKAN KATILACAK ABD'Ii belediyeler ile ortak toplanb İstanbul Haber Servisi- Marmara ve Bogazlan Be- lediyeler Birliğı. ABD ile ilişkilennı geliştirmek amacıyla -Amerika ve I ürkiye Beledi>eleri Ortak Toplantısı" semınerı dü- zenliyor. Yann başlayacak olan semınere Türkiyeden 30. ABD'den de 5 b'eledı- ye başkanının katılması bekleniyor. Marmara ve Bogazlan Belediyeler Birligi Baş- kanvekıli ve Balıkesir Be- lediye Başkanı Sami Gök- deni/ tarafından yapılan açıklamada. seminerde, Amerika \e Türkiye'de be- lediye gelirleri. harcama- ları ve bütçenin verimli kuilanılması konularının ele alınacağt belirtildi. Türkiye \e ABD'den top- lam 35 beledi\e başkanı- nın katılmasının beklendi- ğini vurgulayanGökdenız. semınerin verimli geçme- sinı ıstediklerını söyledi Sapanca Oteli'nde yarın başlayacak ve 2 martta so- na erecek semınerin ılk gü- nünde. "Amerika Beledive Bütçesinin Kararlaştınl- masında Katılım Süreci" ve "Bütçe Harcamalann- da Şeffaflık" konulan tartı- şılacak. İki bölümden olu- şacak toplantının oturum başkanlıklannı Bursa Be- lediye Başkanı Erdem Sa- ker ve tzmit Büyükşehir Belediye Başkanı SefaSir- men yapacak. 2 mart cu- martesı günü yapılacak " 1 ürk Belediye Sistemine Veni Fikiıierin Tanrtılma- sı" konusunun tartışılaca- ğı semineri ise Adapazan Belediye Başkanı AzizDu- ran ile Balıkesir Belediye Başkanı Sami Gökdeniz yönetecek. Öte yandan es- ki Bakırköy Belediye Baş- kanı AiiTaMpÖzdemir'den boşalan Marmara ve Bo- gazlan Belediyeler Birliği Başkanhgı için aday yarış- ları da başladı. Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya, Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ ve Bahçelıevler Belediye Başkanı Saffet Bulut'un başkanlık için yanşacak- ları one sürüldü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear