23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
i İ SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 1996 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER 4 I Bir Ülke, Bir Parti, Bir Lider Dr.ENGİNÜNSAL A lmanya, ikı dünya savaşı- nın onemlı sorumlulann- dan bın olan ulkedır Bı- nncı Dunya Savaşı'nda kendı yanında savaşa sok- tuğu Osmanlı Imparator- luğu nun tanhe gömulmesıne ve Ortado- ğu-Kuzey Afhka çızgısınde dunya hanta- sının yenıden çızılmesıne neden olmuş- tur Bır yangın yenne donen Osmanlı Im- paratorluğu'nun kullennden Mustafa Ke- mal,o eşiiz dehası, sonsuz yurt sevgısı \e sonmeyen özgürlük ateşı ıle tum emper- yalı*t guçlere karşı verdığı savaş sonunda genç Türkıye Cumhunyetı nt yaratma ba- şansım gostermı% \e tum mazlum ulusla- ruı sımgesı olmuştur Ikıncı Dunya Savaşı ıle msanlık en bü- yûk acısını yaşamıştır Mılyonlarca ınsan ölmüş, bır soykınm yaşanmış ve savaş sonrasında dunya pohnkası sıcak bır sa- vaşın kalıtımı olan soguk savaş olgusunu yasamak zorunda kalmıştır Ikıncı Dunya Savaşı'nın bıtımınde Al- manya, yerle bır olmuş bır ulke konumun- dayken 50 yıl sonra Avrupa'nın ekonomık ve sıyasal aynasında en guçlü üike olma becensını gösterebılmıştır Bırçok ınsanın Alman mucızesı dıye tanımladığı bu olgu nasıl gerçekleşmıştır9 Bu sorunun yanıtını ararken karşımıza Alman Sosyal Demokrat Partısı (SPD) ka- çınılmaz olarak çıkmaktadır SPD, ınanç- lı kadrolan ve uretken yönetıcılen ıle uzun yıllar Almanya'nın ıç ve dış polıtıkasına başan ıie yon vermıştır Wniy Brandt'ın uzakgorüşlu, ayakJan yere basan ve ınsa- nı one koyan polıtıkalan ıle SPD yenı ve guçlu Almanya'nın en önemlı mıman ol- muştur SPD, son yıllarda kamuoyu yoklamala- nnda sureklı uye ve oy yıtıren bır partı go- runumundeydı En son olarak Berlın'de yapılan yerel seçımlerde yenılgıye uğra- mıştı Yenı Almanya'nın kuruluşunda önemJı katkılar sergılemış SPD, artık mu- halefette ve bu görevını de başan ıle ya- pamadığı ıçın sureklı eleştınlen bır partı konumundadır Gerçek kımlığınden ve doğal tabanından hızla uzaklaşan bır go- r^num ıçıne gırmıştır SPD, ozellıkle dış polıtıkada, ıktıdar ortağı partıler olan CDU ve FDP ıle uyum ıçınde olmasına karşın YeşıIIer Partısı ne çok uzak duran bır polıtıka ızlemektedır Partı Başkanı Scharpin, Doğu Almanya'da kıtle partısı konumunda olan ve bırçok eyalette SPD'den daha fazla oy alan PDS (Demok- ratık Sosyalızm Partısı) ıle kesınlıkle dı- yaloğa gırmeyeceğını açıklamıştır SPD, 14-17 Kasım 1995 tanhien arasın- da Mannheim'da genel kurul toplantısını yaptı Tuzuk gereğı, önceden belırlenen genel başkan adayhğı ıçın Rudolf Schar- pin tek aday olarak seçımlere gırecektır Genel kurulda ınanılmaz bır şey oldu ve partının üretken adlanndan Oscar Lafon- tein, yaptığı konuşma ıle toplantı salonu- na bır bomba gıbı duştu Delegeler, der- hal gerekJı tuzuk değışıklığmı yaparak La- fontein'ın aday olmasını sagladılar ve onu buyük bır çoğunlukJa SPDG«nel Başkan- hğı'na seçtıler SPD'nın tanhınde hıç yaşanmamış bu olay nasıl gerçekleşTiış ve adı genel baş- kanlık ıçın hıç düşunülmemış bır ınsan nasıl olup da delegelenn büyûk çoğunlu- ğu ıle genel başkanlığa seçılmıştı Her şeyden önce Oscar Lafonteın, par- tı polıtıkasının tamamen yanlı uygulandı- ğma ınanıyordu Yeşıllerİe ve PDS ıle sı- cak ılışkılerkurulmasındanyanaydı Şım- dıye kadar uygulanan polıtıkalan sorgulu- yor ve yenı onenler sunuyordu Ekono- mık ve sosyal açıdan zayıfgelırgruplan- na ve geleneksel sosyal demokrat tabana ekonomık guvenceler ıçeren yenı ıletıler (mesajlar) venyordu SPD'nın banştan, sosyal adaletten vana gerçek sol kışılık ve kımlıgıne sahıp olmasırun altını çızıyordu Lafonteın'ın genel kurulda yaptığı ko- nuşmadan bazı satırbaşlanna değınmenın, başka ulkelenn sosyal demokrat lıderlen- ne ya da lıder adaylanna örnek olması dı- leğı ıle, yararlı olacağına ınanıyorum Os- car Lafonteın'ın yaptığı konuşmada de- ğındjğı önemlı konulann bazıIan şoyle - Olke olarak malıyetlen duşuk tutarak başka ulkelerle malıyet yanşması ıçınde olmalıyız - Çalışanlann satın alma gucûnü ayak- ta turmalıyız Henri Ford'un, "Ürettiği- miz arabalar, araba satın alamaz; ama, onu uretcn işcüerin bu arabalan satın ala- bibnesi için elimızden gelenı yapmak zo- rundajız" sozlennı unutmamak duru- mundayız - Ekonomı, yenı urunler ve yenı yon- temler uretmedıkçe ayakta kalamaz - Hukumetler, araştırma polıtıkalanna yatınm yapmak zorundadır - Dogal kaynaklan kısıtlı ülkeler, ko- numlannı, maddeye dayanamayan kay- naklarla guçlendırmelıdır - Sanayı polıtıkanıızın belırleyıcı yönu, güneş enenısı çağına koprü kurmak ol- malıdır Nukleerenerjı araştırmalanna30 mılyar mark ayınrken guneş enerjısının araştınlmasına 1 mılyarmarkayırmakson derece yanlıştır Guneş enerjısını ülkemı- zın bır numaralı dışsatım urunü yapmak zorundayız - Gıderek daha çok ınsanın çalışma ya- şamının dışında kaldığı bır dönemde ça- lışanlann sergıledığı venm artışı, ekono- mık gelışmeden daha buyuk olduğu sure- ce, çalışma saatlennın azaltılması, ışsızlık sorununa en geçerlı çözümdur - Makro ekonomık venlenn ışığında dö- vız kurlannı, faız oranlannı ve ucretlen bırbın ıle uyumlu ve dertgelı tutmak zo- rundayız - Doğu Alman gençlen demokratık dü- zen ıçınde eğıtım olanaklan ıstemekte, ama devlet yeterlı olanak sağlayamamak- tadır Buyuk ekonomık kuruluşlar, artan malıyetlen bahane ederek eğıtımden vaz- gcçıp bunu meslek kuruluşlanna, kuçuk veorta olçeklı ışletmelere bırakmamalıdır Eğıtım olanağı sunan ışletmelere v ergı ko- laylığı sağlanmalıdır - Vergı adaletı ve vergı basıtleştınlme- sı ülkemızde sosyal adalet demektır Me- mur ve ucretlılenn vergı ödedığı, yûksek gelır grubundakılenn ya çok az ya da hıç vergı ödemedığı bır ulkede dev let ıçınde guvenı kuramaz, sağlayamazsınız Lafonteın, konuşmasının sonunda Av- rupa Bırlığı, Avrupa guvenlığı, Doğu Av- rupa ülkelen ve Rusya'nın da katılımı ıle oluşacak yenı bır Avrupa guvenlık polıtı- kasına değınerek "Alman SPD'si artık se- yirci tribuniennden aşağı ınmelidir" tum- cesı ıle sozlennı bağlamıştır Bunlan, umutsuzluğun dızboyu buyu- duğu bır ulkede, sosyal demokratlann üre- teceğı gerçekçı çozumlenn ne kadar onemlı olabıleceğını vurgulamak ıçın ya- zıyoruz Araştırma bürolan, ışçı burolan, eğıtım ve dış ılışkıler burolan bulunmayan ya da olsa da ışlemeyen sosyal demokrat partı- lenn bulunduğu ustüne ustluk yonetıcıle- nnın bohçacı kadınlar gıbı dedıkodu üret- mekten başka bır şey yapmadığı bır or- tamda, demokrat ve yurtsever Kemalıstler ıçın, umutsuzluk bır yaşam bıçımı olma- ya başladı Bu ınsanlar, 21 yuzyılın eşığınde gok- tekı yıldızlar kadar yalnız bu ınsanlar ıçın umut, yıldızlar kadar uzak olmamalı AKADABİR S. SUNA OZBAY Emeklı Ögretmen Bbı Yıllık Geri Kahmşlık Tum dınlerde kutsal kıtaplann pek çok yorumu ya- pılmıştır Kuran'ı da açıklamanın yollannı bıldıren bır tefsırılmı vardır Onuncu yuzyılda Iran'da, isfahan'da başlayan Bâtmîlık, Kuran'ın tefsınnde, dış anlamına onem vermek yenne, şenatın Kuran'ın dışı, kabuğu, özunun ıse ınsan sevgısı olduğunu kabul eder Bu oy- lebırsevgıdırkı ırk dıl, dın, tankat, mezhep ayırımı go- zetmez Yalın, uryan ınsanı, sadece ınsan olduğu ıçın sevılmeye yaraşır bulur Kuran'ın ozune oğretım (bı- lım) ıle enşılır Tann'ya ulaşma yollan olan tankatlar ıse dokuzun- cu yuzyıldan ıtıbaren ortaya çıkmaya başlamış ve gı- derek oyle çoğalmışlardır kı, Bektaşıye, Mevlevıye, Melâmıye, Tıcanıye, Yesevıye ve Nakşıbendıye gıbıta- nkatların sayısı seksen beşı bulmuştur Bunlardan, Turkıstan dan Anadolu'ya on beşıncı yuzyılda gelen Nakbışendıye'nın, Ahrarrye, Kasanıye vb gıbı on bır kolu daha vardır Anadolu'da tankatlar Moğol ıstılasm- dan sonra çoğalmıştır Bu kadar ayrıntılı yol ıçınde kaybolmamak, esası arayıp bulmak gerekır Esas oz- dedır Tasavvufta da Kuran'ın bır gorunurde (zahırî) bır de bâtınî (ıç) anlamı olduğu kabul edılır Sûfiler, Kuran'ın ozu uzerınde dururiar Onlara gore Tann'ya korku ıle ya da yarar umarak değıl, sevgı ıle yaklaşılmalıdır Rafîzjık ıse on ıkıncı yuzyılda Iran'da yayılan, Sunnı goruşlere aykın, bâtınî (ıçsel) bır ınanç- tır Bektaşîlık OrtaAsya'dan Anadolu'ya yapılangoç- ler sonunda, çeşıtlı duşunce akımlannın ve Rafızîlığın etkısınde kalmıştır 1501 'de Osmanlı Padışahı II. Ba- yezid, Hacı Bektaş'ın torunu olan Dimetoga Seyit Alı Sultan Turbesı nde postnışınlık yapan Balım Sul- tan'ı Hacı Bektaş Tekkesı'ne yollamış, tekkenın bâtı- nî teşkılatına gore duzenlenmesını ıstemıştır Bektaşı- lık'te ınsanlar eşıttır Kadınlar da torenlere katılır Bu du- rum Kuran'ın zahırî hukumlerıne karşı ıse de ozune ay- kın değıldır Osmanlı padışahlan hacca grtmezken, yenıçenler, kuruluşlannda hoşgorulu ınsan sevgısı yuzunoen Bek- taşılığı kabul etmışken Anadolu ve Avrupa'nm çeşıt- lı yorelennde, Gul Baba dıye anılan Bektaşî dedelen- nın pek çok yatın varken, yuzyıllar sonra, bız nıçın hâ- lâ Kuran'ın ozune değıl de kabuğuna onem venyoruz? Laık duzende herkes ıstedığı gıbı ıbadetını yaparken, bu katı ınanç kuralcılığı, bu şerıat ozlemı nıye 7 Pek çok halk şaın, Hatayı (Şah Ismail), Kaygusuz Abdal, Kul Hımmet, Pır Sultan Abdal ve daha nıce- len Hacı Bektaş Velı'den esınlenmış, Turk dılı onlarla annmış ve guzelleşmış 1826'da yenıçenlık kaldınlın- ca, tekkelen kapatılmış Bektaşî dedelerı oldurtulmuş- tu Yıllar sonra Sultan Abdulaziz, II. Mahmut tara- fından mallanna el konulan Bektaşî Turbesı'nın yenı- den kurulmasını emretmış Bektaşî ve Alevîler ıçın, bır de ıade-1 ıtıbar fermanı neşretmıştır Fakat bu ferman, pek çok acı goren Orta Anadolu'da ve bu fermandan hoşlanmayan, tutucu ulema arasında pek yayılma- mıştır Bencıl dın adamları, gerçekten dındar olan, lyı nıyetlı ınsanlan korkutarak saygınlık kazanabılmışler, fakat hıçbır zaman bazı Osmanlı padışahlan kadar hoşgorulu olmamışlardır Buna karşın kımseyı ve hıç- bır duşunceyı kınamayan, kımseden çıkar ummayan, hak yoluna gezen Yunus gıbı dervışler, halk şaırlen ıse her zaman saygın olmuş ve sevılmışlerdır Mevlânâ da katı kurallan dışlamış, ınsan ve tanrı sevgısı uzerınde durmuştur Hoşgorusu sonsuzdur Katı kuralcılığı bır yana bırakıp kendımıze soralım Dunyanın kendını besleyecek sayılı ulkelennden bın olduğumuz halde, tarıhsel eserlenmız, kulturumuz, ık- lımımız, kıyı ve akarsulanmız, madenlerımızle, ekono- mık açıdan nıçın bu kadar gen durumdayız'' Uzun yıl- lar, dış ve onlann yandaşı ıç guçler, dını kullanan po- lıtıkalar, hırslı polıtıkacılarla, masum ınsanlan, kendı çı- karianna alet etmeyı surdurup durmuşlardır Gelışme- mış, yoksul bır ulke olarak kalıp da kendımıze gele- meyelım, guneyımıze ınen Batum-Musul arasındakı petrollenn Guneydoğu'dakı kollannı arayıp bulamaya- lım dıye mı olumler durmuyor^ 1 0 Guneydoğu kı altın- da petrol damarlan, uzennde ıse cesetler Oysa butun dınlenn amacı ınsanlan bencıllıkten kur- tarak olgunlaştırmak, toplumdakı sevgı, saygıyı sos- yal adaletı, yardımlaşmayı, toplumsal banşı sağlamak değıl mıdır^1 Bu gerçeğın herkes tarafından kabul edıl- mesıne karşın hâlâ, etnık, dınsel ve ekonomık farklı- lıklardan medet umarak çıkar sağlayan ve haksız ka- zançlannı, sosyal bır hukuk devletınde kaybedeceğın- den korkan nufusu hızla artan yoksul kesımı çok faz- la olan ulkemızın gen kalmasından yarar uman ben- cıl kışıler var ıçımızde ne yazık Kı' Bencıllık, kendı çı- kan ıçın başkalannın hakkını yemektır Muslumanlık- ta en buyuk gunah budur ve dındarlıkla bencıllık bır- bınne tamamen zıt ıkı kavramtır Egoıst ınsan dındar olamaz Yalnız Turkıye'de değıl, Avrupa'da da Ortaçağ'da yuzyıllar boyu, katı dın kurallan egemen olmuş, duşun- ce, kalıplardan sıyrılarak gelışememış, Hınstıyanlıkta da benzer dınsel baskı ve somuru evrelen yaşanmış- tır Bunca zaman bın yıldır, ınsanlann ozgur duşunce- den nıçın ve nasıl uzak kaldığını, ozgur duşunceye ne- den hoşgoru ıle bakılmadığını anlamaya çalışmalı, ge- n kalmışhktan kurtulmak ıçın, yonumuzu çağdaş uy- gariığa çevırnelıyız Bu, aklın buyruğudur Atatûrk bı- ze en doğru yol gostencının akıl ve bılım olduğunu soy- leyıp uygulayarak bızı, bılımın egemenlığınde ulus ve uygarlık bıhncıne ulaştırmadı mı? Müze Koruma Dernekleri ALİ KILIÇKAYA Arkeolog 1 970 yılı aralık ayında, o zamankı adı Ankara Arkeolojı Müzesı olan bu- gunkü Ankara Anadolu Medenıyetle- n Muzesı'nde Vtilli Eğitim Bakanlığı Eğitım Birimi Mudurluğü tarafından "IMuze Ihtisas Kursu" adı altında du- zenlenen kursa katılmıştım Kursta, muze odeneklennın çok sınırlı ve ye- tersız olduğu, muzelenn elektnk. su. yakıt, kır- tasıye gıbı zorunlu gereksınımlennın karşılana- madığı, vatandaş tarafından muzeye getınlen es kı eser paralannın zamanmda ödenemedığı. ay- nca muze ıçın gereklı demırbaş eşya ve bılımsel yayın alınamadığı gıbı değışık parasal sorunlar gundeme geldığınde şımdı hayatta olmayan za- manın Eskı Eserler ve Muzeler Genel Muduru, Orta Anadolu muzelennden ıkısını omek göste- rerek, bu muzelenn kurduklan muze koruma der- neklen aracılığı ıle sağladıklan gelırlerle muze- lenn bırçok acıl gereksınımmı karşıladıklannı ve bunda da başanlı olduklannı, dolayısıyla bız kursa katılanlara muzelerde müze koruma der- neklen kurmamızı onermıştı O tanhten sonra Anadolu müzelennde / Mu- zesını Yaşatma ve Koruma Derneğı, / Mûze- sını Koruma ve Tunzm Derneğı, / Mûzesmı Sevenler Derneğı gıbı değışık ad altında muze koruma derneklen kurularak yaygınlaştı lyı nıyetlı olarak kurulan bu dernekler aracılı- ğı ıle muzelerde kart, slayt, album, kıtap. hatıra eşya vs satışı yapıldı, bağışlar sağlandı Elde edılen gehrlerle muzelenn ıvedı gereksınımlen karşılandı Oyle kı muzelere eskı eser satın alın- dı. müzesı ıçın araba satın alan muze koruma derneklen bıle oldu Bütun bu çalışmalar art nı- yetsız amatör bır ruh ve dûşünce ıle yürutuldu 1983 ruhu(') ıle "paranın enyücedeğer" ola- rak onplana çıkması. "benim memunım tşini bi- lir" zıhnıyetının egemen olmaya başjamasıyla bırlıktemüzekonımadernekJerindedeyozlaşma başladL Bu demeklertıcarethaneye donuştu, der- nek çalışmalan muze çalışmalannın onune geç- ti Oyle kı muze mudüru dernek başkanı, müze bekçısı ıse dernek denetleme kurulu uyesı oldu, dernekler sağlıklı bırbıçımdedenetlenmedı. der- nek gelırlen aınacına uygun olarak gerçekçı bı- çımde kullanılmadı Bu cıddıyetsızlık sonunda ıpın ucunun ıyıce kaçtığını, zaman zaman bası- na yansıyan haberlerden öğrenıyoruz Çeşıtlı şı- kâyetler sonunda Kultür Bakanlığı'nın bazı mu- ze koruma derneklen hakkında soruşturma baş- lattığını. bakanlık mufettışlennın yaptıklan so- ruşturma sonunda bır muzede aynı zamanda yo- netıcı durumunda da olan uç muze koruma der- neğı yonetıcısıne kınama cezası venlmış olması uzücu, ıızucu olduğu kadar da duşündurücu ol- sa gerek Kuşkusuz muze koruma derneğının gelırlen- nı kendı muzelen ıçın amacına uygun, gerçekçı bır bıçımde kullanan muze koruma derneklen de vardır Burada bu koruma derneklennı kırlen- menın dışında tuttuğumu belırtmek gorevımdır Ancak bugun ülkemızde muze ve oren yerlenne kadar varabılen taşınır kultür varlığı kaçakçıhğı sürerken, tanhsel ve doğal çevre (SÎT alanlan) yağmalanıp tahnp edılırken, koruma kurullan çelışkılıkararlaralırken,taşınır kultür varlığı sa- tışındakı karmaşa sürerken, Kultür ve Tabıat Var- lıklannı Koruma Yasası ışlemezken, artık müze- cılenn, ılkesı tıcaret olan müze koruma dernek- lennı bır yana bırakıp bütun güçlennı asıl gorev- len olan kultür ve doğa varlıklanmızın korunma- sına yöneltseler, bu varlıklara ılışkın sorunlar ve çözum yollan hakkında düşünce üretseler daha yararlı olacaklardır Kültur Bakanlığı'na bağlı Döner Seımaye Iş- letmelen Merkez Mudürluğu (DUSİM) adı altın- da bır ışletme vardır Bu müdürluğün yurt düze- yınde ışletme müdürlüklen, mağazalan vardır Bu mağazalarzıncın yaygınlaştınlmaktadır Yer- lı ve yabancı zıyaretçılenn yoğun olduğu yerler- de açılan bu mağazalar aracılığıyla zıyaretçılere kulturel ve tanıtım amaçlı hızmetler sunulmak- tadır Bu hızmetler sağlıklı ve duzenlı bır bıçım- de yurutulmektedır Bu nedenle, Bakanlık Doner Sermaye Işlet- melen Merkez Mudürluğu'nun, bakanlığın ılgı- lı dığer ıkı genel mudurluğü ıle eşgudum sağla- yarak oncelıkle zıyaretçısı yoğun olan muze ve ören yerlennden başlayarak (buralarda muze ko- ruma demeklennın hızmet mekânlan var) ancak tanhsel ve doğal çevreyı bozmadan kotu ornek olmadan (sonradan ıptal edılen Efes oren yenn- dekı proje ömeğı) yasal sınırlar ıçınde kalarak ya- pacağı unıteler aracılığı ıle zıyaretçılere yonelık kulturel ve tanıtım amaçlı hızmetler verebılır, bunu daha da yaygınlaştırabıhr Böylece bu mu- ze ve ören yerlenndekı hızmetlerden sağlanan gelırlenn bellı bır oranı yerel muze ya da oren ye- nnın ıvedı gereksınımlen ıçın anında kullanıla- bılır, gen kalan gelırler bellı bır fonda toplana- rak obür müze ve oren yerlen ıçın ya da bakan- lığın başka ıç ve dış kulturel tanıtımına yonelık hızmetler ıçın kullanılabılır Böy le bır duzenlenme sonunda, müze ve oren yertennde ZTyaretçılere yonelık hem daha sağlık- lı ve duzenlı bır hızmet sunulmuş, hem de sağ- lanan gelırler daha gerçekçı bır bıçımde kullanıl- mış olur Böylece muze koruma derneklenne ılışkın şıkâyetler de ortadan kalkmış, bunun da ötesınde bakanlık ıçın az da olsa bır kaynak sağ- lanmış olur Evet, devletin muzeleri veören yerteri yine dev- let tarafından korunur, yaşatılır ve geleceğe taşı- nır, müze koruma dernekleri aracılığı ile değil!.. Anayasanın 63 maddesı "Deviet,tarih, kultür ve tabiat varhklannın ve değerlennin konııuna- sını sağlar, bu amaçla destekk>ıcı tedbırier alır" der TARTIŞMA Köy Enstitüleri'nin Hasat Yıllan uruluşunun üzennden 56, kapatılmasının üzennden de 44 yıl geçmesıne karşın, Koy Enstıtulen olgusu ülkemızde o kadar ışlendı, o kadar yazıldı çızıldı kı, yankılan hâlâ devam edıyor ve yıllarca da sürecek Özelhkle 1995-1996 yıllan, Köy Enstıtulen'nın bır hasat y ılı oldu Bu son ıkı yılda Koy Enstıtulen uzennde yapılan çalışmalan şoyle ozetleyebıhnz Eğitim Mıizesi: Eğıt-Der Yönetım Kurulu, merkez yonetım bınasının bunyesınde, Köy Enstıtulen'nı konu alan bır "Eğitim Müzesj" açtı Muze, 17 Nısan 1995 günü Koy Enstıtulen'nın 55 kuruluş torenının ardından açılarak hızmete kondu Çok özgün belgelenn yer aldığı muzeyı, törene katılanlar olarak buyük bır ılgı ve coşku ıle gezdık Aslında bu muzedekı belgelen bır ıkı otobüse yukleyerek Anadolu'da sergılemek gerekır Hıç olmazsa yılda bırkaç ılde bu sergıyı açarak halka tanıtmanın, yennde bır eğıtım hızmetı olacagı ınancındayım (gezıcı kıtaplıklar, gezıcı eğıtım araçlan gıbı) Köy Enstituleri ve Çağdaş Eğitim Vakfi: Yıllarca sözü edılen "Koy Enstitüleri ve Çağdaş Eği'tun Vakfi" benım de ıçınde yer aldığım 47 kurucu üye tarafindan gerçekleştınldı Adı geçen vakün 11 Mart 1995 günü "Olağan Genel Kurul" toplantısı yapılarak resmen çalışmalanna başladı Köy Enstitüleri Albümü: Kultur Bakanlığı Guzel Sanatlar Genel Muduru Mehmet OzeJ tarafından hazırlanan albüm, çok guzel bır kâğıda basılarak cıltlı ve lüks bırkapak ıçınde sunulmuştur Albümde köy yaşantısını ve Koy Enstıtulen'nı konu alan pek çok fotoğraf yer almaktadır Fotoğraflar, çoğunlukla Koy Enstıtulen'nın mıman İsmail Hakkı Tonguç'un objektıfınden ve Eğıt-Der "Eğitim Muzesi"nden sağianmıştır Albumun başında Ismet tnönü'nun Koy Enstıtulen hakkındakı guzel sözlen, Mıllı Eğıtım Bakanı Hasan \li V ücel'ın "Kö> Enstitüleri Kıtabuun Önsözü", Köy Enstıtulen'nın Tanhçesı, 21 Köy Enstıtüsü ve ılk müdürlennın ad lıstesı, Koy Enstıtülen Marşı, Köy Enstıtüsü çıkışlı bılım adamlan, yazarlar, ozanlar ressamlar bölumü (Bu bölumde çok unutulanlar vardır) yer almaktadır Aynca, Kültur Bakanı Fikri Sağlar ve Ivnz Koy Enstıtüsü çıkışlı Güzel Sanatlar Genel Mudüru Mehmet Ozel'ın bırer sunuş yazılan, albümün başında venlmektedır Eğıtım tanhımızde seçkm bır yen olan Koy Enstıtülen ıle ılgılı belgelen ıçeren bu albume, emeğı geçenlen yurekten kutlanm İsmail Hakkı Tonguç anıkü: 27 Ocak I996Pazargunü, TRT'nın 2 kanalında "Cumhurryet'e Kanat Gerenler" belgeselınde eğıtımcı yazar ve Köy Enstıtülen'nın babası İsmail Hakkı Tonguç anıldı Çok güzel hazırlanan bu belgeselın bır kopyasının Eğıt-Der yönetıcılen tarafından sağlanarak "Eğitim Müzesi''ne konulması kaçınılmaz bır fırsattır Köy Enstitüleri kitabı: Köy Enstıtülen ve Çağdaş Eğıtım Vakfi Sayın Doktor ve Eczacıların Dikkafine, t ttstıltı morkodır Aynntilı bılgı f/rfflamızdan femın tdıltbılır etine sunulmuf hKfırMveecham FAKO ILAÇLARI A Ş Buyukdere Cad No 205 Levent/ISTANBUL tarafından "Köy Enstitüleri" kitabı yayımlandı Kıtap, şımdıye kadar Koy Enstıtulen hakkında bıldıkJenmızı derlı toplu bır bıçımde vermektedır Koy Enstıtulen'nın amaç, ılke ve uygulamalan planlı bır bıçımde ışlenmışhr Kıtapta çoğunlukla Koy Enstıtülen'nden yetışrruş kurmaylann yazılan yer almaktadır Bu kışılenn adlannı şoyle sıralayabılınz (thsan Güvenç. Bekir Semerci, M. A)dın, Mustafa Aydoğan, Fakir Baykurt, Naciye Makai, Ali Y ılmaz, Yahya Aksov, ismail Hakkı Tonguç, AbduJlah Özkocur, Mehmet Başaran, Mahmut MakaL Halıse \pavdın, M. Rahmı Dıncan, Mehmet Cihangır. Nadir Gezer, Taiip \pavduı, Dursun Kut ve Mehmet Çüni). Aynca kıtabın başında vakıf yonetım kurulunun bır sunu vazısı yer almaktadır Kıtabın ıçıne konulan ve Köy Enstıtulen'ndekı etkınlıkJen yansıtan altı adet fotoğraf da kıtabın ıçenğını tamamlamaktadır Kıtabın sonunda da butunü Koy Enstıtüsü sıstemını ışleyen ve 114 kıtaptan oluşan bır kaynakça venlmektedır Kıtap, 160 sayfa olup luks bır kapak ıçınde sunulmuştur Kıtabın eden 200 bın TL olup Köy Enstıtulen ve Çağdaş Eğıtım Vakfi, Emek işhanı 7 KatNo 704Kızılay- AnkaraTlf (0312)-425 24 68 adresınden, Ya da Angı Yayıncılık San ve Tıc Ltd Ştı Sanayı Cad Demır İşhanı 17/2-3 Ulus- AnkaraTlf (0312)-324 10 00-Fax (0312)312 36 55 adresınden sağlanabılır Hacı Angı Eğıtımcı-Yazar PENCERE Cumhupiyetle Haşır Neşir... 95 yaşında gozlerını yaşama yuman Vehbi Koç'un ömru, Turkıye Cumhurıyetı tarıhıyle zamandaş Koç anlatıyor "Ankaralıyım Aıle şeceremden anlaşıldığına gö- re ana tarafından 600, baba tarafından 250 yıllık An- karalı bır aıleden gelıyorum. 1901 yılında doğmu- şum " Pekı hangı gun?. "Eskıden doğum gününe önem venlmezdı Ben kendı doğum tanhımı bır turiu bulamadım " 20'ncı yuzyılın başında Osmanlı toplumunun han- gı duzeyde olduğu bu olguda pek çarpıcı bıçımde or- taya çıkıyor Batı'dakı kılıse kayıtlarında en sıradan ınsanın doğum tanhını bulabılırsın, bızde devletımı- zın kurucusu Mustafa Kemal'ın doğum tarıhı bır varsayıma dayanıyor Vehbı Koç'unkı de oyle • Semyon Ivaneviç Aralof, 1921-23 arasında An- kara'da Moskova'nın elçısrydı, 1960'ta anılan yayım- landı Sovyet elçısı bır gun Mustafa Kemal'e Anado- lu koylusunun yoksunluğundan soz açmış, Rus- ya'dakı modelı önermış, Gazı demış kı "Turkıye'de ışçı sınıfı yok, çunku gelışmış sanayı yok Bızım bunuvazımızı ıse burjuva sınıfı halıne ge- tırmek gerekıyor Ticaretımız çok cılız, çunku serma- yemız yok Yabancılar bızı ezıyor Benım amacım mıllı tıcaretı kalkındırmak, fabnkalar açmak, yeraltı zengınlıklennı meydana çıkarmak, Anadolu tacınne yardım etmek, zengınleşmesını sağlamak " Aralof- Ya koyluler? Gazı- Onlara yardım edeceğız, aşan kaldıracağız Sovyet elçısı Aralof, Mustafa Kemal'e sosyalıst bır duzen onerır Gazı der kı "Rusya'da ış başkadır " • 1923 Devnmı, Anadolu'yu ışçıden yoksun bulmuş- tu Sanayı yoktu kı ışçı olsun' Ağalar, mutegallıbe eşraf, esnaf, aşıret reıslen, koyluler toplumsal yapı- yı çoğunlukla oluşturuyoriardı Ne yapmak gerekıyordu'? Cumhurıyetın kalkınma modelı, devletçılıkle des- teklenen bır sanayı bunııvası yaratmak uzenne yo- ğunlaştı, Vehbı Bey, bu surecın urunudur Demokrası ancak endustn toplumunda boy ata- bılırdı Ulusal kalkınma, sanayıleşmeyle anlamdaştı Amaca ulaşabıldık mı? • Mıllıyet gazetesı bırıncı sayfasında bır çerçeve ıçı- ne, "Vehbı Koç'un Anayasası"m koymuş Uç madde 1 Devletım ve ulkem oldukça ben de vanm 2 Kurduğum muesseselenn ve kendı varlığımın, memleketımın vahığıyla devam edeceğıne ınanarak hareket ettım 3 Demokrası varsa, hepımız vanz Ulus-devletın sılındığını soyleyenler, belkı bu ana- yasayı beğenmeyecekler Vehbı Bey, zengınlığının doruğunda sadelığını ko- rumak erdemını omur boyu korudu Sıgarayı sever- mış, hekımler yasaklamışlar, gunde uç taneyle sınır- lamışlar, televızyonda eskı bır fılmını ızledım, gaze- tecıler soruyorlar - Gunde kaç sıgara ıçıyorsunuz?.. - On taneden uçe ındım - Hangı markayı yeğlıyorsunuz? Vehbı Bey gulumsuyor, sıgarasını gostenyor, son- ra bılınçle eklıyor - En ucuzu bu' • Vehbı Koç'un sade yaşamındakı duruluk, bızım uçuk ozel sektorculerımızın dengesızlıklenne tam ters duşuyor Koç'tan alınacak en buyuk ders, yaşam bıçemınden kaynaklanmaktadır, Ankara'dakı bakkal dukkânından uluslararası holdınge uzanan ınce ve uzun yolda başı donmeden yurumek, bır ınsanın ben- lığındekı dengeyı vurgular Vehbı Koç, Cumhunyet Turkıyesı'nın 72 yıllık tan- hınde sevımlı bır sımgeydı Artık anlamlı bır ımge oldu bılsak "bırlıkte üretelım" semınerlen 4 martta başlıyor Pazartesı DT Oryal Gokdemır Sa|lık Koousunda Bazı Temel Kavranüar Doç Dr Otlav Lvgun Turkıvede Demokrası ve Insan Haklan Salı Çarşamba Ptrsembe Cuma Cengız Bektaş Fethı Nacı Prof Dr Lsrun Korupan Dr Erkal Gunjîorcn Kenı Kuitunı Reşat Nun nın Romancıh|ı Saglık Konusunda Bazı Temel Kavramlar Kent Insan. Nesne Insan Ka)itlar haıjlamıştır Guleren Gemıcı (11 00-17 00) BİLSAK BILIM SANAT KULTUR HIZMETLERİ Tel (212)243 28^9 99 Semınerler aksam saatlenndedır DİSK geleceğe nasıl bakıyor? Devrımcı Işçı Sendıkaları Konfederasyonu'nun demokratıkleşmeden ozelleştırmeye, Kurt sorunundan sendıkal yapılanmaya kadar çeşıtlı konularda geleceğe donuk değerlendırmelerı 28 Şubat Çarşambadan ıtbaren Türkıye Gazetecıler Cemıyetı'mn yayınladığı patronsuz, tam bağımsız bır sıvıl toplum gazetesı Bizim Gaxete her gün 15 bin liro ABONE İÇİN: Bır yıllık 4 5 mılyon, 6 aylık 2 5 ımlyon hrayı Vakülar Bankası Karakö> Şb 2016703 No lu Turkıye Gazetecıler Cenuyetı hesabına yatırıp dekontunu (0 212) 526 80 46 ya fakslayın gazetenız gûnübırhk elmıze ulaşsın Tel 513 83 00 Başka Türkıye Yok. Haydi Fidan Dikelim. ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLU GENEL MUDURLUĞÜ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear